Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Taraf'ı çıkaran Alkım Gazetecilik, 1992'ye kadar küçük bir yayıneviyken ve batma noktasındayken birdenbire durumu düzeltti. Alkım Yayınevi'nin borçlarını Fethullah bağlantılı Albaraka Türk çekleriyle ödemesi yayıncıların dikkatini çekmişti. O tarihten sonra, birileri, Savaş ve Başar Arslan kardeşlere "yürü…" dedi. AKP iktidarıyla birlikte ise "kanatlandılar"! Arslan kardeşler, Brüksel'de büro açıp AB'yle de ilişkiye geçtiler…

 

Fethullahçı gladyo TSK'ya karşı Ergenekon operasyonunu başlatırken, Pentagon, Taraf için de düğmeye bastı.Yasemin Çongar, Amerika'dan görevli olarak gönderildi. Burada, ABD İstanbul Başkonsolosluğu kolları sıvadı. "Vatanı bir kadın memesine satarım" sözüyle meşhur Ahmet Altan, 30 bin YTL maaşla gazetenin kuruluş görevini üstlenmesi için ikna edildi. Taraf yayına başladıktan sonra ayrılacağını söylemişti, ayrılmadı, genel yayın yönetmeni oldu.

Gazetenin sahibi, Alkım Gazetecilik adına Başar Arslan oldu. Ahmet Altan'ın belirttiğine göre Başar Arslan yayın çizginse hiç karışmadı, odasını bile Altan'a bırakıp gitti.

 

İLK DESTEK FETHULLAH CEMAATİNDEN

Ahmet Altan 10 Kasım 2007 tarihli Zaman gazetesinde yayımlanan röportajda, Taraf gazetesinin ilan gelirlerine dayanacağını söylemişti.

15 Kasım 2007 tarihinde yayına başlayan Taraf'taki ilanlara bakıyoruz, "Alkım Yayınları" dışında, 2008'e kadar ilk bir ayda "Kimse Yok mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği" ağırlıkta.

Kimse Yok mu Derneği 2002 yılında Fethullah'ın Samanyolu Televizyonu bünyesinde "Kimse Yok mu?" programı ile başladı. AKP iktidarı Kimse Yok mu Derneği benzeri vakıf ve dernekler için gelir vergisi kanununu değiştirdi, bu derneklere yapılan bağışlar vergiden muaf tutuldu… "Kimse Yok mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği", şimdi 5 kıtada faaliyet yürütüyor, katrilyonlara hükmediyor.

Uzmanlar, Fethullah cemaati üzerinden aktarılan paraların asıl kaynağının Amerika olduğunu, Soros'un açık toplum enstitüsünden geldiğini belirtiyorlar.

Devletin Halkbank ve Vakıfbank'ı ile Fethullah Gülen, daha ilk aydan Taraf'a ilan verenler arasındaydı!

 

DEVLETİN TMSF'Sİ BASTI, DAĞITTI

Taraf'ın tanıtım ilanları da Fethullahçı Zaman gazetesi tarafından yayımlandı. Hem Zaman, hem Fethullah'ın diğer yayın organı Aksiyon, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar röportajlarıyla gazetenin tanıtımını yaptı. Taraf'ın iki de transferi var Zaman'dan. Biri, bildiğiniz Etyen Mahçupyan, öbürü Gülen bursuyla Amerika'da eğitim gören Leyla İpekçi.

Taraf, bir devlet kuruluşunun, TMSF'nin elindeki Sabah'ın baskı tesislerinde (Princity) basıldı, dağıtımını da TMSF'ye teslim edilen Merkez Dağıtım yaptı. Alkım'ların TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'le yakın ilişkisi olduğu belirtiliyor.

Sabah gazetesi tüm tesisleriyle birlikte Damat Bey'in Çalık Holdingine devredildikten sonra ise Taraf, yine aynı tesislerde basılıyor, yine Çalık Holding'in elindeki Turkuvaz Dağıtım tarafından dağıtımı yapılıyor.

Çalık dışındaki taliplilerin Sabah ihalesinden en ufak bir ses çıkarmadan çekilmesinde de Amerikan-İsrail diplomatlarının ya da istihbarat kuruluşlarının etkisi var mıdır, ne dersiniz?

 

ALTAN, "EGEMEN GÜÇ"TEN DAHA FAZLA DESTEK TALEP EDİYOR

"Eğer sizin sattığınız mal zararla satılıyorsa, bu zararı başka yerden karşılamak zorundasınız" demişti Ahmet Altan, Taraf gazetesi çıkmadan 5 gün önce. 10 Kasım 2007 tarihli Zaman'da yayımlanan röportajda Altan, sözlerini şöyle sürdürüyordu: "Bu da sizi bir yere karşı boynu eğik hale getirir. O yerin neresi olacağına siz kendiniz karar verirsiniz. Ya bir iktidardır, ya bir hükümettir, ya egemen bir güçtür, ya size ilan verecek olandır. Biz hiç kimseye karşı boynumuz eğik olsun istemiyoruz. 1 YTL'den satmamızın nedeni bu."

