Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

;);)

 

Taha AkyolObjektif

 

[email protected]

 

Türban CHP’ye de girdi!

 

 

EVET, türbanlılar CHP’ye de girdi! Türbanlı kızlar 28 Şubat’ın zaptiyeleri tarafından üniversite kapısından kovulduklarında, okuyabilmek için başlarını açmışlardı. 28 Şubat’ın ünlü generallerinden Erol Özkasnak ne demişti?

“İrtica, türbanı çıkararak takiye yapıyor!”

Öyle ya, “bunlar” başlarını örtse de açsa da irticacıdır!

CHP’ye girenlere bakın, bir kısmı kara çarşaflı! Daha şehirli gözükenlerin tesettürü ise “ninelerimize, annelerimize” benzemiyor, “türbanlı” bunlar!

Danıştay, nefis Türkçesiyle ne buyurmuştu?

“Böyle geleneğimizde olmayan bir örtünme biçiminin siyasal amaçlı olduğunda duraksanamaz!”

CHP’ye girince ‘resmi hidayet’e erip başlarını açmadıklarına göre sinsi bir plan uyguluyor olmalılar!

Değişimin yönü

Dahası, Atatürk’ün kurduğu CHP’nin lideri Baykal “oy uğruna irticaya ödün” veriyor ve diyor ki:

“Kılığımız kıyafetimiz şöyle olabilir, böyle olabilir kime ne! Bizi kimsenin etkilemesine, kimsenin bizi tasnif etmesine, bizi etiketlemesine izin vermeyeceğiz! Hepimiz eşitiz, eşit! Hiçbir ayrım yok! Bunu içimize sindireceğiz!”

Baykal bu kadınları “irticacı” diye etiketlemiyor, aksine, “muhafazakâr” diye niteleyerek “eşit vatandaş” olduklarını onaylıyor!

Aman Başsavcı duymasın! Aman Vural Savaş duymasın, ADD duymasın!

CHP’nin keskin ‘miting takımı’ da duymasın! Yakup Kadri’nin 1962’de İsmet Paşa’yı Atatürk’e ihanetle suçlayarak CHP’den istifa etmesi gibi bir ‘çılgınlığa’ kalkmasınlar...

Ya bir de üniversite kapısındaki zaptiyeler Baykal gibi “Kılık kıyafetten kime ne?” derler de fesli, şalvarlı, kara çarşaflı ucubeler üniversiteye dolarsa!

Fakat artık bu paranoyalar da miadını doldurmak üzere.

Bugün “28 Şubat bin yıl devam edecek” diyen bir general var mı?!

Dün, Ecevit “28 Şubat süreci bitti” dediğinde, Baykal “Hayır, 28 Şubat süreci bitmedi” diye tepki göstermişti. (Cumhuriyet, 27 Ocak 1999)

Bugün Baykal “Kılık kıyafetten kime ne?” diyor! Onları “muhafazakârlar” diyerek aklıyor!

Açılım mı, laf mı?

Baykal’ın bu tavrı doğrudur, hatta çok gecikmiştir bile!

Dün kolayca ve tepeden inme konulmuş olan yasakları bugün toplumun geniş kesimleri içine sindiremiyor.

Bugünkü Türkiye’de partilere düşen görev, kitleleri bu tür yasaklarla yabancılaştırmak değil, aksine, bunları hoşgörüyle kucaklayarak farklılıkları bir siyasi program etrafında birleştirmektir!

Demokrasi bu tür kitle partileriyle hem özgürlükleri hem uluslaşma sürecini geliştirebilir. Aksi halde toplumlar kültürel çatışmalarla debelenip durur!

Onun için, AKP’nin Kürtlerden oy almasını çok isabetli buluyorum; Alevilere açılım yapmasını istiyorum.

Onun için, CHP ve MHP’nin de Kürtlerden, CHP’nin türbanlılardan oy alabilir hale gelmesini diliyorum.

Siyasetin zamanla kimlikler ve kültürler değil, siyasi programlar üzerinden yapılır hale gelebilmesinin yolu budur.

CHP artık türbanın irtica değil, “çoklu-modernleşme” simgesi olduğunu anlamalıdır! CHP artık sözde değil özde sosyal demokrat bir parti olabilmelidir!

Fakat CHP’nin cevap vermesi gereken bir soru var:

Evet, muhafazakârlar CHP’ye de oy versin... Ama muhafazakârları hukuken ve insan onuru yönünden “eşit vatandaş” haline getirmek için CHP ne yapacak? Yoksa Baykal’ınki sadece seçim öncesi birkaç cümleden mi ibaret?

 

İşler iyice zıvanadan çıktı değil mi? Ben, ne demiştim; Türban siyasi bir simge ise hangi partinin siyasi simgesidir demiştim değil mi? Hem de kocaman sormuştum...Bunu söyleyenler CHP'ye oy veren bir türbanlı olursa ne cevap verecekler diye düşünmüyordum açıkçası...

 

Şimdi işler iyice karıştı. Deniz Baykal'ın sözleri daha da hoş geldi. Erzurum'un yerel kıyafetlerinden biriymiş. Ne ise; Bana kalırsa türban sorununu çözebilecek yegane parti CHP'dir. Bu arada konu türbandan başlayıp başka bir yere gidecek o yüzden türban konusuyla birleştirilmesin lütfen...

