İran'da yayınlanan, mollaların kontrolündeki Kayhan Gazetesi, Sudan, Filistin ve Afganistan'da olduğu gibi Türkiye'nin de Müslüman Kardeşler tarafından yönetildiğini öne sürdü. Gazete, Türkiye'nin yerinin İran'ın yanı olduğunu savunarak, ?Türk Müslüman Kardeşlik modeli, İran Devrimi'nden etkilenmiş bir modeldir diye yazdı.

 

Arap ve Arap olmayan Sünni ülkelerdeki Müslüman Kardeşler'in geçmişinin 120 yıl öncesine kadar uzandığını ve ilk olarak Suriye ve Mısır'da kurulduğunu belirten Kayhan Gazetesi, ?Müslüman Kardeşler şimdi de üç ülkeyi, Türkiye, Sudan ve Filistin'i yönetiyor. Afganistan, Pakistan, Lübnan, Ürdün ve Tunus gibi ülkelerin yönetiminde de önemli bir rol oynuyor dedi.

 

?Türkiye'deki Müslüman Kardeşler' başlıklı başyazıda, Ortadoğu'da giderek yayılan Sünni İslamcı hareketin büyük ölçüde Şii İran Devrimi'nden etkilendiği ileri sürülerek, ?Türkiye'deki İslam taraftarları aslında Müslüman Kardeşlerdir. Erdoğan, Haniye ve El Beşir hükümetleri (Müslüman) Kardeşler'in kontrolündedir. Tıpkı Afganistan'ın eski Başbakanı Burhaneddin Rabbani, eski Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ve eski Endonezya Başbakanı Abdurrahman Wahid gibi? denildi.

 

Türk modelinin İran'dan farklı olmasına rağmen onunla çelişmediği gibi, hayli de etkilendiğini savunan gazete, ?Bugüne kadar Ortadoğudaki hiçbir Müslüman Kardeşlik grubu İran Devrimi'ni eleştirmedi. Türkiye'deki Kardeşler de asla eleştirmedi, hatta nükleer enerji konusunda İran'dan yana tavır aldı diye yazdı.

 

Türkiye'nin İran Devrimi'nden etkilendiğini ve bazı İranlı yetkililerin de Başbakan Erdoğan'ın kullandığı ifadeleri buna örnek gösterdiğini belirten gazete, İranlı mollalardan örnekler vererek şöyle devam etti: ?Örneğin Ayetullah Hüseyin Nuri Hamdani, geçenlerde üst düzey bir İran askeri istihbarat yetkilisiyle konuşurken, Erdoğan'ın açıklamalarının İsrail'deki rejimin sonunu getireceğini söyledi. Ali Hamaney'in Güvenlik Danışmanı Yahya Rahim Safevi de Erdoğan'ın Davos'taki hareketini İran Devrimi'nin etkisine bağladı. Erdoğan'ın yürekli sözleri Türkiye'deki İslami uyanışın ve İran İslam Devrimi'nin bir sonucudur.

 

(Alıntı Haber)

 

"Müslüman Kardeşler" nasıl bir örgüttür?

 

Müslüman Kardeşler, Hasan el-Benna'nın 1928'de Mısır'ın İsmailiye kentinde kurduğu dinsel siyasi örgüt. Modern bir İslam toplumu kurulabilmesi için Kur'an ve Sünnet'in kılavuzluğuna dönülmesini savunan hareket Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da geniş taban bulmuştur.

 

Mısır'da 1938'den sonra siyasi nitelik kazanmaya başladı. 1940'ların sonunda Mısır'daki monarşi ve iktidardaki Vafd Partisi'ne karşı tehdit oluşturuyordu. 1952'deki Hür Subaylar Darbesi'nden sonra tüm partiler ile beraber kapatıldı (Ocak 1954). Bu sefer yeraltına çekilen Müslüman Kardeşler, öğrenciler arasında husursuzluk çıkardığı gerekçesiyle tekrar kapatıldı. 1954'te Cemal Abdülnasır'a yönelik suikast girişiminden sonra, altı lideri vatana ihanet suçundan idam edildi ve hareket şiddet yoluyla bastırıldı. 1980'lerden itibaren tekrar canlanma dönemine giren Müslüman Kardeşler Örgütü'nün şiddet yanlısı uzantıları Muhammed Hüsnü Mübarek yönetimince sert önlemlerle bastırıldıysa da, sivil kurumları giderek daha etkin olmaya başladı. En son siyasi olarak yasaklanmış olmasına rağmen bağımsız adaylarla katıldığı 2005 parlamento seçimlerinde 88 sandalye kazandı. Halen Mısır'daki en büyük muhalefet grubudur.

 

Zamanla Ortadoğu'nun diğer ülkelerinde değişik adlarla etkinliğini gösterdi. Müslüman Kardeşler'in Suriye'nin Hama kentinde Şubat 1982'de giriştiği ayaklanmanın Hafız Esad yönetimince bastırılması sırasında binlerce kişi öldürüldü. Günümüzde aynı adla Ürdün'de yasal durumdadır. Onun dışında Cezayir'de ve bazı ülkelerdeki farklı isimlerdeki kolları iktidara kadar yükselmişlerdir. Türkiye'de ise çeşitli kereler çeşitli çevrelerce Necmettin Erbakan liderliğindeki Milli Görüş hareketiyle işbirliği yaptığı iddia edilmiş, ve bu iddialar Milli Görüş partilerinin kapatılması için sebep oluşturulmasında kullanılmıştır. Ancak örgütün Türkiye uzantısı olan Milli Görüş hareketini kesinlikle kabul etmez ve suçlayıcı ifadelerle dışlar.

