Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Geçtiğimiz Çarşamba günü bir taciz iddiası ile Selahattin Cirit’i, İstanbul Şişli'de yaklaşık 50 kişi doverek oldurdu.

 

Yargisiz. Muhakemesiz. Yalniz suçlamak yetmis. Olay kısaca şoyle gecmiş:

 

"İstanbul’daki bir İÖO 4. sınıf öğrencisi bir çocuğun yanına yaklaşan motosikletli bir kişi "Seni gezdireceğim" dedi. Çocuk, olayı annesine bildirdi. Anne okula, okul da durumu polise aktardı. Mahallenin gençleri de motosikletli olduğu belirlenen tacizcinin peşine düştü. Çalıştığı büfede kuryelik yaptığı motosikletle Mahmut Şevketpaşa Mahallesi'ne giden Selahattin Cirit, burada bir anda kendini öfkeli bir kalabalığın arasında buldu. Çevredekiler Cirit'i tacizci olduğu iddiasıyla dövmeye başladı. İddiaya göre kafasına taşla vurulan ve bacağında kurşun yarası bulunan Cirit, olaydan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. "

 

Hayatını hastahanede kaybeden Selahattin Cirit’in cenazesi için hiçbir yetkilinin cenazeye bile sahiplenmediği gibi, ailesinin yardım taleplerine de duyarsız kaldığı öğrenildi.

 

Gozlerim yaslandi. Selahattin Cirit için, onun ailesi için ve insanligini kaybetmis bir toplum için ağladim.

Gönderi tarihi:

Ortada herhangi somut bir belge delil yok tacizle ilgili olarak yani taciz yok ama linc var.

 

AB'ne girmek icin can atanlarin suclu veya sucsuz,bir insani,ortacag kafasiyla linc etmeleri ne affedilecek bir eylemdir nede gipta edilecek bir eylem.Eger suclu ise sucluyu yargilayacak olan yargidir,mahalle kabadayilari veya magandalari degil.

 

Insanlari hayvanlardan ayiran özelliklerin basinda akil gelir.Akil kullanilabildiginde ise yarar kullanilmasi bilinmiyorsa degeri yoktur.Öfkesine maglup olanlar akillarini kullanmasini bilmeyenlerdir.Karakterimiz atesli gibi ipe sapa gelmez savunmalar aklin kullanilamadigi gercegini ortadan kaldirmaz.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Ortada herhangi somut bir belge delil yok tacizle ilgili olarak yani taciz yok ama linc var.

 

AB'ne girmek icin can atanlarin suclu veya sucsuz,bir insani,ortacag kafasiyla linc etmeleri ne affedilecek bir eylemdir nede gipta edilecek bir eylem.Eger suclu ise sucluyu yargilayacak olan yargidir,mahalle kabadayilari veya magandalari degil.

 

Insanlari hayvanlardan ayiran özelliklerin basinda akil gelir.Akil kullanilabildiginde ise yarar kullanilmasi bilinmiyorsa degeri yoktur.Öfkesine maglup olanlar akillarini kullanmasini bilmeyenlerdir.Karakterimiz atesli gibi ipe sapa gelmez savunmalar aklin kullanilamadigi gercegini ortadan kaldirmaz.

 

saygilarla

Sayin politika bilirsiniz biz bir söz vardir, imam bunu yaparsa cemaat ne yapar diye. Diyecegim devletin yetkili polisleri, gardiyanlari ve diger güvenlik görevlileri yillardan beri ve günümüzde bile yargi önüne cikartmadan linc ederek öldürürken bunlari gören vatandas nasil davransinki. Biz bunu toplum ve devlet olarak ele alip degerlendirmemiz gerek. Diger taraftan AB bizim bu hallarimizi bildigi icin daha bizim 100 firin ekmek yememiz gerekliki o toplulugun icine girebilelim. Bu kafayla zaten hic bir yere varamayiz. Daha bu gün gene haberlerde dinledim Adana'da 14 yasinda bir cocugun motosiklet caldi iddaasi ile polis tarafindan yakin mesafeden sirtindan vuruldugunu. Cocuk can cekisirken polislerde sadece dinlendirilmeye alinmislar. Inaniyormusunuzki bu polislerin yargi önünde gerekencezayi alacagina? Sahsen ben inanmiyorum. Inandigim o 14 yasindaki cocugu öyle bir duruma geitreceklerki polis onu vurmak zorunda kaldi gibi safsata hikayeler uydurulacak. Devlet magandasi varken vatandas magandasi hic kalir yaninda. Sakin gene bana devlet düsmanligi yapiyorsun deme. Gözümüzü acalim artik.

Gönderi tarihi:
Sayin politika bilirsiniz biz bir söz vardir, imam bunu yaparsa cemaat ne yapar diye. Diyecegim devletin yetkili polisleri, gardiyanlari ve diger güvenlik görevlileri yillardan beri ve günümüzde bile yargi önüne cikartmadan linc ederek öldürürken bunlari gören vatandas nasil davransinki. Biz bunu toplum ve devlet olarak ele alip degerlendirmemiz gerek. Diger taraftan AB bizim bu hallarimizi bildigi icin daha bizim 100 firin ekmek yememiz gerekliki o toplulugun icine girebilelim. Bu kafayla zaten hic bir yere varamayiz. Daha bu gün gene haberlerde dinledim Adana'da 14 yasinda bir cocugun motosiklet caldi iddaasi ile polis tarafindan yakin mesafeden sirtindan vuruldugunu. Cocuk can cekisirken polislerde sadece dinlendirilmeye alinmislar. Inaniyormusunuzki bu polislerin yargi önünde gerekencezayi alacagina? Sahsen ben inanmiyorum. Inandigim o 14 yasindaki cocugu öyle bir duruma geitreceklerki polis onu vurmak zorunda kaldi gibi safsata hikayeler uydurulacak. Devlet magandasi varken vatandas magandasi hic kalir yaninda. Sakin gene bana devlet düsmanligi yapiyorsun deme. Gözümüzü acalim artik.

;)

Gönderi tarihi:

Bizler Gerici bizler zavalli bizler cikarci bizler para goz isek AB bize ne yapsin AB bize demokrasiye gecin derken biriniz hop oturup hop kalkiyorsunuz.. Alin buyrun iste sizin cagdasliginiz bu neden igneyi once kendinize batirmiyorsunuzki bizleri egitenler sagolsun 7X24 saat medyada paparazi izleyen bir toplum ve kolay yoldan nasil zengin olunur kose donulur umudunu sans oyunlarina baglayan okuyup adam olmak yerine okumadan duzenbaz ve mafia babasi bir toplum olursa bu daha bizim en guzel gunlerimiz derim beterin beteride yolda yakindir merak etmeyin... gelecek nesillere neler birakiyorsunuz soyle bir donup bakin COL olmus bir Turkiye.. Ve CEHALET ICINDE akli sadece PARA ve MADDIYATA dayanan bir TURK HALKI .. AB bu fotografin neresinden bana gosterebilirmisiniz ???

saygilar

Gönderi tarihi:

Evet sonunda vahşi batıya benzeyeceğiz bu gidişle. ( Aslında vahşi doğu diyeceğim malum doğu ülkesiyiz Avrupaya göre hem coğrafi hem de kültürel olarak ama bazı arkadaşlar alınabilir, onun için demedim. )

Devletin adalete güveni sarstığı bir ortamda herkes kendi adaletini sağlamaya çalışır. Bu genel hüküm. Şimdi özele gelelim birincisi sapıklık olayı ve tacizler yani tacizci Hüseyin Üzmez ve operacı sapık olayı... Olayın ikinci yönü daha vahim o da tacizci Hüseyin Üzmezin uygunsuz bir raporla tutuksuz yargılanması. Bu da hükümetin sorumluluğundadır ve insanların adalete güvenini sarsan bir unsurdur. Üçüncü yön ise, insanımızın uygar olmaması, vahşi batıdaki kovboylar gibi davranması, vahşileşmesi...

