Φ mimoza Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Sabah namazı en önemli namazdır çünkü uykunuzdan fedakarlık ederek, nefsiniz uyumanızı söylerken ona hakim olup kalkarak huzura gitmektir.Melekler izler mi izlemez mi pek bilmem ancak her daim izleyen bir güç olduğunu bilmek bile o uykudan kalkmak için yeterlidir. Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Siz tipik inançlılar; Size sunulmaya çalışılan farklı bakış açılarına karşı tutarlı yanıtlar üretme zorlukları yaşadığınızda, Konuları sulandırmak niyetiyle gülmeceler aramak ve... "inanmayanlara dua etmeye devam edin, şöyle sıcak günlerde iyice bi üfleyin" gibi anlamsız şeyler yazmak yerine... Yukarıda anlatılanlar üzerine biraz kafa yormanız gerektiğini de artık kavramanız gerekiyor... *tna Dini konular üzerine uzun zamandır yazan forumdaşların yazımı anladığını düşünüyorum.Tek bir ileti üzerinden tanımlanmak bazı yanlış anlamaları beraberinde getirebiliyor.İleti yıldızlanmayan kısımlarıyla birlikte okunabilseydi sanırım 'tipik inançlı' olarak nitelendirilmeyecektim.Zira bazı zevk aldığım tartışmalara girdiğim inançlı forumdaşlarımız da düşüncelerimi az çok bilirler.Ben ironiyi severim,ithamları da ironik ele alırım.İletim öylesi bir anlam taşıyor. Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2008 bu ******* insanları "okurken çok gülüyoruz" ifadesini; "Gülüyoruz ağlanacak halimize" diye düzeltmek uygun olacaktır diye düşünüyorum... Evet, yıldızlanan yerde ehli geyik nitelemesiyle yine geyik kabul edilebilinecek bir ifade yazıyordu. Dolayısıyla esprili forumdaşlarımızın insanların inançlarıyla alay ettiklerini ve doğru veya yanlış olsun insanların inançlarına saygı duyulması gerektiğini de hatırlamaları mevzuu bahis olamayınca gerçekten ağlanacak duruma gülüyoruz şeklinde bir ifade-i meram yerinde oluyor; eyvallah. Ain yapan bir afrika kabilesinin karşısına geçip, ''siz çok komiksiniz, öyle şey mi olur, ağlayın çabuk!'' demek ne kadar anlamsız ve etik olmayacaksa, inanca hakaret edip daha sonra ''ağlayın halinize'' demek de bir o kadar norm dışı olsa gerek... Geceler kafirdir demiş şair, kafir örten demektir, gerçeğin üsütünü örten. Kullandığım ifade de buydu. Gereçeğin üstünü örten kişi, yapay dünyasının penceresinden bakıp gerçeği yalanlayacaktır elbette. Saygılar Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Geceler kafirdir demiş şair, kafir örten demektir, gerçeğin üsütünü örten. Kullandığım ifade de buydu. Gereçeğin üstünü örten kişi, yapay dünyasının penceresinden bakıp gerçeği yalanlayacaktır elbette. Yüce Uçan Spagetti Canavarı'na siz aynen anlattığınız gibi bakıyorsunuz. Kendi yapay pencerenizden bakıp gerçeği yalanlıyorsunuz. Saygılar. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Gereçeğin üstünü örten kişi, yapay dünyasının penceresinden bakıp gerçeği yalanlayacaktır elbette. Yüce Uçan Spagetti Canavarı'na siz aynen anlattığınız gibi bakıyorsunuz.Kendi yapay pencerenizden bakıp gerçeği yalanlıyorsunuz. Bence Brain; Yüce "Uçan" la Yüce "Allah" ikiside aynı kavramlar... Çünkü ikiside soyut... İkiside insan zihninin eseri... Yüce Uçan'a inananlarda Yüce Allah'a inananlarda aynı şeyi yapıyor, aynı çelişkiye düşüyorlar... Gerçek yaşama "Kendi yapay pencerelerinden bakıp" gerçeğin üstünü soyut kavramların felsefesiyle örtüyorlar... Yada aynı ifadelerle "Kendi yapay pencerelerinden bakıp" her an nefes alarak yaşadıkları doğal yaşamın gerçeklerini... Soyut varlık ve kavramların etkisi altında yine kendi yapay zekalarıyla yalanlıyorlar... Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Bence Brain; Yüce "Uçan" la Yüce "Allah" ikiside aynı kavramlar... Çünkü ikiside soyut... İkiside insan zihninin eseri... Yüce Uçan'a inananlarda Yüce Allah'a inananlarda aynı şeyi yapıyor, aynı çelişkiye düşüyorlar... Gerçek yaşama "Kendi yapay pencerelerinden bakıp" gerçeğin üstünü soyut kavramların felsefesiyle örtüyorlar... Yada aynı ifadelerle "Kendi yapay pencerelerinden bakıp" her an nefes alarak yaşadıkları doğal yaşamın gerçeklerini... Soyut varlık ve kavramların etkisi altında yine kendi yapay zekalarıyla yalanlıyorlar... Sn Gecekuşu, Biz de onu diyorduk. İkisi da hayal mahsulu İLAH tır. Yok birbirinden farkları. Ama inananlar bizim Yüce Uçan Spagetti Canavarını neden yarattığımızı anlamadılar bir türlü. Soyuta atadıkları , konuları bizde Yüce Uçana atadık. Tık sesi çıkmadı. Aynı çünkü. Bu yüzden de iki hayale de inanmak doğru değil demek istemiştik. Saygılar. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Bence Brain; Yüce "Uçan" la Yüce "Allah" ikiside aynı kavramlar... Çünkü ikiside soyut... İkiside insan zihninin eseri... Yüce Uçan'a inananlarda Yüce Allah'a inananlarda aynı şeyi yapıyor, aynı çelişkiye düşüyorlar... Gerçek yaşama "Kendi yapay pencerelerinden bakıp" gerçeğin üstünü soyut kavramların felsefesiyle örtüyorlar... Yada aynı ifadelerle "Kendi yapay pencerelerinden bakıp" her an nefes alarak yaşadıkları doğal yaşamın gerçeklerini... Soyut varlık ve kavramların etkisi altında yine kendi yapay zekalarıyla yalanlıyorlar... Sevgili Gecekuşu, Elbette ki haklısın. Sayın TAKLAMAKAN zaten açıklamış. Neden durup duruken Uçan Spagetti Canavarı'nı ortaya sürdüğümüzü sanırım, birçok kişi anlamadı, özellikle müslümanlar. Benim düşüncemi az çok tanımışsındır. Ben ateistim. Ama ateist olmak zordur. Birçok arkadaşımız, dinsiz olmasına rağmen bir Tanrı olabileceğini düşünür. Kuralları, emirleri, talepleri, yasakları olmayan, herşeye maydonoz olmayan bir ilahın zararı yok bence. Zararı olan ilah, adı sanı belli olan, megalomanik talep ve istekleri olan, narsissizmin zirvelerinde gezinen ilahlardır. Semitik dinlerin ilahları bu kategoridedir. Uçan Spagetti Canavarı'na inandığımı belirtmemin nedeni şudur: Allah'ın da, Uçan Spagetti canavvarının da hayal ürünü olduğunu ispatlamak. Allah'a inanmak ile Uçan Spagetti Canavarı'na inanmak arasında farkl olmadığını göstermek. Hani şu akıllı tasarımcılar, Harun Yahyacılar, Said Nursiciler var ya, hani " hiçbir yapı ustasız olmaz" diyenler. Ben de onlara, madem bir "usta" var, bu ustanın adı neden Uçan Spagetti Canavarı olmasın ki diyorum. Zira "ustasız yapı olmaz" diyenlerin mantığı şudur: Ortada bir televizyon var. Hiçbir parçasında üretici şirketin kimliğini öğrenmemizi sağlayacak hiçbir işaret yok. Bu durumda, ne yapar normal insan? Bir şirket üretmiş ama, nasıl bir şirkettir bilmiyoruz der. Yani Sadece bir Tanrı olabileceğine inanan, ancak dinlere inanmayan dinsizler gibi. Peki Dincilerimiz ne yapıyorlar? Bu televizyonu yapan kesin Arçelik'tir! Nereden biliyorsun? Çünkü Muhammed öyle söylüyor! Eeee, kanıtı ne? Çünkü Muhammed Arçelik firmasından mesaj almış. Mesaj aldığını nerden biliyorsunuz? Muhammed söylüyor! Abuzittin de, bu televizyonu Sony'nin ürettiğini iddia ediyor! Falanca da bu televizyonu LG'nin ürettiğini söylüyor! Filanca da bu televizyonu Vestel'in ürettiğini söylüyor. Eee hangisi doğru söylüyor? Cevap: Hiçbiri. Hepsi sallıyor. Aynen "ustasız yapı olmaz" deyip, evrene, insana, DNA'ya bakıp bu ustanın adının Allah olduğunu iddia edenler gibi. Burada bütün müslümanlara meydan okuyorum: "ustasız yapı olmaz" deyip, bana, kuşların, böceklerin, DNA'nın varlığını Allah'ın varlığına delil olarak sunuyorlarsa, ben de onlardan Bu ustanın adının "Uçan Spagetti Canavarı" olmadığını ispatlamalarını istiyorum. İspatlayana, 100.000 Dolar ödül var. Ben ve TAKLAMAKAN bir fon oluşturup bu 100.000 Doları ödeyeceğiz. Ayrıca yazmayı da bırakacağız. Bu yarışmaya lütfen sadece bir Yaratıcı var ve bu yaratıcının adı Allah'tır diyenler katılsınlar. Ateistler, agnostistler, deistler, ve diğer dinsizler katılmasındlar. Sadece "ustasız yapı olmaz deyip de, bu ustanın adının Allah olduğunu söyleyenler katılsınlar. Saygılar. Alıntı
Φ AIRBUS2 Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2008 Tipik inançlılar, bir soruya yanıt vermek ile bir konudaki gerçeği ve doğruyu bulmak arasındaki farkın bilincinde değiller ne yazık ki... *** Bir soruya verdiğiniz cevap, sizin o konudaki delilsiz inancınıza dayanıyor olabilir... Bir bilimsel gerçeğe dayanıyor olabilir, Yada günlük hayatta yaşanan tecrübeler sonucu edinilen önyargılara dayanıyor olabilir... . . *tna Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Sn Gecekuşu, Biz de onu diyorduk. İkisi da hayal mahsulu İLAH tır. Yok birbirinden farkları. Ama inananlar bizim Yüce Uçan Spagetti Canavarını neden yarattığımızı anlamadılar bir türlü. Soyuta atadıkları , konuları bizde Yüce Uçana atadık. Sevgili Gecekuşu, Elbette ki haklısın. Neden durup duruken Uçan Spagetti Canavarı'nı ortaya sürdüğümüzü sanırım, birçok kişi anlamadı, özellikle müslümanlar. Sevgili BRAİN; TAKLAMAKAN... Ne anlatılmak istendiğini "Yüce UÇAN" dan bu forumda ilk bahsedildiği andan beri biliyorum elbette... O yazının nedeni, konunun biraz daha farkına varılması için bir fırsat yaratmaktı... Özellikle Allah fikrini soyuttan gerçekliliğe atamış kişilerin... "Yüce Uçan"ı bu kadar ciddiye alıp kendi tanrılarıyla kıyaslanamayacağını safdillikle savunan bazı arkadaşların dikkatini çekmekti amacım... Yüce "Uçan" la Yüce "Allah" ın, ikisininde aynı soyut kavramlar...İkisininde insan zihninin eseri olduğu yada olabileceği konusunda... Umarım biraz daha farkındalıkları artmıştır... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2008 Sevgili BRAİN; TAKLAMAKAN... Ne anlatılmak istendiğini "Yüce UÇAN" dan bu forumda ilk bahsedildiği andan beri biliyorum elbette... O yazının nedeni, konunun biraz daha farkına varılması için bir fırsat yaratmaktı... Özellikle Allah fikrini soyuttan gerçekliliğe atamış kişilerin... "Yüce Uçan"ı bu kadar ciddiye alıp kendi tanrılarıyla kıyaslanamayacağını safdillikle savunan bazı arkadaşların dikkatini çekmekti amacım... Yüce "Uçan" la Yüce "Allah" ın, ikisininde aynı soyut kavramlar...İkisininde insan zihninin eseri olduğu yada olabileceği konusunda... Umarım biraz daha farkındalıkları artmıştır... Sizin uçan gerçekten sadece soyut mu? Allah ın somut olduğundan sizin henüz haberiniz yok mu? Ne kadar üzücü.. o kadar somut bir şekilde duamıza cevap veriyor ki aslında,bütün sıkıntı belki de sadece O nu görmediğimiz ve hakkında tam anlamıyla bişey bilmediğimiz için,yani aslında çok sevdiğimiz aklımızın bi türlü O nu tarife yetmeyişinin ,yani bizim anlatılarımızın soyutsallığındadır sorun... Sadece biz O nu eksik anlatırız, O ise her türlü eksik sıfattan uzaktır.. Eğer Allah, sadece bir insan zihninin eseri olsaydı,yani hayatım benim zihnime göre inandığım olguda şekillenseydi,sadece ve sadece mahvolurdum.. Tek kelimeyle mahvolurdum.. Benim bilmediğim bazı gerçeklerde,herşeyi bilen Allahın ,nasıl kuluna yardım ettiğini siz nasıl anlarsınız ki,,, şu dünyada ,akla hayale sığmayacak gayet somut ve malesef insan hatası sorunlarda, insanın aşamayacağı olgular olabileceğini ve bu olgularda inanan ile inanmayanın açık ara farklı olabileceğini ,siz nerden bileceksiniz ki??? Daha yeni,hayatımdan yani başımdan bir ton olay geçti.. Sadece ve sadece hakkında hiçbir kavramı anlamlandıramadığım noktada, hüküm için yardım istediğim Allahım , hüküm verdi ve bütün gerçeği gözlerimin önüne döktü.. öyle ki olaylara ve gelişime ,benden çok alakasız çevrem şaşkın.. Üstelik ancak bu hükümden sonra,aslında daha önce bana nerelerde neler gösterdiğini tam anlamıyla oturtabildim.. Allahım,yücelik vasfının tek ve tek sahibi olan Allahım,hayatımızın her alanında, uyarılarını anlayabileceğimiz, ayetlerini okuyabileceğimiz, yani baktığımız her alanda görebileceğimiz ve anlayabileceğimiz ve hayatımıza aktarabileceğimiz ilmi nasip etsin. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu elbet en iyi ölünce öğreneceğiz..Ama ben yine de ekleyim, doğru ve vijdanınıza az biraz seslenilen ,mantığınıza ve kalbinize az biraz hitap eden her olgum,Rabbimin size nasibidir,içinizde ki ruhun kutsala hizmetindendir.. Bütün yanlışlarım,bütün iticiliğim belki de ,ya şeytandan ya nefsimden ya bedensel dünyaca kirlenmişliğimden,ilimsizliğimdendir.Allah her zaman doğru söyler, her zaman adildir.Şimdiye kadar Kuran da ya da diğer Kitaplarımızda haşa bir kelimesinde bile doğru olmadığını görmedim,Allahım göstermesin. Kitaplar adeta yaşayan birer canlı gibi bütün günümüzde,her an bize seslenir gibiler,ama siz ,ama siz?? Eğer imanım varsa,bu sadece ve sadece Allah izin verdiği için,bu yüzden günahlı halimle sunulan bu imandan dolayı övünemem.. Sizin imanlı olmayışınız ve biz gibi Allahı hissetmiyor oluşunuzda bizlerin elinde değil,bu yüzden şu halimizle sizi asla ve asla yargılayamayız.. Biz sadece için için kendimizi yeriz,için için üzülürüz, hatta hayatımız adeta tedirgin bir bekleyişte geçer.. Biz bekleyenleriz cidden.. Sanki kaçışı olmayan şu dünyada,çıkışı kurtuluşu olmayan bir ortamda,sadece büyük günü,yani herşeyin ortaya çıkacağı,her bilginin sunulacağı o büyük günü bekleyenleriz.. Sizin bilimselliğinize istinaden şunu da ekleyim,bilim adamlarının bile dünyamız üzerine çizdikleri tablolar gayet açık ve net, ve ben ,Allah bilir doğrusunu,iddia ediyorum yakında çok büyük olaylara seyirci kalacağız(yaşarsak).. Bırakın 1400 sene öncesini, 2000 sene öncesinin belki daha da geri olguları,bilinen ve anlatılan bütün olguları,tek tek yaklaşmaya başladı.. Bütün Kitap Ehlinin,Kitaplarında bulduğu olgular hızla başladı yaşanmaya.. Siz daha Uçan spagettinin Kitabını bile yazamadınız.. yazsanız da karnımızı doyursak bol sosla.. hıımm .. gece gece canım kremalı mantar sosuyla makarna çekti.. Malzeme Rabbimden, pişirmesi sizden artık.. Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Üstelik ancak bu hükümden sonra,aslında daha önce bana nerelerde neler gösterdiğini tam anlamıyla oturtabildim. Sn Ftoyd , Yukarıdaki eylemi size yaptıran Yüce Uçan Spagetti Canavarıdır. Öyle olmadığını ispatlayabilecek misiniz. Sn BrainSlapper bir yarışma açmış. 