Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ingiltere ktalicesi Türkiye'ye ücüncü ziyaretini yapacak,ve iktidar bundan felaket sevincli vede gururlu.

Neden sevincli ve gururulu olduklarini bilemiyorum aslinda oturup iyice bir düsünmeleri gerekir,cünkü Kralice pesinde birde savas gemisi getiriyor Canakkaleyi vuran geminin esi olan bir ucak gemisi 14-19 Mayis tarihleri arasinda gelecek Ciragan sarayinin karsisinda demirleyecek.Bumudur gurur ve sevinc kaynagi iktidar ve yandaslarinin?

Ingiltere kralicesi öyle birtakim isbirlikci televizyon kanallarinin ilan ettigi gibi Türkiye'ye Kuran dinlemek icin degil Ingilterenin bölgedeki cikarlarini görüsmek icin gelmektedir bu ziyaret anlaminda Bursadaki tarihin en eski pazarlarindan biri olan pazari vede Ulucamiyi ziyaret edecektir.

Bunlarin hepsi yüksek düzeydeki ziyaretlerde olabilecek seylerdir ama böyle bir ziyaretin bir Ucak gemisi refakatinde gerceklesecek olmasi ise gercekten büyük anlamlar icerir tabiiki insanlarin bunlari nasil degerlendirecegide ayri bir konudur.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Ingiltere ktalicesi Türkiye'ye ücüncü ziyaretini yapacak,ve iktidar bundan felaket sevincli vede gururlu.

Neden sevincli ve gururulu olduklarini bilemiyorum aslinda oturup iyice bir düsünmeleri gerekir,cünkü Kralice pesinde birde savas gemisi getiriyor Canakkaleyi vuran geminin esi olan bir ucak gemisi 14-19 Mayis tarihleri arasinda gelecek Ciragan sarayinin karsisinda demirleyecek.Bumudur gurur ve sevinc kaynagi iktidar ve yandaslarinin?

saygilarla

Sovyetlerin çökmesinin ardından kendine yeni bir düşman arayışına giren Batı o düşmanı bulmuş veya kendi elleriyle oluşturmuştu! Bu konuda İngiltere eski Başbakan’ı Margaret Teacher'ın 1990’lı yılların başında İskoçya’daki NATO toplantısında yaptığı konuşma da oldukça manidar. Düşmanı olmayan bir ideolojinin yaşayamayacağını söyleyen Teacher, "Bizim yaşayabilmemiz için mutlaka bir düşmanımızın olması şarttır. Sovyetler Birliği dağıldı ve düşman olmaktan çıktı. Onun yerine yeni bir düşman koymamız gerekiyor. İşte bu yeni düşman İslam" olacaktır!

.................

Gönderi tarihi:
Sovyetlerin çökmesinin ardından kendine yeni bir düşman arayışına giren Batı o düşmanı bulmuş veya kendi elleriyle oluşturmuştu! Bu konuda İngiltere eski Başbakan’ı Margaret Teacher'ın 1990’lı yılların başında İskoçya’daki NATO toplantısında yaptığı konuşma da oldukça manidar. Düşmanı olmayan bir ideolojinin yaşayamayacağını söyleyen Teacher, "Bizim yaşayabilmemiz için mutlaka bir düşmanımızın olması şarttır. Sovyetler Birliği dağıldı ve düşman olmaktan çıktı. Onun yerine yeni bir düşman koymamız gerekiyor. İşte bu yeni düşman İslam" olacaktır!

.................

Siz hala işin farkında mısınız bilmiyorum,söylediklerinde doğruluk payı var fakat düzmece kurgularda var...Tamamiyle islam ülkesi olarak tanınıyoruz artık yurtdışında...Niye mi? Artık protokol masalarında türbanlı başbakan ve cumhurbaşkanı eşleri oturmakta...Ve daha birçok belirleyici özellik sayılabilir.İslam artık düşman olarak görülmüyor emellere ulaşmak için araç olarak kullanlıyor.Doğru mu? DOĞRU...İngiliz kraliçesi Türkiyeye geliyor ve bizim ***************...Skandal! Ayıp...Burası bir islam ülkesi değil bunun farkına varın.Devletlerin ve milletlerin dini olmaz ,şahsın dini olur...Sovyetler sence düşmanlktan çıktı mı?Sen dünya tarihinde ne zaman Rusları pasif olarak gördün...Olmaz Rusya halen bir tehdit ama ondan daha büyük ve yakın bir tehditimiz var; Amerika...

