Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

1 MAYIS TÜCCAR AKP'YE KARŞI ÇIKMA GÜNÜ


''biji tirkiye''

Önerilen İletiler

abe haklısın üzür dilerim, :aptalkafam:

oysaki ben nasılda duygulanıyordum benim gibi gariban işçilerin haklarını aramak için ısrarla Taksime çıkmak isteyenleri görünce helede sırf benim ve gibilerin haklarını isterken papatyaları sopalarla dövmelerini gözlerim dolu dolu izlemiştim.

Ya kırılıp dökülen cam çerçeveler atm ler,ters çevirilip yakılan arabalar ve sırf sadece hak aramak için savaş alanına dönen yerler..Hele o taşıdıkları pankartlar,posterler,dövizler onlara hiç değinmiyorum bile.. :crying:

Sırf emekçilerin haklarını aramak için kendini feda eden yoldaşlar bize böyle huzur ve refah bir ortam sağladığınız için size ne yapsamda borcumu ödesem -_-

1 mayıs'larda coşkuyla, barış ve kardeşlik içerisinde kutlamamız gereken bayramın düştüğü durumu her yıl üzüntüyle izliyoruz..ancak onu bu hale getirenlerin kimler olduklarını da gayet iyi biliyoruz..muhalif ses istemeyen, en büyük yurttaşlık ve demokratik haklardan biri olan miting yapma hakkını insanlara vermeyen, kendisine karşı oluşabilecek tepkiyi bastırmak isteyen iktidarın ve geçmiş iktidarların suçudur bu..oraya gerçekten bayramı kutlamak istedikleri için gidenler de var ve tabi ki art niyetli olan illegal örgütler de..ancak eğer siz sorgusuz sualsiz gördüğünüz en küçük kalabalığa orantısız güç kullanırsanız, coplarla saldırırsanız, yerlerde sürükler, öldürürcesine tekmelerseniz oraya miting yapmak için gidenlerin de size karşılık vermesiyle karşılaşırsınız..arabalar yakılıyor, camlar kırılıyormuş..kardeşim, siz orada polisin müdahelesiyle can güvenliğimizin ortadan kalktığından, ölümle defalarca burun buruna geldiğimizin farkında değil misiniz..ne atm sinden bahsediyorsunuz..polisin bu tavrı olmasa sanıyor musunuz ki bunlar yaşanacak veya olay çıkarmaya gelenlere fırsat verilecek..

güvenliği sağlamaktır polisin görevi miting alanlarında, o mitinge katılanlara saldırmak değil..bu görev polise aitken yaşanan olaylarda suçun hala daha emekçilere atılması, çok komik...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 76
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Şimdi 1 mayısta taksime çıkacak olanlar bu devletin resmi bir kurumunda topuklu bir amele (işçi) olarak çalışan biri olduğumdan sizden ufak bir ricam var maaşlarımıza zam ve çalışma saatlerimizin azaltılması yönünde pankartlar taşıyın.

Bir işe yarayın canım,tabi az yede hizmetçi tut dediğinizi duyar gibiyim ama biliyorsunuz izin sınırlı ha deyince gelemiyoruz.

 

Dipnot:papatyalara dokumayın!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

elbette oraya işçi kardeşlerimizin haklarını savunmaya gideceğiz...

 

Elbette çalıma saatlerinde düzenleme insanca ücret için sloganlar atacağız...

 

Az ye de bir hamal tut da neymiş, bizim boynumuzun borcudur işçi kardeşlerimizle omuz omuza olmak...

 

Ama sadece şunu söyleyebilirim; sen gelmezsen 1 eksiğiz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yıllarca TÜRK-İŞ' e bağlı tekgıda-iş sendikası bünyesi altında çalıştık biz günlük yevmiyelerimizi sayısız kesintilerden arta kalan miktarlardan alırken onlar her ay düzeli olarak tam gün yevmiyemizi brütten cebe indirdiler.Karşılığında ne verdiler bize?Hiç bir şey,bizim slogana karnımız tok sayısız iyleştirme yaptıklarını iddia edip hala tek maaşla geçinen birinin evinin ihtiyaçlarını karşılayamadığına ben bizzat şahidim..

Sendika babalarının gariban işçinin sırtından kazandığı paralarla trilyonlarla oynayıp karun kadar zengin olduklarını biliyoruz..

Devlete ödediğimiz sayısız vergiler yetmediği gibi birde bunlara para yetiştirme derdi var,neymiş efendim bizim yerimize hükümetle masaya oturuyorlarmış,eee hani oturdunda ne yaptın?Her halükarda hükümetlerin dediği olmuyormu?

Ne işi olur kardeşim sendikanın siyasi görüşle,sen önce bir asli vazifeni yerine getir bakalım..

Türkiyede sendikal düzenlemenin acilen yeniden yapılandırılması gerekmektedir..Yada kapatsınlar hepsini olsun bitsin nasılsa hükümetlerin verdiği ile yetiniyoruz..

Biz Ecevit'in başbakan olduğu koalisyon hükümeti zamanında tam üç ay maaş almadık ya neredeydi sendika?

Sezonluk çalışan işçi ay sonu itibariyle ihtiyaca binaen işe alınsa o ay içerisinde 3 gün çalışmış olsa gözünün yaşına bakmadan o 3 yevmiyeden birini çatır çatır alıyor sendika,bumu işçiyi korumak gözetmek...

******

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

özelde çalışan işçi ve emekçi insanların yine (kendi içlerinde) yalnız kalacakları aşikar..

