Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Sen-ben.......yaşadıkların-yaşadıklarım........ve akaibinde "hepimiz kardeşiz."

 

Bir Kürt Olarak...Güneşi Gördüm...

 

"-Sen Güneşi Gördüm'e gittin mi?

 

-Hayır,gitmedim.

 

-Nasıl gitmezsin,ya orada herşeyi ile Kürtler var!"

 

Şu sıralar arkadaşlarımın dilinden düşmeyen,gitmediğimi söylediğim zaman "aaaaaaaaaaaaa" lar ile yanıt verilen filme,çok istemesem de "herşeyi ile Kürtleri,yani kendimi "görmek için gittim.

 

...................

 

Tren yolculuğu ile başlıyor filmimiz.Kesik kesik de olsa köyünü boşaltmak zorunda kalan insanların acılarına tanıklık ediyoruz.Sonra "göç".Doğduğunuz topraklardan kopmak ,yabancı olduğunuz topraklarda tutunmak...Tutunamayanlar İstanbul da tutunanlar ise Norveç'te...tutanamayanların tren yolculuğu ile bitiyor filmimiz.

 

Saatlerimi alan bir "Güneşi Gördüm"e dair söyleyeceklerim sadece bu.

 

Ama bir Kürt olarak "Güneşi Gördüm" e dair söyleyeceklerim çok çok daha fazla.

 

Abluka altına alınan mahallerimiz de sabaha kadar pencere önlerinde ölümü bekleyişimiz,güvenlik gerekçesiyle evinden,yurdundan edilenlerimiz,toprağından zorla koparılanlarımızın sahipsizliği,yoksulluğumuz....

 

Yaşadıklarımı "Güneşi Gördüm" de görmedim,"Güneşi Gördüm" de hatırladım.Filmin seyri artık beni ilgilendirmiyordu,eksik anlatılan,yanlış anlatılan temaya inat sadece yaşadıklarımı izliyordum o an hafızamda.

 

"Biz nasıl topraklarımızı bırakıp gideriz,gittiğimiz yerlerde nasıl karnımızı doyururuz...?"

 

"Taraf olamamanın ne demek olduğunu bilir misiniz siz...?"

 

"Öldüren de bizler,öldürülen de..."

 

"Kardeş kardeşi vurur mu...?"

 

"Sen ölürsemn şehit,ben ölürsem terörist..."

 

Okuyabiliyor musunuz bu cümleleri.Ben yüreğimle okudum.

 

Ajitasyon mu diyeyeceksiniz yoksa kuru edebiyat mı?

 

Demeyin,sakın bunu demeyin.Kendinizle çelişirsiniz.

 

Çelişkiniz bir annenin askerde olan çocuğunun dağda olan çocuğuna öfkesinde patlar.PKK'dan kaçarken devlet tarafından mimlenen bir halkın acıların da patlar.

 

Siz o çelişkileri yaşarken,kendi kardeşlerinize yabancılaşırken birileri bedel ödemeye devam eder.

 

Sonra mı...sonra sıra size de gelir!

 

...................

 

Ülke bir vücuttur.Vücudun hangi uzvunda bir acı başlarsa,bu acıyı aynı oranda olmasa da tüm vücut hisseder.

 

Bu ülkenin Doğu'sun da çok bedel ödendi,çok can yandı.Acısını hepimiz hissettik.

 

Kürt-Türk kardeştir dedik,kardeşliğimiz çıkarlarda,dengelerde ve öfkeler de sadece sloganlara dönüştü.

 

Ne Türk olabildik gerektiğinde ne de Kürt.

 

Adına ne koyarsanız koyun,Kürt sorunu diyeceğim kendi adıma,yaşanan sorunun en büyük sorumlusu işleyen sistem değil,bu sistemin çarkını döndüren,çarkına laf etmeyen bizleriz.

 

..................

 

Sen-ben.......yaşadıkların-yaşadıklarım........ve akaibinde "hepimiz kardeşiz."

 

Bir Kürt olarak...Güneşi Gördüm...

 

Gördüğüm güneş ülkeme dairdi."Güneşi Gördüm" tanığım değildi,gördüğüm güneş kendimdi.

Gönderi tarihi:
"Öldüren de bizler,öldürülen de..."