Gönderi tarihi:
Siz hala işin farkında mısınız bilmiyorum,söylediklerinde doğruluk payı var fakat düzmece kurgularda var...Tamamiyle islam ülkesi olarak tanınıyoruz artık yurtdışında...Niye mi? Artık protokol masalarında türbanlı başbakan ve cumhurbaşkanı eşleri oturmakta...Ve daha birçok belirleyici özellik sayılabilir.İslam artık düşman olarak görülmüyor emellere ulaşmak için araç olarak kullanlıyor.Doğru mu? DOĞRU...İngiliz kraliçesi Türkiyeye geliyor ve bizim ***************...Skandal! Ayıp...Burası bir islam ülkesi değil bunun farkına varın.Devletlerin ve milletlerin dini olmaz ,şahsın dini olur...Sovyetler sence düşmanlktan çıktı mı?Sen dünya tarihinde ne zaman Rusları pasif olarak gördün...Olmaz Rusya halen bir tehdit ama ondan daha büyük ve yakın bir tehditimiz var; Amerika...

 

Ne demek istediklerini Anliyamadim? birde sunu belirteyim bizim buralarda pazif ülkelere vede taraftarlarina revizyonist derler ! Türkiyede eskiden onlarin temsilcileri vardi iGD rusya hayranlari demekki bu hayranlik devam ediyor!

 

savasa gelince savas politikanin baska araclariylada sürdürülür... ARKADASIM

 

 

:shuriken:

Gönderi tarihi:

bu ingilizler çok şaşalı insanlar baksanıza akşam yemeği vermek için 194 metre uzunluğunda ve 30 metre yüksekliğinde efendim neredeyse iki futbol sahası büyüklüğünde bir uçak gemisini ülkemize getirebiliyorlar..

 

bizimkilerde durmadan çalışıyo işte -_- ..ee uçak gemisinde bir yemek hakları tabi..çok görmemek lazım.. :D

Gönderi tarihi:

Ülkemizin Laik Cumhuriyet oldugu günler artik tarih olmustur,yani Gül ve esinin Cankaya'ya ciktigi günden itibaren Türkiye artik Laik bir ülke degil,adim adim temeli atilan bir ISLAM Cumhuriyeti olma yolundadir.

Kralicenin ziyareti nedeniyle bir smokin tartismasi baslatildi protokol geregi,Gül smokin giymek zorundaydi ve giydide,Erdogana özel olarak bildirildigi halde Erdogan kravatla katildi resepsiyona.Simdi bakin tartismalarin nerelerde odaklandigina;Erdogan davet sahibi olmadigi icin kravatla katilmis olamsi onun kendi inisyatifine kalmis bir durumdu,Gül ise evsahibi olarak protokole uymak zorundaydi.Buraya kadar hicbir diyecegimiz yoktur.Ama birsey varki bu birsey Türkiyenin Laik bir ülkemi yoksa Islam Cumhuriyetimi oldugunu gercek anlamda belgeliyor.Bu birsey nedir?Bu birsey Abdullah Gül'ün smokin giymesi Islami acidan yanlismi dogrumu tartismasiydi.Abdullah Gül Laik Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaskani olarak Cankayada oturmaktadir,yani Islam Cumhuriyetinin cumhurbaskani olarak degil.Ne varki Abdullah Gül'ün smokin giymesini Islam ULEMASI! tartismaya acmis ve mecbur oldugu icin giymesinde bir sakinca olmadigina fetva cikarilmis.Evet bundan sonrasini siz arkadaslara birakiyorum;TÜRKIYE LAIK CUMHURIYETMI YOKSA ISLAM CUMHURIYETIMIdir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

O gemiler bir zamanlar saraya karsi toplarini cevirmis ve saraydakiler de bundan ziyadesiyle memnun olmuslardi,bu demek oluyorki Ingilizler artik savas gemilerini resmi yemeklerde kullaniyorlar,ben Cumhurbaskanini yarinde olsam Ingiltereye ilk ziyaretimde refakatimde bir savas gemisi götürür ve Kraliceye orada yemek verirdim.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ne kadar abartıyoruz yine şu gemi olayını.Gemi değil o yahu,gemicik.Savaş gemiciği.Gözler insanı yanıltır canım.Batıya olan hayranlıkla,kalp gözümüzle bakalım.Kendi ülkemizin çiftçisine,işçisine,emeklisine bakar gibi değil,Bush'a bakar gibi sevgi dolu,aşk dolu bakalım o gemiciğe.

Biz anlamıyoruz bir türlü o işlerden ama.Oysa ki insanın ağzı ve yüzü 'Gemicik'' derken ne kadar da masum görünüyor...