 

Diyelim ki; CHP'ye oy veren kesimin %50'si türbanlı ve türban savunucuları (siz başörtüsünü de ekleyin) tarafından oluşmakta. Ve sizin çözüm üreteceğinizi düşünmekte. Türban ve başörtüsüne hayır diye bir kampanya yürütmeniz durumunda bu oyu kaybedeceksiniz bunu ister misiniz? İstemezsiniz. Bana kalırsa tüm türbanlılar bir defaya mahsus olmak üzere gelecek seçimlerde CHP'ye oy versinler. Hatta tüm türban savunucuları da desteklesinler. Bir sonraki seçimlerde CHP'ye dönüp sorunu ya çözeceksizin ya da biz size oy vermeyeceğiz desinler. Bakalım o zaman CHP, türban sorununu çözecek mi?

 

Var ya süper tespit oldu...Hadi tüm "türbancılar" hep birlikte CHP'ye oy veriyorsunuz...Bana sormayın, oy kullanmayacağım...

  • Cevaplar 84
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Ben Taha Akyol'un bu kadar coşmasına bir anlam veremedim. CHP üyesi olan kadınlar üniversiteye türbanla gireceğiz diye tuttururlarsa o zaman coşsun, hakkı vardır. Kimse sokakta türban takana bir şey demedi. Köşe başlarında CHP gençlik kolları üyeleri durup türbanlıların örtüsünü de çekmediydi, asker mangaları çıkarılıp böyle bir şey de yapılmadıydı.

 

Ayrıca yarın "rektörler başörtülülere selam duracak" "7,4 yetmedi mi?" "Başörtüsü Allahın emridir" pankartları unutulur da türban dini bir simge olarak algılanmaktan çıkarsa, kimse türbana tepki göstermeye de bilir, kimsenin "kızların saçı görünmeyince içimiz rahat etmiyor" dediği yok!

 

Türbanın özel bir anlamı yok, nasıl Yahudi kippası, Hristiyan haçı, imam sarığı dini simge ise, türban da dini simge olarak algılanıyor. Özel yaşamında, sokakta istediğin gibi kullan. Ama eğitimde, kamuda ayrım olamayacağı için türbana değil, dini simgelere izin verilmiyor, bu da gayet doğal...

Gönderi tarihi:

Belki birçoğunuzdan farklı olarak, partimin adını, oyumun rengini yeri geldiğince açıklayabilen, bundan gocunmayan, alınmayan, aleni itiraflarıma karşı eleştirileri önem vererek dinleyen biriyim. Ben bu partiye oy veren, bu partiye üye olan, geçmişte gençlik kollarında görev yapmış biriyim.

İlk üniversite yıllarımda beni gençlik kollarındaki çalışmalarımda rahatsız eden, irrite olmama sebep de şimdiki parti yönetimidir esasen. O zamanki yarım aklımızla Karayalçın'cıydık ancak her ne olursa olsun birşeylerin farkında olmaya çalışan, kendince ülkesine, siyasetine emek veren gençlerdik. Olmadı, barındırmadılar, küsmedik ama vazgeçtik. Oy vermeye devam ederken de haklı olanın yanında, doğruyu söyleyenin safhında yine yer almaya çalıştık.

Sayın Baykal'ın ve/veya parti yönetiminin kararları kendi yönetimlerinin insifiyatifindedir ancak soru sormayı kendimde hak görerek, içimdeki sese karşı duramıyorum;

 

Türbana, çarşafa eyvallah ettiniz. Peçeye burkaya tamah eder hale gelirseniz, bu vebalin altından kalkabilecek misiniz?

 

Soru öz ve kısa. Buradan ne millet düşmanlığı çıkar, ne de bir başka hoyrat faşizanlık.

 

Punduna getirildiğinde kılık kıyafet yasasından-yönetmeliklerden alıntılar yapıp kürsü tepelerinde kendinden geçenler -bu sorunun samimiyetine olan inançla- cevaplarını da vermelidirler.

Gönderi tarihi:

İki soru daha var bence, esas hakkında üzerinde düşünülmesi gerekir.

 

1- Kime?

 

2- Neye?

 

Bugün, Cumhurbaşkanı'nın eşinin türbanıyla Köşk'te olmasından rahatsız bir partiyiz. Kamusal alan tartışmalarında adımızın/sözümüzün atlandığı hiçbir durum olmadı ve hep tepki gösterdik. Öyle dedik, böyle dedik itiraz ettik. Başbakan'ın eşini de yalnız bırakmadık aynı kazanda fokur fokur kaynattık. AKP'li bakan ve milletvekili eşleri de daniskası.

 

Provokatif bir soru olabileceğinin de farkında olarak, bir soru daha soruyorum.

Bugün partiye bu şekilde kabul edilen kişiler, yarın birgün olası makamlarda parti desteği ile Konut'a ve Köşk'e çıkmak isterlerse tavır ne olacak?

 

CHP bugün kime kucak açmıştır?

CHP bugün neye kucak açmıştır?

Gönderi tarihi:

Buda sunu gostermektedirki Iktidara giden her yol mubahdir.. ve Eminimki yarin birgun CHP genel baskani medyanin karsi gecip sunlari soylerse hic sasirmayin " kendim icin bir sey istiyorsam namerdim, hersey halkim icin"

Saygilar

Gönderi tarihi:
Ama eğitimde, kamuda ayrım olamayacağı için türbana değil, dini simgelere izin verilmiyor, bu da gayet doğal...