 

"Kardeş kardeşi vurur mu...?"

 

"Sen ölürsemn şehit,ben ölürsem terörist..."

 

Okuyabiliyor musunuz bu cümleleri.Ben yüreğimle okudum.

 

Ajitasyon mu diyeyeceksiniz yoksa kuru edebiyat mı?

 

Şu söylem varya resmen vucudumdaki tüm kanı beynime taşıyor kardeş kardeşi vururmuymuş hain kardeş tanırmı?

ajitasyonmuş kuru edebiyatmış yok daha neler bunun Türçesine ihanet denir hainlik denir kürtçesini siz söyleyin :angry:

Sırf filmde bu tarz mesajlar vardır diye görmek istemiyorum...

 

Dağdaki teröristle vatan müdafası yapanları eşit görüp kardeş yaftası vuran herkeside aynı kategori içerisinde değerlendiriyorum..

Gönderi tarihi:
Şu söylem varya resmen vucudumdaki tüm kanı beynime taşıyor kardeş kardeşi vururmuymuş hain kardeş tanırmı?

ajitasyonmuş kuru edebiyatmış yok daha neler bunun Türçesine ihanet denir hainlik denir kürtçesini siz söyleyin :angry:

Sırf filmde bu tarz mesajlar vardır diye görmek istemiyorum...

 

Dağdaki teröristle vatan müdafası yapanları eşit görüp kardeş yaftası vuran herkeside aynı kategori içerisinde değerlendiriyorum..

 

O zaman Suhedacım,

 

dağa çıkmalara çözüm bulalım,bitsin vatan hainliği :)

 

ben de bu filme gitmemek için çok inat ettim,gerekçem yanlış ve eksik anlatılacak bitr gerçekti.

Gönderi tarihi:
O zaman Suhedacım,

 

dağa çıkmalara çözüm bulalım,bitsin vatan hainliği :)

 

ben de bu filme gitmemek için çok inat ettim,gerekçem yanlış ve eksik anlatılacak bitr gerçekti.

 

ben çok güzel bir çözüm biliyorum o dağa çıkanlar için maviciğim..

Gönderi tarihi:

Bu dönem..

 

Türk-Kürt catismasini baslatmayi planlayanlar..Irak´taki kargasa, Kuzey Irak´taki durumdan, faydalanarak bugün hevesleri kursaklarina kadar gelmistir..

 

Bunu hissetmemek olmaz..

 

Tabiki bu kursaklara büyük Türkiye´günü geldiginde cevabi büyük olacaktir.. bundan kimsenin sıkıntisi yok.. büyük Türkiyenin ellerini kim bagliyabilir.. dagdaki posetler mi.. yoksa baglayacak olan arkasindaki emperyaller mi..

 

Türkiye´yi bölmek icin en çok emperyallerden daha cok caba gösterenler, icimizdeki vatan hainleri sunun bilincinde olmak zorunda bir gün vaktiyle oldugu gibi- pısıp sinecek

 

gene bizlere siginacaksiniz..

 

 

Emperyalistlerle hep aynı yerde duran isbirlikci bölücüler... Bunu unutmayin.

Gönderi tarihi:
Çözümünü tahmin edebiliyorum :)

 

dağa çıkanlar devam ettikçe bu çözüm sence bir işe yarar mı?

 

cin gibi kızsın tahmin edeceksin tabi :)

niye bilmiyorum ama seviyorum ben seni..

 

Maviciğim her ikimizinde bu konuda düşünceleri malum ne ben geri adım atarım nede sen..

O yüzden gel sende git bu filme hatta bende gideyim Mahsun abimiz para kazansın :)

sonra sinema köşesinde oturup kritiğini yaparız beraber..

Gönderi tarihi:
Sayın Efendi Türkler,

 

Öyle emperyaller,işbirlikçiler demekle,sorunu sadece bunlardan ibaret olarak görmekle hiçbir şey çözülemez.

 

Yılardır yapılan bu iken,söyleyin bakalım;nerde çözüm?

Hangi cözüm? Ülkenin bölünememesi mi? yoksa milletin bölünememesi..

 

Neden bahsettiklerimizin farkindamiyiz son zamanlarda neyin hevesi bunlar sorunlarin mi ülkemizin sorunlari mi..

