Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Hz. MUHAMMED'E İNANMAYAN BİR TOPLUM VEYA KİŞİLER BU AYETLERE GÖRE NASIL ZALİM OLUR.. Örn Japonlar puta tapıyor veya biri ateist diye neden zalim olur.


DİPNOT

Önerilen İletiler

İslama inananların kullandığı temel mantık budur.

 

Bun mantığı kendi ALLAH ınızı ispat olarak kullanılamayacağınız açıkladım.

 

Siz kendi dayanaksız inançlarınızı artık bu mantığa dayandıramaz sınız.

 

Cevap vermek istiyorsanız.

 

Yukardaki mantığı düzeltiniz

Yaad inancınızda bu mantığı kullanmadığınızı gösteriniz.

 

Şimdi belli bir sayıda arap ın Muhammedül emin demesi ile.

 

Bu kişinin her dediğine inanacak mıyız

 

Peki..

 

Ben aynı sayıda yada 5 fazlası , adam bulsam.

 

Ve Uçan Spagetti canavari Gerçektir.

Taklamakan da onun yarattığı bir forum kahramanıdır ve resuludur.

 

Dedirtsem..

 

İnanacak mısınız.

 

Bu mantık doğru mu.

 

 

Saygılar.

Taklamakan.

 

 

Sevgili Taklamakan ;

 

Diyorsunuz ki ;

 

Ben aynı sayıda yada 5 fazlası , adam bulsam.

 

Ve Uçan Spagetti canavari Gerçektir.

Taklamakan da onun yarattığı bir forum kahramanıdır ve resuludur.

 

Dedirtsem..

 

İnanacak mısınız.

Alıntı Taklamakan

 

Cevap Veriyoruz ;

 

Evet Sevgili Taklamakan Söz Veriyorum Ben Size İnanacağım.

 

Eğer Sizde 1.5 Milyar Müslüman ın, Hz Muhammed e, ''Muhammed ül Emin'' Dedikleri, ve O' nu Tasdik Ettikleri Gibi ,

 

Uçan Spaggetii Canavarına da İman Eden 1.5 Milyar İnsan Bulabilirseniz,

Hiç Tereddüt Etmeden Biz de İnanacağız.

 

Hem Sizin Uçan Spagetti Canavarınıza, Hem de Sizin Onun Elçisi Olduğunuza. Şüphesiz İnanacağız.

 

(Yahu Sahiden Bu ''Uçan Spagetti Canavarı'' nın , Bizim ''Yüzen Van Gölü Canavarı'' ile Akrabalığı Varmıdır Acaba...?)

 

Herneyse Siz Biran Önce Mürid Toplamaya Başlayınız. Sayıları 1.5 Milyar ı Bulduğunda Bize Haber Veriniz.

Hemen Kendisine İman Edeceğiz...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uçan Spaggetii Canavarına da İman Eden 1.5 Milyar İnsan Bulabilirseniz,

Hiç Tereddüt Etmeden Biz de İnanacağız.

 

Birincisi, siz 1,5 milyar insan inanıyor diye mi inanıyorsunuz? Daha yüksek sayılarda inançlısı olan başka inançlar yok mu?

 

İkincisi siz ne gördünüz de inandınız? Duyduğunuz hurafelerin dışında ne gördün de tercih ettin?

 

 

Herneyse Siz Biran Önce Mürid Toplamaya Başlayınız. Sayıları 1.5 Milyar ı Bulduğunda Bize Haber Veriniz.

Hemen Kendisine İman Edeceğiz...

 

Bu cümleniz sizin inancınızın ne kadar temelsiz ve zayıf olduğunu gösteriyor maalesef. Ya hu bir müslüman böyle der mi? Yani daha fazlasını bulunca satacak mısın inancını? Kınıyorum! :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Gülbudak.

 

Benim sözlerimi yine tersinden almış sınız.

 

Şöyle ki.

 

Ben yazımda Muhammede el-emin dendiği ilk zamanı işaret ettim. Yıl Ms. 580 ile 610 arası bir tarih.

 

Tutturmuş sunuz 1.5 milyar müslüman diyorsunuz. Ne zamandır bu. Bu gün.

 

Şimdi yakaladınız mı. Ben hangi zamandaki El emin diyen kişilerin sayısını sormuşum.

Siz hangi tarihtekileri konu etmiş siniz.

 

Zaman eğrisinde TERSTEN almış sınız...Konuyu !!!!!!!!!!

 

Sanırım okuduğunuzu anlamamış sınız. Yada bilerek gerçek dışı anlamlar yüklüyorsunuz.

 

Benim sorum Muhammed e ilk emin dendiğinde , bunu diyen kaç kişi idi. Ben bunun 5 fazlasını bulsam Uçan Spagetti Canavarına inanırmısınız idi.

 

Ben bunu ifade etmiştim.

 

Nafile...

 

Sadece saygılarımı sunuyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Gülbudak.

 

Benim sözlerimi yine tersinden almış sınız.

 

Şöyle ki.

 

Ben yazımda Muhammede el-emin dendiği ilk zamanı işaret ettim. Yıl Ms. 580 ile 610 arası bir tarih.

 

Tutturmuş sunuz 1.5 milyar müslüman diyorsunuz. Ne zamandır bu. Bu gün.

 

Şimdi yakaladınız mı. Ben hangi zamandaki El emin diyen kişilerin sayısını sormuşum.

Siz hangi tarihtekileri konu etmiş siniz.

 

Zaman eğrisinde TERSTEN almış sınız...Konuyu !!!!!!!!!!

 

Sanırım okuduğunuzu anlamamış sınız. Yada bilerek gerçek dışı anlamlar yüklüyorsunuz.

 

Benim sorum Muhammed e ilk emin dendiğinde , bunu diyen kaç kişi idi. Ben bunun 5 fazlasını bulsam Uçan Spagetti Canavarına inanırmısınız idi.

 

Ben bunu ifade etmiştim.

 

Nafile...

 

Sadece saygılarımı sunuyorum.

 

 

Sevgili Taklamakan ;

 

Yine Tarafınızdan Suçlanıyorum Sanırım; Konuyu Ters Ele Almak Suçu İle.

 

Pekiyi Siz Hiç Kendi Yazdıklarınıza Baktınız mı , Okudunuz mu ?

Ne Yazdığınızın , Ne İddia Ettiğinizin Farkındamısınız ...?

 

Bence Kesinlikle Hayır. Farkında Değilsiniz.

Çünki ;

 

Siz Asrı Saadet Döneminde ki Müslüman Sayısını , Bugünkü Uçan Spagetti Canavarı Müridi Sayısına Denk Tutabilmek İddia sı Sunuyorsunuz.

 

Madem Bizim ; Bugünki Müslüman Sayısını (1.5 Milyar) Olarak Örnek Veremeyeceğimizi Söylüyorsunuz ,

O Halde Nasıl Siz , 1500 sene Önceki Müslüman Sayısını Bugünki Spagetti Canavarı Müridi Sayısı ile Karşılaştırıyor, ve Orantılıyorsunuz ...?

 

Lütfen Söylermisiniz...?

 

Hem Bize Diyeceksiniz ki ;

Bugün ki Müslümanların Sayısını Sayamayız, Yalnızca Eski Çağ larda ki Sayısını Kabul Ederiz.

 

Hem de Kendiniz ;

1500 Senelik İstatistik Verilerini ( Müslüman ların Sayısını ) Bugünki Spagetti Canavarınızın Kıyaslaması Adına Kullanabileceğinizi Söyleceksiniz.

