Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DUA İLE KARIN DOYMAZ... Sorunu öğrenmeden, problemin ne olduğunu anlamadan onu çözemezsiniz. Teşhis olmadan tedavi de olmaz. Dua ile karın doymuyor!..


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İKTİDARIN, suni olarak yaratmak istediği iyimser havaya inanmadığımız ve zaman zaman bunu yazdığımız için bize ?münafık? diyorlardı. Dediler de ne oldu?Ülkenin büyük bölümünde işler durdu. Her yerde esnaf kan ağlıyor. Ekonomideki sıkıntı, özellikle küçük işletmecileri perişan etti.

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri bile küçük esnafa ait işyerlerinde kapanma oranının yüzde 255 arttığını gösteriyor.

 

Başta pirinç olmak üzere gıda maddelerinde büyük fiyat artışları var.

 

Piyasalar karmakarışık? Ödemelerde tahsilat sorunu yaşanıyor.

 

Esnaf bitme noktasında. Ekonomide belirsizlik artıyor. İşsizlik büyük boyutlarda?

 

Yüzde 46.7 oya rağmen, vatandaşın ağlayan halini? Artan fukaralığı? İşsizliğin yarattığı çöküntüyü? Kepenk kapatan esnafın perişanlığını gördükçe içimiz sızlıyor. Oysa beyefendiler hálá pembe tablolar çiziyorlar. Kişi başına düşen milli gelirimiz 9 bin dolar olmuş, yakında 10 bin doları aşacakmış, falan filan?

 

Oysa gelir paylaşımında da, vergi dağılımında da büyük adaletsizlik var. Toplam vergilerin yüzde 70?inden fazlasını fakir fukara halk ödüyor.

 

Devletin vergi gelirlerinin büyük bir bölümü borç faizlerine gidiyor. Bu da yatırımları baltalayıp, işsizliği ve fukaralığı artırıyor tabii.

 

Büyük işler başardığını iddia eden yönetim, mali ve siyasi konularda yaptığı icraatı doğru sanarak, ülkeyi 9 ayda sorunlar yumağına çevirdi. Seçimden sonra geldiğimiz nokta bu.

 

Sorunu öğrenmeden, problemin ne olduğunu anlamadan onu çözemezsiniz. Teşhis olmadan tedavi de olmaz. Dua ile karın doymuyor!

 

* * *

 

Eski çağların kahramanları zenginlerden alıp fakire verirlerdi. Kitaplar, filmler, temsiller, bu tür halk kahramanlarının öyküleriyle doludur. Fakat günümüzde durum değişti. Artık zamanımızın kahramanları(!) fakirden alıp zengine veriyor.

 

Doğrudan vergiler azalınca dolaylı vergilere yönelmek klasik bir çare. Bütçe açığını kapatmak için dolaylı vergilere yüklenilince, fakir fukaradan toplanan paralar, zenginlere verilmiş oluyor.

 

Bir vakitler değerli bir büyüğümüz, ?Ben zengin severim? dememiş miydi? Bugün iktidar koltuğunda oturanlar da, eski dönemin başbakanı rahmetli Özal gibi zengini seviyor.

 

Fakire nohut, mercimek dağıtıp oyları al, yandaşlarına, tarikatçılara, şakşakçılara devletin ballı ihalelerini ver, yeni milyarderler yarat. Sistem bu? ?Altta kalanın canı çıksın!?

 

Zaman zaman işsizlik oranının azaldığı iddia ediliyor. Nasıl oluyor bu, bilemiyoruz.

 

?Bal, bal? demekle ağız tatlanmayacağı gibi ?İşsizlik azaldı? demekle de işsizlik azalmıyor. Fakat bu yalana inananlar da var tabii. Biz zaten millet olarak yalanı severiz.

 

* * *

 

Sürekli medyayı eleştiren siyasiler, konuşmayan, düşünmeyen, tartışmayan bir Türkiye istiyorlar anlaşılan.

 

Peki, ülke sorunlarını konuşmayıp, tartışmayıp ne yapacağız? Hep içimize mi atacağız?

 

Adamın biri bara gidip içkisini söylemiş. Bir iki duble attıktan sonra yanındakine dönmüş: ?Yahu şu kapatma davası var ya?? derken, barmen hemen araya girmiş:

 

?Patronun emri efendim. Bu barda politika konuşulmaz, lütfen!?