 

---

 

ben 1 mayıslara bir bayram havasında değilde.. tutulması gereken bir yas günü olarak görmekteyim.. neden bir yas-matem günü olarak düşündüğümü merak edenler varsa, 1 mayısın tarihçesini ve gerekçesini araştırsın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sadece özelde çalışan işçi ve emeklilier mi,o alanda olması gerekenler.Kamu personelleri de hakları için o alanda olacak.Sırf geçimini sağlamak için emekli olamayanlar,aldığı maaşı ev kirasına bile yetemeyenler...yani devletin kendisi de 1 MAYIS'ta.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sendika babalarının gariban işçinin sırtından kazandığı paralarla trilyonlarla oynayıp karun kadar zengin olduklarını biliyoruz..

Devlete ödediğimiz sayısız vergiler yetmediği gibi birde bunlara para yetiştirme derdi var,neymiş efendim bizim yerimize hükümetle masaya oturuyorlarmış,eee hani oturdunda ne yaptın?Her halükarda hükümetlerin dediği olmuyormu?

Ne işi olur kardeşim sendikanın siyasi görüşle,sen önce bir asli vazifeni yerine getir bakalım..

Türkiyede sendikal düzenlemenin acilen yeniden yapılandırılması gerekmektedir..Yada kapatsınlar hepsini olsun bitsin nasılsa hükümetlerin verdiği ile yetiniyoruz..

Suheda dostumuz ne diyor?

"Kapatacaksın bu sendikaları. Ne işi olur kardeşim sendikanın siyasi görüşle."

Eminimki böyle bir görüş daha neler ister neler.

 

"Kapatacaksın bu sivil toplum örgütlerinin de hepsini. Ne gerek var, nasıl olsa devletin dediği oluyor..."

 

"Hatta tüm farklı görüş ve siyaset güden fikirlerin hepsini de kapatıp yok edeceksin ki, tek düşünce tek siyaset hakim olsun. Kimsenin sesi çıkmasın."

 

Tıpkı şimdikilerde, görevdeki siyasilelerimizin yaptıkları gibi...

 

Böyle bir mantıkla en acil öğrenmemiz gereken iki kavram var.

Birisi demokrasi, diğerisi siyaset. Bunlar olmadan, insanın insanca yaşayabilmesi mümkünmü?

 

Araştırma zahmetine katlanılmasın diye ben buraya iki kavramın anlamlarını yazıyorum. Umarım yararlı olur.

 

Siyaset:Bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, estetik düşünceler bütünü.

 

Demokrasi: tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.

 

Sonuç olarak; siyasi farklılıklar ve onlara ait örgütlenmeler olmadan demokrasi, demokrasi olmadan da insanca yaşam olmaz suheda dostum.

 

Tabi bu arada sorulması gereken soru şu: Demokrasiyi benimsiyormuyuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğru söylüyorsun bilimselci kapatacaksın bütün demokratik kuruluşları, ve hatta Osmanlı'yı yeniden yaratacaksın ve tepeden yönetimi getireceksin ki bak bakalım kimsenin sesi çıkıyor mu?

 

Ondan sonra padişahımız efendimiz R.Tayyip Erdoğan vurun kellesini dediği herkesi "özgürce" aldıracak! R.Tayyip öldükten sonra yerine geçen sevgili oğulları babalarının mirasını devam ettirecek...

 

Kapatacaksın bütün sosyalleşme yanlılarını, bütün sivil toplum kuruluşlarını, açacaksın tarikatleri, kapatacaksın milli eğitim okullarını, açacaksın medreseleri, kapatacaksın hukuk mahkemleri, açacaksın şeriat mahkemelerini keseceksin kol bacak bak bakalım ne oluyor?

 

Ama illaki kadınları susturacaksın ki, en çok onların başının altından çıkıyor bu özgürlük mücadeleleri!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Suheda dostumuz ne diyor?

"Kapatacaksın bu sendikaları. Ne işi olur kardeşim sendikanın siyasi görüşle."

Eminimki böyle bir görüş daha neler ister neler.

 

"Kapatacaksın bu sivil toplum örgütlerinin de hepsini. Ne gerek var, nasıl olsa devletin dediği oluyor..."

 

"Hatta tüm farklı görüş ve siyaset güden fikirlerin hepsini de kapatıp yok edeceksin ki, tek düşünce tek siyaset hakim olsun. Kimsenin sesi çıkmasın."

 

Tıpkı şimdikilerde, görevdeki siyasilelerimizin yaptıkları gibi...

 

Böyle bir mantıkla en acil öğrenmemiz gereken iki kavram var.

Birisi demokrasi, diğerisi siyaset. Bunlar olmadan, insanın insanca yaşayabilmesi mümkünmü?

 

Araştırma zahmetine katlanılmasın diye ben buraya iki kavramın anlamlarını yazıyorum. Umarım yararlı olur.

 

Siyaset:Bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, estetik düşünceler bütünü.

 

Demokrasi: tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.

 

Sonuç olarak; siyasi farklılıklar ve onlara ait örgütlenmeler olmadan demokrasi, demokrasi olmadan da insanca yaşam olmaz suheda dostum.

 

Tabi bu arada sorulması gereken soru şu: Demokrasiyi benimsiyormuyuz?

 

Bunları anlatmana gerek yok Sn Bilimselci Akın Suheda sizin Altını çizdiğiniz yerlerden daha önemli şeylerde yazmış onlara cevap versenize.

 

****

 

 

Yıllarca TÜRK-İŞ' e bağlı tekgıda-iş sendikası bünyesi altında çalıştık biz günlük yevmiyelerimizi sayısız kesintilerden arta kalan miktarlardan alırken onlar her ay düzeli olarak tam gün yevmiyemizi brütten cebe indirdiler.

Karşılığında ne verdiler bize?Hiç bir şey,bizim slogana karnımız tok sayısız iyleştirme yaptıklarını iddia edip hala tek maaşla geçinen birinin evinin ihtiyaçlarını karşılayamadığına ben bizzat şahidim..

Sendika babalarının gariban işçinin sırtından kazandığı paralarla trilyonlarla oynayıp karun kadar zengin olduklarını biliyoruz..