Ahmet Altan'ın anlattığına göre Fethullah cemaatinden gelen ilan paraları ile iktidarın baskı-dağıtım desteği, gazetenin 1 milyon liradan daha ucuza satılmasına olanak vermiyordu. Daha büyük paralar gerekiyordu.

Kendi deyimiyle "Vatan satıcısı" Altan, bağlı olduğu "egemen güç"ten daha fazla destek talep ediyordu.

O destek 4 ay içinde geldi. Taraf, 8 Mart 2008 tarihinden itibaren 40 kuruşa düşürüldü.

 

AYDA EN AZ 500 BİN DOLAR!

40 kuruşa gazete çıkarmak, ayda en az 500 bin dolar zarar demek. Yayın sektöründen işadamları, "Matbaanız ve dağıtım şirketiniz yoksa, zarar 1 milyar dolara yaklaşır" diyor.

Taraf, ilk 4 aylık yayın çizgisiyle bu parayı "hak etmişti"! Pentagon güdümlü Fethullahçı gladyo da daha çok satan bir "tetikçi gazete"ye ihtiyaç duyuyordu. Değişik gazetelerdeki bağlantı mekanizmaları artık temel operasyonlar için yeterli sonuç vermiyordu. ABD-İsrail bağlantılı Fethullah sermayesi daha aktif bir biçimde Taraf'a para akıtmalıydı.

4. ayında, Taraf gazetesine ve Alkım Yayınevi'ne "çok büyük para akışının başladığı" belirtiliyor.

Taraf odaklı para akışı ve karmaşık ilişkiler öyle boyutlara geldi ki, Aydınlık'ın edindiği bilgilere göre, 40 yaşında medya patronu olan Başar Arslan şu sıralar paniğe kapılmaya başladı.

 

İLK BÜYÜK ERGENEKON BASKININDAN 13 GÜN ÖNCE

Taraf gazetesinin 40 kuruşa düşürüldüğü tarih 8 Mart.

Fethullahçı gladyonun üçüncü ve ilk geniş kapsamlı Ergenekon operasyonunun tarihi 21 Mart.

21 Mart'ta Türkiye, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'ten, Cumhuriyet, Aydınlık ve Ulusal Kanal Genel Yayın yönetmenlerine, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'na varan geniş çaplı bir operasyonla sarsıldı.

İşte, Taraf o günler için çıkarılmıştı.

 

FETHULLAHÇI İSTİHBARATIN PSİKOLOJİK SAVAŞ BÜLTENİ

Taraf işin öylesine göbeğindeydi ki, sanık avukatlarına gösterilmeyen "belgeler" Fethullahçı gladyo tarafından Taraf'a servis ediliyordu. Bunların en çarpıcısı, baskından önce Alkım Yayınları'nın Ankara'daki bürosundan Taraf'a fakslandığı anlaşılan "Yargıtay Krokisi" belgesiydi…

Fethullah, Taraf'ı yalnız parayla değil, kirli haberlerle de besliyor.

Taraf, Fethullahçı istihbaratçıların servis ettiği haberlerle çıkıyor. Emniyet'te yuvalanmış F tipi istihbararatçıların basın bülteni gibi.

Ahmet Altan'ın medyayı peşlerinden sürükleme iddiasıyla, "Babıâli'nin kimyasını değiştireceğiz!" sözleri böylece anlam kazanıyordu.

Gazete hem F tipi istihbaratçıların yürüttüğü psikolojik savaşın aracı misyonunu yürütüyor, hem de haber kaynaklarının Genelkurmay'dan olduğu yalanını ortaya atıyor. Bu da tipik bir istihbaratçı numarası. Fethullahçı Gladyo'nun çok sık başvurduğu bir tertip.

 

HER GÜN SATIR SATIR ÇEVİRİSİ YAPILIP, AB'YE SUNULUYOR

Gazeteyi çıkaran Alkım Yayınevi'nin sahibi Savaş-Başer Arslan kardeşler, Brüksel'deki büroları kanalıyla Avrupa Birliği'yle de ilişkiye geçtiler.

Taraf gazetesi'nin satır satır çevirisi yapılıp her gün Avrupa Birliği'nin önüne konuluyor!