 

Bu olay siyasi zemine taşınırsa da yine paralel düşünürsek, Balıkesirdeki saldırılar şöyle değerlendirilebilinir:

Hükümetin ve iktidar medyasının teröristlere karşı mücadele eden TSK'ya yıpratıcı tavrı ve DTP'nin ordaki mitingte APO posteri açması ve söylemleri falan bunda etken olmuştur, halk ta devlet PKK ile başa çıkamıyor duygusu yaratmıştır. Yine Dolapderedeki esmer vatandaşın evinin camlarının kırılması, arabalarının yakılması, polisin geç gelmesi, PKK'lı göstericilere müdahalede geç kalması da bu tepkiyi uygarlık açısından yanlışta olsa haklı olarak doğurur. Buralardaki olaylarda polisin ve jandarmanın yetersiz müdahalesi de vardır ve bu da yine hükümetin sorumluluğundadır. İtiraz edenlere de SHP iktidarındaki Sivas Madımak katliamını hatırlatırım. Bu halkın içinden çıkmış olan polisin kazmalığını da eklemek gerek tabii. Ama bunu da önleyecek olan yine hükümetin dirayetidir. Ne yapıyordu kovboy filmlerinde Şerifler, tutukluyu linç etmek isteyen halka, silah çekip gerekirse ateş ediyorlardı değil mi ? Yani kanunlara göre yargılanıp ceza yargı verilmesinden yana idiler ve bu konuda kararlıydılar. Tabii bunlar sadece filmlerde olur derseniz başka.

Gönderi tarihi:
Bizler Gerici bizler zavalli bizler cikarci bizler para goz isek AB bize ne yapsin AB bize demokrasiye gecin derken biriniz hop oturup hop kalkiyorsunuz.. Alin buyrun iste sizin cagdasliginiz bu neden igneyi once kendinize batirmiyorsunuzki bizleri egitenler sagolsun 7X24 saat medyada paparazi izleyen bir toplum ve kolay yoldan nasil zengin olunur kose donulur umudunu sans oyunlarina baglayan okuyup adam olmak yerine okumadan duzenbaz ve mafia babasi bir toplum olursa bu daha bizim en guzel gunlerimiz derim beterin beteride yolda yakindir merak etmeyin... gelecek nesillere neler birakiyorsunuz soyle bir donup bakin COL olmus bir Turkiye.. Ve CEHALET ICINDE akli sadece PARA ve MADDIYATA dayanan bir TURK HALKI .. AB bu fotografin neresinden bana gosterebilirmisiniz ???

saygilar

Sn. Yakisikli AB'mi bize diyor vatandasiniza kötü davranin diye, Alevilerin haklarini vermeyin diye (Kürt'lerden bahsetmeyecegim, cünki bazilari hemen firsat bilip saga sola carpiyor), alt yapinizi kötü yapin, binalar cürük olsun, polisiniz egitimsiz olsun ve yargisiz infazlarda bulunsun, vatandaslarinizi egitmeyin ve önüne geleni linc etsin, hani mahallenin namusu önemli ya. Bunlarin hepsini bizden AB istiyor herhalde. kendimize bakipta bize neler oluyor diye soracagimiza saga sola carpiyoruz. hekesin bir mafyasi ve cetesi var nasil olsa. Milliyetci gecinenler Catli'larin ve benzerleri mafya ve cetenin pesinde, ulusalci ve gene milliyetciler beraberce Ergenekonmu mergenekonmu her neyse bu tip cetelerin savunuculari, dinciler desen gene ayni. Herkes ülke sevdasi derken cebini dolduruyor ve sonunda hesap AB'e cikartiliyor.

Devletine ve onun hükümetine hesap soracagi yerde sucluyu hemen AB olarak tesbit edip bu cehaletin devam etmesini arzuluyorlar. AB'ye girmis Türkiye (bu kafayla zorya biraz) ceteleden, mafyadan ve cehaletten kurtulmus olarak girecek, yoksa avcumuzu yalariz hep beraber.

Gönderi tarihi:
Sn. Yakisikli AB'mi bize diyor vatandasiniza kötü davranin diye, Alevilerin haklarini vermeyin diye (Kürt'lerden bahsetmeyecegim, cünki bazilari hemen firsat bilip saga sola carpiyor), alt yapinizi kötü yapin, binalar cürük olsun, polisiniz egitimsiz olsun ve yargisiz infazlarda bulunsun, vatandaslarinizi egitmeyin ve önüne geleni linc etsin, hani mahallenin namusu önemli ya. Bunlarin hepsini bizden AB istiyor herhalde. kendimize bakipta bize neler oluyor diye soracagimiza saga sola carpiyoruz. hekesin bir mafyasi ve cetesi var nasil olsa. Milliyetci gecinenler Catli'larin ve benzerleri mafya ve cetenin pesinde, ulusalci ve gene milliyetciler beraberce Ergenekonmu mergenekonmu her neyse bu tip cetelerin savunuculari, dinciler desen gene ayni. Herkes ülke sevdasi derken cebini dolduruyor ve sonunda hesap AB'e cikartiliyor.

Devletine ve onun hükümetine hesap soracagi yerde sucluyu hemen AB olarak tesbit edip bu cehaletin devam etmesini arzuluyorlar. AB'ye girmis Türkiye (bu kafayla zorya biraz) ceteleden, mafyadan ve cehaletten kurtulmus olarak girecek, yoksa avcumuzu yalariz hep beraber.

 

Sn. dünyahepimizin,

 

Aleviler ile Kürtlerin durumu aynı değil bu bir. ( Kürtlerden bahsetmeyeceğim deyip gene bahsetmişsiniz :) )

Ulusalcılar Ergenekonu savunmuyor, tam tersine Ulusalcılar Ergenekonla suçlanıyor bu iki.

Ben şahsen cebimi falan doldurmuyorum, gerçek bir ulusalcının da bundan rant elde ettiğini düşünmüyorum üç.

AB'nin Kürt ve Alevi politikaları ve bakış açısını bir sebep olarak almamanızı ve sadece sonuçları yani insanımızın kafa karışıklığını ve kışkırtılmasını eleştirmenizi de yanlış buluyorum bu da dört.

Yapıcı eleştiri, sürekli halkı yani sonuçları suçlamakla yapılmaz. Bu halkın neden bu hale getirildiğini de yani nedenleri de sorgulamak gerekir. Bu yolla oynanan oyunları ortaya çıkartıp tepkileri doğru yerlere yönlendirmek gerekliliğinden bahsediyorum. Sadece, AB yada ABD'yi suçlayıp kendimizi temize çıkarmak değil amacımız. Asıl amacımızın, ülkemiz üzerinde oynanan oyunları göstererek, bu konuda da bir duyarlılık geliştirmek suretiyle kendimizi düzeltmek olması gerekir diye düşünüyorum.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Durun durun...Sayın Erdoğan adını toplumsal tepki koymuştu bu lincin :D

 

Başka bir açıklaması olamaz zaten;toplum duyarlı bir kere,tepkiye dönüşüyor hemencecik.

 

Zaten biz ölüm oruçlarına hayır diyenleri de aynı zihniyetle hallediyorduk.

 

Birisinin "benim memurum işini bilir" sözü halkı hırsız yaptı. Diğerisinin " bu bir toplumsal tepki" sözü de halkı eşkiya yapar.

 

Hukuk devletinde ceza verme yetkisi yargı erkinindir. Belki de o insanın suçu yoktu. Veya ufak bir ders alması sonucu, halkına en yararlı insan haline gelecekti.

 

Yazık oldu. ****

Gönderi tarihi:
Sn. dünyahepimizin,

 

Aleviler ile Kürtlerin durumu aynı değil bu bir. ( Kürtlerden bahsetmeyeceğim deyip gene bahsetmişsiniz :) )

Ulusalcılar Ergenekonu savunmuyor, tam tersine Ulusalcılar Ergenekonla suçlanıyor bu iki.

Ben şahsen cebimi falan doldurmuyorum, gerçek bir ulusalcının da bundan rant elde ettiğini düşünmüyorum üç.

AB'nin Kürt ve Alevi politikaları ve bakış açısını bir sebep olarak almamanızı ve sadece sonuçları yani insanımızın kafa karışıklığını ve kışkırtılmasını eleştirmenizi de yanlış buluyorum bu da dört.

