Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Arkadaşlar, birşey yapılmıyor değil.

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda bir çalışma başlatmış durumda.

 

Kimler, muhtaç olanlara gidecek parayı hiç etti ise ***********

 

Ancak, muhtaçlara yardım yapılacağı düşüncesinden hareketle bu kuruluşa yardım yapanları ***** olarak adlandıranların da ************...

 

Lanet okumayacaktım ama halkın, bağış yapma duygularını rencide eden kişilere ve bunun yolunu açan, yolsuzluğa bulaşanlara da denecek başkaca birşey yok...

 

İkisini de ************

 

Yıldızları ben koydum...

 

sayın;'bekir'

 

" ***..." ifadesini burada da tekrar kullanmakta sakınca yoktur umarım...

 

Çünkü Alıntıda ki...

 

"yardım yapanları *** olarak adlandıranlar" ifadesi biraz zorlama bir çıkarım olmuş...

 

Eğer yazı bir kez daha ele alınarak gözden geçirilirse hiçte yardım yapanlardan söz etmediği anlaşılacaktır...

 

Anlaşılmasında kolaylık sağlanması açısından şu sorulara dikkat etmek gerekir...

 

1-" Alman polisi, Deniz Feneri'ni bağış dolandırıcılığından yakalıyor..."

kimin haberi yok...

 

2-"Alman milletvekilleri, "Buradaki Deniz Feneri sizin milleti soyuyor" diye, bizim basına haber gönderiyor..."

kimlerin nelerden haberleri yok...

 

3- Bahsedilen (...izleri) çok uzakta ve zorlama çıkarımlarda aramamak için devamı soruları çoğaltabiliriz...

 

Yeterki anlatılmak istenileni anlamak...doğru çıkarımlarda bulunma çabasında olalım...

 

Bunun tersi bir yaklaşım ister istemez içeriğini değiştirme ve zorlama çıkarımlara kadar uzanabiliyor...

 

***

 

Gerçekler ortaya çıktıktan ve bir şeyler anlaşıldıktan sonra beddualarda bulunmak kolaycı bir yaklaşımdır...

 

Önemli olan bu gerçekleri öncesinde de dile getirenleri "Çamur atan, utanmazlar" olarak ilan etmemektir...

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=540419

***

Düşünce ve İfadelerinden dolayı" işinizin olduğunu" söylediğiniz "GeceKuşu" kişilerin beyanına inanır

Ve birinci kaynağın doğruluğunu kabul eder...

Taki söylemleriyle... İfade, yaklaşım ve davranışlarının uyumsuzluğunu anlayıncaya kadar...

 

"Fetullahçı olmadığım anlaşılsın" ifadesi size ait olduğuna göre bize bunun doğruluğunu kabul etmek kalır...

 

Ama yine de dikakatinizi çekmem gereken şu...

 

Son dönemde hakim olan bir zihniyetin taraf olsa da olmasa da kişiler üzerinde yaptığı etkilerden bahseder ve eleştirirken, sizde konuya dahil olduğunuz için sizi fetullahçı olarak itham ettiğim çıkarımında bulunmuş olabilir

ve bu yaklaşımı haksızlık olarak değerlendirebilirsiniz...Bundan dolayı size suçlama da yapılamaz...

 

Ancak; En azından "benim işim o yazıyı foruma taşıyanla" ifadesini kullanarak öncesi ve sonrasında dile getirdiklerinizle bu zihniyetin etkisi altında yada ona benzer yaklaşımlar ürettiğinizin farkında mısınız acaba.?

*tna

  • Cevaplar 73
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Taylanım, uçmuşun yine...

 

Bekir'im önemli olan uçmak değil, konmayı bilmek. Nitekim Ergenekon davası sonuçlanınca konacak çok yer bulunacaktır. Heryere konarız vakti gelince.

Bana biraz slalom yapıyormuşsun gibi geliyor, onu izaha çalışıyorum.

 

Laf slalomdan açılmışken geçenlerde Admin ile "farklı nickler ile yazışmak" mevzusunda fikir alıp verirken kulaklarını çınlatmıştık. Senin aynı başlık altında farklı iki nick ile yazışmayacağını umuyordum. Evveliyatı da var bunun, bilen bilir. Konu belki buranın konusu değil ama forum kuralları böyle durumlarda iki hesabın da kilitleneceğini işaret ediyor.

Sen dikkat et yine de, slalom yaparken savurup yoldan çıkma.

Gönderi tarihi:

Fetullah Gülen'e yapılan en ufak eleştiri mi?

 

Üniversite kayıtları başladığında dört bir koldan Işıkçılar öğrenci aramaya başlarlar. Birçoğu zaten gittikleri dersane marifetiyle başka bir ildeki ışık evlerine veya yurtlarına yerleşmiştir. Birçoğu ise toplamadır.

 

ışıklar öğrencı aramaya başlamaz öğrencıler ışık evlerı ıster dersene marıfet değil ınsanlarda ***** değil ısteyen ıstedıgı yere gıder.toplama konusu ıse sacma bılakıs orda ınsanlar secmedır...

