Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Öncelikle soruyu yönelten Herkese ; Bana bu Tuzak Soruyu, Tüm İnananlar adına anlaşılabilir biçimde, Yanıt la ma Fırsatı vermelerinden ötürü ; Teşekkür Ederim. Şimdi ; Şu gerçeği herkes bilsin ve anlasın ve tastiklesin ki ; Her soru yalnızca EVET ya da HAYIR demek zorunda bırakılmak sureti ile, SORULAMAZ. Ya da kimse buna mecbur edilemez; işte bu na bir örnek ; Bir Kral savaşa hazırlanan diğer bir Kral a sorar ; Seni Benden Önce Yenebilen Oldumu; Şimdi ; Cevap EVET ise ; daha önce bir çok kez, mağlup edildiğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur Cevap HAYIR ise ; Biraz dan Mağlup edileceğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur. Hem de bizzat kendi sözleri ile ; Mağlubiyet her durumda da kaçınılmaz olur. Şimdi biz bu tuzağa düşecekmiyiz ? A S L A... ALLAH için kendinden büyük biri, nasıl, sözkonusu bile olamaz? İşte şöyle olamaz ; ALLAH ; Vardır ve Birdir ; Aksi düşünülemez. Eşi ve Benzeri yoktur; Aksi düşünülemez. Doğmamış ve Doğrulmamıştır; Aksi düşünülemez. Ortak ve Yardımcısı yoktur ; Aksi düşünülemez. (düşünebilen kendine düşünür, hiçbir şekilde ALLAH a İnanan Biz leri sorumlu tutamaz.) Şimdi böyle bir ALLAH ; nasıl olur da Böyle bir soruya konu edilebilir. ALLAH ın eşi ve benzeri ve ortağı ve yardımcısı ve Rakip in den söz edebilmek için ; Bizzat ALLAH ı tanımıyor olmuş olmak gerekmez mi ? ALLAH a Eş ya da daha büyük bir ALLAH ın varlığı hayal etmek bile, zaten ALLAH ın aslında hiç var olmadığını kabul etmiş olmayı gerektirmezmi ? Öyle ise Biz de Deriz ki; EVET ; Eşşiz ve Ortaksız, ve TEK olmayan, böyle bir TANRI pek tabii ki Kendinden daha büyük bir TANRI yaratabilir, Yalnızlık tan sıkılmış olabilir, diğer TANRI ile Gül gibi geçinip giderler. HAYIR ; Bizim ALLAH ımız için mümkün olmayan hiç bir şey yoktur, ve de olamaz. Tıpkı kendi ortağı ve Yardımcısı ve Rakibi nin söz konusu bile olamayacağı gibi. Herşeye gücü yeten ALLAH bunu da YAPABİLİRMİ ? diye değil , Böyle bir ALLAH a aslında, ALLAH denilebilirmi ? diye bir soru gayet mantıklıdır. Ve de cevaplanabilir ; Hayır böyle bir ALLAH bizim inandığımız ALLAH olamaz. Ve bizim inanmadığımız, böyle bir ALLAH ın var olduğunu zannedenler ; Bu gibi soruları sormaya devam edeceklerdir. Tabiiki biz de Yanıtlamaya... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Öncelikle soruyu yönelten Herkese ;Bana bu Tuzak Soruyu, Tüm İnananlar adına anlaşılabilir biçimde, Yanıt la ma Fırsatı vermelerinden ötürü ; Teşekkür Ederim. Şimdi ; . . . Ve de cevaplanabilir ; Hayır böyle bir ALLAH bizim inandığımız ALLAH olamaz. Ve bizim inanmadığımız, böyle bir ALLAH ın var olduğunu zannedenler ; Bu gibi soruları sormaya devam edeceklerdir. Tabiiki biz de Yanıtlamaya... Saygılarımla. Doğan Gülbudak EVET , Şimdi ; Bu sorunun kendi içindeki , anlamsızlık ve nantıksızlık gösterilmiş ve , Ve Sorunun bir Müslüman ın iman ettiği ALLAH ı değil, Eski Yunanlıların Mitolojik Tanrılarını konu edinmiş olduğunu, Ve bir Müslüman ın ; Hem TEK olduğuna iman ettiği ALLAH ı sorgulamak adına, Hem de ; yine Müslümanın Beş vakit secde ettiği, ALLAH ın aslında, (HAŞA) TEK olmadığını kabul etmek zorunda bırakıldığı , Bu soru Şeytan ı dahi İnsaf a getirecek biçimde YANITLANDI. Yine de ; '' Banane Kardeşim , EVET mi , HAYIR mı, sen onu söyle '' diyebilecek Akıl ve Şuur Sahibi kişiler; Konumuzun dışındadır. Önce TARAFSIZ olmak, VİCDAN sahibi olmak, konusunda araştırma da bulunmaları bağlamında, Acizane Tavsiye, ve Teklif lerimi kendilerine sunarım... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Sayın birvarmışhiçyokmuş, kendi kendinize soru sorup cevap vermekten vazgeçin. Biz ne sizi iki yanıttan birini vermeye zorluyoruz, ne de sizin sorduğunuz şekilde soruyoruz. Başka bir başlıkta soruyu istediğiniz biçime sokup sonra kendi sorunuzu yanıtlamakla sorunu halletmiş olmazsınız. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Süper bir mantık oyunu... Sayın birvarmışhiçyokmuş tamda o soruyu sorak kıral... Sizsiniz... Neden mi? Öncelikle soruyu yönelten Herkese ;Bana bu Tuzak Soruyu, Tüm İnananlar adına anlaşılabilir biçimde, Yanıt la ma Fırsatı vermelerinden ötürü ; Teşekkür Ederim. Şimdi ; Şu gerçeği herkes bilsin ve anlasın ve tastiklesin ki ; Her soru yalnızca EVET ya da HAYIR demek zorunda bırakılmak sureti ile, SORULAMAZ. Ya da kimse buna mecbur edilemez; işte bu na bir örnek ; Bir Kral savaşa hazırlanan diğer bir Kral a sorar ; Seni Benden Önce Yenebilen Oldumu; Şimdi ; Cevap EVET ise ; daha önce bir çok kez, mağlup edildiğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur Cevap HAYIR ise ; Biraz dan Mağlup edileceğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur. Hem de bizzat kendi sözleri ile ; Mağlubiyet her durumda da kaçınılmaz olur. Şimdi biz bu tuzağa düşecekmiyiz ? Diyelim ki o soru, bu hikayedeki soruya benzesin... Öncelikle soruyu cevaplayacak olan Kıral, daha önce bir çok kez yenilmiş ise Bu yenilgileri dürüstçe itiraf etmesi ve kabul etmesi Onurlu bir Kırala yakışmaz mı? Ya da sizin mantığınızla şöyle mi? O Kıral daha önce yenildiği halde, sırf o soruyu soran Kıral karşısında ezilmemek için Yalan mı söylemeli? Sırf bu "Tanrı kendisinden daha büyük bir Tanrı yaratabilir mi?" sorusunu cevaplamamak ve soruyu soranlar karşısında ezilmemek için kaçak dövüşmek gibi... Dolayısı ile soru bir tuzak değildir... Bir anlaşılmazı ortaya koymaktan ibarettir... Ayrıca "Evet / Hayır" cevabına mecbur olan sorular vardır ve bu cevaba mecbur olmayan sorular vardır... Diyelim ki bu soru ilkinin kapsamında değil ve sizin cevabınız öyleyse şu: "Tanrı için kendisinden daha büyüğünü yaratmak ya da yaratmamak diye bir şey söz konusu değildir." Ne derseniz deyin, mutlaka ve mutlaka bu cevabı vermeye mahkumsunuz... Öyleyse bir soru daha gelir: "Tanrı için niçin kendisinden daha büyüğünü yaratmak ya da yaratmamak diye bir şey söz konusu değildir?" Cevabını ise şu olacaktır: "Çünkü ondan daha büyüğü yoktur." "Çünkü o tektir." Peki Tanrı'nın büyüklüğünün tanımı neye göredir? Diyelim ki yarattıklarından daha büyük... Büyük ama neye göre büyük? Tanrı "Madde" olmadığına göre, büyüklüğünü Madde ile kıyaslamak olamaz... Yani sizin bu Kıral benzetmenizdeki gibi bir durum söz konusu, bilmem bunu farkettiniz mi!? Cevabınız "Maddeden ve yarattıklarından büyüktür." ise Tanrı'nın "Maddi" bir özelliğinin olduğunu yani Maddeselliği olduğunu kabul etmiş olacaksınız. Çünkü "Büyüklük" sadece ve sadece özdeş olan şeyler arasında geçerlidir... Ruh için "Maddeden büyüktür." diyemeyiz, çünkü özdeş değillerdir... Neye göre Ruh, Maddeden büyük olabilir ki? O yüzden Tanrı için "Maddeden büyüktür" ya da "Küçüktür" diyemezsiniz... Yarattıklarından büyüktür/küçüktür dediğiniz an, Tanrı'nın madde ile özdeş olduğunu kayıtsız şartsız kabul etmiş olacaksınızdır... Neyse, Bu konuya, cevapladığınızı sandığınız diğer soruma ait açtığım konuda zaten değineceğim... Şimdilik bu beyin fırtınası ile idare edin... Birazcıkta düşünün... A S L A... ALLAH için kendinden büyük biri, nasıl, sözkonusu bile olamaz? İşte şöyle olamaz ; ALLAH ; Vardır ve Birdir ; Aksi düşünülemez. Eşi ve Benzeri yoktur; Aksi düşünülemez. Doğmamış ve Doğrulmamıştır; Aksi düşünülemez. Ortak ve Yardımcısı yoktur ; Aksi düşünülemez. (düşünebilen kendine düşünür, hiçbir şekilde ALLAH a İnanan Biz leri sorumlu tutamaz.) Şimdi böyle bir ALLAH ; nasıl olur da Böyle bir soruya konu edilebilir. Gelelim asıl yere... Şimdi Kıral için şunu demiştiniz: Seni Benden Önce Yenebilen Oldumu; Şimdi ; Cevap EVET ise ; daha önce bir çok kez, mağlup edildiğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur Cevap HAYIR ise ; Biraz dan Mağlup edileceğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur. Hem de bizzat kendi sözleri ile ; Mağlubiyet her durumda da kaçınılmaz olur. Lakin bu seferde o soruyu soran Kıralın kurnazlığını siz yapıyorsunuz... Yani Tanrı'nın varlığını sorgulamadan, ispat etmeden, deneyimlemeden, varlığını kabul etmeyi dikte ediyorsunuz... Daha en baştan, Tanrı'nın varlığını sorgulamayı reddetip, peşin kabul ile onun varlığını kabul ederek Sorgulayanların yani Doğmatik olmayanların "Tanrı Var mıdır?" sorularını saf dışı ediyorsunuz... Oysa şu halde sizin insanları tuzağa düşürmekten başka bir kastınızın olmadı açık değil mi? Çünkü öyle bir peşin kabul sergiliyor ve bunu ortaya koyuyorsunuz ki, "Evet" ve "Hayır" cevabının verilebileceği "Tanrı Var mıdır?" sorusunu direkt olarak reddediyorsunuz... Bu Doğmatizmdir... Çokta güzel bir mantık oyunu ve kaçak dövüştür... İnanmıyorsanız, renklendirdiğim iletinize bir göz