Φ Odris Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 İşsizlikte tarihi rekor: Yüzde 15.5 İşsizlik oranı Ocak'ta yüzde 15.5'e çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Türkiye genelinde işsiz sayısı 3.6 milyonun üzerine çıktı. Küresel krizin istihdama etkisi her geçen ay ağırlaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ocak ayında işsizlik oranı yüzde 15.5'e çıkarak tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı. İşsizlik oranı geçen yılın aynı ayında yüzde 11.6, Aralık'ta yüzde 13.6 idi. Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 59 bin kişi artarak 3 milyon 650 bin kişiye yükseldi. İşsiz sayısı Aralık ayına göre ise 376 bin kişi artış kaydetti. Mevcut işsizlerin yüzde 14.4'ünü (527 bin kişi) bu dönemde işten ayrılanlar oluşturdu. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 4.2 puanlık artışla yüzde 17.2, kırsal yerlerde ise 3.4 puanlık artışla yüzde 11.8 oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 21.2'den yüzde 27.9'a çıktı. TARIM DIŞI İŞSİZLİK YÜZDE 19'A ULAŞTI Türkiye'de tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 5.3 puanlık artışla yüzde 19'la tarihi rekor kırdı. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 5.3 puanlık artışla yüzde 18.2, kadınlarda ise 5 puanlık artışla yüzde 21.8 oldu. Ocak'ta istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 75 bin kişi artarak, 19 milyon 873 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 259 bin kişi artarken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 184 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 21.8'i tarım, yüzde 20.7’si sanayi, yüzde 5’i inşaat, yüzde 52,5'i ise hizmetler sektöründe yer aldı. Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1.4 puanlık artışla yüzde 45.8 olarak gerçekleşti. Kayıtdışı işsizlik oranı da yüzde 40.8 oldu. İŞSİZLERİN PROFİLİ Yüzde 74.4'ü erkek nüfus Yüzde 61.5'i lise altı eğitimli Yüzde 22.1’i bir yıl ve daha uzun süredir iş arıyor İşsizler sıklıkla (yüzde 31.8) eş-dost vasıtasıyla iş arıyor Yüzde 90'ı (3 milyon 284 bin kişi) daha önce bir işte çalışmış Daha önce bir işte çalışmış olan işsizlerin yüzde 42.6'sı hizmetler, yüzde 26.5’i sanayi, yüzde 19.9’u inşaat, yüzde 8.8’i tarım sektöründe çalışmış, yüzde 2.2’si ise 8 yıldan önce işinden ayrılmış İşsizlerin yüzde 30.1’ini çalıştığı iş geçici olup işi sona erenler, yüzde 23’ünü işten çıkarılanlar, yüzde 13.5’ini kendi isteğiyle işten ayrılanlar, yüzde 8.5’ini işyerini kapatan/iflas edenler, yüzde 7.7’sini ev işleriyle meşgul olanlar, yüzde 7.1’ini öğrenimine devam eden veya yeni mezun olanlar oluşturuyor. İŞSİZLİK ARTACAK, KISA VADEDE İYİLEŞME ZOR ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, "Bu veriler tarihi rekora işaret ediyor ancak muhtemelen yükseliş henüz sona ermedi. Kısa vadede bir iyileşme yaşanması zor görünüyor" dedi. Yılın ikinci yarısında mevsimsel etkilerle işsizlikte düşüşün başlayabileceğini belirten Dağdeviren ancak bu beklentinin gerçekleşmesinin de ekonomik büyümenin nasıl gelişeceğine bağlı olduğunu vurguladı. Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar tarafından yayımlanan notta, "Tarım sektöründeki olumlu gelişmeye rağmen, sanayi ve inşaat sektörü istihdamındaki azalma derinleşiyor. İşsizlik sigortasına başvuranların sayısındaki hızlı artışın Şubat ve Mart aylarında da devam etmesi, işsizlik oranının bu aylarda da artmaya devam edeceğine işaret ediyor" denildi. Notta, işsiz sayısındaki hızlı artışla birlikte bir yıl öncesine göre işgücü sayısı artış hızının da önceki aylarla karşılaştırıldığında hızlanmasının işsizlik oranının daha sınırlı kalmasını sağladığı vurgulandı. Hükümet yıl sonunda işsizliğin yüzde 13.5 olmasını bekliyor. (ntvmsnbc.com) Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Türk-İş: Gerçek işsizlik yüzde 26.9 Türk-İş, iş bulma ümidi kalmayanlar ile mevsimlik çalışanların işsizlere eklenmesiyle işsizlik oranının yüzde 26.9'a yükseldiğini belirtti. Türk-İş'ten Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de işsizliğin ulaştığı boyutun ekonomik ve sosyal açıdan ''vahim'' bir noktaya geldiği savunuldu. Türkiye genelinde işsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 59 bin kişi artarak 3 milyon 650 bin kişiye yükseldiği ifade edilen açıklamada, TÜİK rakamlarına göre, geçen yıl yüzde 11,6 olarak hesaplanan işsizlik oranının, bu yıl yüzde 15.5 oranına yükseldiği, tarım dışı işsizlik oranının ise yüzde 19 olarak hesaplandığı belirtildi. TÜİK'in işsiz sayısını hesaplarken, 27 milyon 799 bin kişiyi işgücüne dahil etmediği vurgulanan açıklamada, öğrenci, ev hanımı, emekli durumunda olanların tümünün hesaplama yapılırken dışarıda tutulduğu ifade edildi. İş bulma ümidi kalmayan, bu nedenle iş aramayan, ancak iş bulursa çalışmaya hazır olan 2 milyon 394 bin kişi ile mevsimlik çalışan 290 bin kişinin hesaplama yapılırken dikkate alınmadığı iddia edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''TÜİK'in resmi hesaplama yöntemi böyle olunca Türkiye genelinde işsiz sayısı yüzde 15.5 olarak açıklanmıştır. Oysa sadece iş bulma ümidi kalmayanlar ile mevsimlik çalışanlar işsiz sayısına katılsa, Türkiye'de işsiz sayısı 6 milyon 334 bin kişiye, işsizlik oranı ise resmi açıklamaların neredeyse iki katına çıkmakta, yüzde 26.9'a yükselmektedir. İşsizlik ve istihdam göstergeleri ülkede uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların bir sonucudur. Çoğu ülkede yüksek işsizlik oranları en ciddi sorun olarak kabul edilmekte, çözümü doğrultusunda özel çaba gösterilmektedir. AKP Hükümeti'nin öncelikli hedefi istihdamı artırıcı ve işsizliği önleyici politikalara ağırlık vermek olmalıdır. Ekonomik kriz ülkemizi yüreğinden vurmuştur. Bugün gelinen noktada işsizlik ekonomik ve sosyal krizin en önemli göstergesidir. Türkiye'nin yapısal sorunu olan nüfus artış hızının gerisinde kalan yeni yatırım ve iş olanakları, krizin etkisiyle daha da olumsuz duruma gelmiştir. Özellikle yaşanan kriz döneminde, var olan istihdamı artırmak bir yana çoğu çalışan işini kaybetmektedir.'' (ntvmsnbc) Alıntı
Misafir direniş Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 rakamlar çok ciddi ne yazık ki.. ve endişe verici.. işi olan kişilerde de işini kaybetme korkusu hakim.. her sektörde korkunç bir küçülme var.. yeni işçi alımı şöyle dursun olan elaman sayısını azaltma yoluna gidiyor firmalar.. kriz teğet geçti diyenler görse bu rakamları, gerçekleri.. görenler de durumun ciddiyetini idrak edip iyileştirme projelerini hayata geçirse.. kriz yok demekle yok olmuyor ne yazık ki.. Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 rakamlar çok ciddi ne yazık ki.. ve endişe verici.. işi olan kişilerde de işini kaybetme korkusu hakim.. her sektörde korkunç bir küçülme var.. yeni işçi alımı şöyle dursun olan elaman sayısını azaltma yoluna gidiyor firmalar.. kriz teğet geçti diyenler görse bu rakamları, gerçekleri.. görenler de durumun ciddiyetini idrak edip iyileştirme projelerini hayata geçirse.. kriz yok demekle yok olmuyor ne yazık ki.. Haklısın direnişcimm, Hamdolsun kriz teğet geçmiş diyenlere bu tabloları görmemek için gözlerini yumuyor sanırım . Kendileri için kriz teğet geçiyor tabiki Alıntı