 

Adam bu defa tam, ?Fenerbahçe?nin Avrupa maçları? diyecekken, barmen yine atılmış:

 

?Bu barda futbol da konuşulmaz. Patron kızıyor!?

 

Adam, kafayı bulduğu için rahatça sormuş:

 

?Peki, bu barda seks konuşulur mu??

 

?Konuşulur efendim??

 

**********************

__________________________________

_______________________

__________________

_______________

_____________

RAHMİ TURHAN...

[/size][/font]

Gönderi tarihi:
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri bile küçük esnafa ait işyerlerinde kapanma oranının yüzde 255 arttığını gösteriyor.

 

Başta pirinç olmak üzere gıda maddelerinde büyük fiyat artışları var.

 

Piyasalar karmakarışık? Ödemelerde tahsilat sorunu yaşanıyor.

 

Esnaf bitme noktasında. Ekonomide belirsizlik artıyor. İşsizlik büyük boyutlarda?

 

 

AKP kapatılınca, bu sorunların ne hale geleceğini göreceğiz !

 

Ondan sonra insanlar bu sorunların düzelmesi için dualara başlayacak belki !

 

 

saygılar

Gönderi tarihi:
AKP kapatılınca, bu sorunların ne hale geleceğini göreceğiz !

 

Ondan sonra insanlar bu sorunların düzelmesi için dualara başlayacak belki !

 

 

saygılar

 

 

Sorunlar AKePe ile gelen sorunlarsa..biter.. :D

 

Dualar ile gelen sorunlar,Dualarla giderse etsinler dua..ne zararı var kime.. :)

Gönderi tarihi:

Sorunlar AKePe ile gelen sorunlarsa..biter.. :D

 

Dualar ile gelen sorunlar,Dualarla giderse etsinler dua..ne zararı var kime.. :)

Cidden ya,şöyle insan gidişata biraz bilinçli bakınca,duadan başka yol kalmıyor.Ülkemiz,ülkeler,dünya...ayhh ayh

Gönderi tarihi:
bu ne anlam da ya da anlam sızlık ta bir başlık tır. Lütfen açıklayınız.

 

Şimdi biz dua larımızı, karnımız acıkınca mı ediyoruz.

Benim kendisinden pizza siparişinde bulunduğum bir İlah ım yoktur, olamaz da.

 

İNKAR İLE NE KADAR KARIN DOYUYOR İSE , DUA İLE O KADAR DOYAR, DAHA İYİ DOYAR.

 

 

Başlığı siz anlamlandıracaksınız.. :)

 

 

Çene suyuna pilav..derler..bilirmisiniz ne demektir..argo bir söylemdir..fakat çok şey ifade eder.. :D

 

 

Bu gezegende sorumluluk İnsanın kucağına bırakılmış bebek gibidir..çalışılacak..en güzel ve en geri çevirilmez Dua çalışmaktır.. :)

 

Köy kahvesinde anlatıyorlar..

 

-Tarlayı sürdüm..ektim..şimdi işim kaldı Allaha..yağmur VERİRSE mahsul olacak inşallah..

 

Bir diğer köylü..

 

 

-Tarlayı sürdüm,ektim,su kanalı yaptım..suluyorum..bu güne kadar hep böyle yaptım..hep verdi..şimdide adaleti gereği VERECEK..

 

Dua elbette edeceğiz..dua aslında yapmak istediğimiz işe bizi motive edecek şekilde kendimizle söyleşmemizden ibarettir.. :)

Gönderi tarihi:

 

 

Başlığı siz anlamlandıracaksınız.. :)

 

 

Çene suyuna pilav..derler..bilirmisiniz ne demektir..argo bir söylemdir..fakat çok şey ifade eder.. :D

.

.

Dua elbette edeceğiz..dua aslında yapmak istediğimiz işe bizi motive edecek şekilde kendimizle söyleşmemizden ibarettir.. :)

 

 

Sevgili Dayı ,

 

Saygı ile Kabul ve Tastik ediyorum

Aynen öyledir...

Gönderi tarihi:

Bir yerde okudum,bir fıkra,mealen; büyük bir kafes yapmışlar, içine bir merdiven,merdivenin tam üstüne denk gelecek şekilde "MUZ" koymuşlar,içeriyede bir "MAYMUN" salmışlar.

Maymun; Muzu almak için merdivenin son basamağına gelip uzandığında,üzerine kaynar su dökülmüş bu Maymun'un her hamlesinde tekrar edilmiş taki, vaz geçene kadar.

