Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

YÜZ AKePe gerçeği..


Dayı

Önerilen İletiler

 

 

1. Başbakan Erdoğan bir Amerikan gazetesine yazdığı makalede Irak’a savaşmaya giden ABD’li askerlere dua etti:

“Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.”

“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”

By Recep Tayyip Erdogan

The Wall Street Journal

March 31st, 2003

 

2. Dışişleri Bakanı Gül “Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.”dedi. (http://www.milliyet.com/2006/05/16/siyaset/siy03.html)

 

3. Yirmibeş İslam ülkesinin sınırlarını değiştirip hepsini Irak gibi yapma projesi olan ABD kaynaklı BOP’la ilgili Sayın Gül’ün görüşü: “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek.” (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295)

Not: Vatandaşlarımızın % 72’si BOP’u tehlikeli görüyor.(25.07.2004 – Yeni Şafak)

4. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın diyor ki:

“Ben Avrupa’ya gittiğimde kiliseye çok giderim, büyük zevk duyuyorum.”

(II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:375)

 

5. Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı yapılan Sayın Mehmet Aydın, İslam dinini Müslüman olmayanlara tebliğ etmeye ‘en DİNSİZCE hakarettir’ dedi:

“Bazı müslüman kardeşlerimiz diyor ki yahu bir fırsat düştü, müslümanlığı anlatalım hıristiyanlara; Allah belki hidayetini gösterir. (Diyalog çalışmalarında)… işin ucunda bilmem adam kazanmak, üye kazanmak varsa, açıkçası bu bir din mensubuna yapılacak en DİNSİZCE bir hakarettir.” (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:322)

 

6. ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz: “Biz Irak’a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret vermiştir.” (Irak işgalinden üç ay önceki Türkiye ziyareti esnasında yaptığı açıklamadan.)

 

7. Erdoğan, AJC örgütünden bugüne kadar “cesaret ödülü” alan 10 kişi içinde Yahudi olmayan tek kişi.

Tayyip Erdoğan’a “cesaret ödülü” veren “American Jewish Congress” (AJC) adlı kuruluş, WJC’ye bağlı. Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir “ulusal yurda” kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan “World Jewish Congress” (WJC) İsrail devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatıdır. Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında İsrailli veya Musevi olmayan tek kişi Tayyip Erdoğan. Listede İsrail’in önemli bütün başbakanları var. Türkiye başbakanına bu ödülün verilmesi de, verildiği mekân da anlamlı: HSBC bankasının New York merkezi… (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/SUBAT/05/tkivanc.html)

 

8. Bush, Erdoğan’a “Sen ne harika bir adamsın” dedi. (You are a great man) Kasım 2004

 

9. Çeçenler Rusların dilinde terörist. Erdoğan 3 Kasım seçimi sonrası AKP genel başkanı olarak 170 kişilik heyetle ziyaret ettiği Rusya’da teröre karşı işbirliğinden söz etti.

 

10. Erdoğan genel başkan sıfatıyla gittiği Çin’de de şöyle dedi:

“Tek Çin anlayışını destekliyoruz. Çin’in toprak bütünlüğü konusunda Türkiye’nin herhangi bir tereddüdü yok, saygısı vardır. Terörün dini, milleti, ırkı olamaz.”

(Çin, işgal ettiği Doğu Türkistan’ı kendi toprağı sayıyor. Özgürlük mücadelesi veren 30 milyon Uygur Türkü kardeşimize de terörist diyor. Tayyip Bey’in sözü bu manada nasıl değerlendirilecek?)

(Tayyip Erdoğan, diline pelesenk olduğu üzere, Pekin’de de “Han, Mançur, Moğol, Doğu Türkistanlı, Tibetlisi ile Çin bir büyük mozaiktir. Bu da büyük zenginliktir” demeliydi (!) alıntı)

 

Başka bir forumda OKUR nici ile yazan bir kardeşimizin emek sarfederek yaptığı bir çalışma..on bölüm :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

11. Yurtdışı turları ve ilginç temasların ardından Erdoğan, milletvekili oldu. Aradan dört buçuk yıl geçmesine rağmen AKP “Acil Eylem Planı”nı bile tatbik edemedi.

 

12. Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirildi. Buna ciddi hiçbir tepki gösterilemedi.

 

13.Üstelik ağır ve ciddi çuval olayı sonrası “ABD’ye nota verecek misiniz?” sorusuna başbakan şöyle veciz(!) bir cevap verdi: “Bu müzik notası değil. Öyle aklınıza her estiğinde verilmez. Ağırlığı ve ciddiyeti vardır.” (http://www.hurriyet.com.tr/agora/article.asp?sid=1&aid=2257)

 

14. Erdoğan’dan enteresan bir açıklama: “Amerika’nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım.”

(15 Şubat 2004, Kanal D, Teke Tek Programı) 18.02.2004. Hürriyet Gazetesi, sayfa: 20.

 

15. Sözde Ermeni Soykırımı meselesinde Dışişleri bakanlığı, yetersiz kaldı. Üstelik Sözde Ermeni soykırım yasasını kabul eden ülkelere yenileri eklendi: İsviçre (2003), Slovakya (2004), Hollanda (2004), Polonya (2005), Litvanya (2005), Arjantin (2006)…

 

16. 1 Mart Tezkeresi reddedilmesine rağmen, bir genelgeyle, ABD’nin savaş araç-gereçleri Türkiye üzerinden nakledildi.

 

17. İsrail’in talebiyle ve onun güvenliği için, kamuoyuna rağmen Lübnan’a asker gönderildi.

 

18. Başbakan Erdoğan, İspanya Başbakanıyla beraber Medeniyetlerarası İttifak(!?) eşbaşkanı oldu. (Medeniyetler arası ittifak, Dinlerarası diyaloğun diğer bir ismidir.Gösterilen tepkiden dolayı, medeniyetler arası ittifak ifadesi kullanılıyor.)

 

19. Başbakan Erdoğan, BOP’un da (Büyük Ortadoğu Projesi) eşbaşkanı oldu. İkinci başkan, Bush.

 

20. Erdoğan, Gül ve bakanların baskısına rağmen 1 Mart tezkeresine ‘hayır’ diyen milletvekilleri, 22 Temmuz seçiminde aday gösterilmediler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

21. Tezkereye ‘evet’ denmesini isteyen Erdoğan “Her zaman ‘hayır’da hayır yoktur. Rahat olun, gelişmeler kontrolümüzde” dedi.

 

22. Erdoğan, tezkere geçse de geçmese de ABD’nin harekatta kararlı olduğunu belirterek, Türkiye’nin 2003 yılı içinde 73 milyar dolar borç ödemesi olduğunu söyledi ve tezkerenin çıkmaması halinde Türkiye’nin ekonomik olarak çok sıkıntıya gireceğini ifade etti.

(Hatta Erdoğan’ın “Tezkereye hayır diyen, bana hayır demiş olur”… “Tezkere geçmezse memur maaşlarını ödeyemeyiz” dediği ifade edildi.)

 

23. Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, tezkerenin yararlarını sıraladı: “ABD ile her platformda stratejik ortaklığımız artarak gelişir.”

(Irak’a ve Iraklılara yapılanlar da mı?)

 

24. AKP önderleri tezkerenin geçmemesi durumunda olacakları da hatırlattılar:

“Tezkereyi reddetmemiz Müslüman ülkelerden destek bulsa da dünyada etkili bir güce sahip olan Yahudi lobisinin desteğini kaybederiz.”

 

25. Irak savaşında ABD’ye verilen destek, KREDİ pazarlığına dönüştü.

Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında Başbakanlık’a giden Dışişleri Müsteşarı, ABD Büyükelçisi Pearson’ın getirdiği ABD önerilerini hükümetin onayına sundu. (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=66614)

· Türkiye’nin asgari “6 milyar dolar hibe”, “20 milyar doları bulan kredi” ve “ticaret desteğini” içeren seçenek üzerinde durduğu, bu seçeneğin hibe bölümünü artırmak üzere pazarlık ettiği öğrenildi.

· 92 milyar dolarlık bir kayıp faturası gündeme getiren Ankara, 2003′te 25, sonraki dört yılda 15-17 milyar dolar desteğe ihtiyaç duyulabileceğini belirtti. ABD, Türk ekonomisini ayakta tutma güvencesi verdi.

