Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

palam

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    56
  • Katılım

  • Son Ziyaret

palam tarafından postalanan herşey

  1. maddenin tanımı yapıldığından yapmayacağım gayet açık bilimsel tarifide özet duyularla ifade edilen tarifi de verilmiş. burada sorun olan ksısm maddenin ezeliyeti ile başlamış gibi. ezeli demek ayrıca başlangıcı olmayan demek değişdir sadece. ezeli: başlangıcı ve sonu olmayan (zamandan bağımsız) ebedi : sonu olmayan ve daimi: süreklilik arz eden, demektir. şimdi islamiyetçe yaratılmış olan herşey maddedir. madde de ezeli olamaz. bir zamanda yaratılmalı( ya da var olmaya başlamalı diyelim) ebedi olamaz. çünkü ebediyet ancak ezeliyetle olur. kendinden olması. kendisi ebediyetini sağlaması gerekir. ama maddede bu da yoktur. madde daimidir. ne ezeli ne ebedidir. daimi olması onu sürekli var kılan birine muhtaç eder.. kendinden bunu sağlayamaz. O da ne kadar isterse o kadar devam eder o madde. bir de böyle düşünelim. ayrıca madde ve yaratıcının aynı anda varlığı yaratıcıya şirk olmaz. yaratıcıya ait olanı maddeye vermek şirk olmaktadır. siz de islamiyetin içinden çıkan"la mevcuda illa hu" anlayışına (hak değildir yanlış anlaşılmasın)benzer bir anlayış var gibi görüyorum. panteizm di galiba
  2. 1. kavrama biz muradı ilahi diyoruz ama. insan iradeli varlık olduğu için bu murada uygun olarak davranmıyor her zaman . diğer mahluklarda böyle bir şaşma yok hep muradı ilahi(1. kavram) doğrultusunda hareket ediyorlar. 2. kavram ise eğer Allah ben biliyorum sen kafir olacaktın sen müslüman olakatın deyip hiç imtihanı onlara yaşatmadan cennet ve cehenneme yollasaydı.insanlardan itirazlar gelecekti. ama dünyaya yolandıktan sonra hesap gününüde kimse itiraz edemeyecek. ben dünyada olsaydım bunu yapmayacaktım belki, gibi bir itiraz hiç bir zaman olmayacak.
  3. sevgili artropod demek istediğimi şimdi anlamışsın. yani artık yanlış anlaşıldım tarafı yok. allah a şsyan açısından bakınca yok olduğu aşikar olmakla. y birlikte bu inanan bir insan için kabul. diğeri de canlıların enerji peşinde koşturdukları kabulü de senin için geçerli olan. sen onu ben bunu kabul ediyorum. ama senin kabulünde canlılara ot ağaç vs. dahil bir enerji eşinde koşma hareketi tanımlıyorsun ki şuurvari bir haeket ama. biz ne otta ne ağaçta bir şuur göremiyoruz. nası olacak senin bu kabulün bunu biraz açman gerekecek. bir de cin ve insan dışındaki varlıklarda Allaha itaat konusunda irade bulunmadığını söyledim burası tamam. bunun yanında çok çok cüzi belki bizdekinin gölgesi denecek kadar hafif bir irade var ki o da onların rızklarını kovalaması için verilmiş olan ve onlara yeten. daha fazlasını yapamadıkları bir irade, yani insan kadar geniş bir iradeye sahip olamadıkları da islamiyetçe kabul olandır.
  4. aslında ben de tengerin boşig gibi düşünüyorum. ama diğer yorumcu arkadaşlara katılmıyorum. onlar eleştirileri taraflı yapıyor da ondan . peygamber efendimizin doğum günü zaten her yıl mevlid kandili olarak müslümanlarca hicri takvime göre kutlanır. bir de sonradan peygamber efendimizin doğum tarihinin miladi olanı yani 20 nisan kutlu doğum haftası olarak ilan edilmişl o yüzden böyle programlar 23 nisan haftasında gerçekleşiyor. zaten kutllanan bir şey yine bir de mildaid takvimle kutlanıyor bence böyle süpekülasyonlara sebeb verecek bir tercih yapılacağına mevlid kandili daha hakkına yaraşır bir şekilde kutlansa daha iyi olur diye düşünüyorum. bir e milletperverlik ve millibilinci yok etmek diye bir şey yoktur. zaten hiç bir milletitn diğerine üstünlüğü yoktur çünkü islamiyetçe . veda hutbesine bir bakın zaten orada göreceksiniz. sadece önderlerin anılması olayı bu. diğer bir millete üstünlük verme falan değil. nasıl idari anlamda atatürk anılıyor. dini onlamda da peygamberimiz anılıyor . aynı şeyler. eğer milletlerin üstünlüğü konusunda tatmin olmak isterrseniz . bir ayetin işaretini said nursinin açıklamasını vereyim. yeryüzünde öyle bir millet var ki onlar Allah'ı sever Allah da onları sever. yaklaşık meali bu şekilde idi . ama herkes anlamıştır çok karışık olarak aktarmadığımı düşünüyorum işte bu ayetten bediüzzaman said nursi o milletin Türkler olduğunu söylemiştir. ayetin işaretiyle övülen bir millet . üstünlük değil ama iftihar vesilesi olur. başta veda hutbesinden aktarmıştım. hiç bir milletin diğerine üstünlüğü yoktur.
