Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

'Ortadoğu’dan ya Talibanlar, ya da Atatürkler çıkıyor'


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

160720080715556084210.jpg

 

'Ortadoğu’dan ya Talibanlar, ya da Atatürkler çıkıyor'

Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy haddini aştı ve bu şok sözleri sarfetti

Esad’la Paris’te görüşmesi ile ilgili eleştirilere Sarkozy’nin şu tuhaf cevabı verdiği iddia edildi: “Ne yapalım, Ortadoğu’dan ya Talibanlar, ya da Atatürkler çıkıyor”

 

Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin, partisine mensup milletvekilleriyle yaptığı bir sohbet sırasında kendisine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı kastederek Ortadoğulu diktatörleri neden Paris’e davet ettiği soranlara, “Ne yapalım. Ortadoğu’dan ya Talibanlar ya Atatürkler çıkıyor” karşılığını verdiği iddia edildi.

 

Associated Press’in haberine göre iktidar partisi Halk Hareketi İçin Birlik (UMP) milletvekilleriyle bir araya gelen Sarkozy, geçen pazar günü düzenlenen “Akdeniz İçin Birlik” zirvesine Esad’ı davet etmesinin ve Suriye ile ilişkileri güçlendirmek için girişimlerde bulunmasının doğru bir karar olduğunda ısrar etti.

 

Esad’ın ayağına kırmızı halı serilmesini barış yapma gereksinimiyle açıklayan Sarkozy, polis devleti olarak bilinen Tunus’un lideri Zeynel Abidin Ben Ali’nin ülkesinde, “küçük kızların tümünün okula gönderildiğinin de unutulmaması gerektiğini” ekledi.

 

AP’nin haberinde toplantıda bulunan kimi UMP milletvekillerinin, insan hakları ihlallerini hiçe sayar bir tavırda sarf edilen bu sözlerin bazı milletvekillerini sinirlendirdiğini ve şoke ettiğini yazdı.

 

Milliyet

Gönderi tarihi:

160720080937118415905.jpg

 

 

YORUM

Fransa, Sarkozy ve Faşizm

 

Dr. Birol Ertan

 

Fransa, Avrupa’nın yaramaz çocuğu olmaya doğru gidiyor. Dünyanın egemen güçlerinden birisi olmak yolunda ilerleyen uluslar, iki tür tehlikeyle karşı karşıya kalıyorlar. Bir yandan emperyalist emeller uğruna saldırgan ve pro-aktif politikalar uygulama gereğiyle ortaya çıkan çatışma atmosferi, diğer yandan da ülkede bir anda ortaya çıkan aşırı milliyetçilik ve büyük ölçüde de ırkçılık, bu ülkeleri tehdit ediyor.

 

Avrupa pratiği ile birlikte Faşist ideoloji ve pratiklerde de bazı önemli değişimler ortaya çıkmaya başladı. Bu değişim, faşizmin klasik düşüncelerini değil, yabancı düşmanlığı ve kendini farklılaştırmakla ortaya çıkan ırkçılık biçimlerinin ortaya çıkışı ile açıklanabilir. Faşist ideoloji ve pratiklerin dönüşümü, Avrupa coğrafyasında çok açık biçimde gözleniyor. AB hedefleri, kurumları ve resmi devlet politikalarının ırkçılık karşıtı söylemleri bir yana dursun, özellikle işsiz genç nüfus tarafından desteklenen ırkçı hareketler ve faşist politikaları savunan liderler, faşizme azımsanmayacak ölçüde yeni ve güçlü bir taban oluşturmaya başladılar. Fransa’da ırkçı hareketin ve söylemlerin yükselmesi, bu çerçevede ele alınması gereken bir gelişmedir. Bu kapsamda, Sarkozy’nin ırkçılık kokan söylemleri ile iktidara gelmesi, tesadüf olarak yorumlanamaz.

 

Avrupa’da hızla dönüşüm geçiren yeni faşist hareketlerin ve ırkçılık tabanlı siyasal partilerin güçlenmesi, yabancı düşmanlığının yükselmesi kapsamında Fransa’yı ciddi biçimde tehdit ediyor. Ancak, Faşist düşünce ve pratikleri siyasallaşması, yalnızca Fransa ile sınırlı tutulamaz. Asıl tehlike de buradan kaynaklanıyor. Avusturya’da hızla kitleselleşen faşist hareket, İsviçre'de C. Blocher liderliğindeki siyasal parti SVP, Almanya'da G. Frey liderliğinde DVU ve R. Schlierer liderliğindeki REP ile U. Voigt liderliğindeki NPA, Hollanda'da suikasta kurban giden Pim Fortuyn'nün ırkçı siyasal partisi ve Belçika'da F. Dewinter liderliğindeki Vlaams Bloku, İtalya'da, Danimarka’da ve diğer İskandinav Ülkelerinde, İngiltere’de ve bütün Avrupa ülkelerinde hızla gelişen yeni faşist hareketler ve söylemler, sağda liberal görünümdeki siyasal partilere bile de sızmakta ve Avrupa’nın faşizm tehlikesi ile yüz yüze kalmasına kaynak oluşturmaktadır.

