Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ÖNCE ALIŞTIRMA, SONRA UYUŞTURMA... DİN BÖYLE BİRŞEY... Nasıl olur diyorsunuz değilmi... Haklısınız... Çünkü YANILTMA USTALIĞI ARTIK BİLİMSEL de ondan


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Eğer Fethullah dindarsa, peygamber gibi ise, neden Amerikada yaşıyor?

Anlatın; neden Mekkede Kabe yakınlarında bir malikanede değilde Amerika da FBI çiftliğinde.

Söyleyin bu zat değilmiydi, 25 yıl o cami senin bu cami benim **** ağlayarak FAİZ haram diyen?

Sorun kapıcınıza; peki BANK ASYA nedir?

 

Uyumayın, uyuyanları da uyandırın

korkmayın heryerde konuşun, konuyu siz açın

takside, taksiciye konuşun

apartmanda, kapıcıya konuşun

sakallı gazete bayinize konuşun

eve gelen gündelikçiye konuşun.

 

Önce alıştırmanız gerekir.

Görüntüye.

Seslere.

Hareketlere.

Sessizliğe.

Çevrenizde olup bitenlere.

Yavaş yavaş alıştırırsınız.

Alışırlar.

Türbana.

Çarşafa, peçeye.

Taşyapıya.

Oğulların gemilerinin olmasına.

Çocukların televizyon kurmasına.

Yakınların yolsuzluklarına.

Sevgililere alınan evlere.

Çokeşliliğe.

Erkeklerin, kadınların ayrı ayrı oturmasına.

Ramazanda öğle yemeği verilmemesine.

Beyaz takkeyle gezenlere.

Hem de öyle alışırsınız ki size çok doğal gelmeye başlar.

Bizde böyle deyip geçmeye başlarsınız.

'Galiba demokrasi bu da biz mi anlamıyoruz?' diye kuşkulanırsınız.

Sonra da uyuşursunuz.

Yavaş yavaş uyuşursunuz.

İçinizden bile tepki duymaz olursunuz.

'En az üç çocuk yapın' derler, dinler geçersiniz.

'Bizi azaltmaya çalışıyorlar' derler, gülme duygunuz bile kaybolmuştur.

'Batı'nın ahlaksızlığını aldık' derler, öyle dinler durursunuz.

Uyuşturmuşlardır sizi.

Bir yandan Çanakkale zaferini kutlarsınız.

Öte yandan Çanakkale savaşını yıllar sonra kaybettiğinizi bile fark etmezsiniz.

Başbakanınız planlarını Amerika'ya açıklar.

Siz burdan dinlersiniz.

Amerika Ankara'yı işgal etmektedir.

Siz İngilizce öğrenmeye çalışırken durumu göremezsiniz.

***

Alışırsınız ve uyuşursunuz.

Geçmişe dalıp gitmişken,

geleceği kaybetmekte olduğunuzu fark edemezsiniz.

Plan da bunun için yapılmıştır.

Önce alıştırma.

Sonra uyuşturma.

Yüzünüze demokrasi derler, arkanızdan gülerler.

Yüzünüze çokkültürlülük derler, arkanızdan bölerler.

Yüzünüze değişim derler, arkanızdan soyarlar.

Yüzünüze gelişim derler, arkanızdan bakarlar.

Alışırsınız.

Uyuşursunuz.

zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz

 

 

 

 

_________________Sevgili Erdal Atabek'e sevgi ve saygılarımızla...

Gönderi tarihi:
Gülen'e kim peygamber diyormuş? Peygamber diye vahy alan kişiye denir.. dipnot düşerim.. :stuart:

 

Saygılar/ Günaydın..

’Dünya sahnesinde bir köylü çocuğu’ başlıklı haberinde The Economist Dergisi, Fethullah Gülen için şu ifadeyi kullandı: Kendi ülkesinde şerefle ve biraz da şüpheyle karşılanan ’peygamber’.

 

THE Economist Dergisi, "Dünya sahnesinde bir köylü çocuğu" başlığıyla haber yaptığı Fethullah Gülen için tırnak içinde "peygamber" nitelemesini kullandı. Dergi, "Kendi ülkesinde şerefle ve biraz da şüpheyle karşılanan ’peygamber’" şeklindeki girişle başlayan yazı için, muhabirini Gülen’in memleketi olan Erzurum’un Korucuk köyüne gönderdi.

 

Türbanlı kadınlardan oluşan "Gülenist kardeşliğin" köyde kapı kapı dolaştığını ve harem-selamlık toplantılar düzenlediğini yazan dergi, kuzen Necdet Gülen’in "Allah’a şükür köyümüzün tamamı Müslüman ve ’habis’ internet burada yok" şeklindeki sözlerini aktardı. Yazıda, yeni bir camisi olan, ancak evleri kerpiçten yapılan 600 nüfuslu köy, "dindarlığın mükafatının hala beklendiği bir yer" olarak tanımlandı.

 

Umarım anlaşılmıştır sevgili i'tezele...

Saygılar

günaydın... ;)

  • 4 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
Uyumayın, uyuyanları da uyandırın

korkmayın heryerde konuşun, konuyu siz açın

takside, taksiciye konuşun

apartmanda, kapıcıya konuşun

sakallı gazete bayinize konuşun

eve gelen gündelikçiye konuşun.

 

Bakalım ne diyecekler?...

Halktan kopuk,Halkla ilişkisi olmayanlar,yukardaki alıntıdaki (masa başı dezonformasyon) yazılara bakıp sanki halkın bir şey bilmediğini zannedip döktürürler, fakat kazın ayağının öyle olmadığının (halkın,halktan olanları sevdiğini) öğrendiklerinde hüsran yine hüsran diye döktürürler olay bu...

 

Not.

Yargıtay; Fethullah Gülen hakkındaki davayı reddetmiş...

İzan,yine izan...

:lol:

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Fethullah Gülen'e Peygamber diyen kafirdir. Zaten Economist Müslüman bir dergi değildir.

 

 

 

Bu ülkede M.Kemal'e Peygamber diyen adına mevlit okutan bir sürü kafir vardır.

