Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

IRKÇI TERANELER


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Forumumuzun bu bölümü en ilginç bölümlerden birisidir. Bu bölüm benim yazdığım bölümler arasında yazmaktan en çok kaçındığın bölümdür. Zira bu bölümde anlamsız bir cepheleşme görürsünüz. Oturup dünya meseleleri hakkında tartışsalar birbirleriyle taban tabana zıt görüşleri savunan insanlar. Bu bölümde birbirinin her söylediğini onaylar, ve cephe mantığıyla "kendisinden" gördüğüne yapılan her eleştiriye net bir karşı duruş sergilerler. Bu yüzden bu bölümde tartışmak zordur. Hatta çoğu zaman, forumun başka bölümlerinde savunduğu şeyleri yazsanız dahi, cephe mantığıyla bu bölümde aynısına karşı çıkanları dahi görebilirsiniz. O yüzden çoğu zaman vakit kaybına yol açtığı hissiyatı uyandırır bu bölümde tartışmak.

 

Ancak dikkatimi çeken farklı birşey var. Yıllarca tartıştığımız insanlar arasında emperyalizm, ırkçılık, sömürgecilik, yayılmacılık gibi konularda tavırlar ve düşüncelerini bildiğim insanlar. Aynı konularda emperyalist, ırkçı, sömürgeci söylemleri bu bölümde savunabilmektedirler. Ya da bunlara sessiz kalabilmektedirler.

 

Birçok kez bana özel mesaj atıp, hata yaptığını ve daha sonradan farkettiğini söyleyen insanlar, irade dışı cepheleşme mantığıyla tekrar aynı şekilde davranabilmektedirler.

 

Bugünün dünyasında ırkçılık yeniden ve şiddetli olarak yükselmektedir. Bu yükseliş özellikle Batı Avrupa'da tehlikeli boyutlardadır. Yükselen bu ırkçı dalganın bu seferki düşman ve hedef tanımı, Asya ve Ortadoğu'lulardır. Irkçılığın doğduğu günden beri karakteristik özellikleri aynıdır. Düşman olarak gördüğü insan topluluklarının kültürü, dini inançları, ve geleneklerine karşı düşmanlık üretmek.

 

Son yılların en yaygın söylemlerinden birisi ise "İslam'ın dünyadaki şiddetin kaynağı olduğu" söylemi. Ve tabiki müslüman ülke halklarının. Buna dayanak olarakta Kuran ayetlerinin gösterilmesi.

 

Tabi her mantıklı insan. Şu an dünyadaki savaşlardan hangisinin sebebinin kuran onuda geçtim herhangi bir dinin kutsal kitabındaki ayetler olduğunu sorabilir ?

 

Forumumuzda, aslında bazı arkadaşlarımız bu ırkçı mantığı özetleyen cümleler kullanmışlar "islam filistin'de, Irak'ta insanlara ne getirdi" gibi. Yani bu ırkçı mantığa göre, Filistin topraklarının işgal edilmiş olması, Filistin'li sivillerin milyonlarca dolarlık teknolojik silahlarla katlediliyor olması, Irak'In işgal edilmiş olması. Milyonlarca sivilin tüm dünyanın gözleri önünde, hatta görsel dökümanlarla gözleri önünde katledilmiş olmasının sebebi. Kuran ayetleridir. Bu minval üzere bir ara listeler yayınlanmıştı bu forumda, "Dünyada islamın yol açtığı şiddet olaylarının listesi" şeklinde. Liste'de, Irak'ta işgalci ABD askerlerine karşı savaşan direnişçiler, ABD savaş gemilerine saldırı düzenleyen botlar falan vardı. Tabi yine en kaba insan mantığı, bir ülkenin hiçbir haklı gerekçe olmadan (ki işgalin en gibi bir haklı gerekçesi olabilir) işgal edilip, halkı katledilirken. İşgalcilere karşı direnen insanların eylemlerini "dünyada islamın yol açtığı şiddet" olarak lanse etmekteki temel derdi anlıyabilir. Ancak cepheleşme mantığı, bu coğrafyanın insanı olanları bile bu söylemleri savunacak hale getirebiliyor.

 

Sizin ateist olmanız, tanrı inancına sahip olmamanız. Beyaz Irkçılığa, beyaz ırçılığın ortadoğu ve asya'daki katliam ve işgallerini islam ile gerekçelendirme stratejisine sessiz kalmanızı ya da savunmanızı gerektirmez. Burada önemli olan insan merkezli bakabilmektedir.

İsrail'de kimi vicdan sahibi savaş pilotlarının, elit komandoların dahi artık dayanamadığı "sivilleri öldürmekten bıktık" diyerek vicdani retçi oldukları katliamlarda suçu Filistin'lilere atan kimselerin, aynı zamanda "islam ülkelerinde kadınlar ve çocuklar azap çekiyor islam yüzünden" şeklindeki söylemlerinin yapmacıklığını anlamak içinde ileri bir zeka gerekmez.

 

Irkçı düşünce, düşman olduğu toplumların herşeyine düşmandır. Diline, kültürüne, geleneklerine, dinine. 19. yy da Afrikalılar, 20. yyın ilk yarısında yahudiler merkezli ırkçı düşüncenin. 2000'lerdeki temel düşmanı asya ve ortadoğululardır.

"Pis müslümanlar dünyayı mahvediyorlar" söyleminin sahipleri, halen dünyadaki bütün ama eksiksiz bütün savaşların ya tarafı, ya taraflardan birisinin destekçisi, ya da finansörüdürler.

 

Bu ırkçı argümanlar artık midemi bulandırmaktadır. Cepheleşme mantığıyla bunları savunan, sessiz kalan arkadaşların hali ise şaşırtmakta. Ve iyiki kurtuluş savaşı yıllarında yaşamamışlar dedirtmektedir. Zira aynı hataya düşen kimi aydınların o yıllardaki durumunu unutmamak gerekir.

Gönderi tarihi:

Tabi beyaz ırkçılığın islam düşmanlığı çok eski ve köklü değildir. Temelinde Nato'nun Sovyetler dağıldıktan sonra varlık sebebini ortadan kaldıran duruma karşı "düşman üretme" stratejisinin bir uzantısıdır. Soğuk Savaş döneminde "Yeşil Kuşak Projesi" ile Sovyetlere karşı yere göğe sığdıramadıkları islam. 90'larla birlikte temel düşmanlardan birisi haline dönüştü. Bugün Nato üyesi ülkelere karşı "savaş" yürüten geniş çaplı islami örgütlerinin hemen hemen tamamının kuruluşunda NATO'nun büyük emeği olması temel ironidir.

 

Şimdi Gelelim Irkçı söylemin en riyakar ve en ikiyüzlü argümanlarından birisine.

 

Öyleki bir yandan İslam Dünyası'nı geri kalmışlıkla çağ dışılıkla eleştirip. Bir yandan bu söylemle, aslında sahip oldukları zihniyetin ne kadar ilkel ve çağ dışı olduğunu ortaya koymaktadırlar.

 

"MÜSLÜMAN ÜLKELER, MÜSLÜMAN OLDUKLARI İÇİN GERİ KALMIŞTIR"

 

Yani yine geçtim temel zekayı. Latin Amerika'nın geri kalmışlığının sebebi de hristiyan olması mı? Afrika'nın sebebi totemist olması mı? Hindistan'ın , tibetin budist olması mı ?

 

Ve bunu bugün müslüman coğrafyadaki işgallerin, katliamların, savaşların gerekçesi olarak ortaya koymanın altında yatan vahşi mantık ? Müslüman coğrafyadaki işgaller ve katliamları gösterildiğinde "işte onu diyorum müslüman ülkeler niye geri kalmış" şeklindeki bir söylem ? Bu noktada medeni makyaj akar, nikelaj çizilir, alttan paslı teneke çıkar ortaya.

 

Yüz yıldır, işgal , ambargo, müdahele, yaptırım, iç savaşlar altında yaşayan bir coğrafya nasıl gelişebilir ?

 

Bir örnek vereyim. Eski ve klasik bir olaydır. Afrika'nın sömürge olmasının sebebi olarak geri kalmış olması gösterilir. Aynı zamanda geri kalmış olmasının sebebi olarakta sömürge olması. Kara Kıta'nın yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin tümüne el koyan, insanlarını köle olarak dünyaya gemilerle satanların torunları. Afrika insanını geri kalmışlıkla suçlar. Oysa bu insanlar gittikleri ülkelerde eşit fırsat verildiğinde, sanatta siyasette, sporda, akademik alanda, bilimde avrupa kökenli hemşehrilerinden daha mı az başarı göstermişlerdir?

 

 

Kendi ülkemizi düşünelim? üç askeri darbe, iç çatışmalar, krizler, ambargolar. Türkiye Cumhuriyeti'nin 85 yıllık ömründe olanı biteni bir düşünelim. Neler yaşadık. Bugün geri kalmışlıkla suçlanan coğrafyanın ülkeleri farklı şeyler mi yaşadı ?