Gönderi tarihi:

Yazdiklarinizin ingiltere kralicesinin ulkeyi ziyaret etmesiyle alakasini anlamis degilim, ya herseyin altinda bir neden ariyoruz yada milletce paranoyak olmusuz.. oyleki cin baskani yahut fidel castro ulkeyi ziyarete gelse onada bir kulp takacaksiniz birakalim arkadaslar bunlari bunlar ulkeyi ileriye goturmez.. yok sovyetler dagilmista onun yerine islami dusman almayi dusunuyorlar ya biz once kendi icimizde anlasamiyoruz birbirimize tahammulumuzyokken baskasinda neden kusur ariyoruz biz henuz kendi icimizde problemleri cozmus degiliz henuz ulkemizde ogrencilerin serbest bir kiyafet giyim ozgurlugu yokken ulkede dusunce ozgurlugu yokken yok su bize dusman yok bu bize dusman gecin bu bos sozleri arkadaslar ...

Gönderi tarihi:
Ne demek istediklerini Anliyamadim? birde sunu belirteyim bizim buralarda pazif ülkelere vede taraftarlarina revizyonist derler ! Türkiyede eskiden onlarin temsilcileri vardi iGD rusya hayranlari demekki bu hayranlik devam ediyor!

 

savasa gelince savas politikanin baska araclariylada sürdürülür... ARKADASIM

 

 

:shuriken:

Asıl senin dediklerinden birşey anlaşılmıyor.Revizyonist tanımını neden yaptığınıda anlayamadım??? Burda Türkiye Cumhuriyetinin sahip olduğu düşmanlara ve bu düşmanların çokluğuna dikkat çekmek istedim bunu anlamadın heralde...Ne ben Rus hayranıyım nede sana Amerika hastası dedim...Demek istediğim emperyal emperyaldir ve bizim için herzaman heryerde tehlikedir.Bu arzlara karşı halk olarak talep oranımız fazla olursa kendimizi kurtaramayız...Kurtuluş Savaşı zamanındaki gibi şansımız olmaz;BİZE BİR ATATÜRK DAHA GELMEZ...Dışardan medet ummmayı bırakın başımızın çaresine hepbirlikte bakalım

Gönderi tarihi:
Asıl senin dediklerinden birşey anlaşılmıyor.Revizyonist tanımını neden yaptığınıda anlayamadım??? Burda Türkiye Cumhuriyetinin sahip olduğu düşmanlara ve bu düşmanların çokluğuna dikkat çekmek istedim bunu anlamadın heralde...Ne ben Rus hayranıyım nede sana Amerika hastası dedim...Demek istediğim emperyal emperyaldir ve bizim için herzaman heryerde tehlikedir.Bu arzlara karşı halk olarak talep oranımız fazla olursa kendimizi kurtaramayız...Kurtuluş Savaşı zamanındaki gibi şansımız olmaz;BİZE BİR ATATÜRK DAHA GELMEZ...Dışardan medet ummmayı bırakın başımızın çaresine hepbirlikte bakalım

bak arkadasim benim iletimi elestiriyorsun elestirebilirsin hakli olabilirsin! o zaman hakliligini ortaya koyacaksin dogru veya yanlis o kiside diyecekki o iletiyi birde sola tut bak bakalim ozaman ne yansiyacak bu bir,, ikincisi elestirmek icin girdigin iletide iletiyi elestirmeyeceksin on yere saldirir gibi mesaj göndereceksin anlasilmayan bu? birde üstüne üstlük iletiyi yazan kisiye sagli sollu gireseceksin iste bu olmaz...

 

sonra gelelim senin emperyallere,,

 

soruyorum onlar nasil senin emperyallerin olmustur? bunlar neye dayanarak gelisir ve nasil beslenirler öyle ya bunlar demiyorki soymaya geliyorum anadan dogma muhakkak bunlarin bir kiliflari vardir? bunlarin kiliflari tamamiyla rkciliga dayanan kılıflar degilmidir? arkadasim?

 

Tamamiyle irkci kılıflarla gelisen emperyalist hakim siniflar,globalizme gecis süreci icinde, ?tembel?, ?modernlesmege karsı? ?cag dısı?, YOBAZ yönetme yetenegi?,?liderlik karizması? olmayan, dünya milletleri ni , ,,bu ülkeler içindeki en entellektüel kitlelerin bile bilinç altında,, yaratarak, kendi ırki üstünlüklerini evrensel bir gercek olarak yaratma pesinde ve büyük ölcüde bunda da basarılı olmadilar mi.. saniyorsun..