atınız... ALLAH ın eşi ve benzeri ve ortağı ve yardımcısı ve Rakip in den söz edebilmek için ; Bizzat ALLAH ı tanımıyor olmuş olmak gerekmez mi ? ALLAH a Eş ya da daha büyük bir ALLAH ın varlığı hayal etmek bile, zaten ALLAH ın aslında hiç var olmadığını kabul etmiş olmayı gerektirmezmi ? Yine aynı mantık hatası... O zaman şöyle düşünelim: Sizin ön kabullerinizi, şartlanmışlıklarınızı reddederek "Tanrının eşiti var mıdır?" diye sorabilen Ve hatta bunu kabul edebilen bir kimse Ya eskiden sıkısıkıya bir Müslüman idiyse? Ve daha sonra, ya Madde'nin Tanrı olduğunu düşündü idiyse? Tanrı'ya bir şeyi eşit koşabildiğine ve daha da ötesi o inandığı Tanrı'nın "Varlığın Kendisi" olduğuna kanaat getirebildiyse, buna cesaret edebildiyse, O Tanrı'yı sizden daha iyi tanıyor demek değil midir? Zira sizin yapamadığınız şeyleri yaptı... Sizden daha iyi sorguladı ve neliğine karar verebildi... Ve Varlığını ispatlayabildi... Çünkü Tanrının sıfatlarını ve bu sıfatların neler ifade edebildiğini iyi biliyordu... Zaten bildiği için bu sıfatları ve Tanrı'ı tanımlayabiliyordu... Şu halde siz ispatlayamıyorsunuz, bu çok açık... Herşeye gücü yeten ALLAH bunu da YAPABİLİRMİ ? diye değil ,Böyle bir ALLAH a aslında, ALLAH denilebilirmi ? diye bir soru gayet mantıklıdır. Belki de sandığınız gibi "Soyut bir Tanrı" olmak zorunda değildir? Ve daha doğrusu, belki de öyle "Soyut bir Tanrı" yoktur? Ve de cevaplanabilir ;Hayır böyle bir ALLAH bizim inandığımız ALLAH olamaz. Ve bizim inanmadığımız, böyle bir ALLAH ın var olduğunu zannedenler ; Bu gibi soruları sormaya devam edeceklerdir. Tabiiki biz de Yanıtlamaya... O sorular mutlaka sorulacak, çünkü bir Doğma zincir var... Ve kırılmak zorunda... Kırılacak... Said Nursi'den hareket edip İslam'ı anladığını sananlara bayılıyorum... Çünkü mutlaka ve mutlaka her soruyu cevaplayabildiklerini sanıyorlar... Ancak nedense hep tıkanıp kalıyorlar... Belki haddim değil ama belirli bir mantığı çürütebildiklerini görmedim... Göreceksiniz... Saygılarımla... Alıntı
Φ FRAMBUAZ Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2008 ************* Allah var mı yok mu? --Var .Neden? Vardır ve Birdir ; Aksi düşünülemez. Eşi ve Benzeri yoktur; Aksi düşünülemez. Doğmamış ve Doğrulmamıştır; Aksi düşünülemez. Ortak ve Yardımcısı yoktur ; Aksi düşünülemez. (düşünebilen kendine düşünür, hiçbir şekilde ALLAH a İnanan Biz leri sorumlu tutamaz.) Şimdi böyle bir ALLAH ; nasıl olur da Böyle bir soruya konu edilebilir. Bundan dolayı.ÇÜNKÜ BABAM ÖYLE DİYOR. Çok aydınlandık ya bu şimdi ispat mı oluyor? Aslında maçlara gittiniz mi hiç bilemem. Ama tribünler bazen karşı takımdan " çok komik diyeyim artık çünkü silerler hareket yapan futbolcuya " hep bir ağızdan şöyle derler: ************* Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2008 Bir Kral savaşa hazırlanan diğer bir Kral a sorar ; Seni Benden Önce Yenebilen Oldumu; Şimdi ; Cevap EVET ise ; daha önce bir çok kez, mağlup edildiğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur Cevap HAYIR ise ; Biraz dan Mağlup edileceğini tastiklemiş, ve kabul etmiş olur. Hem de bizzat kendi sözleri ile ; Mağlubiyet her durumda da kaçınılmaz olur. Şimdi biz bu tuzağa düşecekmiyiz ? Cevap EVET ise ; daha önce BİR ÇOK KEZ, mağlup edildiğini tastiklemiş, ve kabul etmiş OLMAZ Cevap HAYIR ise ; Biraz dan MAĞLUP edileceğini tastiklemiş, ve kabul etmiş OLMAZ saygılar Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Öncelikle soruyu yönelten Herkese ;Bana bu Tuzak Soruyu, Tüm İnananlar adına anlaşılabilir biçimde, Yanıt la ma Fırsatı vermelerinden ötürü ; Teşekkür Ederim. Şimdi ; . . Ve de cevaplanabilir ; Hayır böyle bir ALLAH bizim inandığımız ALLAH olamaz. Ve bizim inanmadığımız, böyle bir ALLAH ın var olduğunu zannedenler ; Bu gibi soruları sormaya devam edeceklerdir. Tabiiki biz de Yanıtlamaya... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Sayın birvarmışhiçyokmuş, Bakın ben öyle çok zor sormak istemiyorum.Allahın kendinden büyük birini yaratmasını da beklemiyorum.Mesela allah deve kuşunu kaldırıp uçurabilirmi ? Niçin böyle bir soru sorduğumu merak ediyorsanız onuda yazayım Fatır Suresi(1) Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter. Ayetten çıkan sonuçlar; 1) Allah'ın melekleri kanatsız uçamıyor.. 2) Melekler yer çekiminden etkileniyor..Kanatlı olmalarının nedenide bu zaten. Bir diger ayete değinelim.. Mülk Suresi (19) Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları (havada) ancak Rahmân tutuyor. Şüphesiz O her şeyi hakkıyla görendir. Bu ayetten çıkan mantıki sonuclar ise şunlar; 1) Tüm kuşları havada Allah tutuyor. 2) Kuşun uçmasi için kanada ihtiyacı yok, zaten onu havada tutan rahman. 3) kanadı olan Deve kuşu Allah'a ağır geliyor.Onun için uçamıyor. 4) Allah, kanadı kırık bir kuşu havada tutamıyor. Alıntı