 

Müslümanın ikiyüzü olmaz.. Bu münafıklığın işaretidir.Müslüman doğrudur. Müslüman kendi kafasına göre hareket edemez. Onun kitabı ve Peygamberinin sünneti vardır. Müslümanı anlamak için kitap ve sünnet yeter. Müslüman yalnızca işkence veya Allah davasında Rabbini dilinin ucuyla inkar edebilir.

 

Bu topraklarda yüzyıllar boyunca İslam hakimdi ve şu 70 yıldan çok daha huzurlu idik. Korktuğunuz şey 1400 yıllık Allah'ın nuru...

 

Sana karanlık geliyorsa demek ki sende sorun var.

 

Birde dışı güzel olan şey, iyi demek değildir. Hatta en zehirli canlıların en güzel renkleri vardır. Kılık kıyafetle adam olunmaz..

Gönderi tarihi:
Kılık kıyafetle adam olunmaz, müslüman mı olunur?

Kılık kıyafetin bir etkisi yoksa, nedir bu Arap kıyafetlerini dayatma sevdası?

 

Saygılar.

 

Hz Ömer 40 yamalı elbise giyor diye seninde aynı giysiyi giymen gerekmiyor.

Tek çeşit yemek yiyor.Arpa ekmeği yiyor diye senin aynı yemen gerekmiyor.

 

Kim kime dayatıyormuş. Bir örnek gösterin bana zorla şunu giydirdiler deyin..Türkiye'ye şeriat bile gelse ben kimsenin kıyafetine karışılacağına pek ihtimal vermiyorum. Osmanlı döneminde gayrimüslimler kendi giysilerini giyerdi.

 

Ebu Mes’ud Ukbe b. Amir el Bedri (ra)’den. Demiştir ki, Rasulullah şöyle buyurmuştur: İlk peygamberlik sözlerinden insanların hatırında kalan:

“Utanmazsan dilediğini yap” sözüdür.

Bu meselede üzerinde durulacak kadar önemli bir mesele olduğunu da düşünmüyorum ben. türkiye de 25 yıldır başörtüsü meselesi var. Ama bunu mesele yapan biz değiliz..

 

sen şimdi bireysel günah işleyebilirsin. Buna İslam karışmaz veya karışamaz. Ama topluma karşı suç işlersen buna karışır. Zina topluma yapılmış bir suçtur..Bir kadının açık saçık gezmesi, erkekleri tahrik etmesi vicdansızlıktır. Nasıl ki fakir bir insanın karşısında en güzel yemekleri yemek vicdansızlık ise..Bir sürü bekar vardır sokakta.serseri vardır.

Sana da zarar gelir. laf atar.Sonra onu korumaya çalışan abisi veya arkadaşı öldürülür. Hiç gazete mi okumuyorsunuz?ve o giysi her tarafta giyilmez. bu bir relaitedir. Taksimde giydiğin elbise ile Esenlerde gezersen çok dikkat çekersin. Ve sana tuhaf tuhaf bakarlar.

 

İslam evrenseldir. O giysiler ile Afrika'da gezemezsin. Liberya'da tecavüzün suç olduğuna dair bilgilendirici :) afişler asılıyor..

Ve giyim ülkelere görede değişir. Bazı ülkelerde yeni temiz giysi giymek iyi iken bazısında dalga geçerler. gardroptan devrim olmaz..

 

Zina Marx'ın dediği gibi insanın çoğalması için serbest olsa nüfus artmaz tam tersine azalır. Zina yapan için evlenmek sıkıntıdır. Çocuk bakmak beladır sıkıntıdır. Bulgaristan, Almanya ve batı buna örnek verilebilir.

 

 

Eğer imansızların erdemli olabileceklerini düşünüyorsan Roma kültürünü bir oku istersen. İslamiyetten önce Arapların yaşayışlarına bir bak..

 

Ortalıkta gezen babası belli olmayan veledi zinalar Roma'da köle yapılırdı. Güçlüler zayıfları ezer ve öldürürdü. İş kazası(!) bebekler mahsenlerde ölüme terkedilirdi. Çocuk ağlaya ağlaya ölürdü. Bu şekil yüzlerce bebek cesedi çıkarılmıştır Pompei'de... şimdi de kürtaj var aynısı.

Bir tarafta soylu ve asiller yemekten tekrar zevk almak için kusma çukurları yapıp tekrar yerken millet fareler içinde yaşayıp kırıntılarla beslenirdi. Eşcinsellik almış başını gidiyordu. Yüzbinlerce kişi iki insanın birbirini öldürmesini zevk içinde seyrederdi..

 

İlahi dinler olmasa bugünün Roma'dan hiçbir farkı olmazdı..

Tabii sonra Vezüv yanardağı patlar. Pompei deki insanlar taş olur. Sizde buna doğa'dır dersiniz.

Gönderi tarihi:
Hz Ömer 40 yamalı elbise giyor diye seninde aynı giysiyi giymen gerekmiyor.

Tek çeşit yemek yiyor.Arpa ekmeği yiyor diye senin aynı yemen gerekmiyor.

.

.

.

 

 

Sevgili Mikail13

 

Size, Acizane Tebrikler imi Takdim Ediyorum.

 

Emeğinizin ve Eserlerinizin Devamı Temennisiyle.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Hz Ömer 40 yamalı elbise giyor diye seninde aynı giysiyi giymen gerekmiyor.

Tek çeşit yemek yiyor.Arpa ekmeği yiyor diye senin aynı yemen gerekmiyor.

 

Kim üretiyor bu arabesk hikayeleri kardeşim?

Ömer, İslam devletinin halifesi, Medine fukarası değil.

Muhammed de güya bir hasır üstünde oturup, günlerce aç kalıyormuş yokluktan.

 

 

 

Enfal/Talan-Yağma Suresi-1: Sana harp ganimetlerini sorarlar. De ki: "Onlar Allah ve Resul içindir. O halde Allah'tan korkun ve aranızda barış ve esenliği kurun. Ve eğer müminler iseniz Allah'a ve O'nun Resulü'ne itaat edin!"

 

Allah gelip de payını isteyemeyeceğine göre. Allah'ın payı diye nitelediği şeyi de cebe indirmiş Muhammed.

