Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Tunceli'deki seçim yardımlarında profesyonel rüşvetçilik örneği


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

(Alıntı haber)

 

Tunceli'deki beyaz eşya yardımında AKP izi iddiası. Tunceli Sanayi Odası Başkanı "Bu eşyalar sadece iki firmadan alındı" derken, firma sahiplerinden biri AKP Tunceli İl Teşkilatı'nda yönetici. Diğer firma sahibinin ise AKP ile dolaylı bağlantısı var. Eşyaların Tunceli esnafından alındığını söyleyen Tunceli Valisi Mustafa Yaman ise Tunceli esnafının kazandığını söylüyor. Görünen o ki sadece ihtiyaç sahipleri değil iki firma da yardımlardan aslan payını alıyor.

 

CNN TÜRK, Tunceli'de yapılan yardımla ilgili çarpıcı bir bilgiye ulaştı. Tunceli'de halka dağıtılan beyaz eşyalar iki firmadan satın alınmış ve iki firma da AKP ile ilişki içinde...

 

Tunceli Valliği yaklaşık 5 milyon TL değerinde beyaz eşya yardımınının 2.5 milyon TL'sini seçim öncesi yapınca tartışma başladı.

 

Halktan gelen tepkiler, "Eşyalar zenginlere veriliyor" olurken, valilik ve hükümet ise dağıtımın sosyal devlet olmanın gereği olarak yapıldığını açıkladı.

 

Hürriyet gazetesinin internet sitesine konuşan vali Mustafa Yaman ise 3500 ihtiyaç sahibini 5 ay önce belirlediklerini ve eşyaları Tunceli esnafından aldıklarını bu durumdan Tunceli esnafının kazandığını söyledi.

 

Valinin sözlerini yalanlayan Tunceli Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz ise eşyaların sadece ik esnaftan alındığını söyledi. Cengiz, Nazimiye ilçesinde dağıtılacak 978 bin TL değerindeki yardım eşyasının sadece bu iki firmadan alındığını belirtti.

 

Şimdi soru şu: Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz'in sözünü ettiği firmalar hangileri?

 

Biri Siemens bayii Murat Kılıç... Kılıç, Tunceli'de müteahhitlik yapan bir isim. Kayınpederinin AKP İl Genel Meclisi aday adayı olduğu belirtiliyor.

 

Yusuf Cengiz ikinci firmayı ise Türkay Mobilya olarak açıkladı.

 

Türkay Mobilya'nın sahibi Mehmet Türkay AKP Tunceli İl Yönetim Kurulu yedek üyesi.

 

Seçim öncesi siyasetin ortaya yerine düşen bu tartışmaya muhalefetin tepkisi ise sürüyor.

Gönderi tarihi:

Halk gene oyunu ucuza satmıyor, bu da iyi bir şey :D Hele bu ülkede bir çift kadın göğsüne vatanı satanlar varken.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Bundan daha ucuza ne olabilirki, halkin kendi parasini yine halka iade etmekte, yani normal sartlarda senin olan parayi yine secim araciligiyla yine halka vermekte.. Bosuna demiyorum ya ustekiler rusvet alip vermeye alismisken onlari rusvete alistiran halk onlardan assagimi kalir.. Ananda yesin Babanda.. Artik birdahaki secimlerde bir araba ve ev verirler artik.. Bir oya 2 anahtar bu vaadi bir yerlerden hatirliyorum ama nereden .. :)Daha sonrada neymis basimizdakiler kendi ceplerini dusunuyorlar.. Dusunurler efendim sizlere yedirirken iyide kendileri yiyincemi kotu oluyor...

Saygilar

Gönderi tarihi:

Osmanlı´nın son dönemlerine kadar ´vatan´kelimesi bile bilinmezmiş.

 

Hatta 31 Mart ayaklanmasında ´Yaşasın Vatan!´ diye bağıran genç subayları döven bir grup asker, bunun sebebini şöyle açıklamış..

 

Yaşasın Vatan diye bağırıyorlardı. Ermeni´yi öveceğinize Yaşasın Padişahımız diye bağırsanıza dedik ve dövdük.

 

 

Yaşasın Padişahımız

 

Padişahımdan bir yumurta araklasam ne olur?