 

Vaatler sıralanır. Ucuz ev, arkadaş ortamı, her türlü yardım...Arkasından devlet yurtlarının kötülüklerinden bahsedilir. Ve daha ortada namaz filan meselesi yoktur. Ula, çıkayım şu yurda dersiniz. Çıktınız ve dönüşü olmayan yola ilk adımı attınız. Evvela ufak ufak namaz konusunda sözler söylenir. Arkasından biraz sertlikle karşılaşırsınız. Hadi diyelim kılmaya başladınız. Arkasından abisi, şu çoçuğa biraz ders çalıştır diye bir iki veled getirirler. İlk yıl zaten gözünüz açık değildir birşey anlamazsınız ancak evinize bir taraftanda erzak dolup geliyor, çok fazla para harcamıyorsunuzdur. Eh, birde okuldan mezun olduğunuzda dershanede iş imkanı vaatleri vardır.

 

evet ucuz ev yardımlar toplanarak ögrencılere burs sağlanmaya calısılır.yurda cıkın kımse tutmaz. dönusu olmayan yol dıye bır seyde yok herkes hür ve özgur gelen hos gelır tüm kapılar acık gidende gider...vaadlerde yalan deıl sızin gecmısınızı sorgulamıyorum belkı samımıyet yoktu sızde kı allah sıze yerdım etmememısss

 

bence sız bazı seylerı yedımemısınız veya bır kuruma uyesınız lütfen daha düzgün elestırıler yapınn.karalama yapmadan önce arastırın....

Gönderi tarihi:

Düşünelim bir kez...

Alman Büyükelçi ise “interpol aracılığıyla Deniz Feneri hakkında bilgi istediklerini ancak alamadıklarını” söylüyor.

Neden peki...

Belli ki bizimkiler bilgiyi saklıyor…

Alman mahkemesiyle işbirliğinden kaçınıyor.

Eee peki sonuç...

Biliyorsunuz; Frankfurt’taki dava sürecinde 192 sayfalık ana iddianame açıklandı.

Bu iddianamenin 4 bin sayfalık eki (belge dosyası) var ki..

O henüz açılmadı.

Açılırmı peki...

Bizim yargı o dosyaları ister ve açarsa Türkiye’deki para trafiği de çözümlenir…

Ama bu konuda yargının işlemesi ne mümkün?

Esas failler malum, yargıdan daha güçlü de ondan...

...

 

Saygılar

DİPNOT..

Gönderi tarihi:
Düşünelim bir kez...

Alman Büyükelçi ise “interpol aracılığıyla Deniz Feneri hakkında bilgi istediklerini ancak alamadıklarını” söylüyor.

Neden peki...

Belli ki bizimkiler bilgiyi saklıyor…

Alman mahkemesiyle işbirliğinden kaçınıyor.

Eee peki sonuç...

Biliyorsunuz; Frankfurt’taki dava sürecinde 192 sayfalık ana iddianame açıklandı.

Bu iddianamenin 4 bin sayfalık eki (belge dosyası) var ki..

O henüz açılmadı.

Açılırmı peki...

Bizim yargı o dosyaları ister ve açarsa Türkiye’deki para trafiği de çözümlenir…

Ama bu konuda yargının işlemesi ne mümkün?

Esas failler malum, yargıdan daha güçlü de ondan...

...

 

Saygılar

DİPNOT..

 

 

Böyle bir takibatın bizim ülkemizde başlaması için snırım Adalet bakanlığının izni şarttır değilmi?

 

Eğer aklı başında bir savcı(!) çıkıpta kafasına göre bir tahkikat başlatmassa TABİKİ! ne dersiniz böylemidir işleyiş?

Gönderi tarihi:
Böyle bir takibatın bizim ülkemizde başlaması için snırım Adalet bakanlığının izni şarttır değilmi?

 

Eğer aklı başında bir savcı(!) çıkıpta kafasına göre bir tahkikat başlatmassa TABİKİ! ne dersiniz böylemidir işleyiş?

 

Bu konuya "bekir", bilemedin "karabekir" sabah en geç 08:00 itibari ile cevap yazar.

İşleyiş, usül konusunda üstüne üye tanımam.

 

Ancak "esas" konusunda başka birini arayın, 'usül'den anlayanın "esas" işine gelmiyor netekim.

Arkadaşınız oraya yorum yapamaz.

 

"ilk çıkışı da söyleyeyim, Adalet Bakanlığı izin vermiştir, üzerine düşeni yapacaktır" hede hödö.

Gönderi tarihi:
Fetullah Gülen'e yapılan en ufak eleştiri mi?

 

ışıklar öğrencı aramaya başlamaz öğrencıler ışık evlerı ıster dersene marıfet değil ınsanlarda salak değil ısteyen ıstedıgı yere gıder.toplama konusu ıse sacma bılakıs orda ınsanlar secmedır...

 

 

evet ucuz ev yardımlar toplanarak ögrencılere burs sağlanmaya calısılır.yurda cıkın kımse tutmaz. dönusu olmayan yol dıye bır seyde yok herkes hür ve özgur gelen hos gelır tüm kapılar acık gidende gider...vaadlerde yalan deıl sızin gecmısınızı sorgulamıyorum belkı samımıyet yoktu sızde kı allah sıze yerdım etmememısss

 

bence sız bazı seylerı yedımemısınız veya bır kuruma uyesınız lütfen daha düzgün elestırıler yapınn.karalama yapmadan önce arastırın....

 

Baharr Kardeşim,

 

İnanın işin iç yüzünden hiç haberdar değilsiniz. Samimi bir müslüman olarak ben bir cemaat evinde 6 yıl üniversite hayatı yaşadım. Kardeşim ortaokul son sınıftan itibaren 9 yıl. Diğer bir kardeşim 2 yıl.