Yapıcı eleştiri, sürekli halkı yani sonuçları suçlamakla yapılmaz. Bu halkın neden bu hale getirildiğini de yani nedenleri de sorgulamak gerekir. Bu yolla oynanan oyunları ortaya çıkartıp tepkileri doğru yerlere yönlendirmek gerekliliğinden bahsediyorum. Sadece, AB yada ABD'yi suçlayıp kendimizi temize çıkarmak değil amacımız. Asıl amacımızın, ülkemiz üzerinde oynanan oyunları göstererek, bu konuda da bir duyarlılık geliştirmek suretiyle kendimizi düzeltmek olması gerekir diye düşünüyorum.

 

Saygılar.

Sn Dogrucudavut ben Kürt'ler ile Alevilerin durumu ayni demedim bir. Bahsetmek istedigim ülkemizde sadece Alevilere degil toplumun diger kesimlerinede haksizlik yapildigi iki. Ulusalcilar Ergenekonu red ediyorlarsa icerdekiler ve disardakiler acikca söylesin ve onlarda Ergenekon denilen cetelerin üzerine gitsinler üc. Cep dolduran derken ben sizin sahsiyetinizden degil bu siyasetten ceplerini dolduran önde gelenlerden bahsediyorum dört. Türkiye AB'ye girmek istedigi icin AB sartlarina uygun kanun ve siyaset yapmasi gerektigi icin AB dogal olarak takip ediyor bes. Biz hangi sorunumuzu kendimiz cözerek baskalarina laf düsürmemisiz alti. Ülkemiz üzerinde oyunlar oynaniyor bahanesi ile yillardan beri Alevilerin ve digerlerinin sorunlarinin cözümünü ertelemek veya görmemezlikten gelmek hicte dogru degil yedi.

Gönderi tarihi:
Sn Dogrucudavut ben Kürt'ler ile Alevilerin durumu ayni demedim bir. Bahsetmek istedigim ülkemizde sadece Alevilere degil toplumun diger kesimlerinede haksizlik yapildigi iki.

 

Aşağıdaki alıntı ne anlama gelir, bunları ben mi yazdım ?

 

Sn. Yakisikli AB'mi bize diyor vatandasiniza kötü davranin diye, Alevilerin haklarini vermeyin diye (Kürt'lerden bahsetmeyecegim, cünki bazilari hemen firsat bilip saga sola carpiyor),

 

Ulusalcilar Ergenekonu red ediyorlarsa icerdekiler ve disardakiler acikca söylesin ve onlarda Ergenekon denilen cetelerin üzerine gitsinler üc.

 

Söylemiyorlar mı ? Soner Yalçın desem ?

 

Cep dolduran derken ben sizin sahsiyetinizden degil bu siyasetten ceplerini dolduran önde gelenlerden bahsediyorum dört.

 

O zaman bazıları demek zorundaydınız.

 

Türkiye AB'ye girmek istedigi icin AB sartlarina uygun kanun ve siyaset yapmasi gerektigi icin AB dogal olarak takip ediyor bes.

 

Buna itiraz eden yok, sadece çifte standartlı uygulamalardan bahsediyoruz ve şüpheli olanlar da bu tutumlar.

 

Biz hangi sorunumuzu kendimiz cözerek baskalarina laf düsürmemisiz alti. Ülkemiz üzerinde oyunlar oynaniyor bahanesi ile yillardan beri Alevilerin ve digerlerinin sorunlarinin cözümünü ertelemek veya görmemezlikten gelmek hicte dogru degil yedi.

 

Valla dışardan kimse karışmayıp da, Atatürk'ün çözüm yöntemleri denense çözülmeyecek problem kalmaz. Yeterki doğru anlaşılsın o yöntemler ve ilkeler.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

AB nin Türkiye'ye kendilerinde bile olmayan bazi seyleri dayatmasini ben 'ellerine firsat gecmisken bu firsati kullaniyorlar'diye niteliyorum,iyi veya kötü tartismasina girmiyorum,insan haklari konusunda 50-60 yildir yapamadiklarimizi belki AB bahanesiyle yapmis olacagiz.

AB nin, üye olarak aralarina katilmak icin canla basla mücadele vermemize karsilik bizden istediklerini biran icin AB standartlari olarak kabul ediyor ve tamda bu noktada *LOZAN*in ne oldugunu soruyorum.Lozan Türkiye Cumhuriyetinin miladidir.Yani üniter yapisinin, sinirlarinin vede bagimsizliginin tescilidir.

Lozan'da imza altina alinan maddelerden birisi azinliklardir ve azinliklarin kimler olduklarida Lozan antlasmasinda cok acik olarak vurgulanmis beyan edilmistir.

AB bizden Kürtlerin azinlik statüsüne alinmasini istemektedir.Ben bilim adami degilim ama AB nin bu dayatmasinin anlami gayet aciktir.Bunun anlami Lozan'in yirtilip atilmasidir,AB bunu hadi istedi diyelim cünkü Sevr'i dayatanlarda zaten onlardi,ama AB nin bu istegini insan haklari olarak demokrasiye sigdirmaya calisan icimizdekilerin de Lozan'i yirtip atalim tarzi yaklasimlarina ne demeli peki.

Allah emretmis gibi AB ne kul köle olmanin anlami nedir,AB ni bastaci etmenin anlami nedir.Ben AB ülkelerindeki insan haklari ihlallerini pespese siralamis olsam bizde olanlarin esamesi okunmaz inanin.Ab ni bukadar büyütmeyelim veya en azindan objektif kalmaya calisalim.Ve Istanbulda insanlik linc edildi basligina sadik kalmaya calisarak konuyu saptirmayalim.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Sayin Politika

 

Bu kozu onlara bizim devlet buyuklerimiz vermedimi vermistir 40 yildir AB sevdamiz devam ederken.. Bu 40 yil icinde kac defa darbe yasadi acaba benim bildigim kadariyla 1980de Yunanistan ozamanlar AT olarak bilinen simdiki AB, yunanistanla birlikte Turkiyeyede deklorasyona imza atmasi icin haber gonderiyor ve bunu bizzat suleyman demirel kendi agziyla Tvde soyledi ne oldu peki ertesi gunu turkiyede ordu yonetime el koydu hersey sil bastan Simdi suan yasananlar kimin sucu bizimmi yoksa ABninmi Elbetteki bizim sucumuz baska suclu aramayalim once kendi sucumuzu gorelim.. Haa ABnin sucu yokmu elbetteki var olmaz olurmu Turkiyeyi ABye almiyor ama turkiyeden daha geri ulkeleri ABye uye ediyor dogru ama turkiyenin nufusu simdiye kadar almis oldugu ulkelerinin hepsinin nufusunun toplamidir bunuda unutmayalim(polanyayi saymazsak)..

Saygilar

Gönderi tarihi:
Aşağıdaki alıntı ne anlama gelir, bunları ben mi yazdım ?

.

.

.

 

Saygılar.

 

Sn. Dogrucudavut, ben sadece Alevilerin sorunlarindan bahsederken dogal olarak onlarin disindakilerininde var dedim ve bunu söylerken Kürt sorununu disinda tutup bazilarina konusma firsati vermek istemedim. Buradan anlasilan tabiiki hem Alevi sorunu var hem Kürt sorunu var hemde diger bir cok cözülecek sorunlar var. Bunda benim saklayacagim bir durum yok ve söyledigimin arkasindayim.

AB nin bize karsi olsun veya baska giren ve girecekte olanlara karsi hatalari yok demiyoruz, ama biz kendi sorunlarimiz icerisinde bogulurken ve onlarda illada bu yillarca cözülmemeis sorunlari dikkate nazara aliyorlarsa ne yapalim yani. Hele hele Alevi sorunu , daha dogrusu onlarin insance ve esit haklarda yasama istekleri gercekten her dogal vatandasin istedigi bir hak ve hic bir sorun cikmadan hemen hayata gesirilecek istekler, ama biz yani toplum ve devlet olarak buna hala ciddi sekilde yaklasmiyoruz. Diyanet ve sunni kesmin temsilcileri bile cikipta acikca Alevilerin ibadet hanesi Cem evidir ve bizler onlari cami ye gitmelerini zorlamamaiz gerekir diye hic bir sey duymuyoruz. Tam aksine hem Diyanet hemde hocaler cem evlerini ibadet yeri olarak kabul etmedikleri gibi herkese müslümansa ibadet yeri camidir diye dayatiyorlar.

