Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

TERÖRİST KİM?

 

Terörist kim?

Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk, Emin Gürses, Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Ferit İlsever ve Nusret Senem, gibi yurtseverler hakkında “Terör örgütünü kurmak ve bu örgüte üye olmak” suçlamasıyla açılan davanın ilk etabı geride kaldı.

Mahkeme belli oldu. Duruşma günü saptandı: 20 Ekim. Nihayet İddianameyi görebildik. Hukuk tarihinde eşine rastlanmayan garabet böylece son buldu. Hazırlık soruşturması güya gizliydi ve güya İddianame içeriğinden, kimsenin haberi olamazdı.

Ama bu yasaklar bilindiği üzere Fethullah medyası ve AKP yandaşı basın için geçerli olmadı. Fethullah ve AKP güdümlü medya, iddianamede yer aldığını söyledikleri suçlamaları, daha tutuklamanın ilk gününden başlayarak çarşaf çarşaf yayınladılar. Adeta tek kale top oynadılar.

Şimdi iddianameyi biliyoruz. Tek kale maç bitti. Daha iddianameyi tam olarak okumadık ama en azından başlıklarından haberdarız. Önümüzdeki günlerde milletçe bu iddianameyi tartışacağız. Suçlamaların ne kadar temelsiz olduğunu hep beraber göreceğiz.

BÜYÜK ÇELİŞME

Bu yazıda İddianamenin en başında yer alan ve davaya adını veren suçlama üzerinde duracağız: Ne diyor İddianame: ‘Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk terör örgütü kurucusu ve yöneticisi olmaktan yargılanacaklar.’

Hurşit Tolon ve Şener Eruygur ise ek İddianame hazırlandıktan sonra davaya dahil edilecekler, aynı suçlamanın muhatabı olacaklar.

Sadece bu suçlama ve suçlanan şahsiyetler bir arada düşünüldüğünde, şu çarpıcı gerçek hemen görülüyor. Türkiye’de Amerika’ya ve AKP’ye karşı olan herkes “terörist” olarak damgalanmış. Ama sormak gerekiyor şimdi. Gerçekte “terörist” olan kimdir?

SORULAR

Irak’ta en az iki milyon, Afganistan’da en az bir milyon Müslüman’ın katlinden sorumlu olan Amerika ile işbirliği yapan, neredeyse her ay Amerika yollarında olanlar mı terörist, yoksa bu işbirlikçiler ile efendilerine karşı mücadele edenler mi?

Kimdir terörist?

Dünyanın en büyük teröristi olduğu konusunda en ufak bir tartışma olmayan ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesinde eşbaşkanlık görevi üstlenenler mi terörist, yoksa bunların maskesini düşürerek onlara millete gösterenler mi?

Kimdir terörist?

Amerika’nın, uçağına sabotaj yaparak düşürdüğü Jandarma Genel Komutanımız Eşref Bitlis cinayetinin üzerine giderek katilleri açığa çıkaranlar mı, yoksa Eşref Bitlis’in avukatı İşçi Partisi Genel Sekreteri Sayın Nusret Senem’i hapse atanlar mı?

Kimdir terörist?

Ankara’nın göbeğinde Dağlıca baskınına türküler yakıp gösteri yapanları koruyanlar mı, yoksa onlara karşı mücadele edenler mi terörist?

Kimdir terörist?

Bütün ömrünü dağlarda ve ülkenin dört bir yanında teröristlere karşı mücadeleye hasredenler mi, yoksa onları tutklayanlar mı?

Tam 40 yıldır Amerika’nın Türkiye’deki terör örgütlenmesine ve terörüne karşı mücadele etmiş,

Amerikan “derin devleti”ni açığa çıkarmış,

Amerika’nın “bizim oğlanlarının” yaptığı 12 Mart 12 Eylül darbelerinin işkence tezgâhından geçmiş, hapishanelerinde yatmış,

Atatürkçü aydınlara sıkılan kurşunlara göğsünü siper etmiş, aynı kurşunlara hedef olmuş,

Çorum’da, Sivas’ta, Maraş’ta hem katliamların hedefi olmuş, hem de bu katliamlara karşı mücadelenin öncüsü olmuş,

Ve en nihayet Susurlukla birlikte ortaya çıkan Mafya-Tarikat-Gladyo örgütlenmesinin üzerine girmiş, isim isim deşifre etmiş olan Doğu Perinçek ve arkadaşları mı terörist; yoksa Amerika’nın bütün suçlarını şimdi yurtseverlerin üstüne yıkarak gerçek suçluları aklamaya çalışanlar mı?

Kimdir terörist?

