palam

Tengeriin boşig " benim sevdirmeme ihtiyacı olan tanrı" tespitlerine hayran kalıyorum senin bu tespitlerin sayesinde sorularla dosdoğru cevaplanıyor. evet Allah'ın bizim ibadetimize Onu sevmemize ya da Ona herhangi bir şey adamamıza gibi birşeylere ihtiyacı yoktur. zaten mülk Onundur ..istediği gibi de tasarruf eder. Allah'ın bizden bunu istemesi bizim yararımızadır. bu dünyadaki imtihanımız süresinde bizden ne istediğidir. aslında bütün bunlar mesela şu misale bakın ki: bir doktor hastası olan bir çocuğa tedavi amaçlı bazı ilaçlar tavsiye etse. çouk ben şu portakallı şurubu istiyorum dese. böyle bir hadise düşünün şimdi.. bu ilaçlara doktorun ihtiyacı mı vardır. hayır. peki çocuk doktorun tavsiyesine uymasa kimin zararına. tabiki çocuğun. doktor çocuğun hastalığına neyin iyiy neyin kötü geleceğinin biliyor mu?. tabiki eevet çünkü o doktor olmuş.. doktor ilaca muhtaç değil, çocuk muhtaç. doktor çocuğu hastalığının tedavisini biiyor. çocuk bilmiyor. neyi seviyorsa onu istiyor, çareyi değil..

bir soruya cevap: tevbe kapısı kıyamet gününe kadar açıktır.

evet çok akılcı bir yaklaşım ve değerlendirme tebrik ediyorum. siz bu yanılgıya düşmemişsiniz. böyle bir görüşten dolayı bir mezhep (mutezile mezhebi) ehli- sünnnete göre batıldır. ve hala taraftarları da bulunmaktadır az da olsa. mantıkları şu allah şer yaratmaz o zaman şerri yaratna insandır .allah hayrı yaratandır . diyorlar. bu da kadee ait bir meseledir. yanıldıkları nokta insana yaratma gücü vermelridir. ki bir şeyi yaratan her şeyi yaratabilir. o zaman insanın her şeyi yaratabilmesi gerekir ki mmalum yaratamıyor görüyoruz.

konu allahın ilminin ezeli olup olmamasından başka yerlere kaymış gibi değil mi arkadaşlar? acaba ceavp içinden farklı sorular çıkarıp konuyu dağıtmak ne diye bbunu yapmasak teknolojiden istifade edebiliriz. mesela bakın bi konunun başlığına ve ilk sayfasına sonra gidin 50 küsürüncü sayfaya konu değişmiş cevaplar değişmiş verim nerde burada bence konuyu dağıtmayalım ve yeni sorular için yeni başlık açıp orada cevaplansın ki içeriye sonradan dahil olan onlarca sayfa rasında kaybolmasın... ilmin ezeli olması konusuna gelince; bu dünya imtihan dünyasıdır. ne ekersen onu biçersin ne ekeceksin emredilenleri sonra vaat edilene ulaşasın. şeytan da ünya ilk yaratıldığında iman etmişti ama onun imtihanı tamamalanmamıştı.. hiç enaniyetten imtihan edilmemişti. HZ. Adem 'e secde edilmesi emredildiğinde enaniyetinden kabul edemedi kendini üstün görüp isyan etti. imtihanını kaybetti. insanlar da imtihanda bu dünyada .. imtihan gereği birşeylerle(seçimlerle) karşılaşacak ve buna göre de değerlendirmesi yapılacak.. eğer Cenab-ı Hak kötülüğü engellemediyse bu O'nun bunun olacağını bilmediği anlamına gelmez ki. aksine kişinin iradesi doğrultusunda kendi adetine uygun iş yapıyor demektir. tabi her kötülüğü de engellemediği söylenemez. mesela şimdi başımıza gelmei gereken bir feleaketin olmadığını nerden biiliyoruz .bunun enngellenmediğini nerden biliyoruz. Cenab-ı Hak eğer hikmeti iktiza ederse( adeti doğrultusunda bir istek, bir seçim olması durumu) kulun iradesi ile seçtiğini yaratır. hem düşünsenize biri kötülük yapıyor kafasına yıldırım düşüyor. diğeri fay yarığına düşüyor. ötekinin kafasına taş gibi dolu yağıyor. peki söylesenize böyle olursa kim inkar edecek kim itaat etmeyecek. itaat etmeyen kimse yaşayamıyor ki o zaman nasıl bir imtihandan bahsedlebilir ki? herkes iyi davranacak herkes cennete o zaman dünya niye gönder di ki .sonucu belli maç. demek ki Cenab-ı Hak imtihana tabi tutmuş, ta ki iyi ile kötü birbirinden ayrılsın. bunun için de kötülük isteyenin kötülüğünü yaratır. hem ayeti tam olarak hatırlamayorum ama şu mealdeydi: sizin şer bildiğiniz şeylerde hayır , hayır bildiğiniz şeyler de de şer vardır.