 

Sizinde kendiniz iddaa ettigi gibi Türkiye cumhuriyetin de Atatürk cumhuriyetinden hemen hemen hic bir seyler kalmadi. Kimlerin sayesinde kalmadi? AB nin degil herhalde. Ülkemizdeki milliyeci cepheler, seriatci kesimler ve Atatürkcü gecinen Askerin mesela 12 Eylül cuntasinin sefi Kenan Evren'in sayesinde.

Bunlari gözardi ederek AB yi veya baskalarini bahane ederek bir yere varamayiz. Bizler Atatürk cumhuriyetini coktaaan kaybetmisiz, kaybetmeden önce neredeydik??? AB en azindan Türkiye'ye dayatmalar sonucu bir seylere kavusuyoruz, dayatma derken Türkyie'nin kendi atmis oldugu imzaya uygun sekilde davranmalari isteniyor. O yüzde AB'ye bagiracagimiza önce Türkiye neyin altina imza atmis onu irdelemek gerek. Sorsan ülkemizde 2% bilmez, neyin altina imza atildigini. Bilinmedigi icin bir cok insanin kafasi karisik ve sanki Ab bizi zorluyor anliyorlar. hayir öyle bir sey yok, her iki tarafta anlasma geregi neler gerekiyorsa yapmak zorunda. Veye uymak istemeyen acikca imzasini atmis oldugu anlasmayi fes eder. Hem kabul et hemde vatandasina tersini anlat, olmaz öyle sey.

 

Arkadasim geneline bakarsaniz bahsettigimiz kesim ceteler konusunda acik tavir almiyorlar. Devrimci veya demokratim diye gecinenlerin Veli Kücük ve Kerincsiz gibilerinin yaninda olmaya haklari yok. Istiyorsaniz ceplerini dolduranlardan bahsederken bazilari diyede hitap ederiz, fazla bir sey degistirmiyor, cünki olan ülkeye ve halka oluyor.

 

 

 

 

Sn Dogrucudavut, size özel olarak AB'ni Türkiye karsisindaki ciftestandart tutumuna cevap vermek icin yaziyorum. Tabiiki kimse AB her konuda dogru davraniyor demiyoruz. AB'nin tutumu kendi icerisinde bile tartisiliyor. Ama konu cifte standart ise suniú söylemeden gecemiyecegim. Cifte standart uygulama bizi nasil incitiyor bunu yorumlardan ve tartismalardan hissediyoruz. Eger biz Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaslari olarak AB'nin cifte standart uygulamasindan ne kadar kendimizi kötü hissediyorsak, ülkemizdeki vatandaslara uygulanan cifte standarta ayni derecede bizi incitiyor. Bunu en son Alevilerin mitinginde meydanlarda duyduk. Ama biz, yani Devletimiz ve vatandaslarimiz bu cifte standart uygulamasina son verilmesi icin bir adim atiyormuyuz? hayir atmiyoruz, birde üstüne üstelik inkar ediyoruz. Ne kadar celiskili degilmi bizim tutumumuz. AB'den bize cifte standart uygulamasina son vermesini beklerken biz halaa kendi vatandaslarimiza aynisini uyguluyoruz ve düzeltmek icnde bir adim atmiyoruz. AB senin bu suclamani nasil ciddiye alsinki? Demezlermi sana vede diyorlarda neden kendi ülkendeki cifte standarta son vermiyorsunda ve vermemekte direniyorsunda baskalarindan kendin icin esitlik bekliyorsun?

Gönderi tarihi:
AB nin Türkiye'ye kendilerinde bile olmayan bazi seyleri dayatmasini ben 'ellerine firsat gecmisken bu firsati kullaniyorlar'diye niteliyorum,iyi veya kötü tartismasina girmiyorum,insan haklari konusunda 50-60 yildir yapamadiklarimizi belki AB bahanesiyle yapmis olacagiz.

AB nin, üye olarak aralarina katilmak icin canla basla mücadele vermemize karsilik bizden istediklerini biran icin AB standartlari olarak kabul ediyor ve tamda bu noktada *LOZAN*in ne oldugunu soruyorum.Lozan Türkiye Cumhuriyetinin miladidir.Yani üniter yapisinin, sinirlarinin vede bagimsizliginin tescilidir.

Lozan'da imza altina alinan maddelerden birisi azinliklardir ve azinliklarin kimler olduklarida Lozan antlasmasinda cok acik olarak vurgulanmis beyan edilmistir.

AB bizden Kürtlerin azinlik statüsüne alinmasini istemektedir.Ben bilim adami degilim ama AB nin bu dayatmasinin anlami gayet aciktir.Bunun anlami Lozan'in yirtilip atilmasidir,AB bunu hadi istedi diyelim cünkü Sevr'i dayatanlarda zaten onlardi,ama AB nin bu istegini insan haklari olarak demokrasiye sigdirmaya calisan icimizdekilerin de Lozan'i yirtip atalim tarzi yaklasimlarina ne demeli peki.

Allah emretmis gibi AB ne kul köle olmanin anlami nedir,AB ni bastaci etmenin anlami nedir.Ben AB ülkelerindeki insan haklari ihlallerini pespese siralamis olsam bizde olanlarin esamesi okunmaz inanin.Ab ni bukadar büyütmeyelim veya en azindan objektif kalmaya calisalim.Ve Istanbulda insanlik linc edildi basligina sadik kalmaya calisarak konuyu saptirmayalim.

 

 

saygilarla

Sn politika, madem Türkiye'nin AB'ye girmesi LOZAN'IN iptali anlamina giriyorsa, 45 yil önce bu anlasmaya imza atan devlet adamlarinin akli neredeydi? Yoksa onlar okumadan icki masasindami imzalerini attilar dersin? Kimse AB'ye kul köle ol demiyor. Istedigimiz eger AB'ye gireceksek onurlu ve esit sartlarda girmemiz, burada herkes ayni görüste burada. Ama herkes kendinden sorumlu, yani AB kendisinden Türkiye gene kendisinden. Biz ancak anlasmalar geregi üzerimize düsenleri kimse bize hatirlatmadan ve ictenlikle yaparsak digerinin üzerine düseni yapip yapmadigini sorgulayabiliriz. Bunun tersi olamaz. nedenmi? Cavabi cok basit, AB türkiye'ye degil Türkiye AB'ye girmek istiyor ve böylelikle AB normlarina erismek zorunda Türkiye. Türkiye ancak bu normlari yakalayipta bahsettiginiz gibi AB anlasmaya uymayip Türkiye'yi dislarsa onlardan hesap sorma hakkimiz dogar. Daha ortada hol yok yumurta yok sanki yarin girecegizde onlar bize esit davranmiyorlar. Türkiye'nin son 45 yilda almis oldugu yolu bazi devletler 5 ile 10 yil arasinda aldilar cünki onlar ciddi sekilde oraya girmek istediler. Bizi AB engelledimi yani son 45 yil icerisinde dersin? Su anki AB icerisindeki politik davranislar ne kadarda ciddiye almak zorunda kalsak is varacagi yere geldiginde görecegiz nasil tutumlarini dgistireceklerini. Bakinsiz kendiniz söylüyorsunuz AB bize cifte standart uyguluyor ve bu bizi ne kadar kiriyor. O halde bakalim kendi devletimiz vatandaslarina cifte standart uygulayinca bizler ne diyoruz? Bunu bir sorgulayalim kendi acimizdan. En son örnek Alevi mitingi, onlar ülke icerisindeki cifte standartan bahsediyorlar, ama dinleyen yokki. Dinlemeyen devlet cikiyor AB'ye bize cifte standart uyguluyorsunuz diye yakiniyor. Demezlermi yesinler sizi. Siz önce ülkenizdeki cifte standarta son verin sonra gelin konusalim. Türkiye'de olursa normal de AB de oluncami normal degil demezlermi????

Önce AB ne demek vatandaslarimizta devletin ögretmesi gerek. Iddaa ediyorum daha 25 si bilmez Türkiye'de AB'nin tam olarak ne anlama geldigini. Dün iktidarda iken altina attigi imzayi bugün muhalefetteyken atmamis kabul edip sadece oy toplamak icin vatandasa yanlis bilgi veren kendi siyasetcilerimiz degilmi? 45 yildan beri bir cok anlasmalara imzalar atildi ve simdi kabak AKP'nin basina patliyor. Beni AKP'yi savunur duruma sokmayin lütfen. Iktidara gelmis her hükümetin bugünki durumda payi var. Kiziyorsaniz hepsine kizin. Istemiyorsaniz tümünü rededin. Ama o zaman hükümet olacak parti bulamazsiniz, cünki hemen hemen tüm partiler bu geminin icerisinde. Haa derseniz sn Perincek'in partisi var, o hic hükümet olmadi. O sizin bileceginiz bir durum. **

Gönderi tarihi:
Birisinin "benim memurum işini bilir" sözü halkı hırsız yaptı. Diğerisinin " bu bir toplumsal tepki" sözü de halkı eşkiya yapar.