  5. yanlış anlaşıldım galiba sayın artropod. ben deve kuşunun ilk yaratılış itibari ile şekli ile yaratılıtken Cenabı Hakkın uçmamasını iseyip ona göre bir seçmekle onu (devekuşunu) öyle tasarlamışolduğunu söylemek istedim. ve uçamayışına bilimsel sebebler ile de izah yapılacak bir yaratma. ama uçamayacağını isteyip öyle bir yaratma yani. yoksa yaratmış sonradan uçmamasını istemişdeğil benim kastım., ve iradeyi de ortadan kaldırma konusu ise zaten insan ve cin haricinde islamiyetce hiç bir varlıkta irade yoktur. meleklerde dahi. yani sadece bu iki grup irade hakkına sahip dolayısıyla sadece bu iki grup imtihanda ve sadece bu iki grup günah işleyebilir. diğerleri Allaha isyan itaatsizlik gibi bir şey yapamazlar .iradeleri yok çünkü. Allahın gezegenleri kaldırması dediğimde de; o koskoca kütlleleri belirli bir nizam içerisinde hem kendi hem güneş ve diğer galaksiler gibi etrafında döndürecek bir kudretin kanadı yetersiz diye bir devekusuunu kaldırmaktan aciz olması makul değildir kastıydı.. şimdi anlaşılmıştır umarım. determinizm ve Allahın iradesi ise; Cenabı Hakk adetullahı vardır. sünnetullah diye de geçer. yani herşeyi belirli bir nizamda ve kuralla yapar. ve hep uygulaar. mesela yer çekimi belirli bir kural vardır. ama kural mesela neden 9.81 sayısı ile oluyor . orası Allahın iradesi kısmı ki buna determiniz de bir şey diyemez. neden karbonun atom numarasının 12 olduğuna bir şey diyemediği gibi. ve biz determinizmi hiçe atmadan arabaarımızı ve uçaklarımızı mesela hareket ettimek için yaptığımız güç hesaplarında Allahın seçtiği bu 9.81 değeri ile yaparız. ama bunu bulmak determinizmdir. bunun tayinini Allah yapar. kimyasal hesaplamalarda karbonu kullanırız ama ağırlığını hep 12 alırız da neden başka sayı değil ya da neden 12. bunun tayinini de Allah yapar. ama biz bilimle onun 12 olduığunu bulur hesaplarımızda kullanırız. yani bunlar merak edilebilir ve böylece bilim ortaya çıkar. ama bilim Allahın tayin ettiklerini bulur. bir şey tayin etmez. ve ayrıca alakalı olduğu için söyleyeyim.şuzuzat denilen bazı haller vardır. Cenabı Hak bazı fiillerde adetine uymaz. misal: dünyada yer çekimi var ama bir şey için o yer çekimini uygulamaz. vaki olan ve hala duran bir taş ki. peygamber efendimiz miraca çıkarken üzerinden çıktığı taştır. o da havalanmışve sonra durmuştur. bugün israilde havada askıda durmaktadır. isa a.s 'ı babasız dünyaya göndemiştir. vs. bunları da koyduğu kanunların önüne geçmekten aciz olduğunu düşünmememzi için bizlere göstermektedir. saygılar.
  6. sayın hoppa iki grupta ayetleri incelemişsin birinden anladığın manayı diğerinde anlamamazlıktan gelmişsin. nasıl mı? fatır suresinin mealinden alıntı yaptığın yerde meleklerin uçmalarını kendilerine vermişsin. kendi güçleriyle uçuyorlar demişsin.yani bunu anladığını söylemişsin. mülk suresinin mealinden anladığın ilk iki manada kuşların uçmasını tamaamen Allahın kudretine vermişsin. ki bu doğru islamiyetçe doğru olandır. bi de sonraki deve kuşları bölümü ise tamamen konudan uzak. bu mantığa göre; aslan kaplan etçil diye her dört ayaklı hayvan da etçil olmalıdır. sonucunu çıkarmak kadar makul olmayan bir çıkarımdır.(örnek: inek, otçul ). bu kısımda senin sorduğun ksımın islami gerçekliği olan ksımı şudur ki: hiç bir şeyde kudret yoktur. kudret yalnız ve yalnız Cenabı Hak tadır. diğer tüm varlıklar acizdir. O herşeyi bilir görür. her sesi işitir. ve her mevcudun yanında hazır ve nazırdır. ve kudretiyle her hali hareketi yaratan O'dur. O isterse kuş kanatsız uçar veya kanatla uçamaz. yani deve kuşunu uçurmamayı isteyen onu yerde gezen bir mahluk türü olarak seçen Allah onu uçurmamış. meleği ve kuşu ise uçurmuş. çünkü öyle istemiş. not:hem Allahı gezegenleri kaldırıyorken deve kuşunu kaldıramıyor gib düşünmek ne kadar makuldur sence. gezegenleri kadırabilen bir güç deve kuşunu nasıl kadıramaz. velhasıl bunun istemekle(seçmekle) alakası var.
