Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2008 mahkeme öyle bir karar verdiki, bu karar son yüzyılımızla uyumlu bir karar ne şiş yansın ne kebap kabilinden bir karar oldu her zaman ki gibi patinaja devam, bir ayak frende bir digeri gazda olan bir araba ses var ama eylem yok mahkeme ne şu ayaga nede bu ayaga ''çek ayagını'' dememişdir. aynen böyle kalsın demişdir. 10 kişi çıkacak odak oldugunu söyleyecek ama çokda odak olmadıgını ilave edecek... akp siyasi olarak bitmişdir ve bundan sonrası seçimdir. mahkeme türban kararı ile akp ye siyasetinin sınırlarını çizmişdir. milletede bir sınır çizmişdir. degimiz gibi , siyaset çok uzun yıllardır rafda duruyordu ve mahkeme indirilmemesine karar vermişdir. akp buna uygun kaldıgı müddetçe eriyecekdir... Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2008 AKP'nin haçlığı kesildiğine göre acaba amblemindeki ampulu de değiştirecek mi dersiniz, para yardımı kesildi ya onların da tasarrufa ihtiyacı var, ne bileyim mesela daha az enerji sarfiyatı yapan bir ampul koysalar amblemdeki eski ampulun yerine olur yanii dimii Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 (*) Azınlık falan... "Demokrasi der ki, ’Her zaman parmak esasına göre üstün olanın düşünceleri geçerlidir’ der, bu bi vakıa." "Tutturdular bir uzlaşma... Azınlığın çoğunluğa tahakkümü dünyanın hiçbir yerinde yoktur." "Yüzde 47 oy aldık, hálá çıkıp, ’Çoğunluğun dediği mi olacak’ diyorlar!" "Sayısal üstünlüğe sahip olan partinin herhalde düşüncelerinin kabul görmesi gerekir." "Düşünün ki, 352 oyunuz olacak, ama öbür tarafta 15 oyu olan parti diyecek ki, ’eğer istemezsem olmaz’ diyecek... Bu durum, azınlığın çoğunluğa tahakkümü olmaz mı?" "Adaletten yanayız, farkımız bu... 352 mi büyük, 20 mi büyük? Bu rakamı sormak zorundayız. Herhalde 352 daha büyük." "Bu seçimler neden yapılıyor? Çünkü demokrasi çoğunluk esasına göre karar vermektedir." "Biz, azınlığın çoğunluğa tahakkümünü tanımlayan bir demokrasi öğrenmedik, siyasette böyle bir ders vermediler bize..." "Dünyada bir yerde, azınlığın çoğunluğa tahakküm ettiği, az oyun çok oyu alt ettiği hiç olur mu?" * Kime ait bu laflar? Başbakan’a. * 6 oy: Kapatılsın. 4 oy: Para cezası verilsin. 1 oy: Kapatılmasın. * Kimin dediği oldu? Azınlığın. * Çoğunluğun değil... Azınlığın dediği oldu. Kötü mü oldu? * "Az oyun çok oyu alt ettiği hiç olur mu?" diye soran Başbakan, cevabını aldı... Şimdi umudumuz, "Siyasette böyle bir ders vermediler bize" diyen Başbakan’ın, "hukuk ve demokrasi dersi"ni de almış olması... (*) Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 (*) GÜVEN SORUNU Kendisine iyi gözle bakmayanların güvenlerini kazanma fırsatını Başbakan sanki bilinçli olarak kullanmak istemiyor! Mahkeme kararından hemen sonra söyledikleri başka nasıl yorumlanabilir? “Laikliğe karşı eylemlerin odağı olmayan AKP, cumhuriyetimizin temel niteliklerine sahip çıkmaya devam edecektir” dedi. Verdiği mesaj gerçek dışıdır. Gerçeğin, söylediğiyle taban tabana zıt olduğu, 1’e karşı 10 oyla oluşan mahkeme kararından bellidir. Bu fütursuz çarpıtma, ikinci mesajın yeni bir umut kapısı açma şansını sıfıra indiriyor. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu mahkeme kararı ile sabit görülen AKP, olsa olsa “laiklikle kavga etmekten vazgeçerek cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmaya karar verdik” diyebilir. Başbakan kafaları karıştırıyor. ... Başbakan aynı konuşmasında “Bir daha böyle bir ortama sürüklenmemek için siyasiler başta herkese, her kuruma sorumluluklar düşmektedir” dedi. İyilik ve başarı olunca tümünü sahiplenen Başbakan, kendi başarısızlığını paylaştırmaya çalışırken komik olmuyor mu? Suç belli, suçlu belli. AKP kendini laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline getirmeseydi bunlar olmayacaktı. ... (*) Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Ergenekon malum bir kesimin yatip kalkip dua ettigi ve insallah yalan cikmaz bütün bunlar dedikleri ve cankurtaran simidine yapisanlar hesabi Ergenekona yapismislar,kimlermi,söylemeye bile degmez,nekadar melanet var ise Ergenekon senaryosundan medet ummaktadir.Dincisiyle,radikal solcusuyla bölücüsüyle kim varsa bu ülkenin<bu rejimin karsit onlar Ergwnwkon senaryosundan medet ummaktadirlar.Ama bütün ümitleri sönecek ve onlar attiklari iftiralarin utancini ömürleri boyu cekeceklerdir ager o duyguya sahipseler. Ikinci devrimcilerin devleti yikma senaryolari basariya ulasamiyacaktir,Türkye bölünemiyecektir,TSK dimdik ayakta duracak ve Laiklige Atatürkcülüge TÜRK DEVLETINE karsi olanlarin ensesinde olacaktir,bundan sakin süpheniz olmasin.Sahte evraklarla yalanciu taniklarla bu isler yürümez,yalancinin mumu yatsiya kadar yanar, en azindan bunu KAFANIZA SOKUN.Bu arada Güngören katliamini önceden ihbar aldigi halde önlemeyen tedbir almayan emniyet yetkilileride zamani geldiginde hesap vermekten kacamiyacaklardir,Hrant Dink'i temizleyenleri aninda tespit eden emniyet nedense PKK imzali Güngören katliamini önleyememistir. saygilarla Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 uzun süredir tartışılan akpyi kapatma davası konusunda hangi kararın daha iyi hangisinin daha kötü olacağı konusunda dava sona ermesine rağmen hala daha karar vermiş değilim. belki böylesi daha iyi olacak ve akp ekonomik, siyasal konularaki başarısızlığını devam ettirecek ve daha da kan kaybedip seçimde daha az bir oy oranı alacak. (son ankette akpnin oyu 32lerde gözüküyor) ancak bahsetmek istediğim konu şu. haşim kılıç kararı açıklarken partilerin anayasaya saygılı olması gerektiğini sert bir dille açıkladı. eğer böyle bir açıklamaya gerek duyuyorsa demek ki anayasaya karşı işlenen bir suç var. ancak kendi oyuna baktığımız zaman hazine yardımının kesilmesi konusunda da ret oyu vermiş. bu bir çelişki değil midir ? akp laiklik karşıtı eylemlerin odağı, ama yeterince odağı değilse ve anayasayı kapatılacak kadar da ihlal etmemişlerse bile ( ! ) bu ülke anayasası her zaman , " anayasayı bir kere delmekle birşey olmaz" düşüncesiyle mi yönetilecek. o zaman anayasaya bağlı kalma yeminlerinin ne anlamı kalıyor. sadece göstermelik açıdan yapılan yeminlere alıştık ve akpnin laik demokratik türkiye üzerine ettiği yeminler de bu durumda formalite icabı gözüküyor ! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 AKP'nin haçlığı kesildiğine göre acaba amblemindeki ampulu de değiştirecek mi dersiniz, para yardımı kesildi ya onların da tasarrufa ihtiyacı var Duyduğum en iyi öneri. "Energy saver" bir ampül ile değiştirmeliler amblemi. Daha teknolojik olur, küresel ısınmaya karşı kampanyalara destek olur, Kyoto'yu da imzalamaya karar verdik hazır... Yok bir ara ampül yerine kandil, mum, gaz lambası daha yakışır diye düşünüyordum, zihniyetin nerede takılı kaldığı açısından ama, fırsat bu fırsat! Ben olsam kaçırmazdım, devir imaj devri. İmajı cilala da, gerçekte ne olursan ol, önemli değil... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Hasim Kilic hem eski bir IBDA-C üyesi hemde müthis bir AKP yanlisidir,bu bir sir degildir,AKP nin kapatilmayacagi ise 3 gün öncesinden biliniyordu,yani AKP lilerin AKP kapatilmayacak diye gerle gerile konusmalari,Tayyip Erdogan'in "PARTIYI KAPATTIRMAM"demesi heralde boyuna degildi: saygilarla Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 mahkeme istiklal harbi magluplarına göre karar almışdır haşim kılıç İBDA-C li ise haşim kılıçda derin ergenekondan demek Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Bir işi; bağlı, kapalı, örtülü görünce çözülmez hal edilmez diye düşünme, tasalanma ve mütessir olma; çünkü ab-ı hayat(hayat suyu) karanlıklar içindedir. (Şeyh Sadi Şirazi) Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 ... İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK 20 Ekim 1927 Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 haşim kılıç İBDA-C li ise haşim kılıçda derin ergenekondan demek Onu iyi dedin ... baksana hala daha,yalan oldugu tespit edilmis , Hasim degil de Hüseyin miydi neydi isimli bir zat oldugu ortaya cikmis, böyle anlamsız iddialar ortaya atilabiliyor ... Aydinlik dergisi ismini degistirmesi lazim ... "Karanlik dergisi" uygundur bence ... Nerden beslendikleri belli degil , kime calistiklari da belli degil .... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 AKP ye hiç bir yaptırım verilmemesi yönünde verilen tek oyun sahibinden bahsediliyor. İBDA-C li olup olmadığının bir muhabbeti var mı? "Ay benden yana olduktan sonra..." deyip yıldız hakkında ileri geri konuşmuş hani adam. O hesap, AKP ye yaptırım olmasın, bir bez parçası etrafında milleti birbirine düşürmeye afiyetle devam etsin diyen tek kişi İBDA-C li olmuş, İBDA-B li olmuş. Bunu söyleyen dergi aydınlıkmış karanlıkmış... Ne muhabbet ama... Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 :Aydinlik dergisi ismini degistirmesi lazim ... "Karanlik dergisi" uygundur bence ... 1908 de büyük ugraşlar sonucu yörüngesinden çıkan bu millet, elbet mecrasını bulacak bunu ''kurtarıcılarına'' ragmen yapacak.. Batı'ya, taktik icabımı? yoksa çiftlik edinmek için mi? verilen kimi sözler vs.vs. ..................................... Türkiye, büyük bir medeniyet kurucusu olma özelliğini yitirmiştir: Modern tarihte, medeniyet iddialarını terk eden tek ülke Türkiye'dir. Emperyalist Batılılara karşı ölüm-kalım savaşı veren ve sonra da kendisini yok etmeye çalışan emperyalist Batılı ülkelerin kültürel, siyasî ve entelektüel iddialarını topyekûn benimsemeye kalkışan tek ülke Türkiye'dir. Oysa biz, dünyaya adalet, ahlâk ve estetik ilkeleri çerçevesinde büyük bir medeniyet armağan eden ve dünya tarihinin yapılmasında bin küsur yıl büyük bir rol oynayan seçkin ve asil toplumun çocuklarıyız. Buna rağmen, insanlığın şu ân ihtiyacını en fazla ve en âcil hissettiği, başka kültürlere, dinlere, medeniyetlere onları ötekileştirmeden varolma ve hayat hakkı tanıyabilen yaratıcı ve kucaklayıcı bir medeniyet iddiasını terk ederek, sekülerleşme projesine soyunarak yenildiği uygarlığın değerlerini benimseyen, din