Devlete ödediğimiz sayısız vergiler yetmediği gibi birde bunlara para yetiştirme derdi var,neymiş efendim bizim yerimize hükümetle masaya oturuyorlarmış,eee hani oturdunda ne yaptın?Her halükarda hükümetlerin dediği olmuyormu?

Ne işi olur kardeşim sendikanın siyasi görüşle,sen önce bir asli vazifeni yerine getir bakalım..Türkiyede sendikal düzenlemenin acilen yeniden yapılandırılması gerekmektedir..Yada kapatsınlar hepsini olsun bitsin nasılsa hükümetlerin verdiği ile yetiniyoruz..

Biz Ecevit'in başbakan olduğu koalisyon hükümeti zamanında tam üç ay maaş almadık ya neredeydi sendika?

 

Sezonluk çalışan işçi ay sonu itibariyle ihtiyaca binaen işe alınsa o ay içerisinde 3 gün çalışmış olsa gözünün yaşına bakmadan o 3 yevmiyeden birini çatır çatır alıyor sendika,bumu işçiyi korumak gözetmek...

 

****

 

Bu yazı bir işçi düşüncenin yazısıdır.

Burada işçi bayramı adına yazanların kaç tanesi işçi acaba.

Burada işçi olanda olmayanda işçi bayramı diye yaşamadıklarını yazıyorlar,oysa Sevgili suheda işçiyim diyor ve Sendikaların asli görevini yapmadığını yanlız slogandan ibaret olduğunu söylüyor .

Sevgili suhedanın gördüğünü başka işçi görmüyormu acaba ,işçi olan cevap versin lütfen.

:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yıllarca TÜRK-İŞ' e bağlı tekgıda-iş sendikası bünyesi altında çalıştık biz günlük yevmiyelerimizi sayısız kesintilerden arta kalan miktarlardan alırken onlar her ay düzeli olarak tam gün yevmiyemizi brütten cebe indirdiler.Karşılığında ne verdiler bize?Hiç bir şey,bizim slogana karnımız tok sayısız iyleştirme yaptıklarını iddia edip hala tek maaşla geçinen birinin evinin ihtiyaçlarını karşılayamadığına ben bizzat şahidim..

Sendika babalarının gariban işçinin sırtından kazandığı paralarla trilyonlarla oynayıp karun kadar zengin olduklarını biliyoruz..

Devlete ödediğimiz sayısız vergiler yetmediği gibi birde bunlara para yetiştirme derdi var,neymiş efendim bizim yerimize hükümetle masaya oturuyorlarmış,eee hani oturdunda ne yaptın?Her halükarda hükümetlerin dediği olmuyormu?

Ne işi olur kardeşim sendikanın siyasi görüşle,sen önce bir asli vazifeni yerine getir bakalım..

Türkiyede sendikal düzenlemenin acilen yeniden yapılandırılması gerekmektedir..Yada kapatsınlar hepsini olsun bitsin nasılsa hükümetlerin verdiği ile yetiniyoruz..

 

Bu arkadaşımızı dinleyen sendikaya üye olmanın zorunlu olduğunu falan sanır :)

 

sendikaların kapatılması yerine, senin sendika üyeliğinden ayrılman daha pratik bir çözüm değil mi ? Sendika yalnızca üyelerinden aidat alır. Sendikaya üye olup olmamak kişinin keyfine kalmıştır. Kişi iş kolunda faaliyet gösteren istediği sendikaya üye olabileceği gibi, isterse hiçbirine de üye olmayabilir. Böylece maaşından kesinti falanda olmaz.

 

Kişi sendikalı olmanın verdiği avantajlardan yararlanmak istemiyorsa, ya da avantajı olmadığını düşünüyorsa o zaman sendikaya üye olmaz. Sendika aidatı olarak maaşından kesilen tutar da bir daha kesilmez

 

Sendikayla ilgili şikayetlere gelince. Şimdi bu arkadaşımız güzel bir örnektir aslında Türkiye'de ki sendikacılığın durumu açısından.

 

Bildiğimiz gibi sendikaların bütün karar organları seçimle iş başına gelir. Tüm dünyada ki gibi yani. Yine işçiler kendi çıkarlarını en iyi şekilde savunacağını düşündükleri kişileri sendika organlarına seçer.

 

Şimdi 1 mayısta taksime çıkacak olanlar bu devletin resmi bir kurumunda topuklu bir amele (işçi) olarak çalışan biri olduğumdan sizden ufak bir ricam var maaşlarımıza zam ve çalışma saatlerimizin azaltılması yönünde pankartlar taşıyın.

Bir işe yarayın canım,tabi az yede hizmetçi tut dediğinizi duyar gibiyim ama biliyorsunuz izin sınırlı ha deyince gelemiyoruz.

 

Dipnot:papatyalara dokumayın!!

 

Sendikayla ilişkisi bu arkadaşımız gibi olan işçilerin çoğunlukta olduğu bir ülke de, sendikaların halide ancak böyledir.

 

Yani, ben kılımı kıpırdatmayayım, ama herşey iyi olsun. Elbette bu arkadaşımızın yaşadığı şehirde de 1 Mayıs kutlanmaktadır. Elbette bu arkadaşımızın üye olduğu sendika da o kutlamaya katılmaktadır. Arkadaşımızın 1 Mayıs alanında görmek istediği pankartları kendi şehrinde ki 1 Mayıs'ta taşımasının önünde bir engel de yoktur. Ama en güzeli evde oturmaktır, ve başkasından beklemektir.

 

tabi, ne sendika genel kurulu, ne delege seçim, ne de diğer faaliyetleriyle hiç işi olmayan, sendikanın gücünü göstereceği, bir baskı grubu olarak masa da hükümet karşısında kendisini güçlü kılacak mitinglere katılmayan işçiler çoğunlukta olduğu için. Sendikaların halide böyledir.