 

Ooo. O da ne, yağmaya katılan diğer yağmacılara pay vermezsen hır çıkıyor. Onlara da pay vermek lazım.

 

Enfal/Talan-Yağma Suresi-41: Doğru ile yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin: ganimet/kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. Allah herşeye kadirdir.

 

Haşr Suresi-6: Allah'ın onlardan resulüne aktardığı ganimetlere gelince, siz onun için ne at bindiniz ne deve sürdünüz; ama Allah, resullerini dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeyi yapmakta sonsuz kudret sahibidir.

 

Allah yağmacılığı ve talanı Muhammed'e serbest bırakmış, elalemin alınterini yağmalayıp duruyor. O mu aç kalmış?

 

Kim kime dayatıyormuş. Bir örnek gösterin bana zorla şunu giydirdiler deyin..Türkiye'ye şeriat bile gelse ben kimsenin kıyafetine karışılacağına pek ihtimal vermiyorum. Osmanlı döneminde gayrimüslimler kendi giysilerini giyerdi.

 

Osmanlıda millet sistemi vardı kardeşim. Şeriat sadece müslümanlara işliyordu. O da sadece İstanbul, Edirne vs gibi yerlerde.

Onun dışında herkes bildiğini okuyordu. Osmanlı ile bugünkü şeriat devletlerini kıyaslayamazsın. Osmanlı, çok şeyhülislam kellesi kesmiştir. Osmanlı hanedanı bir kerecik olsun hacca gitmemiştir. Osmanlı Hanedanı, Türkiye'de batıya yönelişin öncülüğünü etmiştir. Ne dinciliğinden, şeriatten bahsediyorsun sen.

 

Osmanlının ve senin Muhammed iel Halifeler döneminin şeriatçiliği ile modern iletişim ve ulaşım araçlarının olduğu bir zamandaki şeriatçilik birbirine benzemez. Modern ulaşım ve iletişimin olduğu çağda, şeriat insanları fabrikasyon ürünü haline getiri. Kıyafetler tekdüzeleşir. Baskı ve zulüm had safhaya ulaşır.

 

İran ve Suudi Arabistan bunun örnekleridir. Kimsenin kıyafetine karışılmaz masallarını bırakın. Örnek önümüzde.

Zihniyetin de aşağıda.

 

sen şimdi bireysel günah işleyebilirsin. Buna İslam karışmaz veya karışamaz. Ama topluma karşı suç işlersen buna karışır. Zina topluma yapılmış bir suçtur..Bir kadının açık saçık gezmesi, erkekleri tahrik etmesi vicdansızlıktır. Nasıl ki fakir bir insanın karşısında en güzel yemekleri yemek vicdansızlık ise..Bir sürü bekar vardır sokakta.serseri vardır.

Sana da zarar gelir. laf atar.Sonra onu korumaya çalışan abisi veya arkadaşı öldürülür. Hiç gazete mi okumuyorsunuz?ve o giysi her tarafta giyilmez. bu bir relaitedir. Taksimde giydiğin elbise ile Esenlerde gezersen çok dikkat çekersin. Ve sana tuhaf tuhaf bakarlar.

 

Bu da kıyafet serbestisine ilişkin zihniyetin.

Zina senin zihniyetine göre toplumsal suç.

Bana göre değil.

Akli yeterliliğe ve karşılıklı rıza olduktan sonra, kim kimle nbe yaparsa yapsın. Sana laf düşmez.

Devletin görevi insanların cinsel organının faaliyetlerini izlemek değil, sokakta can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

 

Kadın açıksaçık gezmesin, erkekleri tahrik etmesinmiş.

Pazardan geçerken canın çeken malları da tezgahtan çalıyor musun?

 

Kendine hakim ol. Sen kendine hakim olamıyorsun diye insanların kılığına kıyafetine mi müdahale edeceksin.

İstersen kadınları yokedin, böylece hiç kadın kalmaz, tahrik olma riskini sıfıra indirirsiniz.

 

İslam evrenseldir.

 

İslam 6. yüzyıl Mekke ve Medinesinin dini ve sosyal düzenidir. Yöreseldir.

Bu forum İslam'ın yöresel olduğunu anlatan kıyaslarla doludur.

 

Evrensel din, Arapça'yı yüceltmez.

Evrensel din, sadece Yahudilerin atalarından bahsetmez.

Evrensel din, Allah olarak, Arap Şeyhi tarif etmez.

Evrensel din, Eskimolara, inanırsanız size serin gölgelikler altında cennet verilecek taahhüdü yapmaz.

Evrensel din, kadını aşağılayan ve ikinci sınıf gören Arap zihniyetini bütün dünyanın zihniyeti yapmaya kalkmaz.

Evrensel din, Muhammed'in uçkur sorunlarıyla uğraşmaz.

Evrensel din, organize hırsızlığı, talanı ve yağmacılığı yasallaştırmaz.

Evrensel din, köleliğe ve cariyeliğe izin vermez.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Kim üretiyor bu arabesk hikayeleri kardeşim?

Ömer, İslam devletinin halifesi, Medine fukarası değil.

Muhammed de güya bir hasır üstünde oturup, günlerce aç kalıyormuş yokluktan.

 

 

 

Enfal/Talan-Yağma Suresi-1: Sana harp ganimetlerini sorarlar. De ki: "Onlar Allah ve Resul içindir. O halde Allah'tan korkun ve aranızda barış ve esenliği kurun. Ve eğer müminler iseniz Allah'a ve O'nun Resulü'ne itaat edin!"

.

.

.

Saygılar.

 

 

Sevgili BrainSlapper ;

 

Öncelikle Ayet i Kerime yi Yanlışsız ve Tahrif etmeden Yazabildiğnizm için Size Teşekkür Ediyorum. Bu Kadarlıkda Olsa Ne Mutlu Size.

 

Gelelim Ayeti Kerime nin içeriğine ;

 

Enfal Suresi 1. Ayet: Sana harp ganimetlerini sorarlar. De ki: Onlar Allah ve Resul içindir.

O halde Allah'tan korkun ve aranızda barış ve esenliği kurun. Ve eğer müminler iseniz Allah'a ve O'nun Resulü'ne itaat edin.