Gönderi tarihi:

Vatandaşın parasını vatandaşa verme durumuna alışıyoruz galiba artık ama buradaki durum daha da profesyonelce. Seçim rüşveti dağıtılmış ve bu yapılırken kendi partilileri finanse edilmiş. yüzsüzlüğün bu kadarına ne denir artık? hala, bu ülkede böyle bir partiye oy vermeyi düşünen insanların var olması, Türkiye'nin çok acı bir gerçeğidir.

Gönderi tarihi:

Bildigim kadariyla yapilan bir iste talep olmazsa, o is yapilmaz daha cok yapilan islere yonelir... Tuncelidede en guzel ornektir isin aci tarafi ise gizli kapakli yapilmiyor bu isler her sey kameralar onunde yapiliyor.. Bildigim kadariyla rusvet vermek yasak peki almak yasak degilmi .. Neden ozaman bu rusvet verme islemleri kameralar onunde yapilirken yapanlar hakkinda bir yasal islem baslatilmiyor.. Baslatilmaz mi yoksa secim jestimi yoksa bunlar sadece corba parasimi .. :) Eh ozaman secimden sonra partiler tarafindan somuruluyorsak ozaman gikimiz cikmamali... Bizim canimiz canda onlarinki patlicanmi ... :)

Saygilar

Gönderi tarihi:

Arkadaslar bal tutan parmagini yalayacaktir.

 

6 yildir bu ülkede yardim adi altinda halkin oylari sömürülmektedir,bu sömürü valiliklerce,Belediyelerce,yardim kurumlarinca yapilmaktadir.Evet halktan alinani yardim diye halka verip göz boyamak.Ramazan cadirlari 6 yilda mantar gibi cogaldi,bu bir inanc sömürüsüdür.Erbakanla baslatilan bu halka oy rüsveti vererek halki oyunu calma operasyonlari bence cocuga bonbon veripte onu kandirmaya benzer.Bazi arkadaslarin,"Devletin görevi düskün olanlara yardim etmek degilmi e onlarda yardim ediyorlar"görüsü aslinda aldatmacadir,Devlet düskünlere onlarin oylari icin yardim etmektedir.Davos,Dogal gaz indirimi,kömür dagitimi,beyaz esya ve benzeri yardimlarin amaci 29 Mart'taki yerel secimlerdir.IMF' den para dilenen bir devlet beyaz esya yardimi yapiyorsa bunun adi milleti uyutuyor demektir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Aç olan bir toplumu rahatça açlık ile terbiye edebilirsiniz.

 

Biz aciz ama, ac olan karnimiz degildir, malesef gozumuzu actir.. aclikla terbiye olabilmemiz icin evvela gozumuzu doyurmaliyiz, ne zamanki gozumuyuzu doyururuz iste ozaman karnimizda ister istemez ozaman doyar..

Saygilar

Gönderi tarihi:
Biz aciz ama, ac olan karnimiz degildir, malesef gozumuzu actir.. aclikla terbiye olabilmemiz icin evvela gozumuzu doyurmaliyiz, ne zamanki gozumuyuzu doyururuz iste ozaman karnimizda ister istemez ozaman doyar..

Saygilar

karnımız aç iken,başkaları o ağacı hangi yöne eğmek isterse;ağaç o yöne eğilir.

 

Gözümüzü doyurmak için önce karnımızı doyurmalıyız.

Gönderi tarihi:

Sayin Mavi

 

Bana gore once gozumuzu doyurmaliyiz, daha sonra karnimizi :) .. Simdi soyle dusunun bu rusvet alanlar veyahut halki dolandiranlar karinlari ac olduklari icinmi yapiyor bunlari .. Hayir gozleri ac olduklari icin.. Iste herseyin basi once gozumu doyurup kanaatkar olmaliyizki karnimiz doysun yoksa gozumuz ac olursa hic birzaman trilyonlarimiz olsada karnimiz doymaz .. Umarim nedemek istedigimi anlamisinizdir...

Saygilar

Gönderi tarihi:
Sayin Mavi

 

Bana gore once gozumuzu doyurmaliyiz, daha sonra karnimizi :) .. Simdi soyle dusunun bu rusvet alanlar veyahut halki dolandiranlar karinlari ac olduklari icinmi yapiyor bunlari .. Hayir gozleri ac olduklari icin.. Iste herseyin basi once gozumu doyurup kanaatkar olmaliyizki karnimiz doysun yoksa gozumuz ac olursa hic birzaman trilyonlarimiz olsada karnimiz doymaz .. Umarim nedemek istedigimi anlamisinizdir...