 

Türkiye'de işçilerin çoğunun aklın "sendika faaliyetleri, toplantıları, mitingleri" ya işten atılınca, ya da işyeri özelleştirilince gelir. Anca bu durumda sendikalı olduklarını hatırlarlar ve aktif olarak katılırlar. Tabi o saatten sonra bir işe yaramaz çoğu zaman.

 

Ben Türkiye'de ki gibi olmayan ülkelerde sendika ve sendikacılığın nasıl olduğunu söyliyeyim. İşçiler sendikaların faaliyetlerine etkin olarak katılır. İşyeri temsilcisinden delegesine kadar en alt organlara seçileceklere bile, işyerlerinde yapılan toplantılarda karar verilir. üye işçilerin faaliyetlere ve seçimlere aktif katılımıyla kendilerine en iyi temsil edecek kişileri sendika organlarına seçerler. Sendikaların kağıt üstünde ki üye sayısını değil, işvereni asıl ilgilendiren fiili gücünü gösterecek mitinglere üye işçiler mutlaka katılır. Ülkede ki genel seçimlerde, işçiler sendikaların karar toplantılarında taleplerini dile getirir. Çoğunlukta olan talepler sendika tarafından tüm siyasi partilere posta ya da gazete ilanı aracılığıyla iletilir. Sendika kendi taleplerini seçim programında barındıran partiye oy verilmesi çağrısı yapar. Ve sendika üyesi işçiler başka partiye oy vermez. İşçiler sendikal faaliyetlere yoğun olarak katıldığı için sendika yöneticileri işçileri mutlu etmek. Hükümet de sendikayı mutlu etmek zorundadır.

 

Bu tablo sendikalara muazzam bir güç kazandırır.

 

Zira sendikaların üç gücü vardır. Birincisi üye sayısı ile oy gücü. En muteber ve en geçerli gücü budur sendikaların. Çünkü sendikaların üye sayısı ile taşıdıkları oy gücü hiçbir siyasi partinin reddedemeyeceği bir potansiyeldir. sendikayla, gerek kamu kuruluşlarında ki işçilerin durumu gerekse genel olarak işçilerin durumu ile ilgili konularda masaya oturan hükümet bilir ki, eğer sendikayı memnun etmezse bir daha ki seçimlerde sendika üyelerine hükümette ki partiye oy vermeme çağrısı yapacaktır. Türkiye'de ki sendikalarda ilk olmayan budur. Çünkü hem Türkiye'de sendikaların siyasetle uğraşmasına 12 Eylül'de getirilen yasaklar halen durmaktadır. Hemde bu arkadaşımız gibi işçilerin çoğu sendikanın işçiler için en temel siyasi organ olduğunu bilmemektedir.

 

İkinci gücü, grev gücüdür.

 

Üçüncüsü sokak gücü.

 

Sendika denilen kurumların elinde ki silahlar bunlardır. Bunlar çıkarıldığında zaten sendikanın kağıt üstündeki statüsünden başka bir statüsü yoktur. Üçüde üyelerinin katılımı ve ilgisiyle mümkündür.

 

İşte üç konuda da ben evimde oturayım, onu bunu eleştireyim de öte bir icraatı olmayan işçilerin çoğunluk ta olduğu bir ülke de. Bir İsveç ya da Fransa'da ki gibi sendikalar mı bekliyoruz ? Fransa'da sadece bir sendika yarım günlük iş bırakma ve miting çağrısı yaptı, ikibuçuk milyon işçi yarım gün iş bıraktı. Fransa'da iki gün hayat durdu.

 

Böyle birşey mümkün mü ?

 

Arkadaşımızın şikayetlerine gelirsek, merak etme böyle giderse bir iki yıla orası da özelleştirilir, bir daha istesende maaşından sendika kesintisi yapmazlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir başka örnek.

 

Tekel özelleştirildiği işçilerinin çoğu işsiz kaldı. Sendikasız çalışmak zorunda bırakıldı. İşçilerden birisi kendisini yakmıştı. Ve seçimlerde AKP'ye oy verdiğini söylemişti.

 

Şimdi böyle bir işçiyi ancak Türkiye gibi bir ülke de görürsünüz.

 

Tekel'in özelleştirilmesi AKP'nin seçim programında, seçim vaatlerinden birisi. Yani AKP seçimden önce Tekel'i özelleştireceğini söylüyor. Maliye bakanı da "babalar gibi satarım" diyor Tekel için. Bu işçinin üye olduğu sendika, seçim programında ki bu madde yüzünden AKP'yi protesto mitingi düzenliyor, seçimlerde AKP'ye oy vermeme çağrısı yapıyor üyelerine. Sendikalı bu işçi arkadaşımız oyunu AKP'ye veriyor.

 

Seçimleri AKP kazanıyor, Tekel özelleştiriliyor, bu arkadaşımız işsiz kalıyor. Ve kendisini yakıyor protesto etmek için.

 

Çalıştığı fabrikayı özelleştireceğini, kendisini işsiz bırakacağını söyleyen partiye oyunu veren işçilerin olduğu bir ülke de nasıl bir sendika bekliyoruz ki ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bulunduğu iş yerinde sendika bünyesinde aktif olarak görev yapmış (disiplin kurulu başkanlığı) birine sendika dersi vermek ne komik?

İstersem sendikasız çalışabilirmişim hadi yaaa hiç bilmiyordum bak sen..

sizin oradan buradan bulup yazdığınız sendika müfredatını ben ezbere biliyorum,peki arada gavur olacak olan 4 ikramiyemi kendi cebinizdenmi ödeyeceksiniz?

Ama yok vermeden almak olmaz bir şey istiyorsan karşılığını vermelisin öyle,bizim için hükümetle masaya oturuyor pek büyük başkanlarımız..

Kaç kez sendika toplantısında bulundunuz,kaç kez sendikal faaliyette görev aldınız,kaç sendikaçı tanıyorsunuz?

