Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

PKK'nin bir numarasi Karayilan'dan baris cagrisi...


Taner Bayram

Önerilen İletiler

Bu anlattiklarinizin yani tüm kurulus kongreleri ve toplantilarinin MIT'in etkinliginde yapilmadigini neye göre belgeliyorsunuz acaba?

 

Ben size belge olarak iki tane sahis ismi vereyim, birinci isim isci partisi genel baskani ve su an Ergenekon sanigi olarak cezaevinde tutuklu bulunan sözde en büyük Atatürkcü ve ulusalci birisi Dogu Perincek ve ikinci isim ise gene Ergenekon saniklarindan ama disaridan yargilanan, bir dönemler APO'nun en iyi akil hocaligini yapan ve ondan en büyük baskan diye bayseden, günümüzde en büyük Atatürkcü, Türkcü ve ulusalci gecinen sayin Yalcin Kücük. Her iki sahis PKK'nin kurulmasinda MIT'in rolünü cok güzel bir sekilde acikliyorlar. Aciklamalarnda sadece gecmise yönelik MIT'in kurulus desteginden degil sonraki ve günümüzdeki desteginden bile baysediyorlar. Diger taraftan PKK'ya sizdirilan bir cok gizli operasyonlarin yerini ve zamanini kim bildiriyor dersiniz? PKK bir cok dönemde askeri alanlari gizli bilgiler olmadan saldiramayacagi ortada olmasina ragmen basarili sekilde saldiriyorlar ve bir cok askerimizi sehit ediyorlar, kimin bilgisi isiginda acaba?

Bildiginiz gibi bu her iki sahis PKK'nin en büyük akil hocaligini ve yol gösterciligini yapiyorlardi. Onlar bilmesinde bizmi bilelim.

 

Yahu bir dusunun:

 

****

Bizlerin kavgaya da ihtiyacimiz yok! Gelismeye var! PKK'nin bence MIT tarafindan yapilandigi olayi mantiga aykiri gelmiyor! Gercek beyaz ya da siyah olamaz! Olsa olsa arasinda olur!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz beni herhade anlayamadiniz, ben ne PKK'yi savunuyorum nede Hizbullah'i veya Hamas'i. Ben sadece bos iddaalardan hoslanmam. Kurucusu ve finase edeni su veya bu derken herhalde bir belgemiz olmasi gerekmezmi?

Mesela Türkiye'de Hizbullah'in devlet tarafindan kurulduguda iddaa ediliyor. Hangisine ve kime neden ve nasil inanacagiz?

 

Lütfen burada konuyu carpitipta sru soranlari terörö destekcisi gibi anlama gelen imalarda bulunmayalim. O yüzden benim yorumum saka falan degildi. Ama siz sadece kendi inandiginiz bir görüsün iddaasinda bulunuyorsunuz. Tekrarlayayim isterseniz, ben sizin iddaaniz illada yanlis falan demiyorum ama gercektende kafalari karistirmayacak kaynaklara dayanarak bir belge.

Arkadaşım evet haklısın.

her konu hakkında o kadar soylenti var ki kafamızın karışmaması imkansız.

şmdi bende bir sürü iddia yazayım şurayada kafamız iyice karışsın.

1. PKK israilin kurduğu bop için hazırlanmış bir örgüttür.

2. pkk Jitem in derin devletin işlerini daha kolay yapabilmek adına bazı isimlere korku salmak için kurduğu bir örgüttür.

3. pkk ermeni asala örgütünün bir uzantısı olup ASALA örgütü dağıldıktan sonra kuzay ırak'a kaçan ve daha sonra kürt kimli,ğine sarılan bir örgüttür.

4. pkk kürt milliyetçisi bir örgüttür.

5. pkk sağda solda dağa kaçmış bir kaç çapulcudur.

...

