Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 -"Beşe üç ilave ettiğimiz zaman sekiz eder." -"İkiyüzlülük..." -"Beşten üç çıkardığımızda ise iki kalır." -"****..." Hamdolsun Allah a insanların yüzlerini gösterdiğinden dolayı. Bu kadarlar ve bununla kalacaklar hiç olarak varlar ve yine hiç olarak ölecekler ama yalanladıkları şey onları kuşatıverincede yardımlarına Allah tan başkasını davet edemezler O da onlara yardım edici olmayacaktır. Cehennem kötü bir barınaktır.... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 insanların yüzlerini gösterdiğinden dolayı. Şimdi ben kötü bir şey söyledim de yıldızlanmış gibi görünüyorsa da, ben sadece bana söylediğini tekrarladım. Yalnız sen kelimeyi doğru yazmadığın için yıldızlanmadın, ben doğrusunu yazmanın cezasını çektim, olay bu... Gerçi acaba "ikiyüzlülük" de yıldızlanan kelime kadar yıldızı hakeden bir sözcük değil midir acaba diye düşüncelere dalmamış da değilim ama, neyse... Sağlık olsun... Çifte standart her yerde... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Ben şimdi bu işi özetleyeyim: Eğer paylaşım oranları belirleyen herhangi biri şöyle yapsaydı: Paylaşımcılar A, B, C, D ve E olsun. Bunlara paylar atasaydı, örneğin şöyle: A=%45 B=%35 C=%25 D=%15 E=%15 Sonra deseydi ki, "bu paylar katılımcı sayısına göre değişen oranlardır." Tamam, mevzu biterdi. Kurânda yapılan hata şu: Her durum için farklı oranlar vermek. "Şöyleyse şu kadar, böyleyse bu kadar pay" diye değişen durumlara göre yeni paylar belirlemeye çalışmak. Buna hiç gerek yok. Bunu yapması, her durumda paylar toplamını %100 yapmaya çalıştığı anlamına geliyor, yoksa yukardaki gibi hiç toplamı %100 olması kaygısı çekilmeyen oranlar verir, sonra da bunların değişken olduğunu söylerdi. Ama tam tersine oranları değiştirenleri tehdit ediyor ve değişen her durum için yeni oranlar belirlemeye çalışıyor, ve tabii başaramıyor. Yoksa mantık tabii ki ortada. 100 liralık mirasın 120 liraya çıkmayacağı belli. Yani ortada bir meram ifade edememe durumu var. Bu da zaten tam üç kere "bu paylaşım borçlar ve vasiyetlerden sonradır" diye tekrar edilmesinden belli. Halbuki bu bir kere söylenip tüm miras işlemlerini kapsadığı belirtilerek bitirilecek bir mevzu. Her sefer her sefer tekrar edilecek bir konu değil... Daha da bir şey demem artık... Van minüt... Davos da olsa gelmem... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Kurânda yapılan hata şu: Her durum için farklı oranlar vermek. "Şöyleyse şu kadar, böyleyse bu kadar pay" diye değişen durumlara göre yeni paylar belirlemeye çalışmak. Buna hiç gerek yok. Bunu yapması, her durumda paylar toplamını %100 yapmaya çalıştığı anlamına geliyor, yoksa yukardaki gibi hiç toplamı %100 olması kaygısı çekilmeyen oranlar verir, sonra da bunların değişken olduğunu söylerdi. Ama tam tersine oranları değiştirenleri tehdit ediyor ve değişen her durum için yeni oranlar belirlemeye çalışıyor, ve tabii başaramıyor. Yoksa mantık tabii ki ortada. 100 liralık mirasın 120 liraya çıkmayacağı belli. Yani ortada bir meram ifade edememe durumu var. Bu da zaten tam üç kere "bu paylaşım borçlar ve vasiyetlerden sonradır" diye tekrar edilmesinden belli. Halbuki bu bir kere söylenip tüm miras işlemlerini kapsadığı belirtilerek bitirilecek bir mevzu. Her sefer her sefer tekrar edilecek bir konu değil... Benler ve bana göre ler Miras hukukunu (Kur an ı kerime göre) inceleyen biri verilen payların şahısların birbirine göre olan oranlarını rahatlıkla anlar özellikle tereke kelimesi ölçek anlamındadır.Daha öncede belirtmiştim şayet bir profil sarı olan rengi inat üzerine illaki mavi diye nitelendiriyorsa ölüleri önüne dikin onun için o renk mavidir.Asla sarı olmaz. ******* nasıl düşünür diye bir kitap yazmak herhalde tolstoya kısmet olmamış...Allah Kur an ı kerimde hertürlü konuyu detaylandırdığını beyan eder.Hiç bir mazeret kalmayana değin.******* nasıl düşünür bence ilginç bir kitap olurdu.Din ve bu bağlama giren hukuksal zemin insanların kendi keyfi ve beğenilerinin önüne sunulmuş bir bilgi değildir.Din insanların uymaları tavsiye edilen ve uydukları takdirde doğru üzerinde hareket edeceklerini beyan eder.Hiç bir zaman için herhangi bir olgu düşünce prensip vs ne varsa, Buna yönelikl bir önbilgisi olmaksızın bir başkasını eleştirmesini öngörmez bu insafsız adil olmama durumudur.Miras la ilgili konuyu artık tartışmıyorum ve bu konu müminlerin fıkhi bir konusudur.Diğer hertürlü konuda olduğu gibi. Şahsım adına bana dinimi anlatın diye bir taleptede olmadım. Basit kolayca ********* derecede sizden talebim şuydu, sizin öneriniz nedir. Bunu defaatle sordum herseferinde cevap alamadım içi boş kof kelimelerle süslü ama hiç bir şey ihtiva etmeyen bir şey öngörmeyen sadece ifsat içerikli bir kaç cümle.Bilimsellikmi sanırım kıyısından bile geçmiyorsunuz.