 

dünün Revizyonist leri Revizyonist ülkeler bile onlarin tuzagina düsmedimi,, öyle ya düsüren ne?

 

sonra bizlerin dini yönden müslüman olusumuz bu demek degildirki onlarin bizzat yarattigi kendi emelleri icin islam düsmanligi,düsmanligindan dolayi bizler o tehlikeyi gözlerimizi kapatalim onlarinda bizzat istemis olduklari islam seriat batakligina cekilelim bilakis o batakligi bir sivrisinegin dahi ucamiyacagi sekilde kurutalim,, cünkü bizim en zayif yönümüz? bir sivrisinek kalsa günün birinde örnegin bir Akp gibi gelisim gösterebilir?

 

:shuriken:

Gönderi tarihi:

kadın birde kuran dinlemiş hatt aona kuran armağan etmişler cumhurbaşkanıda yakasına kraliçenin bilmem nesini takmış ne olmuş oldu dinler arası diyalog :P

 

kraliçe avrupa birliği konusunda türkiyeye destekte vermiş ne büyük incelik ve fedakarlık...

 

tarihleri boyunca dünyanın yarısını sömürmüş ve hala sömürmekte olan bir milletin kraliçesine güveniyoruz öyle mi? ************

 

kraliçe gelmiş bize ne getirmiş incik boncuk ama cumhurbaşkanının eşide pek bi şık duruyordu yanında :D aman neydi o başına bağladığı şey, ya kıyafeti dapdar yürürken zorlanıyor şimdi Allah'ı var kraliçe çok şıktı ben yanında dolaşan ve bizi temsil ettiğini sanan kişilerden utandım açıkcası Türkiye'nin fotoğrafı şahane...

 

ne o Emine Erdoğan ile Hayrunnisa Gül'ün arası açıkmı birinin olduğu yere öteki gitmiyor kıskançlık kötü bir duygu tabi -_- memleketimizden manzaralar muhteşem B)

Gönderi tarihi:

KRALİÇE ELIZABETH TÜRKİYE'YE NEDEN GELDİ?

 

Türkiye günlerdir İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth in Türkiye ziyaretini konuşuyor. Ancak bu ziyaretin içeriği konusunda kafa karışıklığı hala sürüyor.

 

Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal:

"Şimdi birincisi şu: Kraliçe Elizabethin Türkiyeyi ziyaretinde dikkat edilmesi gereken hususlardan birincisi Anıtkabir de deftere yazılan cümle, orada çok açık ve çok net bir mesaj var. Nedir o mesaj? Atatürk bizim dostumuzdur diyor.

Bunu İngiltere Kraliçesi her yerde her şekilde söyleyen, yazan bir insan değil. Şimdi bu dostumuzdur kelimesi bir defa çok önemli bir yani Atatürk ün İngilterenin Kraliyetin dostun olduğu çok önemli bir taraf.

 

İkinci bir husus İngiltere Kraliçesi turistik gezi yapmaz, İngiltere Kraliçesi hiçbir zaman turistik gezilere çıkmaz, çıkamaz. Fakat İngiliz Hükümetinin İngilterede hükümetin isteği üzerine bazı girişimlerde bulunur.

110669la0.jpg

O zaman kalkar bir ülkeyi ziyaret eder, bazen iki kere de gider, üç kere de gider, gerekli olur ise eğer şimdi biz Türkiye de yerleşik bir kanaat var, efendim İngiltere de krallık sadece göstermeliktir, sadece işte efendim sembolik olarak oldular, bu yalandır, palavradır. Neden?

 

Çünkü İngiltere Kraliçesi bir Anglikan Kilisesinin başı; iki parlamentoyu açma ve kapama yetkisi kraliçede. Açma ve kapama diyorum, dikkat! Üçüncüsü İngiltere Kraliçesi aynı zamanda İngiliz Silahlı Kuvvetlerinin de başı.

 

Dördüncüsü bakın adı üstünde Majestelerinin İstihbarat Servisi değil mi? FI 1, 5 ve 6. bunların da bağlı oldukları en üst yer İngiltere Kraliçesi. Şimdi İngiltere Kraliçesi efendim hiçbir şeysi yok, fazla bir numarası yoktur, o turisttir gelir gider, işte şunu yapar, bunu yapar bunlar doğru değil.

 

Benim düşünceme göre bakın Cumhurbaşkanı şuanda Türkiye de Cumhurbaşkanı açılan bir davadan dolayı siyasi yasaklı olma döneminde. Siyasi yasaklı olan bir kişi olabilecek bir kişi, şu anda siyasi yasaklı değil ama ihtimal dahilinde.

