Misafir Domuzbağı Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 İsrail'i düşündüren koz! Türkiye'nin tepkisi askeri alana sıçrarsa... Gazze saldırısının Türkiye’de yarattığı büyük tepkilerin İsrail ile ikili ilişkileri ne ölçüde etkileyeceği tartışmaları sürerken İsrail’de savunma sanayi çevrelerinde “Ankara’nın askeri anlaşmaları iptal edeceği" yönündeki korkuların arttığı belirtiliyor. Bu arada, “Riskteki kontratların değerinin, 2 milyar dolar civarında" olduğu ifade ediliyor. İsrail’in en büyük medya grubu Yedioth’a ait Ynet sitesince yayınlanan bir haberde “Savunma sanayi çevreleri, Ankara’nın İsrail’in Gaze taarruzuna ilişkin, giderek artan kızgınlığı, mevcut anlaşmaların iptal edilmesine, gelecekteki müzakerelerin askıya alınmasına yol açabileceğini söylüyor" denildi. İsrail savunma sanayi şirketlerinin, Gazze taarruzunun kontratlar üzerindeki olası olumsuz etkilerden duydukları kaygılarını dile getirdikleri kaydedilen haberde Gazze’de devam eden operasyonların kontratlar açısından taşıdığı riske dikkat çekildi. Özellikle Elbit ve IAI şirketlerince geçen Aralık ayında Türk Hava Kuvvetleri ile imzalanan 141 milyon dolarlık anlaşmanın geleceğine ilişkin kaygıların bulunduğu vurgulandı. Türkiye ile iş yapan bir İsrail savunma sanayi kaynağı da “Şimdi mevcut kontratları iptal edilmesinden, halen müzakere edilen kontratların da süresiz askıya alınmasından korkuyoruz" şeklinde konuştu. RİSKTEKİ KONTRATLARIN DEĞERİ 2 MİLYAR DOLARI BULUYOR Bu arada, "risk"e girebilecek kontratların toplam değerinin 2 milyar dolar civarında" olduğu belirtilen haberde İsrail savunma şirketlerinin kaygılarının Gazze operasyonunu kınayan Türk yetkililerince yapılan açıklamalardan kaynaklandığı ifade edildi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün birkaç gün önce yaptığı açıklamaların örnek gösterildiği haberde İsrailli savunma kaynağının “Türkiye ile ilişki zaten gergin idi. Türk ordusu her zaman İsrail ile anlaşmaların yapılmasını ısrarla istedi, Müslüman hükümetin iktidara gelmesinden sonra bile. Her zaman zor bir durum idi ve şimdi daha zor oldu" değerlendirmesine de yer verildi. Alıntı
Misafir Domuzbağı Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Avrupa'dan İsrail'e ortak tavır! AP, İsrail'in uygulamasını 'toplu cezalandırma' olarak yorumladı... Avrupa Parlamentosu'nda bugün kabul edilen kararda, İsrail'e sert eleştiriler yöneltilirken, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistin halkına yönelik "toplu cezalandırma" politikasıyla "uluslararası insani hakları" ihlal ettiği bildirildi. Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi gruplar tarafından ortak hazırlanan ve oy birliğiyle kabul edilen kararda, "İsrail'in Gazze Şeridi'nde uyguladığı ambargonun, toplu cezalandırma olduğu ve bunun uluslararası hukuka aykırı olduğu" vurgulandı. Kararda, İsrail'in uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi istendi. Derhal ve sürekli bir ateşkes çağrısı yapılan kararda, bölgede ateşkesin ve güvenliğin sağlanması için yetki alanı açıkça belirlenmiş çok uluslu bir gücün oluşturulması talep edildi. Kararda, AB'nin bu krizde birliktelik içinde hareket etmesi gerektiği vurgulandı. Avrupa Parlamentosu'ndaki bazı üyelerin taleplerine rağmen kararda AB-İsrail ilişkilerine atıfta bulunulmadı. AB üyesi bazı parlamenterler, kararda, saldırılar yüzünden İsrail ve AB arasındaki ortaklık müzakerelerinin dondurulmasını talep etmişti. Gazze'de sivil halkın karşılaştığı acılardan Avrupa Parlamentosu'nun "şoka" uğradığı ifade edilen kararda, özellikle BM ve sivil halka yönelik saldırılar kınandı. Kararda ayrıca, İsrail'den insani yardımları halka ulaşmasını garanti etmesi istendi. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Sırp liderleri bilmem... Ama Hitler ve Mussolini'nin yok olmamak için yok etmeliyiz dediklerini hiç sanmıyorum. Hitler tüm Avrupa'nın Germen egemenliğinde tek bir ülke olması için kavga veriyordu. Almanya'nın varlığını korumak, yok olmaktan korumak için savaş verdiğini söylediğini iddia etmek komik olur. Bu ancak, idealinin önüne güçlü engeller çıktığında başvurduğu bir polemik olmuş olabilir, ki gerçekten de tüm dünya orduları Berlin'e doğru ilerleyerek bu adamı durdurmaya geliyorlardı. O aşamada söylediyse bilmem. Mussolini dersen İtalya'nın varlığının devamı, yok olmaktan kurtulması için savaş açtığını söylediğini iddia etmek de çok komik olur. Adam Büyük Roma imparatorluğunu yeniden kurmak, Kartaca'yı fetheden Roma ordularını yeniden sahneye çıkarmakiçin söylevler veriyordu. "Savaşmazsak İtalya yok olur" demesi imkansız, o da hayalleri suya düşüp linç edilmeden önce demiş olabilir bunları ancak. Yani kendi yok oluşlarını görüp söylemişlerdir. Emin olun İsrail de tüm Arabistan ve Mezopotamya'yı ele geçirmek için ordularını seferber etse, Nazi Almanyası ve Mussolini İtalyasının akibetine uğrar. Böyle bir şey söz konusu bile değildir... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Sayin demirefe,ben o konuda sizinle ayni görüste degilim. Sizce Israil'e öyle bir durumda kim müdahale edecek ve Nazi Almanyasinin veya Mussolini Italyasinin akibetine ugratacaktir.Bu bence bir yanilgidir. Israil belki öyle bir harekatta karsi harekatla karsilacaktir,ama Israil müttefikleriyle bu karsi harekati savusturacaktir.1967 savasinda ne oldu,ne yapti Israil?kim durdurabildi Israi'li.O zaman Rusya Misir'in müttefikiydi ne yapabildi Misira silah vermekten öte.Eger savas durdurulmasaydi Israil'in haritada ki yeri cok farkli olacakti,bugün. Bence Israil'e o durumda Batidan hicbir devlet müdahale etmez aksine yardimci olurlar.Iran tek basina Israil'le ugrasabilirmi ugrassa bile Israil'i Nazi Almanyasinin akibetine ugratabilirmi burasi bence biraz süpheli. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Bu konuda polemiğin uzaması benim vicdanımı rahatsız ediyor. Sonuçta üzerinde polemik yaptığımız şey, insanların acıları... Bunun üzerinde polemik olmaması gerekiyor. Fakat bu polemik ne yazık ki biteceğe benzemiyor. Herkes dogmaların kullanılararak insanların acılarının katlanmamasını, en kısa zamanda bu savaşın bitmesini ve insanların barış içinde yaşamalarını, birbirlerinin varlığına saygılı olmalarını dilememiz gerekiyor. Dilemekle bu işin olmayacağı çok belli, ama niyet bir şeylerin başlangıcıdır daima. Yani ben şahsen caddede yürürken binaların, çocukların arasına bir bomba, bir füze düşmesinin ve ortalığın cehenneme dönmesinin ne kadar korkunç bir şey olduğunu aklıma getiriyorum, hayalimde canlandırıyorum. Bunun hiç kimselere olmaması gerekiyor. İnsanlık mutlaka uzlaşmalı, birbirine ve doğaya saygıyı öğrenmeli. Sonsuz uzay boşluğundaki tek evimiz ve sığınağımız bu küçük mavi