İşten Çıkarmalar Hız Kazanıyor!

[Φ Yayamaz Kayımca]

Ekonomik kriz derinleştikçe işten çıkarmalar da hız kazanıyor. Dünya çapında 435 bin işçi çalıştıran Siemens, ilk etapta büyük bölümü Almanya’daki vasıflı işçilerden oluşan 17 bin 200 çalışanını işten çıkaracağını açıkladı. İtalyan UniCredit 9 bin kişiyi, Volvo ise İsveç’teki fabrikalarından başlamak üzere 1200 kişiyi işten atacak.

 

Özellikle Amerikan şirketleri “krize hazırlık” adı altında en önde koşarak diğerlerine de önderlik ediyorlar. ABD’nin en büyük taşımacılık şirketi United Airlines 950 pilotu işten çıkaracağını duyurdu. Wall Street bankaları şimdiden 83 bin kişiyi kapının önüne koymuş durumdalar. Citigroup, Goldman Sachs, Morgan Stanley gibi dev yatırım bankalarında işten atalar devam ediyor.

 

Ford, General Motors ve Chrysler işten çıkarmaların yanı sıra ücretlerde kesintiye gideceklerini de duyurdular. Otomotiv sektöründe son 9 ay içinde ücretler zaten %20 oranında gerilemiş durumda. Resmi rakamlara göre yılın ilk çeyreğinde ABD’de 232 bin kişi işsiz kaldı.

 

Burjuva ekonomistler işçilere eğer bir işleri varsa ona dört elle sarılmalarını tavsiye ediyorlar. Yani ücretleriniz düşse de, çalışma koşullarınız kötüleşse de sesinizi çıkarmayıp çalışın diyorlar! Oysa çıkmayan her ses, işsizler ordusunun biraz daha büyümesine, sömürünün biraz daha derinleştirilmesine ve patronların kârlarını daha da arttırmalarına hizmet ediyor.

 

İşten atılan on binlerce işçi, susmanın ve geri adım atmanın işini güvence altına almaya yaramadığını, aksine bir süre sonra işsiz kalmayı garantilediğini bizzat yaşayarak görmektedir. Bunu görmek için işsiz kalmamız gerekmiyor. Susmayalım! Örgütlenerek sesimizi yükseltelim! Sorumlusu biz değiliz, krizin faturası patronlara!

 

Alıntı...

[Φ politika]

Zenginlik listesinin en fakiri Türkiye,Kisi basina gelirle 57 ülkelik zenginler listesine girdik .Ama 55 nci olduk.117.bin Dolarla Lüksemburg birinci,onuda Norvec ikinci ve Katar ücüncü sirada takip etti,Komsu Yunanistan 27 nci sirayi alirken Türkiye yani basini almis önü kesilemeyen saha kalkmis olan Türkiyemizde 55 nciligi kapabildi.

Nüfüsunun yüzde 80 nin aclik sinirinda ve hatta isci emeklilerinin yüzde 80 nin acliok sinirinin altinda olan bir ülkede ekonomi cok iyi kalkiniyoruz diyerek iktidar saksakciligi yapanlarin bu arastirmaya bakip yüzlerinin kizarmasi gerekir.Kameralar karsisina gecerek kisbasina gelir 10 bin dolar oldu diyenler söyle bir etraflarina bakinsinlar,ve utansinlar ki oylarini aldiklari bu halka acaba ne verdiler kavga ve dögüs disinda.

 

 

saygilarla

[Φ dünyahepimizin]

Zenginlik listesinin en fakiri Türkiye,Kisi basina gelirle 57 ülkelik zenginler listesine girdik .Ama 55 nci olduk.117.bin Dolarla Lüksemburg birinci,onuda Norvec ikinci ve Katar ücüncü sirada takip etti,Komsu Yunanistan 27 nci sirayi alirken Türkiye yani basini almis önü kesilemeyen saha kalkmis olan Türkiyemizde 55 nciligi kapabildi.

Nüfüsunun yüzde 80 nin aclik sinirinda ve hatta isci emeklilerinin yüzde 80 nin acliok sinirinin altinda olan bir ülkede ekonomi cok iyi kalkiniyoruz diyerek iktidar saksakciligi yapanlarin bu arastirmaya bakip yüzlerinin kizarmasi gerekir.Kameralar karsisina gecerek kisbasina gelir 10 bin dolar oldu diyenler söyle bir etraflarina bakinsinlar,ve utansinlar ki oylarini aldiklari bu halka acaba ne verdiler kavga ve dögüs disinda.