 

Okullara kayıtlar başladığında kayıt yapılan yerlere gidip bakın neler göreceksiniz. Ben üniversite okuma kapasitesine gelmiş insanlara salak diyecek kadar geri/zekalı değilim. Ancak, ne kadar zeki, akıllı olursanız olun size sunulan şeyleri düşünmek zorundasınız. Herkes buraya davet edilir ancak davet edilirken söylenilenle içerisine girdiğinizde yapılan farklıdır. Her yerde böyle mi? Değildir elbet ancak birçok yerde böyle bir uygulama vardır.

 

Hizmette bulunan yakın akrabalarım vardır. Bendeki samimiyet ise o öğrenci toplayan gençlerdeki kadar vardı ama ev abisi/ev ablası diye atanan nevzuhur şahısların maalesef birçoğunda yoktu.

 

Madem iyice deşeliyoruz. Her ne ise; bu cemaatin içinde Allah'ın dinine gerçekten katkıda bulunan insanlar var ve yine Allah'ın dinine katkıda bulunduğunu sananlar var ama içlerinde bir de cemaate katkıda bulunmaya çalışanlar var. Hangi akıla sığar illaki zaman gazetesi alacaksınız, illaki şu dergiyi, şu kitabı okuyacaksınız. Risaleler yeter başka hiçbir kitaba gerek yok. Hangi mantığa sığar niye "O klasikleri niye okuyorsun, al eline de *****oku" sığar.

 

Başlangıçta söylenmeyen "bu eve küçük çocuklar gelecek ve siz onlara ders vereceksiniz" cümlesi sonradan niye zorla yaptırılmaya çalışılır. Hadi bakalım gidin üniversiteye de hayır ben yapmam deyin bakalım, hele de bir kız olarak bunu yapın...

 

Kızkardeşim 3. sınıfta bu yurttan ayrılmak zorunda kaldı; küçük çocuklara ders verme, hemen hergün bazı yerlerdeki sohbetlere katılma, Kur'an öğretme, kitap alma (bana en fazla koyan da bu oldu), dergiye abone olma....Zaten derslerinde zorlanıyordu.

Devlet yurduna çıktığında kendisi için hoş olmayan bir ortamda kaldı. Gece 3-4'lere kadar sevgilileriyle konuşan kızlar, sigara, çıplaklığa varacak tarzda oda içerisinde gezmeler...Ve bir ton psikolojik buhran...En nihayetinde mecbur geri dönmek zorunda kaldı...Ehven-i Şerr'i seçti yani anlayacağınız...Pekiyi ben, o kızı kayıta götürdüğümde bana ne deniyordu...Ben kayıt yaptırmaya götürdüğümde yanımıza gelip de o kızı kendi yurtlarına almak için dökülen diller neydi...Lüzumu yok, zaten biz şunun selamıyla geldik derken Diyarbakır'daki yurtlardan bizim evlere çıkmak için can atan dostlar geldi...Ben, büyük bir şans eseri Işık yurdunda veya evinde kalmadım. İyi ki de kalmamışım...

 

Işıklar öğrenci arar. Hem de aklınıza sığmayacak kadar...Bahar Kardeş, benim Fethullah Hoca ile bir derdim yok. İçlerindeki samimi insanlarla da bir derdim yok ancak taşrada bulunan bir sürü İŞGÜZAR var ONLARLA ÇOK DERDİM VAR...

 

 

Gelelim iki-tek nickle yazma meselesine. Ben, birkaç defa şu mozilla denilen tarayıcının ismimi hatırlaması yüzünden böyle garip durumlarla karşı karşıya kaldım. Bu olduğunda ya hemen yönetim ile irtibata geçtim veya altta düzeltme olarak durumu belirttim. Baktım ki, bir türlü tam olarak bu sonuçlanmıyor ben de bundan sonra sadece "bekir" kullanıcıyla yazmaya karar vermiştim. Ancak, birkaç gün önce "Karabekir" kullanıcısına herhangi bir mesaj falan gelmiş mi acaba diye bakarken bir de çıkış yapmadan cevap verince yine böyle bir hata gündeme geldi. Hasılı, bundan sonra sadece "Bekir" nickiyle yazmaya çaba sarf edeceğim.

 

Gelelim şu esas/usul meselesine diyeceğim de; bugün çok acele bir işim var...Esas konusunda da konuşuruz. Birçok mahkeme kararının esası hakkında konuştuk daha önce...Dikkatten kaçmış olabilir...Dün de, Almanya Deniz feneri davasının esası hakkındaki ilk notu buraya ben düştüm. :D hade, höde...

Gönderi tarihi:

Bu arada Adalet Bakanlığının izniyle ilgili kısma ufacık değineyim. Çok uzun aslında. Yurt dışında ceza verilen kişiler hakkında bu ülkeye girdiklerinde ayrıca dava açılabilir ancak asıl soru bu işin Türkiye'deki ayağıyla ilgili olmasıdır. Türkiye'de böyle bir yolsuzluk var ise Adalet Bakanlığı'nın iznine gerek yoktur. Savcı doğrudan görevlidir.

 

Burada suçluların iadesinden filan bahsedilmiyor. Bir ayağı Almanya'da olan bir ayağı da belki burada olan bir yolsuzluk iddiası var. Yani ki, savcılar doğrudan dava açabilirler.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

:aptalkafam:

 

Tüm malum cenah konu üzerinde ısrarla "sizene" tavrı içinde... "Ben müslümandan yanayım" derken paraların gideceği "Kızılhaç"tan bahis yok!