 

Başka Bir Arzunuz Var mı ...?

 

Bize Söylediğini Tarihsel Karmaşayı, Resmen Siz Oluşturuyorsunuz.

 

Haydi Geliniz ,

Ya Bugün ün Şartlarında Müslümanlar ve Spagetti Canavarı Müridleri ni Kıyaslayın ,

 

Ya da Her İkisini de 1500 sene Öncesinde Değerlendirin,

 

O Çağlarda Diyelimki, Ortalama 10,000 Müslüman Vardı,

Haydi Siz de O Çağlarda Yaşamış 10,005 Adet Spagetti Canavarı Müridi Bulunuz.

 

Bakın Bu Sefer Kesin Sizin Canavarınıza İnanacağız. Tamam mı ...?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn D. Gülbudak.

 

Hemen Yüce Uçan Spagetti Canavarına İman ediniz.

 

Ve iki tabak spagetti yeyiniz.

Bunu yaparken de.. Sos kullanmak serbest.

Yalnız.. Yüce Uçan in bir ricası var... Emri değil..

Bu Spagettileri yiyemeyen aç insanları düşününüz..

 

Yüce Spagetti Canavarına İman için bu yeterlidir.

Yapmasanız da.. Kızmaz.

 

Gelelim ispata.

 

Sizin asrı sadet diye adlandırdığınız zaman diliminede...

 

Muhamamede el emin demeyen kişi sayısı daha fazla idi.

 

İspatı da.. Bedir savaşı. Uhud. Benı KUREYZA falan falan.

 

Yanı Muhammede inananmayanlar fazla idi.

 

İNANMAYIP TA KARŞI ÇIKANLAR.

 

Eskilerin masalını anlatıyor diyenler fazla idi.

 

10,005 ten fazla idiler.

 

hadi bakalım ...

 

Yüce Uçan Spagetti Canavarına İman ediniz..

 

Sözünüzü Tutunuz.

 

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

10,005 ten fazla idiler.

 

hadi bakalım ...

 

Yüce Uçan Spagetti Canavarına İman ediniz..

 

Sözünüzü Tutunuz.

 

Geçen gün bir gazetede okudum. Müridleri ne 10.000'i, 200.000 civarında imiş. Hatta bu konuda yazılmış yüzlerce ve hatta binlerce kitap da varmış. Hatta günlük gazete bile çıkarmaya başlamışlar. 900 lü yıllarda müslümanlar ve hıristiyanlar, bu karşı gelenekten korktukları için ortaklaşa iş düzenlemiş ve bütün kitapları toplatarak yakmışlar. Bu dinin tekrar dirilmesinden de korktukları için olayı gizli tutmuşlar. spagetti tariflerinin de yer aldığı kutsal kitaplarında bu olaylar binlerce yıl öncesinden yazılmış. Yalanım var ise bir daha spagetti yiyemeyim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn D. Gülbudak.

 

Hemen Yüce Uçan Spagetti Canavarına İman ediniz.

.

.

 

Saygılar.

 

 

Sevgili Taklamakan ;

 

Şimdi Siz Espri mi Yapıyorsunuz ...?

Mizahi Yaklaşımlarla Tartışmaya Renk mi Katmaya Çalışıyorsunuz ....?

 

Yahu Biz Neden Spagettici Canavara İman Edecek mi şiz ki ...?

 

Bedir Savaşında ki Müslümanlardan Daha Kalabalık Olan Grubun, Spagetti Canavarı Müridleri Olduğunu mu İddia Ediyorsunuz Yoksa ...?

 

Yahu Ben Böyle Tartışma Görmedim. Bakalım Daha Neler Duyacağız.

 

Kureyş Kabilesi Oldu ; Spagetti Canavarı Kabilesi.

 

Pekiyi Ya 300 Spartalı. Hani Vardı ya, Onlar da Uçan Spagettici miy di Yoksa ...?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Geçen gün bir gazetede okudum. Müridleri ne 10.000'i, 200.000 civarında imiş. Hatta bu konuda yazılmış yüzlerce ve hatta binlerce kitap da varmış. Hatta günlük gazete bile çıkarmaya başlamışlar. 900 lü yıllarda müslümanlar ve hıristiyanlar, bu karşı gelenekten korktukları için ortaklaşa iş düzenlemiş ve bütün kitapları toplatarak yakmışlar. Bu dinin tekrar dirilmesinden de korktukları için olayı gizli tutmuşlar. spagetti tariflerinin de yer aldığı kutsal kitaplarında bu olaylar binlerce yıl öncesinden yazılmış. Yalanım var ise bir daha spagetti yiyemeyim...

 

Sevgili YARASA ;

 

Ne Spagetti yi, Ne Bu Lafları , Yemiyoruz.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

A-Bunun böyle olduğuna nasıl kanaat getirdiniz. Kanıtınız ne.?

B-Kanıtımız Kuran.

A-Onu kim yazmış....?

B-Allah buyurmuş. Muhammed yazmış.

A-Allahın vahyettiğini kim söylüyor.?

B-Muhammed söylüyor.

A-Muhammedin doğru söylediği ne malum.?

B-Ama Kuranda böyle yazıyor.

A- Buna DÖNGÜSEL MANTIK DENİR. İspat kanıt olamaz. Kendi içinde bir mantığı varmış gibi olsa da. MANTIKSIZDIR. SONUÇSUZDUR.

 

Bay A yı alkışlıyoruz.

 

 

 

İslama inananların kullandığı temel mantık budur.

 

Bun mantığı kendi ALLAH ınızı ispat olarak kullanılamayacağınız açıkladım.

 

Siz kendi dayanaksız inançlarınızı artık bu mantığa dayandıramaz sınız.

 

Cevap vermek istiyorsanız.

 

Yukardaki mantığı düzeltiniz

 

Saygılar.

 

bir konuda mantık yürütmek için önce o konuya vakıf olmak gerekir.o konuda mantığınızın yeterli olması gerekir.

yukardaki mantık die idda ettiğiniz sey islam dinini anlatmak konusunda kısır kalır.

zira kısır mantıkla hiç biyere varamaz kendi içinizdeki sorunları bile halledemezsiniz.

 

 

M:Bütün kainatın ,herseyin Yaratıcısı Allah'tır

A:Bunun böyle olduğuna nasıl kanaat getirdiniz. Kanıtınız ne?

M:Kanıtımız Kuranı kerim.Ancak günümüzde Kuranı kerimlede tatmin olmayan kardeşlerimiz var. Onlar içinde bir sürü bilim adamının düşüncelerini kanıt olarak gösterebiliriz.

örneğin :

Fizikçi Dr.Karl Giberson

Ünlü moleküler biyolog Michael Denton

ingiliz astrofizikçi Prof. george F. Ellis

Avusturalyadaki Adalaide ünüversitesinden ünlü matematiksel fizik profesörü Paul Davies

Stephen Hawking

bu yukarda saydığımız alanlarında uzman ve ünlü bilim adamları 20. yüzyılda bilim tarihine "evrendeki ince ayar" kavramını katmış,evrenin ve dünyanın gelişigüzel tesadüfler sonucunda ,rastgele olayların ardı ardına gelmesiyle oluşamayacağını kesin olarak ortaya koymuşlardır. evrende var olan "hassas ayarın" asla birbirinden farklı atomların rastalantılar sonucu ortaya koymadıklarını ve bu hassas ayarın tek bir sahibi olduğunu onunda Allah olduğunu böylece kanıtlamış oldular.

zira sayın A bilim ve bilim adamlarıda sizi tatmin etmiyorsa zira sizin adınıza yapılacak Pekde bişey kalmasa gerek.