 

Gelişmişlikten kastımız ne ? Ekonomi mi? Zenginlik mi ? Batı sermaye birikim sürecinde kolonicilik ve yayılmacılık faktörü basit iktisadi kitaplarda anlatılan bilgilerdir. İktisadi gelişim ve zenginliklerinin temel motoru olan kolonici sermaye biriktirme sahalarında iki kez uzlaşmaz derecede ayrılığa düştüler. ve iki kez dünya kana bulandı. O günden beri batı sermaye sistemi. bir gün savaş olmadan geçirdi mi ? NATO gibi tek işlevi ve görevi savaş ve çatışma çıkarmak olan bir makineye neden sahipler ? Tüm teknolojik gelişimleri askeri amaçlar temelli değil miydi ? Bir medeniyet düşünün, teknolojik gelişiminin neredeyse tamamı, askeri amaçlı araştırmaların ve geliştirmelerin yan ürünü olsun.

 

Bugün dünyanın en güçlü ve en zengin ülkesi, eğitim, kültür alanında en ileri ülkesi mi aynı zamanda ?

 

üç asır önce batının yakaladığı ivme , kendisi dışında hiçbir odağı geliştirmeme ve bunun için elinden gelen herşeyi yapmaya dayalı. Böyle geçmedi mi üç asır ?

 

neden geri kalmışlar. yüzyıldır hepsi ya işgal altında. ya da kafalarına silah dayandığı için olmasın ? Tıpkı müslüman olmayan, latin amerikalılar , diğer afrikalılar, diğer asyalılar gibi ?

Gönderi tarihi:
neden geri kalmışlar. yüzyıldır hepsi ya işgal altında. ya da kafalarına silah dayandığı için olmasın ? Tıpkı müslüman olmayan, latin amerikalılar , diğer afrikalılar, diğer asyalılar gibi ?

 

Kim kalkıp da dünya üzerinde yaşanan özel veya genel durumları salt bir nedenle değerlendirebilir ki?Geri kalmıştır,çünkü dindir diyebilir ki?

Gönderi tarihi:
Forumumuzun bu bölümü en ilginç bölümlerden birisidir. Bu bölüm benim yazdığım bölümler arasında yazmaktan en çok kaçındığın bölümdür. Zira bu bölümde anlamsız bir cepheleşme görürsünüz.

.

.

.

Cepheleşme mantığıyla bunları savunan, sessiz kalan arkadaşların hali ise şaşırtmakta. Ve iyiki kurtuluş savaşı yıllarında yaşamamışlar dedirtmektedir. Zira aynı hataya düşen kimi aydınların o yıllardaki durumunu unutmamak gerekir.

 

Dediginiz gibi daha evvel Biraz net olalım. Bu sozlerinize katiliyorum "Irkçılığın doğduğu günden beri karakteristik özellikleri aynıdır. Düşman olarak gördüğü insan topluluklarının kültürü, dini inançları, ve geleneklerine karşı düşmanlık üretmek. ... "Irkçı düşünce, düşman olduğu toplumların herşeyine düşmandır. Diline, kültürüne, geleneklerine, dinine."

 

Tabii ki, Irkçılığı "insan' olarak benimsemiyorum. Sevmiyorum. Desteklemiyorum.

 

Aramizdaki fark, analadigim kadariyle, benim degişik bir açidan bakiyorum bu sorulara. Ozetlemek isterim.

 

1. Her millette irkçilik vardir. Inkar etmeye luzum yok.

2. Her toplumda biribirlerine karşi önyargı, kayırma, taraf tutma vardir. Inkar etmeye luzum yok.

3. Her ulkede ayni şekilde toplumlarin birbirine aleyhte davranma, ayırt etme var. Inkar etmeye luzum yok.

 

Turkiyede gordugumuz Alevilere, Kurtlere karsi olan muameleler bunlarin orneklerinden. Ayni milletten ve dinden olsan bile , senin şehir benim şehire karşi olur. Ayni şehirden olsak; o zaman senin koyun benim koyume karşi veya senin mahallen benim mahalleme karşi gibi ...

 

Bu normal "insanoglu" karakteridir.

 

 

Bunun gibi zayif dusunceleri kontrol etmek için, egitim gerekir. Benim duşuncemde, Islam toplumlarinda sekuler egitime onem verilmez. Turban konusundaki olaylar dini insanlarin sekuler egitimine ne kadar onem verdigini gosterir. Yani hiç onem vermezler. çunku bir genç (kizin) başini, aklini bilgi ile dolmasinda heves yerine bu genç (kiz) başini kapatmakla ugrasiyor! işte egitimin manasi bu kadar, Islam dininde!

 

Egitimsiz bir millet kendilerini idare etmek icin etkili, tesirli, hakiki bir demokrasi kuramazlar. Demokrasi yalniz secimde oy vermek degildir. Demokrasinin aydin bir topluma ihtiyaci vardir. Benim kanaatimde, Islam dini bu aydinligi engelliyor. Toplum egitimsiz kaliyor.

 

Bu yuzden genellikle Musluman ulkelerinde idareciler diktatorler, Kirallar, Sultanlar, veya seçimleri dolandiricikla kazanmiş insanlar oluyorlar.

 

Gelelim sizin Filistin meselesine. Filistinliler 50-60 sene ugraştilar, haklarini kazanmak için. Niye kazanamadilar? çunku, aralarinda bir "lider" yoktu. Tabii ki, Mustafa kemal, veya Thomas jefferson, Abraham Lincoln, Churchill gibi lider olsun demiyorum. Boyle liderler nadirdir. Ama onlarin bir Yaser Arafati vardi. Toplum olarak, egitimsiz olarak seçtikleri lider bir is yapamadi. Bu adam bir benzin istasyonunu bile idare edemezdi.

 

Sayin Cyrano, hayatta yalniz dogru olmak yetmez. Haklarinizi almak için dogru yolu seçmekte lazim. Filistinlerinin haklari vardi. Fakat onlarin seçtikleri yollar butun Dunyayi kendilerine karşi dondurduler. Ben dahil! Irak meselesine gelince, Irak toplumu kendilerine Sadam Huseyin gibi zalim bir diktatoru secmisti. Bu diktator komşularina (Irana ve Kuveyte) savas açti. Kuveyt savaşini kaybetti ve bu savaş sonu daha sonra ikinci bir savaşa yol açti. Batida bir çok insanlar (ben dahil) bu Irak savaşina destek vermezler. Bilhassa dediginiz gibi çok masum insanlar olduler.

 

Bu yuzden goruyorsunuz ki toplumun aydin olmasi, egitimli olmasi liderlerini bilerek, anlayarak seçmeleri ne kadar onemli... Bu kabahati Islam da buluyorum. Bir bakin Iranin haline. Eski Iran medeniyeti çok kulturlu, aydin bir toplumdu. Bugun araplara donmusler. Gecen 8 Mart ayinda, binlerce kadin Tehran'da bir parka gelip "Kadinlar Gununu" anmak istediler. Bu kadinlarin çogu Iran polisleri tarafindan dovuldu. Iste islamin yaptigi budur toplumlar için. Tolerans degil şiddet . Sevgi degil nefret ogretmiş.

 

Siz batinin tepkisinden bahsederken Islam dunyasi hakkinda, şunu unutmayin. Celalleddin Rumi Batida çok iyi taninan bir isimdir. Onun felsefesine buyuk saygi gosterirler. Yunus Emreyi Mevlana kadar tanimazlar ama taniyanlar onuda severler. Mevlana ve Yunus Emre gibi insanlar Islam dinini yumusattilar. Insanliktan, sevgiden, saygidan, toleransdan yazdilar. (Nitekim ben onlarin kitaplarini okumakla Turkceyi ogrendim).

 

Ne yazikki Islam dini Mevlananin yazilarina gore kurulmamis!

Gönderi tarihi:

 

Öncelikle Batı Avrupa orijinli, ve tam aksine Batı Avrupa'nın eğitim ve bilmim alanında en başarılı ülkelerinde doğmuş Irkçılık ideolojisinide, "islam yüzünden eğitimin geri olduğu" müslüman ülkelere fatura eden Suheyla arkadaşımızı bu kadar çabadan dolayı tebrik ediyorum...

 

Dediginiz gibi daha evvel Biraz net olalım. Bu sozlerinize katiliyorum "Irkçılığın doğduğu günden beri karakteristik özellikleri aynıdır. Düşman olarak gördüğü insan topluluklarının kültürü, dini inançları, ve geleneklerine karşı düşmanlık üretmek. ... "Irkçı düşünce, düşman olduğu toplumların herşeyine düşmandır. Diline, kültürüne, geleneklerine, dinine."

 

Tabii ki, Irkçılığı "insan' olarak benimsemiyorum. Sevmiyorum. Desteklemiyorum.

 

Aramizdaki fark, analadigim kadariyle, benim degişik bir açidan bakiyorum bu sorulara. Ozetlemek isterim.