 

Halk resmen bu konuya sahip çıkıyor... "Fenerimdir, ister yer, ister içer" demektedir...

 

http://www.penguen.com/kapak.asp?gun=20080916

 

Hep derim, bence en resmi ve gerçek haber için basılı yayın Penguen Dergisi...

Gönderi tarihi:

Her ne sebeple olursa olsun Denizfeneri bu olayla lekelenmiştir itibarı zedelenmiştir.Beni en çok üzen ise bu tarz dini temelli, dini söylemli fiilli derneklerin, insanların buna benzer hiç olmaması gereken olaylarla ilişkileri olması veya inanç tacirliği yapıyor bir görüntü vermeleridir.Burada asıl lekelenen asıl güven itibar kaybeden insanlar değil inançtır ne yazık ki.İnancın zarar görmemesi itibarını kazanabilmesi için varsa kiri kirletenleri ortaya çıkarılmalı bu kişilere samimiysek sahip çıkılmamalıdır.

 

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:
Her ne sebeple olursa olsun Denizfeneri bu olayla lekelenmiştir itibarı zedelenmiştir.Beni en çok üzen ise bu tarz dini temelli, dini söylemli fiilli derneklerin, insanların buna benzer hiç olmaması gereken olaylarla ilişkileri olması veya inanç tacirliği yapıyor bir görüntü vermeleridir.Burada asıl lekelenen asıl güven itibar kaybeden insanlar değil inançtır ne yazık ki.İnancın zarar görmemesi itibarını kazanabilmesi için varsa kiri kirletenleri ortaya çıkarılmalı bu kişilere samimiysek sahip çıkılmamalıdır.

 

 

MUHABBETLE...

 

Muhafazakar seçmen arasında hiçkimsenin ve hiçbirşeyin itibar kaybettiğini düşünmüyorum. Bugün NTV'de canlı yayına çıkan Mir Dengir de bu fikirde üstelik. Adamlar malını tanıyor nitekim.

Hatta yine dün televizyonda izlediğim, Almanya'da yaşayan ve Deniz Feneri'ne bağışta bulunduğunu söyleyen vatandaşımız bile itibarı filan önemsemiyor hiç.

"Ben yardımı Allah rızası için yaptım, parayı alan hangi işi yaptıysa hesabını ahirette kendisi verir" diyor.

Röportajı yapan televizyoncu tekrar soruyor:

"Yani hiç vicdani sorumluluk hissetmediniz mi? Yine olsa yine verir misiniz?" diyor.

Cevap hiç de şaşırtıcı değil, bilakis korkunç.

"Tabii veririm" diyor vatandaş.

 

Siz neyin itibarından bahsediyorsunuz ki? Cehaletin ölçü birimi henüz icat edilmedi.

Gönderi tarihi:

sevgılı bekır ama konusmaların ıddaaların bır kısmı değil tum cemaate yönelıktı.orada gercek gayesınden cıkmayan ınsanlarda var.emın ol ben bu ınsanları senden daha ıyı bılırım.gece gunduz demeden kermes yapanlar.muhtac ögrencıler ıcın esnaftan yardım toplayanlar.evını aılesını oradakı ınsanlardan daha arka plana atanlar var.sence bunlar neden para mı? hayır değıl ıclerınden olsan anlarsın parayı amac almazlar alsalar daha ıyı ıslerde olurlar cunku yardım amaclı maasları bıle kesılıyor.

 

 

sen bukadar ıcınde oldugunu söyluyorsun.bu topluluk sence bu kadar sevılmese buyur muydu?gazete dergı almaları teklıf edılır bır ınsanda ıstıyorsa alır ıstemezse almaz.

 

evde cıplak kızlar dolasmaz sen nerde gördun hayret ettım.ısteyen allah rızası ıcın ögrencı alır.kıtabını okur ya ben hıc böyle zorlama görmedım.ya sen kendın göturmusun yurda onlar senın kım oldugunu bılmez kıı.. begenmemıs olabılırsın ama daha mantıklı cevaplar beklerım mılyonlara ,ülkelere yayılmış bır topluluk ıcın...

Gönderi tarihi:
sevgılı bekır ama konusmaların ıddaaların bır kısmı değil tum cemaate yönelıktı.orada gercek gayesınden cıkmayan ınsanlarda var.emın ol ben bu ınsanları senden daha ıyı bılırım.gece gunduz demeden kermes yapanlar.muhtac ögrencıler ıcın esnaftan yardım toplayanlar.evını aılesını oradakı ınsanlardan daha arka plana atanlar var.sence bunlar neden para mı? hayır değıl ıclerınden olsan anlarsın parayı amac almazlar alsalar daha ıyı ıslerde olurlar cunku yardım amaclı maasları bıle kesılıyor.

 

 

sen bukadar ıcınde oldugunu söyluyorsun.bu topluluk sence bu kadar sevılmese buyur muydu?gazete dergı almaları teklıf edılır bır ınsanda ıstıyorsa alır ıstemezse almaz.

 

evde cıplak kızlar dolasmaz sen nerde gördun hayret ettım.ısteyen allah rızası ıcın ögrencı alır.kıtabını okur ya ben hıc böyle zorlama görmedım.ya sen kendın göturmusun yurda onlar senın kım oldugunu bılmez kıı.. begenmemıs olabılırsın ama daha mantıklı cevaplar beklerım mılyonlara ,ülkelere yayılmış bır topluluk ıcın...