A: :sweatingbullets: peki Kuranı kim yazmış.

M:yukarda varlığını günümüzün bilim adamlarının dahi ispatladığı Allahu teala melaikesi hz cebrail ile peygamberi Hz.Muhammede bilidrmiştir.

hz. Muhammedde okuma yazma bilmediği için ashabından okuma yazma bilen kişilere Kuran ayetlerini yazdırmıştır. daha sonra bu kişilere vahy katipleri denmiştir.

A:Peki Kuran'ı Allah'ın vahyettiğini kim söylüyor

M:aslında bunu bütün insanlık söylüyor sadece peygamberler değil.ancak tebliğ görevinin başlangıcı peygamberlerdir.

şimdi bi düşünelim insanlık tarihi boyunca Allah bütün insanlığa kendisini,bu dünyada ve ahirette mutlu olabilmeleri için yol gösterici kitaplar ve peygamberler göndermiştir.

peygambersiz ve kitapsız hiç tpluluk görülmemiştir.

şimdi kendi tarihine bakan bir insan dini kitabı peygamberi ve insanların bu konudaki açlığını görmeli ve dinin insanlara getirdiği haklı sorumluluklar sebebiyle topyekün bir temizlik adına inkara başvurmamalıdır.

Kuranı ve diğer hak dinlerin kutsal kitaplarını Allah'ın vahyettiğini, biraz önce bilim adamlarınında evreni yaratmış olduğu gerçeğini kanıtlamış oldukları Allahu teala söylüyor kendi sözü olan Kuran ayetlerinde ve diğer kitapların orjinal hallerinde.

ve bunuda bizlere peygamberler bildiriyor.

A:peki Hz.Muhammedin doğru söylediği ne malum

M:Allah bir Peygamberine peygemberlik vasfını yüklemeden önce onu var olduğu topluma doğru sözlülüğü,dürüstlüğü durum kendi aleyhine olsa bile asla doğrudan vazgeçmeyen bir insan olarak benimsetir.

zira inceleyin peygamber hayatlarını hepsi peygamberlik gelmeden önce dğoru sözlü ve dürüst insanlardı .

doğru sözlülük yani "sıdk " peygamberlik sıfatlarındandır.çünkü butun peygamberlerde görülen bir özelliktir.

ayrıca Neden yalan söylesin????bana yalan söylemesi için tek bir sebeb gösterin.

A:maddi çıkar olabilirmi?

M:Olamaz.eğer öyle olsaydı kendisine para teklif edilip peygamberliği bırakması söylendiğinde bu teklifi geri çevirmezdi.

teklif edilen maddiyat mekkenin efendisi olmak. mekke o dönemde ticaret açısından çok gözde bir sehir.

düşünsenize teklif kabul edildiğinde sağlanacak kazancı.

sonra

Hz. Ömer (r.a.), bir gün Allah Rasûlünün huzuruna girdi. Efendimiz yattığı hasırın üzerindeydi ve yüzünün bir tarafına, hasır iz yapmıştı. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de içinde birkaç avuç arpa bulunan bir torba vardı. İşte Allah Rasûlünün odasında bulunan eşya bunlardan ibaretti. Hz. Ömer, bu manzara karşısında rikkate geldi ve ağladı. Allah Rasûlü niçin ağladığını sorunca Hz. Ömer ?Ya Rasûlallah! Şu anda kisralar, krallar saraylarında kuş tüyünden yataklarında yatarken, sen sadece kuru bir hasır üzerinde yatıyorsun ve o hasır senin yüzünde iz bırakıyor. Gördüklerim beni ağlattı? cevabını verir. Bunun üzerine Allah Rasûlü, Hz. Ömer?e şu karşılıkta bulunur. ?İstemez misin ya Ömer! Dünya onların, ahiret de bizim olsun.? buyurdu.

böyle bir insanın öldüğünde arkasında tek bir kuruşu olmayan bir insanın

bu yüzden maddi çıkarlar için yalan söylemesi mümkün değil. tarih bunu çok açık bir sekilde göstermektedir.

A:kişisel saygınlık olabilirmi?? :unsure:

M:peygamberimiz çok saygın bir insandır buna bütün müminler iman eder.

ancak kendisi asla saygınlık kazanmak için peygamberlik yapmamıştır.

zira islamın ilk dönemlerinde müslümanlara akıl almaz işkenceler yapılıyor ve aşağılanıyordu.

düşünün saygınlık adına böle birsey yapsa islamın ilk doğduğu yıllarda bunca aşağılanma sebebiyle bundan vazgecerdi değilmi???

başka ihtimal varmı yalan söylemesi için?

A:İlerki çağlarda adını duyurmak.

M:bu sarfettiğiniz en talihsiz ihtimal oldu.zengin olarak da adını duyurabilridi.yada mekkenin kabenin efendisi olarak .bugün ebu cehilde duyurmadımı adını.

neden bunu tercih etmedi.

değermiydi hiç olmayan şeyler için onca ızdırap çekmeye.sadece onun için değil tüm peygamberler için gecerli.

biraz mantıklı düşünün sırf karalamak uğruna kökü olmayan iddalar atmayın ortaya.

A:hayır hayır sizinki yinede döngüsel mantık.

M:sorularnıza verdiğim hiç bir cevap bir diğerinin döndürülmüş sekli değildir.

A: :sweatingbullets: olsun banane ben yinede inanmıcam o ne der? bu neder? sonra benim onca inanmayan arkadaşım var bu durumu onlara nasıl açıklarım.Allah yooookkkk Allah yooookkkk

M: :( Allah'ım tüm gerçekliği bildiği halde inanmayan kullarına sen yardım et .Hidayet bağışla Ya Rabbim.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Stephen Hawking

bu yukarda saydığımız alanlarında uzman ve ünlü bilim adamları 20. yüzyılda bilim tarihine "evrendeki ince ayar" kavramını katmış,evrenin ve dünyanın gelişigüzel tesadüfler sonucunda ,rastgele olayların ardı ardına gelmesiyle oluşamayacağını kesin olarak ortaya koymuşlardır.

 

Sn Misafirceylan,

 

Bilim adamının adını yazmış sınız. Bide bu kişiye ait olduğunu söylediğiniz cümle var.

 

Bunu nerden aldınız. Lınk i varmı. Yada orjınal ingilizce metini nerden bulabilirim.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn ****** ,

 

Yeşil renkte yazdığınız yazıları okudum.

 

Bidaha okudum.

 

Döngüsel mantıktan çıkamaz sınız. Aşağıdaki gibi yani.

 

A- Ben peygamberim.

B- Nerden bilelim peygamber oldugunu.

A- Kuranda yazıyor.

B- Kuranı kim söylemiş.

A- Ben söyledim.

 

uzuuuuun ca yazmışsınız.

 

Kısaltması bu.

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

M:Kanıtımız Kuranı kerim.Ancak günümüzde Kuranı kerimlede tatmin olmayan kardeşlerimiz var. Onlar içinde bir sürü bilim adamının düşüncelerini kanıt olarak gösterebiliriz.

örneğin :

 

Bir kısım bilim adamı ortak olarak şunu söylemiş: "bu iş kendi kendine, rastlantısal olarak olmaz" değil mi?

Yoksa Allah'ın ya da başka bir tanrının varlığını mı ispatlamış?