 

Hukuk devletinde ceza verme yetkisi yargı erkinindir. Belki de o insanın suçu yoktu. Veya ufak bir ders alması sonucu, halkına en yararlı insan haline gelecekti.

 

Yazık oldu. ****

 

Emin olun ki linc edenlerin büyük çoğunluğu ne için bu davranışı sergilediklerinin bile farkında değildir.

 

Çok ilginç bir toplumuz,çok iyi hatırlıyorum Sayın Başbakan,bizim memlekete geldiğinde alanlar tıklım tıklım,ben de yol üstü bakayım dedim;ne diyor Başbakan...

 

''Efendim''demeye kalmadan şak şak...!

 

Neye şak şak,ne için şak şak!

 

''kardeş adam doğru konuşuyor'',doğru konuşuyor da neyi konuşuyor...şak şak!

 

Linç kültürü de bunun gibi;**** ,,,,,,,,,,(şak şak da alkışlar aklınızı başınızdan alır,linçlerde öfkeli yığınlar)

 

toplumsal tepkimiz...şak şak!

 

ben de şak şak diyorum,

 

Linci tepki diye gösterenlere,keyfi uygulamalarla bireyin yaşama hakkını elinden alanlara,ortaklara,taşıyanlara...kocaman bir alkış da benden size!

 

''Birisinin "benim memurum işini bilir" sözü halkı hırsız yaptı. Diğerisinin " bu bir toplumsal tepki" sözü de halkı eşkiya yapar.''

Gönderi tarihi:
Hele hele Alevi sorunu , daha dogrusu onlarin insance ve esit haklarda yasama istekleri gercekten her dogal vatandasin istedigi bir hak ve hic bir sorun cikmadan hemen hayata gesirilecek istekler, ama biz yani toplum ve devlet olarak buna hala ciddi sekilde yaklasmiyoruz. Diyanet ve sunni kesmin temsilcileri bile cikipta acikca Alevilerin ibadet hanesi Cem evidir ve bizler onlari cami ye gitmelerini zorlamamaiz gerekir diye hic bir sey duymuyoruz. Tam aksine hem Diyanet hemde hocaler cem evlerini ibadet yeri olarak kabul etmedikleri gibi herkese müslümansa ibadet yeri camidir diye dayatiyorlar.

 

Diğer başlıkta bunda hem fikir olduğumuzu söylemiştim. Buna rağmen uzun uzadıya bana bunu izah etmenizin anlamı yok.

 

Bunlari gözardi ederek AB yi veya baskalarini bahane ederek bir yere varamayiz. Bizler Atatürk cumhuriyetini coktaaan kaybetmisiz, kaybetmeden önce neredeydik??? AB en azindan Türkiye'ye dayatmalar sonucu bir seylere kavusuyoruz, dayatma derken Türkyie'nin kendi atmis oldugu imzaya uygun sekilde davranmalari isteniyor. O yüzde AB'ye bagiracagimiza önce Türkiye neyin altina imza atmis onu irdelemek gerek. Sorsan ülkemizde 2% bilmez, neyin altina imza atildigini. Bilinmedigi icin bir cok insanin kafasi karisik ve sanki Ab bizi zorluyor anliyorlar. hayir öyle bir sey yok, her iki tarafta anlasma geregi neler gerekiyorsa yapmak zorunda. Veye uymak istemeyen acikca imzasini atmis oldugu anlasmayi fes eder. Hem kabul et hemde vatandasina tersini anlat, olmaz öyle sey.

 

AB kararları tavsiye niteliğindedir. Uyup uymamak bize kalır. Bence, kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz pekala. Bu kararlar sorun değil. Önemli olan yani çifte standart dediğimiz mevzular; örneğin Kıbrıs sorunu, örneğin Ermeni sorunu... Sizce bu sorunları biz mi yarattık. Kıbrısta hukuksuz bir durumumuz var mı ? Ermeni soykırımı yaptık mı da kabul edip özür dileyelim. İşte dayatılan, ön koşul olarak öne sürülen konular asıl bunlardır. Üstelik bu sorunları yaratanlarda Avrupalılardır. Yani kendi yarattıkları soruna çözüm bulmamız isteniyor ve çözüm olarak da kendi haksız planları dayatılıyor sorun budur. Öte yandan, PKK'ya destek verilerek Kürt sorunu derinleştiriliyor, ondan sonra da azınlık hakkı verin denilip, Lozan tanınmıyor.

 

Ha, bence, AB gayet kolay askıya alınıp, sosyal demokrat bir hükümetle içimizdeki Alevi sorunu gibi sorunlar ve terör sorunları çözülebilir. Üstelik, Gümrük Birliği antlaşması ile Türkiye milyonlarca dolar kaybetmiştir ve etmeye devam etmektedir. Halkımızın AB konusundaki tek bildiği şey, AB'ye girince refaha kavuşacağımız, oluk oluk para geleceğidir. Çünkü, hemen yanıbaşımızda Yunanistan örneği vardır. Bu ortamda sıradan vatandaşı sadece kendi cebi ilgilendirmektedir. Bu nedenle kandırılmaya, sömürülmeye yatkın olmuşlardır. Yapmamız gereken, halka, kimsenin babasının hayrına bizi AB'ye almayacağını anlatmak olmalıdır.

 

Arkadasim geneline bakarsaniz bahsettigimiz kesim ceteler konusunda acik tavir almiyorlar. Devrimci veya demokratim diye gecinenlerin Veli Kücük ve Kerincsiz gibilerinin yaninda olmaya haklari yok. Istiyorsaniz ceplerini dolduranlardan bahsederken bazilari diyede hitap ederiz, fazla bir sey degistirmiyor, cünki olan ülkeye ve halka oluyor.

 

Siz kimleri Ulusalcı olarak görüyorsunuz, anlamadım ?

Gönderi tarihi:
Sn Dogrucudavut, size özel olarak AB'ni Türkiye karsisindaki ciftestandart tutumuna cevap vermek icin yaziyorum. Tabiiki kimse AB her konuda dogru davraniyor demiyoruz. AB'nin tutumu kendi icerisinde bile tartisiliyor. Ama konu cifte standart ise suniú söylemeden gecemiyecegim. Cifte standart uygulama bizi nasil incitiyor bunu yorumlardan ve tartismalardan hissediyoruz. Eger biz Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaslari olarak AB'nin cifte standart uygulamasindan ne kadar kendimizi kötü hissediyorsak, ülkemizdeki vatandaslara uygulanan cifte standarta ayni derecede bizi incitiyor. Bunu en son Alevilerin mitinginde meydanlarda duyduk. Ama biz, yani Devletimiz ve vatandaslarimiz bu cifte standart uygulamasina son verilmesi icin bir adim atiyormuyuz? hayir atmiyoruz, birde üstüne üstelik inkar ediyoruz. Ne kadar celiskili degilmi bizim tutumumuz. AB'den bize cifte standart uygulamasina son vermesini beklerken biz halaa kendi vatandaslarimiza aynisini uyguluyoruz ve düzeltmek icnde bir adim atmiyoruz. AB senin bu suclamani nasil ciddiye alsinki? Demezlermi sana vede diyorlarda neden kendi ülkendeki cifte standarta son vermiyorsunda ve vermemekte direniyorsunda baskalarindan kendin icin esitlik bekliyorsun?

 

Sn. dünyahepimizin, kimse Alevilere hak verilmesin demedi, ben de demedim. Öyle ise, bana göre, kendinize tartışma konusu çıkarmaya çalışıyorsunuz gibi geliyor, gerçekten anlamadım ?

Gönderi tarihi:
Diğer başlıkta bunda hem fikir olduğumuzu söylemiştim. Buna rağmen uzun uzadıya bana bunu izah etmenizin anlamı yok.