bir ateist çıkıp onu demez bir kere .... hem namaz kılma sahnesini iran zorunlu tutnca demokrasi kalkıyor ama böyle birşeyler başka ülkelerde yasaklanınca demokrasi var mı oluyor ki.. demokrasi dinin yasaklanmasına (din=islam) müsaade , propagandasına ise yasaklamak mı demek acaaba? demokrasi, din üzere yaşamak isteyenin de istemeyenin de serbest olması değil midir? peki bugün dinini yaşamak isteyenler ibadetlerini yapmak isteyenler engellenince din karşıtı bir tarafta olmak olmuyor mu? bu da eşitlik manasına nasıl elebilir?

foruma bu konu üzerine yapılan tartışma üzerine yorum yazmak için üye olmuş yeni biriyim.. ve tekraratı Kuraniye hakkında bir arama yaparken restladım. 6 sayfalık (ben bu yazıyı yazana kadar ki bölüm ) bölümün hepsini okumadım henüz. bu girişten sonra şöylece münazaraya dahil olamk istiyorum.. bildiğimiz gibi İslamda İmanın Şartı 6 dır. 1- Allaha İman 2-Meleklere İman 3-Kitaplara İman 4-Peygamberler İman 5- Ahiret Gününe İman 6- Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine İman Bir insan İMAN ederken bu sıra ile başlar. Yani iman edecek kişi Allah'ın varlığını kabıul etmeden Kitabı da kabul edemez. maksadım yanlış anlaşılmasın konuyu değiştirmek falan değildir.Gözardı edilen bir basamağı ortaya çıkarmaktır. mesajı fazla uzatmadan 2. mesajda devam edeceğim inşallah.okunulabilirliğini düşürmemmek için. 1. mesajda değindiğim konu imanda öncelik sırasıydı. şimdi buna göre Kuran-ı Kerim hakkında konuşmaya katılırsak; bu münazara Cenab-ı Hakkın isim ve sıfatları hakkkında bir eksiklik olmadığını kabul etmekle başlar yani burada Cenab-ı Hakk hakkında şüpheye , Onun ( haşa ) eksiklikleri olduğu gibi konulara girilmez. Şimdi 1 ve 2. maddelerdeki imanımızın tam olduğunu farz edip 3. maddeye (kitaba imana) geçtik ve Kuran-ı Kerimdeki tekrarat kafamıza takıldı bu meseleden biz tek başımıza çıkamadık. bu hemen inkar etmeyi gerektirmez. bu mesele hakkındaki mevzular ,cevaplar araştırılır. ondan sonra kişi kararını verir. Burada bazı arkadaşlar bu tekraratın hikmetlerinden birkaçını güzelce izah etmiş. birkaçını dedim çünkü Cenab-ı Hakkın kainatı ve içindekileri yaratmasında ve terbiyesinde birçok hikmetleri vardır.yoksa sadece bize bildirilen hikmetlerden ibaret değildir. hal böyle iken tekrarat meselesi zannımca kapanmıştır. o cevablara havale ediyorum ve bu mantıkla diğer suallere de inkar için bir sebep olmaktan ziyade araştırıp incelenmesi gereken konular nazarıyla bakılmalıdır. sürekli olarak başkalrının imanını şüpheye atacak şekilde yeni sualler ortaya atmak sizi münazaradan galip çıkarmaz. hem madem iddia ediyorsunuz ki Kuran hak değildir. o zaman hak olduğunu düşündüğünüz davayı isbat edin. Bizim itikadımıza ait kendinizin çözemediği ama cevapları olan sualllerle yüklenmeyin. yoksa ben size akşama kadar sıradan bir müslümanın cevaplayamayacağı bilgi gerektiren yüzlerce sual üretirim. bu beni haklı çıkarmaz kendi savunduğum şeyi isbat etmkel ancak haklı olurum. bir delil de ayet manasından getireyim Kuran da beyan edildiği üzere varsa gücünüz bir mislini getirin diyorum.. eğer ona (mislini getirmeye ) gücünüz yetseydi kılıçla karşı cephe olmak gibi zor bir yola girmek yerine bir eşini yazmayı denerdiniz.ama öyle yapmadınız hala yapmıyorsnuz o zaman kılıçla bu zamanda da sürekli suallerle skıştırma ama ona karşı olan dava üzerine hiç bir isbat yok. hem Kuran ın hak olup omadığını siz gidin yahudilere sorun. bakalım onlar itiraz edecekler mi