  7. bir varmış bir yokmuş bu soru böyle cevaplanmaz risalei nur okuyor gibisin ama risalei nur mantığıyla cevaplamıyorsun. sonra millet de itiraz ediyor. senin veridğin cevap sadece kabul eden insanlar için kafidir. doğrudur. yoksa ateistler için böyle bir anlatım olmaz. şöyle demen daha makul olurdu: önce Allah(bir yaratıcı, ilah,.vs.) nasıl tanımlanıyor onu açıklayacaksın. az çok buradaki ateist arkadaşlar da inanmasalar da biliyorlar. okumuşlar. yazmışlar forumda. zamandan ve mekandan münezzeh. yani zaman ve mekanın sınırlayamadığı. peki zaman ve mekanın sınırladığı nedir? cevap: madde. material, mevccudat, kainat, veya nasıl isim verirseniz artık. ama ilk mana hepsini kapsayan ifade . yani zaman ve mekan ile sınırlı olan her şey maddedir. bir zamanda ortaya çıkan, bir mekanda bulunan şeyler. işte madde bu haliyle sonradan olmuş yani öncesi var, kendisinden önce olanları bilemez,öncekilere hakim olamaz. bir sınırı vardır mekan cihetiyle, onun haricine çıkamaz. Allah ise böyle değildir.evveli ve sonu yoktur. bir hacmi kütlesi eni boyu gibi mekana sığdırılacak cihetleri yoktur. ve yaratılacak olan şey madde olacaktır. zaman ve mekana göre cihetleri olacaktır. ilah olmaz olamaz. benim gibi olan, sonradan olan, bana ilah olamaz. ancak benim gibi bir mevcur,yaratılmış,varlık,vs. olacaktır. zaman ve mekana tabi cihetleri olmakla onun haricine çıkamayacak haliyle herşeyi ihata edemeyecektir. ki o zaman da nasıl ilah olacak. ilah olması mümkün olmayacaktır. yani ilah yaratılmaz. kendisi hep var olan herşeyi ihata eden ama ihata edilmeyendir. yeterince açıklamaya çalıştım. anlaşılmıştır umarım. saygılar.
  8. palam

    Terazi Burcu Genel Özellikleri

    benden bahsediyor..
  9. ***************** 1- müslümanlar domuz ürünleri vs . yemediklerinin sebebi yasaklanmasıdır. yoksa ondaki zarar sebep değildir. yani yasak ve emirler fayda ve zarara göre değildir. fayda ve zararlar ancak birer hikmet olabilirler o yasak ve zararlara . itekim Salih (a.s ) ın kavmine de deveyi kesmeleri yasaklanmıştı ama biz de deve kurbanı yasak değil. ve Musa(a.s) aı kavmine savaşa giderken yolları üzerindeki bir nehirden su içmeleri yasaklanmıştı. suda bir zarar yok . değil mi? bunlar imtihan içerisindeki emir ve yasaklar dır. ve kim bunlarda azami dikkat ederse o daha takva sahibidir. 2- sizin de bir inancınız var (ideolojiniz) ve bunlardan ötürü sizinle alay edilmesi ne kadar hoşunuza gidecekse başkalarına da o derece yaklaşınız. siz hiç Hayrun Nisa hanımın cehenneme gitmeye namzetler için ohh canıma değsin dediğini ya da o ideolojileri ile alay ettiğini gördünüz mü? aksine tüm müslümanlar kapasitelerince inanmayanlar da inansın diye uğraşırlar, ne mevki ne de makam beklerler.
  10. bizim araştırmadığımızı nerden biliyorsunuz. araştırıp tasdik ettik biz de. ve sorguladık ve değerlendirdik. hem de objektif olarak. ama objektiflikten sizin anladığınız her halde önce Allah yoktur demek . sonra ispatlamaya çalışmak. tabi bu sizin objektif olmadığınızı gösterir. Allah yoktur tarafında olduğunuzu gösteriri. objektiflik her ikisi de olabilir der sonra ispatı olanı kabul eder. bir tarafa geçip diğer taraftan ispat etmeyi istemez. ve siz allahın olmadığının ispatını yapamayız diyorsunuz. varlığının ispatı size ulaşmasa dahi inkar etmemelisiniz .çünkü iki tarafın da ispatı yokken objektiflik hala ortada olmayı gerektirir. siz yazılarınıza bakın ortada mısınız? HY hiç okumadım.ve geçiş formları sizin iddianız hep dillendirdiğiniz ama göstermediğiniz. ve şimdi de koskoca bir ilimi sanki tamamen geçiş formlarının ispatı imiş gibi göstermişsiniz. olsaa zaten islam aleyhinde öyle bir kullanılırdı ki zaten .islamı bitirmek için; öncelikle de hristiyanlar bunun yayılması için maddi destekte bulunurdu. hem bu git paleontoloji oku demek tavrı sizin üslübunuza da uygun düşmese gerek. hep müslümanları eleştirdiğiniz bir yöntem böyle tamamıyla bir yere yönlendirmek, hem de siz yapıyorsunuz. bilim nasıl ortaya çıktıklarını anlatabilmiş mi? hayır. ben bunu soruyorum sizin inacınıza göre nasıl ortaya çıkmış madde. (maddeyi iyi bilmek lazım.) bak bu işte buradaki diğer müslümanların da yapmaya çalıştığı, yoksa kimsenin cennete gitmesinden bir kazançları yok. ve cehenneme gitmesinden de kendilerine bir zarar yok. sadece herkes cennete gitsin diye bütün bu çabalar. bak ben mesajlarımda bunu istemiştim en sonunda bir mesajının sonuna koymuşsun . onca şeyi değil bunu bekliyordum.inancına hiç mi güvenmiyorsun ki en sona bir satır olarak yazmışsın ama benim yazılarıma mümkün olduğunca alıntı yapıyorsun. şimdi Allah,doğa(tabiat,tabiat ana,doğa ana), ve maddenin kendisi 3 tane mi oldu. yok mu başka ideoloji,inanış. yersoy söyledi kendininkini, bekliyoruz. bunu zaten anladığın zaman bir yaratıcının varlığına inanmış olacaksın emin ol.bunu da anlatmaya çalışacağız inşallah. bu da maddede saklı. onu anlayınca anaşılacak yani.