bilye... Onu daha iyi yapmak için bizden başka kimsenin iradesi harekete geçemez. Deniz yıldızlarını kızgın güneşin altından alıp denize atmanın ötesinde de bir şeyler yapılması gerekiyor. Çünkü artık denizyıldızlarına denizde de pek rahat olmayacak bu gidişle... Deniz de tüm atıklarımızı sonsuza kadar öğütüp yok edecek uçsuz bucaksız bir depo değil sonuçta. İnsan türünün dünyayı istila etmek, tüm kaynaklarını sınırsızmışcasına sahiplenmek tutkusunun bir yerde durması gerekiyor... Bu gezegene başka gezegenden gelmiş istilacı bir tür gibi davranmaya nereye kadar devam edeceğiz? Buradan devrim tartışmasına geçeceksek, YARASA haklı... Bu çok ucu açık bir kavram... "Devrimci olsun da çamurdan olsun, hiç bir şey deviremezsek akşama rakıları devirelim" anlayışı da çıkabilir bundan... İnsan acıları üzerinde polemik yapmak demeyelim buna düşüncenizi yazarsanız,başkalarının da bu konuda ne düşündüğünü anlamaya çalışırsınız. Devrim,ucu açık bir kavramdır,doğru.Her devrim başka bir devrimi önayak olur,bu da doğru.Ama benim kastım zihniyetteki devrim;ki benim devrim tanımlamam beni ilgilendirir. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 .. . Bu arada kalkıp bana kötülüklerin ayıklanacağı pembe bir dünya tabosu çizen klasik lafları da cevap olarak yazmayı lütfen... Elinizde olabilecek en güzel devrimin ürünü var. Bu ülkeye sahip çıkın geliştirin. Bunun için devrime mevrime gerek yoktur! İlle de devirecem derseniz ondan da olursunuz sonra... Evrensel anlamda devrimcilik tektir dostum. Devrimcilik esittir devirmek degildir, yanlis ögrenmissiniz. Devrimcilik bir durustur, insanliktan yanadir, fasizme, irkciliga ve her türlü zulme karsidir, hemde dil, din ve irk ayirmadan. Devrimciligi biraz daha derinden tanirsak ne demek istedigimizi anlayabilirsiniz. Devrimcilige yüzeysel bakarsak anlatmis oldugunuz tablo ortaya cikar, o da sadece kavram kargasaligindan baska bir ise yaramaz. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Ben sol görüşlü değilim,bunları yazmak için bir görüşe de sahip olmaya gerek yok;ama devrim de yapamazsak şarapları devirelim gibi tümceleri,bu ülke de en çok bedel ödemişlere yapılmış bir haksızlık olarak gördüğümü de yazmadan geçemeyecğim. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 1967 savasinda ne oldu,ne yapti Israil?kim durdurabildi Israi'li. İyi de 1967 de durdurulması gereken İsrail değil Arap ittifakıydı. Tüm Araplar topyekün birlik olup İsrail'i haritadan silmek için saldırıya geçtiler. Kıtalara yayılmış bir çok devletin birleşip, el kadar toprağa sahip bir ulusu topyekün yok etmelerine seyirci kalınamazdı herhalde öyle değil mi? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Türkce'de "Devrim";Bati dillerinde ki "Revolition"deyiminin cift anlamini tasimakta ve hem dönüsme (inkilap)hemde zorla degistirme (ihtilal)anlamlarini dilegetirir. Felsefe acisindan bu iki anlam özdes olmakla beraber (yani ikisinde de insansal bir etki söz konusudur)devrimci felsefenin kurucusu KARL MARX'in su sözleri konuyu aydinlatmasi acisindan ilginctir. Karl Marx Enternasyonalin La Haye'deki kongresinin kapanis söylevinde söyle demistir: -"Sosyalizmi gerceklestirmek icin proletarya iktidari mutlaka ele gecirmelidir.Ama biz,hicbir zaman,bu amaca varmak icin yollarin bütün kosullarda ayni oldugunu söylemis degiliz.Baska ülkelerin birbirinden