AB, gazetelere doğrudan hibe yapamıyor ama yayınevlerine yapabiliyor. Alkım Yayınevi'nin, Ahmet Altan'ın "İçimizdeki Bir Yer" adlı romanının, 2004'te AB parasıyla basıldığı belirtiliyor. 1 milyon adet basılıp maliyetinin 4'te biri fiyatına satılan Altan projesi, AB fonlarınca desteklendi. Gazete bayilerine kadar ulaştırılan kitap için bakkallara bile standlar yerleştirmişti. Ardından, Alkım yayınları Sabah Gazetesi'yle işbirliği yaparak Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Yüz Temel Eser'i basmıştı.

AB ile kurulan bu köklü ilişkilerin, bugün para kanallarının çeşitlenmesinde etkili olduğu belirtiliyor.

 

HARİRİ'DEN ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ'NE…

Haziran alından itibaren Taraf'ta yayımlanan ilanlar çoğaldı ve çeşitlendi: Uluslararası Af Örgütü, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Asya Finas… İsrail-MI6 bağlantılı Hariri'ye satılan Türk Telekom'un tam sayfa ilanları Taraf'ta dikkat çekici sıklıkta yayımlanıyor.

İlan, bir gazeteye para aktarmanın yasal ve gözle görülür yöntemi. Ama tek yöntem değil.

Bir bankacı, "Unutmayın Türkiye'de para giriş çıkışı çok kolaydır. Hiç bir denetim yok" diyor.

 

TARAF AKP'Yİ HİZAYA SOKUYOR

Taraf, Nisan-Mayıs aylarında yaptığı yayınlarda "Ergenekon Ordu'ya uzanmalı" kampanyası yürüttü. Bu yayınlar sırasında Taraf, Tayyip-Gül bölünmesinde açıkça Abdullah Gül yanlısı yayın yaptı. Zamanında Taraf'a destek veren Tayyip Erdoğan, bu kez Taraf gazetesinde "korkaklıkla" suçlandı…

Yasemin Çongar, 2 Haziran 2008 tarihli Aksiyon'da yayımlanan röportajında şöyle diyordu:

"Diyelim ki AK parti büyük bir pazarlık yaptı, Ergenekon'u güdük bıraktı, AB konusunda zaten durgun olan politikasını sürdürme sözü verdi, diyelim ki devletin antidemokratik alışkanlıklarını ve uygulamalarını sorgulamayacak noktaya geldi, o zaman kapatılmaz belki; ama AK Parti, AK Parti olmaktan çıkar. Bu toplum da önümüzdeki seçimde başka bir parti bulur kendine."

 

PSİKOLOJİK SAVAŞIN KARARGÂHI

Haziran'dan itibaren Taraf gazetesi, hemen her gün TSK'ya karşı bir yalan uydurup manşetine taşıdı. İşte birkaç manşet "haber":

- Genelkurmay'ın yeni kontrgerilla planı (2 Haziran).

- Asker- Rektör kumpası (8 Haziran).

- Yakında darbe olacak (10 Haziran).

- Genelkurmay'ın Türkiye'yi biçimlendirme planı (20 Haziran).

- Dağlıca baskını biliniyordu (25 Haziran).

 

ORG. BÜYÜKANIT: O GAZETEYİ FİNANSE EDEN KİM ONA BAKIN!

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 20 Haziranda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı duvarına asılan Atatürk Rölyefi'nin açılış töreni sonrasında verilen resepsiyonda şunları söyledi; " O gazeteyi finanse eden kim, siz ona bakın; bakın sadece o gazetenin finansörü diyorum." Orgeneral Büyükanıt'ın "O gazete" dediği Taraf. Genelkurmay Başkanı, aynı resepsiyonda şunları da söyledi; "Dünyada bu kadar saldırıya uğrayan başka bir silahlı kuvvvetler var mı? Hele ki bu dönemde. Terörle mücadelede en başarılı olduğu bir sırada."

Gazete, 20 Haziran 2008 tarihli sayısında, Genelkurmay Karargahı'nda hazırlandığını iddia ettiği bir dökümanı manşet yapmıştı. İşte Org. Büyükanıt da "o gazetenin finansörü" nü bu son saldırıdan sonra gündeme getirdi. Aydınlık'a ulaşan bilgiye göre Genelkurmay Başkanı, bunları söylerken "finansörün" kim olduğunu da bilerek söylüyordu. Ama Taraf'ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Fethullahçı para kaynakları apaçık olduğu halde, bu sefer de Genelkurmay Başkanı'nı "bildiği para kaynağını açıklamaya" çağırdı. Gazetenin 22 Haziran 2008 tarihli manşeti de bu yöndeydi.

 

… VE 1 TEMMUZ

Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli iki subayın, Org. Hurşit Tolon ve Org. Şener Eruygur'un tutuklanmasıyla sonuçlanan son operasyonla birlikte Taraf, adeta bayram ilan etti. 2 Temmuz günkü manşet şöyleydi: Cumhuriyet tarihide ilk defa/ Darbeci paşalar göz altında.