Yaratılış teorisini mi ispatlamış?

 

HAYIR!

Sadece "bu iş kendi kendine olamaz" demişler.

 

Bazı uyanık geçinenler de almış bu cümleleri Allah'ın ispatı olarak göstermiş.

 

Bu işin, uçan spagetti'nin işi olmadığını nereden biliyorsunuz?

 

Arkadaşlar şunu iyi anlayın artık. Ne var olduğunu sandığınız Allah'ın ne de kökeniniz olarak düşündüğünüz yaratılış teorisinin bilimsel ispatı olmaz! OLAMAZ! Ayrıca olmayan bişeyin olmadığına dair ispat da olmaz; bu yüzden Allah'ın yokluğu ispat edilmez! Ancak bunun yanında, yaratılış terorisinin yalan olduğu zaten ispatlanmıştır. Dünya 6 günde yaratıldı safsatalarına artık kimse dönüp bakmamaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

A:maddi çıkar olabilirmi?

M:Olamaz.eğer öyle olsaydı kendisine para teklif edilip peygamberliği bırakması söylendiğinde bu teklifi geri çevirmezdi.

teklif edilen maddiyat mekkenin efendisi olmak. mekke o dönemde ticaret açısından çok gözde bir sehir.

düşünsenize teklif kabul edildiğinde sağlanacak kazancı.

O zaman Sinop'lu Diyojen'de bir Peygamber...

Fıçı içersinde yaşarken, İskender ona "Dile benden ne dilersen!" demiştir

Ve o da "Gölge etme, başka ihsan istemem!" demiştir...

Diyojen'in tek eksiği, peygamberlik iddiasında bulunmaması...

 

Mesela Mimar Sinan'ı da peygamber ilan etmeliyiz...

Su getirdiği şehirde, susuz bir evde vefat etmiştir...

 

Babamı da peygamber yapmalıyız...

Emekli olurken ayrıldığı şirketin ettiği oyun için başkalarıda uşaklık edince dava açamadığından

Ne çıkış tazminatı aldı, ne de emeklilik ikramiyesi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Misafirceylan,

 

İslam dininin Allahına inanmayan bu insalar var ya,

 

Çok şey bilirler , dikkat ediniz.

 

Bakın bir hatalı cümleniz sonucunda....

 

Sayısız peygamber adayı çıktı...

 

Ve mantık da doğru.

 

Uyarmak istedim...

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Misafirceylan,

 

İslam dininin Allahına inanmayan bu insalar var ya,

 

Çok şey bilirler , dikkat ediniz.

 

Bakın bir hatalı cümleniz sonucunda....

 

Sayısız peygamber adayı çıktı...

 

Ve mantık da doğru.

 

Uyarmak istedim...

 

Saygılar.

 

Ve çelişkisi de şu:

Hz. Muhammed hem çok saygın bir insan...

ama hemde inanılmaz fakir...

 

Hz. Muhammed Mekke'nin en güçlü ailesinin efradı...

Bu kabile, kabileler arası savaşlarda büyk etken mesela,

Hz. Muhammed bu yüzden Fi'l-Ful Fudul'a bile katılıyor...

 

Eşi Hatice, Mekke'nin en zengin ve güçlü insanlarından...

 

Amcaları ve dedesi desen zaten çok güçlüler ve zenginler...

 

 

Bunlar bir yana;

Ekonomik zenginliğin,

Ailevi Nüfusun,

Kabilevi nüfuzun

ve Kervanlarınızın çokluğunun size Saygınlık kazandırabildiği bir toplumda,

Bunlar yokken nasıl ve ne kadar Saygın olabilirsiniz?

 

 

Hz. Muhammed'in okuma yazma bilmediği düşüncesi de tamamen uydurmadır...

Safsatadır...

Ben hiçbir şekilde buna ihtimal vermiyorum.

Hz. Muhammed belki gençliğinde falan bilmiyor olabilir ancak Peygamberliğini iddia ettiği sıralarda okuma yazma biliyordu kesinlikle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1-Öncelikle şunu belirteyim ki ılımlı veya ılımsız islam yoktur. İslam İslamdır.

 

2-Ayetlerde de çok açık bir şekilde Hz.Muhammed'e inanmadıkları için değil. Allah'ın kurallarına uymadıkları ve uygulamadıkları için insanlar zalim olarak nitelendiriliyorlar.

 

3- Bence biraz tefsir okuyun belki konu açmadan önce cevap almanızı sağlar. Böylece insanların beynini saçma iddialarla boşuna yormazsınız.

--------------------------------------------------------

Konuyla ilgisi olduğu için şu alıntıyı da vermek istiyorum.

Kâfir — Farz edin ki ben ıssız bir köşesinde yaşayan ve İslâm dininden habersiz olan bir insan, Allah beni âhirette nasıl sorumlu tutulabilir ?

 

Mümin — Allah, hiçbir nefse gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.(Bakara Sûresi, 2/286)

Dünyanın ıssız bir köşesinde yaşayan ve cemiyet hayatından uzak bir insan, mücerret aklıyla, hangi hakikatleri bilmeye güç yetirebilirse, sadece onlardan sorumludur.” Mücerret akıl denilince, “bir peygambere muhatap olmamış, kendisine ilâhî emirler ulaşmamış, rehbersiz kalmış” bir aklı anlıyoruz. İmam Mâturudî, “insanın, kendi aklını kullanarak bir yaratıcısının olduğunu bilmeye güç yetirebileceği” görüşündedir. Kişi, içinde bulunduğu şartlarda, neyi bilmeye güç yetirebiliyorsa ondan sorumludur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Konuyla ilgisi olduğu için şu alıntıyı da vermek istiyorum.

Kâfir — Farz edin ki ben ıssız bir köşesinde yaşayan ve İslâm dininden habersiz olan bir insan, Allah beni âhirette nasıl sorumlu tutulabilir ?

 

Mümin — Allah, hiçbir nefse gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.(Bakara Sûresi, 2/286)

Dünyanın ıssız bir köşesinde yaşayan ve cemiyet hayatından uzak bir insan, mücerret aklıyla, hangi hakikatleri bilmeye güç yetirebilirse, sadece onlardan sorumludur.” Mücerret akıl denilince, “bir peygambere muhatap olmamış, kendisine ilâhî emirler ulaşmamış, rehbersiz kalmış” bir aklı anlıyoruz. İmam Mâturudî, “insanın, kendi aklını kullanarak bir yaratıcısının olduğunu bilmeye güç yetirebileceği” görüşündedir. Kişi, içinde bulunduğu şartlarda, neyi bilmeye güç yetirebiliyorsa ondan sorumludur.

Bu söylediğiniz çok büyük bir çelişki ve temelsizlik barındırır.

 

Madem ki Tanrı, İslam'dan haberdar olmayanlara dair kural ve yasalar ifade edebiliyor

Ve madem ki insanları İslam'a göre yargılamama olgusunu yaratabiliyor

Peki niçin İslam'ı insanlara bildirtti de

İnsanları onunla yükümlü kıldı?

 

Eğer Tanrı merhametli olsaydı ne olurdu biliyor musun?

İslamı yollamazdı...

Böylelikle insanların sorgulanmaları gereken bir dikteleri olmazdı...

Böylelikle insanlar cehenneme gitmezlerdi...

 

O adada İslam'dan habersiz yaşayıp ölen ve kendi keşfiyesinden sorumlulu tutulan insan gibi olsaydı insanlık ve neticede herkes cennete gitseydi iyi olmaz mıydı?