Son yılların cinayetleri; Rahip Santoro, Hırant Dink, Danıştay ve Malatya cinayetlerinde, faillerin tarikat bağlantılarını, sahte milliyetçi örgütlerle ilişkilerini ve Emniyet içindeki Fethullahçı yapılanmayla bağlantılarını araştırıp gün yüzüne çıkaranlar mı terörist, yoksa bu araştırmaları yapanları susturmak isteyenler mi?

TERÖRİST VE TERÖR

Yanıt bellidir.

Halkımız cevabı biliyor. İktidarın ve Soros’un paralarıyla, bedava otobüslerle ve yeme içme olanağı da sağlanarak, dışardan adam taşıyrak Bursa’da dört bin kişi ile, Anakarada ise bin kişi ile yapılan “Darbeye Dur De!” mitingleri halkımızın her şeyin farkında olduğunu gösteriyor.

Terörü Amerika yapıyor!

Terörü, Anayasa güvencesi altında olan bir siyasi Parti’nin Başkanını ve yöneticilerini yasaları çiğneyerek hapse atıp, Partinin siyasal faaliyetini fiilen engellemek isteyenler yapıyor!

Terörü, bir milyona yakın yurttaşın telefonlarını kanunsuz bir şekilde dinleyenler yapıyor!

Terörü, CIA’nın sağladığı 25 milyar dolar sermaye ile radyo, televizyon ve gazeteleri satın alarak halkı yalan bombardımanına tutanlar yapıyor!

Terörü, basına, siyasi partilere, iş çevrelerine, kitle örgütlerine “ya bana boyun eğin ya da size bu memlekette yaşam hakkı tanımam” diyen iktidar sahipleri yapıyor.

Terörü, devlet içine yuvalanmış ve sırtını dünyanın en büyük teröristine dayamış olan Fethullahçı Gladyo yapıyor.

Evet, Türkiye’nin sorunu “terörizmden” ve “teröristlerden” kurtulmaktır.

Gönderi tarihi:

Pazar gecesi son yılların en vahşi, en kanlı terör eylemlerinden birini yaşadık Güngören'de. Acımasızlığın bu kadarı karşısında dehşete kapıldık, kahrolduk, ağladık, dövündük, lanetler okuduk. Ama şöyle bir bakın ortalığa; herhangi bir istikrarsızlık belirtisi; kaosa benzer bir ortam var mı?

İki gündür, halktan gelen yorumlara kulak verin: Bombanın üstündeki imza kimin imzası olursa olsun, bu olayın "Ergenekon bağlantılı" olduğunu düşünmeyen var mı? "Ergenekon'u gündemden düşürmek için" girişilmiş olabilecek bu eylemin Ergenekon'u daha da sağlam bir biçimde gündeme oturttuğunu görmeyen var mı?

 

Kitlelerin olup biteni anlamadığı koşullarda, terör eylemleri korku ve kaosa, kaos ise otoriter rejimlere kapı açabilir. Ama, kaos yaratmaya çalışanların otoriter rejim heveslileri olduğunu dünya alem biliyorsa, bombalar böyle bir sonuca yol açabilir mi?

 

Hayır, böyle bir şey olmadı ve olmayacak Türkiye'de. Kaos bekleyenler treni kaçırdılar. Onlar için vakit artık çok geç... Çünkü artık kül yutmayan bir kamuoyu var Türkiye'de aşağılık katiller bilsinler ki bundan böyle, kaos yaratmak için patlatacakları her bomba istikrara hizmet edecek. İnsanlar kaosa doğru itilmeye çalışıldıklarını gördükçe birbirine kenetlenecek. Ne kardeş kavgası yaratabilecekler bundan böyle ne şeriat korkutmacası... Alevi-Sünni kartı da, Kürt-Türk kartı da ellerinde patladı.

 

Çünkü milyonlar okudu, duydu, dinledi o iddianamedeki menfur planları. Yarın öbür gün kalkıp bir Alevi mahallesine bomba atsalar hiçbir Alevi'nin aklına "Sünniler" gelmeyecek. Çünkü onlar Gazi Mahallesi'nde neler olduğunu artık biliyor. Yarın öbür gün en keskin en ünlü "Ulusalcı"ya suikast tertipleseler, kimse kafasını döndürüp de dindarlara bakmayacak. Çünkü artık herkes biliyor Danıştay Baskını'nın içyüzünü; herkes biliyor Hablemitoğlu ya da Kışlalı cinayetlerinin arka planını.

 

Dün, "Dava açılır, bir de ekonomik kriz çıkarsa, bir umut doğar" dediler, umutları kursaklarında kaldı. Ne oldu; hükümet olağanüstü bir başarı göstererek, sanki iki gün sonra kapatılması beklenen parti o değilmiş gibi, en ufak bir zafiyet göstermeden yönetti ülkeyi. Sanki hiçbir şey olmamış gibi işine baktı, yatırımlar yaptı, kanunlar çıkarttı, dış politikanın en önemli ataklarını bu dönemde gerçekleştirdi. Ne ekonomik kriz yaşandı, ne herhangi bir istikrarsızlık...