EVET bu yazdıklarım soylentiden ileri gidemez ne bir belge var ne de bir açıklama..

işte arkadaşlara şunu belirtmeliyim.sağdan soldan duyduğumuz aslı astarı belli olmayan,soyleyenin kime çalıştığını bilmediğimiz kişilerin solediği şeyleri gelip burda sadece sizin kfanıza uyduğu için soylemeyin..

inanın hiç beklemediğiniz kişiler en ****** insanlara hizmet ediyo olabilir..

ve lütfen tek bir gazete okumayın.bir çok gazete alın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çaycı ile hukukçu

 

Çok uzun yıllar önce ben Hürriyet Gazetesi’nin dış haberler şefiyken, gazetede çok sempatik bir çaycı Ali vardı.

 

Kemal Sunal’a benzerdi biraz.

 

Hiç gülmezdi.

 

Arada inanılmaz espriler yapardı.

 

Ama benim onu unutmamamın asıl nedeni başkaydı.

 

Çaycı Ali’den çay istediğinizde, küskün bir surat ve azarlayan bakışlarla, “ne çayı kardeşim, ben çaycı mıyım” der gibi bakardı.

 

Onun, çaycı olduğunu hep unuttuğunu düşünürdüm.

 

Sonra hayatım boyunca ona benzeyen çok adam gördüm.

 

Yapmaları gereken işi yapmalarını istediğinizde azarlayan bir şekilde bakan insanlar.

 

Ama sanırım bizim Çaycı Ali’ye en çok benzeyenler hukukçular arasından çıkıyor.

 

Onlardan hukuk istediğinizde, “ne hukuku kardeşim, biz hukukçu muyuz” der gibi hüküm veriyorlar.

 

Hukukla alışverişlerini çoktan kesmişler.

 

Hatta hukuktan nefret ediyorlar.

 

Adalet gibi bir kavramları yok.

 

Yasaları odun kırar gibi kırıyorlar ve yasaya da, hukuka da, adalete de sığmayan işler yapıyorlar.

 

Bunun örneklerini yakın zamanlarda çok gördük.

 

367 faciasında, türban meselesinde, AKP’nin kapatılma davasında rahatlıkla hukukun dışına çıktılar.

 

Daha küçük çaplı olaylarda da, “devlet görevlisi” sıfatını taşıyan bazı suçluları nasıl sahiplendiklerine şahit olduk.

 

Güçleri yettiğince bu tuhaflıkları düzeltmeye çalışan hukukçularımız da var ama her zaman her olaya güçleri yetmiyor.

 

Ve, hukukçu olmayan hukukçular, Türkiye’yi altüst etmek, toplumun sinirlerini germek, sorun yaratmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar.

 

Şimdi yeni bir meseleyle karşı karşıyayız.

 

Savcılar, beş DTP’li milletvekilinin ifadelerini almak istiyorlar.

 

Bu milletvekillerinin işledikleri suçların “devlete karşı suçlar” olduğunu söyleyerek “dokunulmazlık kapsamına” girmediğini iddia ediyorlar.

 

Bir gariplikler zinciri başlıyor böylece.

 

İfadesini alıp yargılamak istedikleri bir milletvekili, seçildiğinde hapisteydi, hapishaneden koymuştu adaylığını ve seçilerek “dokunulmazlık kazandığı” için salıverilmişti.

 

O milletvekilinin sahip olduğu “dokunulmazlık” onun hapisten çıkmasını sağlıyordu ama bir başka savcı onun suçlarının “dokunulmazlığa” girmediğini söyleyip onu tekrar hapsetmek istiyordu.

 

Milletvekillerinden birinin “ifadesinin alınması” için neden gösterilen suçu ise “Sayın Öcalan” demiş olmasıydı.

 

Birine “sayın” demek nasıl suç olabilir, o başlıbaşına bir muamma ama…

 

Asıl matrağı, geçen gün bir mahkemenin “Sayın Öcalan” sözlerinin suç olmadığına karar vermiş olması.

 

Mahkeme “suç değil” diyor ama savcı “yok, yok” diyor, “siz anlamazsınız, bu suç.”

 

Tabii, işin bir de epeyce “vahim” yanları var.