baska olan kosullarina yer vermek gerektigini biliyoruz.Amerika Ingiltere ve sonra eger yurdunuzun kosullarini iyi biliyorsam Hollanda gibi ülkelerde iscilerin barisci yollardan amaclarini elde edebileceklerini hicbir zaman inkar etmedik.Barisci yollardan iktidara gelmenin mümkün oldugu kosullarda illede silahli ayaklanmadan söz etmek aptalliktir." Devrimci felsefenin babasi olan kisi bile devrimde gerektiginde kan dökülür demesine ragmen hala burada dernek köselerinde devrimcilik oynayanlara gülmekten baska birsey gelmiyor elimden. saygilarla Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 İyi de 1967 de durdurulması gereken İsrail değil Arap ittifakıydı. Tüm Araplar topyekün birlik olup İsrail'i haritadan silmek için saldırıya geçtiler. Kıtalara yayılmış bir çok devletin birleşip, el kadar toprağa sahip bir ulusu topyekün yok etmelerine seyirci kalınamazdı herhalde öyle değil mi? 1949-1967 arasinda Gazze Misir Hukumeti altinda, ve Batı Şeria da Urdun Hukumetinin kontrolu altinda idi. PLO 1964 yilinda kuruldu. Bu topraklari kimden alacaklardi 1964? Tabii ki, Israilden degil. Israil bu topraklari isgal etmiyordu. PLO gayesi, Israili yok etmekti. Filistinliler bagimsiz 2inci bir devlet kurmak istemiyorlardi bu arada.... (Birinci Filistin Devleti, Urdun'dur) Mayis 1967'de, Misir, Urdun ve Suriye ordulari Israilin sinirlarinda siralandilar. Bunu goren Israil, Misira bir hucum planlayip ve Misirin hava kuvvetlerini iki saat icinde "yok etti". Bundan haberi olmayan Kiral Huseyin Batı Şeria'dan Israile saldirdi ve ayni zamanda Suriye kuzeyden. Eger Israil bu savasi kaybetmis olsaydi, Araplar, Yahudilerin hepsini, dedikleri gibi katledip, kadinlarin irzina gecip oldureceklerdi. Ve Israili yok edeceklerdi. Mamafih, onlarin planlari, arap sacina donmus hareketlerle hazirlandigi icin, umduklari gibi olmadi. Israil savasi kazandi. 6 gun icinde, Israil, Misiri, Suriyeyi, ve Urdunu yendi. Dolayisiyle, Misir'dan Sinai çölünü aldi, Suriye'den Golan heights, Urdunden Batı Şeria yi aldi. Filistinli Araplar 1967 den sonra kendilerini Filistin bir "devlet" kurmalari bahanesiyle, halan Israile saldirmaya devam ettiler. Bunlarin liderleri, terrorismi icat edip, butun Dunyaya tanittilar, sivil ucaklari kacirdilar, milyarlarca insanlari hava alaninda guvenlik zorluklarina girdirdiler. Tatil gemilerini bile kacirdilar. Bunlarin tek hedefi "canavarlik"ti. Masum insanlar bunlarin hedefiydi. Bu insanlar kendi milletlerini mahvettiler, cocuklarina intihar yelekleri bir genel uniforma oldu. Iste bu zihniyette olan insanlar, Israilin komşusu. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Filistinli Araplar 1967 den sonra kendilerini Filistin bir "devlet" kurmalari bahanesiyle, halan Israile saldirmaya devam ettiler. Bunlarin liderleri, terrorismi icat edip, butun Dunyaya tanittilar, sivil ucaklari kacirdilar, milyarlarca insanlari hava alaninda guvenlik zorluklarina girdirdiler. Tatil gemilerini bile kacirdilar. Bunlarin tek hedefi "canavarlik"ti. Masum insanlar bunlarin hedefiydi. Bu insanlar kendi milletlerini mahvettiler, cocuklarina intihar yelekleri bir genel uniforma oldu. Iste bu zihniyette olan insanlar, Israilin komşusu. Terörizmi icat eden Arap ülkeleri mi,yoksa onlarda dahil olmak üzere tüm ulusları kukla misali oynatan ABD mi? Irak işgali en güzel örnek;lütfen biraz gerçekçi olun. El-Kaide'miş...sonrası Afganistan! Saddam!mış...sonrası Irak....başka örneğe gerek var mı? Aaa tabi,savaş uçakları ile yerle bir edilen demokrasi de ABD'nin! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 1949-1967 arasinda Gazze Misir Hukumeti altinda, ve Batı Şeria da Urdun Hukumetinin kontrolu altinda idi. PLO 1964 yilinda kuruldu. Bu topraklari kimden alacaklardi 1964? Tabii ki, Israilden degil. Israil bu topraklari isgal etmiyordu. PLO gayesi, Israili yok etmekti. Filistinliler bagimsiz 2inci bir devlet kurmak istemiyorlardi bu arada.... (Birinci Filistin Devleti, Urdun'dur) Mayis 1967'de, Misir, Urdun ve Suriye ordulari Israilin sinirlarinda siralandilar. Bunu goren Israil, Misira bir hucum planlayip ve Misirin hava kuvvetlerini iki saat icinde "yok etti". Bundan haberi olmayan Kiral Huseyin Batı Şeria'dan Israile saldirdi ve ayni zamanda Suriye kuzeyden. Mutlaka biliyorsunuzdur,ama yine de belirteyim.İsrail-Filistin sorunun çıkışında o bölgede olan İngiletere idi.Yani,o dönem bölgede sözü geçen İngiltere! Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Evrensel anlamda devrimcilik tektir dostum. Devrimcilik esittir devirmek degildir, yanlis ögrenmissiniz. Devrimcilik bir durustur, insanliktan yanadir, fasizme, irkciliga ve her türlü zulme karsidir, hemde dil, din ve irk ayirmadan. Devrimciligi biraz daha derinden tanirsak ne demek istedigimizi anlayabilirsiniz. Devrimcilige yüzeysel bakarsak anlatmis oldugunuz tablo ortaya cikar, o da sadece kavram kargasaligindan baska bir ise yaramaz. Türkçe dersindemiyim neyim? Devrim, var olan bir şey devirmek, yıkmak ve yeniden düzelemek anlamındadır. O kadar uzun uzun yazdım. "İslam devrimi" derken başka terim mi kulanılıyor? Kelimelerle oynamayalım. Pembe tabloyu bu terime bağlamak şu an için anlamsız. Sosyalist bir ülkede karşı devrim yapmak devrimden sayılmıyor mu? ha pardon sizin devrimden değil. Ama ikisi de devrim. Galiba Türkçe dersindeyiz evet! Senin bahsettiğin değerler ise devrimcilik değil, sosyalizmdedir. Felsefe olarak materyalizmdedir (Hatta bu bile tartışılabilir, karşı çıkanlar elbette olacaktır). Bu ülkede kendilerine devrimci diyenler hep sosyalist görüşte olduğu için, ortak paydaları bu olduğu için bu kelime özdeşleşmiş. Hatta ve hatta maalesef kürt milliyetçileri bile bu kelimeyi kendilerine etiket yapmış. Devrimci ve milliyetçi... Hadi çık işin içinden. Bu arada kelimenin anlamını politika arkadaşımız yeterince açıklamış. Ders bitmiştir... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 .............. Hatta ve hatta maalesef kürt milliyetçileri bile bu kelimeyi kendilerine etiket yapmış. Devrimci ve milliyetçi... Hadi çık işin içinden. Bu arada kelimenin anlamını politika arkadaşımız yeterince açıklamış. Ders bitmiştir... Devrim,kan dökmeyi mi gerektirir? Cevabınız evet ise,dönün Atatürk tarafından yapılan devrimlere. Ve,devrim... bakın,bu ülke de yeni kurulan bir devlete rağmen gerçek anlamda bir devrim yapılmadı.Yarım kalan devrimleri saymazsanız,devrimler tepeden inme oldu;kağıt üzerinde kalakaldı ve hala kafa karışıklığı için günde beş öğün tartışılana dönüştü. Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 bakın,bu ülke de yeni kurulan bir devlete rağmen gerçek anlamda bir devrim yapılmadı.Yarım kalan devrimleri saymazsanızda,devrimler tepeden inme oldu;kağıt üzerinde kalakaldı ve hala kafa karışıklığı için günde beş öğün tartışılana dönüştü.[/size] Hah işte ilk yazdığıma geri dönüp okursan göreceksin. Sahip çıkıın geliştirin derken bunu diyorum. Ayrıca sen bir ülkenin yönetim biçimini değiştireceksin ve bu kansız olacak ha? Çok zor be... Alıntı