Sonra; kafese başka bir maymun koyulmuş, oda Muza hamle yapmış fakat kaynar suyu yiyen Maymun 2. maymun'un her hamlesinde onu dövmüş vaz geçirinceye kadar.

Sonra iki maymun'u daha büyük ve içinde'de bir sürü maymun olan başka bir kafese koymuşlar tabiiki merdiven ve muz var, isteyende dilediğince yiyor. (maymunlar).

Ve o iki maymun'da serbest'çe hareket eden öbür maymun'lara saldırıp muz yemelerine engel olmaya çalışıyor...

 

Kıssadan,hisse...

Kartel yazarlarından alıntı yapmak insanı yanıltır...

:)

Gönderi tarihi:

Allâh (c.c) âyet-i Celile'de bizlere şöyle buyurmuştur:

 

"De ki: Rabbim ne kıymet verir size duanız olmasa."

"Duanız olmasaydı ne ehemmiyetiniz vardı.." (Furkan 25/27)

 

 

Güzel bir örnek de Hz. Musa:

Hz. Musa, hastalanınca, “İlaçsız da Allahu Teâlâ şifa verir” diyerek ilaç kullanmadı. Allahu Teâlâ (İlaç kullanmazsan şifa ihsan etmem) buyurdu. İlacı kullanınca iyi oldu. Fakat sebebini merak etti. Allahu Teâlâ, (Tevekkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi değiştirmek mi istiyorsun? İlaçlara tesir veren kimdir? Elbette tesirleri yaratan benim) buyurdu. (K. Saadet)

 

 

(Azmedip de bir işe başlayınca, Allah’a tevekkül et, Ona güven! Allah size yardım ederse, kimse size galip gelemez. Size yardım etmezse, kimse yardım edemez. O halde, müminler Allah’a tevekkül etsinler!) [Al-i İmran 159,160]

Gönderi tarihi:

 

 

Allah koyduğu yasalarını hiç kimse için bozmamış..bozmazda.. :)

 

Bak..koyduğu tıp yasalarını Musa için bozmamış.. :D ..

 

 

Bir köyde her yıl yağmur duasına çıkıyor köylü..eh işte durumlarına görede bazen veriyor Rableri,bazende es geçiyor.. :D

 

bu hal yıllarca sürüyor..ta ki içlerinden bir uyanık çıkıp..ya hu biz bu duayı merciine yapmıyoruz galiba..yanlış adresteyiz..diye düşünüyor..o günlerin yeni başbakanı Süleyman Demirele gidip derdini anlatıyor..yani DUA ediyor..sonra bir ortak çalışma Devlet ile..yapıyorlar bir sulama barajı..bu barajdan suluyorlar tarlaları..hala sularlar :D Bursada Demirtaş beldesindeki Demirtaş Barajı :D ..yağmur dualarını unuttu yeni nesil..şimdi anlatılıyor..ve gülüyorlar..hadi yaaa..ciddi olamazssınız,diye.. :D

 

 

Dua edilmesi gereken yere edilecek..Duamızı duyacak duyması gerekenler..ve yapılması gerekenleri yapacaklar..Allah bu gezegende işlere hiç karışmaz..Sultan sarayında çalışırmı hiç..görevlileri var..değilmi.. :D :D :D

Gönderi tarihi:

AB(D) nin tek istediği ***** ****** gibi gördüğü az gelişmiş ülkeleri -ki buna biz de dahiliz-istediği gibi sömürmek için işbirlikçileriyle birlikte islamı kullanıp afyonlamak.Senin ne işin var bu dünyayla ..Bol bol dua et , cennete yerini hazırla.

Bu sömürü düzeninin muz cumhuriyetleri bile farkında , ne ki yurdum insanı ya büyülendi ya da Sadam'ın savaşmadan teslim olan orduları gibi bilemediğimiz bir şekilde düşünce dumuruna uğratılmakta.

Gönderi tarihi:
AB(D) nin tek istediği ***** ****** gibi gördüğü az gelişmiş ülkeleri -ki buna biz de dahiliz-istediği gibi sömürmek için işbirlikçileriyle birlikte islamı kullanıp afyonlamak.Senin ne işin var bu dünyayla ..Bol bol dua et , cennete yerini hazırla.