 

Hem ayrım olamayacağı için demek hem de ayrım yapmak oldukça mantıksız.

 

Ayrım işte : "Dini simgelere izin verilmiyor."

 

Bitti. Daha nasıl ayrım olamıyacağı için diyorsunuz, ayrımdan öte özel bir filtreleme tekniği yaparken.

Gönderi tarihi:
[/b]CHP bugün kime kucak açmıştır?

CHP bugün neye kucak açmıştır?

 

Türbanlıların, CHP'ye oy vermesinde yada CHP'ye kayıt yaptırmasında bir sakınca yoktur. Ancak, bu kişilerin fikrinde laiklik yoksa, yani, devleti, dini kurallara göre yapılandırma hevesleri varsa, üniversitelerde, kamuda Türban serbestliği beklentisi varsa ve Baykal onlara bu yönde bir söz vermişse durum vahim...Bu CHP'nin kendi ilkeleri ile çelişmesi ve/veya takiyye yapması demektir. Bir CHP'li olarak buna en çok ben karşı çıkarım ve bu ilkesizliği asla hoş görmem.

Gönderi tarihi:

Bir yanlislik yapilmakta ve CHP nin türbanli veya carsafli kadinlari üye olarak kabul etmesi üzerinde konudan kopuk bir tartisma var.

 

Türkiyede kimse kimsenin basini örtmesinden rahatsiz degildiki olamazdida cünkü bas örtmek bizde bir gelenektir.Dolayisiyla CHP li üyelerin icinde veya CHP ye oy verenlerin büyük bir kesimide baslari örtüklerden olusur bunda yadirganacak bir taraf göremiyorum.

 

Basini isteyen örter isteyen örtmez,verilen kavga ülkedeki siyasi rejime karsi türbani veya tesettürü dayatmaya karsidir,üniversitelere savasmak icin dolmaya calisan tarikat mensuplarina karsidir.AKP veya türbani savunanlar önce Türkiye Cumhuriyeti devletinin Laik rejimine saldirmaktan vazgecmelidirler,savas icin ortaya cikanlarin karsisinda baska güclerin olmasi kacinilmazdir.Önce baris bayragini acmalisiniz ve sonrada karsidan barisa evet'i beklemelisiniz.

 

CHP eger carsafli veya türbanli kadinlari biz sizi istemiyoruz diyerek geri cevirseydi o zaman Türk milletinin bir partisi olmadigini belgelemis olurdu,bir parti b en söyle üye istiyorum deme lüksüne sahip degildir,Ingilterede'ki gibi halk ve Lordlar kamarasi yoktur bizde.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
İki soru daha var bence, esas hakkında üzerinde düşünülmesi gerekir.

 

1- Kime?

 

2- Neye?

 

Bugün, Cumhurbaşkanı'nın eşinin türbanıyla Köşk'te olmasından rahatsız bir partiyiz. Kamusal alan tartışmalarında adımızın/sözümüzün atlandığı hiçbir durum olmadı ve hep tepki gösterdik. Öyle dedik, böyle dedik itiraz ettik. Başbakan'ın eşini de yalnız bırakmadık aynı kazanda fokur fokur kaynattık. AKP'li bakan ve milletvekili eşleri de daniskası.

 

Provokatif bir soru olabileceğinin de farkında olarak, bir soru daha soruyorum.

Bugün partiye bu şekilde kabul edilen kişiler, yarın birgün olası makamlarda parti desteği ile Konut'a ve Köşk'e çıkmak isterlerse tavır ne olacak?

 

CHP bugün kime kucak açmıştır?

CHP bugün neye kucak açmıştır?

valla harika yazmışsın can taylan

 

cevap gelir mi acaba...

 

Gönderi tarihi:
Hem ayrım olamayacağı için demek hem de ayrım yapmak oldukça mantıksız.

 

Ayrım işte : "Dini simgelere izin verilmiyor."

 

Bitti. Daha nasıl ayrım olamıyacağı için diyorsunuz, ayrımdan öte özel bir filtreleme tekniği yaparken.

 

Sn. Muallimi-i Ali,

 

Mantıksız değil. Dini simgelere kamu alanında izin vermek laikliğe aykırıdır. Çünkü, devlet kurumlarındaki kuralların kapsamını, dini simgelere izin verecek kadar genişletirseniz, bu, vatandaşa hizmette kayırmacılık tehlikesi doğurur. Bu da laikliğin özüne aykırıdır.

Gönderi tarihi:
bu girişimin CHP ye getireceği 3 oy ise götüreceği of off diyorum

 

ve bu işin savunması yok yanii...şimdi eski sözleri getirip koysak burayaa...ooo oooo ....

 

yine batırdı baykal :)

 

 

 

 

Sn.Godzilla,

 

CHP'nin, insanların sokakta, orada, burda Türban takmasına karşı olduğunu hangi eski söylemlerinden çıkardınız merak ediyorum. Daha önce, üniversitede ve kamu alanında Türbanın yeri olmayacağını söylemek, sizce, sokaktaki vatandaşın, CHP'li üyelerin de Türban takmamasını gerektirir mi ?

Gönderi tarihi:
Daha önce, üniversitede ve kamu alanında Türbanın yeri olmayacağını söylemek, sizce, sokaktaki vatandaşın, CHP'li üyelerin de Türban takmamasını gerektirir mi ?