Φ MelHaMe Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 El-Kaide'miş...sonrası Afganistan! Saddam!mış...sonrası Irak.... Güzel bir Hakikatin Anlatılışı... Ve Gerçek Hakikatin Dillendirilmemiş bir başkası ; Nazimiş... İsrail Devleti... Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Terörizmi icat eden Arap ülkeleri mi,yoksa onlarda dahil olmak üzere tüm ulusları kukla misali oynatan ABD mi? Irak işgali en güzel örnek;lütfen biraz gerçekçi olun. El-Kaide'miş...sonrası Afganistan! Saddam!mış...sonrası Irak....başka örneğe gerek var mı? Aaa tabi,savaş uçakları ile yerle bir edilen demokrasi de ABD'nin! "Savas" ile "Terrorism" arasindaki farklari ogrenmeniz umutlariyla ... buyrun: Terrorism: May, 1970 - PLO Israil cocuk goturen okul arabasina saldirdi. 9 cocuk oldurdu, 3 yasli, ve 19 cocugu felc ettiler. (Hedef cocuklar) 1972 Olimpiyat - Munih, Almanyada, PLO Israil Atletlerine saldirip onlari oldurduler. Nisan , 1974 - PLO bir apartman binasini saldirip 18 kisiyi katletti. 9 u cocuklardi. (Hedef - siviller ve cocuklar) Mayis, 1974 - PLO Israil Lisesine saldirdi, 19 u oldurdu ve 66 yaralandi. Mart, 1978 - Fatah terroristler bir turist otobusu kacirdilar 37 kisiyi katlettiler . . . Eger PKK yi lanet ederseniz, bunlarida lanet etmek gerek. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Hah işte ilk yazdığıma geri dönüp okursan göreceksin. Sahip çıkıın geliştirin derken bunu diyorum. Ayrıca sen bir ülkenin yönetim biçimini değiştireceksin ve bu kansız olacak ha? Çok zor be... Bakınız,Politika tarafından verilen Marx'ın düşüncelerini doğru okuyalım,o zaman göreceğiz ki;devrim bir ülkenin kendisi gibidir.Her yerde farklı bir surete bürünür. Devrim,illah da devletin düzenini değiştirecek diye bir kaide yok,tabi ki zor bir süreçtir,uzun zaman ve sabır gerektirir.Ama dediğim gibi,bu ülkenin gerçek anlamda zihinsel bir devrime ihtiyacı var.Bizler hala Osman'lının vesayetindeyiz. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Güzel bir Hakikatin Anlatılışı... Ve Gerçek Hakikatin Dillendirilmemiş bir başkası ; Nazimiş... İsrail Devleti... Evet,lütfen farkında olalım.Yaşananlar basit değil.Kim,elinde ipleri tutuyor,farkında olalım.Bu bir din savaşı değil,bu bir toprak kavgası değil...bu emperyalizmin insana dönüştüğü andır. Ya kardeşim,Naziler kırdı Yahudileri,sonra al sana Filistin.Saddam,ABD ile tırmanırken,herkese saldırırken al sana savaş uçakları ile terörizm ile savaş.Kimi uyutuyor ya bunlar,Saddam'ı besleyen kimdi,El Kaide'yi besleyen kimdi? Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Devrimci degil insan olmaktir önemli olan.Benim zevkime uymadi yapalim bir devrim,filancinin rengini sevmedim yapalim bir devrim. Devrimler renk ve zevk işi değildir. Bu tür tanımlar; devrimlerin, gelişen sosyal yaşamın, kaçınılmaz tarihsel diyalektiğinin gerekliliği olduğunu bilemeyenlerin demagojileridir. Devrimcilerin devrimcilik anlayışı ile, devrimciliğe karşı olanların devrimcilik anlayışları elbette farklı olacaktır. Bireyin gerçekçi insan olabilmesi