 

Dolayısıyla öyle bir kişiye bir nişan verilmesi bu da çok manidar. Çünkü öyle durumda olan bir kişiyi siz mahkemede ne şekilde ele alabilirsiniz bu da ayrı bir konu. Son bir noktaya daha değineyim bu Türkiyede bilinmeyen enteresan bir husus. Benim dikkatimi çekti.

 

Genel heyetin içinde yer alan kişilerden biri Granvil Beynat diye birisi. Şimdi bu zat, Amerikalı, bunun hanımı İsrailli çok önemli bir istihbaratçının ailesinin kızı. Bu şahısın aynı zamanda çok çok güzel Türkçe konuşur bu adam.

 

Ve konuşmasının da ötesinde Abdullah Güle en yakın adamdır ve Majesteleri’nin Güvenlik Teşkilatlarının da en sevdiği şahıstır. Şimdi benim şaşırdığım husus bu adamın da bu heyetin içinde yer alması. Bu adamın burada yer almasıyla Abdullah Gülü hatta gidip kendi evinde kalmıştır Abdullah Gül, bu Granvilin evinde de kalmıştır zamanında.

Eskiden Davos taydı bu Granvil. Dolayısıyla da ki ben bu noktaya dikkat çekeyim ki gazeteciler biraz da bu konularla ilgilensinler, yok üzümlü elbise giydi, yok çilekli eldiven taktı falan diye abuk sabuk şeylerle uğraşacaklarına biraz da bu konulara baksınlar.

Ve buradan yola çıkarlarsa sanıyorum epey güzel bilgilere ulaşırlar. Söylediğim gibi bakın gelen şahısın kimliğini söyledim, o şahısın aynı zamanda Amerikada Başkanlık adayı olan Normon bir zat vardı, onun en yakın adamı. Amerika da Başkanlık adayıydı biliyorsunuz. neydi, Norti diye bir adam.

 

O şey papaz hani Normon papazı, eski, e onla da en yakın arkadaş bu Granvil. Ve birlikte şirketleri de var. Her şeyleri var. Bunlar dolayısıyla dediğim gibi biraz bu tarafına baksınlar işin. İngiltere projesinin ne olduğunu, Ortadoğu’daki projeyi görürler. Kaldı ki Erbakan’ın tavsiye edilmesi Londra’da başladı.

Yani Londrada Abdullah Gül ve Tayip Erdoğanın birlikte Londra ya giderek orada yaptıkları bir görüşmeydi. Ve gene size ilginç bir bilgi vereyim, bu Granvil denen şahıs da o gizli toplantıdaydı.

 

Yani Tayyip Erdoğan, Morton Abramoviç, Richard Paul ve Granvil, bunların hepsi bir arada bulunuyorlar. Ve tabi Majestelerinin yakın güvenlikçileri ve ondan sonra zaten Erbakan tavsiye edildi yerine Tayip Erdoğan ve Abdullah Gül ikilisi geçirildi. Benim söyleyeceklerim bu kadar.

Gönderi tarihi:

Aytunc Altindal Marksist bir arastirmacidir,Kralicenin "Atatürk bizim dostumuzdur"diye yazmis olmasini kendi ingilizce anlayisiyla yorumlamistir ve Altindal belkide istemeden 1919 da baslayan Kurtulus mücadelemizede gölge düsürmüstür.Belkide bilincli olarak yapmistir bunu ama üzülerek söylemem gerekirse Aytunc Altindal bu yorumuyla Atatürk karsitlarininda ekmegine yag sürmüstür.Altindal gibi bir yazardan böyle bir yaklasim beklemezdim gercekten.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

KRALİÇE 37 YIL SONRA TÜRKİYE'DE... PEKİ NEDEN?

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Kraliçe Elizabeth'in Türkiye ziyaretini, Türkiye Cumhuriyeti'nin İngiltere'ye ve Batı'ya yönelik anti-emperyalist milli mücadelesini başlatıldığı tarihe denk getirmesini anlamlı bulduğunu söyledi. Öztürk, "Siyasi, diplomatik kodları ve şifreleri en iyi bilen devlet İngiltere'dir. Bunun gözden kaçırılmaması gerekiyor. ABD'nin Neo-con stratejisinin mimarlarından Huntington, İngiliz gizli servisinin rapor yazıcısı ve düşünür Toynbee'nin öğrencisidir. Toynbee, İslam'a karşı bugün yürütülen neo-con politikaları dahil tüm anti-İslamcı politikaların mimarıdır. Bu anlamda, İngiltere'nin bir ülkeye verdiği mesajlar son derece önemlidir ve iyi okunması gerekir" diye konuştu.