Ben de böyle düşünüyorum. Eleştirenler bence gereksiz duyarlık yapıyorlar ve Taha Akyol'un ilk iletimde bahsettiğim coşkusuna coşku katıyorlar. Aksi halde CHP'nin sokakta türban takılmasının yasaklanması için önerge vermesi gerekirdi...

 

Tabii Sayın Muallim'e de yanıt vermeliyim: Muallim kardeşim, dini simgelerin kullanımı, insanlar arasında telafisi zor ve çok derin ayrımlara yol açar. Bu ayrımlar soyut olduğu için, her tarafa çekilebilir ve bir temeli olduğu kadar, bir temeli olmadığı da kanıtlanamayan konulardır. Adı üstünde soyut. Somut kanıtlara dayandıramıyor ve somut kanıtlarla çürütemiyorsunuz. O yüzden toplumsal savunma, yargı, eğitim alanlarında dini simgelerin kullanımı, hele hele dini simgelere "velev siyasi simge olsun" denmesi son derece ama son derece sakıncalıdır. Başbakan bu sözle fünye ateşlemiştir resmen. Parti rozetini yarın çıkarır atar, üstüne de ayağınızı basarsınız. Ama aynı kolaylıkla din değiştirmeye kalksanız, neler olabileceğini siz tahmin edin. Üstelik dini ayrımlar son derece keskin, "biri gökte biri yerin dibinde"den çok çok daha uzak ayrımlardır. İnsanları sonsuza kadar birbirinden ayırabilir. Dine karşı, dini simgelerin kullanımına karşı, hele dogmatik düşünceden kurtulanamayan toplumumuzda büyük bir duyarlık olması çok doğaldır. Lütfen anlayışlı olun ve dini pazara indirip pazarlık konusu, çekişme konusu yapmayın. Bir baş örtmemekle ne gök delinir, ne yer yarılır, lütfen...

Gönderi tarihi:

Dogma ne idi?

TDK=Dogma:Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi.

2 . felsefe Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas, inak:

"Dogmaların en geçerli olduğu alan din alanıdır, burada yalnızca inanılır."- M. C. Anday.

 

Biz, bunu geliştirebilir, yayabiliriz. Yani; aşkın dogmaları olabilir, siyasetin dogmaları olabilir, sevdiğimize karşı dogmalar geliştirebiliriz. Hasılı; sorgulanamaz, tartışılamaz, eleştirilemez (tanımda eleştiri yok ama ben koydum oldu) olanlar dogmalar değil mi? O halde sevdiğimizin yaptığı hatayı; yok canım o hata yapmaz, doğrudur dersek bir dogma oluşturmuş oluruz. Hakeza; aşık olduğumuz kadının yatak odasında muslukçuyu bulduğumuzda elbet orada da bir musluk vardır dersek; ahanda bir dogmayı daha hortlatmış oluruz...

 

Birşey yanlışsa onu doğru yapmayacak ama doğru kabul edecek olanlar sadece bir dogmaya inanmış demektirler. Pekiyi; hem dogmalardan örülü bir ortamda hayat sürüp hem de dogmaları eleştirmek mümkün müdür? Bu soruyu geçiyoruz...

 

Gelelim sadede; malum (ilama gerek olmayan), yerel seçimler yaklaşıyor. Herşeyin mübahlaşacağı bir zaman gelebilir. Her ne ise; Benim kafama Anayasa Mahkemesinin bir kararı takılıyor. Hani; türbanlıları, laik demokratik devleti ortadan kaldırmayı amaçlamakla itham eden kararı. Ya da tam manasıyla türbanın bu amacı kendilerine belirlemişlerin yahu ne uzatıyorum, ilgili karardan birkaç pasaj buraya alayım...

 

Türkiye Cumhuriyetinde sadece belli bir dini inançta bulunan kesimin yıllardır oluşturmak istediği Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı yaşam biçimi benimsedikleri kılık ve kıyafetle simgelenmekte ve böylece toplumda ayrı bir yeri ve kamplaşmayı ortaya koymaktadır.

.

.

.

"Yeterli öğretim görmemiş bazı kızlarımız hiç bir özel düşünceleri olmaksızın içinde yaşadıkları toplumsal çevrenin gelenek ve göreneklerinin etkisi altında başlarını örtmektedirler. Ancak bu konuda, kendi toplumsal çevrelerinin baskısına veya gelenek ve göreneklerine boyun eğmeyecek ölçüde eğitim gören bazı kızlarımızın ve kadınlarımızın sırf lâik Cumhuriyet ilkelerine karşı çıkarak dine dayalı bir devlet düzenini benimsediklerini belirtmek amacı ile başlarını örttükleri bilinmektedir. Bu kişiler için başörtüsü masum bir alışkanlık olmaktan çıkarak kaçtın özgürlüğüne ve Cumhuriyetimizin Temel İlkelerine karşı bir dünya görüşünün simgesi haline gelmektedir. Davacı yükseköğretim düzeyinde eğitim gördüğüne "göre bu ilkelerin Cumhuriyetimizin kuruluşunda ve korunmasındaki önemini bilmesi gerekmektedir

 

CHP'nin kabul ettiği bu kızlardan bir tanesi dahi üniversiteye gitmiyor mu? Ne orjinal bir tespit değil mi Mahkemenin kırmızı ile belirginleştirdiğim düşünceleri...Ha, o düşünceler Danıştay'ın dı ama Anayasa Mahkemesi 89'daki kararında Danıştay'ın görüşünü benimsedi.