İkiyüzlülüğe gelince bunu kişiler kendilerine yakıştırmıştır ve yazılanlar ve davranışlar bunun şahididir.Bunu bilmeyenler için yazılanlar sorulanlara bakmak yeterlidir. Eşler birden fazlaysa ne olacak bununla ilgili bilgi verilmemiştir diyenler bu sorunun cevabını aldıktan sonra takındıkları durum bunun örneklerinden sadece bir tanesidir. Hiç bir şey üzerinde bulunmamak ne ********* bir şeydirki kişi kendi meşruiyetini başkalarına saldırmakta bulur ve herhangi bir vakarı olmadığı ve herhangi kayda değer ortaya birşey koymadığı gibi şahsiyet edinemez... ''Allah ricsi akıllarını kullanamayanların üstüne atar'' 10 Yunus 100 Muhakeme yapabilmek bilgi ister bilgi olmadan neyi eleştirebilirsiniz. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Şimdi işte bakın bu iş böyle yürüyor. Birileri kutsallık ardına sığınarak, kendi gibi inanıp düşünmeyenleri bizzat kutsal kabul ettikleri kitapta örneğini de açıkça gördükleri üzere necis, rics, muhtelif mahlukat, (*) daha bir çok hakaret içeren sözcükle niteleme hakkını kendilerinde buluyorlar. Bunu normal bir hak olarak görüyorlar. Eee, "Beni Allah tutmuş, kim eder azat" diyeceği yerde "Beni Allah salıvermiş, kim tutar artık?" dese daha doğru olurmuş dedik ya N.F.K. İşte insanlığın, hür düşüncenin, özgür iradenin katili bu kutsal dogmalardır diye bunun için söylüyorum. Kendisi gibi düşünmeyeni en ağır konumlara mahkum etmek kadar vahim bir ayrımcılığı yeryüzünde dindarlardan başka hiç kimse icat etmeyi başaramamıştır. En fanatik ırkçı bunun binde birini başaramaz. Ben bu hakaretleri iade etmiyorum. Kimin acz içinde olduğu ve kimin elinden öfkeden başka bir kanıt olmadığı böylece ortaya çıksın... (*) Bunlar son derece ağır hakaretlerdir, Kurânda defalarca geçer, Türkçelerini yazmaya benim edebim izin vermez, Muhammedin edebi izin vermiş... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Cihad: 1- Canla olur 2- Malla olur 3- İlimle olur 4- Dil ile olur Bunlar ilimle cihad yaptıklarını sanıyorlar ve hakaret içeren kelimelerin doğallığına inanıyorlar. Ee, örnek Muhammed olduktan sonra... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Bismillahirrahmanirahim Ben kimseye hakaret etmem etmişliğimde yoktur. Sadece olan neyse onu söylerim. Yüzszlük yada iki yüzlülükmü demişim ispatlarım.İspatlıyacağımda.Yalancı müfterimi demişim bunuda ispatlar ortaya koyarım. Anlatmak istediğim bunları ispatladıktan sonra bu vasıfları muhataplar kabullenecekmi. Karşılaşacağınız aynı şeydir ikiyüzlülük... Şimdi işte bakın bu iş böyle yürüyor. Birileri kutsallık ardına sığınarak, kendi gibi inanıp düşünmeyenleri bizzat kutsal kabul ettikleri kitapta örneğini de açıkça gördükleri üzere necis, rics, muhtelif mahlukat, (*) daha bir çok hakaret içeren sözcükle niteleme hakkını kendilerinde buluyorlar. Bunu normal bir hak olarak görüyorlar İşler böylemi yürüyor. Forumu araştırmak kolaydır. Bakalım ne denmiş neler yapılmış ve burda tarafımdan verilen şeyler hakaretmidir gerçekmidir. Bu başlığın altındaki noktalardan bir tanesi Üstelik İslamda çok evlilik meşru görüldüğüne göre, fazla sayıda eş olması durumunda sekizde birlik pay eşler arasında bölüşülecek mi, bu da belirtilmemiş, bu da ayrı bir konu... Yapacaksanız bir hayır, adamın dört eşi olabilir mi, olabilir... Öldüğünde bu eşlere ne bırakabilir, bunun bir cevabını verin bakalım! Yüce tanrı bunu niye belirtmemiş, unutmuş veya kafasını kaşıyacak vakti bile yokken bir de bu soruna kafa yoramamış mı? Bu nedir yahu? Bir adamın en baş mirasçısı eşidir. Sen hem tut en düşük hissseyi ona ver, hem de işi karmakarışık et. Bu mu tanrının akıl kapasitesi? İşin özeti şu: Ayetleri yazanlar bir bakmışlar eşe pay vermeyi unuttuklarını farketmişler ve eşi paylaşıma katan bir ayet daha yazmışlar. Bu kez oranlar tutmamış. İş çorbaya dönmüş, işin içinden Ömer avl yaparak çıkmaya çalışmış. Başkaları da başka hesap oyunları ile işi örtbas etmeye çalışmış... İtham ve iddia ortada buna rağmen ''....Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer sizin çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır.....'' 4 NİSÂ 12 Sorun olarak gösterilen ve cevabı verilen bu başlığın akabindeki tavır Diyelim adamın dört karısı var, hepsinden de çocukları var. Öldü, bir eşe 1/8x1/4=1/32. Otuziki hisseden bir hisse çok gülünç bir miktar değil mi? Kadıncağız bu parayı almaz, darülacezeye bağışlar bence... Ama problem bu değildi.İlk başlarda bayaklaştırılan şey ne olduda bir anda başka bir hal aldı!! Neden yanıldıklarına bir istisna tayin etmiyorlar. Kitab a hakaret etmek hakkını kendilerinde buluyorlarda kendi vasıflarını tayin eden kelimeleri nasıl olurda hakaret olarak algılarlar. Devam edelim http://www.turkish-media.com/forum/index.p...33281&st=50 Bu topicte Kur an a yapılan sayısal itirazları ele alıp işlemiştik hemen hemen sorulabilecek hertürlü soruyu cevaplandırmakla beraber sistemin nasıl işlediğinide vermiştik. Şimdi akabinde neler yazılmış neler çizilmiş buna bakalım ki burda hakaret diye nitelendirilen şeyler gerçekten hakaretmidir yoksa gerçeklermidir. Hiç bu kadar komik çırpınışlar izlememiştim. Yani matematiği de kuşa çevirdiler ya, pes... Yahu, o kadar açık bir konu ki, HİSSELERİN TOPLAMI YÜZDE YÜZÜ AŞIYOR diyoruz. Hisselerin toplamının 1,125 çıkması ne demektir? Dağıtılacak 100 lira miras var, ama hisselerin toplamı 112,5 lira ediyor demektir! 