Φ palam Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 bir varmış bir yokmuş bu soru böyle cevaplanmaz risalei nur okuyor gibisin ama risalei nur mantığıyla cevaplamıyorsun. sonra millet de itiraz ediyor. senin veridğin cevap sadece kabul eden insanlar için kafidir. doğrudur. yoksa ateistler için böyle bir anlatım olmaz. şöyle demen daha makul olurdu: önce Allah(bir yaratıcı, ilah,.vs.) nasıl tanımlanıyor onu açıklayacaksın. az çok buradaki ateist arkadaşlar da inanmasalar da biliyorlar. okumuşlar. yazmışlar forumda. zamandan ve mekandan münezzeh. yani zaman ve mekanın sınırlayamadığı. peki zaman ve mekanın sınırladığı nedir? cevap: madde. material, mevccudat, kainat, veya nasıl isim verirseniz artık. ama ilk mana hepsini kapsayan ifade . yani zaman ve mekan ile sınırlı olan her şey maddedir. bir zamanda ortaya çıkan, bir mekanda bulunan şeyler. işte madde bu haliyle sonradan olmuş yani öncesi var, kendisinden önce olanları bilemez,öncekilere hakim olamaz. bir sınırı vardır mekan cihetiyle, onun haricine çıkamaz. Allah ise böyle değildir.evveli ve sonu yoktur. bir hacmi kütlesi eni boyu gibi mekana sığdırılacak cihetleri yoktur. ve yaratılacak olan şey madde olacaktır. zaman ve mekana göre cihetleri olacaktır. ilah olmaz olamaz. benim gibi olan, sonradan olan, bana ilah olamaz. ancak benim gibi bir mevcur,yaratılmış,varlık,vs. olacaktır. zaman ve mekana tabi cihetleri olmakla onun haricine çıkamayacak haliyle herşeyi ihata edemeyecektir. ki o zaman da nasıl ilah olacak. ilah olması mümkün olmayacaktır. yani ilah yaratılmaz. kendisi hep var olan herşeyi ihata eden ama ihata edilmeyendir. yeterince açıklamaya çalıştım. anlaşılmıştır umarım. saygılar. Alıntı
Φ palam Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 sayın hoppa iki grupta ayetleri incelemişsin birinden anladığın manayı diğerinde anlamamazlıktan gelmişsin. nasıl mı? Fatır Suresi(1) Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter. . . . 3) kanadı olan Deve kuşu Allah'a ağır geliyor.Onun için uçamıyor. 4) Allah, kanadı kırık bir kuşu havada tutamıyor. fatır suresinin mealinden alıntı yaptığın yerde meleklerin uçmalarını kendilerine vermişsin. kendi güçleriyle uçuyorlar demişsin.yani bunu anladığını söylemişsin. mülk suresinin mealinden anladığın ilk iki manada kuşların uçmasını tamaamen Allahın kudretine vermişsin. ki bu doğru islamiyetçe doğru olandır. bi de sonraki deve kuşları bölümü ise tamamen konudan uzak. bu mantığa göre; aslan kaplan etçil diye her dört ayaklı hayvan da etçil olmalıdır. sonucunu çıkarmak kadar makul olmayan bir çıkarımdır.(örnek: inek, otçul ). bu kısımda senin sorduğun ksımın islami gerçekliği olan ksımı şudur ki: hiç bir şeyde kudret yoktur. kudret yalnız ve yalnız Cenabı Hak tadır. diğer tüm varlıklar acizdir. O herşeyi bilir görür. her sesi işitir. ve her mevcudun yanında hazır ve nazırdır. ve kudretiyle her hali hareketi yaratan O'dur. O isterse kuş kanatsız uçar veya kanatla uçamaz. yani deve kuşunu uçurmamayı isteyen onu yerde gezen bir mahluk türü olarak seçen Allah onu uçurmamış. meleği ve kuşu ise uçurmuş. çünkü öyle istemiş. not:hem Allahı gezegenleri kaldırıyorken deve kuşunu kaldıramıyor gib düşünmek ne kadar makuldur sence. gezegenleri kadırabilen bir güç deve kuşunu nasıl kadıramaz. velhasıl bunun istemekle(seçmekle) alakası var. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 hiç bir şeyde kudret yoktur. kudret yalnız ve yalnız Cenabı Hak tadır. diğer tüm varlıklar acizdir. O herşeyi bilir görür. her sesi işitir. ve her mevcudun yanında hazır ve nazırdır. ve kudretiyle her hali hareketi yaratan O'dur. O isterse kuş kanatsız uçar veya kanatla uçamaz. yani deve kuşunu uçurmamayı isteyen onu yerde gezen bir mahluk türü olarak seçen Allah onu uçurmamış. meleği ve kuşu ise uçurmuş. çünkü öyle istemiş. not:hem Allahı gezegenleri kaldırıyorken deve kuşunu kaldıramıyor gib düşünmek ne kadar makuldur sence. gezegenleri kadırabilen bir güç deve kuşunu nasıl kadıramaz. velhasıl bunun istemekle(seçmekle) alakası var. Zeus, Gorus ve Marduk demek istiyorsun galiba. Zira Zeus ve arkadaşlarının verdiği nimetleri görünmez putlara atfetmek *****. İmzama iyi bak: Horus herşeyi görür ve bilir. İnkarcıları da görür ve bilir. Saygılar. Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 hiç bir şeyde kudret yoktur. kudret yalnız ve yalnız Cenabı Hak tadır. diğer tüm varlıklar acizdir. O herşeyi bilir görür. her sesi işitir. ve her mevcudun yanında hazır ve nazırdır. ve kudretiyle her hali hareketi yaratan O'dur. O isterse kuş kanatsız uçar veya kanatla uçamaz. yani deve kuşunu uçurmamayı isteyen onu yerde gezen bir mahluk türü olarak seçen Allah onu uçurmamış. meleği ve kuşu ise uçurmuş. çünkü öyle istemiş. not:hem Allahı gezegenleri kaldırıyorken deve kuşunu kaldıramıyor gib düşünmek ne kadar makuldur sence. gezegenleri kadırabilen bir güç deve kuşunu nasıl kadıramaz. velhasıl bunun istemekle(seçmekle) alakası var. Sayın palam,siz bu konuda risalelerin mantığıyla mı cevap veriyorsunuz bilemiyorum.Ama bir inançsız olarak dahi,bu tür bir mantığın üzerine onca cilt kitabın yazılmış olabileceğini de zannetmiyorum,daha doğrusu inanasım gelmiyor. Her görülen,bilinen gerçekliği Allah'ın tek tek isteyip istememesine bağlayacak olurlarsa,dolayısıyla determinizm hiçe sayılacak bir duruma gelinirse müslümanlar bilimde nasıl ilerleyebilir?Varlıkların iradesi buharlaşmış mıdır? Bir müslümanın,devekuşunun uçma konusunda tamamen yeteneksiz kanatlarına ve güçlü ve uzun bacaklarına bakıp bakıp,demek ki Allah böyle istemiş demeye ne kadar hakkı olabilir?Öyle diyorsa,mantığını hayatının hangi alanında işletebilir?Bilim merak sayesinde ilerler,merak en güçlü şeydir.Allah istemiş,istememiş,uçurmuş,uçurmamış anlayışı ilerlemek isteyen,içinde bilim yapma isteği duyan bir müslüman için bile birşey ifade etmemelidir. Allah'ın gezegenleri kaldırması ne demektir?Evren'in yukarısı aşağısı mı vardır,bizim cahilliğimizden bilemediğimiz bir tabanı mı vardır,gezegenlere yerçekimi mi uygulamaktadır da Allah bu gezegenleri kaldırmış?14 asır evvel bilimsel fakirlik içerisinde bu tür şeyler inandırıcı gelmiştir insanlara,o zamanın insanlarını eleştiremeyiz.Ama bugün için''Allah kanat vermiş ama uçmasını istememiş,isterse kanatsız da uçar.'' tarzı düşünceler ancak Walt Disney'i zengin etmeye yararlı olmuş olabilir,ama gerçekçi bir bakış açısından birşey ifade etmemektedir. Ateistler bilim ve akıl yürütme konularında donanımlı kişilerdir ve afaki kavram düzmecelerine çok çok önceden sağlam bir mantık duvarı örmüşlerdir.Bundan dolayı bilimsel neden-sonuç ilişkilerinden çıkarılmayan her sonuç tartışma ortamını tartışamama kaosuna götürür. Saygılar... Alıntı
Φ palam Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Sayın palam,siz bu konuda risalelerin mantığıyla mı cevap veriyorsunuz bilemiyorum.Ama bir inançsız olarak dahi,bu tür bir mantığın üzerine onca cilt kitabın yazılmış olabileceğini de zannetmiyorum,daha doğrusu inanasım gelmiyor. Her görülen,bilinen gerçekliği Allah'ın tek tek isteyip istememesine bağlayacak olurlarsa,dolayısıyla determinizm hiçe sayılacak bir duruma gelinirse müslümanlar bilimde nasıl ilerleyebilir?Varlıkların iradesi buharlaşmış mıdır? Bir müslümanın,devekuşunun uçma konusunda tamamen yeteneksiz kanatlarına ve güçlü ve uzun bacaklarına bakıp bakıp,demek ki Allah böyle istemiş demeye ne kadar hakkı olabilir?Öyle diyorsa,mantığını hayatının hangi alanında işletebilir?Bilim merak sayesinde ilerler,merak en güçlü şeydir.Allah istemiş,istememiş,uçurmuş,uçurmamış anlayışı ilerlemek isteyen,içinde bilim yapma isteği duyan bir müslüman için bile birşey ifade etmemelidir. Allah'ın gezegenleri kaldırması ne demektir?Evren'in yukarısı aşağısı mı vardır,bizim cahilliğimizden bilemediğimiz bir tabanı mı vardır,gezegenlere yerçekimi mi uygulamaktadır da Allah bu gezegenleri kaldırmış?14 asır evvel bilimsel fakirlik içerisinde bu tür şeyler inandırıcı gelmiştir insanlara,o zamanın insanlarını eleştiremeyiz.Ama bugün için''Allah kanat vermiş ama uçmasını istememiş,isterse kanatsız da uçar.'' tarzı