6 Temuz 2008 tarihli Taraf'ın manşeti şöyleydi: Yargılanacaklar! Aynı gün, Emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen "Darbe günlükleri" Taraf gazetesince yeniden piyasaya sürüldü. Taraf bununla da kalmadı, bir darbe planı daha piyasaya sürdü.

Operasyon günü Taraf yine TSK'ya saldırı halindeydi. 1 Temmuz günü Taraf gazetesi, CİA'nın kontrolundaki Tuncay Güney'in ifadelerine dayanarak, Ordu'nun bölündüğünü öne süren bir manşetle çıkmıştı…

 

NEDEN TSK HEDEF?

Yasemin Çongar, Aksiyon'daki röportajında TSK'yı neden hedef aldıklarını anlattı. 1 Mart Tezkeresinin reddedilmesi Çongar'da, onların jargonuyla travma yaratmış anlaşılan. "Amerikan Merkezî Kuvvetler Komutanlığı askerleri gemide bekliyordu Türkiye üzerinden Irak'a geçmek için. Son anda savaş planları bozuldu" diyor Çongar, "Amerika'nın çıkarları Irak'ın bölünmemesinden yana. Yine o çıkarlar, Irak'ın bugünkü federal yapısını koruyarak Türkiye ile sağlam ilişkiler kurmasını gerektiriyor."

Ahmet Altan da Zaman'a konuşurken TSK'nın Kuzey Irak operasyonuna şiddetle karşı çıkıyor ve şöyle diyor:

"Bunun bedelini kim ödeyecek? Onlar mı, çocuklar mı?"

Yine Yasemin Çongar, "Genç Siviller"in düzenlediği bir panelde "Ergenekon sadece toplum düşmanı değil, dünya düşmanı bir örgüt" diyordu, "Türkiye'yi dünyadan koparmaya çalışıyor." Kimden? Çongar'ın yanıtı şöyle: "Başta Avrupa Birliği'nden, ABD'den ve diğer ülkelerden de."

 

TSK DÜŞMANLIĞI, TARAF İÇİNDE DE TARTIŞMA YARATTI

Taraf'ın yayınları gazetenin kadrosu içinde de tartışma yarattı. Mayıs ayı içinde bazı muhabirler gazeteden istifa etti. 27 Mayıs 2008 tarihli Gerçek Gündem internet sitesinde "Ahmet Altan'a istifa şoku" başlığıyla yer alan habere göre istifacılar arasında Alev Er de vardı:

"Taraf Gazetesi'nin yayın politikasına dayanamayan yedi kişi ilişiğini kesti. Taraf Gazetesi'nin Fethullah Gülen-Abdullah Gül hayranlığı çalışanlarını da bıktırdı. Gazetenin yedi çalışanı yönetime istifasını sundu. Gazetecilerin ayrılma gerekçesinin 'yayın politikası' olduğu öğrenildi…"

"Bize böyle bir gazete yapılacağı söylenmemişti" diyordu ayrılanlar. "Demokrat, sivil, özgürlükçü bir gazete yapılacaktı. Ancak 17 Mayıs günü Deniz Gezmiş hakkında (ırkçı-yabancı düşmanı) diye bir yazı basıldı. Herkesin kafası karıştı. Biz de bu tablo içinde görünmek istemedik." Bir başkası şöyle konuşuyordu: "Fethullah Gülen ve Abdullah Gül yanlısı gazete yapılıyor. Belgesiz bilgisiz bir şekilde TSK karşıtı haberler yer alıyor. Bunu anlatmaya çalıştık. Ama kimse dinlemedi."

Haziran başında ise bir kısım Alkım Kitabevi üyeleri "sola ve devrimci değerlere karşı kampanya başlattığı için" üyeliklerinden istifa ettiler. "Biz artık niyetin ne olduğunu anlamış bulunuyoruz" diyordu istifacılar, "Vakit, Yeni Şafak, Zaman gibi bir yayın olacaksa Taraf gazetesi, kimsenin tuttuğu yok. Ancak net olarak açıklasın, Truva atını kimse oynamasın!"

 

İSRAİL KONSOLOSLUĞU'NDAN TARAF'A ZİYARET

Yalnızca Amerikan Konsolosluğu değil Taraf için kollarını sıvayan.