katına yükselten ve sonuçta sömürgeleştirilemediği hâlde kendi kendini sömürgeleştirme aymazlığı yaşayan başka bir ülke yok modern dünya tarihinde. Türkiye, tarih kurucu medeniyet iddialarını terk ettiği ve bu yüzden ülkenin yönü, kimliği konusunda büyük bir boşluk, büyük bir belirsizlik olduğu için, Türkiye'nin "kurtarıcı"ları da, " karıştırıcıları" da kaçınılmaz olarak çok oluyor. İşte böyle bir ortamda, yeniden tarih yapmasını mümkün kılabilecek medeniyet iddialarına daha içtenlikle, daha özgüvenle sarılması için Türkiye'nin, istikrarın, kardeşlik ortamının tesis edilmesine, yapay ve zoraki olarak icat edilen nefret ve düşmanlık tohumlarının topyekûn yok edilmesine şiddetle ihtiyacı var. Tam yüzyıllık bir çaba sonrasında Türkiye yönünü ve iddialarını yitirmiş ve ülke içinde fitne fesat tohumları ekilmiştir. Bu toplumu birleştirebilecek, birbirine kenetleyebilecek, toplumdaki ırk, ideoloji, getto ayırımlarını yok edebilecek ve bu toplumu dünya tarihinin yapılmasında kilit rol oynama hedefini gerçekleştirme çabalarına kilitleyerek yeniden ayağa kaldırabilecek yegâne kaynak -dün olduğu gibi- bugün ve yarın da İslâm'dır: Ama İslâm, bu ülkede Batı'da bile yapılamayacak kadar şeytanlaştırılmış, itilip kakılmış, örselenmiş ve ülkede inanılmayacak ölçüde İslâm'dan nefret eden ezberci, beyinleri yıkanmış, şabloncu, laftan anlamaz, pagan, bencil bir kuşak zuhur etmiştir. Türkiye'nin toparlanabilmesi ve yeniden tarihî bir yürüyüşe soyunabilmesi için, köklü, esaslı, her türlü engele karşı dayanıklı ve korunaklı, bir eline güneşi, bir eline ay'ı da verseler iddialarından vazgeçemeyecek, komplekssiz, özgüven sahibi ve bütün dünyalara açılabilen yeni bir kuşağın yetiştirilmesi, bunun için fikirde, sanatta, kültürde sarsılmaz ve savrulmaz köklü bir sosyal huruç hareketinin temellerinin atılması gerekiyor. Yoksa Müslüman olduğu söylenen bir ülkede bile kendi çocuklarımızı gözümüzün önünde kaybediyoruz. Burası neresi arkadaş? Sömürgecilerin hâkim olduğu bir ülke mi? Çocuklarımızı kaybettiğimiz bir ortam, Türkiye'nin de kaybedilebileceği bir geleceğin habercisidir. O yüzden, eğitimde, kültürde, düşüncede, sanatta ses getirecek ve kök salacak uzun soluklu, uzun vadeli bir sivil ve sosyal huruç hareketini başlatmaktan başka seçeneğimiz yok. Yani asıl iş şimdi başlıyor… Yusuf Kaplan Alıntı
Misafir huseyinn Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Bu toplumu birleştirebilecek, birbirine kenetleyebilecek, toplumdaki ırk, ideoloji, getto ayırımlarını yok edebilecek ve bu toplumu dünya tarihinin yapılmasında kilit rol oynama hedefini gerçekleştirme çabalarına kilitleyerek yeniden ayağa kaldırabilecek yegâne kaynak -dün olduğu gibi- bugün ve yarın da İslâm'dır: Ama İslâm, bu ülkede Batı'da bile yapılamayacak kadar şeytanlaştırılmış, itilip kakılmış, örselenmiş ve ülkede inanılmayacak ölçüde İslâm'dan nefret eden ezberci, beyinleri yıkanmış, şabloncu, laftan anlamaz, pagan, bencil bir kuşak zuhur etmiştir. Tabi ya ülkemiz laikti değil mi? İnsanlar özgürce cemaatlere katılıp diledikleri gibi din/dinsizlik propagandası yapabiliyorlar? Bunlardan dolayı kimse kıyıma uğramıyor. Okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri var ve bu derslerde öğrencilere hem dinler tarihi hem de ateizm gibi farklı düşünceler de rahatlıkla anlatılabiliyor. Cemaat ve