 

Bekir in yazdıklarını okumadım... Ancak sizin yazdıklarınıza bir kaç satır cevap yazacağım...

 

Öncelikle tüm kızgınlığımız, insanımızın inancıyla oynanmasının dışında; gerçekten özveri ile İNSANLIĞA yardım amaçlı çalışanlarında lekelenmesi zaten...

 

Her yardım toplayana bu damgayı vurmak bence çok büyük haksızlık olur... Ama kardeşim, Allah Rızası için bir tane düzgün işte yapılsın artık! Yani el atılıpta sağlam çıkan bir yerde olmazmı? Yeşil sermaye adı altında Kombassan(!), Yimpaş(!) gibi güya illegal yollarla işler çevirenler dışında, İhlas, Albaraka(!) gibi kurumsal isim altında toplananlardan tutunda; bu denli büyük kampayalarla tüm avrupada insanımıza ve Türkiyeye ulaşmış bir yerin bu denli keyfi yönetilmesi hakmı? Onca belediye rantı, arazi talanı, adam kayırmalar, özel kanunlar la beraber, insanın aklına hemen takılan birşey var; onca özelleştirme işlerinde de bu tip çıkarlar sağlandımı?

 

Avrupalıyı bize güldürdük! İnsanımızı cahil gösterdik... Hakmı bu şimdi?

 

Ama, tüm bunların yanında; özelliklede sanki nurupak tertemiz insanlarmış gibi "begenmemıs olabılırsın ama daha mantıklı cevaplar beklerım mılyonlara ,ülkelere yayılmış bır topluluk ıcın...", diyerek, savunduğunuz yerin içtiatını bilmeden yazmanız, beni daha çok rahatsız etti...

 

Uzun bir süre Aksaray da Abi(!) konumunda olduktan sonra (çıplaklık görmedim onu kastetmiyorum), bu ülkelere ve milyonlara yayılanların RANTI ne olacak? Bunların hesabını kim verecek. Asya Finans (ki artık BANK Asya oldu) ın Devlete ödeyeceği vergiden düştüğü KAMU ALACAK ZARARI ne kadar ve nerelerde kimlere peşkeş çekildi biliyormusun? Yapacağın en küçük bir ticari anlaşmada bile, tıpkı birçok belediyenin Deniz Feneri Derneği ne yönlendirmesi gibi, evlere okullara para kesmek, gazete abonesi yapmak nasıl bir mantığın ürünü.... hatta istersen aldığın parayı ödemezsin bile!! Oldumu şimdi...

 

Hani bizde KUL HAKKI HARAMdı???

 

Daha faizden, örtünmeden, müslüman olsa bile "bizden" değildirden filan bahsetmiyorum...

 

Ya yokmu bizim adam gibi bir işimiz? Her yerde yalan dolan, heryerde adam kayırma, heryerde aynı şey... devleti sallayıp döküleni toplama..

 

Tiksindim arkadaşlar! Valla tiksindim... her yerde yazılan, aşağılanan o komünistler bile bunları asla yapmazlar... yakışıyormu bize????

Gönderi tarihi:

Sevgili arkadaşlar,bırakalım kendimizi kandırmayı.Hepimizde biliyoruz ki AKP dini kullanan bir parti;dini değil.Din bunları mübah kılmaz.

 

Şimdi bunları yazıyoruz,çiziyoruz...Tüm partilerimiz bizi bu kirli hesaplara götürmüyor mu?AKP olmazsa CHP yerini almaz mı yaptıkları ile...gerçi yapıyor zaten!

Gönderi tarihi:

Maalesef ki görünen şu Müslümanlık bizim söylemlerimizde,dilimizde.Kendimizi konumlandırırken inançlı bir pozisyon buluyoruz ama fiillerimiz nedense dilimizden dökülen değerlerin ziyadesiyle üzücü bir şekilde dışında seyrediyor.Biz bozulduk neye inanırsak inanalım bizimle birlikte bizimde içinde olduğumuz her değer her zemin bozuldu.Aynada kendimizi görüyoruz ama bir başkasını gördüğümüze kendimizi inandırıp görüneni eleştiriyoruz.

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:
Fetullah Gülen'e yapılan en ufak eleştiri mi?

 

 

 

ışıklar öğrencı aramaya başlamaz öğrencıler ışık evlerı ıster dersene marıfet değil ınsanlarda salak değil ısteyen ıstedıgı yere gıder.toplama konusu ıse sacma bılakıs orda ınsanlar secmedır...

 

 

 

evet ucuz ev yardımlar toplanarak ögrencılere burs sağlanmaya calısılır.yurda cıkın kımse tutmaz. dönusu olmayan yol dıye bır seyde yok herkes hür ve özgur gelen hos gelır tüm kapılar acık gidende gider...vaadlerde yalan deıl sızin gecmısınızı sorgulamıyorum belkı samımıyet yoktu sızde kı allah sıze yerdım etmememısss

 

bence sız bazı seylerı yedımemısınız veya bır kuruma uyesınız lütfen daha düzgün elestırıler yapınn.karalama yapmadan önce arastırın....