Gerçek Gündem adlı internet gazetesi, 8 Temmuz günü Taraf Gazetesi'ni İsrail Konsolosluğu'nda görevli bir kadın ile bir erkeğin ziyaret ettiğini yazdı. Ziyaretçilere üç de koruma eşlik etmişti. Haberde şu satırlara yer verildi:

Taraf'ın İstanbul Kadıköy'deki bürosunu ziyaret eden İsrail konsolosluğu yetkilileri, binaya zırhlı bir araçla geldi. Taraf'taki gazetecilerin Gerçek Gündem'e verdiği bilgiye göre, İsrail yetkilileri önce Yasemin Çongar'la ardından ise Ahmet Altan'la görüştü. Ziyaretçiler, Altan ve Çongar, daha sonra hep birlikte yemeğe çıktılar.

 

Yasemin Çongar'ın başka görevleri de var

 

Taraf için ta Amerika'dan getirilen Yasemin Çongar, "Milliyet'in önerdiği tepe yöneticilik teklifini de bağımsız gazetecilik yapabilmek adına reddettiğini" anlattı orda burda. Ayrıca onun görevi gazetecilikle, hatta Taraf'la sınırlı değildi.

2 Haziran 2008 tarihli Aksiyon'da şöyle diyordu Çongar: "Batı artık Türkiye ile ilişkilerini tamamen devlet üzerinden değil, iş dünyası ve sivil toplum üzerinden de kurmaya başladı. Sadece İstanbul ve Ankara'yla değil, Anadolu ile de temas ediyorlar artık. Taraf için döndüğümden beri 7 ay içinde birkaç kez Güneydoğu'ya gittim, Orta Anadolu'yu 10 yıl aradan sonra gördüm…"

Çongar'la kol kola gördüğümüz isimlerin başında Yıldıray Oğur geliyor. Oğur, "Genç Siviller" adlı örgütün başkanı. Soros'tan besleniyor, Türkiye'de de "turuncu devrim" denemesine hazırlanıyorlar.

Adları daha yeni duyulmuştu ki, Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığına getirilir getirilmez Yıldıray Oğur'u köşkte konuk etti. Oğur, Genç Siviller'in simgesi olan kırmızı Convers marka ayakkabı hediye etti Cumhurbaşkanı'na; "asker postalını protesto" anlamı taşıyordu Gül'e verilen hediye.

Gönderi tarihi:
Taraf'ı çıkaran Alkım Gazetecilik, 1992'ye kadar küçük bir yayıneviyken ve batma noktasındayken birdenbire durumu düzeltti. Alkım Yayınevi'nin borçlarını Fethullah bağlantılı Albaraka Türk çekleriyle ödemesi yayıncıların dikkatini çekmişti. O tarihten sonra, birileri, Savaş ve Başar Arslan kardeşlere "yürü…" dedi. AKP iktidarıyla birlikte ise "kanatlandılar"! Arslan kardeşler, Brüksel'de büro açıp AB'yle de ilişkiye geçtiler…

.

.

.

Saygılar,böyle aydınlatıcı ve cesur yazılarınıza devam edın.

 

 

saygılarla

Gönderi tarihi:
Taraf'ı çıkaran Alkım Gazetecilik, 1992'ye kadar küçük bir yayıneviyken ve batma noktasındayken birdenbire durumu düzeltti. Alkım Yayınevi'nin borçlarını Fethullah bağlantılı Albaraka Türk çekleriyle ödemesi yayıncıların dikkatini çekmişti. O tarihten sonra, birileri, Savaş ve Başar Arslan kardeşlere "yürü…" dedi. AKP iktidarıyla birlikte ise "kanatlandılar"! Arslan kardeşler, Brüksel'de büro açıp AB'yle de ilişkiye geçtiler…

:clover:

 

Saygılar,böyle aydınlatıcı ve cesur yazılarınıza devam edın.

 

sayin politika gibi bende degerli yazilarinizin takipcisiyim

 

saygilar

Gönderi tarihi:

tarafın yazar kadrosunun tamamına yakınının dinle falan alakası yoktur

çogu bilinemezci desek yeridir, geneli için.

 

hem önemli olan tarafın söyledikleridir.

 

eski türkiyede dogrulara bakılmazdı

ama adı üstünde eski türkiye

 

tarafı gazete gibi gazete anlamında begeniyorum

 

tabi eski türkiyede bir takım kagıt parçalarına yıllardır gazete muamelesi yapıldıgı için bu yanılsamalr..

 

dogrularla arası iyi olmayanların birilerine çamur atmak için onun dinle alaksını gündeme almak bir vazife

Gönderi tarihi:

Bu tarafın söyledikleri doğru madem;

Tarafta yazan yazarların çoğu o beğenilmeyen kağıt parçalarında yazıyorlardı.O zaman doğru yazmıyorlardı da şimdi mi yazıyorlar?Yok yazamıyorlar dı, yazdırmıyorlardı ise eğer nerede bunların idealist gazeteciliği!Çünkü onlar burada hep doğru yazıyor ya ondan öyle dedim.