 

Önce nişan sonra borç

Ziyaret sırasında Mustafa Kemal'in kurduğu devletin "sarsıldığını" ima eden çok önemli mesajlar verildiğini savunan Öztürk, özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e büyük haç nişanı takılmasını şöyle değerlendirdi: "Bu, Tanzimat'tan sonra başladı. Batı, borç verecekleri padişahları, önce Kilise teşkilatlarına üye kaydederdi. Osmanlı'da paşaların ve padişahların göğüslerinde bu haç nişanının görülmeye başlanması Düyun-u Umumiye dönemine rastlar. Bunun anlamı, " Haç, Hilal'i teslim aldı " demektir. Bunu, Uganda'da bir Müslüman devlet adamının yakasına takarsanız çok önemli değildir. Ama Cihan imparatorunun padişahlarının ve paşalarının yakasına takarsanız derin anlamları var demektir. Bu yeni değil ama devam ediyor. Bugün de, İslamcı olduğunu söyleyen bir siyasi kadrodan gelmiş Cumhurbaşkanı'nın yakasına takılıyor. Siz, Kanuni, Yavuz Selim dönemindeki ordu kumandanlarının ya da bu sultanların yakasına Haç Nişanı takıldığını tasavvur edebilir misiniz? Devlet adamlığı vasfı olanların, bu siyasete dikkat etmesi gerekiyor."

 

Stratejik amaç

Kraliçe'nin Bursa Yeni Cami'de Kur-an'ı Kerim dinlemesinin de sembolik bir anlamı olduğuna işaret eden Öztürk, "Kraliçe, Kur'an'ın özlemi içinde olduğundan dinlemedi Rahman Suresi'ni. Bir devlet başkanı olan Kraliçe, bunu yapmaz. Bunu yapmasının stratejik ve siyasi anlamı var. Bizim artık laik bir ülke olarak değil, dini bir ülke olarak algılanma noktasına geldiğimize vurgu yapmıştır Kraliçe. Bu Colin Powell'ın Türkiye'yi 'Bir Müslüman ülke olarak tanımlaması ile eşdeğer bir harekettir" değerlendirmesini yaptı. Kraliçe'nin Anıtkabir'i ziyaret ederek, Atatürk'ten övgüyle bahsetmesinin de kesinlikle samimi olamayacağına dikkat çeken Öztürk, "Bu ülkeye gelip de Atatürk'e hakaret edemezsiniz. Bu siyaseti İngiltere iyi bilir. Oysa, yeryüzünde, Atatürk'ten en çok rahatsız olan ülke İngiltere'dir. Çünkü Atatürk, İngiltere'nin işgal ettiği Türkiye'yi kurtardı. Samsun'a çıktığı andan itibaren mücadele ettiği ülke İngiltere'dir. Atatürk, İngilizlerin İslam'ın en büyük düşmanı olduğunu ve İngiliz siyasetinin esasının da 'İslam'ı İslam ile yıkmak olduğunu’ defalarca dile getirmiştir" diye konuştu.

 

Yeni Osmanlıcılık senaryosu

Kraliçe'nin Türkiye'nin AB üyeliği konusunda kendisinden destek sözü bekleyen Cumhurbaşkanı Gül'e, "Medeniyetler İttifakı üstünlüğü aracılığıyla duyurduğunuz sesiniz Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan Erdoğan, bir ılımlılık ve uzlaşı çağrısıdır" şeklinde cevap vermesinin, İngiltere ve Batı merkezli politikaların bir ifadesi olduğunu söyleyen Öztürk, "Başta İngiltere olmak üzere Batı, İslam medeniyetini tamamen ortadan kaldırmayı arzuluyor. Bu stratejinin esası, tıpkı Komünizm gibi ikinci düşman ilan ettikleri İslam'ı ve Müslümanları egemenlik altına alarak, adı konmamış bir tutsaklıkla kaynaklarını sömürmektir. ABD, teknolojik üstünlüğüyle bunun uygulayıcısı, fikir mimarı ise Toynbee'den bu yana İngiltere'dir. Hilafet oyununu kurcalayan ve karıştıran da İngiltere'dir. Siz şu İngiltere'ye bakın. Yıktığı bir imparatorluğu, şimdi kullanarak Müslümanları mahvetmek istiyor. Yeni Osmanlıcılık senaryosunu ortaya koyan o. Osmanlı'yı ben mi parçaladım da onu yeniden ihya etmeye çalışıyorsunuz. O kadar güzeldi de neden parçaladınız. Batı'nın İslam ve Atatürk karşıtlığının bir sonucu olarak önce Ilımlı İslam sahnelendi. Atatürk mirası engel olarak çıktı. Şimdi onu yok etmek gerektiğini anladılar. Bu iki büyük mukavemeti yok etmenin yolu, birbiriyle boğuşturmaktır. Şimdi bu stratejiyi uyguluyorlar" dedi.