Bu sömürü düzeninin muz cumhuriyetleri bile farkında , ne ki yurdum insanı ya büyülendi ya da Sadam'ın savaşmadan teslim olan orduları gibi bilemediğimiz bir şekilde düşünce dumuruna uğratılmakta.

 

 

Sevgili NİCLENO, Bu yazı hakkında ki tek yorumum;

 

Kusuruma bakmayın ama;

 

Alakadarlık ve ilişinlik in nerede olduğunu anlamaya çalışmak olmuştur...

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

  • 4 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
bu ne anlam da ya da anlam sızlık ta bir başlık tır. Lütfen açıklayınız.

 

Şimdi biz dua larımızı, karnımız acıkınca mı ediyoruz.

Benim kendisinden pizza siparişinde bulunduğum bir İlah ım yoktur, olamaz da.

 

İNKAR İLE NE KADAR KARIN DOYUYOR İSE , DUA İLE O KADAR DOYAR, DAHA İYİ DOYAR.

 

Sabahtan akşama kadar devamlı dua ile, insların kendi kendilerine yardım etmelerine zaman kalmazki!

 

"Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil'aliyyil'azıym." diyip 99 derde derman bulmak olurmu? Muhammed demiş ki; "Her kim günde yüz defa 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil'aliyyil'azıym' duasını okursa, o kimseye ebedi olarak fakirlik ve yoksulluk isabet etmez." Müslüman ülkelerin neden yoksulluk ta olduklarını anlamak zormu? Muhammedin tavsiyesinden, devamlı dua ediyorlar.

 

Cok değişik dualar var. Efendim, 100 kere bu duayı oku. 3 kere bunu oku, veya 4444 defa bu duayı oku. İşte bu yüzden insanlar sefalet içinde kalmışlar olmazlarmı? Arkadaşlardan biri yazmıştı bu forumlarda, genç bir adam kalp krizi geçirdi camide namaz kılarken ve öldü. Kimse o adama yardim etmeyi bilmemiş. Dua okumuşlar.

 

Dua ile karınları doymuyan köydeki insanlara, gece konduda, çadırlarda yasayanlara, evsiz , parasız, meteliksiz insanlara ne dersiniz? Yolda yürürken rast geldiğiniz dilencilerin size dua okumalarına ne dersiniz? Bu duanın bir faydası var ise, niye kendilerine fayda vermiyor diye sormazmısınız? Eminim ki sormazsınız. çünkü, Islam dini insanların zihni muhakeme ve mantık yapmasına engel oluyor.

Gönderi tarihi:

İşlerimizin sırası:

 

Besmele+ vekil edeceğimiz Allah ın C.C. istediği sebebleri yerine getirmek için çalışmak + sonra da netice için Allah a tevekkül (kalbi Allah a bağlamalı insanlardan istemeyi kesmelidir)+ Allah tan gelen sonuca rıza göstermek

 

Bu dört aşamanın her yerinde dua eden eder etmeyen etmez…

 

Dua ile iş yapmak isteyenler olsa da bunu her işte değil güç yetiremediklerimizde kullanmak gerekir gibi… ancak sırf dua edenler sanıldığı gibi tembeller değil velilerdir zannımca... çalışmayı ve sebebleri ortadan kaldıran bir tevekkül anlayışı da olabilir bize ters gelse de... Hz. İbrahim A.S. ateşe atılırken Cebrail A.S. dan bir şey istemeyip Allah a C.C. tevekkül etmesini hatırlamak lazımm.

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:
bu ne anlam da ya da anlam sızlık ta bir başlık tır. Lütfen açıklayınız.

 

Şimdi biz dua larımızı, karnımız acıkınca mı ediyoruz.

Benim kendisinden pizza siparişinde bulunduğum bir İlah ım yoktur, olamaz da.

 

İNKAR İLE NE KADAR KARIN DOYUYOR İSE , DUA İLE O KADAR DOYAR, DAHA İYİ DOYAR.

 

Haydi o zaman şu saydıklarımı da dua ile çözün...

