Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2008 'Ortadoğu’dan ya Talibanlar, ya da Atatürkler çıkıyor' Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy haddini aştı ve bu şok sözleri sarfetti Esad’la Paris’te görüşmesi ile ilgili eleştirilere Sarkozy’nin şu tuhaf cevabı verdiği iddia edildi: “Ne yapalım, Ortadoğu’dan ya Talibanlar, ya da Atatürkler çıkıyor” Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin, partisine mensup milletvekilleriyle yaptığı bir sohbet sırasında kendisine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı kastederek Ortadoğulu diktatörleri neden Paris’e davet ettiği soranlara, “Ne yapalım. Ortadoğu’dan ya Talibanlar ya Atatürkler çıkıyor” karşılığını verdiği iddia edildi. Associated Press’in haberine göre iktidar partisi Halk Hareketi İçin Birlik (UMP) milletvekilleriyle bir araya gelen Sarkozy, geçen pazar günü düzenlenen “Akdeniz İçin Birlik” zirvesine Esad’ı davet etmesinin ve Suriye ile ilişkileri güçlendirmek için girişimlerde bulunmasının doğru bir karar olduğunda ısrar etti. Esad’ın ayağına kırmızı halı serilmesini barış yapma gereksinimiyle açıklayan Sarkozy, polis devleti olarak bilinen Tunus’un lideri Zeynel Abidin Ben Ali’nin ülkesinde, “küçük kızların tümünün okula gönderildiğinin de unutulmaması gerektiğini” ekledi. AP’nin haberinde toplantıda bulunan kimi UMP milletvekillerinin, insan hakları ihlallerini hiçe sayar bir tavırda sarf edilen bu sözlerin bazı milletvekillerini sinirlendirdiğini ve şoke ettiğini yazdı. Milliyet Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2008 YORUM Fransa, Sarkozy ve Faşizm Dr. Birol Ertan Fransa, Avrupa’nın yaramaz çocuğu olmaya doğru gidiyor. Dünyanın egemen güçlerinden birisi olmak yolunda ilerleyen uluslar, iki tür tehlikeyle karşı karşıya kalıyorlar. Bir yandan emperyalist emeller uğruna saldırgan ve pro-aktif politikalar uygulama gereğiyle ortaya çıkan çatışma atmosferi, diğer yandan da ülkede bir anda ortaya çıkan aşırı milliyetçilik ve büyük ölçüde de ırkçılık, bu ülkeleri tehdit ediyor. Avrupa pratiği ile birlikte Faşist ideoloji ve pratiklerde de bazı önemli değişimler ortaya çıkmaya başladı. Bu değişim, faşizmin klasik düşüncelerini değil, yabancı düşmanlığı ve kendini farklılaştırmakla ortaya çıkan ırkçılık biçimlerinin ortaya çıkışı ile açıklanabilir. Faşist ideoloji ve pratiklerin dönüşümü, Avrupa coğrafyasında çok açık biçimde gözleniyor. AB hedefleri, kurumları ve resmi devlet politikalarının ırkçılık karşıtı söylemleri bir yana dursun, özellikle işsiz genç nüfus tarafından desteklenen ırkçı hareketler ve faşist politikaları savunan liderler, faşizme azımsanmayacak ölçüde yeni ve güçlü bir taban oluşturmaya başladılar. Fransa’da ırkçı hareketin ve söylemlerin yükselmesi, bu çerçevede ele alınması gereken bir gelişmedir. Bu kapsamda, Sarkozy’nin ırkçılık kokan söylemleri ile iktidara gelmesi, tesadüf olarak yorumlanamaz. Avrupa’da hızla dönüşüm geçiren yeni faşist hareketlerin ve ırkçılık tabanlı siyasal partilerin güçlenmesi, yabancı düşmanlığının yükselmesi kapsamında Fransa’yı ciddi biçimde tehdit ediyor. Ancak, Faşist düşünce ve pratikleri siyasallaşması, yalnızca Fransa ile sınırlı tutulamaz. Asıl tehlike de buradan kaynaklanıyor. Avusturya’da hızla kitleselleşen faşist hareket, İsviçre'de C. Blocher liderliğindeki siyasal parti SVP, Almanya'da G. Frey liderliğinde DVU ve R. Schlierer liderliğindeki REP ile U. Voigt liderliğindeki NPA, Hollanda'da suikasta kurban giden Pim Fortuyn'nün ırkçı siyasal partisi ve Belçika'da F. Dewinter liderliğindeki Vlaams Bloku, İtalya'da, Danimarka’da ve diğer İskandinav Ülkelerinde, İngiltere’de ve bütün Avrupa ülkelerinde hızla gelişen yeni faşist hareketler ve söylemler, sağda