 

Bugün Güngören'deki bombadan medet umdular, yine hiçbir şey olmadı. Bundan böyle, Alevi mahallesine düşen bomba da, Sünni mahallesine düşen bomba da; Kürtler'le Türkler'i, "laikçilerle" "dindarları" birbirine düşürmek için girişilecek her türlü provokasyon da sadece ve sadece Ergenekon'u temizleme iradesini güçlendirecek.

 

Türkiye'de yıllardır süren yanlış saflaşmanın tarumar olduğu; gerçek saflaşmanın su yüzüne çıktığı tarihi bir noktadayız. On yılı aşkın bir süredir, "irtica tehdidi", "gizli gündem" "takiye niyeti" gibi sanal korkular üzerine inşa edilmeye çalışılan "laik-antilaik" saflaşması artık geride kaldı. Çok vakit kaybettik... Ama artık her şey netleşti. 70 milyon hep birlikte "cinayeti gördük"! Şimdi kol kola, omuz omuza, yürek yüreğe verip canilerle hesaplaşmamızın zamanı

 

Sanırım Terörist kim sorusunun cevabını daha güzel kimse veremezdi. Sağolasın Gülay GMKTÜRK

Gönderi tarihi:
Pazar gecesi son yılların en vahşi, en kanlı terör eylemlerinden birini yaşadık Güngören'de. Acımasızlığın bu kadarı karşısında dehşete kapıldık, kahrolduk, ağladık, dövündük, lanetler okuduk. Ama şöyle bir bakın ortalığa; herhangi bir istikrarsızlık belirtisi; kaosa benzer bir ortam var mı?

İki gündür, halktan gelen yorumlara kulak verin: Bombanın üstündeki imza kimin imzası olursa olsun, bu olayın "Ergenekon bağlantılı" olduğunu düşünmeyen var mı? "Ergenekon'u gündemden düşürmek için" girişilmiş olabilecek bu eylemin Ergenekon'u daha da sağlam bir biçimde gündeme oturttuğunu görmeyen var mı?

 

Kitlelerin olup biteni anlamadığı koşullarda, terör eylemleri korku ve kaosa, kaos ise otoriter rejimlere kapı açabilir. Ama, kaos yaratmaya çalışanların otoriter rejim heveslileri olduğunu dünya alem biliyorsa, bombalar böyle bir sonuca yol açabilir mi?

 

Hayır, böyle bir şey olmadı ve olmayacak Türkiye'de. Kaos bekleyenler treni kaçırdılar. Onlar için vakit artık çok geç... Çünkü artık kül yutmayan bir kamuoyu var Türkiye'de aşağılık katiller bilsinler ki bundan böyle, kaos yaratmak için patlatacakları her bomba istikrara hizmet edecek. İnsanlar kaosa doğru itilmeye çalışıldıklarını gördükçe birbirine kenetlenecek. Ne kardeş kavgası yaratabilecekler bundan böyle ne şeriat korkutmacası... Alevi-Sünni kartı da, Kürt-Türk kartı da ellerinde patladı.

 

Çünkü milyonlar okudu, duydu, dinledi o iddianamedeki menfur planları. Yarın öbür gün kalkıp bir Alevi mahallesine bomba atsalar hiçbir Alevi'nin aklına "Sünniler" gelmeyecek. Çünkü onlar Gazi Mahallesi'nde neler olduğunu artık biliyor. Yarın öbür gün en keskin en ünlü "Ulusalcı"ya suikast tertipleseler, kimse kafasını döndürüp de dindarlara bakmayacak. Çünkü artık herkes biliyor Danıştay Baskını'nın içyüzünü; herkes biliyor Hablemitoğlu ya da Kışlalı cinayetlerinin arka planını.

 

Dün, "Dava açılır, bir de ekonomik kriz çıkarsa, bir umut doğar" dediler, umutları kursaklarında kaldı. Ne oldu; hükümet olağanüstü bir başarı göstererek, sanki iki gün sonra kapatılması beklenen parti o değilmiş gibi, en ufak bir zafiyet göstermeden yönetti ülkeyi. Sanki hiçbir şey olmamış gibi işine baktı, yatırımlar yaptı, kanunlar çıkarttı, dış politikanın en önemli ataklarını bu dönemde gerçekleştirdi. Ne ekonomik kriz yaşandı, ne herhangi bir istikrarsızlık...

 

Bugün Güngören'deki bombadan medet umdular, yine hiçbir şey olmadı. Bundan böyle, Alevi mahallesine düşen bomba da, Sünni mahallesine düşen bomba da; Kürtler'le Türkler'i, "laikçilerle" "dindarları" birbirine düşürmek için girişilecek her türlü provokasyon da sadece ve sadece Ergenekon'u temizleme iradesini güçlendirecek.