Gül, büyük falso ve gaf yapmıştır

Öztürk, Abdullah Gül'ün TBMM'de giymeyi reddettiği frakı, Elizabeth için giymesini de "Burada da giymeseydi takdir ederdim. Frak giyip giymemek önemli değil. Ama Meclis'te giymeyip de burada giymesi büyük falso ve gaftır. Abdullah Gül'ün bu yaptığıyla dinci siyasetlerin zihniyet kodlarından biri daha ortaya çıkmıştır. Milleti bunlara bir şey yaptıramaz ama dışarıda işbirliği yaptıkları Batı odakları yaptırır" sözleriyle değerlendirdi.

Kukla Devleti meşrulaştırma çabası

Kraliçe'nin ziyareti sırasında İngiliz Avam Kamarası'nda, Türkiye ile Kuzey Iraktaki Kukla Devlet ile görüşmeleri desteklemeyi amaçlayan ve sorunun diyalogla çözülmesini öngören bir önerge sunulduğunu hatırlatan Öztürk, "Bu ziyaretin, de-facto olarak kurulmuş olan ve açıklanması beklenen Kuzey Irak'taki Kürt Devleti'nin Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti gözünde meşrulaştırılmasını hatta desteklenmesini isteyen bir mesajı olduğunu da gördük" dedi.

Gönderi tarihi:

Kralice Elizabeth tabiki Türkiyeye gelecektir sonucta kendi adamlaridir iktidarda oturanlar,bir zamanlar nasilki kendi adamlari sayesinde Türkiyryi isgale kalktilar,simdide yine kendi admlari saysinde Ingilterenin bölgedeki cikarlarini garnti altina almak icin geldi Türkiye'ye.Ingiliz muhipler cemiyetinin görevi Türkiyede Ingiliz sempatizanligini saglamlastirmakti,Ingiliz muhipleri cemiyetinin üyelerinin cogunun din adami olmalari sasirtici olmamalidir cünkü dinciler her düsmanla ittifak yapacak kadar dinden ve Allahtan uzaktirlar.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Siz hala işin farkında mısınız bilmiyorum,söylediklerinde doğruluk payı var fakat düzmece kurgularda var...Tamamiyle islam ülkesi olarak tanınıyoruz artık yurtdışında...Niye mi? Artık protokol masalarında türbanlı başbakan ve cumhurbaşkanı eşleri oturmakta...Ve daha birçok belirleyici özellik sayılabilir.İslam artık düşman olarak görülmüyor emellere ulaşmak için araç olarak kullanlıyor.Doğru mu? DOĞRU...İngiliz kraliçesi Türkiyeye geliyor ve bizim ***************...Skandal! Ayıp...Burası bir islam ülkesi değil bunun farkına varın.Devletlerin ve milletlerin dini olmaz ,şahsın dini olur...Sovyetler sence düşmanlktan çıktı mı?Sen dünya tarihinde ne zaman Rusları pasif olarak gördün...Olmaz Rusya halen bir tehdit ama ondan daha büyük ve yakın bir tehditimiz var; Amerika...

 

Cok dogru yazmissiniz.

usler ulkemizde oldugu surece, ozgurlukten bahsetmemiz, abesle istigaldir, diye dusunuyorum,

saygilar.

Evren

Gönderi tarihi:

İngilizler için, Dogu meselesi'nin sadece İmparatorlugumuzun topraklarının paylaşılması degil, aynı zamanda ve daha önemde Hilafet gücünün yok edilmesi oldugunu çok iyi bilmek gerekir.

Sultan Hamit zamanından itibaren gittikçe gücünü artırma yönünde gelişen bu kurum, İngilizlerin Arap dünyasındaki emelleri için engel oluşturacagı gibi, asıl önemlisi, Hindistan üzerindeki tesirleriyle rahtsızlık vermektedir.

Hilafeti Türkiye'den ayırmak İngilizlerin en temel siyaseti olmuşdur o vakitler.

 

Dünyada dönen herşey biliniyordu ve herşey açıktan oynanıyordu.

Lozan'ın asıl adı ''yakın dogu işlerinin halledilmesi'' dir, bu anlamda imparatorlugumuzun paylaşılması asıl hedefir.