 

Yine her ne ise diyelim; Şimdi CHP, rozet takıyor hem de göstere göstere ve hem de çarşaflılara dahi...Takiyye mi? Seçim yatırımı mı? Bunları bir nebze olsun geçelim. Bu açmazın bir anlamı var mı sorusunu gündemimize alalım. CHP, Anayasa Mahkemesine gittiğinde diğer tüm partilere bir koz verdi. Atatürk'ün kurduğu bu parti artık dins.izlerin partisi olmuştur gibi. Yani bu parti dine düşman olarak telakki edildi. Bunun tersine döndürülmesi nasıl mümkün olur? Olmazsa CHP ne kaybeder. Mesele belki budur.

 

Ancak; öteki mesele olarak CHP'nin kabul ettiği bu insanların içerisinde bir tane dahi üniversitede başörtüsü ile okumak isteyecek olan yok mudur? İsteyip de CHP’ye oy verirseler ne olacak. İş karışık. Hem o hem bu. Yok daha neler. CHP’nin alacağı tavır ne olur? Şimdikinden farklı mı olacak. Şimdiki derken Anayasa Mahkemesine başvururken ki durumdan bahsediyorum. Madem, türbanıyla üniversitede okumak isteyen tüm kızlar laiklik düşmanı o zaman CHP, ya türbanıyla üniversitede okumak istemeyenleri kayıt altına aldı veya üniversite oku/ya/mayacak başörtülüleri kayıt ediyor. Saç.ma. CHP, *****, cüh.elaları üye yapıyor dedirtmem ben kendime…

 

Dogma ne oldu dogma…Dogma, siyasette de geçerlidir. Benim partim ne yapıyorsa doğrudur anlayışından bahsediyorum. Eleştiremez, yargılayamaz, kötüleyemezsiniz. O zaman bir dogmaya, parti dogmasına esir olmuşsunuz demektir. Çaresi mi? Bir dünya görüşüne sahip olup, hiçbir partiye oy vermemek? Şaka şaka…Böyle bir çözüm olmaz, ülkemizde uygulanan seçim sistemiyle oy kullanmamak dahi oy kullanmak sayılır. Çaresi ne biliyor musunuz? Karşı cenahın her yaptığının yanlış olmayabileceğini, sizinkinin de yanlışlığı ortaya konana kadar doğru olduğunu düşünmek. Ebu Hanife’nin de diğer müctehidler hakkındaki görüşüydü galiba bu…İlahi Dennis, sen çok yaşa e mi? Yine yaptın yapacağını ve çıkarttın şapkadan tavşanı.

 

Hele de çarşaflılar yok mu? Onlar da tam seçimler yaklaşırken CHP'ye gol atmış olmasınlar. Geldi 8-10.000 bin gitti anlayış, gitti savunma, gitti gülüm laiklik gitti. Çarşaf, laikliğin kalesine girdi. Kaleye truva atını sokmuş olmasın sakın AKP. veya Dennis...Ya hu ne diyeceğimi bilemiyorum. Bildiğim birşey var, her şey savunul/a/maz. Tayyip'in oğlunun gemiciğini savunamamak gibi.

 

Selamlar...

Gönderi tarihi:

E, bakarız yani. CHP rozeti takan çarşaflılar yarın üniversiteye, kamu görevine "illa da çarşafla girerim, ben CHP'liyim, bana engel olamazsınız, siz gidin AKP'nin çarşaflıları ile uğraşın" diye dayatırsa ve CHP de:

 

"Tabii canım! Benim partilimi nasıl almazsınız? Benim türbanlım iyidir, başkasının türbanlısı kötüdür" derse eleştiriyi haketmiş olur. Yoksa sokakta serbestçe gezilen kıyafetle partiye girmeyi engelleyen bir yönetmelik yok. Dediğim gibi aksi düşünse, CHP'nin sokakta türbanı yasaklayan yasa teklifi vermesi gerekirdi.

Gönderi tarihi:

:)

Daha düne kadar başörtülüleri Cumhürriyete en büyük dehdit olarak görenler türbana aşmış çarçaşaflılara kucak açmış...

Başörtüsü Çankaya'ya çıkacak diye kızılca kıyamet koparanlar ülke seçmenin çoğunluğunun farkı varıp oy toplama peşine düşmüş....****

Gönderi tarihi:
Sn.Godzilla,

 

CHP'nin, insanların sokakta, orada, burda Türban takmasına karşı olduğunu hangi eski söylemlerinden çıkardınız merak ediyorum. Daha önce, üniversitede ve kamu alanında Türbanın yeri olmayacağını söylemek, sizce, sokaktaki vatandaşın, CHP'li üyelerin de Türban takmamasını gerektirir mi ?

Sizin yazınızın devamı niteliğinde Yılmaz Özdil in yazısını ekleyeyim.

 

Çarşaf

 

 

Deniyor ki...

 

"Çarşaflı CHP’li olur mu?"

 

*

 

Açalım şu çarşafı biraz...