tarikatların fink attığı gibi ateist kulüpler de rahatlıkla faaliyet gösterebiliyorlar. Sanırsın ki islami ülkelerden hiçbiri sömürge değildir. Sömürge olma laikliğe bağlı bir şey, kültürde kafanın içinde bitiyor ve ekonomik altyapıyla hiçbir alakası yok. Anti-emperyalist olmak için öncelikle anti-kapitalist olmak gerekir. Bu da emekçilerin haklarını gaspeden yasalara karşı bir gösteri olduğunda cemaat liderine “Katılabilir miyim?” diye danışmayan hür bireylerin karşı duruşuyla gerçekleşebilir. Hedef şaşırtmamak gerekir yani yapıyorsan da buna çarpıtma denir. Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 bizim toplum olarak dinsizlikle alakamız yok arkadaşım bu toplum çok açık bir şekilde müslümandır ve islam bu ülkede pozitif bir ayrıma tabi olacakdır dogal olarak okullarda dinsizlik ögretmek, ateizim ögretmek vb.. bunlar dam üstünde saksagan... işi gücü yoktuda milletin dinsizlik ögretecekdi okullarında.. böyle bir toplum yeryüzünde yok arkadaşım kendinizi kandırmayın su mecrasında akar... Alıntı
Misafir huseyinn Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Demokrasi bir yere kadar kafamızı bozmayın diyorsunuz yani. Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Demokrasi bir yere kadar kafamızı bozmayın diyorsunuz yani. sen öyle diyorsun galiba 85 yıldır laik dikta yönetimini siz destekliyorsunuz sıkıştım mı sarılınan argümanlar bunlar geç bi kalem Alıntı
Misafir huseyinn Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Evrensel doğrular islamdadır kimsenin başka bir ideolojiye ihtiyacı da yoktur. Eğitim falan da hikaye yani. Okulları da kaldıralım canım. Toplumun inançlarına aykırı bir sürü bilimsel gelişme var bunları öğrenir çocuklar alimallah evrimi mevrim falan. Laiklik olmadan demokrasi olmaz geç bi kalem. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 AKP'nin haçlığı kesildiğine göre acaba amblemindeki ampulu de değiştirecek mi dersiniz, para yardımı kesildi ya onların da tasarrufa ihtiyacı var, ne bileyim mesela daha az enerji sarfiyatı yapan bir ampul koysalar amblemdeki eski ampulun yerine olur yanii dimii Bakin size AKP nin bir belediyesinde su islerinde yasadigim ilgincligi anlatayimda siz böylece AKP li belediyelerin yeni para kazanma yollarindan birini duymus olun,artik buna AKP ye rüsvetmi dersiniz,zorla haracmi dersiniz bilmiyorum ben YOLSUZLUK diyip ciktim. Yer Yalova'nin Armutlu ilcesi,hani su IHLASA ait gazete ve televizyonlarda,özelliklede Yalova belediyesinin sitesinde sirinligi temizligi halka hizmeti ile anlatila anlatila bitirilemeyen,IHLAS'in rüsvetle elde ettigi bir belediye binasi karsiliginda Kaplica suyunun tatil köyüne aktarildigi,ARMUTLU ilcesinden bahsediyorum,Enver ÖREN MILLETI DOLANDIRIP SONRA IFLAS EDECEKKEN AKP nin iktidar olmasiyla bütün banka kredilerin akitildigi ve adinada IHLAS HOLDING denilerek tatil köyü insa ettirilen ARMUTLU belediyesinden bahsediyorum,deniz kenarlari yollar sokaklar pislikten göcerken ,insan sagligi tehdit altinda iken,temizliginden ve halka hizmetinden bahsedilen ARMUTLU ilcesinin belediyesinden bahsediyorum,bu ilcenin belediyesi AKP nin elinde birsürü diger belediyler gibi.Benimde oracikta ufak bir evcigim var GEMICIK degil.Su parasini yatirmak icin belediye su islerine gittim,elimdeki ihbarnamede,son ödeme tarihi 30.7.2008 yazili,ve be3n ayni gün belediye