  11. acıyı algılamak nasıl görmekten farklı şekilde olabiliyorsa ,Allahın varlığına inanmak ta beş duyu ve hislerden farklı şeylerle olabilir. mesela yerçekimini göremezsini. sadece etkisini görürsünüz. kendisini değil. ama ilmen yer çekimini bulup bilebilirsiniz. ve felçli biri felçli bölgesinde acıyı hissetmez değil mi. o zaman acı yok mudur. o hissedemedi diye. tekrar bakarsan dememişler. adamlar cebriyye görüşünü savunuyor. rol oynuyoruz diyor kısaca yani . ve imamı azam herkesin kendi iradesinin varlığını anlayabildiği için demiş ki; rolünüzde benden toprak yemek varmış ozaman kızmayı irade edemezsiniz.zaten iradeyi kabul etmiyorsunuz diyor. insanın iradesi varsa kaza ve kader olamamışlar hiç dememişler. bu sizlerin de iradenizin varlığını anladığınızdan söylediğiniz bişey. insanın ilmi ile kaderde yazılı olan Cenabı Hakkın ilminin bir kısmmını karıştırdığınızdan . irade varsa bilinemez diye bir ilahın ilmini bir insanın ilmi gibi basit ve zaman ve mekanla sınırlı olduğunu düşünmenizden. öyle bir kafa yapısına sahip olmadığını anlatmaya çalıştığını gördüğümüze göre bu boş bir iddiadır. bu tarz ancak soru soranların düşüncesiyle oluşabilecek bir kafa yapıısıdır.
  12. bakın inanmamaya kendinizi şartlamışsınız. okadar güvensen inandığın şeye böyle demezdin. daha baştan kabul etmemek. iyi o zaman teziniz olan doğa yapıyoru ispatlayın ben de ona antitezleri göstereyim.tabi doğa gördüğünüz ,hissettiğiniz bir şeyse. ve kaçmaktan kastım, çekinmek, gitmek değil. teori yani kuram değil.,nasıl oluyorda delili yokken(şu bulunamayan geçiş formları) ispatlanmış gibi kabul ediyorsunuz. ve ben sizden Allah yokturu ispatlayın demedim. bunu yapamayacağınızı da kabul etmişiniz zaten. ben sizden var olanların oluşlarının nasıl olduğunu nasıl izah ediyorsunuz. kimlere veya kime veya başka bir şeklide nasıl izah ediyorsunuz onu istedim. yani kendi inanışınızın ispatı nedir? ben bunu yapacağım dedim. siz kendi inanışlarınızı listeleyin ve diğerlerini de yeterki.ama bunu unutunuz mu ne hiç böyle birşeye değinmemişsiniz?listeleme işi evet ispatlarım ama siz bunları neyle ispatlıyorsunuz onu bi yazın dedim işte . tekrar söylüyorum Allah, doğa, vs. bu seçenekleri inandığınız şeyleri bir yazın (herhalde onlar da ispatlıdır yoksa bizim inandıklarımıza ispat istemezsiniz değil mi?) yazdıklarımın mantıklı olduğu sizin verdiğiniz cevaplardan bellidir ayrıca. ve böyle bir üslupla söyleyerek de bir şey kazanamazsınız.
  13. bu nasıl bir anlayıştır ki, islamiyetteki şeytan mefhumunu başka şeytan inanışları ile çürütmeye çalışmak. bu neye benzer bilir misin maraba? 2*c=10 ise c=5 gibi bir matematik işlemini , c karbonun simgesidir dolayısıyla c=12 dir diyerek çürütmeye çalışmaktan farklı bir şey değildir. şimdi şeytanın isyan nedenini islamiyettekine göre değerlendirseniz ve varsa sorunuz ona gre sorarsanız mantıklı olur. yoksa bu söylediklerinizin islamiyetteki şeytan anlayışında yeri olmadığı için islamiyete aleyhte bir fikir olamaz zaten.