liberal görünümdeki siyasal partilere bile de sızmakta ve Avrupa’nın faşizm tehlikesi ile yüz yüze kalmasına kaynak oluşturmaktadır. Avrupa faşizminin liderliğini üstlenecek ve faşist söylemi ileriye götürebilecek oluşumlara taban sağlayacak olan sağ siyasal partilerin olması, tehlikeyi çok daha ciddiye alınabilecek konuma yükseltmektedir. Fransa, faşizmin gelişiminin bir laboratuarı olarak çok iyi incelenmesi gereken bir örnektir. Fransa’da, ırkçı ve faşist hareketin % 20’lere dayanan kitlesel gücü karşısında diğer sağ partiler de faşist söylemler ile bu kitleye hitap etme yolunu seçtiler. Bunlar arasında Sarkozy, ilerideki günlerde Avrupa faşizminin sözcülüğünü ve öncülüğünü yapacağa benziyor. Sarkozy’nin, Fransa’da banliyölere hapsedilmiş göçmen kitlelere yönelik ağır ithamlarda bulunması ve bu söylemini oya dönüştürme gayreti, geri dönülmesi olanaksız bir kaymaya işaret ediyor. Sarkozy’nin göçmen işçi karşıtlığı, banliyölerdeki gençlere düşmanlığı ve özellikle Türkiye karşıtı söylemleri, saf Fransız seçmenin gözünde iyi prim yapıyor. Ancak, bu durum, önemli bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Faşizm, ilgisizlik, adaletsizlik, düşmanlık ve ırkçılık ile gelişen sinsi bir hareket olarak Sarkozy siyasetini ve Fransa’yı esir alacağa benziyor. AB siyasal bütünleşmesine direnmek ve bunun için de bazı ülkelere düşmanca yaklaşım, Fransa ve Sarkozy yönetimini tehlikeli mecralara sürükleyeceğe benziyor. Faşist yönetim öncesi Almanya’da yaşanan tehlikeli gelişmeler, Fransa için de söz konusu olmaya başladı. Ekonomik sorunlar, dünya devleti olma özlemi, sertleşen söylemler ve güçlenen ırkçılık, Sarkozy yönetimini faşist söylemlerin ötesinde faşist politikalara da sürükleyecektir. Kısacası, tahminlerimde yanılmak istesem de, Fransa ve Sarkozy’yi ilerideki günlerde çok tehlikeli bir faşist lider olmak tehlikesi bekliyor. Dr. Birol Ertan-Siyaset Bilimci ABHaber 25.05.2007 Lefkoşa Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2008 Sarkozy ilginç bir isim gerçekten, hakkında okuduklarım genellikle ne yapacağının belli olmadığına götürüyor beni ... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 21 Temmuz , 2008 Atatürk'ler ortadoğudan çıkmıyor bu beyefendiye biri coğrafya dersi versin Mustafa Kemal'ler Anadoludan çıkıyor, ortadoğudan taliban çıkıyor ama onları ortadoğuya uzak batılılar ve yakın batılılar yerleştiriyor... Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Atatürk'ler ortadoğudan çıkmıyor bu beyefendiye biri coğrafya dersi versin Mustafa Kemal'ler Anadoludan çıkıyor, ortadoğudan taliban çıkıyor ama onları ortadoğuya uzak batılılar ve yakın batılılar yerleştiriyor... Biz her ne kadar da kendimizi ortadoğudan soyutlarsakda aynı coğrafyanın kaderiyiz.Çok da yadsımamamk gerek bunu. Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Biz her ne kadar da kendimizi ortadoğudan soyutlarsakda aynı coğrafyanın kaderiyiz.Çok da yadsımamamk gerek bunu. Türkiye bir Ortadoğu ülkesi değil ama. Atatürk de Ortadoğu'dan çıkmadı. Bence Sardunyam'ın yorumu doğru. Ortadoğu ile aynı kaderi paylaştığımızı da söyleyemeyiz. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Ordadoğu'ya uzanan yolda en verimli topraklar Anadolu'da burası geçit ve haçlı zihniyetin iştahını kabartan özelliklerle dolu ama Türkiye bir ortadoğu ülkesi değil, bizde ortadoğulu değiliz, kaderimiz aynı olmadı olmayacak... Sarkozy'nin zannettiği gibi ortadoğu'dan Atatürk'ler çıkmıyor eğer çıkmış olsaydı bu durumda olmazlardı... Ne demişti Avrupalının biri "Türkiye Atatürk'ü Allah'a, geri kalan herşeyi Atatürk'e borçlusun" Ortadoğunun bir Atatürk'ü yok keşke olsaydı ama Allah istememiş olmalı... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.