 

1. Her millette irkçilik vardir. Inkar etmeye luzum yok.

2. Her toplumda biribirlerine karşi önyargı, kayırma, taraf tutma vardir. Inkar etmeye luzum yok.

3. Her ulkede ayni şekilde toplumlarin birbirine aleyhte davranma, ayırt etme var. Inkar etmeye luzum yok.

 

Turkiyede gordugumuz Alevilere, Kurtlere karsi olan muameleler bunlarin orneklerinden. Ayni milletten ve dinden olsan bile , senin şehir benim şehire karşi olur. Ayni şehirden olsak; o zaman senin koyun benim koyume karşi veya senin mahallen benim mahalleme karşi gibi ...

 

Bu normal "insanoglu" karakteridir.

 

Sevmiyorsunuz, desteklemiyorsunuz. Ama ırkçı yazılar yazıyorsunuz. Sayın Suheyla inanın yazdığınız yazılar , müslüman toplumlar ve halklara karşı nefret kokuyor. Ve bunu gizleyebildiğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz...

 

Irkçılık, önyargı, kayırma , taraf tutmadan ibaret değildir. Yok efendim insanoğlunun karakteridir, heryerde vardır gibi aklamalara girişmeyelim.

 

Tanrının kendilerini ırk olarak dünyaya efendi olmaları için gönderdiğine inanan batı avrupalı bir kısım insanın ideolojidir ırkçılık. Siz buna yeni bir tanım getirecekseniz. adını başka birşey koyun. zira ırkçılığın tanımını teorisyenleri ve uygulayanları yeterince açık yapmışlar. Şimdi birde ırkçılığı normalleştirme çabanızla uğraşmayalım.

 

Bunun gibi zayif dusunceleri kontrol etmek için, egitim gerekir. Benim duşuncemde, Islam toplumlarinda sekuler egitime onem verilmez. Turban konusundaki olaylar dini insanlarin sekuler egitimine ne kadar onem verdigini gosterir. Yani hiç onem vermezler. çunku bir genç (kizin) başini, aklini bilgi ile dolmasinda heves yerine bu genç (kiz) başini kapatmakla ugrasiyor! işte egitimin manasi bu kadar, Islam dininde!

 

Bana Irkçı ve Faşit ideolojinin doğduğu, iktidar olduğu, ve bugün kendi yöneticilerine bile alarm zilleri çaldıracak kadar yaygın olduğu ülkeleri sayın. Bunlar hangi ülkeler ? Eğitim durumları ne ? Ve müslüman ülkeler mi ?

 

Gerçekten bu nasıl bir nefrettirki. Batı Avrupa yeniden ırkçı partilerin eline geçme tehlikesini ensesinde hissederken. Bu arkadaşımız ırkçılığı islam toplumlarının seküler eğitime önem vermemesine bağlıyor.

 

Egitimsiz bir millet kendilerini idare etmek icin etkili, tesirli, hakiki bir demokrasi kuramazlar. Demokrasi yalniz secimde oy vermek degildir. Demokrasinin aydin bir topluma ihtiyaci vardir. Benim kanaatimde, Islam dini bu aydinligi engelliyor. Toplum egitimsiz kaliyor.

 

Bu yuzden genellikle Musluman ulkelerinde idareciler diktatorler, Kirallar, Sultanlar, veya seçimleri dolandiricikla kazanmiş insanlar oluyorlar.

 

Israrla cevap vermekten kaçınsada bu arkadaşımız tekrar sorayım. Latin Amerika ülkeleri müslüman oldukları için mi aynı durumda ? Totemist afrika ülkeleri ? Budist ülkeler ?

 

Demokrasi için, buna uygun üretim ilişkileri, ekonomik gelişkinlik gibi faktörler gerekir. Dünyada bir yandan açlık ve kıtlık çekip. Bir yandan demokratik olabilen bir ülke yoktur. Böyle birşeyde mümkün değildir. Aynı şekilde iyi bir eğitim için, iyi bir ekonomi gerekir. Kısacası bir ülkenin ekonomik gelişkinliği ile, demokatik gelişkinliği doğru orantılıdır. Her gelişmiş ekonomik ülkenin demokratik olacağı diye bir kaide yoktur. Ancak iyi bir demokrasi için, iyi bir ekonomi şartı vardır. Aynı şey eğitim içinde geçerlidir.

 

Başka bir şekilde. Sürekli işgal, sömürgelik, ambargo, savaş, bombardıman yaşayan ülkeler. Ekonomik yönden gelişebilirler mi? Sağlıklı bir demokrasi kuabilirler mi? Peki islam dünyası dediğimiz coğrafya. 100 yıldır bir gün bile emperyalist işgal, kıyım, savaş olmadan geçirebilmiş midir? Böyle bir coğrafyayı neyle yargılıyorsunuz siz.

 

Aynı şekilde dört yanı israil işgaliyle sarılmış, bir adet portakal satmasına bile izin verilmeyen Filistin'i neden "demokratik" olmadığıyla mı yargılayacaksınız ?

 

Siz ne güzel öyle tablo çiziyorsunuz. Ya yakın tarihi bilmiyorsunuz. ya da bizim bilmediğimizi sanıyorsunuz.

 

Gelelim sizin Filistin meselesine. Filistinliler 50-60 sene ugraştilar, haklarini kazanmak için. Niye kazanamadilar? çunku, aralarinda bir "lider" yoktu. Tabii ki, Mustafa kemal, veya Thomas jefferson, Abraham Lincoln, Churchill gibi lider olsun demiyorum. Boyle liderler nadirdir. Ama onlarin bir Yaser Arafati vardi. Toplum olarak, egitimsiz olarak seçtikleri lider bir is yapamadi. Bu adam bir benzin istasyonunu bile idare edemezdi.

 

 

Yaser Arafat, Filistin diye bir ülkenin, Filistinli diye bir kimliğin varlığına sağlayan kişi. Filistin Mücadelesini ve Filistin kimliğini dünyaya tescil ettiren kişi.

 

Gerçekten bu arkadaşımız o kadar nefret doluki. Filistinli'lerin uğradıkları katliamlardan bile kendilerini suçlu tutacak kadar. Filistin'liler karşılarında ABD ve İngiltere tarafından her anlamda sınırsız destek gören, birleşmiş milletler kararıyla "işgalci" devlet olarak sahip oldukları ideoloji yine Birleşmiş Milletler tarafından "ırkçılık" olarak kabul edilmiş bir devlete karşı mücadele veriyorlar. Tüm dünyanın gözü önünde en vahşi yöntemler kendilerine kullanıldığı halde. Buna rağmen O sizin benzin istasyonu dahi idare edemezdi dediğiniz adam, yüzlerce farklı görüş ve inanıştan gelen halkını tek çatı altında toplayıp bir intifadada örgütledi. Ve bugün sahip oldukları kimliği kazandırdı.

Filistinde yaşananları, Batı ülkelerinin açık desteğiyle İsrail'in katliamı ve zulmü olarak değilde. Filistinlilerin eğitimsizlikleri yüzünden haklarını alamaması olarak göstermek, tamda benim bahsettiğim nefretin sonucu.

 

Birde biraz düşünerek yazın. Atatürk'ü lider olarak seçen Anadolu halkı, çok mu eğitimliydi ? Atatürk'ü lider olan seçen Anadolu halkı müslüman değil miydi ?

 

Bu yuzden goruyorsunuz ki toplumun aydin olmasi, egitimli olmasi liderlerini bilerek, anlayarak seçmeleri ne kadar onemli... Bu kabahati Islam da buluyorum. Bir bakin Iranin haline. Eski Iran medeniyeti çok kulturlu, aydin bir toplumdu. Bugun araplara donmusler. Gecen 8 Mart ayinda, binlerce kadin Tehran'da bir parka gelip "Kadinlar Gununu" anmak istediler. Bu kadinlarin çogu Iran polisleri tarafindan dovuldu. Iste islamin yaptigi budur toplumlar için. Tolerans degil şiddet . Sevgi degil nefret ogretmiş.

 

İran'da halk devrim yaptı. Şah Rıza Pehlevi'yi indirdi. Her düşünceden ve her görüşten iranlı aydın ve siyasetçiden oluşan devrim konseyi göreve başladı. Başta ABD ve Fransa olmak üzere Nato üyesi ülkeler. İran'ın üstüne aç köpekler gibi saldırdılar. Anında gelen ambargo yetmedi. Saddam Hüseyin'i silahlandırıp İran'a saldırdılar ve İran-Irak savaşı başladı. Savaşın getirdiği yıkım içinde, Radikal unsurlar güçlendi ve iktidarı ele geçirdiler.

 

Bu arkadaşımız o kadar kurnazca davranıyorki. Bunun tek nedeni bizi çok saf sanıyor olmasıdır. Savaş, işgal, ambargo bir ülkeyi ne hale getirir ?