Devlet asli görevını ihmal ederek bu görevı cemaatlere bırakmıs,bal tutan parmagını yalar hesabı veya denıze düsen yılana sarılır hesabı baska ıllerden gelen ögrencıler mecburen cemaatlerın yanı tarıkatların avucuna düsmektedır.Bunu ballandırarak ısteyen gelır ısteyen gıder demek ıse gercekten ınce hesaplara dayanır.

 

 

saygılarla

Gönderi tarihi:
Maalesef ki görünen şu Müslümanlık bizim söylemlerimizde,dilimizde.Kendimizi konumlandırırken inançlı bir pozisyon buluyoruz ama fiillerimiz nedense dilimizden dökülen değerlerin ziyadesiyle üzücü bir şekilde dışında seyrediyor.Biz bozulduk neye inanırsak inanalım bizimle birlikte bizimde içinde olduğumuz her değer her zemin bozuldu.Aynada kendimizi görüyoruz ama bir başkasını gördüğümüze kendimizi inandırıp görüneni eleştiriyoruz.

 

MUHABBETLE...

 

ne kadarda haklısın,en büyük yanılgımız.

Gönderi tarihi:

Denıoz fenerı davasının Alman savcısı Kerstın Lötz *Almanyadakı sanıklar asıl faıller degil,asıl failler Türkiyede dedi.Tüm yolsuzluklardan Türkıye Denız feneri dernegi kurucularından Kanal 7 yönetim kurulu baskanı Zekeriya Karaman sorumludur...*diyerek şöyle devam etti:*Btradakı sanıklar ışin başında görülüyor.Ancak tüm yönetim ve kontrol Türkiyeden yapılıyordu.Yolsuzluktan sorumlu olanlar arasında Karamanla birlikte Yahit Akman İsmail Karahan ve Harun Yoldasta var.*

 

Alman yargısı Türk adalet bakanlıgındanda bu yönde bir acıklama yapıldı.Türkiyede savcılık güya sorusturma baslatmıs denıyor ama henüz savcıdan bır acıklama yapılmadı bu konuda.

Bu iletiyi dün aynen biraz daha uzun yazarak gönderdim ama heralde Deniz fenerini sucladıgım! ıcın o yazı forumda yayınlanmadı bu nedenle tekrar kısaltılmıs olarak gönderıyorum.

 

 

saygılarla

Gönderi tarihi:
Denıoz fenerı davasının Alman savcısı Kerstın Lötz *Almanyadakı sanıklar asıl faıller degil,asıl failler Türkiyede dedi.Tüm yolsuzluklardan Türkıye Denız feneri dernegi kurucularından Kanal 7 yönetim kurulu baskanı Zekeriya Karaman sorumludur...*diyerek şöyle devam etti:*Btradakı sanıklar ışin başında görülüyor.Ancak tüm yönetim ve kontrol Türkiyeden yapılıyordu.Yolsuzluktan sorumlu olanlar arasında Karamanla birlikte Yahit Akman İsmail Karahan ve Harun Yoldasta var.*

 

Alman yargısı Türk adalet bakanlıgındanda bu yönde bir acıklama yapıldı.Türkiyede savcılık güya sorusturma baslatmıs denıyor ama henüz savcıdan bır acıklama yapılmadı bu konuda.

Bu iletiyi dün aynen biraz daha uzun yazarak gönderdim ama heralde Deniz fenerini sucladıgım! ıcın o yazı forumda yayınlanmadı bu nedenle tekrar kısaltılmıs olarak gönderıyorum.

 

 

saygılarla

 

Diyorlar ki;

 

Bizim savcılarımız kimseden emir-icazet almaz. İnanmak boynumuzun borcudur, vatandaş olarak.

 

Ama düşünün, ülkenin başbakanı davada adı geçen Zekeriya Karaman'ın oğluna düğünde nikah şahidi olsun , Burak Erdoğan da gelinin baldızı olsun. (kafalar karışmasın sadede gelelim)

 

170920080901272685534_3.jpg

 

Zekeriya Karaman başbakanın akrabası işte; düğünde dernekte aralarından su sızmaz, bakın görün.

Ama "savcılar özgürdür" diyelim. Mümkün mü?

Savcının maaşı kaç para?

Hangi bakanlığa bağlı?

Çok mu Amerikan dizisi seyrettin, uçan kaçan FBI-CIA ajanı mı sandın bizimkileri?

Dedektif dizileri de vardı bir ara haklısın, Blue Moon filan. Haklısın ama bitmedi.

 

Sana soruyorum sevgili okur, diyelim ki savcı sensin.

Başbakan da malum muhatabının akrabası. Yer mi bünyen? Yoksa bir siyasi/fiziki bir Türkiye haritası mı istersin?

 

Sonra da iktidardan çıkıp diyorlar ki, "savcıların kimseden izin almasına gerek yok".

Valla mı? Sen bu sözü söylerken kendin inandın mı?

 

Sorarlar adam olana.

Gönderi tarihi:

Detay: Burak Erdoğan'dan baldız olmaz.mış.

İş bu hal, bendenizin böylesi tabirlere uzak olmasından kaynaklı.

Kayınço, baldız, görümce, elti, bacanak vs bi uzak durunuz. Sözüm başka.

Gönderi tarihi:

Mehmet Y. YILMAZ

 

İşte Başbakan’ın sevdiği medya!

 

 

BAŞBAKAN, Deniz Feneri soygununu yazdığımız için bize kızıyor.

 

Zannediyor ki gazeteler yazmamış olsa, bu soygun örtbas edilebilecek.