Saygilar

 

Ben ne demek istediğinizi anladım,benim demek istediğim şu;bilinç için düşünmek gerek,düşünmek için de karın tokluğu...

 

ihtiyaçlar hiyeraşisini bilirsiniz;biraz da burada aramak lazım...açgözlü olan insan,işte burada haklısnız.

Gönderi tarihi:

Vay be ! Bunları da görecek ve duyacakmışız. Kimin parasını kime harcıyorlar. Bir oy almak için ne harcamalar yapıyorlar.Bu yapılanlarla insanları satın alıyorlar. Bu suç değil mi? Hani rüşvetin önüne geçilecekti demiştiniz.Bu yapılanlar rüşvet değilde ne? Çarşafa dolandılar diyen başbakana, buzdolabı, çamaşır makinası ,tv ,kanepe ,elektirik süpürgesi ,vb dolanmış haberi yok.Haydi arkadaşlar oylarımızla satılık olmadığımızı göstermenin tam zamanı.

Gönderi tarihi:

Yüksek Secim Kurumundan bugün yapilan ve AKP icin cok düsündürücü olan bildiride;"Yardimlarin özellikle beyaz esya yardimlarinin secim rüsveti"oldugu tanimlamasi yapildi.YSK bu gibi faaliyetlerde bulunlar hakkinda suc duyurusunda bulunacaklarini belirterek yapilan yardimlarin anayasaya aykri oldugunu vurguladi.

 

Simdi efendim,Tunceli'de camsir makinesi dagitiliyor evlere,evlerde su yok ama camasir makinesi gönderiliyor,yani sen iktidar olarak oraya su götürme ama secim yaklasiyor diye camasir makinesi gönder ve vatandasin oyunu gaspet.

 

Iste Türkiye'de zembille indirilip iktidar koltuguna oturtulanlarin iktidarda kalabilmek icin nelere basvurduklarinin belgeselidir bu yardimlar.Halkin hissiyatini cok iyi bilenlerin o hissiyati nasil sömürdüklerini Türkiye ibretle izlemektedir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

kımsenın savunucusu degılım.

sıyasetın hepsı yalan hangı partı de yokkı bu olaylar hepsınde var.bugun bı baskası gecsın emınım bu olaylar o partınınde basına gelecek.o partıde kalkıp esya vesaıre seyler dagıtsa o zamanda ona yuklenecegız.:) bu boyle gelmıs boyle surecek.

Gönderi tarihi:

AKP'Lİ ADAYDAN GAZETECİLERE CEP TELEFONU

 

AKP Tarsus Belediye Başkan adayı olan Ahmet Tevfik Uzun, gazetecilere hatlı birer cep telefonu verdi. Uzun, hatlı telefonların faturalarını da kendisinin ödeyeceğini söyledi. Bazı gazeteciler, hediye telefonları teşekkür ederek geri çevirdi.

 

Mersin Oteli’nde kahvaltılı basın toplantısı düzenleyen AKP’li aday Uzun mal varlığını açıkladı ve projelerinden söz etti. Ardından toplantıyı izleyen gazetecilere 50 adet cep telefonu dağıtan Ahmet Tevfik Uzun, amacının gazetecilerle sağlıklı iletişim kurmak olduğunu kaydederek şöyle konuştu:

 

“Biz her kesimle iyi iletişim kurmak istiyoruz. Bunu da öncelikle basın mensupları ile gerçekleştirmek istiyoruz. Biz diyalogdan, şeffaflıktan yanayız. Biz bütün insanlarla diyalog içinde olunursa, bütün sorunların çözüleceğine inanıyoruz. O açıdan böyle bir projemiz vardı. Biz iletişimin sağlıklı olabilmesi için direk başkana ulaşılabilecek bir telefon hattı düşündük. Özellikle basın mensuplarının bizlere 24 saat ulaşabilecekleri, sürekli açık bir telefonumuz oldu. Bu hatlar ile basın mensupları aynı zamanda kendi aralarında da aylık 40 saat ücretsiz iletişim sağlayabilecek. Ayrıca hatların faturalarını da ben ödeyeceğim.”