 

Dünyanın bilim alanında en ileri ve en uygar ülkesi olan Almanya. Birinci dünya savaşından sonra kendisine uygulanan, askeri yaptırımlar ve sıkıştırmalar sonucunda ne hale geldi? O güne kadar insanlar itibar bile etmediği Naziler. 4 yılda iktidara yürüdüler. Ortadoğu ülkelerinin yüzyıldır başlarına gelenin. Batının bilim ve sanatta en gelişkin ülkesi olan Almanya'nın başına 10 yıl gelmesi yetti. O hayranlık uyandıran Almanya'yı faşist bir devlete çevirdi. Versailless ve getirdikleri

 

İtalya, rönesansın ülkesi, batı medeniyetinin yarısını üreten ülke. Ortadoğunun yüzyıldır başına gelenin onda birini 10 yıl yaşadı. Ve faşizme teslim oldu. Da Vinci'lerin ülkesinde Mussolini iktidara geldi.

 

Siz ortadoğuyu tüm bu unsurlardan arındırıp ne de güzel fatura çıkartıyorsunuz. 100 yıldır. işgallerden, ambargolardan, yıkımlardan, emperyalist destekli iç savaşlardan kurtulamamış coğrafyayı tüm bu unsurlardan arındırıp mı yargılıyorsunuz ?

 

Sayin Cyrano, hayatta yalniz dogru olmak yetmez. Haklarinizi almak için dogru yolu seçmekte lazim. Filistinlerinin haklari vardi. Fakat onlarin seçtikleri yollar butun Dunyayi kendilerine karşi dondurduler. Ben dahil! Irak meselesine gelince, Irak toplumu kendilerine Sadam Huseyin gibi zalim bir diktatoru secmisti. Bu diktator komşularina (Irana ve Kuveyte) savas açti. Kuveyt savaşini kaybetti ve bu savaş sonu daha sonra ikinci bir savaşa yol açti. Batida bir çok insanlar (ben dahil) bu Irak savaşina destek vermezler. Bilhassa dediginiz gibi çok masum insanlar olduler.

 

Filistin'liler onlarca yıl boyunca, haklarını birleşmiş milletlerde, uluslarası hukukta aradılar. Hiçbir sonuç alamadılar. Taaki Yaser Arafat Filistin'i tek bir direniş cephesi altında toplayana kadar. Ondan sonra dünya Filistin'i tanıdı. Bana masal anlatmayın. İsrail'in Filistinde uyguladığı vahşete hangi batılı ülke tepki verdi ?

 

"Irak toplumu kendilerine Sadam Huseyin gibi zalim bir diktatoru secmisti."

 

 

Şu cümleyi otur yüz kere oku. Yetmezse iki yüz kere oku. Ve nefretin insanları ne kadar mantıksızlaştırabileceğini gör. Irak toplumu kendilerine zalim bir diktatör seçmiş. Fransa'nın desteklediği bir darbeyle iktidara gelen. Halkı kendisine tam olarak itaat edene kadar kesmediği adam kalmayan, bir diktatör için. Irak toplumu kendilerine zalim bir diktatör seçmişti diyor. Arkadaşımızın yazıları o kadar nefret içeriyorki. Darbeyle iktidara gelip, ülkede kesmediği adam kalmayan bir diktatör için bile o halkı suçluyor "seçmişler" diye.

 

Bu diktatör kimin desteğiyle iktidara geldi ? Kimin emriyle İran'a saldırdı. Kim tarafından silahlandırıldı ?

 

Yüz yıldır ortadoğu emperyalist devletler tarafından kan gölüne çevrilmiş durumdadır. Burada emperyalist devletler tarafından yapılmadık katliam işlenmedik suç kalmamıştır. Yüz yıldır emperyalist işgallerden, katliamlardan, bombardımanlardan, ambragolardan kurtulamamış bir coğrafyada. Siz nasıl bir gelişkinlik beliyorsunuz ? Nasıl bir demokrasi bekliyorsunuz.

 

Türkiye, bir müslüman ülke. Bu ülkenin gençleri birşeyleri değiştirmeye kalktıklarında. Karşılarında direkman NATO'yu buldular. Gladiosuyla, askeri darbeleriyle, çeteleriyle NATO'yu buldular. Bugün emekli generallerinin Türkiye'deki hangi gladio faaliyetini nasıl gerçekleştirdiğini övüne övüne kitaplarında anlattığı NATO'yu.

 

Emperyalist işgallerin , saldırganlığın kuşatması altında olan bütün coğrafyalarda durum aynıdır. İster Latin Amerika, ister afrika, ister asya olsun. İster müslüman, ister hristiyan, ister totemist olsunlar. Ortak noktaları din değil. Emperyalist saldırganlık ve vahşetin tahribatı altında olmalarıdır.

Avrupa'yı on yılda tüm demokratik mirasından arındırıp faşist diktatörlüklere çeviren şartlar ortadoğuda yüz yıldır geçerli. Büyük bir demokrasi geçmişine sahip, Almanya, İtalya gibi ülkeleri 10 yılda faşist birer diktatörlüğe çeviren nedir? İşte o neyse. Ortadoğuda 100 yıldır var. Önce bu tablonun mimarlarını yargılayın. Mağdurlarını suçlamak yerine.

Gönderi tarihi:

Valla şimdi ben burada katılımımdan beri sürekli dini eleştirdim. Sadece İslam dinini değil, tüm dinleri... Ama bunu Asyalılara bakıp: "Vay tipsiz bodur boylular! Bu halleriyle bir de Buddha'ya inanırlar" ya da Ortadoğululara bakıp "Vay baldırı çıplak sıkmabaşlar! Bu halleriyle bir de bize din satarlar" diye yapmış değilim hiç bir zaman...

 

Eğer bu beyanımda samimi olmadığım düşünülüyora bir şey diyemem. Ama benim beyanım bu. O zaman Hristiyan inanışlarıyla ilgili eleştiriden kaçınıyor olmam gerekirdi. yani Batılıları sarışın, mavi gözlü diye beğeniyor olsaydım dinlerine de laf etmeyeyim, çenemi tutayım derdim. Irk bağlamı benim hiç aklıma gelmez.

 

Ayrıca yani, İslam dinini eleştirebilen birinin, başka dinlere laf etmekten kaçınması diye bir şey çok acaip olur, böyle bir şeye pek ihtimal vermiyorum. Adam misyoner olur, müslümanları Hristiyan yapmaya çalışır derseniz, belki... Ama çok zayıf ihtimal. Bu maya tutmaz yani. Misyonerler "bakın sizin dininiz iyi değil, peygamberiniz iyi değil, bakın bizim dinimiz ne cici, peygamberimiz ne güzel" diye pek yaklaşmazlar, komik olur bu. Çünkü müslüman zaten İsa'ya inanıyor. O Hristiyana propaganda yapar. "Bakın bizin peygamberimiz sizinkini kabul ediyor, peygamber olduğunu onaylıyor, sizi kötülemiyor" der. Hristiyan dezavantaj konumunda, din bakımından. Çünkü müslümanı, inandığı peygamberin sahte olduğuna, yalan söylediğine inandırmak zorunda ki dinini bıraktırabilsin.

 

Hristiyan misyonerler ancak para, iş, refah filan gibi maddi vaatlerle taraftar toplayabilir. Ki müslüman misyonerler de bunu yapıyor, ama Batılılara değil, kendi insanlarına. Tarikata girersen çevre, tayinde torpil, ticarette kayırma, faizsiz kredi... vs. vadederler. Çünkü Batılıya zaten sahip olduklarının nesini vadedecek? Hatta asıl ırkçı bağlamı müslümanlar geliştirmiş bile olabilir. Ünlü müslüman siyahi lider Malcolm'un davasına destek vermek isteyen bir adamı "çünkü beyazsın" diye reddettiği anlatılır.

 

Irkçılık bağlamıyla din eleştirisi yapıldığını söylemek politize bir yaklaşım oluyor, ben çok ama çok az ihtimal veriyorum. Ha, olmaz mı böyle yaklaşım, ne bileyim, binde bir. Örneğin Sayın Süheyla'nın böyle bir bağlamla din eleştirisi yaptığını ben hiç sanmıyorum. Bilemiyorum şimdi, aklama paklama kampanyası açmak çok da doğru olmayabiir, ola ki böyle bir bağlamda eleştiri yapan olsun, ama istisnai olur bence bu diyorum...

Gönderi tarihi:
Öncelikle Batı Avrupa orijinli, ve tam aksine Batı Avrupa'nın eğitim ve bilmim alanında en başarılı ülkelerinde doğmuş Irkçılık ideolojisinide, "islam yüzünden eğitimin geri olduğu" müslüman ülkelere fatura eden Suheyla arkadaşımızı bu kadar çabadan dolayı tebrik ediyorum...

 

Sevmiyorsunuz, desteklemiyorsunuz. Ama ırkçı yazılar yazıyorsunuz. Sayın Suheyla inanın yazdığınız yazılar , müslüman toplumlar ve halklara karşı nefret kokuyor. Ve bunu gizleyebildiğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz...