düşünceler ancak Walt Disney'i zengin etmeye yararlı olmuş olabilir,ama gerçekçi bir bakış açısından birşey ifade etmemektedir. Ateistler bilim ve akıl yürütme konularında donanımlı kişilerdir ve afaki kavram düzmecelerine çok çok önceden sağlam bir mantık duvarı örmüşlerdir.Bundan dolayı bilimsel neden-sonuç ilişkilerinden çıkarılmayan her sonuç tartışma ortamını tartışamama kaosuna götürür. Saygılar... yanlış anlaşıldım galiba sayın artropod. ben deve kuşunun ilk yaratılış itibari ile şekli ile yaratılıtken Cenabı Hakkın uçmamasını iseyip ona göre bir seçmekle onu (devekuşunu) öyle tasarlamışolduğunu söylemek istedim. ve uçamayışına bilimsel sebebler ile de izah yapılacak bir yaratma. ama uçamayacağını isteyip öyle bir yaratma yani. yoksa yaratmış sonradan uçmamasını istemişdeğil benim kastım., ve iradeyi de ortadan kaldırma konusu ise zaten insan ve cin haricinde islamiyetce hiç bir varlıkta irade yoktur. meleklerde dahi. yani sadece bu iki grup irade hakkına sahip dolayısıyla sadece bu iki grup imtihanda ve sadece bu iki grup günah işleyebilir. diğerleri Allaha isyan itaatsizlik gibi bir şey yapamazlar .iradeleri yok çünkü. Allahın gezegenleri kaldırması dediğimde de; o koskoca kütlleleri belirli bir nizam içerisinde hem kendi hem güneş ve diğer galaksiler gibi etrafında döndürecek bir kudretin kanadı yetersiz diye bir devekusuunu kaldırmaktan aciz olması makul değildir kastıydı.. şimdi anlaşılmıştır umarım. determinizm ve Allahın iradesi ise; Cenabı Hakk adetullahı vardır. sünnetullah diye de geçer. yani herşeyi belirli bir nizamda ve kuralla yapar. ve hep uygulaar. mesela yer çekimi belirli bir kural vardır. ama kural mesela neden 9.81 sayısı ile oluyor . orası Allahın iradesi kısmı ki buna determiniz de bir şey diyemez. neden karbonun atom numarasının 12 olduğuna bir şey diyemediği gibi. ve biz determinizmi hiçe atmadan arabaarımızı ve uçaklarımızı mesela hareket ettimek için yaptığımız güç hesaplarında Allahın seçtiği bu 9.81 değeri ile yaparız. ama bunu bulmak determinizmdir. bunun tayinini Allah yapar. kimyasal hesaplamalarda karbonu kullanırız ama ağırlığını hep 12 alırız da neden başka sayı değil ya da neden 12. bunun tayinini de Allah yapar. ama biz bilimle onun 12 olduığunu bulur hesaplarımızda kullanırız. yani bunlar merak edilebilir ve böylece bilim ortaya çıkar. ama bilim Allahın tayin ettiklerini bulur. bir şey tayin etmez. ve ayrıca alakalı olduğu için söyleyeyim.şuzuzat denilen bazı haller vardır. Cenabı Hak bazı fiillerde adetine uymaz. misal: dünyada yer çekimi var ama bir şey için o yer çekimini uygulamaz. vaki olan ve hala duran bir taş ki. peygamber efendimiz miraca çıkarken üzerinden çıktığı taştır. o da havalanmışve sonra durmuştur. bugün israilde havada askıda durmaktadır. isa a.s 'ı babasız dünyaya göndemiştir. vs. bunları da koyduğu kanunların önüne geçmekten aciz olduğunu düşünmememzi için bizlere göstermektedir. saygılar. Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 yanlış anlaşıldım galiba sayın artropod. ben deve kuşunun ilk yaratılış itibari ile şekli ile yaratılıtken Cenabı Hakkın uçmamasını iseyip ona göre bir seçmekle onu (devekuşunu) öyle tasarlamışolduğunu söylemek istedim. ve uçamayışına bilimsel sebebler ile de izah yapılacak bir yaratma. ama uçamayacağını isteyip öyle bir yaratma yani. yoksa yaratmış sonradan uçmamasını istemişdeğil benim kastım., Yanlış anlaşılmak gerçekten korkulacak birşeydir.Peki ben bu yazınızdan şunu savunduğunuzu anlıyorum: 'Allah devekuşunu yaratırken kanat vermiş ama uçmasını arzu etmemiş.Yani bu kuşcağız yaratıldığından beri uçamayan ama çok hızlı koşabilen bir kuş.Ama Allah istediği takdirde uçabilir de.Hayatta kalma ve soyunu sürdürme savaşında kendi iradesi ile herhangi bir değişim geçirmesi olanaksızdır ve sebebi de aşağıdaki gibidir.' ve iradeyi de ortadan kaldırma konusu ise zaten insan ve cin haricinde islamiyetce hiç bir varlıkta irade yoktur. meleklerde dahi. yani sadece bu iki grup irade hakkına sahip dolayısıyla sadece bu iki grup imtihanda ve sadece bu iki grup günah işleyebilir. diğerleri Allaha isyan itaatsizlik gibi bir şey yapamazlar .iradeleri yok çünkü. Burada hayvanların iradesi olmadığından bahsediyorsunuz.Bense canlı olan herşeyin iradeden ibaret olduğunu savunmaktayım.Hatta bir bitkinin iradesi hiç de bir insandan aşağı kalır bir irade değildir,ayrı bir muhteşemliği vardır benim için.