 

26. CIA’nin işkence uçakları hava sahamızı ve hava limanlarımızı kullandı. (www.aksiyon.com.tr)

 

27. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıkladı: “Irak savaşında ABD , İncirlik’i kullandı ve buradan 4 bin 990 sorti gerçekleştirdi.” (Vecdi Gönül’ün “Los Angeles World Affairs Council” adlı kuruluşun düzenlediği konferansta yaptığı “Avrasya’da değişen güvenlik ortamı ve Türkiye’nin stratejik önemi” konulu konuşmasından.) AA

 

28. Erdoğan ve Gül, 29 Ekim 2004 tarihinde AB Anayasası’nı imzaladılar. Nerede? “Bütün Türkler yok edilmeden Hristiyan dünyası rahat etmeyecek.” diyen Papa Cixtus’un (1585-1590) heykeli altında, manevi huzurunda…

 

29. AB müzakere haberi, Kızılay’da gündüz gözüne havai fişeklerle kutlandı.

 

30. Erdoğan “Küresel sorunlarla mücadelede dünyanın ABD’ye ihtiyacı olduğunu; Türkiye ile ABD’nin temel hedeflerinin örtüştüğünü” söyledi. (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2005/HAZIRAN/11/p01.html)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

31. AKP milletvekili Ömer Çelik, kadınları tecavüze uğrayan ve ülkesi işgal edilmiş Iraklı direnişçilere: “Katiller sürüsü!” dedi. (21.08.2004 – Vakit)

 

32. Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu, Amerikalılara Tayip Erdoğan hakkında, “Bu adamı kullanın!” dedi.

İşte American Enterprise Institute adlı düşünce kuruluşundaki konuşmanın teyp kaydı:

This man is an honest man. And he has his own beliefs and he is true to his beliefs. Please try to… I’d say “exploit”(sömürmek,istismar etmek, kendi çıkarına kullanmak) is a bad word, but kullanmak or use… (Zapsu burada Türkçe kullanmak sözcüğünü telaffuz ediyor ve İngilizce nasıl denir anlamında dinleyicilere bakıyor ve bir Türk dinleyicinin hatırlatması üzerine sözlerine devam ediyor) take advantage of this man. Because this person has so much credibility, because of his own beliefs in the Muslim world and he believes in the Western style democracy. I think instead of pushing him down, putting him to the drain, use… Here and in Europe you should take advantage of that. This is my offer… (http://www.milliyet.com.tr/2006/04/12/siyaset/axsiy02.html)

 

33. En büyük ortaklarından biri Yunan Kilisesi olan National Bank af Greece(NBG), ülkemizden banka satın aldı. ( Fakat aynı Yunanistan, Ziraat Bankası’nın Atina’da şube açmasına izin veriyor mu?)

 

34. Başbakan Erdoğan; “etnik, coğrafi ve dini temele dayalı ekonomik birliktelikleri, küreselleşme sürecinin reddettiği bir durum olduğu için, doğru bulmadığını” söyledi.Etnik denilen: Orta Asya Türk Devletleri. Coğrafi denilen: Komşularımız. Dini denilen: İslam Ülkeleri… (AB ile ABD bize yeter denilmek mi isteniyor?)

 

35. 4928 No.lu ve 15.07.2003 tarihli Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da ‘cami’ kelimesi ‘ibadethane’ olarak değiştirilerek apartman kiliselerinin önündeki yasal engel kaldırıldı.

(25173 sayılı Resmi Gazete - Yayın tarihi:19 Temmuz 2003 Cumartesi)

 

36. Van Akdamar Kilisesi’nin onarımını Başbakan gizlice denetledi. ( Peki ama niçin gizli?..)

Erdoğan, Hakkari’den Van’a gelirken beklenmedik bir şekilde Van Gölü üzerindeki Akdamar Adası’na indi. Görevli bekçinin dışında hiçbir yetkilinin bulunmadığı adaya konan helikopterden inen Erdoğan ve beraberindeki bakanlar, Ermeni Kilisesindeki restorasyon çalışmalarını inceledi. Hakkari’den havalanan diğer 2 helikopter, Van Ferit Melen Havaalanı’na inerken protokol üyeleri bir süre Erdoğan’ın içinde bulunduğu diğer helikopteri bekledi.

(Yetkililer, Başbakan’ın Akdamar Adası ziyaretiyle ilgili ısrarlı soruları cevapsız bıraktı.) 21.11.2005

· Bu denetlemeden 16 ay sonra (Kur’an Kursu yıkımından 5 gün önce), onarılan kilisenin açılışı gerçekleştirildi.

3 yıl süren bu kilise tamiratının yaklaşık 3milyon YTL’ye (3 trilyon lira) mal olduğu belirtildi.

 

37. “Kur’an Kursu Yıkımı” ülke tarihinde bir ilk oldu.

Tarih: 3 Nisan 2007 ( Mevlid kandilinden 3 gün, Akdamar Kilisesi açılışından 5 gün sonra…)

Yer: Kasımpaşa ( Sayın Erdoğan’ın mahallesi…)

· Yüzlerce polisin hazır bulunduğu yıkımda cemaate biber gazı sıkıldı.

· Yıkımı Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri yaptı.

· Büyük Piyale Kur’an Kursu, “yürütmeyi durdurma kararına rağmen” yıkıldı.

(30 günlük yürütmeyi durdurma kararı: İstanbul 5. İdare Mahkemesi. Esas No: 2007/647)

· Tüm ısrarlara rağmen yıkım için okullar kapanana kadar (2 ay) beklenmedi.

 

38. Kur’an Kursu Yıkımına şöyle gelindi:

· “Piyalepaşa Câminin etrafının açılması için Anıtlar Kurulu’nun kararıyla kursun kaldırılacağı” bildirildi.

· Dernek mensupları, aylar süren koşturmacayla ilgililerle görüştüler. “Bu kursta 1959’dan beri binlerce talebeye hizmet verildiğini, yıkımın yanlış olacağını, kendilerine proje ve imkân verilirse, kursu, câminin mîmârî yapısına uygun hale getireceklerini” söyledilerse de kabul ettiremediler.

 

39. Yıkımla ilgili tavırlar gittikçe sertleşti. Önce çözümden bahseden Bakan Mehmet Ali Şahin sonra tavrını değiştirdi. Zira parmaklar yukarıları işaret ediyordu. Şöyle ki:

· Dernek mensupları, vakıfların kendisine bağlı olduğu Bakan Mehmet Ali Şahin’le görüştüler. Bakan Bey, derhal İstanbul Vakıflar Bölge Müdürü’yle görüştü. Görüşme bittikten sonra da dernek mensuplarına, “Kur’an kursunun yıkımının yanlış olacağını” söyledi ve “Rahat olun” deyip uğurladı.

· Ancak Bakan Bey, daha sonra İstanbul’a bir geldiğinde, “Kur’an kursu binasının câmiyi kapattığını” söylüyordu.

 

40. Kur’an Kursunu yıkanlar, kursun kaçak olduğunu söyleyerek kamuoyunu yanılttılar. “Derneğe başka bir yer gösterdik kabul etmediler ” yalanını söylediler. İşte o yerler (!):

· Sinan Paşa Câmii’nin avlusundaki tamamlanmamış bina.

(Hem burası hakkında da yıkım kararı vardı; hem de yıkımdan sonra burayı da vermeyeceklerini söylüyorlardı)

· Kulaksız’daki Okçular Tekkesi ile Okçular Tekkesi’nin yanındaki top sahası.

(Bu iki yer daha önce Beyoğlu Belediyesi’ne verilmişti. Belediye “Buraya çivi bile çaktırmam” diyordu.)

· Sütlüce’deki Elif Tekkesi (Büyükşehir Belediyesi burayı da kesinlikle vermeyeceğini söylüyordu.)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

41. Kur’an Kursunu yıkanlar KUL HAKKINA ne kadar dikkat ettiklerini göstermiş oldular.

Çünkü Kur’an kursunun bulunduğu vakıf arsası, dini ilimlerin okutulması için vakfedilmişti.

Vakfın dini hükmü şudur : Bir yer, ne şartla vakfedildiyse kıyamete kadar o iş için kullanılır.Vakfedenin istediği şart, Allah’ın emri gibidir… Bu vebalin altından kim kalkabilir?

Yıkılan Kur’an kursunun ne için yapıldığı hakkında tarihi kayıt: “Piyale Mehmed Paşa; cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, türbe, çarşı, hamam ve sebilden kurulu bir külliye yaptırmıştır.” (Beyoğlu Belediyesi Web Sitesinden)

 

42. İçişleri Bakanlığı’nın emri ile, Papa Jean Paul’ün ölümü dolayısıyla tüm yurtta bayraklar yarıya indirildi. İçişleri Bakanlığı, 8.4.2005 Cuma günü tüm resmi dairlerde gündoğumundan-günbatımına bayrakların yarıya indirilmesini istedi.