 

Sayın Cyrano, yazılarınızı okumaktan hoslanırım. Samimi yazilarınızı dahada severim!

 

Benim yazılarımı okuyunca bu karara vardınız. Niye bu karara vardıgınızı çok iyi anlıyorum. çunku siz Musluman olarak "Islam" dinini ve "Muslumanlari" ayırtmıyorsunuz. Islami tenkit edince sizin gozunuzde "Muslumanları" tenkit etmis oluyoruz. Bu duşuncenizi diger Muslumanlarda her zaman göruyorum. Bunu anlamak için duşundum. Kendime sorular sordum: Niye ben Amerikada KKK'yi tenkit edince Hristiyanlar bunu kendilerine ait hakaret saymıyorlar? Ben Almanya Natzi partisini tenkit edince, niye Almanlar bunu kendilerine ait hakaret saymiyorlar? Niye Batida Hiristiyanlik ve Musevilik tartişmalarını insanlar biribirleriyle şahsi bir konuya almadan muzakere edebiliyorlar?

 

Bunların cevapları bence cok basit. Islam toplumlarinda Muslumanlar Kuran ve Muhammed hakkinda aykırı "dusunmelerine" musade vermiyorlar. Kurandaki ayetler bu dusunceleri engelliyor. şüphe etmeyin der Kuran. Yani düsünmeyin der Kuranda. Tartısma mümkün olmuyor ve bunu engellemek icin bana "sen Muslumanlardan nefret ediyorsun" diyebilirsiniz. Bunu soylemek sizin cok kolay. Ama bu mantıklımıdır?

 

Niye insanlardan Musluman oldugundan dolayı onlardan nefret ederimki? Bu ne bicim bir zihniyet? Bir mini bebekten nefretmi ederim? Kendine Musluman diyen arkadaşlarımdan nefretmi ederim? Kendine Musluman diyen "kendi akrabalarimdan, ailemden" nefretmi ederim? Sayin Cyrano, aksine benim kalbimde, musluman toplumlarına karsı buyuk bir sevgi vardir. Gozlerim yaşar depremlerde Musluman toplumların zarar gormesi, masum insanların boş boşuna ölmesi. Ayni veya dahada şiddetli depremlerin diger ulkerde (Amerikada, Japonyada, Meksikada) hemen, hemen hic hayat kayıbına zarar olmadıgını görmesi... ve yinede Hocalarin, imamlarin, Mollaların "Deprem faydan oldu diyenler şeytandır.." demeleri, herşeyi Allaha bırakıp bu masum insanların zarara devam etmesi beni uzuyor. Bir kaç yıllardır, kendimin Dogu Anadolu egitim okulları icin para toplamak, para gondermek, Muslumanlardan nefret ettigim içinmi? Dedigim gibi biz degişik açıdan bakıyoruz.

 

Sevgili Cyrano. Ben Islam Dinini tenkit ediyorum. Muslumanlari degil. Sizi degil. Bilhassa bildiginiz gibi çogu Muslumanlar Kurani bile okumazlar. Muhammedin hadislerini bilmezler, onun hayatını pek bilmezler. çogu Muslumanlar insaniyetleri ile yaşarlar, dostluklarla, sevgiyle, saygıyla. Bunu biliyorum ve anlıyorum. Bu yuzden yaziyorum.

 

Bu ayrımı yapamazsanız, benim yazılarımı hiç anlayamazsınız!

Gönderi tarihi:

Sayın Cyrano; Size yazılan yazıya,yanıt verdiğim için özür dilerim ,siz daha iyisini yanıtlayabilirsiniz fakat bir kereye mahsus affınızı dilerim...

 

 

Benim yazılarımı okuyunca bu karara vardınız. Niye bu karara vardıgınızı çok iyi anlıyorum. çunku siz Musluman olarak "Islam" dinini ve "Muslumanlari" ayırtmıyorsunuz. Islami tenkit edince sizin gozunuzde "Muslumanları" tenkit etmis oluyoruz.

 

İslam nedir ve "İSLAMA" uyana ne denir...

 

 

Bunu anlamak için duşundum. Kendime sorular sordum: Niye ben Amerikada KKK'yi tenkit edince Hristiyanlar bunu kendilerine ait hakaret saymıyorlar? Ben Almanya Natzi partisini tenkit edince, niye Almanlar bunu kendilerine ait hakaret saymiyorlar? Niye Batida Hiristiyanlik ve Musevilik tartişmalarını insanlar biribirleriyle şahsi bir konuya almadan muzakere edebiliyorlar?

Ve bir alıntı sayıne Suheyla'dan; Muhammedin anladıgı ve yarattıgı Allah despot yöneticiydi. Yani Muhammedin Allahı “Sadam Huseyin” gibi bir hukumdardi. Istedigini yapan, istedigini cezalandiran bir yönetici. Kimse Sadam Huseyin bas kaldıramazdı. Sadam onu takip edenleri mukefat verirdi. Digerlerine iskenceye surerdi.

 

Iste Muhammedin tarif ettigi (yani kendisini) Allah Sadam Huseyin gibiydi.

 

Yukardaki yazı eğer tenkit ise muhatabı kim olmalı,yoksa ben yazdım ve yazdıklarım doğrudur deyip üstelik İslam ayrı,Müslüman ayrı deyip kimse eleştirilere yanıt vermesinmi.

Amerikadaki KKK ve Alman nazi'sini aynı kefeye koyup (İslamla) Türkiyeden onlara eleştiri yaptıkmı kimse hakaret saymıyor demek elmalarla,armutları karıştırmaktır,zannedersem ve batıda Hırıstiyanlık ve Musevilik tartışması şahsi bir konu olmadan tartışabiliyorlar demek aynen Müslümanların;İslama tabii olmaları ve İslam'dan dolayı Müslüman olmalarıdır dolayısı ile onlarda aynı müslümanlar gibi musevidirler ama "YAHUDİ" olarakta bilinirler üstelik anti semitik hareket hırıstiyan toplumlarda nasıl tepki görür herkesin malumu ve Gidip vatikanda hırıstiyanlara nasıl Türkiyede yapıldığı gibi eleştirilsin bakalım ne oluyor..

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Ben Islam Dinini tenkit ediyorum. Muslumanlari degil.

Süheyla, müslümanları eleştirsen, "insanların hataları İslam'ı bağlamaz" diye karşı çıkarlar. Peki o zaman dersin, İslam'ı eleştirirsin, bu kez "yanlış yorumlar İslam'ı bağlamaz" derler. La havle, peki dersin, Kurân'ı eleştirirsin, "sen ne anlarsın Kurândan, onu uzmanı anlayabilir" derler. Yani dertleri güçleri, eleştiriye izin vermemek. Eleştiri yolunu tıkamak. Çünkü kutsal zihinlerini istila etmiş, eleştiriye yer bırakmamış.

 

İslam'da eleştiri diye bir kültür yoktur. Kafirlere, münafıkalara eleştirinin tozunu dumanına kat, sonsuz izin... Aklına ne gelirse, sonuna kadar serbest. Aç ağzını, yum gözünü. Ama kutsala gelince, hele bir dur, hop bakayım...

 

Kültür bu olunca, ne beklersin gerisinden...

Gönderi tarihi:
Süheyla, müslümanları eleştirsen, "insanların hataları İslam'ı bağlamaz" diye karşı çıkarlar. Peki o zaman dersin, İslam'ı eleştirirsin, bu kez "yanlış yorumlar İslam'ı bağlamaz" derler. La havle, peki dersin, Kurân'ı eleştirirsin, "sen ne anlarsın Kurândan, onu uzmanı anlayabilir" derler. Yani dertleri güçleri, eleştiriye izin vermemek. Eleştiri yolunu tıkamak. Çünkü kutsal zihinlerini istila etmiş, eleştiriye yer bırakmamış.

 

İslam'da eleştiri diye bir kültür yoktur. Kafirlere, münafıkalara eleştirinin tozunu dumanına kat, sonsuz izin... Aklına ne gelirse, sonuna kadar serbest. Aç ağzını, yum gözünü. Ama kutsala gelince, hele bir dur, hop bakayım...

 

Kültür bu olunca, ne beklersin gerisinden...

 

Anladım.

 

Fakat nasıl olurda, bir toplum kendi kültüründe Müslüman olmayan millete "gavur" diyebilebilir veya najes kuffar (Kafir) derler... aynı zamanda kendi inançlarına gelince tenkiti sevmezler ve inançlara saygı göstermekten bahsederler ve nefretlisin diye suçlarlar. Bu çeliskiyi göremiyorlarmi?

Gönderi tarihi:
Süheyla, müslümanları eleştirsen, "insanların hataları İslam'ı bağlamaz" diye karşı çıkarlar. Peki o zaman dersin, İslam'ı eleştirirsin, bu kez "yanlış yorumlar İslam'ı bağlamaz" derler. La havle, peki dersin, Kurân'ı eleştirirsin, "sen ne anlarsın Kurândan, onu uzmanı anlayabilir" derler. Yani dertleri güçleri, eleştiriye izin vermemek. Eleştiri yolunu tıkamak. Çünkü kutsal zihinlerini istila etmiş, eleştiriye yer bırakmamış.