 

*

 

Çarşaflı kadın, bu ülkenin malının-mülkünün yabancıya satılmasını; bankasının Yunan’a, telefonunun İngiliz’e, limanının İsrailli’ye verilmesini ister mi? Türbanlı kadın, bu ülkenin, dünyanın en yüksek faizini verip, inek gibi sağılmasını ister mi? Başörtülü kadın, bu ülkenin, Avrupa Birliği’nden emir almasını ister mi? Çarşaflı kadın, conilerin tankıyla-topuyla gelip, bu ülkeye yerleşmesini ister mi? Türbanlı kadın, Mehmetçik’in Kıbrıs’tan çekilmesini, KKTC’nin kepenklerini kapatmasını ister mi? Başörtülü kadın, hazinemize çöreklenen IMF komiserinin önünde ceket iliklemek ister mi?

 

*

 

İstemezse eğer...

 

Çarşaflı, türbanlı, başörtülü kadına, (ve onların eşlerine), asıl şunu sormak lazım o zaman: "Niye AKP’lisin?"

 

*

 

Basiretsiz politikalar yüzünden...

 

Şehitlerimizin ardından dökülen gözyaşının türbanlısı-türbansızı var mı?

 

*

 

Kamusal alanın çağdışı kıyafete açılması başka konudur, özel hayat başka konudur... İster başını açar, ister masa örtüsü giyer... Abdüllatif Şener, niye AKP’den ayrıldıysa, çarşaflı kadının CHP’ye üye olması ondandır.

 

*

 

Çünkü...

 

Senin çocuğun işsiz gezecek, senin sırtından geçinenler, seni "tapulu malı" zannedenler, parmağına kuru soğan büyüklüğünde pırlanta takacak... Yok öyle!

 

*

 

Deniz Baykal, ’’hepimizin Türkiye’si’’ için çok doğru bir adım attı... Atatürkçü kadrolar, "tarikatçı yobaz"larla mücadele ederken, "laik yobaz"lara karşı durma cesaretini de gösterebilmeli.

 

Çevir kazı yanmasın padişah uyanmasın...Yılmaz Özdil bile böyle derse vah halimizee :)

 

Gerçekten bugün o partiye üye olanlar yarın milletvekili olmak isteyip meclise girmek isterlerse ne olacak...Seni seviyorum ama arkadaş kalalım mı denilecek... :D

 

 

 

Gönderi tarihi:

Siyasetin dini olmaz... vicdanı olur...

 

neden diye sorucak olursanız.. siyaset iki yüzlü bir şeydir... inançlarda da iki yüzlülük büyük bir günahtır... laiklik ilkesi tanıtılırken bazıları gerçekten bunu çok yanlış tanıtıyorlar... sanki insanların inançları karşısında bir engelmiş gibi tanıtılıyor... kendimi bildim bilelide siyasetten hiç hoşlanmam... son günlerde yaşananlara gelicek olursam sanırım Deniz Baykal bunu anlatmaya çalışıyor... yaklaşık 2 hafta önce yerini hatırlamadıgım bir toplantı vardı ve parti üyeleri oraya gelen başörtülü bir izleyiciyi boş yerlere oturtmayıp bulundukları yerden gönderdiler oda kendince olayı protesto etti Vakit gazetesi bu olayla ilgilendi... neyse, eminim Deniz Baykal birazda bu vb. şeylerin etkisinde kalarakta bunu yapmıştır... CHP'nin her keze açık bir parti oldugunu göstermeye çalışıyor... birazda içinde seçim kampanya malzemesi varmış gibi geliyor... vicdanını rahatlatıyor olabilir... istemem yan cebime koyda seziyor gibiyim bunların hepsi var ama asıl gerçegi ileride görücez...

 

 

Saygılar :clover:

Gönderi tarihi:

...

Burası Türkiye, bizde her şey normaldir...

 

Futbol maçında tarih yazılır...

Emniyet müdürü korumakla yükümlü olduğu masum insanları cinayetlere kurban eder...

Cumhuriyeti kuran parti çarşafa girerek, laikliği savunur...

Yani...

3, 5 oy için...

-Normalistan günlüğüne yeni bir sayfa daha eklendi!... :)

Gönderi tarihi:
Gerçekten bugün o partiye üye olanlar yarın milletvekili olmak isteyip meclise girmek isterlerse ne olacak

 

Sn.Godzilla, Bakın ben ne demişim:

 

Türbanlıların, CHP'ye oy vermesinde yada CHP'ye kayıt yaptırmasında bir sakınca yoktur. Ancak, bu kişilerin fikrinde laiklik yoksa, yani, devleti, dini kurallara göre yapılandırma hevesleri varsa, üniversitelerde, kamuda Türban serbestliği beklentisi varsa ve Baykal onlara bu yönde bir söz vermişse durum vahim...Bu CHP'nin kendi ilkeleri ile çelişmesi ve/veya takiyye yapması demektir. Bir CHP'li olarak buna en çok ben karşı çıkarım ve bu ilkesizliği asla hoş görmem.

 

Eğer milletvekili olmak isterlerse tabii ki türbanlarını çıkaracaklar. Baykal'ın onlara böyle bir söz verdiğini de sanmıyorum. Çünkü, bu çok bariz bir kandırıkçılık, sahtekarlık olur ve kısa vadede çok kolay anlaşılır. Bence, üye olanlar laikliği kabul edip te üye olmuşlardır. Yani, parti ilkelerini okumadan başvuru yapmadılar herhalde. :)

Gönderi tarihi:

Turbanlilar bugun chpye oyv ermiyorlarmiydiki AKPden oncede oy veriyorlardi AKPden sonrada ayrica neden milletvekili olmak istemesinlerki bugun her turk vatandasi milletvekili adayi olmazmi olur.. isin icinde oy rantciligi var ve CHPde AKP secmenini kendi saflarina cekme pesinde ve sirf koltuk sevdasi yuzunden bunlara goz yummaktadir... Al Birini Vur Otekine

Saygilar

Gönderi tarihi:
isin icinde oy rantciligi var ve CHPde AKP secmenini kendi saflarina cekme pesinde ve sirf koltuk sevdasi yuzunden bunlara goz yummaktadir...