 

Türkiye'de yıllardır süren yanlış saflaşmanın tarumar olduğu; gerçek saflaşmanın su yüzüne çıktığı tarihi bir noktadayız. On yılı aşkın bir süredir, "irtica tehdidi", "gizli gündem" "takiye niyeti" gibi sanal korkular üzerine inşa edilmeye çalışılan "laik-antilaik" saflaşması artık geride kaldı. Çok vakit kaybettik... Ama artık her şey netleşti. 70 milyon hep birlikte "cinayeti gördük"! Şimdi kol kola, omuz omuza, yürek yüreğe verip canilerle hesaplaşmamızın zamanı

 

Sanırım Terörist kim sorusunun cevabını daha güzel kimse veremezdi. Sağolasın Gülay GMKTÜRK

 

Sağolasın arkadaş,buraya taşıdığın için.

Gönderi tarihi:

Ergenekon icin emir alan polis tüm vatandasin telefonlarini dinleyip geyik muhabbetlerinden sonuc cikarmaya calisirken Güngörende 18 insanimiz katledildi,polisin ***** ve FETULLAHÇI cevreler hemen ERGENEKON yaygarasina basladilar,hocalari gibi iyi yetistirilmislerdi,avaziniz ciktigi kadar Ergenekon diye bagirin diye sokulmustu kafalarinin icine.Polis milletin telefonlarini dinleyecegine görevini yapsaydi Güngörende böyle bir facia yasanmayacakti. Bence bir kısım polis de bu islerin icerisndedir,Hrant Dink sorusturmasinda Celalettin Cerrahla 6 polisin ifade vermelerinin önlenmesi zaten döndürülen dolaplarin ne oldugunu anlatmaya yeterlidir,raporlar sahte ve uydurmadir,amac ülkede bir kaos ortami yaratip milleti huzursuz ertmek ve gözünü korkutup sindirmek ve bu arada parsayi götürmektir,askere saldirmanin altinda bu neden yatar,cünkü asker **** en büyük korkusudur hep böyleydi ve hep böyle kalacaktir,******** kalacaktir cünkü ona baskasi yarasmaz.

Musanin cocuklari adli kitabin yayinlanmasiyla tutuklanan Ergun Poyraz,o kitapta Tayyib Erdogan'in kim ve misyonunun ne oldugunu anlatiyordu,Ergenekon suclamasiyla tutuklandi,AKP ye karsi olan kim varsa Ergenekoncu yapildi.gözleri okadar kararmis ki uydurduklari masala kendileride inanmislardi.Halk Eregenekon diye bir senaryoya inanmamaktadir eger inanan var ise fetulahci cevrelerle asker karsiti dinci ve marksist *****.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

İstanbul Güngören'deki bombalı saldırı ile eşzamanlı olarak Bingöl Emniyet Müdürlüğü Önleyici Hizmetler Şubesi'ne iki erkek teröristle birlikte saldırı düzenlerken hayatını kaybeden PKK'nın canlı bombası Meral Tekinalp (28), Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine bağlı Karadut köyünde toprağa verildi. Cenaze töreni adeta PKK gösterisine dönüştü.

 

Bingöl'ün Kültür Mahallesi'nde bulunan Emniyet Müdürlüğü Önleyici Hizmetler Şubesi binasına İstanbul Güngören'deki bombalı saldırıyla eşzamanlı olarak yapılan silahlı saldırı sonrası çıkan çatışmada üzerinde taşıdığı bombanın patlaması sonucu parçalanarak ölen PKK'lı terörist Meral Tekinalp'in ailesi, cenazesini almak için Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu. Aile, savcılıktan alınan izinden sonra cenazeyi teşhis ederek teslim aldı.

 

Suruç Belediyesi'ne ait ambulansla getirilen cenaze, Aligör Beldesi'nde yaklaşık bin kişi tarafından zafer işareti ve zılgıtlarla eşliğinde karşılandı.

Sözde PKK flamasına sarılı tabutunun ardından yaklaşık bin kişi 5 kilometre yol yürüdü. Kadın ve çocukların çoğunlukta olduğu kalabalığın PKK elebaşı Abdullah Öcalan posterleri ve sözde PKK flamasını taşıması dikkat çekti.

 

Ölen canlı bomba terörist Meral Tekinalp'ın Kuzey Irak, Kandil Dağı'ndaki kampta çektirdiği fotoğraflarını taşıyan grup, yol kavşaklarında sivil olarak kamera çekimi yapan güvenlik güçleri ve korucuların bulunduğu araçlara taşlı saldırıda bulundu.

 

İbrahim Ayhan da katılırken, cenaze sloganlar arasında köy mezarlığında toprağa verildi. Cenazeye katılan grup daha sonra sessizce dağıldı.

mynet.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.