Seçimmiş tabi efendim bir işyerinde tek sendika hüküm sürüyorsa nasıl bir seçim mantığı olur tahmin edebilirsiniz,tek sandık tek aday,çünkü sendika öyle emir vermiştir..Nasıl bir hiyerarşi anlatılamaz

Ama ben bu adamı istemiyorum ilkokul mezunu konuşmasını bilmeyen biri "olsun canım ailesi nufuzlu mecliste akrabaları var"mantığa bak!!!

Benimle aynı maaşı alan adam temsilci olduktan sonra kendine tahsil edilen bürösunda makam şöförlü son model arabayla rüyamızda göremiyeceğimiz bir maaşla işe başlar.Peki ne yapar?Hiç bir şey keyfini sürer..Bizzat şahidiyim yani,kaç kişi saymakla bitmez..

İşçi maaşıyla zengin olmanın özbekçesini duydunuzmu?

Bknz:Türk Metal Sen'in başkanı (Mustafa Özbek)karun kadar zengin nereden edindi bu serveti?

Her neyse kalkıpta sendika babalarının servetini tartışmayacağız malum bir gerçek nasılsa...

Biz ne diyorduk?

Resmi tatilllerde çalışma oluru gelir,hadi bakalım idari personel eve eee ben niye alamıyorum bayram çalışması?(burayı dikkatle okuyun)cevap,üretimde aktif olarak çalışmadığından,iyi güzel biz yıllardır c.tesi günlerinin tatil olmasını istiyoruz neden verilmiyor?Cevap,üretim yapan işyerlerinde c.tesi tatil olmaz :unsure: tamam idari personelin olsun o zaman..Cevap, olmaz ayrımcılık olur..

Nasıl yaaaa

Sendikanın toplantılarda verdiği cevaplardan bir kaçı,hoş bir şey söyliyeyimmi size sendika mendika laf bizde kurumun yönetim kurulu ne derse onu yapar sendika asla işçiden yana olmaz"haline şükret"mantığı yani..

Efendim sonracığıma geçen yıl HAK-İŞ geldi dedi ki "yeter TÜRK-İŞ'in bunca yıl bu kurumu yediği birazda ben yiyeyim"

Bu vesileyle Türkiş varlığımızı hatırlayı verdi bütün Ankara buraya aktı çalışmalar faaliyetler nasıl bir trafik gece yarıları evlerimize gelenler,bir taraftan bize gelin aylık aidatınızı 3/1 indireceğiz daha iyi hizmet vereceğiz diğer taraftan sakın gitmeyin böyle yapacağız söyle yapacağız tam bir yıl sürdü bu keşmekeş durum..

Sonunda HAK-İŞ ipi göğüsledi,TÜRK-İŞ olmaz ben vermem yağlı kapımı dedi mahkemeye gitti...Mahkeme üyelerin yeniden sayımının yapılmasına karar verdi yani çoğunluk kimden tekrar gözden geçirilecek..

Şimdimi yok efendim sendika mendika askıda yani mahkeme sonucu ne zaman belli olur Allah bilir..Oooohhhh yesinler birbirini..

Öyle işçiyi yemekle olmuyor işçiyi maşa gibi kullanmaklada olmuyor İntikam yemi edip Taksime toplamaklada olmuyor.30-35 sene öncenin sorumlusu ben değilim,babamın omurgasında gezinirken çıkan olayların failide değilim..Biz daha iyi şartlarda daha refah yaşabileceğimiz imkanlar istiyoruz..

Sen sendika olarak önce asli vazifeni yap..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bulunduğu iş yerinde sendika bünyesinde aktif olarak görev yapmış (disiplin kurulu başkanlığı) birine sendika dersi vermek ne komik?

İstersem sendikasız çalışabilirmişim hadi yaaa hiç bilmiyordum bak sen..

.

.

..

 

Teşekkürler suheda.

1 Mayısa katılıp ortlaığı yağmalayanlarında işçi olduğunu düşünmüyorum yüzlerce insan var fakat kendi tanıdığım işçilere neden gitmiyorsunuz diye sorduğumda gidenlerin amacı başka onlar işçi için falan gitmiyor diye cevap veriyor.

 

Birde anlayamadığım bir olayda ortalığı yağmalayanlar,teröristlerin ******,pankartlarını asanlarda provakatörmüş.

Onlara müsade eden kim.

Yüzlerce insanın içinden 3-5 kişi buna nasıl cesaret edebilir? neden engel olmuyorlar?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

....................

Sen sendika olarak önce asli vazifeni yap..

Asıl sorun düzen sorunu. Bunun farkına varılmadıkça bu tartışmalar süreeeer gider.

Bu düzende hangi kurum görevini layıkıyla yapıyor/yapabiliyor? Yapamaz, yaptırmazlar. Aksinin olması düzenin özüne ters düşer.

İsmi konulmuş zaten. Kapitalist düzende kapitalin borusu öter. Sağ duyu, sol duyu öğretisi yalnızca kapital gücü olmayanlaradır. Namuslu, dürüst, ahlaklı olması gerekenler, çalışanlaradır..

 

Nasılki köleci düzende kölelerin mücadelesi sonuçsuz kalıyor idiyse, kapitalist düzende de son söz kapitalistlerindir. İşçinin yada işçi temsilcisinin istekleri, kapital sahiplerinin dilediği gibi olacaktır.

 

Görünüşe aldanılmamalı. Kapitalizmde tüm kurallar işçinin, çalışanın aleyhinedir. Kuralları koyan "efendiler", tarihsel tecrübeyle kuralları kendisi lehine, çalışanın aleyhine göre ayarlamışlardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bulunduğu iş yerinde sendika bünyesinde aktif olarak görev yapmış (disiplin kurulu başkanlığı) birine sendika dersi vermek ne komik?

..........