 

Sn.Yakışıklı,

 

Yine bir çözüm önerinizi göremedim. Bu oy avcılığı, koltuk sevası değil mi, asıl işlevi erkek İmam ve Hatip yetiştirmesi gereken İmam-Hatip liselerini mantar gibi çoğaltan ? Siz değilmisiniz, geçmiş sorgulanmadan önümüze bakamayız diyen ? Bu bozuk düzeni CHP mi getirdi ? Baykal belki de bir tabuyu yıkmıştır. Toplumsal barış açısından neden düşünülmüyor ?

Gönderi tarihi:

Sayin Dogrucudavut

 

Ben halende soyluyorum gecmis sorgulanmadan onumuze bakmamiz zor onumuzde surekli bir engebe cikacaktir.. Bugun CHP bozuk duzeni getirmemis isede gelmesine goz yummustur bugun ulkede imam hatipler mantar gibi cogaliyorsa ve kimse buna karsi birsey yapamiyorsa ve hatta ve hatta imam hatiplerin universiteye girmeleri icin yasal duzenleme yapiliyorsa ve ulke egitim duzeyinde bir ucurum varsaki var chp tabulari yikmis oluyor.. Toplumsal baris herzaman dusunulmelidir ama turbanlilar AKPye oy verirken seriyat duzeni gelecek ulkeye diye ayaklanirken bugun turbanlilarin CHPye kaltilmasiyla tabular yikiliyorsa bu tabularin yikilmasi degil oy rantciligidir toplumsal baris toplumun her kesime esit davranmakla olur bu dini gorusu, dili ne olursa olsun farketmez.. Ve 30 yil evvelki CHP anlayisiyla ve gorusuyle bugunku CHP anlayisi gorusu cok farklidir 30 yil once demokrat bir parti olan halkin emekcinin ciftcinin yaninda olan bugun daha cok sol partiden cok sag parti yolunda yol almaktadir... CHPnin daha yenilikci atilimlarda bulunmasi gerekmekte ve bunada Genel Baskani yenilemekle baslamali..

saygilar

Gönderi tarihi:

Vah CHP...

 

CHP’nin başörtsü, türban ve çarşaflılara yönelik politikalar üretmesi son derece normaldir.

Anormal olan...

Kara çarşaflı ve türbanlı kadınların CHP’ye üye yapılması anormalin de ötesinde bir abukluktur!...

 

Biliyorsunuz bu CHP...

Bir dönem pop şarkıcısı Ricky Martin’e özenen,

Bir dönem Osmanlı’nın kurucusu Osman’ın kayınpederi Şeyh Edebali’den medet uman CHP enel Başkanı Deniz Baykal’ın “popülizm” ve “sağa kayma” saplantısı depreşmişe benzemektedir.

Baykal’ın parmak uçlarını kara çarşafın altındaki vücuduna dokundurmamaya çalışarak CHP rozeti takıp üye yaptığı kara çarşaflılar...

Yarın partinin yetkili organlarında görev alma, parti siyasetini şekillendirme hak ve yetkisini kazanmıştır!..

 

Özetle CHP’de sap ile saman birbirine karıştırılmıştır...

 

Saygılar...

DİPNOT...

Gönderi tarihi:
'Benim çarşaflım masumdur' Senin çarşaflın ****!

 

 

80'li yılların "heyecan dolu" haber dergisi Nokta; çarşaflıların nasıl haber olacağını, "oyuncu" iki kadın muhabir aracılığı ile "öğretmişti.".

 

İki kadın muhabir, çarşaflı kadın kılığına girerek; "bir çarşaflının " asla orada olmayacağı mekanlara girmişler ve toplumsam tepkiyi ölçmeye çalışmışlardı. Nerelere gitmemişlerdi ki! Gece kulubünden, o zamanlar pek şık ve "hijenik" kabul edilen Galeria'ya kadar. Galeriaya gitmenin ne özelliği var ki diyorsunuz.Haklısınız çünkü bir alış-veriş merkezine gitmenin haber değeri taşımayacağını onlar da biliyordu.Maksat orada çarşaflı çarşaflı buz pateni yapmaktı.

 

Kurgusal haber yapmak konusunda başı açık muhabirler ile başı örtülü muhabirlerin "yarışması" mümkün değil.Başı açıklar tebdil-i kıyafet dolaşmak adına birkaç saatliğine "çarşafa girebilir, " lakin başı örtülü muhabir birkaç dakikalığına bile başını açıp tebdil-i kıyafet dolaşamaz.

 

Ondan sebep seküler kesimin kurgusal haberleri hız kesmiyor.Kurgusal haberler üzerine bina edilen "ölçme ve değerlendirme"ler hiç bitmiyor.