Gönderi tarihi:

bir yörük olarak... güneşi gördüm...

 

tabi bu başlık üzerinden hem ülkemin hem bu forumun en fazla reyting alan konuşuna doğru kaymadan evvel ben de bişeyler demek istedim.

 

etnik kimlik ağzımız burnumuz gibi kişisel hak ve özgürlükler gibi kesinlikle vazgeçemeyeceğimiz bir özelliğimizdir. Akıllıca öğütür ve kendinize yontarsanız çok işinize yarar, kullanır ve kullandırırsanız başınız dertten kurtulmaz.

 

Ahmet Kayaya şarkı aracılığı ile saldıran ve koca salonu ona karşı kışkırtan Serdar Ortaç tavrıyla bi arpa boyu yol gidemeyiz zebercet dediydi dersiniz...

Gönderi tarihi:
cin gibi kızsın tahmin edeceksin tabi :)

niye bilmiyorum ama seviyorum ben seni..

 

Maviciğim her ikimizinde bu konuda düşünceleri malum ne ben geri adım atarım nede sen..

O yüzden gel sende git bu filme hatta bende gideyim Mahsun abimiz para kazansın :)

sonra sinema köşesinde oturup kritiğini yaparız beraber..

 

Bak,şimdi şunu diyeyim Suhedacım.

 

Film,çok kaliteli değil.Ben sadece film ile hatırladıklarımı yazdım,oyunculuk çok da samimi değil.

 

ben de seni seviyorum,sevgiyle kalsın muhabbettimiz.

Gönderi tarihi:
Hangi cözüm? Ülkenin bölünememesi mi? yoksa milletin bölünememesi..

 

Neden bahsettiklerimizin farkindamiyiz son zamanlarda neyin hevesi bunlar sorunlarin mi ülkemizin sorunlari mi..

 

Neden bahsettiğimin çok iyi farkındayım.

 

Çözüm,neden ülkenin bölünmesi olarak algılanıyor ki?

 

Çözüm,çok basit.

 

Devletin halkına sahip çıkması.

 

Sayın Efendi Türkler,

 

ben yıllardır aynı sorunların yazılıp çizilmesinden,daha dört yaşında olan çocuklarımızın bile bu tür saçmalıklarla büyümesinden rahatsızım.

 

siz rahatsız değil misiniz?

 

eminim ki,siz de en az benim kadar rahatsızsınız.

 

bırakın o zaman arkadaşım,çözümü yıkım olarak göstermeyi.

 

yazdıklarımı,demek istediklerimi okuyun.

Gönderi tarihi:
bir yörük olarak... güneşi gördüm...

 

tabi bu başlık üzerinden hem ülkemin hem bu forumun en fazla reyting alan konuşuna doğru kaymadan evvel ben de bişeyler demek istedim.

 

etnik kimlik ağzımız burnumuz gibi kişisel hak ve özgürlükler gibi kesinlikle vazgeçemeyeceğimiz bir özelliğimizdir. Akıllıca öğütür ve kendinize yontarsanız çok işinize yarar, kullanır ve kullandırırsanız başınız dertten kurtulmaz.

 

Ahmet Kayaya şarkı aracılığı ile saldıran ve koca salonu ona karşı kışkırtan Serdar Ortaç tavrıyla bi arpa boyu yol gidemeyiz zebercet dediydi dersiniz...

 

Amacım kesinlikle etnik kimliğimle öne çıkmak değil.Tepkim,filmlere bağlanan çözümlerde.Dediğim gibi ben o filmi izlerken,filmi değil kendi yaşadıklarıma takılı kaldım.

 

Yaşadıklarım,çok çok daha büyük acılardı.

 

Bedelini ödediklerim Kürt olmaktı.

 

Bir film yada bir kitap değildir sizi düşündüren,sadece yaşadıklarınız...umarım yanlış anlaşılmam.

Gönderi tarihi:
umarım yanlış anlaşılmam.