  14. ama sizin ki pek öyle görünmüyor. çünkü öyle olsa şöyl derdiniz. inanacağım ama şu ve şu meseleler kafama takılıyor. onlar hal olursa inanırım. ama sizin ki yok deyip sonra da sen var dedin ya sen ispat et deyip kaçmak. sonra anlamadığınız ve ya bizim bilmediğimizden dolayı anlatamadıklarımızı kendinize delil sayıyorsunuz. peki siz neden kendi iddianıza ispatınız varsa yapıp ta nokta koyamıyorsunuz. Allah(yaratıcı)ın varlığına delil mi istiyorsun. sen bana var olan bir şeyin nasıl olabileceğini(iddiaları) söylle ben de bir Allah ile olacağını ispat edeyim. mesela doğa(tabiat), Allah, vs. daha başka neler bekliyorum cevabınızı.
  15. palam

    DİNSİZLER KOYUNMUDUR?

    insanın maddeten tarifini yapmaya gerek yok. şu an burada yazanlar, bunları okuyanlar vs. hep insandır. birilerinin bunda şüphesi yoktur sanırım. peki insadan başka hangi varlıklar var. melekler cinler hayvanlar bitkiler donuk varlıklar ve diğer başkaları. şimdi 1- melekler(ene yok- imtihan yok- makam sabit- )inkar yok 2-cinler(ene var- imtihan var- makam iradesine göre değişiyor)not:Allahı insanlar kadar tanıyacak donanıma sahip değiller. 3-hayvanlar(ene yok-imtihan yok-makam sabit)inkar yok 4-bitkiler((ene yok-imtihan yok-makam sabit)inkar yok 5-diğerleri(ene yok-imtihan yok-makam sabit)inkar yok ve final- insanlar (ene var-imtihan var-makam iradeye göre değişiyor)not: meleklerden de daha iyi tanıyacak donanıma sahip. işte bu insanı eşrefi mahlukat yapan. tabi bu donanımları gerektiği gibi kullandığı vakit. nedir o gereken?emir ve yasaklara uymak. yani islamiyete göre kıymet; fazilet ve takvadadır. demek kimseye hayvan gözüyle bakılmıyor . sadece islamiyete göre manevi değeri diğer mahlukata göre kendi teçhizatını nasıl kullandığına göredir. melekten üstün de olabilir, taştan aşağı da. onlar sabit ne alçalır ne artar. yaratıldıklarında neyse o.ama insan ve cinin ki artar da azalır da. ama cin insan kadaar da yükselemez. herşey teçhizata göre. onlara verilen insana verilen gibi değil. hem hayvana göre akıl- şuur gibi fazlalıkları varken hayvan gibi sadece ye-iç-yat ve şehvet-gadab vs . gibi hislerle yaşamak sizce nedir.? buna cevap verirseniz sevinirim. ve eğer hayvan gibi düşünülseydi karşısına alıp konuşmazdı bile inanan. birşeyler anlatmaya çalışmazdı. demek ona kıymet veriyor .ondaki teçhizatın hayvandakinden üstün olduğunu biliyor ki bunu yapıyor.
  16. öncelikle 4mevsim açıklamalrın gayet güzel olmuş. ve sayın yersoy madem darebe kelimesinin 37 anlamı var da neden dövmek manası kullanılsın. hagi manayı kullanacağımız da aşikar, sünnete bakarak görürüz ki. peygamberimiz hiç dövmediğini yine 4 mevsim bize nakletmiş. öyle sürekli değiştirmene gerek yok yani. ve sen bunu yapma ki. herhangi biri kullanılabilir gibi mana hiç bir yerde yok...
  17. ene denen alet var onda da, ondan .enaniyetini nasıl kullanırsa öyle olur. bilmek ayrı şeydir. br şeyi kalben kabul etmek ayrı şeydir o da imtihandaydı, onun enaniyeti Hz. Ademin kendisinden üstün olacağını kabul etmedi. kibiri onu şeytan yaptı. tıpkı peygambermizin amcasının mucizeleri gördüğü halde kabul etmemesi gibi. . onlar apaçık bildikleri halde red ettiler. kaybettiler. ve bu kadar açıklığa rağmen kaybetmek onlara cehennemin en altındakiler , en büyük azabını yaşayacaklar sıfatlarını aldırdı.