 

İslam'da eleştiri diye bir kültür yoktur. Kafirlere, münafıkalara eleştirinin tozunu dumanına kat, sonsuz izin... Aklına ne gelirse, sonuna kadar serbest. Aç ağzını, yum gözünü. Ama kutsala gelince, hele bir dur, hop bakayım...

 

Kültür bu olunca, ne beklersin gerisinden...

 

İnsanların hataları İslamı bağlamaz doğru söze ne denir, zaten İslama karşı fikir serdedenler yanlış ve kasıtlı yorum yaptıklarında "yanlış yorumlar" İslamı bağlamaz demeyelimmi. Kur'an'ı eleştirmek (haşa) uzman olmak gerektirmezmi ve biz böyle yazdık diye, fındık kabuğunu doldurmayacak (kopiş) tenkitler yapılmıyormu. Eleştiri üzüm yemek için olursa herkes faydalanır, ama niyet bağcıyı döğmekse,ayıkla pirincin taşını, İslam tahkiki imana önem verir,taklidi imanda kişinin bilgi düzeyine bağlıdır.eleştirmek demek hakaret etmek değildir, eğer gerçek anlamda insan tartşmak isterse karsısında kim olursa olsun,neye inanırsa, inansın düzeyli (edep) tartışmak gerekir.

İslam; Günahkâra Değil , Günaha Karşıdır, yoksa yaratılmış ne varsa, istediği gibi düşünsün.istediği gibi inansın,istediği gibi yaşasın gerçek olandan kaçamaz, ve gerçek birdir,oda gerçekleşecek.

 

:)

Gönderi tarihi:
Sayın Cyrano, yazılarınızı okumaktan hoslanırım. Samimi yazilarınızı dahada severim!

 

Benim yazılarımı okuyunca bu karara vardınız. Niye bu karara vardıgınızı çok iyi anlıyorum. çunku siz Musluman olarak "Islam" dinini ve "Muslumanlari" ayırtmıyorsunuz. Islami tenkit edince sizin gozunuzde "Muslumanları" tenkit etmis oluyoruz. Bu duşuncenizi diger Muslumanlarda her zaman göruyorum. Bunu anlamak için duşundum. Kendime sorular sordum: Niye ben Amerikada KKK'yi tenkit edince Hristiyanlar bunu kendilerine ait hakaret saymıyorlar? Ben Almanya Natzi partisini tenkit edince, niye Almanlar bunu kendilerine ait hakaret saymiyorlar? Niye Batida Hiristiyanlik ve Musevilik tartişmalarını insanlar biribirleriyle şahsi bir konuya almadan muzakere edebiliyorlar?

 

Bunların cevapları bence cok basit. Islam toplumlarinda Muslumanlar Kuran ve Muhammed hakkinda aykırı "dusunmelerine" musade vermiyorlar. Kurandaki ayetler bu dusunceleri engelliyor. şüphe etmeyin der Kuran. Yani düsünmeyin der Kuranda. Tartısma mümkün olmuyor ve bunu engellemek icin bana "sen Muslumanlardan nefret ediyorsun" diyebilirsiniz. Bunu soylemek sizin cok kolay. Ama bu mantıklımıdır?

 

Niye insanlardan Musluman oldugundan dolayı onlardan nefret ederimki? Bu ne bicim bir zihniyet? Bir mini bebekten nefretmi ederim? Kendine Musluman diyen arkadaşlarımdan nefretmi ederim? Kendine Musluman diyen "kendi akrabalarimdan, ailemden" nefretmi ederim? Sayin Cyrano, aksine benim kalbimde, musluman toplumlarına karsı buyuk bir sevgi vardir. Gozlerim yaşar depremlerde Musluman toplumların zarar gormesi, masum insanların boş boşuna ölmesi. Ayni veya dahada şiddetli depremlerin diger ulkerde (Amerikada, Japonyada, Meksikada) hemen, hemen hic hayat kayıbına zarar olmadıgını görmesi... ve yinede Hocalarin, imamlarin, Mollaların "Deprem faydan oldu diyenler şeytandır.." demeleri, herşeyi Allaha bırakıp bu masum insanların zarara devam etmesi beni uzuyor. Bir kaç yıllardır, kendimin Dogu Anadolu egitim okulları icin para toplamak, para gondermek, Muslumanlardan nefret ettigim içinmi? Dedigim gibi biz degişik açıdan bakıyoruz.

 

Sevgili Cyrano. Ben Islam Dinini tenkit ediyorum. Muslumanlari degil. Sizi degil. Bilhassa bildiginiz gibi çogu Muslumanlar Kurani bile okumazlar. Muhammedin hadislerini bilmezler, onun hayatını pek bilmezler. çogu Muslumanlar insaniyetleri ile yaşarlar, dostluklarla, sevgiyle, saygıyla. Bunu biliyorum ve anlıyorum. Bu yuzden yaziyorum.

 

Bu ayrımı yapamazsanız, benim yazılarımı hiç anlayamazsınız!

 

Sayın Suheyla hala bizi safyerine koymaktan geri durmuyorsunuz.

"pis müslümanlar dünyayı mahvediyorlar" temalı ırkçı argümanlar islamı tenkit falan değildir.

 

Suçluları gizleyip, masumları suçlamak için dandik god tv gibi hotbird kanallarında dahi hergün yayınlanana ucuz klasik ırkçı argümanlardır.

 

Dünyadaki ırkçılığın sebebini müslüman toplumların eğitimsiz olmasına bağlayan. Halihazırda halen katliama uğrayan ortadoğuluların , maruz kaldıkları durumu islama bağlayan, dünyadaki şiddetin sebebi olarak müslümanları gören. Sizin yaptığınız islamı tenkit etmek değil. Klasik beyaz ırkçı argümanlarla islam dünyası denen coğrafyanın insanlarına saldırmak.

 

Siz öyle istiyorsunuz diye yeniden bir tarih yazamayız ister uzak ister yakın tarih. Sizin tüm tasavvurlarınıza rağmen. Dünyayı kasıp kavuran Irkçılık müslüman toplumlardan çıkmamıştır. Başka ülkelere saldırıp milyonlarca sivili katleden müslüman toplumlar değildir. Dünyadaki şiddetin kaynağı müslüman toplumlar değildir.

 

Sizin tüm çabanıza rağmen gerçek değiştirilemez. Tüm isnatlarınıza rağmen bu toplumlar yüzlerce yıl boyunca kendi içlerinde her türden inanç ve inanışısın yaşamasına müsade etmişlerdir. Tam aksini iddia etsenizde, ortadoğu ve asyada müslüman toplumlarda diğer semavi dinlerden, pagan dinlere kadar her inanıştan gelen insan toplulukları kendi kimlikleriyle var olabilmişlerdir.

 

O sizin en geri olarak sunduğunuz toplumlarda bile, hazarisinden, mecusisine, yezidisine kadar insan toplulukları yüzlerce yıldır kendi kimlikleriyle yaşabilmişlerdir. Tarihte hiçbir soykırım müslüman bir toplum tarafından işlenmemiştir.

 

Yüzyıldır, savaşlar işgaller, kırımlar, ambargolar yüzünden büyük yıkım yaşıyan toplumları, tüm bu başlarına gelenlerden arındırıp dinleri üzerinden suçlu çıkarmaya çalışmak. ucuz ve klasik ırkçı masallardır.

 

Sizin yapmaya çalıştığınızda tam olarak budur. Sizin derdiniz islamla falan değil. İslam kimliğini taşıyan toplumlarla. Bunu yazdıklarınızın arkasına saklayabildiğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Gönderi tarihi:

 

İnsanların hataları İslamı bağlamaz doğru söze ne denir, zaten İslama karşı fikir serdedenler yanlış ve kasıtlı yorum yaptıklarında "yanlış yorumlar" İslamı bağlamaz demeyelimmi. Kur'an'ı eleştirmek (haşa) uzman olmak gerektirmezmi ve biz böyle yazdık diye, fındık kabuğunu doldurmayacak (kopiş) tenkitler yapılmıyormu. Eleştiri üzüm yemek için olursa herkes faydalanır, ama niyet bağcıyı döğmekse,ayıkla pirincin taşını, İslam tahkiki imana önem verir,taklidi imanda kişinin bilgi düzeyine bağlıdır.eleştirmek demek hakaret etmek değildir, eğer gerçek anlamda insan tartşmak isterse karsısında kim olursa olsun,neye inanırsa, inansın düzeyli (edep) tartışmak gerekir.

İslam; Günahkâra Değil , Günaha Karşıdır, yoksa yaratılmış ne varsa, istediği gibi düşünsün.istediği gibi inansın,istediği gibi yaşasın gerçek olandan kaçamaz, ve gerçek birdir,oda gerçekleşecek.