Sadagallah ul Azim.

 

Evet Bu Mübarek Ayet i Kerim e de Abesiyet Teşkil Edebilecek Hiç bir Sözcük ve İfade ve Mana Yoktur. ve Kat a Olamaz.

 

'' Harp Ganimetlerinin Allah ve Resulunun Olması '' Hakikatinin Hikmeti Açıktır.

 

Tabii ki Kainat ta ki Her Şeyin Yegane ve Asıl Sahibi ALLAH Olduğu gibi,

Tüm Eşya Taifesinin ve de Ganimet Eşya larının, Sahibi Hakiki si de Yüce ALLAH tır.

 

Ve Tabii ki Yüce ALLAH ın Habibim Dediği Ve Kainat ı Tümüne O' nun Kadar Kıymet Vermediği

Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyh ı Ve Sellem dir.

 

İsterseniz Şimdi de Efendimiz in Yaşantısını İnceleyelim ;

 

Sizce ;

Sahibi olduğu Hangi Ganimeti Kendisine Bizzat Mal Edinmiştir..?

 

Pekiyi Sizce ;

Bu Ganimet ler i İslam ın Tebliğ i , ve İslam Devlet i nin İskan ı ve de Yoksullaın İaşe ve İhtiyacı Dışında Her Hangi Bir Sebep ile Harcamış mı dır ..?

 

Acaba Bu Konuda da Bilgi Sahibi mi siniz..?

 

Öyle ise ;

Benim Size Yüzlerce Sayfalık Tarihsel Dökümanlar Sunmamı İstermisiniz..?

 

Eğer Ben Bizzat Bu Söylediklerimi Belge Yazılı Kaynak ve Kanıtları ile ortaya Koyamaz isem ;

Sizin Yazdıklarınıza BilaTereddüt Tahammül Gösterecek ve Hiç Bir Şekilde Cevap Yazmayacağım. Sükut Edeceğim.

 

Ama

 

Aynı Şekilde, Siz de Bu Yazdıklarımı Hiç Bir Şekilde Kaynak Ve Delilleri ile Yalanlayamaz İseniz,

Yani Yukarıdaki Mesnetsiz İddia larınızı İspatlalayamaz iseniz ;

Aynı Şekilde Siz de Artık Sükut Edeceğinize , Ve Hiç Bir Şekilde Bir Daha Kuran ı Kerim in Ayetlerini Yalanlamayacağınıza Söz Verebilir mi si niz ...?

 

Evet Bu Cesaret i Gösterebilir mi si niz ...?

Biz Gösteriyoruz, ve Siz i Bekliyoruz.

Kuran ı AzimMüşşan Güneş i Üflemek ile Söndürülemez Diyoruz.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Kim üretiyor bu arabesk hikayeleri kardeşim?

Ömer, İslam devletinin halifesi, Medine fukarası değil.

Muhammed de güya bir hasır üstünde oturup, günlerce aç kalıyormuş yokluktan.

 

Allah gelip de payını isteyemeyeceğine göre. Allah'ın payı diye nitelediği şeyi de cebe indirmiş Muhammed.

 

Ooo. O da ne, yağmaya katılan diğer yağmacılara pay vermezsen hır çıkıyor. Onlara da pay vermek lazım.

 

Enfal/Talan-Yağma Suresi-41: Doğru ile yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin: ganimet/kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. Allah herşeye kadirdir.

 

Haşr Suresi-6: Allah'ın onlardan resulüne aktardığı ganimetlere gelince, siz onun için ne at bindiniz ne deve sürdünüz; ama Allah, resullerini dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeyi yapmakta sonsuz kudret sahibidir.

Enfal; 1. Ayet. SANA ganimetler hakkında soracaklar. De ki: "Bütün ganimetler Allah'a ve O'nun Elçisi'ne aittir" Öyleyse, Allah'tan yana bilinç ve duyarlık içinde olun; aranızda kardeşlik bağlarınızı canlı tutun; Allah'a ve O'nun Elçisi'ne karşı duyarlık gösterin, eğer [gerçekten] inanan kimselerseniz!

 

Enfal; 41. Ayet. BİLESİNİZ Kİ, [savaşta] ganimet olarak her ne ki ele geçirdiyseniz onun beşte biri Allah'a ve Rasûl'e; ve yakın akrabaya, yetimlere, ihtiyaç içinde olanlara ve yolda kalmışlara aittir. [Gözetmeniz gereken ölçü budur] eğer Allah'a ve o hakkın bâtıldan ayrıldığı, iki topluluğun savaşta karşı karşıya geldiği gün kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız. (Ki işte o gün tanık olduğunuz gibi) Allah'ın her zaman, her şeyi irade etmeye gücü yeter.

 

AÇIKLAMA;

 

Surenin ilk ayetine göre, "Savaş ganimetlerinin hepsi Allah'a ve Rasûl'e aittir"; bu, savaş ganimetlerinin kamu yarar ve ihtiyaçları gözetilerek İslam devlet ya da cemaat yöneticileri tarafından tasarruf ve tevzî edileceği; tasarruf ve tevziin onların gözetiminde gerçekleştirileceği anlamına geliyor. Büyük İslam fakihlerinin çoğu, ganimetlerin beşte dördünün savaşa aktif olarak katılmış olanlar arasında dağıtılabileceği yahut cemaatin refah ve ihtiyaçları doğrultusunda şu ya da bu yönde değerlendirilebileceği, ancak, Allah'a ve Rasûl'e (yani, daha açık bir ifadeyle Kur'an ilkelerine ve Rasûl'ün sünnetine göre işleyen yönetime) ayrılacak pay da içinde olmak üzere ganimetin beşte birinin, yukarıdaki ayette sayılan özel amaçlar için ayrı bir fon olarak ayrılması gerektiği görüşündedirler; Allah ve Rasûl için olduğu belirtilen pay devlet ya da cemaat yönetiminin ihtiyaç ve giderleri için kullanılacak kısımdır.