 

 

 

AB kararları tavsiye niteliğindedir. Uyup uymamak bize kalır. Bence, kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz pekala. Bu kararlar sorun değil. Önemli olan yani çifte standart dediğimiz mevzular; örneğin Kıbrıs sorunu, örneğin Ermeni sorunu... Sizce bu sorunları biz mi yarattık. Kıbrısta hukuksuz bir durumumuz var mı ? Ermeni soykırımı yaptık mı da kabul edip özür dileyelim. İşte dayatılan, ön koşul olarak öne sürülen konular asıl bunlardır. Üstelik bu sorunları yaratanlarda Avrupalılardır. Yani kendi yarattıkları soruna çözüm bulmamız isteniyor ve çözüm olarak da kendi haksız planları dayatılıyor sorun budur. Öte yandan, PKK'ya destek verilerek Kürt sorunu derinleştiriliyor, ondan sonra da azınlık hakkı verin denilip, Lozan tanınmıyor.

 

Ha, bence, AB gayet kolay askıya alınıp, sosyal demokrat bir hükümetle içimizdeki Alevi sorunu gibi sorunlar ve terör sorunları çözülebilir. Üstelik, Gümrük Birliği antlaşması ile Türkiye milyonlarca dolar kaybetmiştir ve etmeye devam etmektedir. Halkımızın AB konusundaki tek bildiği şey, AB'ye girince refaha kavuşacağımız, oluk oluk para geleceğidir. Çünkü, hemen yanıbaşımızda Yunanistan örneği vardır. Bu ortamda sıradan vatandaşı sadece kendi cebi ilgilendirmektedir. Bu nedenle kandırılmaya, sömürülmeye yatkın olmuşlardır. Yapmamız gereken, halka, kimsenin babasının hayrına bizi AB'ye almayacağını anlatmak olmalıdır.

 

 

 

Siz kimleri Ulusalcı olarak görüyorsunuz, anlamadım ?

Bizde istiyoruzki kendi sorunlarimizi kendimiz cözelim, ama ben buna artik inanmiyorum. Nedenide cok acik. Bizde taaki Osmanlidan kalan bir hastalik var. Birincisi hayatta kendi hatalarimizi ve sorunlarimizi görmüyoruz, ikincisi sorunlari birazda olsa kabul bile etsek kaynagini devamli disarida ariyoruz, ücüncüsü kendimize her seyi hak ama baskalarina öyle görmüyoruz, dördüncüsü kendi tarihimizi o kadar övüyoruzki sanki Osmanli 600 yil Türk'lere ve dünya halklarina refah getirmiys, aslinda tam tersi olmus, devletleri isgal ederek yagmalamis, günümüzle kiyaslarsak ABD = Osmanli. Osmanli tarihini Türklerden baska iyi gören baska bir ulus gösterin lütfen. Biz hakli olarak Yunan'lilara kiziyoruz cünki onlar 1. dünya harbinden sonra müttefiklerle beraber Türkiye'yi isgal etti, ama ya biz ne yaptik Yunanistan'a gecmiste? 500 yil yönettik, susuturduk, ellerinden Istanbul'u aldik. konuya iki tarafli bakmak gerek. Kimse kimseye durduk yere düsmanlik yapmaz. Ben ne yaptiysam yaptiklarimin karsiligini alirim, bu her zaman ve her yerde aynidir.

Türkiye'nin tabiiki Kibris ve Ermenistan sorunu var, sorunu kabul etmek soykirimi veya Kibrisi ver anlamina gelmez. Yillardan beri milliyetcilikle, cuntacilikla ve dincilikle bu iki sorunda devamli sürümcemede kaldi ve gene is baskasina düstü. Komsumuz Ermenistan ile oturuk dertlerimizi konusamiyorsak ve 1974 yilindan beri gene komsumuz Yunanistan ile oturup kardesce sorunlarimizi cözmeye calismadiysak, 40 yil sonra sende bir yere girmek istersen önüne getirir tabiiki art niyetliler. Lugatimizda bile Yunan ve Ermeni kelimeleri negatif anlamda algilaniyor. Yok efendim onlar bize düsmanlik yapiyorlarmis, sanki biz tersini yapiyoruz.

 

Varmi sosyal demokrat bir parti? Ben sahsen tanimiyorum, isimlerden yola cikmazsak tabiiki. Halkimizin AB konusunda aydinlatilmayisinin sebebi biz kendimiziz.

Ulusalcilar kendilerini tanimliyorlar, mesela Perincek ve cevresi, Türksolu dergisi, sn Tuncay özkan. Inaniyorumki siz bunlari kabul etmeyeceksiniz Ulusalci olarak. MHP de zamaninda bir cok milliyetci ve ülkücü gecinen ve hatta parti ve derneklerinin üyeleri olan mafya ve cete baslarinida Milliyetci olarak kabul etmiyordu. edemezdi cünki onlarin savunulacak bir yönleri yoktu. MHP''ye inkar etmek kaldi tabiiki.

Gönderi tarihi:
Sn. dünyahepimizin, kimse Alevilere hak verilmesin demedi, ben de demedim. Öyle ise, bana göre, kendinize tartışma konusu çıkarmaya çalışıyorsunuz gibi geliyor, gerçekten anlamadım ?

Sn. Dorucudavut ben sadece cifte standart konusuna deginmek icin yazdim. Sizin Alevilere haklarini vermeyin diye bir isteginiz oldugunu zaten iddaa da etmedim. Sadece biz ülke ve Türk halki olarak cifte standarti bizimde kendi ülkemizde uyguladigimizi göstermek icin yazdim. Bana göre cifte standarti kendsinin de uyguladigi bir devlet ve millet baskalarinin kendilerine cifte standart uyguluyor olmasinda şikayetci olamazlar. Sadece cifte standarta her zamen ve her yerde karsi olanlar elestirme hakkini kendilerinde bulabilirler.

Gönderi tarihi:

Evet sonunda vahşi batıya benzeyeceğiz bu gidişle. ( Aslında vahşi doğu diyeceğim malum doğu ülkesiyiz Avrupaya göre hem coğrafi hem de kültürel olarak ama bazı arkadaşlar alınabilir, onun için demedim. )

 

Devletin adalete güveni sarstığı bir ortamda herkes kendi adaletini sağlamaya çalışır. Bu genel hüküm.

Şimdi özele gelelim;

 

birincisi sapıklık olayı ve tacizler yani tacizci Hüseyin Üzmez ve operacı sapık olayı...

 

Olayın ikinci yönü daha vahim o da tacizci Hüseyin Üzmezin uygunsuz bir raporla tutuksuz yargılanması. Bu da hükümetin sorumluluğundadır ve insanların adalete güvenini sarsan bir unsurdur.

 

Üçüncü yön ise, insanımızın uygar olmaması, vahşi batıdaki kovboylar gibi davranması, vahşileşmesi...

 

Bu olay siyasi zemine taşınırsa da yine yukardaki genel hükümle paralel düşünürsek, örneğin Balıkesirdeki olaylar şöyle değerlendirilebilinir:

 

Hükümetin ve iktidar medyasının teröristlere karşı mücadele eden TSK'ya yıpratıcı tavrı ve DTP'nin ordaki mitingte APO posteri açması ve söylemleri falan bunda etken olmuştur, halk ta devlet PKK ile başa çıkamıyor duygusu yaratmıştır.

 

Yine Dolapderedeki esmer vatandaşın evinin camlarının kırılması, arabalarının yakılması, polisin geç gelmesi, PKK'lı göstericilere müdahalede geç kalması da bu tepkiyi uygarlık açısından yanlışta olsa haklı olarak doğurur. Buralardaki olaylarda polisin ve jandarmanın yetersiz müdahalesi de vardır ve bu da yine hükümetin sorumluluğundadır. İtiraz edenlere de SHP iktidarındaki Sivas Madımak katliamını hatırlatırım.

 

Bu halkın içinden çıkmış olan polisin kazmalığını da eklemek gerek tabii. Ama bunu da önleyecek olan yine hükümetin dirayetidir. Ne yapıyordu kovboy filmlerinde Şerifler, tutukluyu linç etmek isteyen halka, silah çekip gerekirse ateş ediyorlardı değil mi ? Yani kanunlara göre yargılanıp ceza yargı verilmesinden yana idiler ve bu konuda kararlıydılar. Tabii bunlar sadece filmlerde olur derseniz başka.