 

Şimdi bakalım taraf kaç satıyor....Galiba 60.000 galiba diyorum.Oralarda geziniyor.İyi ayakta duruyor.İlansız falan.Yeni yeni başladılar ilana almaya galiba.

 

Ama akıllılar çünkü AYAKTA DURMAK İÇİN TARAF OLMAK LAZIM.

 

 

Gönderi tarihi:

banane

nasıl ayakta durursa dursun

ben her gün alıp okuyorum

söyledigine bakarım arkadaş ben

şu kadar satmış bu kadar satmış, bunlar sonuca etki etmez

her üç günde bir yalanı çıktıgı halde birileri hala şuursuzca o gazeteyi alıyorsa;

burada gazetenin niyetinide aşan ciddi bir sorun var dmektir.

okur sorunu..

Gönderi tarihi:
amaca giden her yol mübahtır diyorsunuz yani

hayırlı olsun.Ama omuz silkmeyi unutmuşsun.

 

Yok, sanırım "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" daha uygun olacak :shuriken:

 

En baştaki haberde Taraf ı dinci yapmıyorlar, sadece Taraf ın TSK ve sözde "çete"leşmek üzerine hummalı yazılarının nedenini anlatıyorlar! Taraf cıklarda anladılar, "dar-ül harp" ortamında nasıl nemalanılır, nasıl para toplanır, nasıl "amaca gidilir"... :stuart:

  • 5 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Selamlar;

 

Yazınız çok uzun okudum ve bir sürü bişiler yazmak istedim, ancak o kadar vaktimiz yok icraat ile uğraşıyoruz.

 

Diyelimki Fettullah Gülen Amerikancı, ve Taraf olsun Zaman olsun Aksiyon olsun onların araçları, ayrıca Başbakan Sn.Tayyip ERDOĞAN ve AKP

hükümetide bunların adamları olsun. Be kardeşim ne diyeceksiniz o zaman Sn Başbakanımızın İsrail Cumhurbaşkanına karşı olan tavrını, ve sizin

savunuculuğunu yaptığınız düşüncenin Tayyip Erdoğana karşı bir tavır sergilemesini ve Israilci , Americancı bir tavır takınmalarını. Söylediklerinizi

tamamen çürütmüyorumu bu hareketler. Amricakncı Musanın oğlu diye tabir ettiğinzi Tayyip Erdoğan nasıl böyle bir çıkış yapabiliyor ve bütün islam

alemini arkasında toplayabiliyor. İslam alemi hepsi İsrail karşıtı Türkiye yanlısı oluyor? Bu nasıl Amerikancılık bu nasıl İsrailcilik insan kendi bindiği

dalı kökünden kesermi? Ya hu elinizi vicdanınıza koyunda söyleğin.

 

Bütün bu yılan hikayeleri Allahın dinini bu yozlaştırılmış düzende söz sahibi yapabilmektir. Bu yolda bir hizmet söz konusudur ve hareketinde sizin gibi

kendine karşı duranlara bazı kozlar verebilmektedir. Çünkü bazen saman altından su yürütmeyi bilmek gerekir. Bu hareketler Türk ve İslamiyeti yüceltmeye

Allahın dinini yer yüzünde hakim kılabilme çalışmalarıdır. Savaşta bir çok şey mübahtır ve bu mübah olan şeyler zorunluluktan yapılmaktadır. Bunlar görüp

kendinize göre haklısınız evet ama işin özünde bu mübahlık olgusu vardır.

 

Elinizi vicdanınıza koyunuz kendizi ezdirmeyip yüceltiniz. Sizin damarlarınızda çok asil İslam alemini yönetmiş büyük insanların kanları dolaşıyor. Özünüze

dönünüz lütfen. Böyle yazılar beni çok üzüyor.

 

Saygılarımla.

Gönderi tarihi:
Be kardeşim ne diyeceksiniz o zaman Sn Başbakanımızın İsrail Cumhurbaşkanına karşı olan tavrını, ve sizin

savunuculuğunu yaptığınız düşüncenin Tayyip Erdoğana karşı bir tavır sergilemesini ve Israilci , Americancı bir tavır takınmalarını. Söylediklerinizi

tamamen çürütmüyorumu bu hareketler. Amricakncı Musanın oğlu diye tabir ettiğinzi Tayyip Erdoğan nasıl böyle bir çıkış yapabiliyor ve bütün islam

alemini arkasında toplayabiliyor. İslam alemi hepsi İsrail karşıtı Türkiye yanlısı oluyor? Bu nasıl Amerikancılık bu nasıl İsrailcilik insan kendi bindiği

dalı kökünden kesermi? Ya hu elinizi vicdanınıza koyunda söyleğin.