Emir örneği için: (http://www.istanbul.gov.tr/images/docs/emir.doc)

· Papa için Rusya’da bile bayraklar yarıya inmedi (!?) (Ortodokslar ya, o yüzden indirmemişlerdir…)

· Diyanet İşleri Başkanımız vefat etse hangi ülke bayrağını yarıya indirir?

· Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı vefat etse AKP bayrakları yarıya indirtir mi?

· Laik bir ülkede müslümanlar aleyhine Papa için bu ayırım niçin yapılır?

· Milli sembolümüz olan bayrağımızın yalnızca bir dinin ruhani lideri için yarıya indirilmesi, o dini kayırma anlamı taşımıyor mu?

 

43. Yeni Papa 16. Benedict’in sevgili Peygamberimiz’i eleştiren sözlerine ciddi bir karşılık verilmedi.

· “Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır…” sözünün alıntı olduğunu söyleyen papaya, hiçbir yetkilimiz “SAYIN PAPA, ÖYLEYSE PEYGAMBERİMİZLE İLGİLİ SİZİN GÖRÜŞÜNÜZ NEDİR?” diyemedi.

 

44. Önce Papa’yla görüşmeyeceğini söyleyen Başbakanımız, aksine Papa’yı uçağın merdivenlerinde karşıladı.

 

45. Erdoğan, “Yahudi karşıtlığı utanç verici bir akıl hastalığının tezahürüdür, katliamla sonuçlanan bir sapkınlıktır” dedi. (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2005/HAZIRAN/11/p01.html)

Sorulmaz mı: İslam karşıtı papayı düşmanca konuşmasının ardından uçak merdiveninde karşılamak nedir?

 

46. Orman Bakanı Osman Pepe’nin danışmanı Tacettin Ural, yazmış olduğu kitaba “Papa Bir Puttur” ismini verdiği için bizzat Bakan tarafından istifa ettirildi.

 

47. AKP iktidarı, Danimarka’da yayınlanan ÇİRKEF KARİKATÜRLERE gereken tepkiyi gösteremedi.

 

48. Eyüp Belediyesi’nin Pierre Loti Kahvesinin bulunduğu tepeye “Eyüp Sultan Tepesi” adı verilmesi teklifi, Büyükşehir Belediye Meclisi ve Kadir Topbaş tarafından reddedildi. (14.02.2007 – Zaman)

 

49. Kapalıçarşı’da, Başkan Topbaş’ın misafiri yabancı belediye başkanlarına ilahi eşliğinde içki ikram edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ev sahipliğini yaptığı 4. Dünya Belediye Başkanları Zirvesi’nde toplantıya iştirak eden belediye başkanlarına 14.04.2007’de Kapalı Çarşı’da yemek verdi.

Birlikte Yaşamak Konseri adı altında ‘Demedim mi demedim mi? Gönül sana söylemedim mi?’ ‘Allahu Allah’ ve ‘Aşkın Ateşinde Yanalım Dost Dost’ isimli ilahiler söylenirken içkiler de su gibi aktı.

İslam ülkelerinden gelen Suudi Arabistan’ın Uhud Belediye Başkanı, İran’ın Tebriz Belediye Başkanı, Sudan, Nijerya, Endonezya gibi ülkelerden gelen belediye başkanları yemeklerini tamamlamadan Kapalı Çarşı’dan ayrıldı.

 

50. Erdoğan 2002 seçimi öncesi Of’ta şöyle dedi: “Türkiye’de 30’a yakın etnik grup ve 4 hak dine mensup herkesi kucaklıyoruz”. (http://www.yenisafak.com/arsiv/2002/temmuz/12/p3.html)

Erdoğan birden fazla hak din ifadesini 3. Din Şûrâsı’nda da tekrarladı: “Bütün gerçek din ve inançlar, insanlığı hayra, iyiliğe, güzelliğe çağırmıştır.” (21/9/2007 Vakit)

(Halbuki Kur’an’a göre tek hak din İslamdır. Bütün peygamberler İslam peygamberidir.)

Kur’an’da Hz. İbrahim için “Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir MÜSLÜMANDI” deniyor. (Âli İmran, 67)

Yine Şûrâ Suresi 13. ayette İbrahim, Musa ve İsa peygamberlere gönderilenle peygamberimize gönderilen dinin aynı olduğu ifade edilmektedir. Birden fazla hak din olduğu söylense de: “Allah katında din İslam’dır” (Âli İmran, 19)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

 

51. Antalya’da Dinler Bahçesi açıldı. (Aralık 2004)

 

52. Şanlıurfa’ya da “Dinler Parkı” açmaya kalktılar. Urfalıların Dinler Parkı’na tepki göstermesi üzerine proje “Halepli Bahçe” adıyla değiştirildi.

 

53. Müslümanları belirli mahfillere şikayet eden Tayyar Altıkulaç’ı milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu başkanı yaptılar. (Altıkulaç’ın şikayetlerinin yer aldığı belge: Kenan Evren ve Konsey üyelerine sunulan Diyanet İşleri Başkanlığı Brifingi 1981, sayfa:77-80.)

 

54. İslami cemaatlerden kopan ve onlarla mücadeleye girişen bazı kişiler seçimlerde liste başı yapıldı. Hemde seçmen desteği olmamasına rağmen ve kitleleri küstürmek pahasına.

Bunlardan bazıları, aday adayı dahi olmadıkları şehirlere kontenjandan yerleştirildi.

Bu adayları istemeyenler; telefon, faks, mektup yoluyla tepkilerini AKP genel merkezine iletti; ama nâfile…

 

55. Camilerden elektrik ve su parası alınmaya başlandı. ( Oysa kiliseler bu parayı ödemiyor. )

İlginç olan, önceki hükümetlerin çekindiği bu uygulamaya AKP’nin 2005 yılında başlaması.

Derneği olan camiler, şu anda faturalarını ödemeye çalışıyor. Peki kiliseler ibadethane değil mi, niçin ödemez?

 

56. Yüzlerce talebe yurduna mülkiyetine bakılmasızın el koymak için yasa teklif edildi. Vakıf, dernek, hatta şahsa ait binaları işgal anla.ına gelen korkunç maddeyi, tepkiler üzerine tasarıdan çıkarmak zorunda kaldılar.

( Tasarı yasalaşsaydı bu YURTLARI boşaltmayan kişi ve dernekler, mülki idare tarafından 3 ay içinde tahliye edilecekti.) (www.basbakanlik.gov.tr/docs/kkgm/kanuntasarilari/101-1262.doc) “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Madde 35

· Bu yasa teklifini cumhurbaşkanlığı ile ilgili MAĞDURİYET EDEBİYATI’na sebep olan süreçte verdiler.

(Birileri (!) AKP ile uğraşırken, “Bildiri mağduru(!) AKP”nin vazifesi dindar kesimle uğraşmak mı olmalıydı?)

 

57. AKP, gömleğini çıkardığı Milli Görüş’ü de terör listesine almıştı. ( Tabii ki yanlışlıkla!)

4 Nisan 2003 Cuma günü hükümet, “Türkiye-Almanya Arasında Terörizm, Örgütlü Suçlar ve Büyük Önemi Haiz Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşması”nı onaylanmak üzere Meclis’e sevk etti.

11 maddelik bu anlaşmada “Milli Görüş Teşkilatı” terörist örgütler arasında sayılıyordu.

Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) İçişleri Bakanı Dr. Otto Schily’nin 3-4 Mart 2003 tarihindeki Ankara ziyaretinde bu anlaşma karşılıklı imzalanmıştı. (Bir bakanımız, anlaşmayı okumadan imzaladığını söyledi.)Eh, gözden kaçmış…

 

58. Genelkurmay başkanı Özkök “İslam devleti de, İslam ülkesi de değiliz” dedi.

Başbakan yorumladı: “Kendi düşüncelerini söylemiş.” (Ama başbakanımız kendi görüşünü açıklayamadı.)

(Harp Akademileri Komutanlığı Yıllık Değerlendirme Konuşması, 20 Nisan 2005, Hilmi Özkök)

 

59. Erdoğan, yeni AKP genel merkezindeki motiflerin Yahudi sembollerine benzediğini kabul etti:

“Ankara Selçuklu medeniyetinin yansımaları olduğu bir ilimiz. Ayrıca Osmanlı’dan da mimari uslüba bağlı kaldık, bunun yanında cumhuriyet çizgilerini katarak bu hale getirdik. Selçuklu yıldızları, Yahudi yıldızlarını da çok andırıyor.”

(http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=248953)

 

60. AKP’li Belediye Başkanı Kadir Topbaş: “Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik.” dedi. (29 Şubat 2004 – Pazar Postası)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

 

61. Erdoğan, Rotaryen toplantısına katılan ilk başbakan oldu.

· Ali Babacan da masonik bir kuruluş olan Bilderberg toplantısına katıldı.