 

Avrupa faşizminin liderliğini üstlenecek ve faşist söylemi ileriye götürebilecek oluşumlara taban sağlayacak olan sağ siyasal partilerin olması, tehlikeyi çok daha ciddiye alınabilecek konuma yükseltmektedir.

Fransa, faşizmin gelişiminin bir laboratuarı olarak çok iyi incelenmesi gereken bir örnektir. Fransa’da, ırkçı ve faşist hareketin % 20’lere dayanan kitlesel gücü karşısında diğer sağ partiler de faşist söylemler ile bu kitleye hitap etme yolunu seçtiler. Bunlar arasında Sarkozy, ilerideki günlerde Avrupa faşizminin sözcülüğünü ve öncülüğünü yapacağa benziyor.

 

Sarkozy’nin, Fransa’da banliyölere hapsedilmiş göçmen kitlelere yönelik ağır ithamlarda bulunması ve bu söylemini oya dönüştürme gayreti, geri dönülmesi olanaksız bir kaymaya işaret ediyor. Sarkozy’nin göçmen işçi karşıtlığı, banliyölerdeki gençlere düşmanlığı ve özellikle Türkiye karşıtı söylemleri, saf Fransız seçmenin gözünde iyi prim yapıyor. Ancak, bu durum, önemli bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Faşizm, ilgisizlik, adaletsizlik, düşmanlık ve ırkçılık ile gelişen sinsi bir hareket olarak Sarkozy siyasetini ve Fransa’yı esir alacağa benziyor.

 

AB siyasal bütünleşmesine direnmek ve bunun için de bazı ülkelere düşmanca yaklaşım, Fransa ve Sarkozy yönetimini tehlikeli mecralara sürükleyeceğe benziyor. Faşist yönetim öncesi Almanya’da yaşanan tehlikeli gelişmeler, Fransa için de söz konusu olmaya başladı.

 

Ekonomik sorunlar, dünya devleti olma özlemi, sertleşen söylemler ve güçlenen ırkçılık, Sarkozy yönetimini faşist söylemlerin ötesinde faşist politikalara da sürükleyecektir.

 

Kısacası, tahminlerimde yanılmak istesem de, Fransa ve Sarkozy’yi ilerideki günlerde çok tehlikeli bir faşist lider olmak tehlikesi bekliyor.

 

 

Dr. Birol Ertan-Siyaset Bilimci

ABHaber 25.05.2007 Lefkoşa

Gönderi tarihi:

Sarkozy ilginç bir isim gerçekten, hakkında okuduklarım genellikle ne yapacağının belli olmadığına götürüyor beni :D ...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:

Atatürk'ler ortadoğudan çıkmıyor bu beyefendiye biri coğrafya dersi versin Mustafa Kemal'ler Anadoludan çıkıyor, ortadoğudan taliban çıkıyor ama onları ortadoğuya uzak batılılar ve yakın batılılar yerleştiriyor...

Gönderi tarihi:
Atatürk'ler ortadoğudan çıkmıyor bu beyefendiye biri coğrafya dersi versin Mustafa Kemal'ler Anadoludan çıkıyor, ortadoğudan taliban çıkıyor ama onları ortadoğuya uzak batılılar ve yakın batılılar yerleştiriyor...

 

Biz her ne kadar da kendimizi ortadoğudan soyutlarsakda aynı coğrafyanın kaderiyiz.Çok da yadsımamamk gerek bunu.

Gönderi tarihi:
Biz her ne kadar da kendimizi ortadoğudan soyutlarsakda aynı coğrafyanın kaderiyiz.Çok da yadsımamamk gerek bunu.

 

Türkiye bir Ortadoğu ülkesi değil ama. Atatürk de Ortadoğu'dan çıkmadı. Bence Sardunyam'ın yorumu doğru. Ortadoğu ile aynı kaderi paylaştığımızı da söyleyemeyiz.

Gönderi tarihi:

Ordadoğu'ya uzanan yolda en verimli topraklar Anadolu'da burası geçit ve haçlı zihniyetin iştahını kabartan özelliklerle dolu ama Türkiye bir ortadoğu ülkesi değil, bizde ortadoğulu değiliz, kaderimiz aynı olmadı olmayacak... Sarkozy'nin zannettiği gibi ortadoğu'dan Atatürk'ler çıkmıyor eğer çıkmış olsaydı bu durumda olmazlardı...

 

Ne demişti Avrupalının biri "Türkiye Atatürk'ü Allah'a, geri kalan herşeyi Atatürk'e borçlusun"

 

Ortadoğunun bir Atatürk'ü yok keşke olsaydı ama Allah istememiş olmalı... :)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.