 

:)

İslam; Günahkâra Değil , Günaha Karşıdır, yoksa yaratılmış ne varsa, istediği gibi düşünsün.istediği gibi inansın,istediği gibi yaşasın gerçek olandan kaçamaz, ve gerçek birdir,oda gerçekleşecek.

 

İslam; Günahkâra Değil , Günaha Karşıdır, yoksa yaratılmış ne varsa, istediği gibi düşünsün.istediği gibi inansın,istediği gibi yaşasın tamam buraya kadar güzel diyelim.. gerçek olandan kaçamaz, ve gerçek birdir,oda gerçekleşecek. bu ne demek oluyor giyotin mi

Gönderi tarihi:
Süheyla, müslümanları eleştirsen, "insanların hataları İslam'ı bağlamaz" diye karşı çıkarlar. Peki o zaman dersin, İslam'ı eleştirirsin, bu kez "yanlış yorumlar İslam'ı bağlamaz" derler. La havle, peki dersin, Kurân'ı eleştirirsin, "sen ne anlarsın Kurândan, onu uzmanı anlayabilir" derler. Yani dertleri güçleri, eleştiriye izin vermemek. Eleştiri yolunu tıkamak. Çünkü kutsal zihinlerini istila etmiş, eleştiriye yer bırakmamış.

 

İslam'da eleştiri diye bir kültür yoktur. Kafirlere, münafıkalara eleştirinin tozunu dumanına kat, sonsuz izin... Aklına ne gelirse, sonuna kadar serbest. Aç ağzını, yum gözünü. Ama kutsala gelince, hele bir dur, hop bakayım...

 

Kültür bu olunca, ne beklersin gerisinden...

 

diyorum ya iyiki bu düşünceye sahip insanlar kurtuluş savaşı yıllarında yaşamamışlar.

 

Yarın sıra Türkiye'ye gelip Türkiye işgal edilse , aynı kırımları ve katliamları yaşasa Türkiye. Suheyla arkadaşımız yine bunun suçlusu olarak müslüman Türkleri gösterecektir.

 

"pis müslümanlar dünyayı mahvediyorlar" söylemine sarılınca, parçası olduğu toplum ve kültürden arındığını sanması ne acı insanın.

Gönderi tarihi:
diyorum ya iyiki bu düşünceye sahip insanlar kurtuluş savaşı yıllarında yaşamamışlar.

 

Yarın sıra Türkiye'ye gelip Türkiye işgal edilse , aynı kırımları ve katliamları yaşasa Türkiye. Suheyla arkadaşımız yine bunun suçlusu olarak müslüman Türkleri gösterecektir.

 

"pis müslümanlar dünyayı mahvediyorlar" söylemine sarılınca, parçası olduğu toplum ve kültürden arındığını sanması ne acı insanın.

kurtuluş savaşımızi kazandiran ordumuzdur.. bugün ordumuza elestirenlere birak resmen savas acanlar var saldiranlar var bu saldiranlarinda hangi kisve altinda saldirdiklarida ortada buna ne diyorsunuz sayin 'CYRANO

Gönderi tarihi:
İslam; Günahkâra Değil , Günaha Karşıdır, yoksa yaratılmış ne varsa, istediği gibi düşünsün.istediği gibi inansın,istediği gibi yaşasın tamam buraya kadar güzel diyelim.. gerçek olandan kaçamaz, ve gerçek birdir,oda gerçekleşecek. bu ne demek oluyor giyotin mi

 

Gerçek;Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. sıfat Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki. sıfat Yapay olmayan. sıfat, felsefe Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan.

Kısaca.

 

Giyotin bağlantısı abes kaçmış.

 

Gönderi tarihi:

Gerçek;Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. sıfat Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki. sıfat Yapay olmayan. sıfat, felsefe Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan.

Kısaca.

 

Giyotin bağlantısı abes kaçmış.

 

eger bu dünya bir gercek ise yarin yalan olmayacaksa bence Giyotin bağlantısı hic abes degil!

Gönderi tarihi:
nasıl olurda, bir toplum kendi kültüründe Müslüman olmayan millete "gavur" diyebilebilir veya najes kuffar (Kafir) derler... aynı zamanda kendi inançlarına gelince tenkiti sevmezler ve inançlara saygı göstermekten bahsederler ve nefretlisin diye suçlarlar. Bu çeliskiyi göremiyorlarmi?

Zaten görseler şapkayı göğe atacağız... Siz nezaketinizden yazmamışsınız, bizi "pis müslümanlar dünyayı mahvediyor" demekle suçlayanlar, kendi kutsal kitaplarına bir göz atsınlar yeter. "İnnel muşrikune necesun" yazar, ayettir! Bilmem "neces" ne demek diye sözlüğe bakmaya gerek duyarlar mı? Onu da mutlaka bir sosyete hocası kibarlaştırmıştır mutlaka, ona sığınırlar herhalde... Sonra da "uzmanı(!?!) neces= üzümün çöpü (atıyorum tabii, armudun sapı da diyebilirler) diyor! Sen Arapça uzmanı mısın?" Bahane de hazır.

 

"Üzüm yemek" ten bahsetmeseler bir de! Yahu siz ne zaman, nerde gördünüz kutsal, ellenmez, dokunulmaz, her harfi kutsal koruma altında Kurân ayetine eleştirinin "üzüm yemek" olarak algılandığını? Nerde o hoşgörü yahu? Ben hiç tanık olmadım dogmatik bağlamı olanlarda böyle bir anlayışa! Bazı insanlar öyle konuşuyor ki, gezegende değil, galaksinin dışında yaşıyorlar sanki...

Gönderi tarihi:
diyorum ya iyiki bu düşünceye sahip insanlar kurtuluş savaşı yıllarında yaşamamışlar.

Yaşadılar tabii ki, niye yaşamasınlar? Ha yani, "bu geri müslüman memleketini ne kurtaracağız ya, keyfine bak" mı diyeceklerdi? Ben vatanımı öyle seviyorum ki, uğruna ölürüm. Yanımda "Allahuekber" diye düşmana saldıran adamdan da hiç gocunmam. O sizin "münafık" kavramınız sizin dogma kültürünüzde var arkadaşım, benim öyle bir bağlamım yok. Ben sevdiğim bir büyüğüm öldüğünde gidip cenazesinde namaz kılıyorum. Oradaki insanların hatırı kırılmasın diye elimi de gökyüzüne açıyorum. Hatır için neler yapmıyoruz, bunu yapmaktan mı kaçınacağım? Siz beni münafık olarak tanımlarmışsınız, umrumda değil. Evet, inanmadığım halde yapıyorum. Bu beni sizin dogmanıza göre münafık yapar, benim ise dogma bağlamım yok ve başkasının dogmaları beni hiç ilgilendirmez. O dindar arkadaşımla omuz omuza vatanımı savunurken ben de "Allahuekber" diye bağıra da bilirim. O an birlik anıdır çünkü. Bu sözcüklerin patentini İslam adına mı tescil etmişler? Arapça insanlık kültürünün malıdır, İslam yokken de vardı ve konuşuluyordu. Benim için Arapça "Allah dili, İslam dili" değil ki? İnsanlık kültürünün bir ögesi... Din de öyle... Komşumuz bir milletin bize de geçmiş olan kültürü, ne var bunda? Atalarımız etkilenmişler, geçmişi silemeyiz ki? Tarih bağlamında bu ülke insanının kültürünün İslam olduğunu zaten istesem de reddedemem.

 

Ama kutsal bağlamını reddederim. Bu benim en doğal özgürlüğüm...

Gönderi tarihi:
Yarın sıra Türkiye'ye gelip Türkiye işgal edilse

"Yeryüzünde din, Allahın oluncaya kadar savaşmak farzdır" dogması ve buna benzer diğer dogmalar dayatılmazsa Türkiye'ye hiç öyle bir şey olmaz. Koskoca Sovyetler Birliği pençesini Avrupa'nın göbeğine kadar uzatmışken bize bir şey yapamadı. Şimdi kim yapacak? Yedi düveli gelsin, biz burda dimdik bekliyoruz! Zamanında haklarını ellerine verip yolladık, gene yollarız!

 

Ama dogmalar peşinde birbirimizi yersek, parçalanırsak, cihat heveslerine kapılıp dört dogmatiğin peşine düşersek işte o zaman iş başka...

 

Biz de zaten dogmaları o yüzden eleştiriyoruz ve insanımızın beynini işgal etmesin bu dogmalar, insanlara kafir diye bakan savaşçı öğretiler diyoruz...