  18. ilim(bilmek) maluma(bilinene) tabidir..yoksa malum(bilinen) ilme(bilmeye) tabi değildir. yani bir şey bilindiği için öyle olmaz, öyle olacağı bilinir.. bu arada 4mevsim arkadaş hava tahmini bilmek değildir. milleti burda çileden çıkarıyorsun. takvimden örnek versen daha iyi anlaşılır demek istediklerin. o zaman da hava tahmininne yaptıkları haklı itirazları yapmazlar. çok basit bir misal; takvimde ay tutulmasının X tarihinde olacağı biliniyor... buna kimse hayır demez değil mi.? şimdi takvimde yazıyor diye mi ay X tarihinde ve Y saatinde tutuluyor. yoksa ay , dünya ve güneşin hareketlerini biz elde ettiğimiz ilimler ile hesaplayabiliyor. ve bunu belirleyebiliyor muyuz? tabi ki 2. şık değil mi? burada bizim bilmemiz tutulma tarihinde bir etki yapabilir mi? bilmenin yaptırım gücü yoktur. kudret iş yapar . ilim iş yapmaz. ilim sadece bilir. o ilimde zaten maluma (yani bilinen şeye) tabidir, bağlıdır. insanın bile şu dünyada elde ettiği ilimle geleceğe dair neleri bilebildiğini ortadayken. bir yaratıcıda daha fazlası olması tabi ki daha doğaldır. yoksa yaratıcı olamazdı zaten. birinin ne seçeceğinin bilinmesi iradeyi alıkoymaz. mesela annen senin hakkında benden çok şey biliyor. ve sana sunulan iki yemekten hangisini seçeceğini bilse bu senin iradeni alıkoymaz sen yine kendi iradenle seçersin. annem biliyor hangisini seçeceğimi o zaman benim seçme hakkım yok diyemezsin ki. annen seni tanıdığından biliyor.. yaratıcı de elbet yarattıklarını tanımaktadır. ilim= annenin hangi yemeği seçeceğini bilmesi malum = senin seçtiğin yemek ilim maluma tabidir yani. anneniin bilmesi senin seçiminde bir etki oluşturmaz. sen annen biliyor diye o yemeği seçmedin.malum ilme tabi değil yani. NOT: annenin bilemediği durumlar da vardır ya bu da onun ilminin Allahın ilmi gibi olmamasındandır. ondan eksik olmasından. siz de iradeyi kabul ediyorsunuz. biz de. herkes de bir irade sahibi olduğunu bilir ve farkındadır. biz bu irademizle seçtiklerimiz dahil herşeyi Allah bilir diyoruz. siz iradeyi Allah bilemez diyorsunuz. bilse irade olmaz o ve rol oynayanlar gibi oluruz (cebriyye görüşü), o zaman da Allah istediği için insan cennet ya da cehheneme gider diyorsunuz.ve kişinin suçu yada mükafatı yok diyorsunuz.. ama bilmediği dediğin kısmına bakalım; akıl ve mantık yürüterek iradesi ile yanlışı doğruyu seçiyor ise Allah herşeyi bilmiyor demektir. demişsin . delil yok burada. delil gibi sunmuşsun. hep takılınan nokta iradenin insanlar tarafından bilinemediği için Allah tarafından da bilinemyeceği. o da Allahı isim ve sıfatlarıyla tanımadığınızdan olmktadır.. ve Allahı tanımayan (isim ve sıfatlarıyla) sadece kader de değil diğer imanın rukunlarında da sorun yaşar. hem Allahı her şeye gücü yeten diye kabul etmeyip sonra herşeyi aynı anda nasıl kontrol edeeck diye sormak gibi birşey bu. Allahı isim ve sıfatlarıyla tanıyan biri diğer imani mevzularda zorlanmaz. çünkü o isim ve sıfatlar mevzuları anlamasına yardımcı olur. onlarsız da anlayamaz.. anlayınca da "madem O var herşey var" der.
  19. birilerinin cehenneme gitmesinden dolayı diğerleri cennete gitmiyor . ben sizin dediğiniz gibi bir şey demedim.tekrar okursanız göreceksiniz ki iradesi ile seçtiği insana cennet ya da cehenneme gitmesine vesile oluyor . ve ben yine seçeceğimizi biliyor ve bilmiyor gibi iki şık da vermedim .biliyor dedim. 2 şıkka siz çıkardınız. ve yine şansa da bırakmış demedim . bunlar sizin kendi kafanızda oluşturdukarınız gibi geldi bana. kendinizi inanmamak için kandırmak gibi.
  20. ben kader konusundaki tartışmanızı bilmiyordum . o yüzden yazılar içinde yanlış anlaşılmalar olmasın diye müdahele edilmesi gereken yerlere müdahele ettim. inşallah fazla dağıtmadan ben de katıldığım kadaryla yardımcı olmak isterim... 1-mutezile 2- cebriyye 3- ehli sünnet ilk ikisine birkaç mesaj üstteki müdahelerimle birşeyler söyledim. 3. sü için yani ehli sünnet; kader ve cüz-i ihtiyari denilen iki mefhum vardır.bunlar ehli sünnetin kader itikatında asıldırlar. bunları bilmeden ehli sünnet itikadına ait yapılan yorum sıhhatli olmaz. Kader, nefsi gururdan ve cüz'-i ihtiyârî, adem-i mes'uliyetten (mesuliyetsizlikten ) kurtarmak içindir. gurur yapılan iyilikleri sahiplenmekle olur . kader der; yaratan sen değilsin sen sadece o iyiliği isteyensin senin hakkın o kadar. cüz-i ihtiyari de; yaptığı kötülüğü ben yaratmadım deyip sorumluluktan kurtulmaması için der , iradenle sen seçtin. insan seyyiatından(kötülüğünden) tamamen mes'uldür. Çünki seyyiatı isteyen odur.Seyyiat tahribat nev'inden olduğu için, insan bir seyyie ile çok tahribat yapabilir. Müdhiş bir cezaya kesb-i istihkak(hak) eder. Bir kibrit ile bir evi yakmak gibi. Fakat hasenatta iftihara hakkı yoktur. Onda onun hakkı pek azdır. Çünki hasenatı isteyen, iktiza eden rahmet-i İlahiye ve icad eden kudret-i Rabbâniyedir. 4.sü ama islamiyete ait olmayan bir şık; bu da allaha de kadere de inanmayanların savunduğu. onlar da iradelerinin olduğunu kabul ediyor.. red eden kişi yok bildiğim kadarıyla. cebriyye dışında ki onlar bu grupta değiller. sadece kader denilen bir yazgıyı allahın bilmesini kabul etmiyorlar. o da allahı ya tam tanımadıklarından ya da yanlış tanıdıklarından. saygılar, sevgiler..