 

Gazetecilerin çoğunluğu telefonu alırken, bazıları kabul etmedi, bazıları da sonradan iade etti. Telefonların kampanyalı fiyatının 65 TL olduğu belirtildi.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Hem Seffaf ulke olmak istiyoruz hemde ulkenin her kesiminde rusvet hos goruluyor.. Aslinda coguda rusvete rusvet denilmesine kizmakta alirken kizmiyorlarda rusvet denildiginde kiziyorlar, gunumuzde daha cok yardim, corba parasi, memnuniyet karsiligi harclik diye adlandiriliyor.. hadi diyelim Tuncelidekiler ac olduklari icin oy karsiliginda kabul ediyorlar ki ben bunada inanmiyorum peki ya bizim entellerimiz nicin kabul ediyorlar ac olduklarindanmi yoksa fazla mal goz cikarmaz misalimi.. :) Benim bildigim Fakir ve muhtac olan insan onurlu gururlu ve bu tarz rusvetcilige taviz vermezler ve asla asla tenezzul etmezler... Rusveti kabul edenler karni tok ama gozleri ac insanlardir...

Saygilar

Gönderi tarihi:

Bütün bu olanlar bir stratejinin parcalaridir.Müslüman Cumhurbaskani,müslüman basbakan,müslüman Türkiye.

Ramazan cadirlarinin son yillarda yerden mantar biter gibi bitmeleri,ramazan cadirlarinda yapilan siyasi gövde gösterileri ve parti propagandalari,birsey söylendiginde,yavuz hirsiz hesabi"YA devletin görevi yoksula yardim eli uzatmaktir,neden karsi cikiyorsunuz"gibi savunmalar.Tuncelide olanlar,savciligin sorusturma baslatmasina YSK'nin bunun rüsvet dolayisiyla suc oldugunu söylemesine ragmen bu rüsvetlerin devam etmesi ettirilmesinin anlami;"BAKIN BIZ HER TÜRLÜ BASKIYA RAGMEN YARDIM ETMEYE DEVAM EDIYORUZ,BIZDEN BASKASINA SAKIN SAKIN OY VERMEYIN KI SIZE HEP YARDIM EDELIM"demektir.

 

AKP'nin hedefi Türkiye'yi ele gecirmektir ne pahasina olursa olsun.Hedefe ancak ozaman varmis olacaklar.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Rusvet olaylar sadece son 6 yilin ulkeye yerlestigini soyleyemeyizki .. Dinciside ayni laik olanida ayni Cumhuriyeti savunanda aynidir.. Bu yasanilan olaylar son 6 yilin olaylari olmus olsaydi halk tepki gosterirdi eski koye yeni adetmi geliyor diye ama atadan deden boyle gordugumuz icin artik herseyi normal karsiliyor halk eger boyle birsey yapmayan varsada enayi pozisyonuna konuluyor.. Aklima bir anda geldi en guzel ornek olarak Banker Bilo filmi isin carpitici boyutunu cok guzel anlatiyor durust bir vatandasken nasil bir anda duzen onu rusvete yonlendirildi.... Bana gore halk kendisi bu gidis hata dur demedigi surece duzen bozulmaz alan memnun veren memnun misali..

saygilar

Gönderi tarihi:
Rusvet olaylar sadece son 6 yilin ulkeye yerlestigini soyleyemeyizki .. Dinciside ayni laik olanida ayni Cumhuriyeti savunanda aynidir.. Bu yasanilan olaylar son 6 yilin olaylari olmus olsaydi halk tepki gosterirdi eski koye yeni adetmi geliyor diye ama atadan deden boyle gordugumuz icin artik herseyi normal karsiliyor halk eger boyle birsey yapmayan varsada enayi pozisyonuna konuluyor.. Aklima bir anda geldi en guzel ornek olarak Banker Bilo filmi isin carpitici boyutunu cok guzel anlatiyor durust bir vatandasken nasil bir anda duzen onu rusvete yonlendirildi.... Bana gore halk kendisi bu gidis hata dur demedigi surece duzen bozulmaz alan memnun veren memnun misali..

saygilar

 

Kurumsallaşmış br rüşvet kültürünün varlığına katılıyorum. Ama bizim konumuz hükümetlerin vatandaşa oy karşılığı verdiği rüşvet. Bu seçim rüşveti en çok sağ hükümetler dönemine hortluyor. (Zaten ben ömrümde hiç sol hükümet görmedim.) Memleketi çok uzun bir süredir idare eden bu muhfazakar zihniyet rüşvet çarkını her geçen gün hızlandırıyor. Suyu olmayn köye çamaşır makinası mı götürülür Allah aşkına yahu. Önce su götürmesi gerekmez miydi yani? Artık bu seçim rüşveti meselesi Akp ile birlikte traji komik bir hal almış durumda. Kendi valilerini oraya bekçi gibi dikmişler, korkunç bir kadrolaşma ile birlikte inanılmaz bir rüşvet dağıtımı yapıyorlar. Artık bu geleneksel rüşvet anlayışının da ötesinde bir şey gibi geliyor bana.