Misafir direniş Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 onlar servetlerine servet katarken milletin durumunu görecek vakitleri olmuyor ne yazık ki.. gözlerine perde iniyor milletin hali karşısında... insanlar eve ekmek götüremiyor.. anne babalar çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamıyor.. gençler geleceğe dair umutlarını kaybetti ve hayal bile kuramıyor.. benim kardeşim inşaat mühendisi, 1 yıl olacak mezun olalı ve hala iş bulamadı.. bunalımda.. evet belli sorumlulukları yok, ev geçindirme veya çocuk büyütmek gibi.. ama sonuçta bu ülkedeki işsizlerden biri.. ve nasıl bir bunalımda olduğunu görüyorum.. can sıkıcı, iç acıtıcı.. hergün onca yere iş başvurusunda bulunup red cevapları almak insanı psikolojik olarak tüketiyor... işsizliğe bir çare bulunmalı.. özelleştirmeler yerine, devletin varlıklarını satmak yerine yeni iş imkanları sunmak gerekir.. fabrikalar satılıp kapatılıp bu sorunlara çare olunamaz.. yabancı yatırım deyip dış sermaye geldi diye sevinmek boş.. yeni imkanlar sunmuyor ki gelen yabancı.. olanı satın alıyor.. yeni bir yatırımla yeni işçiler almıyor... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Dünya Ekonomik Krizi sonrasında, tüm dünya açlık çekerken Türkiye’de başta tarımsal ürünlerin artışı... Yoklar içindeki bir ülkede, yanmış, yıkılmış savaşlardan bitkin düşmüş Anadolu insanından bir ulus yaratılmış, 1929 yılından itibaren kendi ürettiğimiz ürünlerin tüketilmesinin teşviki için yerli malı kullanma haftaları düzenlenmiş “Yerli Malı Yurdun Malı, Her Türk Bunu Kullanmalı” sloganı ile tüm yurtta kutlanmıştır. 1929 yılında yaşanan Dünya Ekonomik Krizi sonrasında, tüm dünya açlık çekerken, Türkiye’de başta tarımsal ürünlerin verimliliğinin artırılmasına başlanmış, 1935 yılından itibaren başta Nazilli Dokuma fabrikası olmak üzere, Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası ve Zonguldak kömür tesislerinin temelleri atılmıştır. Yabancılar tarafından işletilen İstanbul telefon şebekesi de hükümet tarafından satın alınmıştır. Kendi üretebildiğimiz birkaç ürün olan şeker, dokuma ve kömür ile 1929 yılında görülen dünya ekonomik krizi sonrasında Türkiye Cumhuriyeti kendi kendine yeten bir ülke imajını tüm dünyaya duyurmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, her açıdan geri kalmış bir ülkeyi sanayisi olan ve ekonomisinin ağırlığını sanayi ürünlerinin oluşturduğu bir ülke haline getirecek önlemleri hızla yürürlüğe koymuştur. Tekstil, demir-çelik ve daha birçok sanayi kolunda kurulan fabrikalar peş peşe faaliyete geçmiştir. Bunun sonucunda 1929-1939 yılları arasında Türkiye'nin sanayi üretimi artış hızı dünya ortalamasının kat kat üstüne çıkmıştır. Bu döneme ait istatistikler Türkiye'nin sanayileşme yolundaki dev hamlesini gözler önüne sermektedir. Üstelik bunlar dış yardım ve borçlanma yoluna gidilmeden, sadece milli kaynaklara dayanılarak gerçekleştirilmiştir. 3 Nisan 1929'da Yerli Malı Toplantısı'nda biraraya gelen gençler yerli malı kullanacaklarına hep bir ağızdan yemin etmişlerdir. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 İKİ YILDA 1 MİLYON İŞSİZ DAHA… Bahçeşehir Üniversitesi’nin, işsizlik rakamlarını düşük gösterdiği iddia edilen TÜİK verilerine dayanarak yaptığı belirlemeler korkuttu. BETAM’ın raporunda, önümüzdeki iki yılda 1 milyon kişinin daha işsiz kalacağı belirtildi Küresel ekonomik krizin Türkiye’deki etkileri her geçen ay kendisini göstermeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) yayımlanan son rakamlarına göre krizin etkileri Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Kriz bizi teğet geçecek” sözlerini yalanlıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), 2009 sonunda işsizliğin ortalama yüzde 16.8’e, 2010’da yüzde 18 yükseleceğini açıkladı. BETAM, 2011 sonunda ise Türkiye’deki işsiz yurttaşların sayısının 4 milyon 600 bine ulaşacağını bildirdi. 2011’DE İŞSİZLİK YÜZDE 18.3 TÜİK, önceki gün ülkedeki işsiz sayısının 3 milyon 6 bin kişiye ulaştığını açıklamıştı. Rakamlar karşılaştırıldığında ise önümüzdeki iki yıl içerisinde 1 milyon işsizin daha sokaklarda dolaşmaya başlayacağı görülüyor. BETAM’dan Seyfettin Gürsel ve Mehmet Alper Dinçer’in hazırladığı rapor Türkiye’deki işsizlik rakamlarının ciddiyetini tekrar hatırlatıyor. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 2008 Yılı Katılım Öncesi Ekonomik Programı’nda 2009, 2010 ve 2011 yılları için yıllık ortalama işsizlik tahminlerini sırası ile yüzde 13.5, 13.9 ve 13.9 olarak verildiğini belirten BETAM, yaptığı araştırmalar sonucunda 2009, 2010 ve 2011 yılları için yıllık ortalama işsizlik tahminlerinin sırasıyla yüzde 16.8, 18.0 ve 18.3 olduğunu açıkladı. Aralık-ocak-şubat dönemi işgücü verilerine göre işsizlik rakamının çarpıcı boyutlara ulaştığını, son bir yıl içinde tarım dışı işsiz sayısının 1 milyon 148 bin artarken tarım dışı işsizlik oranı yüzde 19 olduğunu kaydeden BETAM, geçen yılın aynı döneminde tarım dışı işsizliğin yüzde 13.7 olduğunu dikkate aldıklarında ise tarım dışı işsizlik oranının sadece bir yılda 5.3 puan yükseldiğinin ortaya çıktığını belirtti. Raporu hazırlayan Seyfettin Gürsel ve Mehmet Alper Dinçer, bu rakamların bile tek başına işgücü göstergelerindeki “dramatik bozulmayı” ortaya koyduğunu açıkladı. 2 YIL İYİLEŞME BEKLEMEYİN Yapılan araştırmalar sonucunda işsizliğin 2009’da yıllık bazda yüzde 16.8’e ulaşacağını gösterdiğini ve bu nedenle de 2010 ve 2011’de işsizlikte “iyileşme beklememek gerektiğini” belirten BETAM, hazırladıkları raporda yıllık bazda işsizliğin 2010’da yüzde 18’e, 2011’de ise yüzde 18.3’e yükseleceğini hesapladıklarını açıkladı. BETAM, bu tahminler doğrultusunda 2011 yıl sonu itibariyle Türkiye’deki işsiz sayısının 4.6 milyonu geçmesini beklediğini öngördü. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 FT: TÜRKİYE'DE İŞSİZLİK TARİHİ DÜZEYDE Türkİye’de rekor düzeyindeki son işsizlik rakamları, yurtdışında da dikkat çekti. Financial Times gazetesi, Türkiye’de işsizliğinin yüzde 15.5’e yükselerek “tarihi bir düzeye” çıktığına işaret etti. Ekonomi gazetesi Financial Times, “Türkiye’de İşsizlik Tarihi Düzey’e Çıktı” başlıklı haberinde resmi verilere göre halen 3.65 milyon kişinin işsiz olduğunu kaydetti. Özellikle kentsel ve tarım dışı işsizliğe vurgu yapılan haberde resmi verilerin ülkenin en büyük işçi konfederasyonu olan Türk-İş tarafından sorgulandığını, Türk-İş’in gerçek işsizliğin yüzde 27’ye yakın olduğunu savunduğunu belirtti. BİRÇOK İMALATÇI İŞÇİ ÇIKARTIYOR İngiliz gazete, “tarihi rakamlar”ın birçok Türk imalatçının işçi çıkarttığı sekiz aylık bir dönemin arkasında yayınlandığına işaret ettikten sonra sadece tekstil sanayinde geçen ağustos ayından beri 160 bin kişinin işten çıkarıldığı yönündeki verilere