Türkiye'de özelde İslama ve onun kurumlarına savaş açanlar kime ve neye hizmet ettiklerini bilmiyorlardı!(en hafif mazeret diyelim)

 

İstiklal Harbi ve batılı devletlerin kendi aralarındaki kimi anlaşmazlıkları bize Anadolu topraklarını Allahın lutfu kıldı bize.

Bir soluklanmaydı bu süreç ama birileri inatla bu durakda durmamızı saglıyor İslam ile mücadele ederek..

Gönderi tarihi:

daha açık konuşalım

bizim millet ve devlet alarak son büyük savaşımız birinci dünya savaşıdır.

sonraki istiklal savaşı, ona nispeten cüzi ve sınırlı bir savaşdır.

Bugün, Türk ordusunun ve askerinin dünya kamuoyunda ve askeri mahfillerde bir ismi varsa, bunu, birinci dünya savaşında gösterilen savaş gücüne ve yetenegine borçluyuz.

Gönderi tarihi:

Bir yanlisi düzeltelim,Istiklal savasi ile ilgili yazilanlari ben farkinda olunmadan yazilmis diye düsünüyorum,cünkü o savas ne cüzi nede sinirli bir savastir,dünya üzerinde verilmis en büyük topyekün bir savastir ve dünya tarihlerinde özel bir sahifeye sahiptir,böyle bir savasi cüzi ve sinirli diye nitelemek maksatli degilse büyük bir yanilgidir.Umarim ki bunu iddia eden arkadas hatasini düzeltir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

arkadaşlar birinci dünya savaşı ile istiklal harbini karıştırıyor olmalılar...

dört sene, galiçya cephesindeki müttefiklerinde yardım göndermek üzere , çanakkalede, filistinde, hicazda, kanalda, ırakda, kafkaslarda kıran kırana dövüşmüştür. yokluk, soguk, tifo, tifüs ve humma ile de dögüşmüştür.

hasta adam dedikleri devlet büyük bir silkinişle ayaga kalkmışdır ve bütün imkansızlıklara ragmen her cephede iman ile savaşmıştır..

sonraki kurtuluş savaşı olarak devam eden çarpışmalar daha çok emperyalist güçlerin artıkları olan maşalarıydı.

birinci dünya harbinde neyin ne oldugu anlaşılmışdı.

Gönderi tarihi:

Yine bir yanlisi düzeltelim;Birinci Dünya savasinda Osmanli savasti,ve isgal ettigi topraklari geri vermek durumunda kaldi ayni zamanda anayurduda isgal ettirdi.Kurtulus savasi ise 7 düvele karsi verilmis topyekün bir savastir,ve tüm Türk halki bu savasta faal rol almistir.Karistiran sizsiniz.Tarihi tarih olarak okursaniz Istiklal savasinin masalara karsi verilmedigini cok iyi anlarsiniz.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Osmanlı ile İstiklal savaşını verenlerin arasını ayırmak nasıl bir tarih bilgisi oluyor?

bu yanlış anlama degil, net bir çarpıtmadır...

yedi düvel tabiri osmanlının bir çok cephede mücadele etmesi sonucunu anlatır

yemenden kafkasyaya, ıraktan süveyşe ve galiçyaya kadar...

osmanlı askerinin direnişi ve silahı en son bırakması tüm dünyanın dikkatini çekmişdir.

birinci dünya harbinin tek sebebi osmanlı topraklarını paylaşmakdır ve müslüman türkü anadoludan atmakdır.

bunun adıdır istiklal harbi..

milli veya kurtuluş olarak isimlendirilen savaş ise emperyalistlerin destekledigi artıkların denize dökülmesi! olayıdır

bakmayın siz resmi tarihin 1919 dan başlamasına...

arada yüzlerce yıl yok...

Gönderi tarihi:

Osmanlinin topragi neresidir önce onu bir arastirin,Türkler nereden gelmistir onuda bir arastirin.Osmanlinin kendisi emperyalistti ve sonunda diger emperyalistlere karsi verdigi savaslari kaybetti bu savaslari kaybederek mesruiyetinide kaybetti.7 düvel tabirini bile yanlis yorumluyorsunuz,7 düvele karsi carpisan Mustafa Kemal'in askerleridir ve topyekün Türk halkidir.Osmanli ile Türk'lügü ayirmamin nasil bir tarih bilgisi oldugunu bana soracaginiza acinda ciddi ciddi bir tarih okuyun ve o zaman anlarsiniz Istiklal savasinin ne oldugunu.

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.