Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2008 17 yıl can dündar-gencim milliyetçiyim milletten şikayetçiyim -------------------------------------------------------------------------------- • ‘Gencim, milliyetçiyim, milletten şikâyetçiyim’ Ankara Genç İşadamları Derneği bir “gençlik araştırması” yaptırdı. Sonuçlardan çıkan manzara şu: Gençlerin kafası karışık... * * * Ailelerinden dayak yiyorlar. “Kendine kimi örnek alıyorsun?” diye sorunca, “Anne babamı” diyorlar. * * * Sigara ve içki içiyorlar. En çok askere ve dine güveniyorlar. * * * Siyaseti takip etmiyorlar. Ama “Siyasi yelpazedeki yeriniz?” diye sorunca, ağırlıkla “Milliyetçi-muhafazakâr” seçeneğini işaretliyorlar. Yurtlarını çok seviyorlar yani... Aynı gençler, “Yurtdışında yaşamak ister misiniz?” sorusuna yüzde 80 oranında “Evet” diye kafa sallıyorlar. Yurdun en çok dışını seviyorlar. * * * “Türkiye AB’ye girsin mi”ye “Hayır” cevabı veriyorlar. Yani? “Ülkem dursun, ben gireyim” diyorlar. “Milliyetçi gençler”, gazete okumuyor; televizyonda da sadece eğlence programı izliyorlar. Polat gibi şekil yapmak, Koç gibi para kazanmak, Acun gibi sahillerde “sabaha kadar eğlence”ye dalmak istiyorlar. * * * Çoğu Türkiye’nin geleceğinden umutsuz... Kendi geleceklerinden ise umutlular. Yani? “Ülkem batar, ben yırtarım” sanıyorlar. * * * “Ülkem varsa ben de varım”, “Ülkem batarsa ben de batarım”, hatta “Ülkemi batmaktan ancak ben kurtarırım” diyen kuşakları birbirine kırdırıp darağaçlarında, cezaevlerinde yok ettiler. “Kitap günah, örgütlenmek yasak, siyaset tuzak” diye diye, dayağı, magazini, içi kof bir milliyetçiliği vere vere, her koyunun kendi bacağından asıldığını söyleye söyleye, “Okumadan da yırtmak mümkün”ü işleye işleye, siyasete aklı ermeyen, gözü dışarıda, “Polatist” umutsuzlar yarattılar. * * * Madem manzara böyle, ben de gençlerin yurtdışında yırtmış idollerinden Mert İçgören’in, gençler arasında pek yayılmış şarkılarından biriyle kutlayayım, yeni kuşağın Gençlik ve Spor Bayramı’nı: “Üç gün üç gece/ Bodrum’da eğlence/ Yanımda Ceylan, Merve ve Ece/ Teker teker ya da hep birlikte/ Üç gün üç gece, sabaha kadar eğlence.../ Kızı uçağa koydum/ iki tane kız buldum/ İyice yağladım, sonra güneşe koydum/ İki saat beklettim, çıkarıp soydum/ İkisini de yedim, ohhh doydum.”
Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2008 17 yıl can dündar-gencim milliyetçiyim milletten şikayetçiyim -------------------------------------------------------------------------------- • ‘Gencim, milliyetçiyim, milletten şikâyetçiyim’ Ankara Genç İşadamları Derneği bir “gençlik araştırması” yaptırdı. . . . .” Yakın bir geçmişte bizi anlatan bir karikatüre gözlerim tanık oldu.Karükatürde Türkiye haritası vardı.Ne fiziki harita,ne coğrafi harita ne de siyasi harita.Gördüğüm bir başka halin haritasıydı.Haritada biz vardık ve boğaz boğaza kavga ediyorduk bir harp alanında düşmanı yakalamışcasına.Görünen sadece bu da değildi güldürü ögesinin düşündüren penceresişnde.Komşularımızın bulunduğu alanlarda da komşularımız yayılmışlar keyifle toprağımızda sahnelediğimiz tiyatroyu izliyorlardı ve mutlulardı.Çünkü bize biçilen rolleri çok iyi yapıyorduk.Karikatürün düşündürdükleri beni de güldürdü büyük bir burukluk içinde.Sorun vardı bir yerde.Kavga eden bizdik o yerde gülenler bizi seyredenlerdi.Ben de gülüyordum bir yerde halime.Hep böyle değil mi?Gülüyoruz ağlanacak halimize.Halbuki asıl gülenler başka yerde.''O mahilerki derya içindedir deryayı bilmezler.'' sözü içinde bir trajedi gizler mahiler bilmese de... MUHABBETLE...
Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2008 17 yıl can dündar-gencim milliyetçiyim milletten şikayetçiyim -------------------------------------------------------------------------------- • ‘Gencim, milliyetçiyim, milletten şikâyetçiyim’ Ankara Genç İşadamları Derneği bir “gençlik araştırması” yaptırdı. . . ” Tek kelimeyle cok güzel aciklamissiniz, tesekkürler. Ekleyecek bir sey bulamiyorum, ama diyacegim umudum en yakin zamanda yeni nesillerimiz uyanirda gene "ülkem varsa bende varim, ülkem batarsa bende batarim" diyen ve düsünen nesiller yetisir. Yurt disinda o kadar güya vatanseverler ve milliyetciler varki, yasadigi ülkelerin vatandasliklarini almislar ama halaa o ülkelere karsilar ve Türkiye'nin de o ülkelerle ortaklasa yasamasina, yani AB'ye karsilar. Söylediginiz gibi Türkiye degil kendileri AB ye girmek istiyorlar. Onlar Türkiye'yi degil kendilerini kurtarmak istiyorlar. Saygilar
Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2008 17 yıl öyle duruma gidiyoruz ki bu ülkede yabancilar yerli,, basta ingilizler olmak üzere! buna nazaran Türküm diyenler yabanci durumuna sürükleniyor??? iste bu noktada genclerin ülkemizi bilinc altinda neden yabancilarla paylasmak istemedikleri yani avrupa birligine girmek istemediklerini anliyabiliriz! buna nazaran kendilerininde neden yurt disina gitmek istediklerini? kendi ülkelerini paylasmiyorlar haklilar buna nazaran cagdas insanca insan kalitesinde yasamak istiyorlar.. bakin size bir gözlemimi anlatayim.. Rusya hollanda macindan sonra gerci bu ruslarin bütün yaptigi karsilasmalardan sonra yasadigimiz olaylar evet cevremizde ne kadar rus varsa Türklerden on kat daha coskulu sokaklarda sevinc turlari atmalari tabiiki Rus bayraklariyla? Ailece attiklari cigliklari da haric.. bir dakika bunlarin hepsi Alman asilli Rus Almanya tarafindan onsene icinde Almanyaya getirilenler sayilari milyonlari asiyor? evet gercekten bunlar Alman cünkü hepsi Almanca biliyor burda bir oyun yok? ben almanim diye gelen yok belki istisna olabilir? herneyse bunlar neden Rusya macinda degisik bir milliyetcilik sergilediler? bu nasil bir Milliyetciliktir? bunlari Rusya bayraginla sokaga döken nedir.. burda aklima tabikii Türk arkadaslarim ermeni asilli olsun rum asilli olsun arnavut asilli olsun asirlardir yasadigimiz musevi vatandaslarimizin sorunlarida aklima gelmedi degil... simdilik bu kadar Efendi Türkler
Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2008 17 yıl Ne kadar da net ve doğru cümleler değerli arkadaşım.Ne kadar güzel özetlemişsiniz bizi.Bana Nazım 'ın komünistliği öğretildi;sevgisi,sanatı değil.Bana medyanın o parlak seyrinde herşeyin muhteşem olduğu bir ülke gösterildi;açlığın,işsizliğin had safhada olduğu bir ülke değil.Bana siyaset yasak kılındı;gecelik diziler değil.Eve gittiğimde annem sevgiyi değil;TV aşklarını anlattı bana.Sonra bana sadece ekmeğimi kazanmam gerektiği söylendi;çıkarcıo ol kızım,dereyi geçene kadar...ama herşeye rağmen insan olmayı değil.Ben tarihime yabancı kaldım;tarih peşimi bırakmnadı.Sürekli bedel ödedim ama bedel öderken bile ben bedelsizliği öğrendim.Ailem bana TVde izlerken ölen insanları, haykırmayı değil;susmayı öğretti.Sonra yaşadığım dünyayı kirletirken ben prvasızca onlar bana masal anlattı benim olan doğayı değil.Sonra F tipinde insanlar ölürken açlık grevinde,100 ler 200 ler;ailem yine bana para deilen aracı öğretti öldürülen insan sayısını değil.Gelin düşünelim daha neler var neler.Yada bırakın düşünmeyi YASIMIZI TUTALIM.(Bu arada az önce her cümlesi sevgi,umut kokan bir arkadaşım ile konuştum.Umutsuzluğa rağmen onun gibilerle umuda koşmaya devam edelim)
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.