dikkat çekti. Gazete şöyle devam etti: “Özellikle zarar gören sektörler arasında otomotiv, beyaz ürünler ve tekstil sektörleri bulunuyor.” FT, talebi canlandırmak için otomobil ve beyaz ürünleri için getirilen vergi indirimlerine de dikkat çektiği haberinde Otomotiv Sanayi Derneği Genel Sekreteri Ercan Tezer’in açıklamalarına da yer verdi. Gazeteye konuşan Tezer, sektördeki şirketlerin, üretimi yüzde 60’a kadar düşürmeye mecbur kaldığını ancak talebin artacağı beklentilerinden dolayı istihdamda ancak yüzde 15’lik bir indirime gidildiğini söyledi. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 HALK KAĞIT ÜZERİNDE MUTLU TÜİK’e göre halkın yüzde 86’sı mutlu. Oysa yurttaşların yarısı ay sonunu getiremiyor, çalışma yaşında olan 4 yurttaştan biri de işsiz Hükümetin çizdiği pembe tablolardan sonra, TÜİK de yaptığı bir araştırmayla, krize rağmen halkın mutlu olduğu imajını yaygınlaştırıyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yayımladığı “Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2008” verilerinden yapılan derlemeye göre, ülkedeki bireylerin yüzde 30.'ü orta düzeyde mutlu, yüzde 47.5'i mutlu, yüzde 8.2'si de çok mutlu olduğunu ifade ediyor. Açıklanan verilere göre halkın gelir düzeyiyle mutluluğu doğru orantılı olduğu belirtiliyor. Oysa önceki gün yayımlanan araştırmaya göre halkın yüzde 41’inin gelirinden memnun olmadığı belirtilmişti. Buna rağmen dün yayımlanan rapora göre mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 11.4 iken, çok mutsuz olanların oranı da yüzde 2,5 düzeyinde bulunuyor. Kadınların yüzde 30'u orta düzeyde mutlu, yüzde 48.7'si kendisini mutlu, yüzde 9,1'i de çok mutlu olarak tanımlarken, erkeklerin yüzde 30.7, yüzde 46.3'ü kendisini mutlu, yüzde 7.4'ü de çok mutlu olduklarını ifade ediyor. Erkeklerin yüzde 13.6'sı mutsuz, yüzde 2.1'i çok mutsuz, kadınların da yüzde 9.4'ü mutsuz, yüzde 2.8'i çok mutsuz hissediyor. Ayrıca TÜİK'e göre, evli kadınların yüzde 90.7'si mutlu ve orta düzeyde mutlu, evli erkeklerin de yüzde 85,2'si mutlu ve orta düzeyde mutlu olduklarını düşünüyor. MUTLULUK GELİR YÜKSELDİKÇE ARTIYOR Hanehalkı gelir grubuna göre bireylerin mutluluk düzeyi incelendiğinde, mutluluğun gelirle doğru orantılı olduğu ortaya çıkıyor. Geliri 2 bin 500 lira ve üzerinde olan bireylerden mutlu ve orta düzeyde kutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 95. Bu grubunun yüzde 73.8'i mutlu, yüzde 21.2'si orta düzeyde mutlu, yüzde 5'i mutsuz. 450 ve altında gelire sahip olanların ise sadece yüzde 38.8'i mutlu, yüzde 35'i orta düzeyde mutlu, yüzde 26.3'ü ise mutsuz olduğunu beyan ediyor. 2 bin 500 lira ve üzerinde gelire sahip olup da kendisini mutlu hissetmeyenlerin oranı yüzde 5 iken 450 ve altında gelir sahiplerinden mutlu olmayanların oranı yüzde 26,3'e çıkıyor. *** 4 kişiden biri işsiz Türkİye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) işsiz sayısını 3 milyon 650 bin olarak açıklamasına karşın, gerçek işsiz sayısının 6 milyon 334 bin kişi olduğu belirlendi. Gerçek işsiz sayısı bir yılda 1 milyon 272 bin artarken, gerçek işsizlik oranı resmi verilerdeki gibi yüzde 15.5 değil, yüzde 24.2 olarak gerçekleşti. Gerçek işsizlik kadınlarda yüzde 32 oranı ile 2 milyon 451 bin, erkekte yüzde 20.9 oranı ile 3 milyon 884 bin oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan hesaplamaya göre; aralık, ocak, şubat aylarını kapsayan ocak döneminde gerçek işsiz sayısı 5 milyon 998 bin, gerçek işsizlik oranı da yüzde 22.4 oldu. TÜİK, aralarında iş bulma umudu olmayanların da yer aldığı işsizlik oranına iş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar ile mevsimlik çalıştığı için işsiz durumda bulunanları dahil etmeksizin işsizlik oranını belirliyor. Bu hesapla TÜİK, ocak döneminde işsizlik oranını yüzde 15.5, işsiz sayısını da 3 milyon 650 bin olarak açıkladı. Resmi verilere göre kadınlarda işsizlik yüzde 15.2 ile 934 bin, erkekte yüzde 15.6 oranı ile 2 milyon 717 bin oldu. Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2009 "Denizli 10 yıl geriye gitti" 19 Nisan 2009 Hürriyet gazetesi Denizli Sanayi Odası (DSO) Genel Sekreteri Dr. Bülent Uygun, global krizin getirdiği üretim daralması ve fabrika kapanmalarıyla tekstil sektörünün 10 yıl önceki istihdam verilerine geri döndüğünü söyledi. Uygun, krizin Türkiye genelinde istihdam alanında gösterdiği etkilerin Denizli'de de yoğun şekilde hissedildiğini ifade etti. Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan rakamlara göre, Denizli'de şubat ayı itibarıyla sosyal güvenceli kişi sayısında 13 bine yakın gerileme görüldüğünü ifade eden Uygun, toplam istihdamın 162 binden 132 bine düştüğünü kaydetti. Denizli'de tekstil sektöründeki istihdamın da 40 binin altına düştüğünü ve toplamda 9 bin 745 istihdam kaybı olduğunu ifade eden Uygun, şunları söyledi: “Bu rakamlarla Denizli, genel istihdamda 5 yıl, tekstil sektöründe ise 10 yıl geriye gitti. İstihdamdaki gerileme sıra dışı rakamlara ulaştı. Mart ayı verileri elimizde yok. Son günlerde bir miktar hız kesse de önümüzdeki bir kaç ay boyunca istihdamdaki kaybın süreceğinden endişe ediyoruz.” Dünyada son aylarda olumlu gelişmelerin dikkati çektiğini, bunların Denizli'deki üretime yansımasının zaman alacağını belirten Uygun, istihdam kayıplarının bir süre sonra durmasını beklediklerini dile getirdi. Krizin hangi dönemde yerini toparlanma dönemine bırakacağının bilinemeyeceğini ifade eden Uygun, “Bu yılın kayıp bir yıl olduğu ortada. Son çeyreğini kurtarabilirsek kendimizi şanslı saymalıyız. Son gelişmeler doğrultusunda 2010 ve 2011 yıllarında çıkış ve toparlanma yönünde umutlanmak için nedenlerimiz var. Sanıyorum 2011 yılı toparlanma yılı olacak” dedi. Uygun, hükümetin aldığı önlem paketlerinin daha çok tüketimi canlandırmaya yönelik olduğunu, istihdamı koruyucu, ihracatı artırıcı önlemlerin beklendiğini belirtti. Eximbank ve Kredi Garanti Fonu kaynaklarının artırılmasının olumlu girişimler olduğunu ifade eden Uygun, “Eğer biz işletmelerimizi koruyamazsak, dünya ekonomisinin düzeldiği dönemde talep artışına yanıt veremeyiz. Krizi fırsata çevirmenin yolu öncelikle elimizdekileri muhafaza etmekten geçiyor” şeklinde konuştu. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2009 Toplu kiyimda aci tablo:Istanbul'da 14 bin,Izmir'de 7 bin,Edirne'de 4 bin calisanin isine toplku olarak son verildi.Resmi rakamlara göre yilin ilk üc ayinda toplam 41 bin kisi isini kaybetti,bu vahim bir tablodur. Mersin limaninda,yükleme,bosaltma ve nakliye islerini yapan taseron firmada calisirken isini kaybedeb 100 kisinin yilbasinda baslattiklari eylem 100'ncü gününü doldurarak devam etmektedir. Yerel secimlerde "BÜYÜK DÜSÜN"slogani ile akli sira büyük düsündüklerini empoze etmeye calisan akli kisalar ikitdarlari döneminde yüzde 24'e varan issizlik orani ile ne kadar büyük olduklarini ispatlamislardir. Türk-Is bu vahim tabloyu kaygi verici olarak yorumlamaktadir. saygilarla Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.