 

  1. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Türkiye 2008 İnsani Gelişme Raporuna göre, yüzde 20’lere ulaşan genç işsiz oranıyla 177 ülke arasında 10’uncu sıradayız. Gençlerin yüzde 40’lık bölümünü oluşturan, ne çalışan ne de okuyan 5 milyon genç ise atıl durumda. Rapor, bunların 3 milyonunu da görünmez gençlik olarak niteliyor. Atıl gençliğin, 2.2 milyonunu kadınlar oluşturuyor....
  2. Cari açığın 40 milyor dolar sınırına dayanmış olması, yeni doğan bir çocuğun 5.500 doların üzerinde bir borç ile yaşama merhaba demesi (2007 verileri ile... ve unutmayalım ki 2002 yılında bu rakam 3.195 dolar idi)...
  3. Esnafımızın her gün yüzlercesi kepenk kapatmak ya da toptan kapatmak zorunda kalıyor...
  4. İşçimizin, memurumuzun, köylümüzün durumu ortada...
  5. Kürt sorunu, güneydoğu sorunu her gün hız kazanarak büyüyür...
  6. Açlık sınırının altında 20 milyon insanımız can çekişiyor...
  7. Ekmek kuyruklarıyla hastane kuyrukları (ki çoğu doktora bile gidememesine rağmen) at başı gidiyor...
  8. Kapitalis devletler karşısında dinci bir partı ülkeyi parsel parsel satıyor. Enerji, İletişim ve finans kurumları yabancıların eline geçmiş durumda...
  9. Eğitim kurumlarımız iki başlı edilmiş, bir tarafta çağdaş, modern bilim yolununda ilerlerken, aynı oranda dini eğitim verem kurumlar karşısında toplumumuz iki başlı bir kültürel girdaba sokulmakla kalmamış bugüngü tepemizdeki kavga züccaciye dükkanına giren fili andırıyor ve burada dincisi ile laiki ile olan biz vatandaşlara oluyor...

vs. vs. vs...

Bütün bunlarının dua ile çözülebileceğimi düşünüyoruz...

Vah bize ki vah vah... :(

Gönderi tarihi:

Babadan fakir insanları kandırmanın en kolay yolu dindir diyeceğim ama anlaşılamayak :)

Babadan fakir insanları teselli edip kandırmanın, oyalamanın en kolay yolu dua etme alışkanlığı kazandırmaktır.

Çalış diyerek yönlendirdiğiniz insanlar çalışıp da emeğinin karşılığını alamayınca başkaldırabilir, isyan eder.

Çalış ama dua ederek işini yukarı havale et diye kandırdıklarınız ise hiç bir zaman isyan etmez, edemez...

 

Var mı itirazı olan?

 

Ne kolay iş kandırmak...

Gönderi tarihi:

BÜYÜK DUA DENEYİ.

 

Dua deneyi eğer eğlendirici olmasaydı , acınaklı olduğunu düşüneceğimiz bir mucize incelemesidir.

 

HASTALAR İÇİN DUA ETMEK , ONLARI İYİLEŞTİRİR Mİ.

 

Francis Galton dua emenin insanlar için yararlı olup olmadığını bilimsellikle araştıran ilk kişidir.

 

Francis rastgele seçilmiş arazi parçalarına DUA EDİP , bitkilerin daha hızlı yetişip yetişmediğini görmek istemiştir.

 

Tabi sonuçta dua edilen ile edilmeyen arasında fark tespit EDİLEMEMİŞTİR.

 

--- O ---

 

Yakın zamanda , Russel Stannard ( İngilterenin en tanınmış 3 profesöründen biridir)

Dua etmenin hastaların sağlığını iyileştirdiği görüşünü deneysel olarak sınamak için ,

TEMPLETON VAKFI nın sermayesini sunacağı bir deneye ağırlığını koydu.

 

Bu tarz , bilimsellik adına kabul görebilmesi için , DOUBLE-BLINDED prosedurune uyulması gerekirdi.

 

( Double-Blinded : Bir deney prosedürüdür. Deney esnasında , deneklerin ve araştırmacıların, testin güncel aşamaları gerçekleşirken ,

test grubunun ve kontrol grubunun durumları bilmemeleri dir.)

 

Açıklayacağım deneyde bu kurala katı şekilde uyulmuştur.

 

Deneyde tam anlamı ile rastgele seçilen hastalar belirlenir.

İlk grup denek grubu - DUA EDİLENLER.

İkinci grup - kontrol grubu olarak belirlenir DUA EDİMEYENLER.

 

 

Ne hastalar , ne doktorlar , ne hastabakıcılar , nede DENEKLER

hangi hastalara dua edileceğini , hangilerine dua edilmeyeceğini bilmezler.

 

Ancak deneysel duayı edenlerin her kim için dua edecekler ise , isimlerini bilmeleri gerekir.

Aksi taktirde , belirlenen kişiler haricindeki ilgisiz kimseler hakkında dua etmenin manası olmazdı.