Bak kendin söylüyorsun, Tanrı'nın buna dair yasası var...

Madem ki var, en akıllıcası, tüm insanların iyilik görmesi

Tanrı'nın tüm insanları cennete atması değil midir?

 

Ama yooook...

İlla ki Tanrı'yı ululayacak, egosunu tatmin edecek insanlar olmalı değil mi?

 

Gerçi öyle bir Tanrı'da yok ama neyse...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer Kur'an okusaydınız ve okumuyupta anlayabilseydiniz bu saçma açıklamayı yapmazdınız. Çünkü Allah Kur'an da her kavme peygamber verdiğini ve o peygamberlerle şeriatler indirdiğini belirtir. Dolayısıyla her kavim şeriatlidir. Ama yine Kur'an 'ın deyimiyle şeriatleri bozulanlar,şeriatleri yok olanlar ve İslam'dan hanersi olanlar için Bakara Suresi'nin 286.cı ayeti inmiştir: ''Allah, hiçbir nefse gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.''(Bakara Sûresi, 2/286)

Bu perspektiften bakarsan yazılarım ve Kur'an hakkında çelişki göremezsin.

 

Tengeriin boşig'e cevap :

İslam'ın gelmesi insanların cehenemden kurtulması demektir. Sadece İslam'a olan saldırınızdan dolayı Musevi veya Hıristiyan olabileceğiniz şüphelerim arttı. Çünkü ''Eğer Tanrı merhametli olsaydı ne olurdu biliyor musun?

İslamı yollamazdı...Böylelikle insanların sorgulanmaları gereken bir dikteleri olmazdı...Böylelikle insanlar cehenneme gitmezlerdi...'' diyerek İslam haricinde diğer dinlerin taraftarlığı söz konusu oluyor. Yani sen açıkça ''diğer dinlere değil de sadece İslam dinine düşmanım'' diyorsun.

 

Hangi dinden isen buyur tartışalım bizim için birşey değişmez. Çünkü İslam tüm bozulan şeriatleri kapsar ve onların yanlışlarını yüzüne vurur. Kur'an daki ifadeyle '' Az bir çıkar için Allah'ın sözlerinin değiştirildiği'' bilridilmektedir. Bu gerçek midir diye sorduğumuzda Tevrat ve İncil'deki son peygamber olarak vadedilen Hz.Muhammed'in gerçekten doğru olduğu ortaya çıkmaktadır.(Bunun hakkında bilgi isteyenler pm atsın yardımcı olayım.)

(Aslında Bize göre bir incil vardır. Diğerleri insan elinden çıktığı kesindir. Sözde ilham ile yazılmıştır.Papalık denilen kurumu meydana getiren Yahudiler, Hıristiyanları kontrol altına almak için bu kuruma ihtiyaç duymuş ve dini ekonomik kazanç kapısı haline getirmişlerdir.Ör : Din adamlarına para verip günahını anlatınca Allah onları affedermiş)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tengeriin boşig'e cevap :

İslam'ın gelmesi insanların cehenemden kurtulması demektir. Sadece İslam'a olan saldırınızdan dolayı Musevi veya Hıristiyan olabileceğiniz şüphelerim arttı. Çünkü ''Eğer Tanrı merhametli olsaydı ne olurdu biliyor musun?

İslamı yollamazdı...Böylelikle insanların sorgulanmaları gereken bir dikteleri olmazdı...Böylelikle insanlar cehenneme gitmezlerdi...'' diyerek İslam haricinde diğer dinlerin taraftarlığı söz konusu oluyor. Yani sen açıkça ''diğer dinlere değil de sadece İslam dinine düşmanım'' diyorsun.

 

Hangi dinden isen buyur tartışalım bizim için birşey değişmez. Çünkü İslam tüm bozulan şeriatleri kapsar ve onların yanlışlarını yüzüne vurur. Kur'an daki ifadeyle '' Az bir çıkar için Allah'ın sözlerinin değiştirildiği'' bilridilmektedir. Bu gerçek midir diye sorduğumuzda Tevrat ve İncil'deki son peygamber olarak vadedilen Hz.Muhammed'in gerçekten doğru olduğu ortaya çıkmaktadır.(Bunun hakkında bilgi isteyenler pm atsın yardımcı olayım.)

(Aslında Bize göre bir incil vardır. Diğerleri insan elinden çıktığı kesindir. Sözde ilham ile yazılmıştır.Papalık denilen kurumu meydana getiren Yahudiler, Hıristiyanları kontrol altına almak için bu kuruma ihtiyaç duymuş ve dini ekonomik kazanç kapısı haline getirmişlerdir.Ör : Din adamlarına para verip günahını anlatınca Allah onları affedermiş)

 

Arkadaşım, en sevmediğim şey

Dinler hakkında ve özellikle kendi dini hakkında zerre bilgisi olmayan birisinin

Çıkıpta bana "Sen şu dindensindir, yok yok bu dindensindir" diye çamur atmasıdır...

 

Ben hiçbir dinden değilim arkadaşım...

Dinlerin bugüne hitap etmeyen toplumsal yapılar olduklarını biliyorum...

Yerleri geçmiştedir...

Ancak Tasavvuf'un öğretilerini severim...

Ve iddia ediyorum ki İslam'ı da senden iyi biliyorum...

Freud'a "Ruh Doktoru" demeyecek kadar da Psikoloji'den iyi anlarım... ;)

O yüzden benim psikolojime de inmeye çalışma, hüsrana uğrarsın... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Arkadaşım, en sevmediğim şey

Dinler hakkında ve özellikle kendi dini hakkında zerre bilgisi olmayan birisinin

Çıkıpta bana "Sen şu dindensindir, yok yok bu dindensindir" diye çamur atmasıdır...

 

Ben hiçbir dinden değilim arkadaşım...

Dinlerin bugüne hitap etmeyen toplumsal yapılar olduklarını biliyorum...

Yerleri geçmiştedir...

Ancak Tasavvuf'un öğretilerini severim...

Ve iddia ediyorum ki İslam'ı da senden iyi biliyorum...

Freud'a "Ruh Doktoru" demeyecek kadar da Psikoloji'den iyi anlarım... ;)

O yüzden benim psikolojime de inmeye çalışma, hüsrana uğrarsın... :)

 

Diğer dinleri eleştirmen ve yanlışları ortaya koyman İslam'ı bir zarara uğratmaz. Aksine doğruluğunu kanıtlar. Çünkü önce yollanan tüm şeriatlerin zaman içinde değişime uğraşığını Kur'an'da Allah bize bildirmektedir.

 

O zaman cümlelerinde İslam deme de tüm dinler de ;)

 

Psikolojiden anlayanı severim. Ama bence Freud'un hayatını netten araştır. ''Ruh doktoru'' neden dendi anlarsın. ;)

 

Korkma sizin psikolojinize inmek gibi gereksiz bir niyetim yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diğer dinleri eleştirmen ve yanlışları ortaya koyman İslam'ı bir zarara uğratmaz. Aksine doğruluğunu kanıtlar. Çünkü önce yollanan tüm şeriatlerin zaman içinde değişime uğraşığını Kur'an'da Allah bize bildirmektedir.

 

O zaman cümlelerinde İslam deme de tüm dinler de ;)

 

Psikolojiden anlayanı severim. Ama bence Freud'un hayatını netten araştır. ''Ruh doktoru'' neden dendi anlarsın. ;)

 

Korkma sizin psikolojinize inmek gibi gereksiz bir niyetim yok.