 

Öyle işçiyi yemekle olmuyor işçiyi maşa gibi kullanmaklada olmuyor İntikam yemi edip Taksime toplamaklada olmuyor.30-35 sene öncenin sorumlusu ben değilim,babamın omurgasında gezinirken çıkan olayların failide değilim..Biz daha iyi şartlarda daha refah yaşabileceğimiz imkanlar istiyoruz..

Sen sendika olarak önce asli vazifeni yap..

 

Sevgili Suheda,

 

1 Mayıs...Kana bulanmış bir hak mücadalesinin zaferidir.Yeni dünya düzeninde,kapitalistlere rağmen varolan emeğin ve alınterinin alanlarda,insanın konuşulduğu tüm arenalarda bir daha dünyaya hatırlatılmasıdır.

 

Ne kadar dürüstçe cümlelerle ifade etmişsiniz bir emekçi olarak maruz kaldığınız haksızlıkları,ne güzel sorgulamışsınız sizi temsil ettiğini söyleyenlerin ******.

 

Evet,haklısınız!Sonuna kadar.

 

Maden ocaklarında,tersanelerde,inşaatlarda,sokaklarda,tarlalarda...emeğin olduğu heryerde insan yaşamını yok sayan düzenler ve bu düzene çanak tutan seçilmişler.

 

Onlar vicdanlarını aynanın arkasına bırakıvermiş;söylemlerin de biz yüreklerinde çıkar olan birer ****.

 

O kadar komikler ki,aynı masada bile birbirlerine düşmanlar.Söz konusu konuşulacak olan işçi,hesabı yapılan kendileri.

 

Ben,herhangi bir sendikaya üye değilim.Daha dün işte beni kuşatan sendikacıların "efendim,düzen bunu gerektirir" şeklinde başlayan,"bizi tanımıyorsunuz,A sendikası sizi aldatmasın" diye devam eden "adam kapma" telaşlarında ki her cümle bana "siz mi hakkımı alacaksınız?" dedirtmeye yetti.Samimiyettir mücadaleleri anlamlı kılan,SADECE SAMİMİYET!

 

Değerli dostum,

 

Tüm bunları yazdıktan sonra aynayı biraz da kendimize çevirelim.

 

Bunları,tüm haksızlıkları yaşayan bizler,ne kadar bu mücadalenin içindeyiz ki?

 

Ben,sendikaları eleştirdim.Kendimi de eleştireceğim.O sendikalarda olup hak demek varken,sadece dışardan taşı atmak çözüm değil.

 

Bizden önce ki zihniyetler,bizlerle cebini doldururken;biz kendimizle alınteri diyeceğiz.

 

O sendikalar bizim,çıkarcıların değil.

 

1 Mayıs'ta Taksim'de yaşananlar affedilecek gibi değil.Orada ki insanların ölümü utanç verici.Taksim'de olmak isteyen emekçilere bunu yasaklamak,sadece bir yasak meselesi değil...dünden kalan zihniyetin kendisi.

 

1 Mayıs'ta Taksime evet demek mi mantıklı yoksa...?Dediğim gibi,birilerinin hesabını vermek için Taksim demiyor kimse;sadece orada ölenlerin mücadalesi için.

 

Ben 1 Mayıs'ta alanlarda olacağım.BİR TARAFTAN BİRİLERİNİN CEPLERİ DOLUP TAŞARKEN,DİĞER TARAFTAN EKMEĞİN MUHASEBESİ YAPILIYOR BU ÜLKEDE.İşçinin dahası insan yaşamının değeri sıfır hala bu ülkede...DAHA ÇOK PARA KAZANALIM DİYE ÖLDÜRÜLEN İŞÇİLER İÇİN,EMEK VERENLER İÇİN,YARINIM İÇİN BEN O ALANDA OLACAĞIM...Umuyorum ki sizlerde...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Suheda,

 

Ben 1 Mayıs'ta alanlarda olacağım.BİR TARAFTAN BİRİLERİNİN CEPLERİ DOLUP TAŞARKEN,DİĞER TARAFTAN EKMEĞİN MUHASEBESİ YAPILIYOR BU ÜLKEDE.İşçinin dahası insan yaşamının değeri sıfır hala bu ülkede...DAHA ÇOK PARA KAZANALIM DİYE ÖLDÜRÜLEN İŞÇİLER İÇİN,EMEK VERENLER İÇİN,YARINIM İÇİN BEN O ALANDA OLACAĞIM...Umuyorum ki sizlerde...

 

Asla olmayacağım sevgili arkadaşım,bugüne kadar oldukta ne oldu?

sırf birileri birilerine "bak arkamda ne kalabalık var" diye show yapıp hava atacak bende onun şahsi egosunun organzmına vesile olacağım öylemi?yok öyle yağma...

Adam gibi çıkıp bizim haklarımız için mücadele edilecek öyle karşılıklı dövüşlerle işçiden yana gözüküp hükümetlere sırnaşıp "sen bana ilişme ben kesemi doldurayım bende sana ilişip bunların hakkları için sen ne dersen onu yapacağım"mantığyla hareket edilmeyecek,şuan görünen bu..

Arada paspas olan biz..

Az araştırın hiç bir kurumda sendikaların sözü geçmez zaten bir şeyde söylemezler Tekel'in özelleşmesinden dem vurmuş biri Tekel özelleşirken meydanlarda kelle koparan sendikacılar neredeydiler?

Bakızın en basit örneği 14 binin üzerinde işçisi olan bir kurumda benim,kişi başı aylık 50-60 lira arası sendika aidatı ödeniyor bir yeküne vurun bakalım yılda kaç lira gidiyor sendikanın kasasına...

Bunun dışında her işyerinde yine sendika kontrolunda yardım sandıkları mevcuttur,her ay düzeli olarak maaşlarımızdan tutulan az ama yine yeküne vurulunca oldukça büyük meblağlar eden paralar..