Ancak duacılara belirlenen kişinin ismini ve soyadının ilk harfini vermek yeterli görülmüştür.

Çünkü denekler arasında buna uyan ikinci biri yoktur.

Diğer yandan TANRI nın doğru hastayı da saptayabilmesi için bir bilgi olması da GEREK ti.

 

Böylesi deneyler yapma fikri , başta DALGA GEÇİLMEYE son derece açıktır.

Ve beklendiği gibi bu PROJE bu olumsuzlukları yaşamaıştır.

Yüm yapılan ALAYLARI cesurca gögüsleyen araştırmacı gurubu , hiç yılmadan çalıştı , BOSTON da bulunan

Zihin Beden Tibbi Akademisi ndeki Dr. Herbert Benson yönetiminde 2,400,000 usd bu deneye harcandı.

Tepleton vakfı bu parayı karşıladı. Dr Herbert fikir olarak Templeton vakfına yakınbiri idi.

 

Dr Herbert yonetımındekı ekıp 6 ayrı hastahanedeki 1802 hastayı gözelemledi.

Bu hastaların hepsi kroner By Pass ameliyatı geçirmişti.

 

Hastalar 3 gruba ayrıldı.

1.ci grup DUA ALDı ve bunu bilmedi. G1

2.nci grup DUA ALMADI ve bunu bilmedi ( kontrol gurubu) G2

3. üncü grup DUA ALDI ve bunu BİLDİ. G3

 

 

G1 ve G2 duaların sınanması içindi

G3 ise dua edildiğini bilmenin psikomatik sonuçlarını test içindi.

 

Duacılar 3 ayrı kilise cemaatinden oluşuyordu. Minnesota , Massachusetts ve Missouri.

Bu 3 kilisenin konumu hastahaneleden oldukça uzaktı.

 

Duacılara yukarda açıklandığı gibi hastaların ilk ismi ve soyadlarının ılk harfi verilerek dua etmeleri ,

ve FAKAT içerisinde şu cümlenin kesinlikle olması istendi.

" ÇABUK SAĞLIKLI BİR İYİLEŞME , KOPMLIKASYON OLMAMASI VE BAŞARAILI BİR AMELİYAT İÇİN "

 

American Heart Journal in Nisan 2006 sayısında belirtilen sonuçlar oldukça belirgindi.

 

DUA EDİLEN VE BUNU BILMEYEN GRUP ILE DUA EDİLMEYEN GRUP ARASINDA FARK YOKTU.

 

G3 te FARK vardı. kendisi İçin Dua edildiğini Bilen Grup ta.

 

NEGATİF YÖNDE...!!!!!!!!

 

Duadan yararlandıklarını bilenler , bilmeyenlere göre daha fazla YAN ETKİDEN ACI ÇEKTİLER.

 

 

 

Belkide Tanrı bu çılgın girişim için onları hafifçe cezalandırmış mıydı aceba.

 

 

 

 

Kendileri için dua edildiğini bilen hastaların , sonuç olarak fazlatan STRESTEN dolayı zarar görmüş olmaları olası idi.

Bu grup DUA EDİLECEK KADAR HASTA MIYIM düşüncesine kapılmıştı.

 

 

 

BÜYÜK DUA DENEYİNİ HAZIRLAYAN VE FİNANS EEDEN GRUP HIRISTIYAN ÖĞRETİLERİNE İNANAN GRUPTU. SEMAVİ BİR DİNE İNANAN GRUPTU.

 

Ve bu BAŞARISIZLIĞI savunmaya kalktılar.

 

Oxford lu ilahıyatçı Swınburne bu başarısızlığı şöyle yorumladı.

 

Tanrı Dualara sadece iyi sebepler dahilinde edildiğinde CEVAP verir. dedi.

 

---------------------------------------------------------------------

 

Arkadaşlar bu yazıyı THE GOD DELUSION kıtabından alıntıladım

Sayfa 65- 66

 

Emek harcadım ve yazdım tek tek.

 

Saygılar.

 

Taklamakan.

Gönderi tarihi:

Dua karın doyurur.

 

Dua ikidir. Fiili dua ve kavli (sözlü dua)..

 

Çiftçinin arazisini sürmesi, futbolcunun antremana çıkması, çalışması fiili duadır..Sizin zannettiğinizin aksine her zaman kabul olacak da değildir. Sel ,yangın,parazit vb.afetlerle çiftçinin duasını kabul etmeyebilir Allah.