"Ruh Doktoru" demenizin nedeni,

Psikolojiden anlamıyor olmanız

Ve Freud hakkında nette yazanlardan fazla bilgiye sahip olmamanızdır...

 

Ben uzun zamandır Freud'a hayran birisiyimdir

Ve gerek hayatı hakkında birkaç kitap okuduğum gibi

Eserlerini da okumuşluğum vardır...

 

Yani "Ruh Doktoru" değilde "Psikanalist" olduğunu bilecek kadar tanıyorum kendisini...

Ama sana kalsa o "Ruh Analisti"dir değil mi?

Fincanlarla, dualarla ruh çağırıp, tütsü yakıp

Bir Fatiha, Üç İhlas okuyup tedavi ediyor...

 

Psikolojiden anlayanı sevmek yerine

Psikolojiden anlasanız daha yararı olur iletişimimize...

Bundan anlamayan birisinin psikolojime inmesinden korkmam,

Anlayamadığı şeylerden dolayı psikoza girmesinden korkarım, sorumluluk hissederim...

 

Ayrıca İslam'ın diğer dinlerden farkı yoktur.

Farkı olduğu düşüncesi size aittir ve gerçek değildir...

Diğer dinlerin müsbetsizliği, sizin inancınızında aynı olduğunu ortaya koyar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Fincanlarla, dualarla ruh çağırıp, tütsü yakıp

Bir Fatiha, Üç İhlas okuyup tedavi ediyor...'' demişsiniz.

 

Ne kadar düştüğünüzü bir de siz bilseniz. Bayağı sözlerle cavap verdiğinizi sanıyorsunuz.

--------------------------------------------------------

''Ayrıca İslam'ın diğer dinlerden farkı yoktur.

Farkı olduğu düşüncesi size aittir ve gerçek değildir...'' demişsiniz.

''Diğer dinlerin müsbetsizliği, sizin inancınızında aynı olduğunu ortaya koyar...'' demişsiniz.

 

Cevap : Gayet bayat bir laf etttiniz. İslam ilk ortaya çıktığı günden beri diğer dinlerin bozulduğunu söylüyor. Bu bozulma sonunda son bin İslam gönderildi.

Diğer dinlerin değişmesi üzerine yaşadığı çelikiler, İslam'ın ''diğer dinler değişti'' iddiasını çürütmediği için İslam'ın müsbetsizliği kanıtlanmış olmaz. Tam aksine İslam'ın tezini destekler.

İslam ile diğer dnlerin benzer özellikler taşıması zaten tek Allah'ın yolladığı kurallar büyünü olduğuun destekler. Ama diğer dinlerin değişmesi sonucunda o saf din kaidelerinin içine zehir girmiştir.

Ve böylece ana şeriat'ten zamanla kaymalar olmuştur.

Bu durumda bizim İnancımızda bir çelişke yok . Siz kendinizi sorgulayın. Niye geldiğinizi, yüzünüzü ve çeşitli özelliklerinizi siz mi seçtiniz? Her parmak izinin farklı olmasını, Büyük patlamayı, ve patlama sonucundaki özel dengeyi Babanız mı koydu?

----------------------------------------------------------

İslâm’a göre gerçek dinin kurucusu Allah’tır. İlk din tevhid dini olup, ilk insan olan Hz. Adem, aynı zamanda ilk peygamberdir. İnsan inanmaya eğilimli ve İslâm fıtratı üzerine yaratılmıştır. İnsanlara Allah tarafından peygamber ve kitaplar gönderilerek “hak din” konusunda ilâhî rehberlikte bulunulmuştur. Fakat zaman zaman insanlar bu rehberliğe ilgisiz kalmış; Allah’tan başka şeylere, kendi elleriyle yaptıkları putlara, bazı tabiat varlıklarına, hevâ ve heveslerine tapmış ve onları tanrılaştırmışlardır. Böylece “çok tanrılı inançlar” ortaya çıkmıştır. Fakat Allah, elçiler ve kitaplar göndererek insanlara hak din konusunda yol göstermeye devam etmiştir. Bu rehberlik, son gönderilen ilâhî kitap Kur’an-ı Kerim ve son peygamber Hz. Muhammed ile kemâle ermiştir. Sonuç olarak İslâm’a göre dinin, özde “ilâhî ve fıtrî” iki kaynağı vardır.

Kitab-ı Mukaddes’te de ilk insanın Adem olduğu ve bütün insanların ondan türediği zikredlilir. (Tekvin: 2)

Athe karakterli olmayan başka bir çok dinde de dinin menşei, tekâmül nazariyesine dayandırılmaz. İslamiyet Hristiyanlık ve Yahudilik’te olduğu gibi, Sabiîlik, Mecusîlik ve Brahmanlık gibi dinlerde de ilk dinin Adem (as) ile başladığı kabul edilmektedir.

Öte yandan Batılı düşünürlerin tezleri yazarlarımız için bir ölçüt ise bilinmeli ki, Batılı tezler bunlardan ibaret değildir. Örneğin Andrew Lang’a (1844-1912) göre insanlığın en eski inancı “tek tanrı” inancıdır. Wilhelm Schmidt (1868-1954), Nathan Söderblem, Pettezoni, G. Widengren, M. Eliade vb. düşünürler de bu tezi geliştirici çalışmalar yapmıştır.

Din böyle anlaşılınca, onu bilimin ve deneyin sınırları içinde değerlendirmemiz de imkânsızlaşır. Çünkü bilimin en sağlam temeli olan deney karşımıza hep sonlu veriler çıkarmaktadır. Jean Jaures (1859-1914) bu konuda şöyle der: “Bilim sonsuz varlığı kavrayamaz; çünkü O her yerde vardır. Bilim ancak belirlediğini kavrar, ancak soyutladığını belirler. Tanrı ise dünyadan soyutlanamaz, çünkü o dünyanın içten ve soyutlanamaz gerçeğidir.”

Dünyadaki ilk insan topluluklarının hayatını, özellikle dini inançlarını, onlardan kalma materyalleri değerlendirmek süretiyle tespit etmek güçtür. Elde edilen bu materyallerin ilk insan topluluklarına ait olduklarını tespit etmek imkansızdır. Dolayısıyla bu malzemeye bakarak yeryüzünde ilk olarak ortaya çıkan dinin mahiyeti hakkında bilimsel olarak kesin hüküm vermek doğru olmaz. Bu konuda günümüzde yaşayan Avustralyalı ve Afrikalı vahşi kabilelerin dini durumlarının incelenmesi de kesin çözüm değildir. Çünkü bu özelliklerin ilk insan topluluklarında varolduklarını söylemek bir varsayımdan ileriye gitmez.

Ö. Rıza Doğrul’un da ifade ettiği gibi dinin doğuşu konusunda İslâm’ın telâkkisini bilimin ispatladığı söylenemez. Fakat bilimin onu reddetiğini söylemeye imkân yoktur.

Dinin başlangıcını kutsal kitapların verdiği bilgiler dışında ortaya koyacak kesin bir belge yoktur. Bilinen bir şey varsa, o da nerede insan varsa, orada dinin olduğudur.

Dolayısıyla yazarların öne sürdüğü tezler, “bilimsel olarak”, “bilimsel veriler ispatlamıştır ki” gibi ön eklerle sunulmuş olsa bile, bilimsel bir sonuç değil, ancak bizi bir kanaate, inanca götüren rasyonel bir çaba olabilir. Kısacası bu durumda bir söylem olarak benimsenen “bilimsellik”, söz konusu çabayı inanç ve kanaatin ötesine taşımaya yetmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu bozulma sonunda son bin İslam gönderildi.