Fakat bizim bir arkadaşımız ölse onun geride kalan yetimlerine ev almak daha imkanlar sağlamak için ne zaman sendikanın kapısına gitsek aldığımız cevap "para yok"peki nerede o paralar?"ee bir sürü harcama oluyor"

Kime neye harcama yapılıyor?cevap;sendika babaları servetlerine servet katıyor..

Ve devlette buna göz yumuyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Asla olmayacağım sevgili arkadaşım,bugüne kadar oldukta ne oldu?

sırf birileri birilerine "bak arkamda ne kalabalık var" diye show yapıp hava atacak bende onun şahsi egosunun organzmına vesile olacağım öylemi?

.

.

.

Ve devlette buna göz yumuyor...

Sevgili suheda size verilen cevaplarda asıl amacın işçi hakını savunmak değil, inadına taksim,inadına çatışma ve siyasi çıkar olduğunu açıkça görülmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.........

Ben 1 Mayıs'ta alanlarda olacağım.BİR TARAFTAN BİRİLERİNİN CEPLERİ DOLUP TAŞARKEN,DİĞER TARAFTAN EKMEĞİN MUHASEBESİ YAPILIYOR BU ÜLKEDE.İşçinin dahası insan yaşamının değeri sıfır hala bu ülkede...DAHA ÇOK PARA KAZANALIM DİYE ÖLDÜRÜLEN İŞÇİLER İÇİN,EMEK VERENLER İÇİN,YARINIM İÇİN BEN O ALANDA OLACAĞIM...Umuyorum ki sizlerde...

 

Ben şimdi seni, hayat şartlarının birazcık daha iyileşmesi için yollara dökülmüş, gösteri yapanları coplayan dar gelirli güvenlik güçlerine, yada "nasıl olsa benim için mücadele eden var, ben olmasam da olur" diyenlerin duruşlarına benzettim. Bu da benim düşüncem. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Asla olmayacağım sevgili arkadaşım,bugüne kadar oldukta ne oldu?

sırf birileri birilerine "bak arkamda ne kalabalık var" diye show yapıp hava atacak bende onun şahsi egosunun organzmına vesile olacağım öylemi?yok öyle yağma...

Adam gibi çıkıp bizim haklarımız için mücadele edilecek öyle karşılıklı dövüşlerle işçiden yana gözüküp hükümetlere sırnaşıp "sen bana ilişme ben kesemi doldurayım bende sana ilişip bunların hakkları için sen ne dersen onu yapacağım"mantığyla hareket edilmeyecek,şuan görünen bu..

Arada paspas olan biz..

Az araştırın hiç bir kurumda sendikaların sözü geçmez zaten bir şeyde söylemezler Tekel'in özelleşmesinden dem vurmuş biri Tekel özelleşirken meydanlarda kelle koparan sendikacılar neredeydiler?

Bakızın en basit örneği 14 binin üzerinde işçisi olan bir kurumda benim,kişi başı aylık 50-60 lira arası sendika aidatı ödeniyor bir yeküne vurun bakalım yılda kaç lira gidiyor sendikanın kasasına...

Bunun dışında her işyerinde yine sendika kontrolunda yardım sandıkları mevcuttur,her ay düzeli olarak maaşlarımızdan tutulan az ama yine yeküne vurulunca oldukça büyük meblağlar eden paralar..

Fakat bizim bir arkadaşımız ölse onun geride kalan yetimlerine ev almak daha imkanlar sağlamak için ne zaman sendikanın kapısına gitsek aldığımız cevap "para yok"peki nerede o paralar?"ee bir sürü harcama oluyor"

Kime neye harcama yapılıyor?cevap;sendika babaları servetlerine servet katıyor..

Ve devlette buna göz yumuyor...

 

Sevgili arkadaşım,gerekçelerin var düşüncelerinde.Bana susmak düşer.Sevgiler.

 

 

Ben şimdi seni, hayat şartlarının birazcık daha iyileşmesi için yollara dökülmüş, gösteri yapanları coplayan dar gelirli güvenlik güçlerine, yada "nasıl olsa benim için mücadele eden var, ben olmasam da olur" diyenlerin duruşlarına benzettim. Bu da benim düşüncem. :)

 

Sevgili forumdaşım,

 

Düşünceniz baş göz üstüne...

 

Yalnız ben dediğiniz yaklaşım konusunda aynaya dönelim diyerek,öz eleştiri yapmıştım.Galiba anlatamamışım.

 

Neyse efendim,düşünceleriniz için çok teşekkür ederim.

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili forumdaşım,

Düşünceniz baş göz üstüne...

 

Yalnız ben dediğiniz yaklaşım konusunda aynaya dönelim diyerek,öz eleştiri yapmıştım.Galiba anlatamamışım.

 

Neyse efendim,düşünceleriniz için çok teşekkür ederim.

 

saygılar.

 

Sevgili mavi, bu konuda senden özür dilerim. Acele ile suheda yerine senden alıntı yapmışım. Daha dikkatli olmalıydım.

 

1 Mayısa katılım konusunda seninle hemfikiriz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkesin en nihayetinde ortak olduğu görüş sendikacıların ve siyasilerin işçiler üzerinde bir hegamonya kurdukları gerçeği olmuş ki bu çok doğru, zaten sistemin çürümüşlüğü ve tıkanmışlığıda burada, bu düzen kendisine muhalif ve hakkını arayan kişi ve kuruluşları bünyesine barındırmıyor, kapitalizmin halklar arasında terör yaratmasıdır bu, iş dönüyor dolaşıyor ve hala yeryüzünde kölelik sisteminin mevcut olduğunu hepimize tekrar gösteriyor bizlere izin verildiği ölçüde sesimizi çıkarabiliyoruz ancak gerçekten somut bir adım atmaya kalkanın ensesinde boza pişiriyorlar işte o yüzden sendikaların başına kendileri ile ortak olan ve meydanlara çıkan insanlara "birşey yapıyormuş" gibi bir duygu yaşatan bu ikili anlaşmalardır.