Sayın sur

 

Anlaşılan BOP planından bihabersiniz. Bu konuyla ilgili konu başlıklarını okumuş olsaydınız bu soruyu sormazdınız. ABD tamamen kendi kuklası ve tüm İslam ülkelerinde sözü geçen lider bir ülke yaratmak istiyor. Amacı tüm Ortadoğuyu elinde tutmak. Rusyanın Davosta Türkiye yerine aracılığa soyunmak istemesi de buna engel olup kontrolü kendi eline geçirme çabası ile ilgili. Davosta İsrail ve ABD ilişkileri bozulmadı, sadece anlaşmazlık varmış gibi yapılıp tüm ticari, askeri ve siyasi ilişkiler eskisi gibi sürmeye devam etti. Buradaki amaç Türkiyenin gladyosu AKPnin yaklaşan seçimleri kazanarak içte güçlenmesini ve de dışta İslam ülkeleri üstünde liderlik vasfı kazanarak kuvvetlenmesi idi. İstenilen oldu. BM Türkiyenin arabuluculuğa devam etmesini istedi bile.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Sayın sur

 

Anlaşılan BOP planından bihabersiniz. Bu konuyla ilgili konu başlıklarını okumuş olsaydınız bu soruyu sormazdınız. ABD tamamen kendi kuklası ve tüm İslam ülkelerinde sözü geçen lider bir ülke yaratmak istiyor. Amacı tüm Ortadoğuyu elinde tutmak. Rusyanın Davosta Türkiye yerine aracılığa soyunmak istemesi de buna engel olup kontrolü kendi eline geçirme çabası ile ilgili. Davosta İsrail ve ABD ilişkileri bozulmadı, sadece anlaşmazlık varmış gibi yapılıp tüm ticari, askeri ve siyasi ilişkiler eskisi gibi sürmeye devam etti. Buradaki amaç Türkiyenin gladyosu AKPnin yaklaşan seçimleri kazanarak içte güçlenmesini ve de dışta İslam ülkeleri üstünde liderlik vasfı kazanarak kuvvetlenmesi idi. İstenilen oldu. BM Türkiyenin arabuluculuğa devam etmesini istedi bile.

 

Saygılar...

İstenilen oldu. BM Türkiyenin arabuluculuğa devam etmesini istedi bile.

Sayin Domuzbağı

Nasil araci olacak anlamadim Davosta tarafsizligini yitirmedi mi? Hamasin yaninda yer alarak.

Gönderi tarihi:
Sayın sur

 

Anlaşılan BOP planından bihabersiniz. Bu konuyla ilgili konu başlıklarını okumuş olsaydınız bu soruyu sormazdınız. ABD tamamen kendi kuklası ve tüm İslam ülkelerinde sözü geçen lider bir ülke yaratmak istiyor. Amacı tüm Ortadoğuyu elinde tutmak. Rusyanın Davosta Türkiye yerine aracılığa soyunmak istemesi de buna engel olup kontrolü kendi eline geçirme çabası ile ilgili. Davosta İsrail ve ABD ilişkileri bozulmadı, sadece anlaşmazlık varmış gibi yapılıp tüm ticari, askeri ve siyasi ilişkiler eskisi gibi sürmeye devam etti. Buradaki amaç Türkiyenin gladyosu AKPnin yaklaşan seçimleri kazanarak içte güçlenmesini ve de dışta İslam ülkeleri üstünde liderlik vasfı kazanarak kuvvetlenmesi idi. İstenilen oldu. BM Türkiyenin arabuluculuğa devam etmesini istedi bile.

 

Saygılar...

 

Elbetteki BOP planından haberdarım. Olayın aslını özetleyip konusmama baslıyayım.

 

ABD ve ya ISRAIL ben bu tarz güçlerden yazımda şer güçler olarak bahsedeceğim.

 

Şer güçler Türkiye üzerinden islam coğrafyasına söz geçirmek istiyor onları yönetmek istiyor bunuda Türkiyede ılımlı bir islam yapılanmasını koruyarak elde