Yoo, gayet doğru anladık. "Türk ölürse şehit, Kürt ölürse terörist" şeklindeki düz mantığın Temel'e bile kahkaha attıracak cinsten! Kaç tane Kürt şehit törenle defnedildi biliyor musun, hainlerle çarpışırken şehit düşüp de? Anlaşılan Can Dündar ve “Mustafa” film dizgesine çok daha sıradan bir ekleme yapılmış. Taşeronlar ihaleleri arka arkaya patlatıyor! Meydan boş ya! Hazır meydanı boş bulmuşken!

 

Hain haindir, vatansever vatanseverdir. Bunu Kürt - Türk diye bir ayrım platformuna taşımak...

 

Neyse ben Temel'in düz mantık fıkrasını anlatayım. Ya da daha iyisi linkini vereyim. Pek fıkra anlatacak havam yok!

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=755490

Gönderi tarihi:

Pardon,çok pardon...

 

"asker ölürse şehit,örgütten biri ölürse terörist olur" şeklinde düzeltme yapmalıyım.

 

İnaın bunu nasıl yazdığımı bilmiyordum,galiba işte yazarken arada gelen işlerle dağılan kafam başlığıa takılı kalıp böyle bir yanlışa düşmüş.

 

Şimdi farkına vardım.Herkesten çok çok özür dilerim.

 

Nitekim Demirefe dediğiniz gibi,askerde hayatını kaybeden herkes bizim için şehittir.Irkını kimse sorgulayamaz.

 

...........

 

Benim ifade etmek istediğim,devletin halkına sahip çıkması.Sonuçta dağa çıkan da bu ülkenin insanı.Onaylarız yada onaylamayız.

 

Ben onaylamıyorum,şiddet asla şiddetle çözülmez.Ama maalesef yapılan yanlışlar insanlara çıkış yolu olarak dağları gösterebiliyor.

 

Düz mantık,"nedenler" başladığı zaman biter.Söz konusu tartışılan vatan hainliği yada vatanseverlik değil,nedenler....

 

saygılar.

Gönderi tarihi:

benim samimi tavsiyem, gerçekten taşlama yapmıyorum. Cezmi Ersöz gibi yazmaya çabalamaktan vazgeçmeniz

Bu hem yazılarınızı anlaşılmaz yapıyor, hemde zorlama bir görüntü arz ediyor.

 

Cezmi Ersöz güzel yapar bunu. Anlatmak istediğini o kendine has tarzıyla güzel anlatır. Fakat, sizin ki sorduğunuz gibi "ajitasyon ve kuru edebiyattan" öteye gidemiyor. Artı, amatör motamot çeviriyle yabancı bir dilden çevirilmiş gibi duruyor.

 

sadece kişisel bir yorum ve tavsiye olarak alın

Gönderi tarihi:
benim samimi tavsiyem, gerçekten taşlama yapmıyorum. Cezmi Ersöz gibi yazmaya çabalamaktan vazgeçmeniz

Bu hem yazılarınızı anlaşılmaz yapıyor, hemde zorlama bir görüntü arz ediyor.

 

Cezmi Ersöz güzel yapar bunu. Anlatmak istediğini o kendine has tarzıyla güzel anlatır. Fakat, sizin ki sorduğunuz gibi "ajitasyon ve kuru edebiyattan" öteye gidemiyor. Artı, amatör motamot çeviriyle yabancı bir dilden çevirilmiş gibi duruyor.

 

sadece kişisel bir yorum ve tavsiye olarak alın

 

teşekkür ederim :)

Gönderi tarihi:
Amacım kesinlikle etnik kimliğimle öne çıkmak değil.Tepkim,filmlere bağlanan çözümlerde.Dediğim gibi ben o filmi izlerken,filmi değil kendi yaşadıklarıma takılı kaldım.

 

Yaşadıklarım,çok çok daha büyük acılardı.

 

Bedelini ödediklerim Kürt olmaktı.

 

Bir film yada bir kitap değildir sizi düşündüren,sadece yaşadıklarınız...umarım yanlış anlaşılmam.

sayın mavi,

demek istediklerinizi gayet iyi anladım yalnız sinema filmleri ya da kitaplara bu kadar önyargılı yaklaşmamakta yarar var kanaatindeyim. Basit bi yaklaşımla,bu tip filmler ya da kitaplar olmazsa eğer yaşadıklarımızı ya da düşündüklerimizi anlatamayız ya da sizin gibi hatırlayıp irdeleyemeyiz,anlatamayız değil mi?