 

Bu kandırmacalar sürer gider sistem tamamıyla çökene kadar, işçi ve halkçılar kimler tarafından sömürüldüklerini görene ve gerçek bir yaptırım uygulayana kadar...

 

Bütün bunlardan sonra insanların neden bilinçlemelerini istemediklerini ve onları din duyguları ile bastırdıklarını çok daha iyi anlamak bize düşüyor... İşin formüllerini bulmuşlar, 1 mayıslarda meydan kavgaları ve halk ve devlet karşı karşıya...

 

Peki ne yapmak lazım?

 

Meydanlara çıkmaktan mı vazgeçelim yoksa bütün olanı biteni kabul mü edelim? Bu devran böyle sürer gider ve hiç kimse hiç bir şey yapamaz diye kadere (!) razı mı olalım?

 

Yoksa işbirlikçi sendikalarında farkında olduğumuzu sendika başkanlarına ve onların patronlarına haykırmak için yine meydanlara mı çıkalım?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili mavi, bu konuda senden özür dilerim. Acele ile suheda yerine senden alıntı yapmışım. Daha dikkatli olmalıydım.

 

1 Mayısa katılım konusunda seninle hemfikiriz.

 

O zaman sizinle farklı şehirlerde aynı alanlarda buluşmak dileği ile...hiç önemi yok,sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1977 Kanli 1 Mayis'ta 37 güzel insan öldürüldü.Öldürenler sular idaresi daminda ellerinde silahlarla duranlar oldugu söylendi.Bugüne kadar bir kisi bile tutuklanmadi bu olaylarla ilgili olarak.Düsünebiliyormusunuz;37 insan bir öldürülmüs fakat bu 37 insana karsi bir kisi dahi olsun tutuklanmamisti.

 

Cumhuriyet mitingleri,milyonlarca Cumhuriyet ve Atatürk sevdalisi insan tarafindan yapildi,bugün Ergenekon sanigi olarak gözaltina alinan veya tutuklananlara ilk sorulan sorulardan birisi "CUMHURIYET MITINGLERINE KATILDINMI?"oluyor,yani bu mitinglere katilmis olmak suclu olmakla esdegerdedir yani suctur iktidarin gözünde.

 

1 Mayis'i komünist bayrami diye yillardir yasaklayan zihniyetle Cumhuriyet mitinglerini tehlike olarak gören zihniyet aynidir.Dolayisiyla,1 Mayis'ta insanlari öldürenler Cumhuriyet Mitinglerini tertip edenleri ve katilanlari tutuklamaktadirlar dersem heralde isabetli olur.

 

1 Mayis herne kadar emekcilerin bayrami ise de bence 1 Mayis özgürlügün ve demokrasinin meydanlarda haykirilabildigi bir gündür.Bu nedenle HAYDEN BIR MAYIS'A!

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1977 Kanli 1 Mayis'ta 37 güzel insan öldürüldü.Öldürenler sular idaresi daminda ellerinde silahlarla duranlar oldugu söylendi.Bugüne kadar bir kisi bile tutuklanmadi bu olaylarla ilgili olarak.Düsünebiliyormusunuz;37 insan bir öldürülmüs fakat bu 37 insana karsi bir kisi dahi olsun tutuklanmamisti.

 

Cumhuriyet mitingleri,milyonlarca Cumhuriyet ve Atatürk sevdalisi insan tarafindan yapildi,bugün Ergenekon sanigi olarak gözaltina alinan veya tutuklananlara ilk sorulan sorulardan birisi "CUMHURIYET MITINGLERINE KATILDINMI?"oluyor,yani bu mitinglere katilmis olmak suclu olmakla esdegerdedir yani suctur iktidarin gözünde.

 

1 Mayis'i komünist bayrami diye yillardir yasaklayan zihniyetle Cumhuriyet mitinglerini tehlike olarak gören zihniyet aynidir.Dolayisiyla,1 Mayis'ta insanlari öldürenler Cumhuriyet Mitinglerini tertip edenleri ve katilanlari tutuklamaktadirlar dersem heralde isabetli olur.

 

1 Mayis herne kadar emekcilerin bayrami ise de bence 1 Mayis özgürlügün ve demokrasinin meydanlarda haykirilabildigi bir gündür.Bu nedenle HAYDEN BIR MAYIS'A!

 

 

saygilarla

 

1 mayıs olaylarında ergenekonun parmak izi olduğundan haberin vardır sanırım.

Sizce neden ortaya çıkmadı kim yaptı bu olayları.

Eski haberlere göz atın ergenekonun izlerini göreceksiniz.

 

Ayrıca 1977'deki kanlı 1 Mayıs olaylarının mağdur ve avukatları, davanın Ergenekon'la birleştirilmesini istedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1 mayıs olaylarında ergenekonun parmak izi olduğundan haberin vardır sanırım.

Sizce neden ortaya çıkmadı kim yaptı bu olayları.

Eski haberlere göz atın ergenekonun izlerini göreceksiniz.

 

Ayrıca 1977'deki kanlı 1 Mayıs olaylarının mağdur ve avukatları, davanın Ergenekon'la birleştirilmesini istedi.

 

Sevgili Kaplan,sizi anliyorum fakat bu görüsünüze katilmadigimi söylemek durumundayim.Bakin yavas yavas tarih gerilere dogru gidiyor bu gidisle iddianamede ki bir numaranin Atatürk oldugu söylenirse sakin sasirmayin,bunlardan hersey beklenir.

 

Ha diger yandan iddia edilen bir sey kanitlanamiyorsa bu iddia olmaktan öte gecmez.Sizin iddianiza göre,AKP'ye kadar tüm iktidarlar Ergenekon'u sakladi ama AKP ortaya cikardi oluyor.

 

Yoksa yanlismi yorumladim?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.