 

Sn msn ci

 

Habire diğer bozulmuş dinleri suçluyorsunuz.

 

Bir defa da bakınız.

 

Bunları yapana.

 

Eksik yapmış. Hatalı yapmış. Eskimiş teknoloji kullanmış..

 

Habire bozuluyor.

 

Örneğin.

 

Kartal marka bir araba aldınız... Ve habire bozuluyor.

 

Arabaya mı küfredersiniz...

 

Yoksa arabayı YAPAN FİRMAYA mı.

 

Bide şu var.

 

 

Bunda sonra araba alsanız...

 

Habire bozuk araba üreten firmadan mı alırsınız. Yoksa başka firmaya mi yönelirsiniz.

 

Yada habire hatalı araba üretme konusunda ısrarcı bir FİRMADAN MI ALIR sınız.

 

Hatta 124,000 defa aldığınız halde , hala hatalı mal üreten firmadan mı alırsınız.

 

Umarım yeteri kadar açıktır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın Tevratta,İncil'de, Zeburda çelişkiler ve değiştirmeler olmuş, bu da bize Kur'an ile bidirilmiştir. Ama Allah o kadar adildir ki bu tahrifata rağmen inananlara gerçek yolu göstermiştir.

 

HİNDUİZM’İN KUTSAL KİTAPLARINDA BULUNAN MÜJDELER

Bazı Müslüman bilgeler, Hinduizm’i ‘Âdem’in dini’ diye isimlendirirler. ‘Berâhime’ kelimesinin de, Allah’ın Hindistan’a gönderdiği Âdem peygamber olduğuna inanılan ‘Berahmen’’den geldiği söylenmektedir. (Tümer, Günay, “Brahmanizm”, DİA, VI, 332.)

Hindu kutsal kitapları iki ana başlık altında toplanabilir: Birinci grup, ‘Şruti’, yani vahye dayanan kitaplardır. Bu grubun içine, Vedalar, Brahmanalar, Upanişadlar ve Aranyakalar girer (Tümer, Günay-Küçük, Abdurrahman, Dinler Tarihi, s. 98, Ankara, 1993; Vidyarthi, A. H.- U. Ali, Doğu Kutsal Kitaplarında Hz. Muhammed, s. 31, (Terc: Kemal Karataş), İstanbul, 1997.)

İkinci grup da ‘Smriti’, yani destan şeklinde olan kitaplardır. Bu grubun içine de Mahabbarata ve Ramayana Destanları, Manu Kanunnamesi ve Puranalar girer (Tümer-Küçük, age, s. 98.).

Hindu Vedaları, insanlığın en eski din kitaplarıdır. Bunlar, Hindistan’da, kendilerine ‘Rişi’ adı

verilen bilge kişilerin ‘sruti (işitme, vahiy)’ yoluyla elde ettikleri Tanrısal bir vahiy ve evrenin özü konusunda temel gerçek olarak kabul edilirler28. Veda ilahilerinde daima ‘böyle işit’ denilmektedir; bu, Vedaların, işitme duyusuna dayalı, yani vahye dayalı kitaplar olduğuna bir işaret olabilir.( Şeriati, Ali, Dinler Tarihi, I, 260, (Terc: Abdullah Şahin-Abdülhamit Özler), İstanbul, 1990 (I), 1992 (II); Vedalar hakkında geniş bilgi için bkz: Demirci, Kürşat, Hinduizm’in Kutsal Metinleri Vedalar, İstanbul, 1991.)

Vedalardan sonra, üstünlük bakımından Upanişadlar gelir (Vidyarthi, age, s.32). Upanişadlardaki kutsal mesajın bir yerinde şöyle denilmektedir: “Bütün varlıklarda bulunan bu Tek Tanrı, herşeyin başlangıcı, sonu ve şimdisidir. Arzu ettiğim herşeyin, gördüğüm herşeyin, yaptığım herşeyin kaynağı O’dur. Bütün varlıkları, birliğinde kuşatandır. İşte böyledir Brahman. O Brahman’dır; herşeyin içinde bulunan.” (Garaudy, Roger, 20. Yüzyıl Biyografisi, s. 23-24, (Terc: Ahmet Zeki Ünal), Ankara, 1998.)

Upanişadlardan sonra üstünlük bakımından Puranalar gelir. ‘Purana’ kelimesi, ‘eski yazılar’

anlamına gelir. Kur’an’ın ‘zübüru’l-evvelîn’ (Şuarâ 26/196.) ibaresi, bu kitaplara işaret ediyor olabilir. Puranaların, bu ‘eski kitaplar’dan olduğu düşünülebilir. (Hamidullah, Rasûlullah Muhammed, s. 54, (Terc: Salih Tuğ), İstanbul, 1992; Ulutürk, age, s.84.)

Hakkında bilgi verdiğimiz Hinduizm’in bu kutsal kitaplarının, Yüce Allah’ın vahyettiği

kitaplardan olduğu düşünülmektedir. Bu durumda, bu kitapların da Hz. Peygamber’in geleceğine dair müjdeler ihtiva etmeleri ihtimali vardır. Nitekim bazı âlimlerimiz, bu kitaplarda bulunan, Hz.Peygamber’le ilgili müjdeleri ortaya çıkarmışlardır.

 

1. Müjde: “Melekhalı (yabancı bir memlekete mensup olan ve yabancı bir dili konuşan) bir

ruhsal öğretici, kendi yoldaşları ile birlikte zuhûr edecek; adı ‘Mohammad’ olacak; Raca Bhoj (ilâhî

kata ait), bu Maha Dev Arab’ı, Panchgavya ve Ganj sularında yıkadıktan sonra (yani bütün

günahlardan arındırdıktan sonra), ona en samimi sadakatini ve bütün saygıları sunduktan sonra

şöyle dedi: ‘Sana bağlı kalacağım. Ey sen beşeriyetin efendisi, Arabistan’ın sakini! Sen, şerri yok

etmek için büyük bir güç topladın ve Melekhalı düşmanlardan kendini korudun. Ey sen, en büyük

Rab olan Tanrı’nın en mü’min görünüşü! Ben senin kölenim; beni ayaklarının altına yatır!’” (Bhavişya Purana, Prati Sarg Parv III. 3; 3; 5-8’den naklen Vidyarthi, age, s.35; Kaya, “İlahi Kitaplarda Hz.

Muhammed”, s. 235.)

Hz. Peygamber’le ilgili bu övgüde, şu noktalar sıralanıyor: a) Peygamberin adı, açıkça

‘Muhammed’ olarak bildirilmiştir. B) Onun Arabistanlı olacağı bildirilmiştir. c) Peygamberin

sahabesine de özel bir atıf vardır. d) Peygamber, bütün günahlardan arınmıştır. e) Peygambere,

düşmanlarından korunması için yardım edilecektir. f) O şerri yok edecek, putları ortadan kaldıracak,

aracı rolündeki her ilahı ilga edecektir. g) O, beşeriyetin efendisidir. Hz. Peygamber’in Panchgavya

ve Ganj nehirlerinde yıkanması, onun günahlardan arınmasına işarettir; zira bu nehirler, Hindularca

kutsal kabul edilirdi. ( Vidyarthi, age, s.36-37.)