için, mutlaka devrimci olmasının gerekli olduğunu iddia edenlerdenim. Zira devrimci olmayan insan yeniliğe karşı olan insandır. Devrimci olmayan insan; sömürüye razı olan insandır. Devrimci olmayan insan; bazı kesimin iktisadi ve sosyal özgürlüğünü istemeyen insandır. Devrimci olmayan insan; modern köleciliği tasvip eden insandır. Devrimci olmayan insan; bazı kesimin imtiyazlılığını kabullenen insandır. Devrimci olmayan insan; etnik farklılıkları önemseyen insandır. Devrimci olmayan insan; emperyalizmin yardımcısı olan insandır. Sonuçta devrimci olmayan insan; barışa, kardeşliğe, eşitliğe, sosyal adalete, emeğin değerine, üretenin emeğine karşı olan insandır. Devrimci insanlar, bu olgulara karşı oldukları için devrimcidirler. Devrimciliğin en genel anlamda tanımı, duruşu budur. Konuyla ilgisi: Ancak devrimci insan, emperyalizmin şu veya bu nedenle, halkları kışkırtarak, masum insanların acımasızca öldürüldüğü her türlü savaşa ve nedenlerine karşıdır. 1 Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Türkçe dersindemiyim neyim? Devrim, var olan bir şey devirmek, yıkmak ve yeniden düzelemek anlamındadır. O kadar uzun uzun yazdım. "İslam devrimi" derken başka terim mi kulanılıyor? Kelimelerle oynamayalım. Pembe tabloyu bu terime bağlamak şu an için anlamsız. Sosyalist bir ülkede karşı devrim yapmak devrimden sayılmıyor mu? ha pardon sizin devrimden değil. Ama ikisi de devrim. Galiba Türkçe dersindeyiz evet! Senin bahsettiğin değerler ise devrimcilik değil, sosyalizmdedir. Felsefe olarak materyalizmdedir (Hatta bu bile tartışılabilir, karşı çıkanlar elbette olacaktır). Bu ülkede kendilerine devrimci diyenler hep sosyalist görüşte olduğu için, ortak paydaları bu olduğu için bu kelime özdeşleşmiş. Hatta ve hatta maalesef kürt milliyetçileri bile bu kelimeyi kendilerine etiket yapmış. Devrimci ve milliyetçi... Hadi çık işin içinden. Bu arada kelimenin anlamını politika arkadaşımız yeterince açıklamış. Ders bitmiştir... Kendinizi nasil hissediyorsaniz öyle kabul edin derim. Egerki size Türkce dersini animsatiyorsak buda iyi bir gelisme derim. Ders daha bitmemistir, cünki cogumuz sinifta kaldik malesef. En iyisi gelecek sefere dersimize iyi calisalimki, baskalarinin yanlislarina iyi acikladi diyerek sinifta kalmayalim. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 "Savas" ile "Terrorism" arasindaki farklari ogrenmeniz umutlariyla ... buyrun: Terrorism: May, 1970 - PLO Israil cocuk goturen okul arabasina saldirdi. 9 cocuk oldurdu, 3 yasli, ve 19 cocugu felc ettiler. (Hedef cocuklar) 1972 Olimpiyat - Munih, Almanyada, PLO Israil Atletlerine saldirip onlari oldurduler. Nisan , 1974 - PLO bir apartman binasini saldirip 18 kisiyi katletti. 9 u cocuklardi. (Hedef - siviller ve cocuklar) Mayis, 1974 - PLO Israil Lisesine saldirdi, 19 u oldurdu ve 66 yaralandi. Mart, 1978 - Fatah terroristler bir turist otobusu kacirdilar 37 kisiyi katlettiler . . . Eger PKK yi lanet ederseniz, bunlarida lanet etmek gerek. PKK ya lanett olsun,çocuk öldürene lanet olsun,kadın öldürene lanet olsun. Olsun,Suheyla...insanın yaşamına el uzatan herkese lanet olsun. Ben savaşın da ne olduğunu çok iyi biliyorum,terörün de. İkisi de bana çok tanıdık. Suheyla, sanılmasın ki;İsrail'de öldürülen çocuklar bizim için birşey ifade etmiyor;keşke verilecek canım olsa da vereyim o öldürülen küçük bedenlere... terörü yaratan sistemlerdir.Terör başlı başına değerlendirilecek bir olgu değildir. Bakınız,11 Eylül saldırılarına ve hemen sonrasına... Onu da geçtim,bugün ABD,İran'a kalkıp demokrasi dersi veriyor.