su islerine gittim,makbuzu aldi ve yazili meblagdan bir lira fazla istedi,neden dedim,birgün gecmis dedi memur.Nasil olur bugün ayin 30'u degilmi niye gecsin ki?Valla bilmem neden sizdeki tarih öyle ama bizim bilgisayarda son ödeme tarihi 29.Temmuz olarak verilmis,kusura bakmayin ama cezasli ödeyeceksiniz dedi ve haliyle ödedik.benim gibi sirada bekleyenlerin hepsi ayni sekilde ödeme yaptilar.1 lira yerine göre degerlidir yerine göre pekte önemsenmez,ama eger böyle bir skandal resmi bir kurumda oluyorsa 1 lira önemli bier paradir,memurun arkadasi isin farkinda ve oda yari ciddi yari dalga gecer gibi ya biz bu yanlisliga ne yapabiliriz ki 100 kisi ödese 100 lira yapar diyerek aslinda belkide gercek bir yolsuzluga parmak basiyordu,evet 100 kisi ödese 100 lira 1000 kisi ödese bir milyar yapar.Ve eminimki cok insan bu sekil,de ödemek zorunda birakildi.orada tatsizlik cikarmak polisin gelmesi ve isin dahada büyümesine ve icabinda benim haksiz düsmeme yarayacakti sustum ve bunu gazeteye elektronik posta ile gönderdim.Bu saka filan degil gercektir ve her ihtimalae karsida makbuzlari saklamaktayim. Evet bu bir yolsuzluktur,AKP yolsuzluklarla mücadele ettigini söylerken aslinda yolsuzluk kendi bünyesindedir AKP nin,Anayasa mahkemesi AKP yi kapatmadi bu bir danisikli dögüstü,cünkü scikan sonucla AKP nin kapatilamiyacagi kesindi ,örnegin 5 üye evet 6 üye hayir diyebilirdi ne degidirdi hicbirsey degismezdi AKP öylede kapatilmazdi böylede kapatilmadi,para cezasi aslinda AKP nin arkasindaki gücler icin 23 milyar lira pekte önemli bir para sayilmaz,Allahtan ki AKP hazineden yardim aliyordu ya yardim almamis olsaydi mahkeme ne kesecekti AKP den? saygilarla Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 sen öyle diyorsun galiba85 yıldır laik dikta yönetimini siz destekliyorsunuz sıkıştım mı sarılınan argümanlar bunlar geç bi kalem 85 yıldır laik dikta, 5 yıldır "milli irade" öyle mi? İnsaf, merhamet, el iz'an. Geç bi kalem. Hatta, De get ordan! Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 85 yıldır laik dikta, 5 yıldır "milli irade" öyle mi?İnsaf, merhamet, el iz'an. Geç bi kalem. Hatta, De get ordan! yok güzel kardeşim ben son beş yıla milli irade falan demedim bu senin herkesi aynı görmenden kaynaklanıyor 85 yıldır bu ülkede birileri ile ortaklık edenler şimdi ortaklarını degiştiriyor İlhan Selçukun ABD ile olan diyalogları bunu daha iyi açıklar benim yazılarımı daha iyi takip etmen lazım, yoksa ezbere yazmak zorunda kalırsınız. mesela mahkeme akp yi kapatamamışdır, yani AB bastırdıgı için kapatamamışdır bagımsızlıgımız nerede dersen, onun için en az 1908 yılına geri gitmek lazım, tanzimata kadarda gidilebilir denir ama 1908 önem açısından daha uygun... Alıntı
Φ adısaklıadam12 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Tayyip Erdoğan tiranlaşacak mı? DENİZ Baykal mutsuz, Hüsamettin Cindoruk öfkeli, Sabih Kanadoğlu şaşkın, Vural Savaş kontrolsüz, Türkan Saylan umutsuz, Canan Arıtman taşkın, Yekta Güngör Özden karamsar, "Ergenekon sanıkları" yılgındır... Buna mukabil... Köksal Toptan rahat, Tayyip Erdoğan muzaffer, Abdullah Gül mütebessim, Fethullah Gülen maddi ve manevi olarak müsterih, Nazlı Ilıcak mağrur, iş dünyası gizliden gizliye iyimser, AKP milletvekilleri "çak" yapmaktadır... tablo budur... Sonuç olarak:Laikler yenilmiş, Tayyip