 

dua ibadettir.Ve ibadetler kabul olunması için yapılmaz. Allah istediği için ve vakti geldiği için yapılır.

 

Niçin akşam namazını kılıyoruz? Cevap: Güneş battığı için YANLIŞ..

 

Niçin yağmur duasına çıkıyoruz? Cevap:Yağmur yağması için. Yanlış, muhtelemelen de kabul görmez… Amacı rıza –i ilahi değil çünkü…

 

Niçin cevşen okuyorsun? Cevap:Araba alabilmek için (hatalı ve ibadet değil)

 

 

Doğru cevap :Allah istediği için ve de vakti geldiği için…

 

 

Dua karın doyurur. Peki bizim karnımız neden acıkır? O da vücudumuzun duasıdır. Yoksa mide kendisi için mi yemek istiyor? Hayır. Ona verilen görev o ‘dur. Eğer acıkmasa idik organlarımız yavaş yavaş iflas edecekti. Demek ki duanın karşılığı uhrevidir ve onun sevabı istediğimiz şeylerden kat kat üstündür…

 

Din fakirleir avutmak içindua tavsiye etmez. O sizin uydurmanız. VE dua eden fakirde olmaz.. Gerçekten Allah'a inanan ve ibadet eden geçim sıkıntısı çekmez..

 

Kim ki benim hidayetimi izlerse sapmayacak ve bedbaht (sâki) olmayacaktir. Ama kim ki Benim zikrimi unutursa, onun dar bir hayat alani (zor bir geçimi) olacaktir...” (24 tâhâ/123-124)

 

bunu tarihe bakarak anlayabiliriz. biz ne zaman Allah'ı unuttuysak o zaman ekonomik krizlere girdik. Minareden Allah demek yasaklandı. Aynı yıllar Türkiye'nin kıtlık yılları idi. Osmanlı'nın birçok döneminde zekat verilecek kimse bulunamıyordu.

 

Tabi idarecinin kim olduğu da önemli. Ne zaman Allah'ı anan bir başkan gelse Türkiye'de krizi unutuyoruz..bkz.menderes özal tayyip

 

Ama ittihat ve terakki, ******, İnönüler, Ecevitler,Ergin Gökneller,Mesut Yılmaz,28 Şubatçı Ateistler

Gönderi tarihi:

Sn mikail13

 

Semavi dinlerden biri olan Hırıstıyanlık ,

 

Mali durumlarının zayıflamaması adına ,

 

AGRE harcamaları olarak ,

 

Duanın faydasının bilimsel kanıtına MILYON DOLAR lar harcamış.

 

Ama ne yazık ki paraları boşa gitmiş.

 

Büyük dua deneyini yeniden okuyunuz.

 

Siz sadece dua karın doyurur demekle yetinirken , adamlar milyon dolar harcamış.

 

Ama sonuç... FAİL.

 

Yani başarısızlık.

 

Dua karında doyurmaz. Akıl da doyurmaz.

 

Dua adam durdurur.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
İKTİDARIN, suni olarak yaratmak istediği iyimser havaya inanmadığımız ve zaman zaman bunu yazdığımız için bize ?münafık? diyorlardı. Dediler de ne oldu?Ülkenin büyük bölümünde işler durdu. Her yerde esnaf kan ağlıyor. Ekonomideki sıkıntı, özellikle küçük işletmecileri perişan etti.

.

.

 

 

1-Arkadaşım sen siyaset yapmışsın. Ama dini konular bölümüne mesaj bırakmışsın.

2-Dua'nın İslamdaki yerdi şöyledir : İnsan elinden geleni yapar sonra her şeyi Allah'a bırakır. Yoksa hiçbir şeye çalışmadan Allah'tan yardım istenmez. İstense bile gerçekçiliği olmaz. Bugün müslüman olduğunu söyleyen bir zevat türbelere gidip ''bilmem kim baba bana yardım edecek'' diyor. Bunun İslamda yeri yoktur. Bunu yapanlar aklını başına almalıdır.

 

Bir gün adamın biri devesini çölde bırakıp peygamberimizin yanına gitmek istiyor. Peygamberimiz ona keşke bağlasaydın sonra Allah'a emanet etseydin diyor.

 

Bir ayette de ''vesilelere sarılın'' deniliyor.

 

İşin dini boyutunu bırakalım siyasi boyutuna geçelim.