Vakit Gazetesi, 17.05.2003 (Yorum yok; çünkü orada neler konuştuğunu bilmiyoruz…)

 

62. ‘AKP, sulandırılmış İslam projesiyle geldi’ iddiasını haklı gösteren bir olay:

Başbakanın başdanışmanı Cüneyt Zapsu’nun eşi, kadın-erkek aynı safta namaz kıldı.

Beyza Zapsu “Cuma’yı ben kıldırayım. Türkiye’de bir ilk olsun.” dedi.

 

63. Türkiye’de ilk defa Siyonizm konferansı yapıldı. Theodor Herzl, Milli Kütüphane’de anıldı. (7.12.04 – Vakit)

 

64. AKP’li belediye başkanı Kadir Topbaş, Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın toplantısına katıldı. (14.12.2004 – Vakit)

 

65. Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın üstadı Asım Akin 22Temmuz’da AKP’yi destekleme emrini masonlara tebliğ etti. Bu, uluslararası bir talepti. İşte masonların gerekçeleri:

“Şayet AKP’nin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir.” (http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6721)

 

66. AKP’li Bülent Arınç, Rotaryanlara “Siz veren elsiniz, öpülecek elsiniz” dedi. Rotary rozeti takan Arınç, plaketini 2430. bölge Guvernörü’nün elinden aldı. (18.052003 – Vakit)

 

67. Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’yi destekleyeceklerini açıkladı. (http://www.yenisafak.com.tr/politika/?q=1&c=2&i=48782&Ermeni/Cemaati/se%C3%A7imlerde/Ak/Partiyi/destekleyecek)

 

68. AKP’li Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan “Kültürleri Buluşturan Kent 22” adlı kitapta, alkollü içki teşvik ediliyor. (18.02.2004 - Vakit)

 

69. Umuma açık içkili yerlerin okullara uzaklığı 200 metreden 100 metreye indirildi. Turizmi teşvik kapsamında olan yerlerde ise mesafe şartı aranmayacak. (4.4.2004 – Türkiye)

 

70. AKP’den bir ilk: Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali’ne onay verildi. (27.09.2004 –Vakit)

“Outistanbul 1. Uluslararası İstanbul Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

 

Özel Mesaj (Offline)

 

 

100 AKP GERÇEĞİ

« Yanıtla #1 : Bugün 12:53:16 »

Bu mesajı alıntı ile cevaplaAlıntı

51. Antalya’da Dinler Bahçesi açıldı. (Aralık 2004)

 

52. Şanlıurfa’ya da “Dinler Parkı” açmaya kalktılar. Urfalıların Dinler Parkı’na tepki göstermesi üzerine proje “Halepli Bahçe” adıyla değiştirildi.

 

53. Müslümanları belirli mahfillere şikayet eden Tayyar Altıkulaç’ı milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu başkanı yaptılar. (Altıkulaç’ın şikayetlerinin yer aldığı belge: Kenan Evren ve Konsey üyelerine sunulan Diyanet İşleri Başkanlığı Brifingi 1981, sayfa:77-80.)

 

54. İslami cemaatlerden kopan ve onlarla mücadeleye girişen bazı kişiler seçimlerde liste başı yapıldı. Hemde seçmen desteği olmamasına rağmen ve kitleleri küstürmek pahasına.

Bunlardan bazıları, aday adayı dahi olmadıkları şehirlere kontenjandan yerleştirildi.

Bu adayları istemeyenler; telefon, faks, mektup yoluyla tepkilerini AKP genel merkezine iletti; ama nâfile…

 

55. Camilerden elektrik ve su parası alınmaya başlandı. ( Oysa kiliseler bu parayı ödemiyor. )

İlginç olan, önceki hükümetlerin çekindiği bu uygulamaya AKP’nin 2005 yılında başlaması.

Derneği olan camiler, şu anda faturalarını ödemeye çalışıyor. Peki kiliseler ibadethane değil mi, niçin ödemez?

 

56. Yüzlerce talebe yurduna mülkiyetine bakılmasızın el koymak için yasa teklif edildi. Vakıf, dernek, hatta şahsa ait binaları işgal anla.ına gelen korkunç maddeyi, tepkiler üzerine tasarıdan çıkarmak zorunda kaldılar.

( Tasarı yasalaşsaydı bu YURTLARI boşaltmayan kişi ve dernekler, mülki idare tarafından 3 ay içinde tahliye edilecekti.) (www.basbakanlik.gov.tr/docs/kkgm/kanuntasarilari/101-1262.doc) “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Madde 35

· Bu yasa teklifini cumhurbaşkanlığı ile ilgili MAĞDURİYET EDEBİYATI’na sebep olan süreçte verdiler.

(Birileri (!) AKP ile uğraşırken, “Bildiri mağduru(!) AKP”nin vazifesi dindar kesimle uğraşmak mı olmalıydı?)

 

57. AKP, gömleğini çıkardığı Milli Görüş’ü de terör listesine almıştı. ( Tabii ki yanlışlıkla!)

4 Nisan 2003 Cuma günü hükümet, “Türkiye-Almanya Arasında Terörizm, Örgütlü Suçlar ve Büyük Önemi Haiz Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşması”nı onaylanmak üzere Meclis’e sevk etti.

11 maddelik bu anlaşmada “Milli Görüş Teşkilatı” terörist örgütler arasında sayılıyordu.

Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) İçişleri Bakanı Dr. Otto Schily’nin 3-4 Mart 2003 tarihindeki Ankara ziyaretinde bu anlaşma karşılıklı imzalanmıştı. (Bir bakanımız, anlaşmayı okumadan imzaladığını söyledi.)Eh, gözden kaçmış…

 

58. Genelkurmay başkanı Özkök “İslam devleti de, İslam ülkesi de değiliz” dedi.

Başbakan yorumladı: “Kendi düşüncelerini söylemiş.” (Ama başbakanımız kendi görüşünü açıklayamadı.)

(Harp Akademileri Komutanlığı Yıllık Değerlendirme Konuşması, 20 Nisan 2005, Hilmi Özkök)

 

59. Erdoğan, yeni AKP genel merkezindeki motiflerin Yahudi sembollerine benzediğini kabul etti:

“Ankara Selçuklu medeniyetinin yansımaları olduğu bir ilimiz. Ayrıca Osmanlı’dan da mimari uslüba bağlı kaldık, bunun yanında cumhuriyet çizgilerini katarak bu hale getirdik. Selçuklu yıldızları, Yahudi yıldızlarını da çok andırıyor.”

(http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=248953)

 

60. AKP’li Belediye Başkanı Kadir Topbaş: “Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik.” dedi. (29 Şubat 2004 – Pazar Postası)

 

61. Erdoğan, Rotaryen toplantısına katılan ilk başbakan oldu.

· Ali Babacan da masonik bir kuruluş olan Bilderberg toplantısına katıldı.

Vakit Gazetesi, 17.05.2003 (Yorum yok; çünkü orada neler konuştuğunu bilmiyoruz…)

 

62. ‘AKP, sulandırılmış İslam projesiyle geldi’ iddiasını haklı gösteren bir olay:

Başbakanın başdanışmanı Cüneyt Zapsu’nun eşi, kadın-erkek aynı safta namaz kıldı.

Beyza Zapsu “Cuma’yı ben kıldırayım. Türkiye’de bir ilk olsun.” dedi.

 

63. Türkiye’de ilk defa Siyonizm konferansı yapıldı. Theodor Herzl, Milli Kütüphane’de anıldı. (7.12.04 – Vakit)

 

64. AKP’li belediye başkanı Kadir Topbaş, Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın toplantısına katıldı. (14.12.2004 – Vakit)

 

65. Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın üstadı Asım Akin 22Temmuz’da AKP’yi destekleme emrini masonlara tebliğ etti. Bu, uluslararası bir talepti. İşte masonların gerekçeleri:

“Şayet AKP’nin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir.” (http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6721)

 

66. AKP’li Bülent Arınç, Rotaryanlara “Siz veren elsiniz, öpülecek elsiniz” dedi. Rotary rozeti takan Arınç, plaketini 2430. bölge Guvernörü’nün elinden aldı. (18.052003 – Vakit)

 

67. Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’yi destekleyeceklerini açıkladı. (http://www.yenisafak.com.tr/politika/?q=1&c=2&i=48782&Ermeni/Cemaati/se%C3%A7imlerde/Ak/Partiyi/destekleyecek)

 

68. AKP’li Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan “Kültürleri Buluşturan Kent 22” adlı kitapta, alkollü içki teşvik ediliyor. (18.02.2004 - Vakit)

 

69. Umuma açık içkili yerlerin okullara uzaklığı 200 metreden 100 metreye indirildi. Turizmi teşvik kapsamında olan yerlerde ise mesafe şartı aranmayacak. (4.4.2004 – Türkiye)

 

70. AKP’den bir ilk: Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali’ne onay verildi. (27.09.2004 –Vakit)

“Outistanbul 1. Uluslararası İstanbul Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali”

 

71. Aile Sağlığı adı altında bazı okullarda “eşcinsellik” dersi verildi. Tepki gelince uygulama durduruldu. (16.03.2007 – Zaman)

 

72. Türkiye’nin ilk eşcinsel oteli açıldı. (31.05.2007 – Posta)

 

73. AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi yayınlandı. “Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği” Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4716801_p.asp)

· Domuz ve yaban domuzu kasaplık hayvanlar arasına alındı.