 

Mehmet Ağar ve Sedat Bucak “terör çetesi kurmak” suçundan yargılanıyorlar.

 

Ama onlar milletvekiliyken hiçbir savcı “onların ifadesini alacağım” dememişti.

 

Hiçbir savcı “terör çetesi kurmayı” devlete karşı suç saymamıştı.

 

“Terör çetesi kurmak” devlete karşı işlenmiş suç değil ama birisine “sayın” demek devlete karşı işlenmiş suç.

 

Burada, önemli olanın “yasa” değil “adam” olduğunu görüyorsunuz açıkça.

 

Ağar ne yaparsa yapsın dokunulmaz çünkü o “devletin” adamı.

 

DTP’li milletvekillerine dokunulur çünkü onlar halklarının ve muhalefetin adamı.

 

Şimdi buna hukuk mu diyeceğiz?

 

DTP’liler, “biz ifade vermeye gitmeyiz” diyorlar, “gelsin savcı bizi alsın.”

 

Doğrusu Türkiye’de her şey mümkün ama gene de savcıların Parlamento’yu basacak kadar çıldıracaklarını sanmam.

 

Ne yapacaklarını bilmiyorum ama ya DTP’liler Parlamento’da oturup bir direniş başlatacaklar.

 

Ya da Parlamento’dan çıkarken, aynen 1994’te olduğu gibi polisler tarafından gözaltına alınacaklar.

 

Bütün bunlar da Cumhurbaşkanı Gül’ün “iyi şeyler olacak” dediği bir zamana denk gelecek.

 

Belli ki birileri “iyi şeyler olmasını” istemiyor.

 

Gerginlik artsın, savaş kızışsın, insanlar ölsün.

 

Bütün dünya Türkiye’yi, “parlamenter dokunulmazlığına aldırmayan hukuksuz ülke” diye yaftalasın.

 

Böylece birkaç bin insan, birkaç yüz milyar dolar daha kaybetsin Türkiye.

 

Bir insan kendi ülkesinden niye bu kadar nefret eder, niye ülkesi huzura kavuşmasın diye bu kadar uğraşır, barışı torpillemek için hukuku da torpillemeye nasıl razı olur, pek anlayamıyorum.

 

Bilmediğimiz bir kinleri var sanırım bu topluma.

 

Sadece Kürtlerden değil Türklerden de nefret ediyorlar.

 

Sanırım, bu tür hukukçular sadece “Cumhuriyet mitinglerine” katılanları seviyorlar.

 

İstediğimiz biraz hukuk.

 

Ama aldığımız cevap, çaycı Ali’nin cevabı, “ne hukuku kardeşim, biz hukukçu muyuz?”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mit'in PKK ile iliskisi olduguna ancak öyle bir iliski var diyenler inanir.

 

PKK'nin Asala'nin devami oldugu noktasinda,onlarca belge vardir.Lübnan'da Asala ve PKK terör örgütlerinin yaptiklari toplanti,Asala'nin sahnden cekilmesi ve yerini PKK'ya devretmesi artik 2 kere 2'nin 4 ettigi kadar gercek olduguna göre *****.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mit'in PKK ile iliskisi olduguna ancak öyle bir iliski var diyenler inanir.

 

PKK'nin Asala'nin devami oldugu noktasinda,onlarca belge vardir.Lübnan'da Asala ve PKK terör örgütlerinin yaptiklari toplanti,Asala'nin sahnden cekilmesi ve yerini PKK'ya devretmesi artik 2 kere 2'nin 4 ettigi kadar gercek olduguna göre *****.

 

 

saygilarla

MIT ile PKK iliskisinin oldugunu söyleyenleri tekrar hatirlatayim, sayin Dogu Perincek ve Yalcin Kücük. Bunlar sadece inadiklarini söylemiyorlar bildiklerini iddaa ediyorlar. Bu iki sahis bizim o masum Ergenekonculardan degillermi? Evet onlar bilmezse kim bilecekki?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.