 

"Bütün ganimetler, Allah'a ve O'nun Elçisi'ne aittir" ifadesi, savaşta elde edilen ganimet üzerinde kişisel olarak hiçbir savaşçının hak iddia edemeyeceğini bildiriyor: Çünkü ganimet, Kur'an'da ve Hz. Peygamber'in öğretilerinde (Sünnetlerinde) yer alan ilkelere göre kamu malıdır ve İslamî devlet (ya da cemaat) yönetimi tarafından kamunun yararına kullanılır ya da dağıtılır.

 

Haşr; 6. Ayet.Yine [hatırlayın:] düşmandan [ganimet olarak] ne alındıysa Allah hepsini Elçisi'ne devretti, onu (elde etmek) için at veya deve sevk etmek zorunda kalmadınız: ama Allah elçilerini kimi dilediyse onlara üstün kılar; Allah dilediğini yapmaya kâdirdir.

 

Haşr; 7. Ayet.Bu beldelerin halkından [ganimet olarak] ne alındıysa Allah, hepsini Elçisi'ne devretti, [ganimetin tümü,] Allah'a ve Elçisi'ne, [ölen müminlerin] yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir; (böyle yapıldı) ki o, içinizden [zaten] zengin olanlar arasında dolaşıp duran [bir servet] haline gelmesin. Bu nedenle, Elçi size [ondan] ne kadar verirse [gönülden] kabul edin ve size vermediği şey[i istemek]ten kaçının; ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: çünkü Allah misillemesinde çetindir.

 

Buraya Açıklama yazmıyacağım ( 7. Ayet zaten açıklıyor) Şimdi cımbızlama olayı nasıl çalışıyor ve Sure'lerin ( siyak,sibak, öncesi,sonrası) irdelenmeden yorum yapmanın,dayanılmaz hafifliği, zaten belli olduğundan şöyle bitirelim, gereksiz...

 

 

 

MUHAMMED a.s.v." Hakkında; hasır üzerinde yatmamış, şöyle imiş, böyle imiş deyip ( olayı çarpıtmak) en azından bilinen tarihi gerçeklerle bağdaşmaz,dolayısı ile itibar etmek gereksiz.

 

 

 

Ömer; İslam Devletinin Halifesi doğru. Aynı, Ömer'in (ADALET,MÜLKÜN,(DEVLETİN) TEMELİDİR) lafınıda unutmamak gerekir, yoksa İslam Devletinin "Emir'el Müminindir" vur patlasın, çal oynasın intibası uyandırmak yanlış.

 

 

Osmanlının ve senin Muhammed iel Halifeler döneminin şeriatçiliği ile modern iletişim ve ulaşım araçlarının olduğu bir zamandaki şeriatçilik birbirine benzemez. Modern ulaşım ve iletişimin olduğu çağda, şeriat insanları fabrikasyon ürünü haline getiri. Kıyafetler tekdüzeleşir. Baskı ve zulüm had safhaya ulaşır.

 

 

 

Mantık hatası, Osmanlı ve Muhammed (a.s.v.) Döneminin Şeriatçılığı, ile modern zaman (21. yüz yıl) şeriatçılığı birbirine benzemezse, neden modern zamanda İnsanlar baskı ve zülme uğruyor (tekdüze yaşam) yoksa mao'nun Çin'i gibimi,sovyetlerin kolhozları gibimi, Suud ve İran Örneğide

 

sos olarak verilmiş. Belkide Suudi Krallığı ( Vahhabilik) İran (Şia,Ayetullah) es geçilerek, Türkiyede aynı Suud ve İranın (tersi) başörtüsü yasağı, modern giyim

 

(oda, neyse) dayatılıyor, kamu hukuku adına, ve sekülerlik cilası ile...

 

 

İslam 6. yüzyıl Mekke ve Medinesinin dini ve sosyal düzenidir. Yöreseldir.

Bu forum İslam'ın yöresel olduğunu anlatan kıyaslarla doludur.

 

 

İslam madem yöresel??? yanlız Osmanlı ve Endülüs bu iddiayı çürütür...

 

 

Evrensel din, Arapça'yı yüceltmez.

 

 

 

İngilizceyimi yüceltsin...

 

 

Evrensel din, sadece Yahudilerin atalarından bahsetmez.

 

 

 

 

Adem,Nuh,İbrahim, Yahudimi idi. Sonra şamanızm'denmi bahsedecekti.

 

 

 

 

Arap şeyh'i demekle ( ALLAH c.c.) benzetmesi yapmak (HAŞA) tam bir laf canbazlığı, yapmaktır

 

 

Evrensel din, Eskimolara, inanırsanız size serin gölgelikler altında cennet verilecek taahhüdü yapmaz.

 

 

 

Eskimo, muhabbeti yavan, üstelik eskimolarında serinliğe ihtiyacı var nasılki buzdolabına'da olduğu gibi.

 

MUHAMMED a.s.v." Alemlere Rahmet olarak gönderilmiş Örnek İnsandır, üstelik bu konular defaatle yazılıp,cevapları verildiği halde tekraren servis edilmesi konu sıkıntısından dolayıdır, gözler kapatılmakla, Güneş yok olmaz..

 

 

Evrensel din, köleliğe ve cariyeliğe izin vermez.

 

 

 

İslam, köle, cariyeliği, kaldırmayı teşvik etmiştir sonra İnsanın sosyal gelişimini (kölelerin,toplumdaki işlevi) bilmeden ahkam kesmek absürd'dür bu itibarla 21. yüzyıl modern köleliğini'de unutmamak gerekir...

 

İddia ediyorum bir Müslüman kadın, modern geçinen başka bir kadından özgürlük adına,fazlası vardır eksiği yoktur'ki eğer modern olmak (birinci sınıf) eğer örneklerini, magazin sayfalarında, tv ekranlarında gördüğümüz kadınlarsa varsın onlar özgür ve mutlu olsunlar...

 

 

 

" Zariyat; 47. Ayet. Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz."

 

Yukardaki Ayet; İslamın Evrensel olduğunun yanlız bir delilidir, ve bütün İnsanlık,gelmiş,geçmiş,geçecek

bir benzerini hepsi bir araya gelseler oluşturamazlar,dolayısı ile gerisi teferruat...