İradeyi Allah'a itaatsizlik yapamamazlık açısından bakarak yok sayıyorsunuz yanlış anlamıyorsam.Bense canlıların Allah'a itaatten haberleri dahi olmadığını,sadece enerji edinme peşinde koştuklarını düşündüğümden bu konuda sizinle kökten ayrılmış durumdayız.Gerçi Allah'a itaat konusu açıklığa kavuşturulabilirse daha iyi bir tartışmaya yol açabilir.Mesela sünnetullaha ek olarak ''Allah'ın Planı'' kavramı işin içine sokulursa. ve ayrıca alakalı olduğu için söyleyeyim.şuzuzat denilen bazı haller vardır. Cenabı Hak bazı fiillerde adetine uymaz. misal: dünyada yer çekimi var ama bir şey için o yer çekimini uygulamaz. vaki olan ve hala duran bir taş ki. peygamber efendimiz miraca çıkarken üzerinden çıktığı taştır. o da havalanmışve sonra durmuştur. bugün israilde havada askıda durmaktadır. isa a.s 'ı babasız dünyaya göndemiştir. vs. bunları da koyduğu kanunların önüne geçmekten aciz olduğunu düşünmememzi için bizlere göstermektedir. saygılar. İslam'daki şuzuzat kavramına değinmeniz araştırmaya değer bir konu olduğundan iyi olmuş. Aslında bahsettiğiniz Muallak Taşı bugün itibarıyla tamamen havada asılı şekilde duran bir taş değildir.Bunu İslam bilginleri de kabul ederler ve derler ki:''Allah bu mucizeyi herkesin görebileceği şekilde sürdürseydi anlamı kalmaz ve iman bir sınav vesilesi olmaktan çıkar,herkes bir şekilde imana gelirdi.''Bu bence de dini açıdan bakıldığında doğru bir mantıktır.Sizinle ilgili olarak yazmıyorum tabi ki ama başka forumlarda gördüğüm kadarıyla photoshop marifetiyle yapılmış bir resmi Muallak Taşı zanneden vatandaşlarımız da olmuş,ancak Muallak Taşı ile hiç ilgisi olmayan bir taş.Bu durumda bugünkü bilimin açıklayamayacağı birşey yok demektir zaten ortada. Bu konuda ve İsa'nın babasız dünyaya gelme konusunda aslolan bilim değil,geçmişe dönük bir inanç olduğundan ortada sınayabileceğimiz ve bir karara varabileceğimiz bir durum da yoktur.Bazı erdişi hayvanların kendi kendine üredikleri bilinmektedir,fakat bilim bugüne kadar bir insan evladının babasız olarak dünyaya geldiğini göstermemiştir.Ama bilimin dinamik niteliği sebebiyle,bazı mucizevi görünebilecek olayları da deneysiz ve zaman gerektirmeden hemen açıklayacağını kimse iddia etmemektedir zaten.Örneğin hayatın ilk nasıl ortaya çıktığına,evrenin nasıl oluştuğuna dair araştırmalar çok fazla bir süre gerektirecektir. Saygılar... Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Yanlış anlaşılmak gerçekten korkulacak birşeydir.Peki ben bu yazınızdan şunu savunduğunuzu anlıyorum: 'Allah devekuşunu yaratırken kanat vermiş ama uçmasını arzu etmemiş.Yani bu kuşcağız yaratıldığından beri uçamayan ama çok hızlı koşabilen bir kuş.Ama Allah istediği takdirde uçabilir de.Hayatta kalma ve soyunu sürdürme savaşında kendi iradesi ile herhangi bir değişim geçirmesi olanaksızdır ve sebebi de aşağıdaki gibidir.' . . . Örneğin hayatın ilk nasıl ortaya çıktığına,evrenin nasıl oluştuğuna dair araştırmalar çok fazla bir süre gerektirecektir. Saygılar... Sayın ARTROPOD , Sevgili PALAM ile aranızda deçen diyaloğu dikkatle takip ediyorum. Sanırım yanlış anlaşılmalar tarafınızca ve nazikçe düzeltiliyor. Lakin yine de konu nun tıkanmış olabileceği varsayımı açısından, bir değerlendirmeye tabi tutulacak olursa ; Ve sonuç benim müdahalemi gerektirecek şekilde neticelenirse, lütfen hatırlatınız, Yoksa tabii ki bu seviyeli münazara ya dışarıdan karışmak, benim haddim değildir. Gerçi ; sevgili PALAM benim tarzımın çok basit düştüğünü öngörüyor, ve kendi açtığım konulara yönelik sergilediğim yaklaşımları yetersiz buluyor. Yine de Biz; Kendisine teşekkür Ediyor, ve ''Bu iş öyle olmaz, asıl böyle olur'' şeklinde ifade edilebilecek , tarzda oluşturduğu Nazik uyarılarına , Büyük ehemmiyet veriyoruz. Lütfen Sizinle olan diyaloğunun ardından, benim le de iletişime geçerek, Eşşiz öğretilerinden istifade etmemize olanak sunmalarını ,Bizi aydınlatma Nezaketinde bulunmalarını, En azından Siz kendisine Hatırlatınız. Her İkinizi de (dostum olarak) Sevgiler Sunuyor ve Selamlıyorum... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ palam Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 sevgili artropod demek istediğimi şimdi anlamışsın. yani artık yanlış anlaşıldım tarafı yok. allah a şsyan açısından bakınca yok olduğu aşikar olmakla. y birlikte bu inanan bir insan için kabul. diğeri de canlıların enerji peşinde koşturdukları kabulü de senin için geçerli olan. sen onu ben bunu kabul ediyorum. ama senin kabulünde canlılara ot ağaç vs. dahil bir enerji eşinde koşma hareketi tanımlıyorsun ki şuurvari bir haeket ama. biz ne otta ne ağaçta bir şuur göremiyoruz. nası olacak senin bu kabulün bunu biraz açman gerekecek. bir de cin ve insan dışındaki varlıklarda Allaha itaat konusunda irade bulunmadığını söyledim burası tamam. bunun yanında çok çok cüzi belki bizdekinin gölgesi denecek kadar hafif bir irade var ki o da onların rızklarını kovalaması için verilmiş olan ve onlara yeten. daha fazlasını yapamadıkları bir irade, yani insan kadar geniş bir iradeye sahip olamadıkları da islamiyetçe kabul olandır. Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 sevgili artropod demek istediğimi şimdi anlamışsın. yani artık yanlış anlaşıldım tarafı yok. allah a şsyan açısından bakınca yok olduğu aşikar olmakla. y birlikte bu inanan bir insan için kabul. diğeri de canlıların enerji peşinde koşturdukları kabulü de senin için geçerli olan. sen onu ben bunu kabul ediyorum. ama senin kabulünde canlılara ot ağaç vs. dahil bir enerji eşinde koşma hareketi tanımlıyorsun ki şuurvari bir haeket ama. biz ne otta ne ağaçta bir şuur göremiyoruz. nası olacak senin bu kabulün bunu biraz açman gerekecek. bir de cin ve insan dışındaki varlıklarda Allaha itaat konusunda irade bulunmadığını söyledim burası tamam. bunun yanında çok çok cüzi belki bizdekinin gölgesi denecek kadar hafif bir irade var ki o da onların rızklarını kovalaması için verilmiş olan ve onlara yeten. daha fazlasını yapamadıkları bir irade, yani insan kadar geniş bir iradeye sahip olamadıkları da islamiyetçe kabul olandır. Aslında din eksenli olarak düşünen biri olmadığımdan konuya bakış açım canlıların doğadaki enerji olanaklarını değerlendirmeye yönelik bir iradeden ibaret oldukları yönünde. Burada önemli olan,doğanın bir bütün olarak devinimi içerisinde bireysel iradelerin kendilerine serpilme şansı bulma ve bunu en ekonomik biçimde değerlendirmeleridir. 'Şuur' dan kastınız tam olarak beyin ve karar verme ile mi ilgili bilemiyorum,tahminim bu şekilde.Ben beynin de,çok çok uzun süreçlerin sonunda sinirlerin potansiyel enerjiye ve dışarıdan gelen diğer etkilere verdikleri tekrar eden refleksleriyle oluştuğu kanısındayım.Belirteyim ki bu,bu şekliyle kanıtlanmış bilimsel bir gerçek değil,benim görüşümdür.Dolayısıyla benim fikrim,iradenin hareketli ya da hareketsiz,ama bir şekilde ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayabilen her canlının ta kendisi olduğudur.Örnek olarak etobur bitkilerin mineral açıklarını böcek yiyerek giderme yoluna gitmelerini ve bunun için kurdukları muhteşem tuzakları verebilirim.Bu sizce Allah'ın verdiği bir özellik,bence edindikleri kendi genetik bilgilerinin sonucudur. Konunun Allah inancı ile ilgili kısmı sanırım canlıların hayatlarının devamını sağlayan bu enerjinin kökeni hakkında.Açıkçası ben bir tanrıtanımaz düşünce ile enerjinin kökeninin de bir varlık tarafından yaratılmış ve sunulmuş olduğunu kabul etmiyorum.Yani herşeyin sahibi bir belirleyici,karar verici bir iradeye değil,enerjiye tepki sonucu oluşmuş savaşçı bir iradeye inanıyorum ve diyorum ki bu canlılığın iradesi de yaratılmış olmak gibi herhangi bir meşruluğa sahip olmak zorunda değildir. Saygılar... Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Fatır Suresi(1) Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter. Ayetten çıkan sonuçlar; 1) Allah'ın melekleri kanatsız uçamıyor.. 2) Melekler yer çekiminden etkileniyor..Kanatlı olmalarının nedenide bu zaten. ''melek'' yaptırım gücünü sembolize eden bir ifade biçimidir. ''kanatlar'' ise Allah'ın vahyi peygambere iletmekteki hız ve güçlerini sembolize eden bir mecazdır. Kanatların çokluğu vahyin sayısız gerçekleşme yolunu vurgular. Sn Hoppa, numaralandırarak anlaşılabilirliğini arttırdığınız varsayımlarınız sizin bulunduğunuz yerden bakınca oldukça yerinde görünüyorlar. Yani bir ölçüde size hak veriyorum. Ancak yine de bu kadar ''yere'' paralel düşünmemeli. Saygılar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.