 

 

(wikipedia.org)

Sayin Rua,ben bu yazinin icerigine inaniyorum,detaylari tartisilabilir ama icerik olarak dogrudur ve MÜSLÜMAN KARDESLER bugün Arap ülkelerinde cok faal bir yasadisi teskilattir.Misir'in en cok basini agirtan örgüt Müslüman kardesler örgütüdür.Erdogan'in bu teskilatla iliskisinin olmasi sasirtici degildir bence.Cünkü Erdogan ayni zamanda Taliban'in yakin dostudur.Erdogan'in dikkat ederseniz,Araplarla cok yogun bir mesaisi var.Bu hem Ortadogu projesi kapsamli ama ayni zamanda Müslüman Kardesler teskilatinin bir projesidir.

 

saygilarla

İran'da yayınlanan, mollaların kontrolündeki Kayhan Gazetesi, Sudan, Filistin ve Afganistan'da olduğu gibi Türkiye'nin de Müslüman Kardeşler tarafından yönetildiğini öne sürdü. Gazete, Türkiye'nin yerinin İran'ın yanı olduğunu savunarak, ?Türk Müslüman Kardeşlik modeli, İran Devrimi'nden etkilenmiş bir modeldir diye yazdı.

 

.

.

.

Eminim Kayhan gazetesi yazari bir gece önceden rüya gördü ve rüyasini gazetede realite gibi yazdi. Bu haber sadece ciddiye alinmayacagi gibi, sacmaliklarin da danikasi. Islamcilarin Türkiye'deki gerici, demokrasi düsmani güclere cesaret vermek icin yapmis olduklari cabadan baska hic bir degeri yok.

Bu konuyla ilgili Hürriyet Gazetesinde Özdemir İnce'nin de yazıları vardı. Onlara da bi bakmakta fayda var derim...

 

Örnek olarak senin yazını destekleyen bir alıntısını eklemek isterim

 

"Yandaş kazanmada kullanılan maddi yardım ve yatırım, geçmişte Milli Selamet, Refah ve Fazilet partilerinin uyguladığı bir yöntemdi. Şimdi AKP uyguluyor aynı yöntemi. Bu yöntemin kaynağında Mısır’ın Müslüman Kardeşler Örgütü var. Bu yöntemi uygulayan Hamas ve Hizbullah örgütleri de Müslüman Kardeşler’in türevleri.

 

Amaçları toplum içine kendi toplum modellerini yerleştirmek. Bunun için yardım örgütleri kuruyorlar, işyerleri açıyorlar, okul ve hastaneler kuruyorlar. Böylece kendi zihniyetlerini ve yaşam tarzlarını içinde bulundukları toplumların içine yerleştiriyorlar. Sıra daha sonra kendi silahlı örgütünü kurmaya geliyor. Son aşama ise Hamas’ın Gazze’de yaptığı gibi iktidara el koymak."

 

Yazının tamamını okumak isteyenler için link

Bu konuyla ilgili Hürriyet Gazetesinde Özdemir İnce'nin de yazıları vardı. Onlara da bi bakmakta fayda var derim...

 

Örnek olarak senin yazını destekleyen bir alıntısını eklemek isterim

 

"Yandaş kazanmada kullanılan maddi yardım ve yatırım, geçmişte Milli Selamet, Refah ve Fazilet partilerinin uyguladığı bir yöntemdi. Şimdi AKP uyguluyor aynı yöntemi. Bu yöntemin kaynağında Mısır?ın Müslüman Kardeşler Örgütü var. Bu yöntemi uygulayan Hamas ve Hizbullah örgütleri de Müslüman Kardeşler?in türevleri.

 

Amaçları toplum içine kendi toplum modellerini yerleştirmek. Bunun için yardım örgütleri kuruyorlar, işyerleri açıyorlar, okul ve hastaneler kuruyorlar. Böylece kendi zihniyetlerini ve yaşam tarzlarını içinde bulundukları toplumların içine yerleştiriyorlar. Sıra daha sonra kendi silahlı örgütünü kurmaya geliyor. Son aşama ise Hamas?ın Gazze?de yaptığı gibi iktidara el koymak."

 

Yazının tamamını okumak isteyenler için link

 

 

ilginç bilgiler sevgili gloria.

 

örgüt, malezyada etkili olmuş.!!!

 

daha önce parti kapatma davalarında delil olarak gösterilmiş. bu durum akp yi etkiler mi bilmiyorum. gerçi bildiğim kadarıyla açılan davada bir delil olarak kullanılmamıştı.

Eminim Kayhan gazetesi yazari bir gece önceden rüya gördü ve rüyasini gazetede realite gibi yazdi. Bu haber sadece ciddiye alinmayacagi gibi, sacmaliklarin da danikasi. Islamcilarin Türkiye'deki gerici, demokrasi düsmani güclere cesaret vermek icin yapmis olduklari cabadan baska hic bir degeri yok.

 

Nereden biliyorsunuz da böyle konuşuyorsunuz? Sizin fikriniz, bu haberin gerçek dışı olduğu yönünde olabilir ama bu habere "saçmalığın daniskası" diyecek kadar soğuk bakmanızı anlamış değilim.

 

Akp, dış güçlerin örgütlediği bir yapıdır. Bunun içinde kim var tek tek sayamam. zaten benim işim de değil, elimde de delil yok. Ancak kim çıkıp da artık şu dakikadan sonra akp gibi bir teşkilatın dışarıdan yardım ve destek almayan, masum bir yapı olduğunu savunabilir?