Gönderi tarihi:
Kurumsallaşmış br rüşvet kültürünün varlığına katılıyorum. Ama bizim konumuz hükümetlerin vatandaşa oy karşılığı verdiği rüşvet. Bu seçim rüşveti en çok sağ hükümetler dönemine hortluyor. (Zaten ben ömrümde hiç sol hükümet görmedim.) Memleketi çok uzun bir süredir idare eden bu muhfazakar zihniyet rüşvet çarkını her geçen gün hızlandırıyor. Suyu olmayn köye çamaşır makinası mı götürülür Allah aşkına yahu. Önce su götürmesi gerekmez miydi yani? Artık bu seçim rüşveti meselesi Akp ile birlikte traji komik bir hal almış durumda. Kendi valilerini oraya bekçi gibi dikmişler, korkunç bir kadrolaşma ile birlikte inanılmaz bir rüşvet dağıtımı yapıyorlar. Artık bu geleneksel rüşvet anlayışının da ötesinde bir şey gibi geliyor bana.

 

Yazdiklariniza birebir katiliyorum, eskiden rusvet edebi ile yurutuluyordu simdilerde ise rusvet aldi basini gitti ve AKP'nin yaptiklari yenilir yutulur cinsten degildir ayrica rusvetin iyisi kotu olmaz, ama bazilari daha ahir yapmadan ati aliyorlar Tuncelideki rusvetlerde en guzel ornegi yol yok su yok elektirik yok alin size camasir makinesi bulasik makinesi :).. Yine burada hatali bizleriz diyecegim ama birileri bana karsi cikacak... :) hadi hayirlisi ... Corba parasi ...

Saygilar

Gönderi tarihi:

Sosyal Devletin gereği elbette devlet halkının ihtiyaçlarını giderecek ancak yöntem bu olmamalı...

 

Özellikle seçim dönemlerinde değil her dönem yardımlar yapılmalı ancak böyle rencide ederek değil, bir beklenti ile değil, size çok basit bir örnek vermek istiyorum Akp'nin her türlü yardımı reklam malzemesi olarak yaptığının enaçık kanıtı...

 

Filistin için Kızılay aracılığı ile yardım toplanıyor, kısa mesaj ile de yardımda bulunabiliyorsunuz, başbakanlık idareside işin içinde, yani devletin kurumları resmen yardım topluyor ve bunu afişe ederek halka duyuruyor, ancak afişlerde bir detay var çok önemli, Filistin için destek olunmasını isteyen Kızılay, başbakanlık idaresi yanında afişlerin sağ ve sol yanına Akp'nin amblemi eklenmiş, bunu İstanbul'un hemen her üst geçidinde, her caddesinde görebilirsiniz...

 

Eğer bu bir devlet yardımı ise iktidar partisi orada neden kendi reklamını yapıyor?

Başbakan'ın hangi partiden olduğunu bilmeyen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var mı?

Siyasi rant peşinde değiller ise, devlet yönetiminde bulunan bu parti neden reklam yapma gereği duyuyor?

Burada vurgulanmak istenen şu mudur?

"Devleti biz yönettiğimiz için yardım topluyoruz!"

Gönderi tarihi:
Bundan daha ucuza ne olabilirki, halkin kendi parasini yine halka iade etmekte, yani normal sartlarda senin olan parayi yine secim araciligiyla yine halka vermekte.. Bosuna demiyorum ya ustekiler rusvet alip vermeye alismisken onlari rusvete alistiran halk onlardan assagimi kalir.. Ananda yesin Babanda.. Artik birdahaki secimlerde bir araba ve ev verirler artik.. Bir oya 2 anahtar bu vaadi bir yerlerden hatirliyorum ama nereden .. :)Daha sonrada neymis basimizdakiler kendi ceplerini dusunuyorlar.. Dusunurler efendim sizlere yedirirken iyide kendileri yiyincemi kotu oluyor...