 

Erdoğan işte böyle bir medya istiyor: Seveceği haberleri yayımlayan, beğenmeyeceği haberlere gözünü kapatan bir medya!

 

İhtiyacı da var buna, çünkü 6 yıllık AKP iktidarının dönüp dolaşıp geldiği yer, kendinden önceki iktidarların bulunduğu noktayla aynı.

 

Başbakan’ın sevdiği gazeteleri okuyor olsaydınız, Deniz Feneri soygunu davasının nasıl bittiğini bile öğrenemeyecektiniz.

 

Mesela, dikkatsiz Sabah okuyucuları haberi görmemiş olabilirler. Çünkü haber, birinci sayfanın el altına konmuştu. Sabah’ın o günkü manşetine bakınca bu haberin neden en alta saklandığını anlamak kolay değil.

 

Ya ciddi bir "haber değerlendirme sorunu" var ya da damat bey, bu haberin yayımlandığını kayınpederin gözünden saklamaya çalışmış!

 

Başbakan’ın, belediye zamanından "yürü ya Albayrak" dediği grubun gazetesi Yeni Şafak, haberi birinci sayfasından iki sütun olarak verebildi. Hákimin "Dernek Türkiye’den yönetiliyor" sözleri ve Kanal 7 patronu ile RTÜK Başkanı’nın isimlerinin kararda geçmesi bu gazetede yer almadı.

 

Başbakan adına bu gazeteye 10 üzerinden 8 veriyorum!

 

Fethullahçı işadamının gazetesi Bugün’ün değerini de bilmek gerek. Haber küçük bir fotoğraf altı olarak yayımlandı: "Mehmet Gürhan’a 5 yıl hapis!" Gürhan kimdi, neden yargılandı gibi meselelere girilmedi. Bu gazete de 10 üzerinden 9’u hak etti! Ayrıca "bonus" olarak genel yayın müdürünün, bundan sonraki ilk yurtdışı gezisinde Başbakan’ın uçağında yeri hazır!

 

AKP medyasının "Başbakan’a yaranma" yarışında birinciliği Vakit’e verdim. Bu gazete, haberi "Deniz Feneri davasında iki tahliye" diye yayımladı. Mahkûm olanlardan, hákimin dolandırıcılık suçunu anlatışından, suçun Türkiye bağlantısından söz etmedi. Başbakan Erdoğan’ın bu gazeteye neden önem verdiğini böylece daha iyi anladım.

 

Kendilerine "yıldızlı 10" veriyorum.

 

BİR yandan Deniz Feneri soygunu, diğer yandan Şaban Dişli’nin 1 milyon doları!Türkiye artık din-iman adına nasıl soygunculuk yapıldığını konuşuyor. Din tüccarlarının gerçek yüzleri bir kez daha açığa çıkıyor. AKP’nin kurucu çekirdeğinde yer alan, AKP’nin kurduğu ilk iki hükümette Başbakan Yardımcılığı yapan Abdüllatif Şener’in Başbakan’a yaptığı "Devlet ihalelerini açıkla" çağrısı da bütün bunlara tüy dikiyor!

 

Başbakan’ın bu gündemi değiştirmek için giriştiği çabalar da tutmadı.

 

Geriye Ergenekon Davası kalıyordu ve nitekim beklediğim gibi "sürpriz tutuklamalar" gazetelere yansıdı. Nurseli İdiz, Sisi gibi "kázip şöhretler" ve beş teğmen!

 

Öyle görünüyor ki Ergenekon Davası’nda şöhret basamaklarından hızla iniyoruz.

 

Ergenekon Davası’nın, bugüne kadar üzerine örtülmüş, kasten soruşturulmamış suçları açığa çıkartmak için çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bunu daha önce de yazdım.

 

Ancak davanın gelişme seyri, bu tür "büyük tutuklamalar ile gündem değiştirme çabasını" da bana düşündürtüyor.

 

Dilerim ki bu son tutuklamaların amacı bu olmasın.

 

Eğer buysa da seçilen hedefler çok yetersiz, bunu da belirtmiş olayım!

Gönderi tarihi:
sevgılı bekır ama konusmaların ıddaaların bır kısmı değil tum cemaate yönelıktı.orada gercek gayesınden cıkmayan ınsanlarda var.emın ol ben bu ınsanları senden daha ıyı bılırım.gece gunduz demeden kermes yapanlar.muhtac ögrencıler ıcın esnaftan yardım toplayanlar.evını aılesını oradakı ınsanlardan daha arka plana atanlar var.sence bunlar neden para mı? hayır değıl ıclerınden olsan anlarsın parayı amac almazlar alsalar daha ıyı ıslerde olurlar cunku yardım amaclı maasları bıle kesılıyor.

 

 

sen bukadar ıcınde oldugunu söyluyorsun.bu topluluk sence bu kadar sevılmese buyur muydu?gazete dergı almaları teklıf edılır bır ınsanda ıstıyorsa alır ıstemezse almaz.

 

evde cıplak kızlar dolasmaz sen nerde gördun hayret ettım.ısteyen allah rızası ıcın ögrencı alır.kıtabını okur ya ben hıc böyle zorlama görmedım.ya sen kendın göturmusun yurda onlar senın kım oldugunu bılmez kıı.. begenmemıs olabılırsın ama daha mantıklı cevaplar beklerım mılyonlara ,ülkelere yayılmış bır topluluk ıcın...