Erdoğan büyük bir zafer kazanmıştır... "Kapatmama kararı"nın matematiğine gizlenen, "laiklerin ağzına bir parmak bal çalma" durumu, sonucu asla değiştirmez... Yani... "Çok ciddi uyarı aldılar", "Mahkeme AKP'nin laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğunu tescil etti" ya da "Bundan böyle daha dikkatli olmak zorundalar" cümlelerinin, tartışmalarda laik kesime argüman olmanın ötesinde hiçbir karşılığı yoktur... O halde vakit kaybetmeyelim ve sorulması gereken soruyu soralım: "Bu zaferin ardından nasıl bir Tayyip Erdoğan portresi çıkacak?" "Tiranlaşma temayülü" artarak sürecek mi? "Firavunlaşma ihtimali" giderek yükselecek mi? "Putinleşme sendromu" daha fazla nüksedecek mi? * * * Tabloya bakalım: "İkinci adam" Çankaya'ya gönderilmiş... "Üçüncü adam" Manisa'da kabuğuna çekilmiş... "Dördüncü adam" başarısız bir başkaldırıya girişerek diskalifiye olmuş... "Arıza çıkarma potansiyeli" taşıyan bütün isimlerin kelleleri gitmiş... "Birinci halka", sadece emir ve talimatları uygular halde. "İkinci halka" ise "Sen Allah'ın lütfusun" tarzında cümlelerle iyiden iyiye mürit psikolojisine kapılmış... Erdoğan'a parti içinde bırakın "Ey Tayyip! Yanlış yaparsan seni kılıcımızla düzeltiriz" diyebilecek babayiğitleri, "gık"ını çıkaracak bir Allah'ın kulu bile kalmamış... Bir "Akşemsettin" yok, bir "Molla Gürani" yok... Oğullarından birinin "Mağrur olma" uyarısı da olmasa... Erdoğan'a "Ey oğul... Bundan böyle..." diye başlayan Şeyh Edebali öğütlerini anımsatacak adam kalmamış... Devam edelim: Anayasa Mahkemesi tehdidi sona ermiş... Rektör değişimleriyle YÖK'ün "hükümet karşıtı eylemlerin odağı" olma durumu büsbütün ortadan kalkmış... Askerin müdahil olma ihtimalinin sıfır olduğu dost düşman herkesin kafasına dank etmiş... "Rakip" desen yok... En esaslı rakip "Parti kapatılsın / Tayyip yasaklansın" beklentisinin arkasına saklandığından şimdi düş kırıklığı içinde debeleniyor. Ortalığı karıştırıp "darbe ortamı" yaratacak başıbozukların bir kısmı kodese tıkılmış... Geri kalanlar ise "kodese tıkılma" tehdidi altında... Ayrıca... Artık bir yandaş medya var... Bir yazar Tayyip'e çaktı mı üstüne çullanacak en az on adet yandaş yazar var... * * * Kısacası... Memleket Tayyip Erdoğan açısından öyle bir gül bahçesine dönmüştür ki... Bir tanecik bile "diken" kalmamıştır... Tiranları doğuran... Firavunları ortaya çıkaran... Putin'i Putin yapan...Koşullardır bunlar... Nefis sahibi bir insan olarak Tayyip Erdoğan'ın bu koşullar altında tiranlaşmaması çok zordur... "Firavunlaşma temayülü"ne karşı tek başına direnebilmesi için müthiş bir efor sarf etmesi gerekir... Yani... Erdoğan çok zorlu, çok çetin bir "büyük cihat" imtihanıyla karşı karşıyadır... Ben bu saatten sonra kendisine bu konuda elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım... Ahmet Taşgetiren Abi, Ali Bulaç Üstat, Nazlı Hanımefendi, Hayrettin Hocam, Fehmi Bey, Gülay Abla... Bence siz de bir omuz verseniz çok iyi olur...Ahmet HAKAN Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Laiklik olmadan demokrasi olmaz geç bi kalem. Hüseyin kardeş, "ezici çoğunluk"un istediği her şeyin olmasını demokrasi zannedenlere ve din sömürüsüne izin vermediği için devlete "laik dikta" diyenlere laf anlatmaya çalışıyorsun, işin çok zor, kolaylıklar dilerim... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.