100.000 usd lik bir yarışma. Aslında diyorumda... Yarışmaya konu olan soru yu ispatlayıp ta Brain den 100.000 usd alsam fena olmayacak. Saygılar. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Sizin uçan gerçekten sadece soyut mu? Allah ın somut olduğundan sizin henüz haberiniz yok mu? İnandığınız ilah Allah'ı tanımladığın yazıda "Allah, O" kelimelerinin yerine "Uçan Spagetti Canavarı" nı koyduğunda "uçan"da somut(!) olmuyormu? Somutluğun ölçüsü neden Muhammed ve inananları oluyor da, bay Henderson ve inananları olmuyor? Mantık kullanın. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 İnandığınız ilah Allah'ı tanımladığın yazıda "Allah, O" kelimelerinin yerine "Uçan Spagetti Canavarı" nı koyduğunda "uçan"da somut(!) olmuyormu? Somutluğun ölçüsü neden Muhammed ve inananları oluyor da, bay Henderson ve inananları olmuyor? Mantık kullanın. Eskiden,Kutsal Kitaplara inanmadığım ama Tanrı inancımın olduğu dönemlerde olsaydım, bu benzetmede haklı yönleriniz olurdu belki.. Allah diye yakarınca gelen yardımla, Spagetti diye yakarınca gelen şey aynı olur muydu bilmem..Ama unuttunuz mu,aynı zamanda Kitap Ehlinden biriyim artık,yani ben O Kitapların mucizevi yönlerine keşifteyim,dünyalık bir insan sözü olamayacağının bilincindeyim, Uçan spagetti nin ,şu an hayatıma yön veren bir kitabı yok.. yazsın da bakalım,uygulayınca onun kurallarını neler oluyor neler olmuyor.. hadi bana uçanzinin kitabını getirin,anlayalım nedir ne değildir..yazsında anlayalım, ne derece günüme şekil veriyor.. bir göreyim bakalım kurallarına uyunca inandığınız Tanrı neler yapıyor, uygulamayınca neler yapıyor.. Bir anlatın bakalım Uçan spagettinin merhametini ya da hayatınızı altüst edebilecek sınamalarını,öğretilerini.. Tanrı inancı olmayan sizlerle neyi tartışıyorum ki aslında, dinlere inanın ya da inanmayın,Tanrı inancı taşıyan ile taşımayan asla bir olmaz.. Tanrı inancı taşıyıp,O nun hayatlarına müdahale etmediğini savunan ya da benzeri nice arkadaşımız, Tanrı hayatlarına müdahale ettiği için yani O nu hissedebildikleri için O na imanlı olduklarının bile farkında değiller çoğu zaman.. Kitaplara karşı oluşmuş ön yargılar, farklı bilgilere,farklı insanların öğretilerine sevketmekte onları.. Bir ayette,ufacık bir şüphe duyar duymaz,nasıl ya,bu ne ya , gibi yönelmekteler hemen farklı şeylere,sabırsızlar aslında fazlaca..bi uzak dursalar başkalarının fikirlerinden, bir kalsalar kendi akılları ile Kutsal Kitabım arasında,değişecek aslında bütün kavramlar.. Size iyi eğlenceler.. Yokluk kavramında oyalanadurun,bizlerin oyalanacak vakti yok.. Sadece her daim az gelen ibadetimizde ve yoğun dünya hayatımızda,kalben bekleyenleriz,siz de bekleyin... Bu arada bizler sadece Muhammed i zikredip ,sadece Muhammed i anmayız.. Bizler Kutsal Kitabın aktardığı her Peygamberi eşit severiz,Onlar arasında ayrım yapmayız.. Niye İsa yı anmıyorsunuz, İbrahim i anmıyorsunuz da ,illa Muhammed i anıyorsunuz.. Kutsal Kitabımı okuyup duruyorsunuz, Muhammed i sizce diğerlerinden ayıran unsur ne Kuran da,Muhammed e inmiş olması mı sadece, niye diğerlerinden fazla sevilmesi gerektiği yokta,ayrım yapılmaması var sevgide.. Çok eşten hareketle mi, yoksa siz İncil i,Tevrat ı ,diğer Peygamberlerimizin eşlerini okumuyor musunuz.. Siz tek kişide ne çok hüküm kesiyorsunuz,daha çoğunuz erkek iken tek eşte duramaz haldeyken hemde.. tabiatınızı düşünmeye biraz zaman harcayın bir de,bırakın dinleri de,birazda etrafınıza, doğal olan her kavramınıza odaklanın.. Bırakın kitapları öğretileri sonradan eklenen herşeyi de , biraz daha sade gözlemlere yönelin..arının.. basitleşin.. ancak basitleştikçe kazanacaksınız.. deneyinn. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Bilgi birikerek bu güne kadar geldi..inançlar yönündeki bilgilerde aynı şekilde birikerek bu güne geldi..hiç bir şey gökten lapadanak birden bire inmedi ..teknolojik bilgi yani yaşamı kolaylaştıran bilgi ve inançlar yönündeki bilgi yani yaşamı kolaylaştırması gereken bilgi.. İki bilgi akımıda aynı yolla geldi..deneyimleme.. İnançlar yönündeki bilgiye ulaşılırken deney sahası, alanı kişinin sadece kendi düşünce labaratuarıdır..neden..nasıl..niçin..gibi bilgiye giden kanallar açık ise o kişinin.. kabul kapıları ,bilgiye giden kanalların kapıları..işte o kişi zihnindeki kelepçeleri sökmüş inançları yönündeki gelişimini sağlayacak labaratuarını çalıştırmaya başlamıştır.. Teknolojik gelişim yada inançlar yönündeki gelişim,her ikiside İNSAN,ı MUTLU ve Huzurlu bir yaşam biçimine götürmesi gerekmiyormu.. Misafir olduğunu unutmasın kimse..bu gezegen hepimize kısa süreliğine bir misafirhane.. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Eskiden,Kutsal Kitaplara inanmadığım ama Tanrı inancımın olduğu dönemlerde olsaydım, bu benzetmede haklı yönleriniz olurdu belki.. Sayın Ftoyd, Bu, "eski halim" sözünü sık sık duyar olduk senden. Şaşmıyorum bu sözü kullanmayan insan yok gibi. Anlatım sözcüklerimize girmiş bir deyim. İnsan yapısı yaş ilerledikçe tecrübe ve bilinç kazandığını sanarak, kendine de pay çıkarmak amaçlı bu deyimi sık sık kullanırlar. Çocukluktan ölene dek sürer. "Artık eski ben değilim, insan sarrafı oldum, delinmedik kulağım kaldı" vs. vs. Ama gel görki bu görüş her sene kendini yenilemektedir. Her fikir yenilenmesinde nitelik değişmesi vurgulanır. Süreeeeer gider. Bizlerde tıpkı sen gibi, önceki yaşamımızın ne kadar anlamsız olduğunu vurgular dururuz. Değişen ne? Senmi haklısın bizmi? Sana göre sen, bize göre biz. Ama asıl gerçeğe göre kim? Tabi sana göre sen, bize göre de biz. O halde hakem ölçüye vurmak gerekir. Bize göre somutluk. Sana göre soyutluk. Allah diye yakarınca gelen yardımla, Spagetti diye yakarınca gelen şey aynı olur muydu bilmem.. Bana göre aynı olurdu. Zira göreceğin "gelenler" doğa gerçekleri sana göre Allah'tan (soyut), diğerlerine göre Uçan Spagetti Canavarından "USC"(soyut), bilimcilere göre de olumlu ve olumsuz doğa olayları (somut) Ama unuttunuz mu,aynı zamanda Kitap Ehlinden biriyim artık,yani ben O Kitapların mucizevi yönlerine keşifteyim,dünyalık bir insan sözü olamayacağının bilincindeyim, İnsan sözü olduğunun ispatı çok basit. Henderson, Muhammed, Zerdüşt, Bahaullah vs. "Alın size ilahımdan vahiy getirdim". Bush ta dahil olmak üzere, ülkemizden de zaman zaman çıkar bu tür uyanıklar. Uçan spagetti nin ,şu an hayatıma yön veren bir kitabı yok.. yazsın da bakalım,uygulayınca onun kurallarını neler oluyor neler olmuyor.. hadi bana uçanzinin kitabını getirin,anlayalım nedir ne değildir..yazsında anlayalım, ne derece günüme şekil veriyor.. bir göreyim bakalım kurallarına uyunca inandığınız Tanrı neler yapıyor, uygulamayınca neler yapıyor.. Bir anlatın bakalım Uçan spagettinin merhametini ya da hayatınızı altüst edebilecek sınamalarını,öğretilerini.. Okumadan bilemezsinki. Okumamışsın okuyanlar biliyor onun (USC) yücelğini. Kitabı elden ele dolaştığı gibi, bir çok ta taraftar oluşturmuş. Hepsi öyle. Hoş sen kendi kitabını da ön kabulle, sorgulamadan okumuşsun bunda çok iddialıyım. Tanrı inancı olmayan sizlerle neyi tartışıyorum ki aslında, dinlere inanın ya da inanmayın,Tanrı inancı taşıyan ile taşımayan asla bir olmaz.. Elbette.. Hiç bir olurmu? Birisi soyutla (olmayanla) diğeri somutla (var olanla) yorumlar. Tanrı inancı taşıyıp,O nun hayatlarına müdahale etmediğini savunan ya da benzeri nice arkadaşımız, Tanrı hayatlarına müdahale ettiği için yani O nu hissedebildikleri için O na imanlı olduklarının bile farkında değiller çoğu zaman.. Kitaplara karşı oluşmuş ön yargılar, farklı bilgilere,farklı insanların öğretilerine sevketmekte onları.. Bir ayette,ufacık bir şüphe duyar duymaz,nasıl ya,bu ne ya , gibi yönelmekteler hemen farklı şeylere,sabırsızlar aslında fazlaca.. Aslında bilipte görmek istemediğin yada anlamak istemediğin şu: İnanmayan arkadaşların ön yargı dediğin karşı çıkışları, sadece birilerine ait kuralların insanlara dayatılması. Hiç kimse bir diğerine kural dayatamaz. Kurallar, tüm insanlıkça kabul edilen genel geçer kurallar olmalı. Size iyi eğlenceler.. Yokluk kavramında oyalanadurun,bizlerin oyalanacak vakti yok.. Sadece her daim az gelen ibadetimizde ve yoğun dünya hayatımızda,kalben bekleyenleriz,siz de bekleyin... Kendi vaktini nasıl kullanacağın elbette senin bileceğin bir iş. Sen Arap kurallarıyla halletmeye çalışırsın, bir diğeri de tüm insanlığa ait genel geçer kurallarla. Ama sakın olaki kurallarını ailen de dahil olmak üzere kimselere dayatma. Zira yaptığın şey belli bir gurubun töreleri ile tüm insanların ortak kabullerine karşı çıkmak olur. Bırakın kitapları öğretileri sonradan eklenen herşeyi de , biraz daha sade gözlemlere yönelin..arının.. basitleşin.. ancak basitleştikçe kazanacaksınız.. deneyinn. Bu "gözlemcilik" ilkesi bilimsel düşünenlerin ilk önerisi. Bir yanlışlığın olmasın? İnançlarda gözlem asla olmaz. Kitapları(tüm) bıraktığımızda insanlığımızı da bırakmamız gerekir. İnsanca düşünmeyi kitaplardan ve doğadan öğreniyoruz. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Sizin uçan gerçekten sadece soyut mu? Allah ın somut olduğundan sizin henüz haberiniz yok mu? Bu başlığa yazı yazan bir arkadaş, yukarıdaki ifadeleri kullanmış. Bu ifadeler üzerine soyut ve somut kavramlarını araştırmak ve anlamak gerekiyor. *** Soyut: Varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre: Anlaşılması, kavranılması güç olan. Somut: Varlığı duyularla algılanabilen, müşahhas, konkre, soyut karşıtı: TDK Güncel Türkçe Sözlük'te suyut ve somutun anlamları bu şekilde açıklanıyor. Şimdi bu başlığı okuyanlara şunu sormak gerekiyor? Bir kalkıpta bizlere "Allah ın somut olduğundan sizin henüz haberiniz yok mu?" diye bir soru yöneltebilir mi? Eğer yöneltilebiliyorsa o taktirde, yöneltene Somut dediğin bu görünmez varlığı "gördün mü, kokladın mı, yaladın mı", Ona "dokundun mu", onunla konuşup "sesini duydun mu?" diye bir soru yöneltmek abes olmaz herhalde... Eğer bu soru abesse varsayımlara dayalı bir bakış açısıyla ben öyle inanıyorum... "Allah ın somut olduğundan sizin henüz haberiniz yok mu?" diyebilmekte o kadar abes olsa gerek... Tipik inançlılar, bir soruya yanıt vermek ile bir konudaki gerçeği ve doğruyu bulmak arasındaki farkın bilincinde değiller ne yazık ki... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Bu başlığa yazı yazan bir arkadaş, yukarıdaki ifadeleri kullanmış. Bu ifadeler üzerine soyut ve somut kavramlarını araştırmak ve anlamak gerekiyor. *** Soyut: Varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre: Anlaşılması, kavranılması güç olan. Somut: Varlığı duyularla algılanabilen, müşahhas, konkre, soyut karşıtı: TDK Güncel Türkçe Sözlük'te suyut ve somutun anlamları bu şekilde açıklanıyor. Şimdi bu başlığı okuyanlara şunu sormak gerekiyor? Bir kalkıpta bizlere "Allah ın somut olduğundan sizin henüz haberiniz yok mu?" diye bir soru yöneltebilir mi? Eğer yöneltilebiliyorsa o taktirde, yöneltene Somut dediğin bu görünmez varlığı "gördün mü, kokladın mı, yaladın mı", Ona "dokundun mu", onunla konuşup "sesini duydun mu?" diye bir soru yöneltmek abes olmaz herhalde... Eğer bu soru abesse varsayımlara dayalı bir bakış açısıyla ben öyle inanıyorum... "Allah ın somut olduğundan sizin henüz haberiniz yok mu?" diyebilmekte o kadar abes olsa gerek... Tipik inançlılar, bir soruya yanıt vermek ile bir konudaki gerçeği ve doğruyu bulmak arasındaki farkın bilincinde değiller ne yazık ki... Siz ,Kutsal Kitaplarımızı okuyan bir insansınız yanlış bilmiyorsam.. Dokunma ve görme eylemlerini bilmem,bu dünya daki gözümüzle ,şu hallerde göremeyeceğimiz açık.. Ama Allahın konuştuğu kullar vardır.. Sesi nasıldır, nasıl konuşur, ne şekilde konuşur bilmem,ama konuştuğu kulları vardır(Rabbim bizi de onlardan eylesin).. Ben şimdi size ,oturduğunuz yerde ,tam yanınızda bir cin olduğunu söylesem ,bu olguya soyut dersiniz,ama o cin pat sizin kafanıza vursa,bütün algınız somutlaşır.Ben size, hayatımda ki müdahalelerin somutluğundan bahsettim.. Atıyorum,yakında dökümanlarım gelecek ve ben avans çekmek üzereyim her zaman ki gibi.. Her zaman bankalara yeten avans oranı olarak atıyorum 80 çekecekken,ordan patron al sana 100 diyorsa ,henüz bilmediğim ödemelerim geldiğinde bana 80 değil 100 ün lazım olduğunu görüyorsam, ben bu ince nüansı yakalar üzerine düşünürüm. Çünkü her zaman ki olgu değildir olan, farklı gelecek bir kavrama farklı bir ön hazırlık vardır ortada.. Bu örneği bi ton şeye nasıl yayarsınız bilmem -yetersiz ama kıyıdan köşeden değinebilmişimdir umarım- yaysanız bizim gibi tipik inançlı olurdunuz.. Ama siz tipik ateistliğinizde kalın varsın.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Siz ,Kutsal Kitaplarımızı okuyan bir insansınız yanlış bilmiyorsam.. Dokunma ve görme eylemlerini bilmem,bu dünya daki gözümüzle ,şu hallerde göremeyeceğimiz açık.. Ama Allahın konuştuğu kullar vardır.. Sesi nasıldır, nasıl konuşur, ne şekilde konuşur bilmem,ama konuştuğu kulları vardır(Rabbim bizi de onlardan eylesin).. Ben şimdi size ,oturduğunuz yerde ,tam yanınızda bir cin olduğunu söylesem ,bu olguya soyut dersiniz,ama o cin pat sizin kafanıza vursa,bütün algınız somutlaşır.Ben size, hayatımda ki müdahalelerin somutluğundan bahsettim.. Atıyorum,yakında dökümanlarım gelecek ve ben avans çekmek üzereyim her zaman ki gibi.. Her zaman bankalara yeten avans oranı olarak atıyorum 80 çekecekken,ordan patron al sana 100 diyorsa ,henüz bilmediğim ödemelerim geldiğinde bana 80 değil 100 ün lazım olduğunu görüyorsam, ben bu ince nüansı yakalar üzerine düşünürüm. Çünkü her zaman ki olgu değildir olan, farklı gelecek bir kavrama farklı bir ön hazırlık vardır ortada.. Bu örneği bi ton şeye nasıl yayarsınız bilmem -yetersiz ama kıyıdan köşeden değinebilmişimdir umarım- yaysanız bizim gibi tipik inançlı olurdunuz.. Ama siz tipik ateistliğinizde kalın varsın.. Cin'in başımıza vurabilmesi için, kendisinin de soyut olması gerekmez mi? Ben hiç somut Cin görmedim! Başınıza gelen olayları ise soyuta atamanız... Nasıl desemmm... abartı... Benzer olaylar benimde başıma fazlasıyla geldi, Mesela babam aylığını kaybetmişti, kaybettiğinin farkına akşam vardık. Geldiği yolu aradık, normalde herkesin çoklukla geçtiği bir köşe de babamın lastiklediği haliyle duruyordu... Yani düşünseniz, kimsenin görmemesi imkansız dersiniz ama görmemiş kimse, gören alırdı o kadar parayı... Ama bunu soyuta atamak gerekmez, ardından bir "Seçilmişlik" egosu aramakta gerekmez... Çünkü güvenlikte olduğunuz düşündüğümüz şeylerinde, (size göre Şeytanın vesvesesi ile) kimi insanlarca zarara uğratıldığını görüyoruz. Şeytan'a mı iman etmeliyiz, kimseye vesvese vermesin diye? Bu yaşantıları siz özel bir anlama bürüyebilirsiniz ama öyle olmadığını düşünüyorum... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2008 Cin'in başımıza vurabilmesi için, kendisinin de soyut olması gerekmez mi? Ben hiç somut Cin görmedim! Başınıza gelen olayları ise soyuta atamanız... Nasıl desemmm... abartı... Benzer olaylar benimde başıma fazlasıyla geldi, Mesela babam aylığını kaybetmişti, kaybettiğinin farkına akşam vardık. Geldiği yolu aradık, normalde herkesin çoklukla geçtiği bir köşe de babamın lastiklediği haliyle duruyordu... Yani düşünseniz, kimsenin görmemesi imkansız dersiniz ama görmemiş kimse, gören alırdı o kadar parayı... Ama bunu soyuta atamak gerekmez, ardından bir "Seçilmişlik" egosu aramakta gerekmez... Çünkü güvenlikte olduğunuz düşündüğümüz şeylerinde, (size göre Şeytanın vesvesesi ile) kimi insanlarca zarara uğratıldığını görüyoruz. Şeytan'a mı iman etmeliyiz, kimseye vesvese vermesin diye? Bu yaşantıları siz özel bir anlama bürüyebilirsiniz ama öyle olmadığını düşünüyorum... Hicr Sûresinin 27 . Ayetinde Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık. Dumansız ateş?? bana somut bir kavram gibi geldi.. yine onları gören insanların ortak anlatıları,yani birebir tasvirleri(en önemli özellikleri yine onlardan bahsetmeye korkmak aşırı derecede,hele hele biraz kurtulmuşlarsa) ,yani onları gören insanların hep aynı modeli çizişi bence düşünülmeye değer.. ayrıca hissedilebilen de varlıklar.. yani size ellediklerinde hissedebilme durumunuz var..hissedilebildiklerini farklıda olsa bizzat yaşadım,iş yerinde onlarla diyologta olan birinden daha önce bahsetmiştim.. şu an bizimle çalışmıyor oluşuna şükür... Şimdi gelelim herşeyi Allaha atama kavramına.. Bu konuda ayetlerle bütünlüğü kafamda tam oturtamıyorum.. yani bende ki kadercilikle ilgili düşüncelerde (daha önce forumda ki yazılarım) hatalarım var.. neden hatalarım olduğunu düşünüyorum,çünkü ,yine tamamen Rabbimden algıladığım metafiziksel olgular yüzünden.. evet,gayet soyutsal olarak.. şimdi bunu hani şu meşhur batıl inançlarla kıyaslayabilirsiniz.. Yani işte merdiven altı, kara kedi falan gibi.. sözkonusu soyut bir kavramsa, somut bir dille nasıl anlatılır bilmiyorum.. Ama dediğim gibi,bazı insanların görmüyor oluşu,bazı insanların hissetmiyor oluşu,bazı insanların duymuyor oluşu,üstüne birde bazı insanların bu konularda bir sürü kitap okuyarak özellikle mitolojik bütün gelişmeleri sıkı sıkıya öğrenebilmiş oluşu, illa bazı kavramların yok olduğunu ıspatlamaz.. hani artık basit kaçan bazı örnekler var, dolunayda yayılan dalgalarla ilgili şiddet unsurunun artmasına yönelik çalışmalar, işte aynı ortamda aynı çiçeğe aynı oranda sulama ile sadece bunu yaparken ki sevgi nefret olgusunun ,çiçek üzerine etkileri falan, ya da artık doğada nice dalganın görseydik ne halde olacağına dair araştırmalar, ya da etrafımızda ki herşeyi duysaydık gibi.. şimdi bütün bu araştırmalar yapılmaya yapılıyor ama baştan soyut kabul edilen dini bir kavram olduğu için,bir cin için kimse oturup bir araştırma yapmıyor.. şimdi dindarın araştırma yapmamasında korku ekseni de ağır basıyor,hani ya musallat olurlarsa korkusu.. bilmem ki, dumansız ateşin görülebilmesi ve onları gören köpek gibi türlerin gözleri üzerine nasıl araştırmalar yapılabilir,kim yapar.. cidden ıspatlansa ateistlere ne etkisi olur bu kavramın.. bilimci fenci kimyacı değilim ki,üzerine odaklanayım.. Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 ,yani onları gören insanların hep aynı modeli çizişi bence düşünülmeye değer.. ayrıca hissedilebilen de varlıklar.. yani size ellediklerinde hissedebilme durumunuz var..hissedilebildiklerini farklıda olsa bizzat yaşadım,iş yerinde onlarla diyologta olan birinden daha önce bahsetmiştim.. şu an bizimle çalışmıyor oluşuna şükür... Sisizn cinlerle irtibata geçen arkadaşınızın en yakın psikolğa gitmesi onun için en olumlu davranış olur. Cin , peri , huri yoktur. Bunlar metafiziki kavramlar olup. İspatlanamazlar. Sadece ve sadece inanılır ki , buda boş inançtır. İçi doldurulamayan inançtır. Varsa yoksa Yüce Uçan Spagetti Canavarı vardır. Diğerlerini dövebilir de. Saygılar. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Hicr Sûresinin 27 . Ayetinde Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık. Dumansız ateş?? bana somut bir kavram gibi geldi.. yine onları gören insanların ortak anlatıları,yani birebir tasvirleri(en önemli özellikleri yine onlardan bahsetmeye korkmak aşırı derecede,hele hele biraz kurtulmuşlarsa) ,yani onları gören insanların hep aynı modeli çizişi bence düşünülmeye değer.. Sana bir sır vereyim mi ftoyd? Şimdiye kadar hiç cin görmedim... Cin hakkında konuştuğum kimselerinde kendi deneyimleri yoktu ya da bir kere benzer birşey yaşadığını söylerdi... "Cin" hakkında konuştuğum kimseler hep şöyle derler: "Bizim bir arkadaş görmüş, bana anlattı..." "Bizim bir tanıdık görmüş, bana anlattı..." "Bizim bir akraba görmüş, bana anlattı..." "Bizim bir arkadaşın arkadaşı görmüş..." Ben böyle rivayetlere inanmıyorum ne yazık ki... Cinler var olsaydı en azından bende görürdüm... Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Şu cinler pek utangaç galiba , pek ortaya çıkmıyorlar. Şöyle okkalı GALİZ bir kuffur savursak başkanlarına.. Kızıp ortaya çıkar mı aceba.. Yada bikaç çapulcu ayarında cin gönderir mi ne dersiniz. Saygılar. Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Sana bir sır vereyim mi ftoyd? Şimdiye kadar hiç cin görmedim... Cin hakkında konuştuğum kimselerinde kendi deneyimleri yoktu ya da bir kere benzer birşey yaşadığını söylerdi... "Cin" hakkında konuştuğum kimseler hep şöyle derler: "Bizim bir arkadaş görmüş, bana anlattı..." "Bizim bir tanıdık görmüş, bana anlattı..." "Bizim bir akraba görmüş, bana anlattı..." "Bizim bir arkadaşın arkadaşı görmüş..." Ben böyle rivayetlere inanmıyorum ne yazık ki... Cinler var olsaydı en azından bende görürdüm... Ben bizzat kendisiylede görüştüm birebir cinlerle temas kurduğunu idda eden biri. Ama ben olayı çözdüm valla. Ya korkudan yada uyanıklıktandı. Çünkü askerde operasyona başlamak üzereydik araçlardan indik ve araçlar geri dönecekti biz kimbilir kaç gün dağda yürüyecektik dağda kalacaktık. Ayrılma noktamızdı araçlarla ve ilk indiğimizde farketmemiştik ortalık aydınlanmaya başladığında farkettikki mezarlığa çökmüşüz hatta ben bir mezar taşıyla sarmaş dolaştım sonra burası mezarlık dedi ilk gözleri görmeye başlayan ve tam araçlar hareketlendiği sırada bizimki başladı fatma fatma demeye. fatma cinin adıymış yattı yere çocuk fatmada fatma yüzbaşıyada fatma dedi herşeye fatma diyor yüzbaşıda baktı bu manyaklaştı dönen araçlarla gönderdi bunu. Sonuç operasyondan yırttı biz devam ettik. Bölüğe döndüğümüzde yanına gittim arkadaşın sordum bana şöyle dedi "bu konuyu kapat sanada bulaşırlar" sen merak etme anlat dedim gene anlatmadı. ve işin ilginç yanı bukadar korkan adam koğuşta ruh çağırma olayıda yapıyordu ve dahada şaşırtıcısı bunun çağırdığı ruhu görenlerde oluyor. Ama nedense inanmayana görünmüyorlar Neden bize görünmesinlerki? Biz namahremmiyiz? Cin ruh gibi şeyler gören biri birdaha gördüğünde bunuda bir sorsa ya inanmayana neden görünmüyorlar? Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Ben Kayserinin bir köyünde doğdum. Bizim köyde sara hastası bir genç vardı. Tabi maddi imkansızlıklardan dolayı , ne hastahanelere götürlmüş nede ilgilenen olmuş , askere falanda almadılar. Bu genç , köyden çıkar 7 km uzaklıktaki dağlara kadar yürür , geri döner. Ve bunu hergün yapardı. Yıllar böyle geçti. Hatta ben üniversiteden geldiğimde bu gençin yürüye yürüye iz yaptığı yolu bile gördüm. Akla zarar. Patika yol yapmış kendine. Bu çocuk 35 yaşlarına geldiğinde , cinlerle evlendiğini , hatta iki çocuğu bile olduğunu , bu çocukların kendisine benzediğini ve asla bunun hastalığıdan bahsetmediklerini , cinden olma cin çocuklarının da sağlıklı olduklarını söyledi bir müddet. Sonra Almanyadan bir akrabası ilaç falan getirmiş , belkide sahte işeyaramaz ilaçlardan bilemiyorum. Ama bu arkadaş şimdi düzeldi.. Cinleri unuttu. Hatta fenerbahçeyi bile tutmaya başlamış. Akp ye bile oy verdi. Şaka yapmıyorum.. Köyde muhtarlık seçimleri iddialı geçer. Bizim bu arkadaşın oyu pek değerli. Bu çocuğu oy günü kim önce kaparda kendi tarafına oy attırır ise , elebise sigara filan verirler.. Saygılar. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Ama bu arkadaş şimdi düzeldi.. Cinleri unuttu. Hatta fenerbahçeyi bile tutmaya başlamış. Akp ye bile oy verdi. Kusura bakmayin araya girdim ben yine ama umarim ki, kendileri daha da cok düzelir sayin Taklamakan Saygilar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.