 

74. AKP’nin meclisten geçirdiği TCK’nın 230. maddesi: “Aralarında evlenme olmaksızın dini nikah yapanlar, 6 aya kadar hapisle cezalandırılırlar.” (2004)

· Peki ya nikahsız yaşayanlar? Cezası yok, çünkü: “Zina suç olmaktan çıkarıldı.” (2004)

· Iğdır valisi açıkladı: “Fuhşun suç sayılmaması ve yaygınlığı yüzünden namuslu kadınlarımız neredeyse sokağa çıkamaz hale geldi.” (23.11.2005 – Vakit)

 

75. Başbakan “Çocuğum işsiz” diyen vatandaşı “Senin çocuğun da işsiz kalsın! Otur, otur! Bana kişisel sorunlarını getirme…” diye azarladı. (AKP Keçiören İlçe Kongresi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=182616

· “Lan…Sus…Hadi ananı al git buradan!” diyen başbakanın arkadaşları da benzer üslupla konuştular:

Tarım Bakanı, çiftçilere hitaben: “Gözünüzü toprak doyursun.”dedi.

Maliye Bakanı: “Babalar gibi satarım.”dedi.

AKP Urfa Milletvekili, sel mağduru vatandaşı şöyle azarladı: “Fazla konuşma!”

 

76. Zaman zaman “Savcılar ne güne duruyor?” diye yakınan AKP yönetimi, Şemdinli davası savcısını harcadı. (Adalet Bakanı tarafından HSYK’ya sevk edilen savcı Sarıkaya, meslekten ihraç edildi.)

 

77. Erdoğan’ın talimatıyla 2006 yılında yargıç ve savcılara %50’ye varan oranlarda zam yapıldı. (Asgari ücretliler “AKP çekindiği kurumlara mı zam yapıyor?” diye sormaya başladı.)

· Daha yakınlarda AKP’ye gereken teşekkürü(!) yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’yu arayan Bülent Arınç zam müjdesini şöyle vermişti: “Tasarı hazırlandı. Komisyonlardan hızlı şekilde geçirilip, en kısa sürede Genel Kurul’dan geçirilecek.” (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4495113.asp?m=1&gid=69)

 

78. Başbakan Erdoğan, İHL ve meslek liseleri hakkında “Biz hükümet olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz” dedi.

Birlik Vakfı’nca İstanbul Grand Cevahir Oteli’nde düzenlenen ‘Meseleler ve Çareler’ konulu sempozyum. (http://arsiv.sabah.com.tr/2004/07/04/siy105.html)

 

79. Din Kültürü kitaplarına Hz.Musa’nın, Hz. İsa’nın ve Sevgili Peygamberimizin resimleri kondu. (2004)

 

80. Din Kültürü kitaplarında mezhep sayısı 4’ten 5’e çıkarıldı.

(Bakınız: Orta Öğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı 11. Sınıf, MEB Yayınları, İstanbul-2006, sayfa 65, İslam Düşüncesinde Ameli-Fıkhi Yorumlar)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

81. Din Kültürü kitaplarına göre, mezheplere gerek yok.

(2005’ten beri okutulan 8. sınıf Din Kültürü Kitapları, Dinde Anlayış Farklılıkları/Mezhepler bölümü.)

Bazı kitaplarda bu görüş yumuşakça (!) ifade edilse de ilköğretim öğrencisinin kafasını karıştırmaya yetiyor.

 

82. Okullara gönderilen genelge ile Kuran-ı Kerim’de geçen bazı kelimelerin kullanılması yasaklandı: cemaat, cihad, fetva, halife, hicret, imam, imamet, kafir, medrese, mücahid, mümin, münafık, şehadet, şehit, şeriat, şirk, tağut, tebliğ, tekke, tevhid… Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı’nı sözkonusu genelgeyi göndermekle görevlendirdi. (http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/13/gnd106.html)

 

83. Sekizinci sınıf Din Kültürü kitabının namaz tarifinde, bayanlar için “başı yarı açık” resim kullanıldı.

Aynı kitabın 91. sayfasında cemaatler için : “Bunlar tarikatlar gibi insanların din ve vicdan özgürlüğünü, ulusal birlik ve beraberliğini ortadan kaldıran gruplardır” ifadesi kullanıldı.

 

84. Bazı köylerde ilköğretim 1. sınıf öğrencilerine dağıtılan okuma-yazma öğreniyorum kitaplarında 13 ve 15. sayfalarında haç işareti bulunan, 3 çocuğun kilisede aldığı eğitimi ve kilise dualarını gösteren fotoğraflar kullanıldı. (MEB-TTKB’nin 12.07.2004 tarih / 115 sayılı onayını taşıyan AB destekli bu kitaplar, ücretsiz dağıtıldı.)

 

85. 2005’te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitaplarında “Kelime-i Tevhid, Lailâhe illallah’tır” deniyor. (“Muhammedur-rasûlullah” ifadesine yer verilmiyor.)

(AB projelerini ve ders kitaplarındaki değişimi düşündüğümüzde “Muhammedur-rasûlullah” bölümünün yazılmaması, her şeyi anlatıyor. “Muhammedur-rasûlullah” ifadesi; Hz. Muhammed’in Allah’ın rasulü olduğunu söyleyen Müslümanları, Hz.İsa’yı rab ve oğul kabul eden Hıristiyanlardan ayırır. Bunu kaldırmak hangi düşünceden ileri gelir?)

 

86. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in başörtüsü sorununa bakışı:

“Başörtüsünü sorun sayanların sayısı yüzde bir buçuktur. Halk hangi konuların öncelikle çözülmesini istiyorsa biz hükümet olarak bu sorunlara odaklandık. Bizim gündemimizde halkın sadece yüzde 1,5′inin gündeminde olan bir konu öncelikli olarak yoktur. Olması siyaseten de yanlıştır.” 24.05.2006 – Milliyet (http://www.milliyet.com.tr/2006/05/24/resim/birincisayfa.jpg)

 

87. Erdoğan, başörtülüleri 3-5 ağaca benzetti: “Yani burada bizim bireysel özgürlük anlayışlarımız eğer genel özgürlük anlayışının önüne çıkarsa herhalde yanlış yaparız diye düşünüyorum. Geneli kucaklamak durumundayız. Ormanı düşünelim, oradaki birkaç ağacı değil. Birkaç ağaç üzerinden hareket edersek yanlış yaparız. Nitekim Türkiye’de yapılan kamuoyu araştırmalarının bu konudaki neticeleri çok açık net ortadadır.”

(http://www.akpgercegi.com/category/basortusu/)

 

88. Urfa’dan Ankara’ya yürüyen başörtü mağdurları Meclis’e girerken ‘terörist’ muâmelesi gördü. Üç kişilik heyet, polis tarafından ayrı bir odaya alınarak üzerlerindeki paradan çoraplarına kadar arandı. (6.1.05–Vakit)

 

89. MEB’e bağlı Yurt-Kur’un başörtülü ve sakallı fotoğraf veren öğrencilere burs vermeyeceği açıklandı. (09.10.2006 – Vakit)

 

90. AKP’li Kuşadası Belediyesi, hediyelik eşya dükkânı açmak isteyen bayana, başörtülü fotoğrafla başvurduğu için ruhsat vermedi. (http://www.stargundem.com/news/11299.html)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

91. Meclis kitabında dedesinin sarıklı fotoğrafını gören AKP milletvekili: “Benim dedem sarık takmazdı; aydın bir insandı” dedi. (01.05.2004 – Vatan) (Sarığı karanlık sembolü görenler, başörtüsü için ne düşünür?)