Yaşadıklarınız ya da size yaşatılanlar ne yazık ki bu coğrafyanın makus talihidir belki de bu kadar dramatik olması sebebiyle de çabuk ajite edilebilen tehlikeli konulardır, kaldı ki toprak bayrak din gibi konuların insanın üzerine (bayıla bayıla çıkartıldığı) bu coğrafyada böyle tahammülsüz iletilere maruz kaldığınızda bile gülümseyen sarı suratlar eksik olmuyor yazılarınızdan,tebrikler...

Gönderi tarihi:
sayın mavi,

demek istediklerinizi gayet iyi anladım yalnız sinema filmleri ya da kitaplara bu kadar önyargılı yaklaşmamakta yarar var kanaatindeyim. Basit bi yaklaşımla,bu tip filmler ya da kitaplar olmazsa eğer yaşadıklarımızı ya da düşündüklerimizi anlatamayız ya da sizin gibi hatırlayıp irdeleyemeyiz,anlatamayız değil mi?

Yaşadıklarınız ya da size yaşatılanlar ne yazık ki bu coğrafyanın makus talihidir belki de bu kadar dramatik olması sebebiyle de çabuk ajite edilebilen tehlikeli konulardır, kaldı ki toprak bayrak din gibi konuların insanın üzerine (bayıla bayıla çıkartıldığı) bu coğrafyada böyle tahammülsüz iletilere maruz kaldığınızda bile gülümseyen sarı suratlar eksik olmuyor yazılarınızdan,tebrikler...

 

Aslında haklısınız.

 

Bu benim en büyük kusurum.Kitaplara yada sevmediğim kişilerin çabalarına önyargıyla yaklaşmak gibi bir lüksüm olmamalı.

 

Yaşananların benim dünyamdan ibaret olmadığını öğreten kitaplarken,başkalarını anlamanın yolunu bana gösteren filmlerken,ben nasıl olur da önyargılarıma kapılmışım.

 

Çok teşekkür ederim,hem de çok.Galiba bu forumda farkına vardığım en büyük gerçek bu.

 

Teşekkürler.Bunu aklımdan çıkarmayacağım.

 

Ayrıca,beni anladığınız için çok teşekkür ederim.

Gönderi tarihi:
Aslında haklısınız.

 

Bu benim en büyük kusurum.Kitaplara yada sevmediğim kişilerin çabalarına önyargıyla yaklaşmak gibi bir lüksüm olmamalı.

 

Yaşananların benim dünyamdan ibaret olmadığını öğreten kitaplarken,başkalarını anlamanın yolunu bana gösteren filmlerken,ben nasıl olur da önyargılarıma kapılmışım.

 

Çok teşekkür ederim,hem de çok.Galiba bu forumda farkına vardığım en büyük gerçek bu.

 

Teşekkürler.Bunu aklımdan çıkarmayacağım.

 

Ayrıca,beni anladığınız için çok teşekkür ederim.

efferim çekirge, :P

 

bundan soona senin adın polyanna mavi olsun...

ehue...

(latife ediyorum...)

Gönderi tarihi:

Bu topraklarda yaşanan tüm acıları kendine mal etme çabasıda neyin nesi?

Hangi ırk,hangi görüş,hangi inanç,hangi düşünce bu coğrafyada acıyla yoğrulmadı?

Aynayı sadece kendi yüzümüze tutarsak gördüğümüzde sadece kendimiz olur.Bu kadar bencilliğe bu kadar ben merkezciliğe pes diyorum artık..

Tipik bir yahudi stratejisidir bu her yaşanan zülmü yalnızca kendileri yaşamış gibi gösterme çabası,bu şekilde tüm dünyaya bugün yaptıklarının haklılığını ıspatlama..

Aynen dağdaki haini özgürlük savaşçısı masum bir kahraman gösterme durumu...

 

Artık gerçekten sıktı bu muhabbetler sıkmakla kalmadı mideyi kasmaya başladı.