Gönderi tarihi:
Yaşadılar tabii ki, niye yaşamasınlar? Ha yani, "bu geri müslüman memleketini ne kurtaracağız ya, keyfine bak" mı diyeceklerdi? Ben vatanımı öyle seviyorum ki, uğruna ölürüm. Yanımda "Allahuekber" diye düşmana saldıran adamdan da hiç gocunmam. O sizin "münafık" kavramınız sizin dogma kültürünüzde var arkadaşım, benim öyle bir bağlamım yok. Ben sevdiğim bir büyüğüm öldüğünde gidip cenazesinde namaz kılıyorum. Oradaki insanların hatırı kırılmasın diye elimi de gökyüzüne açıyorum. Hatır için neler yapmıyoruz, bunu yapmaktan mı kaçınacağım? Siz beni münafık olarak tanımlarmışsınız, umrumda değil. Evet, inanmadığım halde yapıyorum. Bu beni sizin dogmanıza göre münafık yapar, benim ise dogma bağlamım yok ve başkasının dogmaları beni hiç ilgilendirmez. O dindar arkadaşımla omuz omuza vatanımı savunurken ben de "Allahuekber" diye bağıra da bilirim. O an birlik anıdır çünkü. Bu sözcüklerin patentini İslam adına mı tescil etmişler? Arapça insanlık kültürünün malıdır, İslam yokken de vardı ve konuşuluyordu. Benim için Arapça "Allah dili, İslam dili" değil ki? İnsanlık kültürünün bir ögesi... Din de öyle... Komşumuz bir milletin bize de geçmiş olan kültürü, ne var bunda? Atalarımız etkilenmişler, geçmişi silemeyiz ki? Tarih bağlamında bu ülke insanının kültürünün İslam olduğunu zaten istesem de reddedemem.

 

Ama kutsal bağlamını reddederim. Bu benim en doğal özgürlüğüm...

 

evet yaşadılar, "bu geri müslüman memleketini ne kurtaracağız ya, keyfine bak" ve aynende bunu söylüyorlardı. Batının askeri himayesi, falanjı, mandası olmadan müslüman memleketlerin gelişemeyeceği kendi kendine yetemeyeceğini söylüyorlardı. Atatürk onlara çok güzel cevaplar vermişti.

 

Suheyla arkadaşımızın bugün söyledikleriyle aynı şeyleri söylüyorlardı yani. Batı'nın doğu üstündeki işgallerini, kırımlarını böyle anlamlandırıyorlardı.

 

İngiliz Muhipleri Cemiyeti'ni sadece halife yanlısı yobazlardan mı ibaret sanıyorsunuz ?

 

Bugün emperyalist devletler niyetlerini gizleme dahi ihtiyacı duymadan müslüman coğrafya dediğimiz coğrafyada gelecek planları yaparken. Suheyla arkadaşımızın ortaya koyduğu argümanlarla kendilerine meşruluk aramaktalar.

 

nedir dayanak nokaları ?

 

-Dünyada şiddetin ve terörün kaynağı ortadoğudur, islam dinidir.

 

-Biz müdahele etmezsek ortadoğuda şiddet durmayacak, bu şiddet ve terör dünyaya yayılacaktır.

 

-Ortadoğu ülkelerine müdahele ederek, gelişmelerini ve demokrasiye sahip olmalarını sağlamalıyız. Müslüman toplumlar oldukları için bunu kendi başlarına yapamazlar.

 

Yarattıkları işgaller, ambargolar, bombardımanlar, katliamlar, ajan faaliyetleri, kontgerilla yöntemleri ile. Ortadoğuyu kan gölüne çevirenler. Şimdi kendi eserleri olan tabloyu, islama ve müslüman halkların kültürüne mal ederek. Bu gerekçeyle toplu bir müdaheleye zemin hazırlamaya çalışıyorlar.

 

Biz bu ağızları ilk defa mı duyuyoruz.

 

Irak'taki insanlık suçuna, katliama "Irak'lılar kanlı bir diktatörü kendilerine lider olarak seçtiler" diyerek aklama getirme ve gerekçe bulma zırvalarını ilk defa mı duyuyoruz ? Artık yazarken, fransa ve ABD'nin desteğiyle kanlı bir darbe düzenleyip iktidara gelen. Son muhalifi yok olana kadar katleden Saddam'ı "Iraklılar seçmiş" diyecek kadar göz karatmayı geçtim. Burada niyet beni tiksindiriyor.

 

Geçin bunları. Bu mantık, Irak'a bakıp. İşgali, katliamları, açlığı yok sayıp "Bakın müslümanlar birbirini kırıyor" propagandası gibidir. Fransa'nın 60'lara kadar iliğini kemiğini kuruttuğu, ne kadar aydını varsa ya giyotine gönderdiği, ya yok ettiği. Bir enkaz halinde çekilirken bile, kendine bağlı paramiliter örgütler aracılığıyla iç savaş çıkarttığı Cezayir'i "neden sağlıklı bir demokrasileri yok" şeklinde eleştirmesi gibi. ABD'nin kendi iradeleriyle seçtikleri liderler işine gelmeyince, Kanlı darbelerle indirdiği, inanılmaz kırımlar yaşattığı Latin Amerika ülkelerini geri kalmışlıkla suçlaması gibi.

 

Sanki bu coğrafyalar birgün kendi haline bırakılmışta.

Gönderi tarihi:
"Yeryüzünde din, Allahın oluncaya kadar savaşmak farzdır" dogması ve buna benzer diğer dogmalar dayatılmazsa Türkiye'ye hiç öyle bir şey olmaz. Koskoca Sovyetler Birliği pençesini Avrupa'nın göbeğine kadar uzatmışken bize bir şey yapamadı. Şimdi kim yapacak? Yedi düveli gelsin, biz burda dimdik bekliyoruz! Zamanında haklarını ellerine verip yolladık, gene yollarız!

 

Ama dogmalar peşinde birbirimizi yersek, parçalanırsak, cihat heveslerine kapılıp dört dogmatiğin peşine düşersek işte o zaman iş başka...

 

Biz de zaten dogmaları o yüzden eleştiriyoruz ve insanımızın beynini işgal etmesin bu dogmalar, insanlara kafir diye bakan savaşçı öğretiler diyoruz...

 

Bu topraklar binlerce yıldır müslüman kültürle yaşıyor. Binlerce yıldır bu topraklar, Batı'nın aksine her türlü inancı, etnik ve dini kimliğiyle birarada yaşamadı mı ? Var mı bu toprakların tarihinde, soykırımlar, yok edişler ?

 

Kudus hristiyanlar tarafından ele geçirildi tüm müslümanlar ve yahudiler öldürüldü. Eyyübilerden itibaren yüzlerce yıl müslüman hakimiyetinde yaşadı, hristiyanlar ve yahudiler kimliklerini koruyamadılar mı? Var olmadılar mı kendi kimlikleriyle ?

 

Say bakalım bana o cihat hevesiyle dünyada örgütlenen örgütleri. Bir tanesi NATO tarafından kurulmamış olsun.

 

yüz yıldır kullanılan taktikleri yöntemleri bu toprakların halklarına mal etmeyin.

 

Ermenileri taşnak ve sutyan altında örgütle silahlandır müslümanların üstüne sal. Sonra çatışma başlayınca Ermenileri korumak bahanesiyle işgal etmek iste.

 

Lübnan'da Falanjist hristiyanları örgütle ve silahlandır. İç savaş başlayınca onları korumak bahanesiyle Lübnan'a saldır.

 

Irak'ta Mustafa Barzani'yi örgütle ve ayaklandır. Sonra onun bölgesini korumak için Çekiç Güç gönder.

 

Sadece müslüman coğrafyalar için mi geçerli ? İşgal altındaki Kuzey İrlanda'ya protestanları yerleştir. Örgütle silahlandır Katolik irlandalıların üstüne sal. Sonra onları korumak bahanesiyle ordu gönder.

 

Ruanda'da, hiçbir dini ve etnik farkı olmayan yerlileri hiçbirşey bulama. Uzun burunlular ve kısa burunlular olarak ayır. Birinin kimliğine hutu, birinin kimliğine tutsi yaz. Sonra ikisinin liderlerini öldür. İçsavaşı durdurmak bahanesiyle asker gönder. birini diğerine kırdır.

 

Yugoslavyada yüzlerce yıl birarada kavgasız yaşıyan insanları birbirine düşür. Sonra korumak bahanesiyle işgal et.

 

Hadi, ortadoğu ülkeleri için "bunlar müslüman dinleri böyle" bahanesini bulduk. Geri kalanlar ?

 

İşgal edilmiş , katliama maruz bırakılmış, ambargolarla kıtlığa sevkedilmiş, doğal zenginlikleri, madenlerine el konulmuş. Ajan faaliyetleri, para , silah ile insanlar birbirine düşürülmüş ülkelerin gelişmesi ve sağlıklı birer demokasiya sahip olmaları nasıl mümkündür. Sonra utanmadan bu ülkeleri bakın dinleri yüzünden böyleler diye eleştirmek ?

 

Benim kimsenin dini inancına, dinler hakkındaki düşüncelerine, sorgulamalarına, eleştirilerine bir itirazım yok. Ancak dinleri ve kültürleri üzerinden halklara karşı düşmanlık propagandası yapmaya itirazım var.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.