 

92. Bülent Arınç: “Başörtü meselesi bizim namus meselemizdir. Bu sorunu çözmek bizim namus borcumuzdur.” demişti. (Kahramanmaraş mitingi – 2002)

· Arınç:“Başörtüsü sorunu çözülecektir; ama demokrasi çerçevesinde ve zamanı geldiğinde.”(28.12.04– Vakit)

 

93. Başbakana örtü mağdurlarından mektup: Sözünüzü tutun. (23 Nisan 2004 – Vakit) (Bu mektuba hâlâ cevap verilmedi.)

 

94. Öğrenci affı getirildi. Yani zamanında başını açmadığı için okullarını bitiremeyenlere bir fırsat (!) tanındı. Peki nasıl mezun olacaklardı. Erdoğan, sorunu çözdü: “Peruk taksınlar girsinler.” (www.haber7.com/haber.php?haber_id=237241)

 

95. Abdullah Gül, YÖK’ün kurucu başkanı olan ve üniversitelerde başörtüsü yasağını başlatan İhsan Doğramacı’ya 2007 Meclis Onur Ödülü verilmesini teklif etti. (17.02.2007 – Zaman)

Bülent Arınç da Doğramacı’ya telefon ederek ödülün kendisine verileceğini müjdeledi.

· Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Gül’ün teklif ettiği ödül, daha sonra Gül tarafından takdim edildi. (http://www.sabah.com.tr/2007/05/31/haber,06DCCD2256774F55BD39882429EF5F05.html)

96. Şubat 2003’te “Benim bu davayı geri çekmem bütün kadınlara hakaret olur” diyen Hayrunnisa Gül, bir yıl sonra AİHM’deki başörtüsü şikayetini geri çekti. (3 Mart 2004 – Vakit)

 

97. Abdullah Gül, Ahmet Vakur Gökdenizler’i Denizcilik-Havacılık genel müdür yardımcılığından büyükelçilik statüsüne yükselterek Montreal’e daimi temsilci olarak atadı. (30.10.2006 – Vakit) Adı pek çok skandala karışan bu kişiyi hatırlayalım: A.Vakur Gökdenizler, 1999’da Merve Kavakçı’nın ABD vatandaşı olduğunu Dallas Göçmen bürosundan öğrenerek yıldırım kriptoyla Ankara’ya bildiren kişidir.

 

98. Başbakan Erdoğan: “Başörtüsü konusunda hiçbir yerde, kimseye söz vermedim. Vaat etmediklerimizi, vaat edilmiş gibi gösteren, provake edenler var.” dedi. (www.gazetevatan.com/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=05.04.2005&Newsid=50529&Categoryid=3)

 

99. Başörtüsü sorunuyla ilgili vaadi olmadığını açıklayan Başbakan, Fener Rum Patriği’ne söz verdi: “Bütün sorunlarınızı çözeceğiz.” (11.12.2004 – Vakit)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

100. Yüz maddeye sığmayan A’dan Z’ye diğer gerçekler:

A. Yabancılara toprak satışına izin veren yasa çıkarıldı. (Dikkat: Ev, daire, bina değil; arazi satılıyor.)

B. Erdoğan, çocuk katiline “Sayın” dedi.

C. Dışişleri Bakanlığı, Ebu Garip cezaevinde işkence gören Türkler ve diğerleri için harekete geçmedi.

Ç. Şimon Peres “AKP, Türk lokumu” dedi. (http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/09/02/515570.asp) Demek onlara göre öyle.

D. Devlet bakanı Kürşat TÜZMEN bir defile sonrası F. LOPES isimli kadınla kadeh tokuşturup şarap içti (10.02.2077 – Posta) Not: Bakan içki başında, başı örtülü öğrenciye öğretim yasak.

E. ATO raporuna göre son 4 yılda, yıllık ortalama 546.000 dosya, zaman aşımından düştü. (AKP’nin A’sının resmidir…)

F. Yasaklar devam ediyor:a- Başörtüsü yasağı, b-12 yaşından küçüklere Kuran öğretme yasağı…

G. AB hatırına Mardin-Midyat Bardakçı köyünün camisini kiliseye çevirmeye kalktılar.

Ğ. Kuzey Irak yönetimi AKP’yi zor durumda bırakmamak için 22 Temmuz seçimine kadar sessiz durma kararı aldı.

(İlnur Çevik ve bölgede görev yapan gazeteciler bildirdi.)

H. AKP 22 Temmuz seçim beyannamesine Başörtüsü, YÖK ve terörle mücadeleyi almadı.

I. 273 üyeli İsrail Dostluk Grubunun 173’ü AKP milletvekiliydi.

İ. Bazı AKP milletvekilleri, yolsuzluklara tahammül edemediklerini söyleyerek partilerinden ayrıldı.

J. Kıbrıs için “Çözümsüzlük çözüm değildir” diyen başbakan, “toplumsal mutabakat” diye bir şey uydurup başörtüsünü

çözümsüz hale getirdi.

(Başbakanın bizim icadımız dediği “Toplumsal mutabakat”, cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılamadı.)

K. Misyonerliğe yasal izin verildi. (AKP’nin gerekçesi Misyonerlik faaliyetlerini denetim altında tutmakmış…)

L. Bazı müftülüklerde ilk defa orkestra eşliğinde “Kutlu Doğum” Konserleri(!) düzenlendi.

(Vatandaş sordu: Peygamberimiz bu toplantılara katılır mıydı?)

M. Ezan sesinin kısılması için genelge yayınlandı.

N. Uygun görülen yerlerde Cuma namazının son 6 rekatı kıldırılmıyor. Yer yer bu konuda kavgalar oldu.

O. Kuran öğrenimi yasağını TCK’ya koyarak; dedelerin, ninelerin torunlarına Kuran okutmasını yasak saydılar.

Ö. Bir yandan özelleştirme yapılırken bir yandan da belediye şirketleriyle yeni KİT’ler oluşturuldu!

P. Ülkemizdeki yabancı şirket sayısı 3’e katlandı.

R. Borçlu vatandaşlarımızın sayısı 4,4 kat arttı.

S. Köylüler, çiftçiler, fındık üreticileri… protesto mitingi yapacak derecede mağdur edildi.

Ş. Ülkemizin toplam borcu (iç-dış), dolar bazında 2 katına çıktı.

T. Bankacılık sektörünün % 51’i yabancıların eline geçti.

U. Resmi açılışlar ve devlet törenleri, AKP seçim mitinglerine dönüştürüldü.

Ü. “Kuraklık destek” haberini, seçim meydanından Dışişleri Bakanı açıkladı.

V. Erdoğan, parti mitinglerine başbakanlık uçağı ile gittiği için tepki çekti.

Y. 5 senedir garibanların başörtüsü için toplumsal mutabakatı bekleyen iktidar mensupları, sıra kendi eşlerine ( Cumhurbaşkanlığı seçimine) gelince bunun demokratik hak olduğunu hatırladılar.

Z. Babası dışişleri bakanı olmayan kızlar, mezuniyet törenlerine başörtüsü ile katılamadı…

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Umarım objektif bir gözle ve akılla okunur bu gerçekler emeği geçenlere teşekkürler...

 

Yalanların ve takiyeciliğin prim yaptığı ve itibar gördüğü gezegende doğruların peşinde çok az kişi kalmıştır ama biz doğrunun gücüne inanmaya devam ediyoruz... Yalanın zayıflığına da...

 

Önemli olanın bu ülkenin ve bu ülkenin çocuklarının geleceğini kurup kuramayacağımız yani bağımsız , güçlü ve çağdaş Türkiye... (elimizde yolu çizili ve sistemi belli Kemalist ilkeler) :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başka bir forumda OKUR nici ile yazan bir kardeşimizin emek sarfederek yaptığı bir çalışma..on bölüm :)

 

Duyarlılık,sorumluluk,araştırma ve emek gerektiren bu araştırma için OKUR arkadaşa teşekkürler...

 

Aynı duyarlılıkla bu paylaşımın gerekliliğini önemseyen 'Dayı'ya teşekkürler, saygı ve selamlar...

 

Umulur ki; Sardumyamında vurguladığı gibi, "objektif bir gözle ve akılla okunur bu gerçekler "...

 

Sayın okur'un ve sevgili Dayı'nın emekleri amacına ulaşır..

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın dayı emeginize saglık :clover:

Umarım ki objectif bir şekilde okunabilir bu yazdıklarınız.Ama nedense içimde hep bir umutsuzluk var.Onlar hep görmek istedigi şekilde görüyorlar ve daha da üzücü olan tarafı ise; neden halkın bu derece görmezden gelmesi yada görememesi mi ? Neden bukadar duyarsız oluyoruz? Dinin bukadar sömürülmesi hangi ülkede görülmüştür bu derece?

Bende isterim ki sevgili SARDUNYAM'ın dedigi gibi Kemalist İlkelerle yönetilebilir bu ülke :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

basbas bagırıyoruz bu akp nin İslam ile alaksının olmadıgını ama nafile...