Gönderi tarihi:
Enfal; 1. Ayet. SANA ganimetler hakkında soracaklar. De ki: "Bütün ganimetler Allah'a ve O'nun Elçisi'ne aittir" Öyleyse, Allah'tan yana bilinç ve duyarlık içinde olun; aranızda kardeşlik bağlarınızı canlı tutun; Allah'a ve O'nun Elçisi'ne karşı duyarlık gösterin, eğer [gerçekten] inanan kimselerseniz!

.

.

...

 

Tebrikler ve Teşekkürler Sevgili Sarıgöl.

 

Siz ve Sizler Misüllü, Fedakar ve Özveri Timsali ve Uhuvvet i İslam Emsal i Dostlarımız Var Oldukça ;

 

Şirk in Temeli Yıkılacak. Ateizm in Kısır Döngüsü ve Tüm Kainat ı Tesadüfi Varsayan, Lain İlhamatı Bir Daha Can Bulamayacak Şekilde Yok Olacaktır.

 

Evet. Kesin ve Kat i Hakiki Tek Bir Hakikat Vardır ki ;

 

ALLAH Var dır ve Bir dir. Hz. Muhammed O' nun Kulu ve Elçisi , Kuran ı Azimmüşşan O' nun Kelam ı dır.

 

Tüm Mevcudat Duysun ve Şahit Olsun ki ;

 

1,5 Milyar Mümin in Her Nefesinde Tekrar Ettikleri Gibi , Ben de Acizane Lisanımla, ve Tüm Zerrelerim ile Birlikte Haykırmak İstiyorum ;

 

EŞHEDÜ EN LA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMED EN ABDÜHÜ VE RESULÜHU...

 

Şahidim Ol Ya Rab. Senin İsmini Tüm İmkan ve Kuvvetim ile Yüceltiyor, ve Tesbih ve Tasdik Ediyorum.

 

Son Nefesime Dek Sen' in Esma nı Zikredebilmek ; Nasip Et ki ; Üzerim de Farz ve Can ım da Gaye Olsun.

Amin. Amin Amin.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

  • 5 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
'' Harp Ganimetlerinin Allah ve Resulunun Olması '' Hakikatinin Hikmeti Açıktır.

 

Tabii ki Kainat ta ki Her Şeyin Yegane ve Asıl Sahibi ALLAH Olduğu gibi,

Tüm Eşya Taifesinin ve de Ganimet Eşya larının, Sahibi Hakiki si de Yüce ALLAH tır.

 

Ve Tabii ki Yüce ALLAH ın Habibim Dediği Ve Kainat ı Tümüne O' nun Kadar Kıymet Vermediği

Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyh ı Ve Sellem dir.

 

Genimet peşinde koşan bir Allah ve resulu.

 

İnancın mükemmelliği sonucu ile ortada... Bakarmısınız.

 

Yahu genimet onunsa , versin Muhammedine kendi hazinesinden de , bisürü adamın malına canına ırzına ilişmesin bu Muhemmed ve ekibi.

 

Hani kadiri mutlaktı ya , onun için diyorum.

 

Madem bu kadar gücün var , ver muhammede bikaç ganimet , insanlara saldırmasın.

 

Madem Muhammed alemlerden daha değerli , al yanına da , insanlara zarar vermesin , adam kesmesin , talan yapmasın.

 

Bu mantığın neresine baksak , her tarafı soru sual.

 

Saygılar.

  • 3 ay sonra...
Gönderi tarihi:
Kim kime dayatıyormuş. Bir örnek gösterin bana zorla şunu giydirdiler deyin..Türkiye'ye şeriat bile gelse ben kimsenin kıyafetine karışılacağına pek ihtimal vermiyorum. Osmanlı döneminde gayrimüslimler kendi giysilerini giyerdi.

 

 

sen şimdi bireysel günah işleyebilirsin. Buna İslam karışmaz veya karışamaz. Ama topluma karşı suç işlersen buna karışır. Zina topluma yapılmış bir suçtur..Bir kadının açık saçık gezmesi, erkekleri tahrik etmesi vicdansızlıktır. Nasıl ki fakir bir insanın karşısında en güzel yemekleri yemek vicdansızlık ise..Bir sürü bekar vardır sokakta.serseri vardır.

Sana da zarar gelir. laf atar.Sonra onu korumaya çalışan abisi veya arkadaşı öldürülür. Hiç gazete mi okumuyorsunuz?ve o giysi her tarafta giyilmez. bu bir relaitedir. Taksimde giydiğin elbise ile Esenlerde gezersen çok dikkat çekersin. Ve sana tuhaf tuhaf bakarlar.

 

İslam evrenseldir. O giysiler ile Afrika'da gezemezsin. Liberya'da tecavüzün suç olduğuna dair bilgilendirici :) afişler asılıyor..

Ve giyim ülkelere görede değişir. Bazı ülkelerde yeni temiz giysi giymek iyi iken bazısında dalga geçerler. gardroptan devrim olmaz..

 

Iran'da, Afganistanta, Suudi Arabistandaki Hicap polislerden selamlar var bu arkadaşa.

 

Demekki kadinlarin kendilerini saklaması ve erkekler tahrik oluyor diye bir çadır gibi giyinmeleri vicdan meselesi olmuş. Mesuliyet kadinların olmuş. Erkekler kendilerini kontrol edemezmiş ve edemezlerse bunun suçu kadınlar uzerindeymiş...Bu laf atma yuzunden erkekler arasında olan maçoluk kavgalar kadınların kabahatiymiş!

 

Buna bir insan nasıl cevap verir? Ben bilmiyorum.

 

Sadece ben şunu biliyorumki; Batıda sokaga cıktıgımda, kız veya erkek arkadaşlarımla gezdigimde kimse bana laf atmiyor. Kimse rahatsız etmiyor. Erkekler tahrik olmuyorlar. Plajda, kimse kimseyi rahatsız etmiyorlar. Kavga etmiyorlar... Ama .... Turkiyenin doğusunda, dindar bir şehirde gezmeye çıkınca, erkekler tahrik oluyorlar. Rahatsız oluyorlar. Iki ortamdada ben aynı insanım. Değişen tek "erkekler".