Gönderi tarihi:
Şu söylem varya resmen vucudumdaki tüm kanı beynime taşıyor kardeş kardeşi vururmuymuş hain kardeş tanırmı?

ajitasyonmuş kuru edebiyatmış yok daha neler bunun Türçesine ihanet denir hainlik denir kürtçesini siz söyleyin :angry:

Sırf filmde bu tarz mesajlar vardır diye görmek istemiyorum...

 

Dağdaki teröristle vatan müdafası yapanları eşit görüp kardeş yaftası vuran herkeside aynı kategori içerisinde değerlendiriyorum..

 

:clover:

 

Bunlar yeni moda oldu, Türk askeri katil ve hatta terörist fakat dağdaki terörist kardeş, mazlum, gariban!

Öyle mi?

 

Pardon ama pkk neden var?

Pkk Kürtlerin kayatını karartmadı mı?

Asıl Kürtleri kandırmadı mı?

 

Pkk ya terör örgütü bile diyemeyen, teröriste terörist diyemeyen insanların sözünde itibar edilecek birşey yok benim için...

Bir insan düşünebilmeli, vicdanını susturmadan, aklını tutsak etmeden, ruhunu köleleştirmeden düşünebilmeli...

 

Demeli ki mensubu olduğu Türkiye cumhuriyetinin vatandaşı olduğu halde onun ordusu ile silahlı olarak çatışan insanlar kime ne verebilir?

 

Bu ülkenin ordusunu karalamaya kimsenin hakkı yok buna kalkışanda tarih önünde hesabını verecektir...

Gönderi tarihi:
Bu topraklarda yaşanan tüm acıları kendine mal etme çabasıda neyin nesi?

Hangi ırk,hangi görüş,hangi inanç,hangi düşünce bu coğrafyada acıyla yoğrulmadı?

Aynayı sadece kendi yüzümüze tutarsak gördüğümüzde sadece kendimiz olur.Bu kadar bencilliğe bu kadar ben merkezciliğe pes diyorum artık..

Tipik bir yahudi stratejisidir bu her yaşanan zülmü yalnızca kendileri yaşamış gibi gösterme çabası,bu şekilde tüm dünyaya bugün yaptıklarının haklılığını ıspatlama..

Aynen dağdaki haini özgürlük savaşçısı masum bir kahraman gösterme durumu...

 

Artık gerçekten sıktı bu muhabbetler sıkmakla kalmadı mideyi kasmaya başladı.

SAYIN SÜHEDA ......... ...GERÇEKLERİ KONUŞALIM İSTERSENİZ ********....(umarım sabırla okursunuz bu belgeleri )

 

Zilan Deresi cesetlerle dolunca İsmet Paşa noktayı koydu: “Bu ülkede sadece Türk ulusu etnik ve ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur” (Milliyet, 31 Ağustos 1930)

 

Adalet Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt) ise lafı gevelemeyecekti: “Biz Türkiye denen dünyanın en hür ülkesinde yaşıyoruz. Mebusunuz inançlarından samimiyetle bahsetmek için buradan daha müsait bir ortam bulamazdı. Onun için hislerimi saklamayacağım. Türk bu ülkenin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler!” (Milliyet, 19 Eylül 1930)

 

 

“Bölgenin, kendilerini Kürt sananlar lehindeki nüfus strüktürünü Türk lehine çevirmek için, Karadeniz sahillerindeki fazla nüfusla, memleket dışından gelen Türkleri bu bölgeye yerleştirmek, bölgedeki kendilerini Kürt sananları bölge dışına hicrete teşvik ve bu hicreti finanse ederek, memleketin Türk çocuğu bulunan yerlerine iskan etmek...”

Yıl: 1961...

27 Mayıs’ta iktidara el koyan askerler, “vatanın bütünlüğü” konusunda endişeliydi. Muhtemel bir Kürt sorununu önlemek için tedbir araştırıyorlardı.

Şunu görmüşlerdi:

“Vatan bütünlüğünün yegane garantisi, bölge halkını devlete daha sıkı bağlamaktı.”

Bunun temini için “İnkılap Hükümeti”, Devlet Planlama Teşkilatı’na konuyu inceleme görevi verdi.

DPT bünyesinde bir “Doğu Grubu” oluşturuldu. Bu grup, bir dokümantasyon merkezi kurarak bölgeyle ilgili MAH’ta (MİT) Genelkurmay’da, Emniyet’te ne bilgi varsa toplayacak ve “bölgenin nüfus strüktürünü değiştirme ve asimilasyon bakımından” gerekli politikaları saptayacaktı.