etmek istiyor. Ilımlı islamcı olan kesme destek veriyor. Bu desteklerinin ardından o Ilılmı islamcılar kendi bağımsızlıkları ve gerçekten ülkesi için çalışmaya başlayıp bu arkadaşların dediklerini yapmayınca diğer oyuncakları olan Ilımlı islama Sağ dersek diğer tarafa Sol diyebileceğimiz bir grup bu asker oluyor. Onları kullanarak bu baş kaldıran Ilımlı islamcıları durdurup yeni bir ılımlı islam yapısı oluşturuyorlar aslında iki tarafta bu Şer güçlerin oyuncağı. Ama şer güçlerin elinden sıyrılmaya çalışan taraf hep sağ taraftakiler oluyor ve kafasına vurulanlarda onlar oluyor. Olaylar çok mu büyüdü toplum bilinçlenmeyemi başladı hemen olaylar olaylar darbeler bunları yapan kim? Darbeleri yapan ergenekon yapısını oluşturan? Tabiyki şer güçler. Peki şer güçler şu an neyin peşinde? Evet Tayyip ve akp hükümeti bence de şer güçler katkısı ile bu kadar şiddetli bir şekilde iktidara gelmiştir ve bazı medya grupları tarafından o günlerde desteklenmiş askerine kadar herkesden destek almıştı. Çünkü hepsi şer güçlerin oyuncağı. Ama AKP ve Tayyip Erdoğan yavaş yavaş diş gösterince indirtmeye çalışmıştır yine diğer elindeki güçlere ama bu sefer o kadar kolay olmayacaktır.

 

Herkezin kendine göre bir planı var. Ben şimdik politika yapsam gerçekten içimden gelerk şer güçleri eleştirsem ve büyük doğu projeleri ile gündeme gelsem Türkiyenin müslüman birliğinin önderi olacağını söylesem beni kaç gün yaşatırlar? Yok kimseye bunu yaptırmazlar şu anda. Türkiye henüz o kada demokratik ve bağımsız değil. Mecbursunuz bir yerlere gelene kadar şer güçler ile çalışmaya.

 

Evet dediğim gibi herkezin bir planı var. Tutar ve ya tutmaz ama bu sefer farklı olacak. Desteklemeniz gereken tarafı ii seçiniz.

Gönderi tarihi:
tarafın yazar kadrosunun tamamına yakınının dinle falan alakası yoktur

:lol:

Pardon, var diyen? Bunlar amaçlarına hizmet edecekse, milleti provoke edecekse dine ******.

 

Ha pardon, yalnız bi ara memeye vatan satan, caminin önünden geçerken durakladığını ve işte o an... Hüşûû içine garkolduğunu mu ne yazmıştı... Galiba ordan bi alakası falan olmuş...

Gönderi tarihi:
Sayin Domuzbağı

Nasil araci olacak anlamadim Davosta tarafsizligini yitirmedi mi? Hamasin yaninda yer alarak.

Sayın Efendi Türkler

 

Hamas'ın yanında yer alması bir sürecin geldiği son nokta. Yazımda yazdığım gibi amaç Hamas ve diğer İslam ülkelerini yanına çekmek için yapılmış İsrail ve ABD'nin de haberi olan bir oyun. Bizlere inanılmaz gelmesinin sebebi bu derece aqğır sözlerin söylenmiş olması. Taraf olma İslam dünyasına yönelik bir kandırmacadan ibaret.

Tayyip Erdoğan Davos'u terketti ama, Peres Davos'ta kaldı... Ve çevresine toplanan gazetecilere de bunları anlattı

"Türkiye, İran'a bir cevap olmalı. Ortadoğu'ya bir seçenek sunuyorlar. Umarım bunu yapmaya devam edecekler''

 

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, dün Dünya Ekonomik Forumu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı tartışmanın Türkiye ile ilişkilerini etkilemeyeceğini ümit ettiğini söyledi.

 

Forumun yapıldığı İsviçre'nin Davos kasabasında gazetecilere konuşan Peres, Türkiye ile sorun istemediklerini belirterek, ''Bizim Filistinlilerle sorunumuz var'' dedi.

 

Tartışmadan sonra Erdoğan ile telefonda görüştüğünü belirten Peres, "Bunun kişisel veya ulusal bir sorun olarak görmüyorum. İlişkiler olduğu gibi kalabilir. Ona olan saygım değişmedi. Bu bir görüş alış verişiydi ve görüşler görüştür" dedi.

 

Peres, Türkiye'nin Ortadoğu'daki arabulucu gücünün devam etmesini umduğunu dile getirerek, "Türkiye, İran'a bir cevap olmalı. Ortadoğu'ya bir seçenek sunuyorlar. Umarım bunu yapmaya devam edecekler'' dedi.

 

Şimon Peres, paneldeki diğer konuşmacıların "çirkin" bir İsrail portresi çizmesi üzerine sert bir dille konuşmak zorunda kaldığını kaydetti.

 

Tabi İslam ülkelerini inandırmak için demeçler daha sertleşecek, karşılıklı küçük restleşmeler olacak. Ama bunların hiçbiri gerçek değil. Amaç Türkiye Arapların delikanlı ve kimseyi takmayan abisi olması. Türkiye'de iktidar Fettullah Gülen aracılığıyla BOP planı çerçevesinde ABD ve İsrail planını sürdürecek.

 

Saygılar...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.