İran'ı şu veya bu şekilde eleştiriyor.Ya sormazlar mı adama,kardeşim sen ne yapıyorsun? Hamas,bugün halkın iktidarı olmuşsa,düşünmek gerek...birkez olsun,düşünün neden! Bakınız,uzatmadan açık açık yazayım.Bugün ABD sadece kılıf uydurma derdinde.Terörü besleyen de o.Terörün kendisi de. Savaş ve terör derken,arada ki ilgiyi pek kuramadım,ama yine de yazayım. Bugün ABD ne Irak'ta bir savaşın içindedir ne de İsrail Filistin de savaştadır. Dikkat edin,başka bir ülkenin sınırlarından bahsediyorum,yani işgal. Kusura bakmayın,tüm sosyal bilimler terörü yine insanla açıklar. Benim canım acırsa,ben de patlayan bir bombaya dönüşürüm. İstenilen de bu ise...vaylar insanoğluna... savaş dedik değil mi,nefret ederim o savaş denilen belada...ama bugün savaş bile ahlakını yitirmiş durumda,tıpkı kendini yitiren insanlık gibi... Terör=ABD diyebiliyorsam,bu kadar öfkeyle yazıyorsam...dönün,yine sorun;nedir bu terörizm...yine çıkarın aracı diyeyim kendi cevabımda. Alıntı
Φ MelHaMe Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Bu bir din savaşı değil,bu bir toprak kavgası değil...bu emperyalizmin insana dönüştüğü andır. Bu bir Din Savaşıdır... Çünkü Komunizm, Kapitalizm, Emperyalizm birer Dindir... Bunların Kurucuları, Uygulayıcıları Yahudi ve Masonlardır...! Akıllarınca Tanrı ile savaşmaktalar... ! El Kaide'yi besleyen kimdi? Bu konu ise Anlaşılması kolay olmayan... Lakin Parapsikoloji ve istidrac olaylarıdır ki... El Kaideyi siyaseten Topluma tanıtanlar Yahudi ve Masonlardır ! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Zira devrimci olmayan insan yeniliğe karşı olan insandır.Devrimci olmayan insan; sömürüye razı olan insandır. Devrimci olmayan insan; bazı kesimin iktisadi ve sosyal özgürlüğünü istemeyen insandır. Devrimci olmayan insan; modern köleciliği tasvip eden insandır. Devrimci olmayan insan; bazı kesimin imtiyazlılığını kabullenen insandır. Devrimci olmayan insan; etnik farklılıkları önemseyen insandır. Devrimci olmayan insan; emperyalizmin yardımcısı olan insandır. Sonuçta devrimci olmayan insan; barışa, kardeşliğe, eşitliğe, sosyal adalete, emeğin değerine, üretenin emeğine karşı olan insandır. Konuyla ilgisi: Ancak devrimci insan, emperyalizmin şu veya bu nedenle, halkları kışkırtarak, masum insanların acımasızca öldürüldüğü her türlü savaşa ve nedenlerine karşıdır. Bende işte sadece bu devrimci yürekleri saygı ve minnet ile selamlıyorum. Ödenen bedeller,insana sunulan en güzel armağandır.Devrim,benim için budur. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2009 Bu bir Din Savaşıdır... Çünkü Komunizm, Kapitalizm, Emperyalizm birer Dindir... Bunların Kurucuları, Uygulayıcıları Yahudi ve Masonlardır...! Akıllarınca Tanrı ile savaşmaktalar... ! Bu konu ise Anlaşılması kolay olmayan... Lakin Parapsikoloji ve istidrac olaylarıdır ki... El Kaideyi siyaseten Topluma tanıtanlar Yahudi ve Masonlardır ! Akıllarınca Tanrı ile savaşan,Tanrılaşan ve bunu yapmaya çalıştıkça çirkinleşen insan. Evet,izmler bizim için birer din. topluma tanıtanların,kim olursa olsun ama emin olalım ki;işlerine gelen yine budur. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.