“Doğu Grubu”, 8, 10 ve 16 Şubat ile 24 Mart 1961’de “bölgede çalışmış ve çalışmakta olan başlıca idare ve siyaset adamları”nı bir araya getirdi, ortaya çıkan önerileri Hükümet’e iletti.

Gürsel kabinesi, raporu 18 Nisan’da görüştü ve kabul etti. Yayınladığı kararname ile Bakanlıklarca fiiliyata geçirilmesini istedi. Ancak Hükümet o yılın Ekiminde yapılan seçimle devrildi.

Yerine Kasım’da İnönü Başkanlığı’nda kurulan AP-CHP koalisyonu geldi.

Bunun üzerine “Kürt dosyası”, “bir muhtıra ile” yeni hükümete iletildi ve uygulamanın devamı istendi.

“Politika Dairesi Başkanı Kurmay Albay Haşim Tosun” imzasıyla yeni hükümete gönderilen raporun giriş yazısında kibarca “Bunu, sizin tasarruf hakkınızı kullandığımız şeklinde yorumlamayın, size bir yardım kabul edin” deniliyordu.

 

KİŞİYE ÖZEL

ZATA MAHSUS

 

T.C.

BAŞBAKANLIK

KANUNLAR VE KARARLAR

TETKİK İDARESİ

 

Karar sayısı .5/1108

 

KARARNAME SURETİ

 

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan 3 Nisan 1961 gün ve DPT-SPD-DG-2400 sayılı ilişik “Devletin Doğu ve Güneydoğu‘da uygulayacağı kalkınma programının esasları” adlı rapor Bakanlar Kurulunun 18 Nisan 1861 günü yaptığı oturumda müzakare ve kabul edilmiş ve

a. Mezkur esasların Devlet Planlama Teşkilatınca planlama, koordine ve tatbikinin yapılması,

b. Esasların yerine getirilmesi için DPT’nin ilgili Bakanlıklar mümessilleriyle kuracağı özel komisyonlarda programlaşan hususların Bakanlıklarca fiiliyat sahasına konulması,

 

18 Nisan 1961 tarihinde kararlaştırılmıştır.

 

 

Devlet Bakanı ve Devlet Bakanı ve Devlet Bakanı

Başbakan Başbakan Yrd. S. ULAY

Org. Cemal GÜRSEL F.ÖZDİLEK

 

Devlet Bakanı Adalet Bakanı Milli Savunma Bak.

H. MUMCUOĞLU E. TÜZEMEN M. ALANKUŞ

 

İçişleri Bakanı Dışişleri Bakanı Maliye Bakanı

N. ZEYTİNOĞLU S. SARPER K. KURDAŞ

 

Milli Eğitim Bakanı Bayındırlık Bakanı Ticaret Bakanı

A. TAHTAKILIÇ Prof. M.GÖKDOĞAN M. BAYDUR

 

Sa. Ve Sos.Y. Bakanı Güm. Ve Tekel Bakanı Tarım Bakanı

R. ÜNER F. AŞKIN O. TOSUN

 

Ulaştırma Bakanı Çalışma Bakanı Sanayi Bakanı V.

O. MERSİNLİ C. TALAS K. KURDAŞ

 

Turizm Bakanı İmar ve İskan Bakanı

C. BABAN R. ÖZAL

 

Suretinin aynıdır. Haşim TOSUN

(Kur.Alb. Politika D. Başkanı)

 

 

ESBABI MUCİBE

 

 

 

İttihat Terakki de düşünmüştü

Kısmen İttihatçıların 1913-1918 arası uyguladığı yöntemi (Bu konuda bkz: Fuat Dündar, “İttihat ve Terakki’nin Müslümanları İskan Politikası”, İletişim, 2001) çağrıştıran bu teklif, nasıl uygulanacaktı?

Raporda bunun yöntemi ayrıntılarıyla ortaya konmuş.

İşte rapordaki önerilerden bazıları:

 

HİCRET ESASLARI

Kürtler,“Türk çocuğu”bulunan yerlere...