Gönderi tarihi:
ücüncüsü kendimize her seyi hak ama baskalarina öyle görmüyoruz, dördüncüsü kendi tarihimizi o kadar övüyoruzki sanki Osmanli 600 yil Türk'lere ve dünya halklarina refah getirmiys, aslinda tam tersi olmus, devletleri isgal ederek yagmalamis, günümüzle kiyaslarsak ABD = Osmanli. Osmanli tarihini Türklerden baska iyi gören baska bir ulus gösterin lütfen. Biz hakli olarak Yunan'lilara kiziyoruz cünki onlar 1. dünya harbinden sonra müttefiklerle beraber Türkiye'yi isgal etti, ama ya biz ne yaptik Yunanistan'a gecmiste? 500 yil yönettik, susuturduk, ellerinden Istanbul'u aldik. konuya iki tarafli bakmak gerek. Kimse kimseye durduk yere düsmanlik yapmaz. Ben ne yaptiysam yaptiklarimin karsiligini alirim, bu her zaman ve her yerde aynidir.

 

Evet, konuya iki taraflı bakmak lazım. :) Mesela, Roma İmp., bir sürü yer işgal etmiş. Şimdi, İtalyanlara kim düşman ? Mesela, Bizans İmp., o da geri kalmamış. Şimdi, Rumlara kim düşman ? Mesela, Avusturya-Macaristan İmp., Balkanları, Orta Avrupayı işgal etmiş, Şimdi, kim Avusturyalılara ve Macarlara düşman ? Mesela, Britanya İmp.dünyayı sömürmüş, halkları yok etmiş ? Şimdi hangi sömürgesi İngilizlere düşman ?

 

Bakın, Sn.dünyahepimizin, tarihi değerlendirirken genelde yapılan hata şudur: Marks'ın insanlığın sosyolojik evrimine göre yaptığı bilimsel sınıflandırmayı dikkate alırsanız, orada İmparatorluklarda milliyetçilik diye bir şey olmadığını, feodal/aristokrasi devirlerine ait olan bu oluşumlarda din eksenli/ümmetçi yapıların olduğu görülür.

 

Milliyetçiliğin ise, 1789 Fransız devrimiyle ortaya çıktığı, Osmanlı İmp'na da ancak son dönemleri olan 19.yy'ın sonu ve 20.yy başlarında gelebildiği tarihe bakılınca görülür.Etnik Türk milliyetçilik veya Turancılık ise Osmanlılarda, 2.Meşrutiyet sonrası, Alman İmp. siyaseti sonucunda, kendilerini İttihat ve Terakki içerisinde,Jön Türk diye adlandıran bir takım aydınlar arasında yayılmış bir görüştür. Halkın ise bundan haberi bile olmamıştır.

 

Osmanlının çöküşü diğer etkenlerin yanısıra topraklarında etnik grupların kışkırtılan/oluşturulan milliyetçilikleri yüzünden olmuştur. Türkiyede önemli bir nüfus, bu gelişen milliyetçilikler nedeniyle Balkanlardan Anadolu'ya göçmek zorunda kalmış, Yunanlılardan, Bulgarlardan, Sırplardan ağır zülum görmüş Müslüman ve Türklerden oluşur. Bunlara Ruslardan kaçanları da dahil edebiliriz. Osmanlıya en geç gelen milliyetçilik etnik Türk milliyetçiliğidir. Atatürk ise bunlara en çok karşı çıkan olmuştur. Turancılar yakalanıp hapse atılmış, işkencelerden geçirilmiştir. Atatürkün milliyetçilik anlayışındaysa etnik aidiyet yoktur. Ortak tarih, kültür ve kader birliği vardır. :excl:

 

Türkiye'nin tabiiki Kibris ve Ermenistan sorunu var, sorunu kabul etmek soykirimi veya Kibrisi ver anlamina gelmez. Yillardan beri milliyetcilikle, cuntacilikla ve dincilikle bu iki sorunda devamli sürümcemede kaldi ve gene is baskasina düstü. Komsumuz Ermenistan ile oturuk dertlerimizi konusamiyorsak ve 1974 yilindan beri gene komsumuz Yunanistan ile oturup kardesce sorunlarimizi cözmeye calismadiysak, 40 yil sonra sende bir yere girmek istersen önüne getirir tabiiki art niyetliler. Lugatimizda bile Yunan ve Ermeni kelimeleri negatif anlamda algilaniyor. Yok efendim onlar bize düsmanlik yapiyorlarmis, sanki biz tersini yapiyoruz.

 

Öncelikle, Türkiyenin dış siyaseti AKP'ye kadar, büyük ölçüde hükümetlerden bağımsız bir çizgide süregelmiştir. Türk dış siyaseti tutarlı bir çizgide Türkiye çıkarlarını korumuştur. AKP döneminde ise kendi siyasi hesapları yüzünden, tamamen dışa bağımlı, boyun eğen, teslimiyetçi bir dış siyaset çizgisi görülmektedir.

 

Bize dayatılan, Kıbrıs için, Annan planı olmuştur. Bu planı, K.Kıbrıs halkının referandumla kabul etmesine rağmen Rum tarafı kabul etmemiş ve uzlaşmayan taraf olmuştur. Yunanistanın etkisi ile AB'nin bize ön koşul olarak dayattığı Rumların idaresi altında bir Kıbrıstır. Ermeni meselesi ise, Ermenistanla konuşup halledilecek bir şey değildir. Çünkü sorunu çıkartan Ermenistan değil, Ermeni Dasporasıdır. Ermeni Dasporasının tesirinde kalan Ermenistan ise, yoksulluğu yüzünden bu iddialarda taraf olmak zorunda kalmıştır. Ermenilerin ve AB ve ABD'nin, Doğu Anadolu toprakları üzerinde açık bir şekilde toprak talepleri vardır. Diaspora Ermenilerinin etkisi ile ve iç siyaset çıkarları nedeniyle, ABDve AB'nin bize ön koşul olarak dayattığı durum, sözde Soykırımı kabul etmemiz ve Bedel ödememizdir. Yanlış anlaşılmasın, Türk insanının, en azından aşırı milliyetçiler dışında kalan çoğunluğunun Ermeni yada Yunanlı insanlarla bir sorunu yoktur. Sorunu çıkartan, düşmanlıkları yaratan, kapitalzmin getirdiği çok uluslu şirketlerin desteklediği emperyalizmin ortaya koyduğu türlü çeşitli planları ve senaryolarıdır. Bunu her Sosyalist bilir. ;)

 

Varmi sosyal demokrat bir parti? Ben sahsen tanimiyorum, isimlerden yola cikmazsak tabiiki. Halkimizin AB konusunda aydinlatilmayisinin sebebi biz kendimiziz.

Ulusalcilar kendilerini tanimliyorlar, mesela Perincek ve cevresi, Türksolu dergisi, sn Tuncay özkan. Inaniyorumki siz bunlari kabul etmeyeceksiniz Ulusalci olarak. MHP de zamaninda bir cok milliyetci ve ülkücü gecinen ve hatta parti ve derneklerinin üyeleri olan mafya ve cete baslarinida Milliyetci olarak kabul etmiyordu. edemezdi cünki onlarin savunulacak bir yönleri yoktu. MHP''ye inkar etmek kaldi tabiiki.

 

Yok mu ? :) Lütfen bana Tuncay Özkanın suçunu söyleyin ve tabii suçunun sabit olup olmadığını da, hükümete karşı olmaktan başka...Ayrıca Türk Solu neden sizce ulusalcı değil ? Bunu da açarsanız sevinirim. Perinçek'i yazmıyorum çünkü onu ben de daha çözemedim. :)

Gönderi tarihi:
Evet, konuya iki taraflı bakmak lazım. :) Mesela, Roma İmp., bir sürü yer işgal etmiş. Şimdi, İtalyanlara kim düşman ? Mesela, Bizans İmp., o da geri kalmamış. Şimdi, Rumlara kim düşman ? Mesela, Avusturya-Macaristan İmp., Balkanları, Orta Avrupayı işgal etmiş, Şimdi, kim Avusturyalılara ve Macarlara düşman ? Mesela, Britanya İmp.dünyayı sömürmüş, halkları yok etmiş ? Şimdi hangi sömürgesi İngilizlere düşman ?