  21. şimdi biri kötülük işleyince cezalandırılması adalet oluyor da. kötülük işleyeceği bilinen birinin kötülük işlemesine mukabil ceza neden adalet olmasın. demek ceza; suçun önceden yapılacağının bilinip ya da bilinmemesine göre değil, işlenip işlenmemesine göre verilir . yani insanın suçu olabilir. şimdi sizin arzuladığınız şu ;sadece iyilik yapıp kötülük yapmayacak olanlar dünyaya gönderilseydi. tanrı o zaman tanrı olurdu. o zaman bu dünya imtihan dünyası olurmuydu? hep kazanacaklar gönderilmiş zaten. szin istediğiniz gibi. hem sizin istediğiniz tarzda mevcudat var zaten melekler bitkiler hayvanlar vs. bunlar günah işlemeyip makamları hep sabit olan varlıklar olmakla beraber sizin istediğiniz tarzdalar. şimdi tanrı tanrı oldu mu? insanlar bunlardann farklı olarak cüz-i ihtiyari(irade) sahibi olup belirlenen kötü ile iyi arasında seçim imtihanına tabi tutulmuşlardır. haliyle fırsat verilecek ki iyi ile kötü ayrılsın. imtihan dünyası (bu dünya) bu amaçla yaratılmıştır. cennete gidecek cehennem gidecek biliniyor yine. hani denilir diye de söyleyeyim. cehennemlikler biliniyorsa gönderilmeseydi bari. gönderiliyor itiiraz olmasın diye beni dünyaya gönderseydin böyle olmazdım demesin diye... zaten adalet de bunu gerektirir değil mi?
  22. islamiyet içinde gelişmiş ve tahrif olmuş veya edilmiş .islam dışına çıkmıştır ondan islamiyet dışı sayılmaktadır. ki şu an da insanların soruları bu islamiyetten ayrılmış mezheplerin itikatları üzerine yapılıyor ama islamiyete mal ediliyor. çünkü islamiyete dahil zan ediliyor. saydığınız diğer ekollerden zaten ilk üçü islamiyet içinde çıkıp da islamiyetten uzaklaşanlardır. bir şeyi yapan (yapabilen) herşeyi yapar (yapabilir). madem yaratmaya kabiliyeti var(hani kötü insanın kendi kudretiyle oluyorya) yapsın o zaman her istediği kötüyü. ama yapamaz. bir de demişsin iki kadirin bir tek makduru yoktur. zaten ehli sünnet iki kadir demiyor ki. tek kadir Allah 'tır diyor. ehli mutezile ikiye çıkarıp sonra iki olmaz deyip allah'ı atıyor. sen de copy/paste izahında bunu koymuşsun bak. ulema demeyeceğim. tamam sayın hoppa. siz diyorsuuz desem biraz örtülü kalır ondan biraz daha açacağım. sizin kader ve kaza ile sorduğunuz çoğu soru mutezile ve cebriyye görüşüne ait , ve buradan akıl yürüterek tekrar soruyorsunuz ve diyorsunuz ki sizin dininizdeki şu kısımla çelişiyor söyledikleriniz.. böyle dediğiniz yerler size yeterli... siz de çürütüyorsunuz onları. geriye kalıyor ehli sünnet. ulemaya gerek kalmadı bak sen çürüttün onları. çünkü mantık hatası yapıyorlar. ya da hiç düşünmüyorlar.. bu arada o mezheplerin kurucuları olan zatları tenzih ederim .onlar. böyle manalarla bu yolları ortaya çıkarmamıştır. sonradan izinden gitmeye çalışnalar onlar gibi anlayamamışlardır. ve sonra da bir kısım insanlar tarafından tutarsızlıkları görünebilmiştir. nitekim sizin de gördüğünüz ve soruklarınız bunlardır.
  23. mutezile ve kaderiyye(ya da cebriyye) bunlar hak mezhep olmamakla bunlar islamiyetten ayrı sayılmaktadır. yani bunların fikirleri islamiyete mal edilemez islami konular ehli sünnet mezhebine göre değerlendirilmelidir. not edeyim dedim.