Saygilar

 

O vaadi veren DYP'li Tansu Çiller'di ve o vaadin AKP'nin sadakaları ile alakası yok. Adı üstünde ''vaad''...Seçimden sonra iktidara gelinirse ekonomik gelişmeye bağlı olarak herkesin bir arabası ve bir evinin olacağını vaadeden bir seçim kampanyası sloganı idi. Samimi idi, yalandı, gerçekçiydi, gerçekleşti, gerçekleşmedi bir yana, bu vaad sadece DYP'ye oy vereceklere yönelik bir rüşvet anlamında değildi, hitap edilen tüm seçmenlerdi. Eğer, DYP iktidara gelirse, refah artacak herkes bunlara sahip olacak, sahip olmaları kolaylaştırılacak anlamında bir sosyal devlet söylemiydi.

 

Bu karıştırmanın amacının, bir nevi AKP'yi normal gösterme çabası olduğunu sanmıyorum. Ancak, bu tür yaklaşımlar, buna yolaçar. Halkı bu açıdan eleştirmek istiyorsanız ve buna geçmişten bu türden bir dayanak arıyorsanız, vermeniz gereken örnek, bu tür şark stili-rüşvetçi-sadakacı politikaların mimarı Refah partisi olmalıdır.

 

Böyle politikalarla, sağlıklı demokrasi olmaz. Nedir bu ? Resmen oyların açık arttırmaya sunulması... Parayı, malı en çok veren kazanır. Parası olmayan gelmesin başa.

 

Evet, bu modayı Refah başlatmıştır ama en sonunda AKP sayesinde işin cılkı çıkarılmıştır. Artık diğer partiler de çıkışı bu politikalarda görmektedir. Demokrasi kavramının da, sosyal devlet kavramının da tabiri caizse içine edilmiştir. Cemaatlere, sivil toplum kuruluşu denilmeye başlanmıştır.Türk milletinin kafasındaki her kavram geriye doğru ( Osamanlı sonu ) götürülmüştür. ( Şimdi, ya Kürt milleti yok mu ? İnkar ediyorsunuz diye başlarlar, bu da dediklerimi doğrular zaten )

 

Bir yetkilinin savunması da şu: '' Ne yani, seçimden sonra, verilen oya göre mi dağıtım yapsaydık ? ''

 

Özrü kabahatinden büyük fıkrasını herkes bilir. Bu da o hesap!

Gönderi tarihi:

Geçen sene tapuda alınan para rüşvet mi, bahşiş mi tartışması vardı. İlber Ortaylı şöyle demişti:

 

HOCA DA VERMİŞ... İlber Ortaylı da 'TAPU'DA BAHŞİŞ, ahlaklıdır' diyor

TOPKAPI Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Bahşiş, hediyedir. Hukuki değildir ama ahlakidir" dedi.

 

Ortaylı, Antalya’daki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2007 yılı çalışmalarının değerlendirilmesi ve 2008 yılı hedefleriyle ilgili toplantıda konuştu.

 

Türkiye’de ücretlerde dengesizlik yaşandığını belirten Ortaylı, bir bekçinin 1900 YTL maaş alabildiğini, ancak kadastro ve tapu memurlarına, küratörlere ve müze personeline çok az maaş verildiğini vurguladı.

 

Türkiye’de "personel rejiminin ciddiye alınmadığını" savunan Ortaylı, "Küratörü, tapu memurunu komik paralarla tutamazsınız. Bu sistem yürümez" dedi.

 

Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Adlı’nın gazetelere yansıyan ("Vatandaşın verdiği 15-20 YTL rüşvet olarak yansıtılıyor, bizde insanlar evlenirken ya da ev alırken, böylesi mutlu anlarında bahşiş verir. Ev aldığı zaman onun mutluluğu içinde oradaki memura üç beş kuruş bahşiş bırakıyor") demecinin yanlış anlaşıldığını savunan Ortaylı, "İyi izah edilmemiş bir olay. Ben de ev aldım, sattım. 5 sene tapu dairesine gittim. 10-15 parayı ben de verdim hediye diye. Yalan yok, rüşvet değil. Bahşiş, hediyedir. Hukuki değildir ama ahlakidir. Bu gibi yollarda lazımdır ta ki telafi edilene kadar. Tapu memurlarının eskimiş kıyafet ve kravatla vatandaşın karşısında durması caiz değil" diye konuştu.