.

.

 

Sayin Dogrucudavut, Ermenistan sorununun Ermenistan devletinden degil Diasporadan kaynaklandigini ve Ermenistan'ninda fakirlikten dolayi onla yanastigini iddaa ediyorsunuz. O halde bizim Türkiye olarak Ermenistan gibi bir komsumuza daha cok sahip cikip ona yardimci olarak Diasporanin elinden kurtarmamiz gerekmezmi? Birakin onlara yardim etmeyi ve elimizi uzatmayi, daha dogru dürüst diplomatik baglantimiz bile yok. Olmasi gerekmezmi? Cumhurbaskani milli mac icin oraya gitmeden önce ve sonrasi yazilanlari hep beraber hatirlayalim lütfen. Yunanistan ve Kibris konusu malesef bundan fazla farkli degil. Tabiiki devrimci sosyalistlerin tutumu haric.

 

Sosyal Demokrat bir parti yokmu siórusunu yönelterek var diyorsunuz ama ismini vermemissiniz. Tuncay özkan'in Kanal Türkü kimlere sattigi asikar, kendisi tabii değişik anlatsada inandirici degil söyledikleri. En azindan benim icin degil. Türk Solu dergisi ulusalci degil demedim, sadece siz herhalde kabul etmezsiniz dedim. Türk Solu dergisi kendisini ulusalci olarak niteliyor. Bu dergiyi iyice incelerseniz aslinda sol adina yapilan irkci milliyetciligi savunan bir dergi. Hitler fasizminde Yahudi'ler hakkinda duydugumuz söylemlerin benzerini ulusalci Türk Solu dergisi malesef Kürt'ler hakkinda söylüyor. Derginin üst kösesine Atatürk ve Deniz Gezmis'in fotograflarini koymakla kimse devrimci ve demokrat olmaz. Yaptiklari ve konustuklariyla ölcülür. Perincek'i cözülemiyecek zor biri degil. Yillardan beri devrimci ve demokratlar onun yaptiklarini yii bildikleri icin kim oldugunu iyi biliyorlar, Ajan ve provekatör birisi larak tanimlarlar. kendi arkadaslarini ihbar eden o. Dün Ermeni soykirimi var diyen o, Kürt'ler bagimsiz devlet kurmalari gerek diyen o, Atatürk'ü kabulm etmeyen ve gene hayatta Türk bayragi tasimayan o. ama bugün ne yapiyor Perincek, dün söylediklerini hic hatirlamayip veya söylememis gibi davranip tam tersini iddaa ediyor. Onunla beraber olan ve ona sirtini dayayanlarin sonu su an hapishanelerdeler.

Gönderi tarihi:
Sayin Dogrucudavut, Ermenistan sorununun Ermenistan devletinden degil Diasporadan kaynaklandigini ve Ermenistan'ninda fakirlikten dolayi onla yanastigini iddaa ediyorsunuz. O halde bizim Türkiye olarak Ermenistan gibi bir komsumuza daha cok sahip cikip ona yardimci olarak Diasporanin elinden kurtarmamiz gerekmezmi? Birakin onlara yardim etmeyi ve elimizi uzatmayi, daha dogru dürüst diplomatik baglantimiz bile yok. Olmasi gerekmezmi? Cumhurbaskani milli mac icin oraya gitmeden önce ve sonrasi yazilanlari hep beraber hatirlayalim lütfen. Yunanistan ve Kibris konusu malesef bundan fazla farkli degil. Tabiiki devrimci sosyalistlerin tutumu haric.

 

Siz başka gazeteleri okumuyorsunuz herhalde. Ermenistanla diplomasi yada ticaret, onları Ermeni Diasporasından kurtarmaz. Ermeni Diasporasının arkasında ABD ve AB vardır. Ermenistan Cumhurbaşkanı ABD'nin emriyle davet yapmıştır. Abdullah Gül de, ABD'nin emriyle Ermenistana gitmiştir. Çünkü, ABD'nin çıkarları, Rusya'nın etkisini Kafkaslarda ve Orta Asyada bitirmeye yönelik politikalar üretme ve uygulamayı gerektirir. Gürcistandaki ve Ukraynadaki Soros Turuncu Devrimleri bunu doğrular. Türkiye'ye biçilen rol de Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'da uzlaştırıcı, bu ülkeleri ABD'ye yakınlaştırıcı politikalar uygulamaya alıştımaktır. Ermeni iddiaları ise Ermenistanla yakınlaşarak sona erdirilecek bir şey değildir, burada amaçlanan Türkiye'nin geri adım atıp 'canım yapmışsak yapmışız bunlar eskide kaldı, hem bu Osmanlı döneminde olmuş, üstelik İttihatçılar yapmış, bizle ilgisi yok, tabii yazık olmuş, hemen Ermenilere biraz toprak verelim' dedirtmektir.

 

Kıbrıs sorunu ise yine ABD'nin Ortadoğuya yönelik operasyonlarında sağlam bir üs oluşturmasına hizmet etmesi amacıyla oluşturulmuş yapay bir sorundur. K.Kıbrıs bir devlet değil mi ? Üstelik uluslararsı anlaşmalara dayanarak kurulmuş bir devlet. Türklerin Rumlara yönelik hiç bir talepleri de yok. Neden Kıbrıs birleştirilmeye çalışılıyor zannediyorsunuz, durup, dururken. Peki K.Kıbrıs, Annan planını kabul etmesine rağmen neden çözülmüyor bu yapay sorun. Neden, Rum tarafı kabul etmedi Annan planını o da mı Türkiye yüzünden. Devrimci Sosyalistler ne diyormuş bu konularda hiç bahsetmediniz bu arada.

 

Tuncay özkan'in Kanal Türkü kimlere sattigi asikar, kendisi tabii değişik anlatsada inandirici degil söyledikleri. En azindan benim icin degil. Türk Solu dergisi ulusalci degil demedim, sadece siz herhalde kabul etmezsiniz dedim. Türk Solu dergisi kendisini ulusalci olarak niteliyor. Bu dergiyi iyice incelerseniz aslinda sol adina yapilan irkci milliyetciligi savunan bir dergi. Hitler fasizminde Yahudi'ler hakkinda duydugumuz söylemlerin benzerini ulusalci Türk Solu dergisi malesef Kürt'ler hakkinda söylüyor. Derginin üst kösesine Atatürk ve Deniz Gezmis'in fotograflarini koymakla kimse devrimci ve demokrat olmaz. Yaptiklari ve konustuklariyla ölcülür. Perincek'i cözülemiyecek zor biri degil. Yillardan beri devrimci ve demokratlar onun yaptiklarini yii bildikleri icin kim oldugunu iyi biliyorlar, Ajan ve provekatör birisi larak tanimlarlar. kendi arkadaslarini ihbar eden o. Dün Ermeni soykirimi var diyen o, Kürt'ler bagimsiz devlet kurmalari gerek diyen o, Atatürk'ü kabulm etmeyen ve gene hayatta Türk bayragi tasimayan o. ama bugün ne yapiyor Perincek, dün söylediklerini hic hatirlamayip veya söylememis gibi davranip tam tersini iddaa ediyor. Onunla beraber olan ve ona sirtini dayayanlarin sonu su an hapishanelerdeler.

 

Türk Solu dergisi, kendisini ulusalci olarak nitelemiyor. Perinçek'in dönek olması başka bir şeydir. Yani, Çetin Altan da dönektir şimdi o da mı hapse atılsın. Ajan ve provakatör olup olmadığı sabit değildir. Mahkeme sonuçlandıktan sonra belli olur, tabii mahkeme adil olursa. İktidara sadece demokratik yollardan karşı olanların, gerçekten suça bulaşmışlarla birlikte içeri tıkılması, onların da suçlu olduğu anlamına gelmez. Bu çok sığ bir mantık olur. Tuncay Özkan ise KanalTürk'e reklam alamadığını, borç içinde olduğunu, mecburen TV'yi satılığa çıkardığını ve KanalTürk'e tek talip çıktığını ve onlara satmak zorunda kaldığını söyledi. Bence gayet inandırıcı. Yoksa siz de parayı, sermayeyi elinde bulunduranlardan, güçlüden yanamısınız, sadece onların dediklerini mi kabul ediyorsunuz ?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.