Bu tahrik olan erkekler, kendini kontrol edemiyen, laf atan dindar erkekler ahlak ilmini hangi kaynaklardan oğreniyorlar?

Gönderi tarihi:
Enfal; 1. Ayet. SANA ganimetler hakkında soracaklar. De ki: "Bütün ganimetler Allah'a ve O'nun Elçisi'ne aittir" Öyleyse, Allah'tan yana bilinç ve duyarlık içinde olun; aranızda kardeşlik bağlarınızı canlı tutun; Allah'a ve O'nun Elçisi'ne karşı duyarlık gösterin, eğer [gerçekten] inanan kimselerseniz!

.

.

.

Yukardaki Ayet; İslamın Evrensel olduğunun yanlız bir delilidir, ve bütün İnsanlık,gelmiş,geçmiş,geçecek

bir benzerini hepsi bir araya gelseler oluşturamazlar,dolayısı ile gerisi teferruat...

Pes artık ! Osmanlı şeriat devletimidir? Nerden bu sonuca vardınız.

Osmanlı (kanuni hariç) tüm padişahları sırp(fatih) rus ve diğer yabancı uluslardan peydahlanmış aşk meyvelerinden oluşmuş bir hanedanlıktır.

Bir noktaya kadar dinin emperyalizme alet edildiğini kabul edebiliriz.Ancak Osmanlı saadet zinciri ile vahşi arapların 'mülk' (devlet) anlayışını dinin bir sonucu olarak ortaya atmak bana pek objektif gelmedi.Yani dini konuşacaksak din üzerinden gitmek icabeder.

Ayrıca* Fetullah=Din değildir (Bana göre o müslüman bile değil zira kur-an da yahudi ve nasranileri kafir olarak açıkça tanımlayan ayetler mevcut iken papaz Fetullah bunlarıda cennetlik ilan etmiş ve hatta bu konuda diyalog baş piskoposusu rolünü üstlenmiştir.(kapak niyetine)

Gönderi tarihi:
Enfal; 1. Ayet. SANA ganimetler hakkında soracaklar. De ki: "Bütün ganimetler Allah'a ve O'nun Elçisi'ne aittir" Öyleyse, Allah'tan yana bilinç ve duyarlık içinde olun; aranızda kardeşlik bağlarınızı canlı tutun; Allah'a ve O'nun Elçisi'ne karşı duyarlık gösterin, eğer [gerçekten] inanan kimselerseniz!

.

.

 

...

 

İslam kölelik ve cariyeliği yasaklayamamış yani...

tanrı birilerine iltimasmı geçiyor... :)

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Eğer Fethullah dindarsa, peygamber gibi ise, neden Amerikada yaşıyor?

Anlatın; neden Mekkede Kabe yakınlarında bir malikanede değilde Amerika da FBI çiftliğinde.

Söyleyin bu zat değilmiydi, 25 yıl o cami senin bu cami benim **** ağlayarak FAİZ haram diyen?

Sorun kapıcınıza; peki BANK ASYA nedir?

 

Uyumayın, uyuyanları da uyandırın

korkmayın heryerde konuşun, konuyu siz açın

takside, taksiciye konuşun

apartmanda, kapıcıya konuşun

sakallı gazete bayinize konuşun

eve gelen gündelikçiye konuşun.

 

Önce alıştırmanız gerekir.

Görüntüye.

Seslere.

Hareketlere.

Sessizliğe.

Çevrenizde olup bitenlere.

Yavaş yavaş alıştırırsınız.

Alışırlar.

Türbana.

Çarşafa, peçeye.

Taşyapıya.

Oğulların gemilerinin olmasına.

Çocukların televizyon kurmasına.

Yakınların yolsuzluklarına.

Sevgililere alınan evlere.

Çokeşliliğe.

Erkeklerin, kadınların ayrı ayrı oturmasına.

Ramazanda öğle yemeği verilmemesine.

Beyaz takkeyle gezenlere.

Hem de öyle alışırsınız ki size çok doğal gelmeye başlar.

Bizde böyle deyip geçmeye başlarsınız.

'Galiba demokrasi bu da biz mi anlamıyoruz?' diye kuşkulanırsınız.

Sonra da uyuşursunuz.

Yavaş yavaş uyuşursunuz.

İçinizden bile tepki duymaz olursunuz.

'En az üç çocuk yapın' derler, dinler geçersiniz.

'Bizi azaltmaya çalışıyorlar' derler, gülme duygunuz bile kaybolmuştur.

'Batı'nın ahlaksızlığını aldık' derler, öyle dinler durursunuz.

Uyuşturmuşlardır sizi.

Bir yandan Çanakkale zaferini kutlarsınız.

Öte yandan Çanakkale savaşını yıllar sonra kaybettiğinizi bile fark etmezsiniz.

Başbakanınız planlarını Amerika'ya açıklar.

Siz burdan dinlersiniz.

Amerika Ankara'yı işgal etmektedir.

Siz İngilizce öğrenmeye çalışırken durumu göremezsiniz.

***

Alışırsınız ve uyuşursunuz.

Geçmişe dalıp gitmişken,

geleceği kaybetmekte olduğunuzu fark edemezsiniz.

Plan da bunun için yapılmıştır.

Önce alıştırma.

Sonra uyuşturma.

Yüzünüze demokrasi derler, arkanızdan gülerler.

Yüzünüze çokkültürlülük derler, arkanızdan bölerler.

Yüzünüze değişim derler, arkanızdan soyarlar.

Yüzünüze gelişim derler, arkanızdan bakarlar.

Alışırsınız.

Uyuşursunuz.

zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz

 

DİPNOT

 

________________________________

Amerika Ankara'yı işgal etmektedir. :clover:

  • 5 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Bilim ve bilimsel yöntemden niye vazgeçemeyiz?...