 

Şimdi ise mahkeme İlber Ortaylı'yı destekleyen bir karar verdi.

 

Tapuya verilen rüşvetin adı bahşiş oldu !

Mahkeme tapucuya verilen ’bahşişi’ rüşvet saymadı...

 

Keçiören Tapu Dairesi’nde vatandaşlardan alınan paralar nedeniyle açılan davada Mahkeme bu ödemeleri ’rüşvet’ olarak kabul etmedi. Sanıklara görevi kötüye kullanmaktan verilen cezalar ertelendi. Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, tapu görevlilerinin aldığı paraları bahşiş olarak nitelemişti.

 

Hürriyet'in haberine göre Keçiören Tapu Dairesi’nde vatandaşlardan alınan paralar, rüşvet’ olarak değerlendirilmedi. Mahkeme, 14 tapu dairesi görevlisini rüşvetten değil görevi kötüye kullanmaktan mahkum etti. Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, tapu görevlilerinin aldığı paraları bahşiş olarak nitelemişti. 2008 Ocak ayında düzenlenen Parsel Operasyonu’na ilişkin dava bir yıl kadar sürdü. Vatandaşlardan para alırken polisin kurduğu gizli kameralara takılan tapu çalışanları, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 20 Ocak’taki son duruşmasında haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.

 

Rüşvet değilmiş

 

Mahkeme Başkanı İbrahim Kozan, aralarında kurum müdürü Ömer Gültekin’in de bulunduğu 14 kişinin ’rüşvet’ ve ’suç örgütü’ suçlamalarından beraatine karar verdi. Mahkeme Başkanı İbrahim Kozan, sanıkların memur suçu işlediğine karar vererek, Müdür Ömer Gültekin’in de aralarında bulunduğu 10 kişiye ’görevi kötüye kullanmak’ suçundan 1 yıl ile 2 yıl arasında değişen hapis cezaları verildiğini açıkladı. Heyet, cezaları alt sınırdan verdi ve cezaları erteledi. Dört sanık, bu suçtan da beraat etti.

 

Paralar iade edilecek

 

Mahkeme ayrıca, tapu çalışanlarına, vatandaşlardan para alarak ’görevi kötüye kullandığı’ için hapis ceza verilmesine rağmen, bu kişilerin ev aramalarında ele geçirilen ve ’suçtan elde edilen gelir’ olarak kayıtlara giren 4 bin 605 dolar (7 bin 500 TL) ve bin 335 euro (2 bin 800 TL), 7 bin 545 TL olmak üzere toplam 17 bin 845 liranın iade edilmesi kararını verdi.

 

137 yıl istenmişti

 

Savcı Abbas Özden, iddianamede tapu çalışanlarının örgütlü olarak rüşvet aldıklarını iddia ederek, 7 yıldan 136 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmalarını talep etmişti. Mahkeme, tapu çalışanlarının vatandaşlardan topladığı paraları ’rüşvet’ olarak kabul etseydi, tespit edilen her olaydan sanıklara ayrı ayrı 4-12 yıl arasında değişen hapis cezası verilecekti.

 

Bakan ve Genel Müdür ’bahşiş’ demişti

 

Operasyon sonrası Tapu ve Kadastro Genel Müdür Vekili Mehmet Zeki Adlı, "Vatandaşın verdiği 15-20 milyon, rüşvet olarak yansıtılıyor, bizde insanlar evlenirken ya da ev alırken, böylesi mutlu anlarında bahşiş verir. Ev aldığı zaman onun mutluluğu içinde oradaki memura üç beş kuruş bahşiş bırakıyor" demişti. Benzer bir açıklama Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak’tan gelmişti. Özak, "Bahşiş ile rüşveti bir birine karıştırmamak lazım. Hukuki ve ahlaki olmayan her şeyin karşısındayız. Çok az da olsa, böyle sorunlar yaşayabiliriz. Ama bunu abartmamak lazım" değerlendirmesi yapmıştı.

 

Bu durumda yapması gereken görevi yaparken üstüne para almanın, mahkeme kararı ile resmen rüşvet kabul edilmediği ve serbest bırakıldığı tek ülke olduk. Belki artık yakında rüşvet, pardon bahşişin KDV sini öder, belki fişini de alabiliriz...

 

Saygılar...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.