 

• ASİMİLASYON: Halihazır İskan Kanunu ve tatbikatını, tesbit edilen politika ihtiyaçlarını karşılayacak ve asimilasyon temin edecek şekilde incelemek ve tadil etmek...

• HİCRET : Bölgenin, kendilerini Kürt sananlar lehindeki nüfus strüktürünü, Türk lehine çevirmek için, bölgelerindeki iktisadi şartların zorluğu karşısında başka taraflara hicrete mecbur kalan Karadeniz sahillerindeki fazla nüfusla, memleket dışından gelen Türkleri bu bölgeye yerleştirmek, bölgedeki kendilerini Kürt sananları bölge dışına hicrete teşvik ve bu hicreti finanse ederek, memleketin Türk çocuğu bulunan yerlerine iskan etmek...

• IRAK KÜRTLERİNDEN AYIRMAK: Türkiye’de kendilerini Kürt sananlarla İran ve Irak’taki Kürtlerin irtibatını kesme bakımından bölgeyi, kendilerini Kürt sananların çoğunluğunu dağıtmak üzere, sistemli bir şekilde bölecek iskan sahalarına ayırmak...

• KONTENJAN KADRO: Bölgeden batıya ve batıdan bölgeye nüfus akışını temin maksadıyla doğu ve batıda resmi ve özel sektöre ait sınai, zirai ve ticari tesislerin personel kadrosunun muayyen bir nisbetini, diğer bölge halkından olan işçiler için kontenjan olarak tefrik etmek...

• MİSYONER YETİŞTİRMEK : Planlanan bölge okulları, köy okulları ve meslek okullarının faaliyete geçirilmesi... kız ve erkek misyoner yetiştirilmesi ve bunun için hususi müessese kurulması... Bölge halkından kabiliyetli ve küçükten asimile edilen gençlere yüksek tahsil imkanları sağlanması...

• KÜRT MEMURLAR : Doğuya kendilerini Kürt sananlardan vali, kaymakam, hakim, jandarma subayı, ordu subayı, assubay, öğretmen, memur gönderilmesi...

• RADYODA PROPAGANDA: Radyo vasıtasıyla Türkçe güfteleriyle mahalli havaların çalınması ve mahalli radyoların, bölge için, propaganda uzmanlarından müteşekkil gruplar tarafından hazırlanacak programları yayması...

• İNANDIRMA FAALİYETİ: Irk bakımından, Türk siyasi düzeninin kendi menfaatleri bakımından en elverişli, en emin ve en çok imkan sağlayan düzen olduğunu telkin eden bir inandırma faaliyetine girişilmesi...

• TİYATROCULAR, AŞIKLAR: Uzmanlar tarafından hazırlanmış skeçler oynayacak küçük tiyatro ekiplerine, bölgenin lisanına vakıf saz şairlerine yukarıdaki fikirlerin aşılanması...

• KÜRT MESELESİ YOKTUR: Dünya entelektüel muhitine Türkiye’de bir Kürt meselesinin mevcut olmadığının anlatılması...

• DOĞUNUN TÜRK TARİHİ: Bir üniversiteye bağlı derhal bir Türkoloji Enstitüsü kurularak kendini Kürt sananların menşelerinin Türk olduğunun ispat olunarak yayınlanması... Doğunun Türk tarihinin yazılarak neşredilmesi...

• DAĞLI TÜRKLER : İslam Ansiklopedisi, Rus alim ve politikacısı Minovski’nin tarafgirane bir surette, kendini Kürt sananların menşeinin İrani olduğunu iddia eden yazısını alarak, kendilerini Kürt sananlar kısmında neşretmekle, Lozan’da delegelere kabul ettirilen, kendilerini Kürt sananların dağlı Türkler olup, menşelerinin Turani olduğu tezi ile de tezada düşülmüştür. Doğulu münevverler arasında münakaşayı mucip olan ve ayrılık taraftarlarına tutamak veren bu hatanın, derhal tashih edilmesi...

• MENŞELERİ TURAN: Kendilerini Kürt sananların, menşelerinin Turani kavimlere dayandığı hakkında, çeşitli yönlerden arayışlar yapılmaya ve neticelerinin türlü neşir vasıtalarıyla yayılması.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.