 

Türk Dil Kurumu’na göre “bilim”, evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir. Bilimsel yöntem ise bu bilgiye ulaşmak için kullanılan sistemli gözlem, ölçüm, deney, formülleştirme, sınama ve hipotez geliştirmeyi içeren yargılama yöntemidir. Doç. Dr. Okan Kuzhan, Gata Onkoloji

 

Bilimsel yöntem, diğer bazı bilgi edinme yollarından bilim, deney ve mantık temelli olmasıyla ayrılır. Bilimsel yöntemle elde edilen bilgi, yinelenebilir, deneylerden sonra yeniden ulaşılabilir olmalıdır. Bu tanımlamaların doğal gereği olarak “bilimsel bilgi”, bağımsız gözlem ve deneye dayanan bir bilimsel süreçle ortaya çıkarılmış güvenilir, geçerli ve dolayısıyla nesnel bir bilgidir. Kişilerden, ülkelerden bağımsızdır, evrenseldir. Bu bilgi yanlışlanabilirdir, dolayısıyla bilim dogmaların karşısındadır.

 

Beyin kabuğu ve neokorteks, insanın evriminde en son olarak ortaya çıkan beyin katmanlarıdır.

 

Bu anatomik yapılar, insana düşünme yeteneğini kazandırmıştır. Düşünme insanı diğer hayvanlardan ayıran en önemli özelliktir. İnsanın düşünmeyi alışkanlık haline getirerek insanlaştığını söyleyebiliriz. Bilim adamları, insan doğduğunda beyninin boş bir levhaya “tabula rasa” benzediğini, aklıyla ve çevreyle iletişimle zamanla biçimlendiğini ve dolduğunu savunmaktadırlar. Beynimizi bize sunulan boş bilgilerle değil, aklımızı kullanarak çevreden süzdüğümüz doğru bilgilerle doldurmak bizi özgürleştirir. Bilimsel yöntem kimsenin tekelinde değildir. Bilimsel bilginin karşısında inancı koyabiliriz. İnanç kabuktur, içine hep başkaları bir şeyler doldurur. Düşünme alışkanlığını bir kere bir kenara bırakan insanın ne kadar karanlığa batabileceğini tarih bize hep gösterdi, hâlâ gösteriyor.

 

İnsan, çoğu zaman akan suyun kendine eğim boyunca yol bulması gibi, kolayı yeğleyerek kendini akıntıya bırakır. Düşünmek emek gerektirir, inanç ise çaba göstermeden teslimiyet. Akıl ve kuşkuculuklarıyla çevrelerinden ayrılan insanlar, hem bazı yöneticiler hem de insan kalabalıkları tarafından bir tehdit olarak algılanır. Bu nedenle, özgür düşünen insanlar, tarih boyunca bütüncül “totaliter” yönetimlerin baş düşmanı olmuştur.

 

Olayların nedenlerini ve sonuçlarını incelemek, onlara gerçek diye sunulanlardan kuşkulanmak, söylenenleri sınamak, belgelere dayanarak konuşmak ya da belgeleri araştırmak çaba gerektirir. Bu çabayla ulaşılan bilgi, bireye bir sorumluluk yükler: Ulaşılan bilgiyi başkalarıyla paylaşmak, hatta bazen onu eyleme geçirmek. Böyle yetkinleşen insanlar, düşünmeyen insan kalabalıklarına hep eksikliklerini, yetersizliklerini, ezilmişliklerini anımsatır. Kendileri bulundukları yerden çıkmak yerine, diğerlerini o çukura çekerler.

 

Karanlık ve aydınlığın; dogma ve bilimin mücadelesinde karanlık ve dogma hep bir adım öndedir. Bağnazlar, düşüncelerinden, inançlarından ve yaptıklarından öylesine emindir ki, bu kararlı karanlık çevreyi hemen etkiler. Bağnazlar, insanların korkularına, coşkularına, umutlarına seslenerek kalabalıkları yönlendirmeyi çok iyi bilirler. Kaba güç kullanma eğilimi, bağnazlığın önemli özelliklerindendir. İnanç, nasıl içi zamanla koşullara göre birileri tarafından doldurulabilen bir kabuksa, bağnaz insan da istenildiğinde doldurulabilen boş bir silah gibidir.

 

Kısaca özgür düşünce, hep baskıyla karşılaşır; aydınlık hep karanlığın baskısı altında tutulur. Bu dış baskıların dışında bilimsel düşünceyi alışkanlık haline getiren insanların kendi iç engelleri de söz konusudur: Yalnızlık, dışlanmışlık duygusu ve inanç eksikliğinden kaynaklanan eylemsizlik. İnsan toplumsal bir varlıktır. Bir toplum içinde yaşaması, duygu ve düşüncelerini başkalarıyla paylaşması ve onlarla birlikte biçimlenmesi gereklidir. Kendilerini seven ve destekleyen toplumlarda bireyler daha mutlu, daha verimli olurlar. İnsanlığın yüzyıllar boyunca elde ettiği kazanımlardan olan bilimsel düşünceyi topluma yaymak, bu nedenle bir zorunluluktur. Sağlıklı bireyler sağlıklı toplumlardan çıkarlar.

 

Ne yazık ki, bilimsel düşünce alışkanlığı, bilim adamları topluluğuyla sınırlı kalmış, geniş halk kitlelerine ulaşamamıştır. Kaldı ki, bilim adamlarının çoğu mesleklerini bir zanaat düzeyinde yapmakta, konularının dışında akıllarını bir kenara bırakmaktadır. Bu nedenle, bilimin gerçek aydınlığı toplum yaşamına girememektedir.

 

Cehalet ve boş inançlar hoş görülemez. İnsan, yıllarca düşünüp çalışıp edindiği deneyimler ve insanlığın biriktirdiği bilgiler ışığında boş inançlarla mücadele etmelidir. İstediğine inanma, bir insan hakkı olarak görülse de cahil ve yoksul toplumlarda, inancın silaha dönüştüğünü görüp yaşamaktayız. Bu popülist yaklaşım, ateşle oynamak gibidir. İnanç, toplumda ötekileştirmeye, düşman görmeye kolayca dönüşebilir.

 

Tarihte nasıl cadı avlarına çıkıldıysa, gelecekte bilim insanı avlarına çıkılabilir. Bu tehlikenin işaretlerini hep birlikte okumaktayız. Akıl ve bilim, insanlığın olmazsa olmaz değerleridir. Daha güzel bir dünya kurma ülkümüzde akıl, gücümüz; bilim, ışığımızdır.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.