12,5 lirayı Allah'ın melek gönderip çek veya nakitle ödemesi gerekiyor demektir! Birileri ya matematik bilmiyor yada ilkokul 4 sınıf matematiğini matematiğin tümü diye bellemekteler. Kaldıki bayağı kesirlerle ilgili sistematik yine şahsım tarafından verilmiştir. Ve herşeyden ari olarak benzer bir soru tarafımdan muhataplara sorulmuştur. Cevap işte burada bo boşlıkta yazılandır koskocaman bir hiç. Burayı araştırmak ihtiyacı hissetmedim forum içinde çünkü çoğu popilist ve bilimden hareket ettiğini beyan eder.İyi de benim problemimin cevabı nerde. Hani bilimsellik, hani bilimsellikten dem vuranlar nereye üşüştüler....İnsan ya bir belge üzerinedir yada yalancıdır. Hamdolsun Allah a ki yalancı olduklarına dair kendi nefislerine şahitlik etmelerinin tanıklığını bana gösterdi. Bu başlıktan bu kadarı kafi bir iki başlık daha bakalım Kuran gerçekten mucizemi bu başlığa bir gözgezdirelim neler yazılmış çizilmiş profillerin ve vasıflarının ne olduğunu hepberaber görelim.... İddia Halbuki dikkatli inceleyen bir göz için bu propagandanın hiç aslı yoktur. Kuran son derece sıradan, herhangi bir okumamış köylü insanın daha iyisini söyleyebileceği metinlerle doludur Kurân son derece basit, yanlı ve karşıtlarını zekanın kırıntısından nasiplenmemiş bir konumda göstermeye çalışan, bağlılarını kömüre beyaz dese inanmaları, tasdik etme konumunda olmaları gerektiği konusunda zorlamaya çalışan bir metindir. Aynı şekilde karşıtlarını her türlü ahlaktan yoksun "necis" gösterme çabasındadır. Bu Peki akabinden verilen cevaplar o başlığın altında Öylemidir ? Ayetlere bir bakalım ''Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O dur. Her biri bir yörüngede yüzer'' 21 ENBİYA 33 yada '' Göğü biz kurduk ve Biz onu genişletmekteyiz'' 51 ZARİYAT 47 veya '' Öyleyse insan hangi şeyden yaratıldığına bir baksın'' 86 TARIK 5 '' O, belkemikleri ile kaburga kemikleri arasından çıkan bir sudan yaratılmıştır.'' 86 TARIK 6 '' O, akıtılan bir meni damlası değilmiydi ?'' 75 KIYAMET 37 ''Okumamış köylü daha iyi bir metin koyabilir.'' Bu büyük bir iddia. Okumamış köylü değilde siz buyrun... Şu şekilde çürütülmüştür.Ve bir talepte bulunmuştur aciz olan köylü değilde bilimsellik takınanlara yönelik Haydi buyrun neden duruyorsunuz sizi frenleyen şey nedir. Acziyetmi..Bence budur ama bu cevabın akabinde neler söylenmiş kısaca onada göz atalım İşin aslı şudur: Evet Kurânın benzerini getirmek olanaksızdır. Onun kadar saygı ve korkuyla karşılanan bir kitap yazamazsınız. Fakat bunun mucizevi bir tarafı yoktur. Tarihsel şartlar içinde bu olayı bir kere daha tekrar edemeyeceğiniz içindir. Onca insanlık tarihi bu olgunun ortaya çıkışını hazırlamış. Bu süreci başa sarmanın bir yolu yoktur Hamdolsun Allah a ki yalancıları yalan söylediklerine dair kendi nefislerini şahit tutup bizleride buna tanık ettiği için. Son bir paragrafa bakalım Ben yıllardır bu forumda yazıyorum, "Muhammed yalancıdır" iddiasında hiç bulunmadım. Bunu çekindiğim, "neme lazım, suçlamada çok da ileri gitmeyeyim" diye düşünerek değil, çok samimi olarak, içimdeki düşüncem olarak açığa vuruyorum Samimi yaklaşımı diye söylenen bu cümleler doğrumudur diye fazla uzağa gitmeye gerek yok bu yazının altında yazılanlara bakmak yeterlidir.... (*) Bunlar son derece ağır hakaretlerdir, Kurânda defalarca geçer, Türkçelerini yazmaya benim edebim izin vermez, Muhammedin edebi izin vermiş... Allah doğrularla yalancıların arasını ayırmış Elhamdülillah Bu ve benzeri yaklaşımların tümünü forum içinden çok rahat temin edip insanların neyi iddia edip etmediklerini kimin doğru yada yalancı olduğunu kendi satırlarından kıyasla bulabilirsiniz. Dediğim gibi ben kimseye hakaret etmem etmemişimdirde. Sadece olanı söylerim. Olanda bundan farklımıdır!!!! Unutmadan Belgeler doktorinler mesnedler nerde. İthamda etmem ateist, deist vs olmadığınızı beyan etmiştim ve sizlerde teyit etmiştiniz peki o zaman siz hangi amaca hizmet ediyorsunuz. Benim bir fikrim var hemen hemen eminim. Ama bunu sizin yazılarınızdan okumak ve sizin bunu teyit ettiğinizi görmek daha mutlu ederdi inanın dolayısıyla cevabınızı merakla beklemekteyim.. '' Fakat zulmedenler bilgi sahibi olmaksızın hevalarına uydular'' 30 Rûm 29 Şüphesiz benimde Râbbim sizinde Râbbiniz olan Allah hakkı beyan etmiştir Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Ne oldu.. tam yirmi sayfa ileti olmuş..miras hala ortada,paylaşılamamış.. Burada bu konuda yazanlardan hiç birisinin yaşamında asla uygulamayacağı yada uygulayamayacağı bir konu..bakın nerelere getirdi sizleri.. Kitabın ne OLMADIĞINI anlamadan içinde yazılanların ne anlattığını anlayamayyız..kitap çok büyük bir bölümü ile MİSALLER kitabıdır..YASALAR kitabı değildir.. Kitabın tamamını değil,bir bölümünü anlayabilsek önce..yetecek hepimize.. mesela.. Daha güncel,uygulanabilir TAVSİYEler nelerdir bir baksak önce.. Çünki Din Nasihattir yani TAVSİYE..isteyene verilir Tavsiye..istemeyene..heyyyyyy baksana buraya,sana güzel bir Tavsiyem var..denirmi hiç..deli derler adama.. dayı senin Dinin hangisi.. hepsi..ya hu dayı olurmu hiç hepsi..iyi olmadıysa hepsi..hiç birisi.. her hangi bir dinden yada dinin kitabından söz etmiyorum..YAŞAM kitabımdan Paylaşıyorum.. sadece TAVSİYE.. 