 

Evde çıplak kızlar dolaşmaz diyerek aslında yazılarımı dikkatli okumadığınız sarahate kavuşuyor.

 

İsteyen Allah rızası için almaz. Allah rızası için Kur'an-ı Kerim alınıp okunur. Allah rızası için başkaca kitap okunmaz. Ben çok zorlama gördüm sizin görmemiş olmanız birşeyi değiştirmez.

 

Saygılar...

 

Birşeyi de düşünmenizi istiyorum. Taşradan kalkıp gidip Türkiye'nin bir ucunda okumaya giden fakr-u zaruret içerisindeki bir öğrenciyi eve alıp, kiradan muaf tuttuktan sonra; şu şu öğrencilere ders vereceksin, şunlara Kur'an öğreteceksin gibi bir zorlamayla (ki buradaki yaparmısın değil yap ifadesidir) nasıl bir bağlılık beklenmektedir bu öğrenciden. Başkalarını çekmek için bazıları feda edilebilir mi?

Gönderi tarihi:

İnsanlar için hayır işlerinde bulunur. Çeşitli sebepleri vardır. sadece yilik yapmış olmak için, reklam için, itibar için, mecbur olduğu için, egoları için. Birçok sebep olabilir.

 

Ancak tarikat, örgüt gibi yapılanmaların öğrenci yurtları, öğrenci evleri farklı bir amaç içindir. Örgütlenme, geleceğin kadrolarının hayatını tam anlamıyla kuşatarak beyin yıkama, şartlandırma, yönlendirme.

 

Üniversite okumak için şehir değiştiren 17-18 yaşındaki gençlerin, hayatları, siyasi görüşleri, ideolojileri konusunda birer etken olduklarını iddia etmek mantıklı değildir. Edilgendirler kendi mantık ve kişisel değer yargıları belki yüzde on ile yirmi arası belirleyici olurken, yöresel faktörleri, ailevi faktörler, ve arkadaş çevresi ana belirleyendir. Bu yüzden bu tür yapılanmaların "isteyen gelir, isteyen gider" "kimseye zorla birşey yaptırılmıyor" tarzındaki savunuları boştur. Zira zorlamak sadece şiddet ve tehdit yoluyla yapılan birşey değildir. Bu tür organizasyonların dediğim gibi temel amacı insan kaynağı olarak gördükleri gençlerin hayatını tümden kapsamaktır.

 

Bir cemaat evinde kalan öğrencinin okuldaki arkadaş çevresi farklı olmayacaktır. Böylece organizasyon gencin hayatının her alanında var olur. Okulda evde, cemaat evleri öğrencilerin sadece yemek yiyip, televizyon izleyip, uyudukları evler değildir. Sosyal hayatlarıda bu evler merkezlidir. Sosyal ilişkilerinin, arkadaş toplantılarının merkezinde yine bu evler vardır. Evler aynı zamanda gençlere oganizasyonun ilkelerinin, görüşlerinin, ideolojisinin aktarıldığı merkezlerdir. Evde yeni öğrencilerle birlikte kalan kadrolar öğrencilerin hem sosyal hayatı hemde düşünsel hayatı üzerinde baskın olmaya başlar. Tabiki dozu aynı değildir. Giderek artar. Bu şekilde kuşatılmış gençlerin alternatiflere açık olması beklenemez tabiki. Alternatiflere ilgi duyan ve dile getiren gençlerde bu evlerden uzaklaştırılır. Havuzdur bir yerde. Zaman geçtikçe piramid şeklindeki örgütlenmede kadrolar evlerdeki gençler arasından kendini belli eden kadroları saptamaya başlar. O gençler için süreç uzundur. Okul bittikten sonra çalışacağı iş, firma, yer yine organizasyon tarafından belirlenir.

 

Devletin, kendi görevi olan hizmetleri gençlere sağlayamadığı tüm ülkelerde benzer organizasyonların kullandığı klasik bir araçtır bu. Bunu "hayır, iyilik" gibi karşılıksız sunulan fedakarlıkların arkasına gizlememek gerekir. Bu ne hayır işidir, ne iyiliktir. Organizasyonun gelecek kadrolarını yetiştirmek için yaptığı yatırım, ödediği bedeldir sadece.

 

Ülkemizde sadece bir cemaatin kadrolarının çalıştığı bankalar şirketler bile vardır.

 

Kısaca bu evlerin işlevi, gencin üniversite hayatına başladığı günden itibaren, hayatının merkezinde organizasyonun olmasını sağlayacak birimlerdir. Bu işin nasıl yapılacağı konusunda organizasyonun kadroları yeterli bilgi ve deneyime sahiptir. En büyük silahlarıda maddi güç, devletin yerine getirmediği sorumluluklarını fırsat bilmeleridir.

Gönderi tarihi:

Falanca iyidir filanca kötüdür şu şöyle yapar bu böyle yapar demeyeceğim...

 

Ama özellikle devletin yetersiz kaldığı alanların zorunlu olarak doldurulacağı konusunda sayın Bekir ve Cyrano'ya katılıyorum...

 

Zaten ulus devletin de varlığını sürdürecek olan ulusal bir bütünleşmedir; eğer sizin batı yakanızda yaşayan insan doğudakini doğu yakanızda yaşayan insan da batıdakini düşünmez hale gelirse; mahallecilik, şehircilik, "benden"cilik artarsa ulus olmada önemli problemler yaşanıyor demektir...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.