 

Toplumsal tepkiyi/heyecanı/çatışmayı laboratuar şartlarında, kimyasal bir deney olarak gerçekleştirmeyi kendisine misyon edinmiş olan "necip medyamız", "her kelle"nin tutum ve davranışlarını ölçme" yi asla aksatmıyor.

 

Neden "kelle" dedim? Demokrasi savaşı veren Türkiye'de, bir kısım köşezadeler, kendi sınıfının dışındakileri birey ve vatandaş olarak görmüyor. Köşe adamları/kadınları her vesile ile insanları insan değil sadece "kelle" olarak gördüklerini, işgal ettikleri sütunlar ve esir aldıkları kelimeler vesilesiyle aşikar kılıyor. İnsana dair bakışı böyle olan kalemkılıçların kamuya açık yerlerde olması bile tehlikeliyken,her sabah yeni kelimeleri esir almalarına tanıklığımız devam ediyor .Özgürlük,eşitlik,hak ve hürriyet,adalet bahsi geçen sütunlarda esir.

 

Ölçmelere biçmelere doyamayan medyamız aracılığı ile haftanın ölçümünü, CHP'nin yakasına rozet taktığı Çarşaflı katılımcılar vesilesiyle gerçekleştirdik.

 

Birkaç çarşaflının adeta "celladıma gülümserken" eşliğinde verdiği resimleri, herkes kendi hayallerine yapı taşı olarak değerlendirdi.Aman ne hayaller.Nasrettin Hoca'nın göle maya çalması hesabı.Ya tutarsa umuduyla, Deniz Baykal'ın yapacağı açılımın başörtüsü yasağını bitireceğinden, CHP'nin nihayet Türkiye'nin partisi olmayı göze alacak kadar engin bir gönül ile seçimlere gireceğine kadar�

 

Bir taraf göle Deniz Baykal mayası çalarken, öteki taraf zinhar deyu bulutlara merdiven dayamaya kalktı.

 

Sonunda Deniz Baykal, "Benim çarşaflım masumdur" açıklamasını yaparak, denizler kadar engin olmasını beklediğimiz toplumsal sempatiye ulaşılmasının kırmızı kar yağmasından bile daha zor olacağını bir defa daha ispat etti.

 

Kılıçkalemler saldırıya geçince bakınız o da "kendi çarşflı"larını nasıl savundu:

 

" O çarşaflılar farklı. Masumane örtünmüşler. Onlar diğerlerini kendilerini gibi olmaya zorlamıyorlar. Kızlarını çarşafa sokmak istemiyorlar. O çarşaflılar diğerlerinden farklı. Mutaassıplıkları kendine. Masumane bir şekilde örtünmüşler."

 

"O insanların laiklikle ilgili bir sorunları yok. Kızlarını Üniversitelerde okutmak istiyorlar. Kızlarını iş sahibi olmasını istiyorlar. Üniversitede türban çarşaf isteseler orada dur deriz.Anlayışımız değişmedi."

 

"Şimdi bu insanlar ne olur bizi dışlamayın. Bizi de böyle kabul edin diyor. Bunlara açılın da gelin kardeşim sizi bu kıyafetinizle alamayız diyemeyiz."

 

Velhasıl CHP her zamanki CHP.Ya benimsin ya mezarın diye başlayan şarkısını okumaya devam ediyor.

 

Bana gelen çarşaflı iyidir.O evinden dışarı çıkmaması gerektiğini bilir.İşte şimdi evinden çıkmış bizim partiye kadar gelmiştir.Ne yapalım gelme mi diyelim.Bize gelsinler.Bize gelenler iyidir hoştur.Bir bize gelecekler zaten. Sonrada da sağlarına sollarına bakmadan dosdoğru evlerine gidecekler.

 

Bizim çarşaflılarımız iyidir. Onlar dünyalı değil zaten.Onlar masum.

 

Biz işte böyle de masumiyet sertifikası veririz.

 

CHP'den "masumiyet sertifikası" alanlar üç adım öne lütfen.

 

Surda bir gedik açılmıştır:Masum çarşaflılar, **** çarşaflılar.

 

Bu yazıdan olarak, benim çarşaflım seninkini döver sonucu mu çıkar...

 

****, çarşaflıları dahi ayırabildik ya...Ilımlı Laikliğe evrilen CHP...CHP'ye katılanlar da ılımlı müslümanlar...

 

Ilımlı bekir, ılımlı CHP, ılımlı Dennis, ılımlı...

 

Ne diyordu Cihad Er-Recbi "Bukalemun yeşile dönüşse de asla bir bitki olamaz"

 

Yahu; bırakın türbanı filan çarşaftan bahsediyoruz. Mutaassıplığın had safhasından. Ilımlı çarşaflı...Laik çarşaflı...İyice şaşaladım değil mi?

 

Yahu Dennis; sen beni de dumura uğrattın ya...Yaşa ki görürsün demişler miydi...Demişlerdir demişlerdir. Yaşa ki daha neler görürsün. Gözünü sevdiğimin çarşaflı/başörtülü ve daha neli kadınları. Bir ülkenin en önemli meselesisiniz beah...Dursanız dert, yürüseniz dert, konuşsanız dert, sussanız dert...Sizi ne kadar seviyorum bir bilseniz. Herkesi nasıl da böyle zora sokuyorsunuz var ya...Şapka'yı 8 yıl evvel çıkarmasaydım kafamdan şimdi size bir daha çıkartırdım.

 

Allah mağfireti ve hidayeti üzerinize olsun.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.