1 Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2009 Yahu Dayı, ben hepsinden geçtim de, başta kadının payı belirtilmemiş deyip de belirtildiğini görünce çark etmişim, bu sefer işi payı az bulduğum şekline çevirip çelişkiye düşmüşüm gibi bir iddiaya nasıl muhatap olabildiğime akıl sır erdirmenin bir yolunu görebiliyor musun? Ta başından beri eşe verilen sekizde birlik payı hesaba dahil etmedik mi, hatta hesabı bozan tam da bu sekizde birlik pay değil mi? Ben bunu nasıl görmemiş olabilirim de, gösterilmiş olabilir? Benim söylediğimin şu olduğu son derece ama son derece açık değil mi? Sanki hep tek eş olacakmış gibi eşe sekizde bir gibi düşük bir pay ver, halbuki dörde kadar izin veren de kendinsin, eee, niye düşünmezsin dört eş olunca bu payın otuzikide bir gibi komik bir orana düşeceğini? Söylediğim tam olarak bu! Bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek. Bunu "hani eşin payı kaç?" demişim gibi anlamak için nasıl bir zihin, böyle demişim gibi göstermek için nasıl bir gözlük gerekiyor anlamak mümkün değil. Yani bu sefer gerçekten van minüt ya! Davos değil Reykjavik olsa daha gelmem ya! Bitsin artık bu konu gerçekten de yani... Alıntı
Φ çelikbilek Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 sıkmayın canınızı , akp hükümeti bunu düşünüp gerekli tedbirleri eşit şekilde (!) alıp yasalaştırdı. Buda çok önemli değil, imza öncesi notere gidip hiç problem yaratmayacak şekilde anlaşmalar yapılıyor... Bravo akp'ye müslümanlığın içinden çıkamadığı konuyu çözdü 1 dakkada....... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Bismillahirrahmanirrahim Hala insanlar aldatmak için yalan söylüyorlar. Kendilerinin akıllı muhatapların saf belliyorlar. Bakalım Yahu Dayı, ben hepsinden geçtim de, başta kadının payı belirtilmemiş deyip de belirtildiğini görünce çark etmişim, bu sefer işi payı az bulduğum şekline çevirip çelişkiye düşmüşüm gibi bir iddiaya nasıl muhatap olabildiğime akıl sır erdirmenin bir yolunu görebiliyor musun? Ta başından beri eşe verilen sekizde birlik payı hesaba dahil etmedik mi, hatta hesabı bozan tam da bu sekizde birlik pay değil mi? Ben bunu nasıl görmemiş olabilirim de, gösterilmiş olabilir? Benim söylediğimin şu olduğu son derece ama son derece açık değil mi? Sanki hep tek eş olacakmış gibi eşe sekizde bir gibi düşük bir pay ver, halbuki dörde kadar izin veren de kendinsin, eee, niye düşünmezsin dört eş olunca bu payın otuzikide bir gibi komik bir orana düşeceğini? Söylediğim tam olarak bu! Bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek. Bunu "hani eşin payı kaç?" demişim gibi anlamak için nasıl bir zihin, böyle demişim gibi göstermek için nasıl bir gözlük gerekiyor anlamak mümkün değil. Özellikle yeşil alana dikkat edin Üstelik İslamda çok evlilik meşru görüldüğüne göre, fazla sayıda eş olması durumunda sekizde birlik pay eşler arasında bölüşülecek mi, bu da belirtilmemiş, bu da ayrı bir konu... Birilerine yalan itham etmek burdan hareketle yalancılıkla suçlamak ağır bir iftiradır. Aynı şekilde yalanlarını görüpte bu vasıflarını onlara söylememekte büyük bir zulümdür. Bunlar hakaret değil gben hakaret etmediğimi defaatle beyan ederim. Ve sizler doğruyu söylemiyorsunuz ... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Sayın Demirefe aslında sizin sözleriniz de başlıktaki iddiayı çürüten bir delil; ayeti yorumlayıp(tabi Arapça açıklamalar getiremeden) getirilen hukuki düzenlemeyi eleştiriyorsunuz(sizin tercihiniz) halbuki biz de size diyoruz ki derdimiz bu değil("bana ne" desem yeridir yani) çünkü başlığın iddiası "yorum" falan değil "matematik hatası"(bize diyorsunuz ama önce siz iddia edileni iyi okuyun bence) ama öncelikle matematik sonra da hukuk uygulaması bunu reddetti gördüğünüz üzere(işte hepsi duruyor orada). Demişsiniz ki: Kurânda yapılan hata şu: Her durum için farklı oranlar vermek. "Şöyleyse şu kadar, böyleyse bu kadar pay" diye değişen durumlara göre yeni paylar belirlemeye çalışmak. Buna hiç gerek yok. Bunu yapması, her durumda paylar toplamını %100 yapmaya çalıştığı anlamına geliyor, yoksa yukardaki gibi hiç toplamı %100 olması kaygısı çekilmeyen oranlar verir, sonra da bunların değişken olduğunu söylerdi. Ama tam tersine oranları değiştirenleri tehdit ediyor ve değişen her durum için yeni oranlar belirlemeye çalışıyor, ve tabii başaramıyor. Farklı durumlara göre oran vermek "her durumu 1'e" eşitlemek değildir; eğer bunu iddia ederseniz ispatlamanız gerekir halbuki yeryüzünde karşılaşılabilecek tüm somut durumlara göre 1'e eşitlemenin falan söz konusu olmadığı açık ve nettir; farklı durumlar verilmesi açıkça paylaşımı belirlemenin ilkelerini ortaya koyar... Tamamen aklımdan örnek verirsem: Ali ve Ayşe gelirse x; Ali ve Cem gelirse y gibi herkese özel düzenleme yok ortada. Diyoruz ki Erkekle bayan gelirse x; erkekle erkek gelirse y olsun. Bizim iddiamız tüm çiftlere özel düzenleme mi oldu yoksa farklı durumları düzenleyip daha genel bazı farklılıkları mı hesaba kattık? İkincisi olduğu açık. He iddianızı Arapça açıklarsınız ve din bilginizle destekler güçlü kaynaklarla gelirsiniz. Biz de bakarız ne kadar ikna oluyoruz. Çok bilgiliyseniz miras hukuku konusunda açarsınız bir başlık anlatırsınız ama buradaki somut iddia çökmüştür. Soyut-somut konusunda yanlışımız falan yok; sizin dediklerinizin konumuzla bir alakasını da göremedim oranın somut karşılığı tabii ki vardır ama meselemiz bu değil ki. Bizim anlattığımız soyut-somuta dair başka bir forumdaşa açıklamalarım var başlıkta, bakabilirsiniz. 