 

 

saygilarla

Türkiye'de durumlar ne zaman iyiydiki, sadece bugünkü durumu göz önüne alarak elestiri yapiyoruz. Benim bildigim ülkemiz malesef her dönem bu tür olaylara tanik olmustur, ha AKP hükümeti ha geride kalan hükümetler. Varmi aralarinda bir fark? Varda bizmi bilmiyoruz? Yoksa neden sadece AKP dönemini elestiriryoruz? Lafta büyük Türkiye diyoruz, ama nüfusun 80% yazdiginiza göre alik sinirinda, elestirme hakkina sahip degiliz. Bu celiskiler nereden? Mademki nüfusun 80% aclik durumunda nerede bu halk? Öz elestiri yapmayan bir devlet ve millet hayatta kurtulmaz.

[Φ mavi olmayan gökyüzü]

Ekonomik kriz derinleştikçe işten çıkarmalar da hız kazanıyor. Dünya çapında 435 bin işçi çalıştıran Siemens, ilk etapta büyük bölümü Almanya’daki vasıflı işçilerden oluşan 17 bin 200 çalışanını işten çıkaracağını açıkladı. İtalyan UniCredit 9 bin kişiyi, Volvo ise İsveç’teki fabrikalarından başlamak üzere 1200 kişiyi işten atacak.

 

Özellikle Amerikan şirketleri “krize hazırlık” adı altında en önde koşarak diğerlerine de önderlik ediyorlar. ABD’nin en büyük taşımacılık şirketi United Airlines 950 pilotu işten çıkaracağını duyurdu. Wall Street bankaları şimdiden 83 bin kişiyi kapının önüne koymuş durumdalar. Citigroup, Goldman Sachs, Morgan Stanley gibi dev yatırım bankalarında işten atalar devam ediyor.

 

Ford, General Motors ve Chrysler işten çıkarmaların yanı sıra ücretlerde kesintiye gideceklerini de duyurdular. Otomotiv sektöründe son 9 ay içinde ücretler zaten %20 oranında gerilemiş durumda. Resmi rakamlara göre yılın ilk çeyreğinde ABD’de 232 bin kişi işsiz kaldı.

 

Burjuva ekonomistler işçilere eğer bir işleri varsa ona dört elle sarılmalarını tavsiye ediyorlar. Yani ücretleriniz düşse de, çalışma koşullarınız kötüleşse de sesinizi çıkarmayıp çalışın diyorlar! Oysa çıkmayan her ses, işsizler ordusunun biraz daha büyümesine, sömürünün biraz daha derinleştirilmesine ve patronların kârlarını daha da arttırmalarına hizmet ediyor.

 

İşten atılan on binlerce işçi, susmanın ve geri adım atmanın işini güvence altına almaya yaramadığını, aksine bir süre sonra işsiz kalmayı garantilediğini bizzat yaşayarak görmektedir. Bunu görmek için işsiz kalmamız gerekmiyor. Susmayalım! Örgütlenerek sesimizi yükseltelim! Sorumlusu biz değiliz, krizin faturası patronlara!

 

Alıntı...

 

Bugün gittiğim bir konferasta Türkiye de ki işsizlik oranı %19,6 olarak gösterildi.Dikakatimi çeken oldukça ilginç bir nokta vardı;yıl olarak hatırlayamıyorum ama bu oran bazı yıllarda %20 yi buluyordu.Ama genel anlamda 15-24 yaş genç iş gücünün ağırlıkta olduğu bir işsizlik oranı çizelgesinde görülen acı bir gerçek;her yıl bir önceki yılın işszilik oranını aratıyor.

 

Değerli arkadaşım Tuzla'da yapılan grevlere destek vermeyen Tuzla işçileri aklıma geldi bu yazdıklarını okuyunca.Aslında onları suçlamak da bana pek doğru gelmiyor.Düşünsene ekmek derdine düşmüş bu insanlar buldukları işi nasıl böylesine gerekçelerle kaybetmeyi göze alırlar.Böylesi gerekçeler dediğim gerekçe ne biliyor musun?İnsan onuruna yaraşır iş koşulları,eşit ücret...Bazen insanlar için tüm bunlar savsataya dönüşebiliyor söz konusu sadece iş bulmak olunca!Dahası işsiz kalma tehlike çanları her daim çaldıkça!