 

2. Müjde: “Melekhalılar, Arapların meşhur beldelerini yağmaladılar. Bu ülkede ‘Arya Dharma

(şeriat, yasa)’ dan hiçbir eser yoktur. Daha önce de orada, bizzat benim gördüğüm, sapıtmış bir

ifrit ortaya çıkmıştı; şimdi o, güçlü bir düşman tarafından gönderilmiş olarak yeniden ortaya

çıkmıştır. Bu düşmanlara, doğru yolu göstermek ve onları hidâyete çağırmak üzere, ‘Mohammad’ –ki

ona ben ‘Brahma’ lakabını verdim- , Pishachaları doğru yola getirmekle meşhurdur. Ey Raca,

aldanmış Pishachaların ülkesine gitmene gerek yok; nerede olursan ol, benim müşfikliğim

sayesinde arınacaksın. Geceleyin, melek mizacında olan o zeki adam, bir Pishacha kılığında Raca Bhoj’a şöyle dedi: ‘Ey Raca! Senin Arya Dharma’n (şeriatin), bütün dinler üzerinde hakim olacaktır.

Ishvar Parmatma’nın emirlerine göre, et-yiyici bu insanların akidesini güçlendireceğim. Benim

takipçim, sünnetli, başında saç örgüsü olmayan, ‘ibadete çağrı (ezan)’ okuyan ve meşru herşeyin

yenilebileceğini söyleyen bir adam olacaktır. Domuz hariç, her türlü hayvanı yiyecektir. Onlar,

kutsal içki ile arınmaya önem vermeyecekler; fakat savaş ile arınacaklardır. Dinsiz milletlere karşı

mücadele etmeleri sebebiyle ‘müslümanlar’ olarak tanınacaklardır. Ben, et yiyen bu milletin dininin

meydana getiricisi olacağım.” (Bhavişya Purana, Shakolas, 10-27’den naklen Vidyarthi, age, s.38.)

 

Bu müjde, Hz. Peygamber’in gelişiyle ilgili şu işaretleri içerir:

a) Arapların ülkesi, kötü insanlar tarafından bozulmuştur.

B) Bu ülkede Arya Dharma (şeriat) yoktur.

c) Gelecek olan peygamber, Arya akidesinin hakikat olduğunu beyan edecek ve halkı ıslah

edecektir.

d) Bu peygamberin takipçileri sünnet olacak, saçlarını örmeyecek ve büyük bir devrim

yaratacaklardır.

e) İbadete çağrı (ezan) okuyacaklardır.

f) Domuz hariç her hayvanın etini yiyeceklerdir.

g) Savaş ile arınacaklardır.

h) Dinsiz milletlerle savaşan bu insanlar, müslümanlar olarak bilineceklerdir.

Ayrıca bu haberde Hz. Peygamber’in, Arya akidesinin gerçekliğini doğrulayacağı ve Arya

Dharma’nın, bütün dinler üzerinde hakim olacağı söylenmektedir. (Vidyarthi, age, s.38-39; Kaya, “İlahi Kitaplarda Hz. Muhammed”, s. 235.)

 

3. Müjde: Vişnu Puran adlı kitabın 24. bölümünde şöyle denilmektedir: “Vedalar (gerçek ilim

kitapları) tarafından öğretilen hareket ve fiiller, hakîkî müesseseler, mevcudiyetlerini tam

kaybedecekleri sırada, bu karanlık çağların sona ermesi yaklaşacak ve Tanrı’nın son tenâsühü, bir

cenkçi, muharip şeklinde tezâhür edecektir. Bu muharip, Sambla Dîb (Kumlu Ada)’de, ârif ve namlı

bir aileden dünyaya gelecek. Babasının adı ‘Vişnuyasa (Allah’ın kulu: Abdullah)’, anasının adı ‘Somti

(emîn olunan kişi: Âmine)’ olacaktır.”( Vişnu Puran, XXIV.)

 

Bu anlatılan sıfatlar, Peygamber Efendimiz’e tıpatıp uymaktadır. Hindistan Brahmanlarının

kutsal kitabı olan Vedalara göre bu muharip kişi, kumlar diyarında doğacak, sonra vatanını terk

edip kuzeyde bir yere iltica edecek (Bu, Peygamberimiz’in Medine’ye hicretine işarettir.); göğe

değecek bir arabası olacak (Bu da mîrâca işarettir.); bu zât, deve sahibi, hikmetli bir kişi olacak;

yapacağı iki büyük savaşın birincisinde 300, ikincisinde 10.000 askeri bulunacaktır40. Bu savaşlar,

Bedir ve Mekke’nin fethi savaşlarıdır.

 

Puranalarda Arap asıllı bir peygamberin müjdesini gören Panditler (din adamları), bu

kitapların tahrif edilmiş olduğu iddiasını ortaya attılar; fakat bir tahrif olmuş olsaydı, bu tahrif, kendi

lehlerine olacak şekilde gerçekleşirdi. (Vidyarthi, age, s.34-35.)

 

4. Müjde: Kuntap Sukt, Atharva Veda’nın çok iyi bilinen bir bölümüdür. Bu bölümün ilk

mantrası (cümlesi) şöyledir: “Dinleyin ey insanlar! Bir kahramana övgü olarak, bunun için (bir

şarkı) söylenecek.” ‘Övülecek kişi’ ifadesi, ‘Muhammed’ kelimesinin tam karşılığıdır. Bu mantranın

metni, onun gerçekten bir tebşîr olduğunu göstermektedir. Hindular, bu sözleri dikkatle ve saygıyla

dinlemekten büyük bir zevk alırlar. Bu mantrada kullanılan ‘Astvishyate’ sözcüğü, Sanskritçe’de, gelecek zaman kipinde ‘övülecek kişi’ anlamına gelir; bu, onun bir tebşîr oluşunun delilidir; bu olay, gelecek bir zamanda vuku’ bulacaktır. Dünyadaki peygamberler içinde en çok övülen ve saygı gören, Hz. Muhammed’dir. Bütün peygamberler onu övmüş ve geleceğini haber vermiştir. (Vidyarthi, age, s.44; ayrıca bkz: Hamidullah, Rasûlullah Muhammed, s.56 ve Ulutürk, age, s.83.)

 

Kuntap Sukt’un ikinci mantrasında, deveye binen ve arabasıyla göğe yükselen birisinden sözedilmektedir. Bu kişi, bir Hint Rişi’si (din adamı) olamaz; çünkü onlara deveye binmek yasaktı. Bu kişi, bir Arap olmalıdır ki o da Hz. Peygamber’dir. Göğe yükselen araba da, onun mîrâcına işarettir. (Vidyarthi, age, s.46-48.)

 

Özetle Atharva Veda, şu haberlerle Hz. Peygamber’i müjdelemektedir:

a) O, ‘Narashansah’, yani ‘Övülen (Muhammed)’dir.

B) O, barış prensi veya muhâcirdir. (Mantra 1)

c) O, deveye binen bir rişidir; arabası göklere ulaşır. (Mantra 2)

d) O ve onu izleyenler, daima ibadeti düşünürler; savaş alanında bile Rablerinin önünde

secde ederler. (Mantra 4)

e) O, düyaya hikmeti yaymıştır. (Mantra 5)

f) O, dünyaların efendisi, bütün beşerin en iyisi ve rehberidir. (Mantra 6)

g) İnsanlar, onun idaresinde mutlu bir şekilde yaşarlar. (Mantra 9-10)

h) Ondan, kalkıp insanları uyarması istenmiştir. (Mantra 11)

ı) O, çok cömerttir. (Mantra 12) (Vidyarthi, age, s.69-70.)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.