5'in soyutluğu değil meselemiz "cebir"in işlemini yaptığı soyut düzlem ayrıca bir de hukuk normunun "soyutluğu" söz konusu; bu arada "oran" amaç değildir "paylaşım" amaçtır, oranla soyut düzlemde işleminizi yapar sonunda somut duruma göre paylaşımı yaparsınız. Aslında siz açıkça kabul etmeseniz de sözleriniz bu başlıktaki iddianın yanlışlandığını ortaya koyuyor; ortada "matematik hatası" falan yoktur, hukuki düzenlemeyi beğenmeyen bizi ilgilendirmez derdini böyle bir iddiaya sığınmadan ayrıca anlatır. Alıntı
Φ darvingüzel Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Yirmi bir sayfa olmuş hala bir çözüm bulunamamış.Sonuçta işin ucunda para olunca bu kadar sayfa az bile demi. Herkes mirstan bir pay alma telaşında sanki. Bu yirmibir sayfaya tek cevap yazacağım bütün sorularınız cevabı içinde olacak. Sonuçta işin içinde para varsa Cevap şu;"OLAN OLMAYANA VERSİN" bu kadar basit.Bu cömertlik kimlerde var görelim.Tersolarıda bilelim. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Sayın ali; açıkçası pek anlayamadım. Ben konuya sadece matematik hata olarak bakmıyorum. Konunun eleştirilmeyecek bir yanı yok gibi. Her yönüyle kabul edilemez, reddi gereken hükümler. Matematik konusu sadece işin küçük bir yönü, bir çıkış noktası. En başında dediğim gibi miras ne ortada kalır, ne devlet bütçeden eksiği takviye yapar. Bir şekilde paylaşılır. Konu paylaşım gerçekleşemez, miras ortada kalır da devlet el koyar, bütçeye aktarır değil elbette! Sonuç olarak bu hükümler uygulanabilir değildir, bu yani! Konunun özü bu! Bu arada öbür yandaki gerçek dışı beyan suçlaması tabii yenir yutulur olmadığı için yanıt vermek zorundayım: (Bu kısmın sizinle ilgisi yok.) "Belirtilmemiş" dediğim şey, fazla sayıda eşin var olma durumu. Bunu anlamak niye zor anlamıyorum ama, eşe sekizde bir vermiş, az maz ama tamam. Böyle takdir etmiş diyelim. Ama eş birden fazla olabilir, kendisi izin veriyor buna çünkü. "Kaç eşi varsa var, sekizde biri paylaştırın, dişinin kovuğuna gitmezse talihine küssün" demiş diyorsanız öyle olsun. Benim söylediğim, "eşlerinin payı şudur, bu pay eşleri arasında eşit paylaştırılır" gibi bir ifade bulunmadığı. Ayetteki çoğul ifade eşlerin fazla sayıda olabileceğini ihtiva ediyor diyorsanız, olabilir, olsun da canım, benim iddiamın belkemiği bu değil ki buna yüklenilsin? Buraya yüklenmekle benim iddiamın beli kırılmaz yani! Her bir eş otuzikide bir gibi komik bir hisseyi alır, oturur... Bu mu yani? Tabii doğal olan sonuç bu. Sekizde bir eşlerden sadece birine (ne bileyim örneğin ilk eşe) verilmeye kalkılacak değil herhalde, mantık eşit paylaştırmayı gerektiriyor. Sahi benim burada "otuzikide bir" payın komik bir hisse olduğunu eleştirdiğim anlaşılmıyor mu? Anlaşılmıyorsa pes diyeyim, başka ne diyeyim? Anlaşılmak istenmemesine yormaktan başka çare yok! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Cevap şu;"OLAN OLMAYANA VERSİN" bu kadar basit. Keşke bu kadar basit olsa. Payları eşit olan kardeşler bile günümüzde diğeri az alsın, çoğunu ben alayım diye öyle dümenler çeviriyor, öyle hileli yollara başvuruyor ki, bu insan türünün gözünü gerçekten toprak doyurur yani! Başka şey imzalatıyorum diye kandırıp kardeşine feragatname imzalatan mı ararsın, öz kardeşi ile "benim kadar niye alıyor, az alsın!" diye can düşmanı olan mı ararsın, neler neler... Adam düşünmüyor, beni de anam doğurdu, kardeşimi de. Ortada olan x ise, bana düşen x/2 dir, bu kadar! Yok diyor, "ben ballı tarafını alayım!" Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Bakın, kızmaya gerek yok. Ben neden matematik hata var, bir daha baştan anlatayım: İkiden fazla kız çocuk mirasçı ise, bunlara üçte bir pay, yalnız bir kız çocuksa yarısını veriyor mu? Evet… Çocukları varsa ana babasına altıda birer hisse, ama çocukları yoksa anasına üçte bir hisse veriyor mu? Evet… Kardeşleri varsa bu ana hissesini tekrar altıda bire düşürüyor mu? Evet… Kadınların bıraktığı mirasın yarısını çocuğu olmama durumunda kocaya verirken, çocukları varsa dörtte bire düşürüyor mu? Evet… Çocuğu olmayan adamın mirasından eşine (ya da eşlerine) dörtte bir verirken, çocuğu olan adamın eşine (ya da eşlerine) verdiği payı sekizde bire düşürüyor mu? Evet… Şimdi bütün bu oran değişikliklerini niye yapıyor? Elmayı dilimler gibi bütünden herkese oranlı parçalar çıkarmak için. Farklı durumlarda hisseler toplamını tamda tutmaya çalıştığı için. (Fakat başaramıyor.) Eğer sigorta mevzuatında olduğu gibi maaş tutarı değişmeden olası tüm hissedarlara toplamları yüzde yüzü aşan oranlar atasaydı, durumlara göre değişen oranlar vermezdi! Farklı durumlarda oran değiştirmeye gerek yok, çünkü katılımcı arttıkça oran otomatik olarak düşecek zaten. A= %40, B=%30, C=20; D=%20, E=%10 gibi toplamları yüzde yüzü açıkça geçen oranlar verirsin. Hiçbir farklı duruma göre oran değiştirme kaygısı da gütmezsin, oranların payda eşitleme yoluyla hesaplanacağını zaten herkes anlar. Ayrıca belirtmene bile gerek kalmaz! Ama, “Şayet E varsa diğer oranlar şöyle değişir, yoksa böyle değişir” dediğin anda, değiştirilemez, farklı durumlarda ancak yine senin belirlediğin şekilde değiştirilebilen oranlar belirliyorsun. Bu da matematik hatadır! Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2009 Kızabiliriz ama , sınırı aşmışsak o da "somut" olarak gösterilsin düzeltelim elimizden geldiğince. Farklı durum meselesinde akıl yürütmeyle örnek verdik yukarıda; dediğimiz gibi sizin yorumunuzun doğrulanması için yeryüzündeki tüm miras paylaştırmalarına dair oranlar verilmeliydi ve bir tanesinde de 2+2=6 türü hata olmalıydı. Farklı durumlara göre oran vermek "her durumu 1'e" eşitlemek değildir; eğer bunu iddia ederseniz ispatlamanız gerekir halbuki yeryüzünde karşılaşılabilecek tüm somut durumlara göre 1'e eşitlemenin falan söz konusu olmadığı açık ve nettir; farklı durumlar verilmesi açıkça paylaşımı belirlemenin ilkelerini ortaya koyar... Tamamen aklımdan örnek verirsem: Ali ve Ayşe gelirse x; Ali ve Cem gelirse y gibi herkese özel düzenleme yok ortada. Diyoruz ki Erkekle bayan gelirse x; erkekle erkek gelirse y olsun. Bizim iddiamız tüm çiftlere özel düzenleme mi oldu yoksa farklı durumları düzenleyip daha genel bazı farklılıkları mı hesaba kattık? İkincisi olduğu açık. He iddianızı Arapça açıklarsınız ve din bilginizle destekler güçlü kaynaklarla gelirsiniz. Biz de bakarız ne kadar ikna oluyoruz Matematik hatası matematikle ispatlanır; açıkça farklı durumlara dair ilkeleri ortaya koyan düzenleme her durumu ayrı ayrı "somut" olarak düzenlemiş anlamına gelmez. Yani yorumunuzun çıkış noktası yanlış ve devamında da matematikle desteklenmiyor. Alıntı
Φ darvingüzel Gönderi tarihi: 17 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mart , 2009 Keşke bu kadar basit olsa. Payları eşit olan kardeşler bile günümüzde diğeri az alsın, çoğunu ben alayım diye öyle dümenler çeviriyor, öyle hileli yollara başvuruyor ki, bu insan türünün gözünü gerçekten toprak doyurur yani! Başka şey imzalatıyorum diye kandırıp kardeşine feragatname imzalatan mı ararsın, öz kardeşi ile "benim kadar niye alıyor, az alsın!" diye can düşmanı olan mı ararsın, neler neler... Adam düşünmüyor, beni de anam doğurdu, kardeşimi de. Ortada olan x ise, bana düşen x/2 dir, bu kadar! Yok diyor, "ben ballı tarafını alayım!" Sayın demir efe olaya biraz mizansen yaklaştık ama sizin de değininiz gibi herkeste o erdem malesef yok.İşte asıl mesele O erdemi Bulup İnsan olmakta.Kuran da yazar başka kutsal kitaplarda da yazabilir.Asıl mühim olan işte bizde gönlümüzde vicdanımızda ne yazıyor. Kötü ve olumsuz bir şey yazıyorsa onu iyisiyle tebdil edebilmekte değiştirebimek bir erdem ,olumlu ve iyi bir şey yazıyorsada o yazanı zuhura çıkarmak paylaşa bilmek asıl mühim olan bizce."OLAN OLMAYANA VERSİN"Formül bu. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 17 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mart , 2009 Sayın demir efe olaya biraz mizansen yaklaştık ama sizin de değininiz gibi herkeste o erdem malesef yok.İşte asıl mesele O erdemiBulup İnsan olmakta.Kuran da yazar başka kutsal kitaplarda da yazabilir.Asıl mühim olan işte bizde gönlümüzde vicdanımızda ne yazıyor. Kötü ve olumsuz bir şey yazıyorsa onu iyisiyle tebdil edebilmekte değiştirebimek bir erdem ,olumlu ve iyi bir şey yazıyorsada o yazanı zuhura çıkarmak paylaşa bilmek asıl mühim olan bizce."OLAN OLMAYANA VERSİN"Formül bu. darvingüzel.. İletindeki anlattıkların İNSAN yaşamının özeti..bu zaten ''HEPSİ''.. şimdi paylaşsınlar miras dedikleri serveti.. 1 Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 "Olan olmayana versin" formülü işleseydi, zaten bir sorun olmazdı. Ama niye versin? Sebep ne? Bu, "faizle borç vermeyin, Allah rızası için verin" demek gibi. Bu kadar basit olsaydı herkes borç dağıtırdı. Ama niye karşılıksız versin? Kimse evini karşılıksız birine al otur diye veriyor mu? Vermiyor. Kira alıyor. Ey parasını niye bedava versin? Zaman da bir değerdir. Bir insana bir miktar para verdiyseniz bunun üzerinden geçen süre, sizin için bir hak doğurur. Zaman parayla ölçülür mü, evet ölçülür. Çünkü ücretler de zamana bağlı ödeniyor. Maaş, haftalık, yevmiye, saat ücreti... Bütün bu faizin meşru olmadığı gibi temelsiz ve yanlış dini görüşler, "dindaşını koruma" "din kardeşini kayırma" adları ve maskeleri altında çıkarları paylaşma manevralarına temel hazırlar. Menfaatleri aralarında organize edip paylaşırlar, bunun adı da yolsuzluk olmaz, "Allah rızası için dayanışma" olur! Faizin bin beteri hortumculuklara yol açar. Öyle ya, faiz haram madem, başka yollara bakacaksın! Din kardeşlerinle üleştin mi, yolsuz kazanç haram olmaktan çıkıyor zahir! İşte iktidara yağ çekerek tüm alacaklılarına ödemelerini durduran yüzsüzün şirketi! Adı da dini bir kavram! Seneyi geçti, tek kuruş ödeme yapmıyor, gazetesinde iktidara methiyeler düzmesinin sayesinde hiç de sıkıştırılmıyor! İşte Almanya'nın kısa sürede sonuca bağladığı dava, Türkiye'de DAHA AÇILABİLMİŞ DEĞİL! Daha söze ne hacet? Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 Bismillahirrahmanirrahim Hayat garipliklerle doludur. İnsan anlamak istemediği ve kendisini kapadığında yapacak bir şey sözkonusu değil. Dolayısıyla kızma gibi bir durum sözkonusu değildir. Ateizm deizm vb şeyler delilik hezeyanı diye bir beyan yapılmamış ama tersi kur an a söylemediğini bırakmayan peygambere hertürlü isnadı esirgemeyenlere gelince site moderatörleri ses çıkarmıyor bakıyorsunuz uyarıyı ben alıyorum...Garipliklerden bir tanesi. Hala matematik hatasımı var,olabilir, olasılık dahilinde her nekadar olma olasılığı sıfırda olsa dahi. Bende diyorum ki hayat içinde aptallarda mevcut. Buda olasılık ve olma olsalığı çok yüksek.Bence bunu tartışalım miras la ilgi epey yazıldı çizildi sonucunda anlaşılacağı üzere kimsenin ne anlamak ne anlaşılmak gibi bir derdi yok garet başka bir yöne. Konumuz Cehalet ve bilincsizler olsun. "Olan olmayana versin" formülü işleseydi, zaten bir sorun olmazdı. Ama niye versin? Sebep ne? Doğrudur. Neden versin ki insan, İnsan neye gereksinim duyarda kazandıklarından yada mevcutta olandan başkalarına versin ki. Kendisine saklamak varken...İnsanlık bumudur. Bumudur bencillik. Kendisi depolayıp üzerine tekel kurabileceği ve salt kendi benliğği için varkene neden dağıtsın. Müslüman Allah rızasını gözetir. Müslüman olmayan için sorun yoktur. '' Kendisine hiç bir kimsenin mukadder olamıyacağını hesap ediyor '' 90 Beled 5 '' Hayır, Siz yetime ikram etmiyorsunuz '' 89 Fecr 17 '' Miskini doyurmayıda teşvikte bulunmuyorsunuz '' 89 Fecr 18 '' Ama sarp yokuşa göğüs geremedi '' 90 Beled 11 '' Ne idrak ettirdi sana Akabe nedir '' 90 Beled 12 '' Bir boynu çözmektir '' 90 Beled 13 '' Ve ya Kıtlık gününde taam yedirmektir '' 90 Beled 14 İnsanlar neden yedirsin ki..(Ama niye versin? Sebep ne?) Kur an birilerinin hayal edemiyeceği yanına yaklaşamıyacağı en önemliside kendisin de karşı karşıya kalabileceği durumlar hakkında beyanlar verir. '' Ve ya Kıtlık gününde taam yedirmektir '' 90 Beled 14 Hiç bir insani öngörürün hayal coğrafyasında olmasını bırakın yanına bile yaklaşamıyacağı mükellefiyetler yükler mükellefine...Cehalet bunu inceliyelim bakalım insani öngörüler doğruyu nasıl eğri olarak gösterebilmekteler. Zaman da bir değerdir. Bir insana bir miktar para verdiyseniz bunun üzerinden geçen süre, sizin için bir hak doğurur. Zaman parayla ölçülür mü, evet ölçülür. Çünkü ücretler de zamana bağlı ödeniyor. Maaş, haftalık, yevmiye, saat ücreti... Subhanallah Bunları yazan Bakın, kızmaya, hakarete hiç gerek yok. Ben neden matematik hata var, Bunları yazanla aynı kişi. Faizi emekle bir gören aynı kişi. Burda kelimler biter. Doğru,yanlış ,iyi, kötü, güzel, çirkin diye bir konuşma tartışma kalmaz geriye.. Şimdi Özellikle bana uyarı veren arkadaşlardan ricam, Kur an ı kerim benim kendimi meşru gördüğüm hayatıma meşruiyet kazandıran ve kendimi meşrulaştırabildiğim mesnedim senedim dir. Bu kitap meşruluğumdur. Yukarıda da yazdığım defaatle beyan ettiğim halde kimseye hakaret etmişliğim yoktur. Buna rağmen uyarılıyorsam başkalarının burada bırakın yazmaya bu alana girmemeleri gerekirdi.Çünkü talep edilmesine sorulmasına rağmen bir cevap vermemelerinin anlamı onların meşru olmadıkları gayrimesşru olduklarının kanıtıdır. Ve buda doğrudur. Lütfen gayrimeşruları uyarmaktan ve onlara adalet uygulamaktan kendinizi alıkoymayın. Alıntı
Φ orkhun Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 ******* Sana kitabımızdan ayetler sunuyorum, En'am Suresi 33. Ey Muhammed! Biz çok iyi biliyoruz ki söyledikleri elbette seni incitiyor. Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar; fakat o zalimler Allah?ın âyetlerini inadına inkâr ediyorlar. 34. Andolsun ki, senden önce de birçok Peygamberler yalanlanmıştı da onlar yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine karşı sabretmişler ve nihayet kendilerine yardımımız yetişmişti. Allah?ın kelimelerini değiştirebilecek bir güç de yoktur. Andolsun peygamberler ile ilgili haberlerin bir kısmı sana gelmiş bulunuyor. 35. Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse; bir delik açıp yerin dibine inerek, yahut bir merdiven kurup göğe çıkarak onlara bir mucize getirmeye gücün yetiyorsa durma, yap! Eğer Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzere toplardı. O hâlde, sakın cahillerden olma. 36. Ancak kulak verenler uyar. ölüleri ise yalnızca Allah diriltir. Sonra da hepsi O?na döndürülürler. 37. Dediler ki: ?Ona Rabbinden bir mucize indirilse ya!? (Ey Muhammed!) De ki: ?Şüphesiz Allah?ın, bir mucize indirmeğe gücü yeter. Fakat onların çoğu bilmiyor.? 38. Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap?ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. 39. Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır.Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar. Ve birde Hakka Suresi 48. Şüphesiz Kur?an, Allah?a karşı gelmekten sakınanlara bir öğüttür. 49. Şüphesiz biz, içinizden yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz. 50. Şüphesiz Kur?an, kâfirler için bir hasrettir. 51. Şüphesiz Kur?an, gerçek kesin bilgidir. 52. O hâlde sen, yüce Rabbinin adıyla tespih et Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 22 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 22 Mart , 2009 Öfkeli forumdaş bir sakin olsa, sorduğu her soruya memnuniyetle yanıt veririm ama, halen hakareti sürdürürken bunu nasıl yapabilirim ki? Birisine "ben sana xyz demedim" demek "içimden dedim" anlamına gelir. Lütfen... Böyle bir diyalog olabilmezdir. Yani fikirlere tahammülsüzlükle nereye varılabilir diye bir durup düşünmek gerekiyor. Bu benim fikrim. Faizin yasaklanması yanlıştır. Faiz ekonominin doğal bir parçasıdır. Buna kızılır mı yahu? Sen farklı düşün, farklı davran, paranı faize verme, budur yani... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 22 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 22 Mart , 2009 Bismillahirrahmanirrahim Öfkeli forumdaş bir sakin olsa, sorduğu her soruya memnuniyetle yanıt veririm ama, halen hakareti sürdürürken bunu nasıl yapabilirim ki? Birisine "ben sana xyz demedim" demek "içimden dedim" anlamına gelir. Lütfen... Böyle bir diyalog olabilmezdir. İlk olarak gayet sakinim...Kızdığım öfkelendiğim sözkonusu bile değil. İkincisi sorduğum her soruya cevap mı verilecek....Şimdi insanları itham etmek onları yersizce yermek adaletli bir insanın vasfı değil. Özellikle hakaret etmek babında yapılan itham doğru söylememenin daniskasıdır..Hakaret edilmişse ve varsa öyle bir beyanım tüm yazılar forumda asılıdır bu ithamı yapan göstersin...******** Sorduğum soruya cevap mı verilecek..Komik olan sanırım aradaki söylenenlerin ve tarafımdan yazılanların unutulmuşluğu izlenimidir muhatap tarafından. Sadece bu başlık altında sorulan ilam edilen ve muhatap bekleyen en aşgari 50 madde sıralayabilirim...Cevaplar,komik duruma düşmek kötü birşeydir ve buna öfekeleneceğim izlenimi edinmek çok daha komik bir durum... Yani fikirlere tahammülsüzlükle nereye varılabilir diye bir durup düşünmek gerekiyor. Ayıptır, kim tahammülsüz bunu saptamak gerekiyor.Diğer taraftan ve en önemlisi varsa bir fikrin bunu zikret hayat öngörün mesnedin doktorinin nedir ortaya getir bir görelim. Bir fikir yokki tahammülsüzlük başgöstersin.Benim var ve tahammül edemeyenler ona saldıranlardır.Suçu işle başkalarına isnat et buda komik bir durum.Bu tip şeylere kızılmaz gülünür. Bu benim fikrim. Faizin yasaklanması yanlıştır. Faiz ekonominin doğal bir parçasıdır. Buna kızılır mı yahu? Sen farklı düşün, farklı davran, paranı faize verme, budur yani Bu bir fikir mi yaklaşımmı tartışılır.Farzedelim fikirdir.Şimdi insan hayatı içinde pratik ve pratiğin şekillenmesi noktasında doktorinler belirleyicidir. Bu doktorinleri hayat içinde yapıldığı takdirde elde edilen sonuç onların iyi yada kötü olduğu insan hayatı için belirginleşir.Faiz bunun iyiliğini yanlışlığını hayat içinden bir okuyalım.Türkiye noktasından bakalım.İstisnasız yaşanılan her türlü ekonomik krizin altında yatan şey nedir diye sorarsanız bir uzmana alacağınız cevap faizdir.Son günlerde herkesin vakıf olduğu global krize gerekçe nedir...Varın insaflı biri bunu cevaplasın.Kökeninde ne yatar. Bundan önceki yazımda beyan etmiştim Kur an ı kerim sizin hayal bile edemiyeceğiniz bilgileri muttakilere verir.Faizin olmadığı bir alanı tahayyül bile edecek bir nitelik malesef gözükmüyor ve faizi vazgeçilmez ilan ediyorlar.Çok kısa bir paragraf bu gün tüketilen her türlü şeyde bir faiz falza ödemesi vardır türkiyede bunu ekmekle örneklendirebiliriz.Tüketilen ekmek sayısı 100 milyon diyelim her ekemekte en az 10 kuruş tefecilerin ceybine girmektedir.Siz bunu tüm tüketim malları üzerinde varın hesaplayın bakalım manzara nasılş şekillenecek ve sonra tekrar düşünün acaba faiz vazgeçilmezmi... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 23 Mart , 2009 Görünüşe göre elli sorudan ilkine bile sıra gelmesi çok zor görünüyor. Önce aynı dili konuşuyor olmak gerek çünkü. Aynı dile ise sahip değiliz ki soru-yanıt diyalogu olabilsin. Şimdi burada geçen diyalog şöyle bir şey oluyor: -"Ben sana ne zaman (senin bu fikirlerin delilik hezeyanıdır) şeklinde bir laf ettim de hakaret etmiş oluyorum? -"Sen kendini çok uyanık zanneden biri olduğun için, (ben sana xyz olduğunu söylemiyorum) demenin, (sana ağzımla değil, içimden xyz diyorum) anlamına geldiğini senden başka hiç bir sivri zekalının anlayamayacağı şeklinde, o düzeyde bir görüşe sahipsin. Aynı ileri düzey zeka belirtisini, yıldızlanan sözcüklerdeki sesli harfleri atarak yeniden yazma gibi dahiyane!! bir yöntem bularak da kanıtlamıştın. Ama normaldir. Gerçek olmayan bir söylentiye inanan bir kişi, buna herkesin inanacağını zanneder. Çünkü ona göre, kendinden daha zeki birilerinin olabilmesi kabul edilir bir durum değildir!" Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.