 

kalkmış birileri, akp Kur'an'a dayalı toplumsal bir yapı kuracak diye insanları kandırıyor

 

bunlar aynı elin farklı versiyonları, tavşana kaç tazıya tut misali

 

hayatında Kur'an okumamış adamlar, bayanlar akp yi islamcılıkla suçluyorlar

 

kahrolmamak elde degil yane...

 

ya eşcinsellere hak tanımak isteyen bir yapının nesi İslami arkadaşlar

 

töbe töbe.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP nin müslüman olup olmamasi degildir sorun,sorun AKP ye yüklenen misyondur,bu misyon Laik Türkiye Cumhuriyetinin parcalanabilir bir hale getirilmesidir,AKP nin dolayisiyla AKP sefi Erdogan'in 5 yillik iktidar serüvenine bakanlar bu misyonun nasil adim adim basariyla yürütüldügünü görürler.Atatürk'cülük, ezeli düsman Batinin karsisinda duran bir kaledir,bu kale yikilmalidir!Bu kaleyi yikmaya Adnan Menderes'ten baslayip bugüne kadar ugras verenlerin nasil kurtarici diye halka empoze edildiklerinide görmemek imkansizdir.Adnan Menderes,Turgut Özal ve Tayyip Erdogan,Türkiye Cumhuriyetini sömürgelestiren isimlerdir.Bunlardan Tayyip Erdogan daha ileri gitmis ve arkasina aldigi AB ve AB nin icteki isbirlikcileri ile Türkiye'yi resmen satisa cikarmistir.Türkiye'deki tüm limanlar satilmistir,Türkiye'deki belli basli tüm havaalanlari satilmistir.Ve basta Tayyip Erdogan olmak üzere,isbirlikci medya ve AKP saksakcilari hala milli iradeden bahsedebilmektedirler.Milli iradeden bahsedenlerin yüzlerinin kizarmamasi ise onlarin onur ve etik yönden ne kadar düsündürücü bir seviyede olduklarini gösterir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

işte tipik sag gösterip sol vurma ameliyesi

ulusalcılarla akp aynı mayadan, ama böyle degilmiş gibi davranıp Türkiyeyi yıllardır yaptıkları gibi dünya sistemine iyice ram ediyorlar

birileri egitim mekanizması içinde birilerinin kafalarını biçimlendiriyorlar, keyfince biçimlendirdikleri kafayı tepe tepe kullanıyorlar.

biri ulus-devlet son buldu der, digeri ulus-devlet kendini savunacaktır, laik türkiye cumhuriyeti falan filan

laiklik cumhuriyetin hangi yılında girmış anayasaya...

akp karşıyım ayakları altında kendi menfaatlerini garanti altına almak istiyorlar,bunu dünyanın efendilerinden istiyorlar, ellerinin altından iktidarları kayıyorda ondan..

ne akp ne ulusalcı virüsler, bunlar biçimlenmiş kafalar, bakın söylemlerine hepsi batılılardan aparma...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fatih Altaylı

 

Ali Babacan hemen istifa etmeli

 

 

 

29.05.2008 01:06

 

Türkiye’yi yurt dışındaki toplantılarda kötüleyen Türk vatandaşları kimlerdi?

Avrupa’da kabul görmek isteyen Türkiye düşmanları, ödül kazanmak isteyen yazarlar, iltica etmek isteyen kaçaklar, bölücüler, PKK’lılar.

 

Şimdi bu listeye yeni bir isim daha ekleyebiliriz.

Dışişleri bakanları. Daha doğrusu bir Dışişleri Bakanı, Ali Babacan.

 

Reisi Cumhur Hazretleri’nin manevi evladı, Dışişleri Bakanı, Ali Babacan Avrupa Parlamentosu’nda katıldığı bir toplantıda Türkiye hakkında duyunca inanmak güçlük çektiğimiz laflar sarfetti.

 

“Türkiye’de sadece azınlıkların değil, Müslüman çoğunluğun inançlarına bile baskı yapılıyor” diyen Babacan azınlıklara baskı yapıldığını kabul ettiği gibi, üstüne üstlük Türkiye’de bir baskı rejimi olduğunu söyledi.

 

Sorumlu mevkideki bir bakanın kendi iktidarlarında Türkiye’de bir baskı rejimi olduğunu kabul etmesi ilginç olmakla birlikte bir Dışişleri Bakanı’nın yurt dışında kendi ülkesini kötülemesi kabul edilebilir bir durum değil.

 

Ben Türkiye tarihinde, Türkler'in tarihinde böyle bir şey olduğunu görmedim, yaşamadım, okumadım, duymadım.

Ali Babacan’ınki bir ilk.

 

Babacan’ın yaptığının, Orhan Pamuk’un yaptığından bir farkı yok. Hatta bu daha beter.

Orhan Pamuk’un sözleri kendini bağlayan sözler, ancak Ali Babacan’ın sözleri hasbelkader de olsa Dışişleri Bakanı olduğu için Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlıyor.

 

Ali Babacan’ın sözleri eğer AKP’nin kendini Avrupa’ya hoş göstermek için Türkiye’yi gerekirse rezil etme niyetinin bir beyanı değilse, Ali Babacan “***** ******” gerekçesiyle ya istifa etmeli, ya da Bakanlık'tan azledilmelidir.

Yok eğer AKP’nin yeni politikası buysa, o zaman durum daha vahimdir.

 

 

 

 

 

yaaa Fatih Altay'lı bile gerçekleri gördü ya darısı diğerlerinin başına -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

haçlı seferlerinin başarısızlıkla sonuçlanması avrupanın zihninde fiili bir tavrın degil de dolaylı ya da bünyevi bir yaklaşımın ancak başarılı olabilecigini ispat etti müslümanlara karşı

müslümanlara karşı cepheden, direk sonuç alınamacagına emin olan avrupa işi daha sofistike yollarla halletme yolunu seçti, seçtide ne oldu?

tabiki başarılı oldu

kendi tarihine, kendi degerlerine ve en önemlisi kendi dinine karşı savaşan kimseler varetti müslümanların arasından

bozguncuların ta kendileriydiler ama 'biz ıslah ediyoruz' ayaklarına yattılar

dünyevileşmekde çok ''güzel'' oldugu için peşlerinden yıgınla, sürüyle insan yürüdü

nereye yürüdü?

kendi inançlarına hakaret edenlerin yayına yürüdü, sebep? dünya nimetlerinin cazibesi....

 

''birlikte savaştıkları Alman askerleri konservelerini açıp kumanyalarını yerken bizim neferlerimiz başlarını öbür tarafa çeviriyorlardı! Onlara kumanya verilmiyordu, onlar açtılar. Ama hiçbir Müslüman Türk askeri bu gavurlar ne yiyorlar, diye bakmadı!! ''...

Salih olmakla güzel olmak aynı şeydir diye düşünen insanlar bize bir model ürettiler.Bu çok şeydir..Böyle asil insanlardan Allah razı olsun..

********

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

basbas bagırıyoruz bu akp nin İslam ile alaksının olmadıgını ama nafile...

kalkmış birileri, akp Kur'an'a dayalı toplumsal bir yapı kuracak diye insanları kandırıyor

bunlar aynı elin farklı versiyonları, tavşana kaç tazıya tut misali

hayatında Kur'an okumamış adamlar, bayanlar akp yi islamcılıkla suçluyorlar

kahrolmamak elde degil yane...

ya eşcinsellere hak tanımak isteyen bir yapının nesi İslami arkadaşlar

töbe töbe.....

Ya hu nasıl yok İslam'la alakası yaa!

 

Akp'ye oy verenlerin hepsi, Tayyip'i neredeyse İslam'ın direği olarak gördükleri için oy verdiler...

Bana akrabalarım gelip "Akp'ye oy vermezsen cehennemliksin!" dediler ya hu, nasıl yok alakası İslam ile?

 

Sen "Din" payesinin primini toplayarak başa gel,

Dini propaganda olarak kullan ve o dindarları memnun edecek şeyler yap...

Sonra birileri çıksın ve desin ki:

"Yok efendim, bunların İslam ile alakası yok!"

 

Ya Tayyip Erdoğan o kadar Müslüman ki, protokolde Cumhurbaşkanının eşinin elini sıkmıyor abdesti kaçar diye!

 

Bazılarının işine gelmeyince de "İslamla alakaları yok!" oluyor...

Niye?

Çünkü bu adamlar zaten herşeyi ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar ve iş dini rencide edecek şeyere geldiğinde de başka diyecek laf bulamıyorlar...

 

Ya hu adamların dinle alakaları olmasa okullara vaiz gönderirler mi yaa?

Adam Kur'an hükümlerini "Hukukidir" diye dikte eder mi?

Akıl var mantık var...