  24. beni yanlış anladınız ya da ben anlatamadım. şunu da sorayım. doğa taş gibi kainatta var olan her bişey ayrı ayrı doğa mı? yoksa onlardan hiçbiri değil ama onların öyle hareketini sağlayan bişey mi? bir de ben zaten taş ve fizik şuurlu demedim. sizin onları atfettiğiniz doğa şuurlu mu dedim? ve bilim bunların hepsni çözer dediğiniz kanunları biz zaten red etmiyoruz. onlara islami literatürde adetullah ya da sünnetullah denir. yani Cenab-ı Hak kainatta iş görürken aynı işi hep aynı kanunlarla görür. ve biz insanoğlu bilim olarak ortaya koyduğumuz şeyler. Allah'ın bir işi nasıl bir nizamla yaptığıdır. işte bilime bu gözle bakıp sahip olmaya çalıştığınızda Allah'ı tanımaya çalışmak olduğundan ilim elde etmek islamiyette bu yüzden ibadet yerine geçmiştir. hatta öleceği bilinen kişiye ibadetten ziyade ilim öğrenmesi teşnvik edilir. bu kısım da bir ara yerine geçsin.. bunu yapanlar tarihte mevcut.. psikopatlık ya da mantıksızlık değil. örnek 1- peygamberimizin öz amcası ebu cehil lakaplı amcası . biliyorum diyor Onun peygamber olduğunu ama bizim ailelerimiz her zaman rekabet içindeydi .Onların ailesi peygamber çıkarınca biz yenimiş oluruz peygamber çıkaramayacağımıza göre. ondan kabul etmiyorum diyor. ve cehennemin en derinliklerinde kendine yer hazırlıyor. psikpat değil. sadece eneniyetine yeniliyor. örnek-2 - şeytan da Hz adem e secde etmiyor kibirinden cennneti görmüş bir cin olarak ..herşeyden haberdar olarak. sadece kibirinin esiir oluyor. o da cehennemin en derniinde (kendisinden aşağıda ve büyük azab görecek yok) yer hazırlıyor. bu büyük örnekler yeteerli sanırım bilipte kabul etmemek olabiliyor diye. bilimsel olarak birşeyin nasıl olduğunu izah edip anlamak onu doğa yaptı demek değldir. o ilimler onların nasıl tanzim olup varlıklarını nasıl devam ettirdiklerinin isbatı yoksa doğanın yaptığının izahı değil. çöpe falan gitmiyor yani. o izahlar cepte. şimdi burada ben de desem ki bilim islamiyetten ayrı değildir. diye .ki bunu diyenler çok . ama insanlar hep bilimle islamiyeti biribirinden ayrı gösterenlere bakıyor sonra islamiyet böyle diyor. neden ben ve benim gibilerin söyledikleri değil deonların ki ön plana çıkarılıp islamiyet bilimi red eder gibi tüm müslümanlara karşı cephe alınıyor. ben de buna karşıyım ve size tavvsiyem bunların yaptıkları nedeniyle islamiyeti değil kendilerini suçlamalarınız. zaten kişinin her yaptığı şey bağlı olduğu cemiyete mal edilmez. ama en doğrusu islamiyetin kendisindedir. isterseniz ona bakın bana ve diğerlerine değil. hem makul olan eleştiri de doğru şeyler üzerine yapılandır. yoksa zaten islamiyetin haiz olmadığı tasvip etmediği birşeyi bir müslümanyapıyor diye islamiyeti suçlamak değildir doğru olan. benim fikrime delil de getieryim istersen. yukarıda söylediğim gibi; bilim adetullahtan başka bir şey değil. ee o zaman İslamiyetçe Allah'ı bilip tanımaya gönderilen insan bilimle bunu yapabilecekken , bilimin islamiyetçe yasaklanması makul müdür sizce? ve ayrıca bilimi çarpıtıyorlar ve siz de karşı çıkıyorsanız ben de sizi bu tavrınızdan ötürü destekliyorum.. teşekkürler.
  25. sayın yersoy burası çok can alıcı ben de katılmak istedim. şimdi buradaki herkes var olan şeyleri kabul ediyor kimisi onu doğaya atfederken kimisi görünmez bir ele(Allah'a) atfediyor. bakalım şimdi doğa dediğimiz o şey mi bir görünmez el mi bunları yapabilir.? bugün ulaştığımız fen bilimleri sayesinde bakalım dünyaya ve içindekilere de hangi ilimler gerekliymiş onların var olmaları ve devam etmeleri için.. ve doğa bu ilimlerin hangisine sahipmiş. tabiki hiçbirine..sadece bu yeterli... hem şuursuz de doğaya sonra o kadaar şuur gerektiren fen ve felsefeye ihtiyaç duyan sistemi doğaya atfet. eğer kainatta var olanlar bir şuur üzerine ise ve bunu görünmez bir elden başkasına atfetmek gerekirse bu insndan başkası olamaz. çünkü kainatttaki en şuurlu varlık insandır. ona bunu kimse atfetmiyor zaten onun içinden hiç çıkamaz. insana atfertmek yerine görünmez bir ele etfetmek daha mantıklı zaten sizin de yaptığınız bunun bir benzeri. sırf Allah yaptı dememek için uydurulmuş bir mefhumdur doğa. neden Allah yaptı dese emir ve yasaklar gibi mesuliyetler beline yük olacak. onun yerine ne emir ne yasak olan doğa yaptı de işin içinden çık. ama doğa yaptı diye isbat edemez. hiçbir zaman da isbat etmez.hep karşı tarafa soru sorar .soru ardına soru.soru içinde soru. hem madem doğa yaptı isbat edin de inanan insanlar bazı yükümlülüklerle yaşayacaklarına sizin gibi yaşasın niye diğer insanlara yardım etmek istemiyorsunuz. ama inanlar inanmayanlar cehennemlik olacak dye herkese tebliğ etmeye çalışıyor. dili döndüğünce. demek başkaarının da mesudiyetini istiyor...yoksa onun inanmamasndan dolayı bir zarar görmüyor. (mesele siz Allah'a inanmadığınız ve ben inanadığm halde medeni bir şekilde konuşabilioruz. ve zararımız yok birbirimize) görüşmek üzere vesselam...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.