 

Mesela siz Laikliğin "Uyduculuk" olduğunu iddia ediyorsunuz ya?

Bizde bas bas bağırıyoruz Türkiye'deki Laikliğin Laiklikle alakası yok diye ama dinlemiyorsunuz nitekim!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya hu nasıl yok İslam'la alakası yaa!

 

Akp'ye oy verenlerin hepsi, Tayyip'i neredeyse İslam'ın direği olarak gördükleri için oy verdiler...

Bana akrabalarım gelip "Akp'ye oy vermezsen cehennemliksin!" dediler ya hu, nasıl yok alakası İslam ile?

 

bizi akp nin ya da ona oy verenlerin İslamını degil Kur'an ve sünnetin İslamı baglar

ben ''şuna oy vermezsen cehenmendesin'' diyen bir zihni anlayışı ciddiye almam, bunu dinleyenide

geçin bunları, daha kaliteli fikirlere bakalım, bu ülkede insanı paçalarında tutup tutup aşagı çeken bir şey var..

bizim derdimiz İslama inanmayanlar degil, inandıgını sananlar, bu tarihin her devrinde böyleydi, Allaha inancaz ama nasıl bir Allah, bunlar önemli şeyler

yeterki her sakallıyı dedeniz sanmayın, bu ülkede 3-5 kişiyi saymazsan herkes müslüman oldugunu söyler, öyledirde

tabi her iddianın ispatları gerekir, anlatabiliyormuyum

akp islamcı partiymiş, tarihin hangi devrinde alkolü savunmuş ciddi müslümanlar

adamlar içkicilere yaranmak için, kapanmamak için içkiyi bile savunur oldular, hatta eşcinselleri bile.

İslamcıymış, hadin ordan...

 

 

 

not;

türkiyede laiklik uydulaştırma ameliyesidir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fatih Altaylı

 

Ali Babacan hemen istifa etmeli

.

.

 

Yok eğer AKP’nin yeni politikası buysa, o zaman durum daha vahimdir.

 

 

 

 

 

yaaa Fatih Altay'lı bile gerçekleri gördü ya darısı diğerlerinin başına -_-

 

Sevgili Sardunyam,Ali Babacan degil tüm AKP li milletvekilleri iktidarda kalabilmek icin mümkün olan herseyi yapmaya namzettirler,cünkü onlarin belirli bir misyonu vardir,bu misyon ancak iktidarda kalmakla yerine getirilebilir,iktidarda kalabilmek kapatmadan kurtulabilmek icin tüm dünyaya SOS cagrilari yapanlardan ****************

Ali Babacan Türkiye'yi sikayet etti,onun lideride ayni seyleri yapmisti,Cumhurbaskani ve hanimida ayni seyleri yapmisti.

Amac iktidarda kalabilmek ve en son seriatci yapilanmayi tamamlamaktir,Türkiye bir imamlar ülkesi haline getirilmistir.Avrupa birliginin her dedigini iki etmeyen böyle bir iktidar tabiiki AB ne yaranmak icinde Türkiyeyi kötüleyerek tesekkürlerini bildirecektir.Gercekleri isteyen herkes görebilir,cünkü gizli ve sakli degil artik gercekler.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bizi akp nin ya da ona oy verenlerin İslamını degil Kur'an ve sünnetin İslamı baglar

ben ''şuna oy vermezsen cehenmendesin'' diyen bir zihni anlayışı ciddiye almam, bunu dinleyenide

geçin bunları, daha kaliteli fikirlere bakalım, bu ülkede insanı paçalarında tutup tutup aşagı çeken bir şey var..

 

not;

türkiyede laiklik uydulaştırma ameliyesidir..

Canım kardeşim, AKP'ye oy verenleri bağlayan İslam'da zaten Kur'an-ın ve Sünnet'in İslamı...

Yani senin tek farkın AKP'yi İslamın temsilcisi olarak görmüyorsun ama bu öyle olmadığı anlamına gelmez...

 

Yaptıklarına bakarım ben...

Alkolü serbest bırakıp bırakmaması değildir bunun göstergesi...

 

Not;

Türkiye'de Anti-Laiklik Araplaştırma, Çağdışılaştırma, Vahhabileştirme ameliyesidir...

Türk Milletini, ait olmadığı ve üzerinde taşıyamadığı Arap Kültürünün Uydusu haline getirme ameliyesidir...

Anti-Laiklik, Devlet idaresinde takip edilen prensiplerin gerçek hayattan değilde, gökten indiği sanılan kitaplardan, hurafelerden alındığını savunmaktır; yani devleti, insanların biryerlerinden uydurdukları ve "Kutsal" olarak tapındıkları akıl dışı mantıksız önermelerle yönetmektir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

basbas bagırıyoruz bu akp nin İslam ile alaksının olmadıgını ama nafile...

Sevgili Cenk, boşuna bas bas bağırıyorsun. Çünkü bize "şu ülkenin veya şu partinin veya şu kesimden insanların İslamla alakası var" demediğin sürece hiç bir parti veya grup veya kesim için, "bunların İslamla alakası yok" diyemezsin.

Alakası yoksa; alakası olanları göstereceksin. Yok eğer dünyada hiçbir ülkenin, hiçbir partinin veya hiçbir kesimin İslamla alakası yoksa, demekki sizin Allah'ınız bu dini boşuna göndermiş.

 

Sizler Atatürk'ün getirdiği laiklik sayesinde gerçek İslamla henüz tanışmadınız. O laikliği de 80 yıldır dinciler yiye yiye bitirdiler, geriye posası kaldı. Onlar laikliği yerken siz de "aman ne olur ne olmaz, karşı çıkmayayım, bakarsın kafir olurum" diyerek seyrettiniz. Laikliğin kalan posasını da AKP bitirebilirse eğer; o zaman gerçek İslamla sizi AKP bir güzel tanıştıracak. Siz de o zaman "bu AKP'nin İslamla alakası yok" diye bas bas bağırmaya devam edemeyeceksiniz, çünkü sizi çoktan bir hal yoluna sokmuş olacaklar. O günler geldiğinde ki umarım gelemez; laikliğin değerini anlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacak.

Laikliğin değerini biliyormusunuz? Hayır bilmiyorsunuz? Neden bilmiyorsunuz? Çünkü şu yarım yamalak kalmış laiklikde bile sizin emeğiniz yok. O kadarı bile sadece 1 kişiden; Mustafa Kemal Atatürk'ten mirastır. Türk halkı bu mirası yiye yiye bitirmiştir.

Laikliğin değerini bilen insanlar "Türkiye laiktir, böyle kalacak" diye meydanlara çıkıp bağırmaz. Laikliğin değerini bilen insanlar "Türkiye laik değildir, laik olmalı" diye bağırmalı. Çünkü "Türkiye laiktir, böyle kalacak" demek; "Türkiye laik olmasın, böyle kalsın" demektir. "Türkiye laik olmasın, böyle kalsın" demek ise; AKP gelsin kalan laikliğimizi de yesin ve bize İslamın ne olduğunu bir güzel göstersin demektir. Hangi İslamı mı? Dünyanın her müslüman ülkesinde hangi İslam varsa onu. Hayal dünyasının olmayan İslamını değil, olan İslamı.

 

Saygılar, sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Cenk, boşuna bas bas bağırıyorsun. Çünkü bize "şu ülkenin veya şu partinin veya şu kesimden insanların İslamla alakası var" demediğin sürece hiç bir parti veya grup veya kesim için, "bunların İslamla alakası yok" diyemezsin.

Alakası yoksa; alakası olanları göstereceksin. Yok eğer dünyada hiçbir ülkenin, hiçbir partinin veya hiçbir kesimin İslamla alakası yoksa, demekki sizin Allah'ınız bu dini boşuna göndermiş.

Ben diyorum ya işte!İşlerinde gelmediği sürece, hiçbir temsili temsil olarak kabul etmeyeceklerdir...

Kimin İslam'la alakası var peki?

 

Soru: Talibanın var mı?

Cevap: Yok, yok değil...

 

Soru: Ya Saddam?

Cevap: Aman efendim, olur mu hiç?

 

Soru: İran?

Cevap: Daha neler!

Soru: Suriye, Mısır, Arabistan, Afganistan, Tunus, Fas?

Cevap: Nayır, nolamaz!

 

Soru: Akp mi yoksa, Erbakan geleneği?

Cevap: Asla değil!

 

Soru: Alla allaaaa... Ya hu iyi de bu adamların hepsi, bu saydıklarımın hepsi İslamı temsil ettiklerini, uyguladıklarını söylüyorlar?

Cevap: Söylerler onlar, öyledirler...

 

 

Ne yani şimdi bu bizim kuruntumuz mu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.