Hiçbir devlet yöneticisi (en büyüğünden en küçüğüne) işini şansa bırakıp sonra da Allah'a yalvaramaz. Çünkü yöneticilik mevkiine gelmeyi istiyorsa zorlukları da çekmelidir. Eğer işini şansa bırakıyorsa da kötü durumu ''Allah'tan bilmemelidir''. Çünkü Allah ''çalışana,çabalayana,emeline ulaşmak için bazı şeylerden fedakarlık yapanlara'' yardım eder.

 

Mesela örnek verelim. Yağmur yağmayan yerlerde yağmur duası apılması olayı. Özellike bunu yapanlar da Blediye yetkilileri falan olunca kafam çok bozuluyor. Adam belediye olarak işini yapmamış sonra suçunu örtmek için ''bu dA Allah'ın hikmeti'' diyor. Bunlar sahte müslümnalardır. Gerçekleri ile sahtelerini ayırmak dileğiyle.

 

Not : Bu konuda Y.nuri Öztürk'ün ''Allah ile aldatmak'' adlı kitabını okuyunuz. Yararlı bir kitap. Sahte müslüman ile Gerçek müslümanı belki o zaman ayırırsınız.

  • 4 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
BÜYÜK DUA DENEYİ.

 

Dua deneyi eğer eğlendirici olmasaydı , acınaklı olduğunu düşüneceğimiz bir mucize incelemesidir.

 

HASTALAR İÇİN DUA ETMEK , ONLARI İYİLEŞTİRİR Mİ.

 

Francis Galton dua emenin insanlar için yararlı olup olmadığını bilimsellikle araştıran ilk kişidir.

 

Francis rastgele seçilmiş arazi parçalarına DUA EDİP , bitkilerin daha hızlı yetişip yetişmediğini görmek istemiştir.

 

Tabi sonuçta dua edilen ile edilmeyen arasında fark tespit EDİLEMEMİŞTİR.

.

.

.

ya böyle bir alıntı yapmakla ugraşabilmene şaşıyorum. dua ile iyileşme olsa idi bu şöyle bir sistemde olurdu kalp hastalıkları şu ayet ruh ve sinir bu ayet gibi yaradanını ne kadar hafife almış onlarki karıncanın yemege girip çıktıgını anlasın kul diye bir koku salgılamasını bilr dizayn etmiş bir yaradan böylesi bir konuda deney olarak ele alınmasını birde ödüllendirecekmiydi

artık mucize yok arkadaşlar her koyun kendi bacagından

ugraşmayın bunlar sizi daha da sıkar inanmayın boş verin ama kendinizi helak etmeyin nasılsa beni engellersiniz artık son sözlerimi söyleyeyim biz siz gençlerden inanıp inanmamanızı degil inandıklarınıza yönlenmenizi bekliyoruz meslegini merak ediyorum ama politikacıysan üzülürüm çok ugraştım ama kısır bir döngüden başka bir şey degil insanlık için yasaklanmazsam görüşürüz niyemi hemen yönetime gidiyorsunuz benim kızlarım huyumu bilir asla şikayete gelmezler kendiniz halledin sorunlarınızı derim onlara ben dünyaya direk degilim degilmi haydi esen kal

Gönderi tarihi:

SN canimincani ,

 

Dua deneyini yapan ben değilim.

 

Bir semavi dine inanan ve Allah ın olduğunu ispata çalışan bir HIRISTIYAN firma yapmış.

 

Onların Allahı ile sizinki aynı.

 

Onlar ispata milyonlarca dolar harcıyor.

 

Ben değil.

 

Siz genede çocuğunuz için dua edin.

 

Doktora falan da götirmeyin.

 

Şu ana kadar iyileştirmeyen , ( iyileştiremeyen ) Allahınız ne yaptı.

 

Size acı vermekten başka.

 

Dualarınıza neden cevap vermedi.

 

Nerde...

 

Yok mu yoksa.

 

Mesleğimi sormuşsunuz. Ben serbest ticaret yaparım. Girişimciyim.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Sevgili arkadaşlar şimdi size burada bir deney önermek istiyorum:

100'er kişilik iki ayrı kolera hastası grubundan birine günde iki kez 500 mg tetrasiklin verilsin, öbür gruba da nefesi en kuvvetli hocalar sabahtan akşama kadar Kur'an okusun ve iyileşmeleri için dua etsin.

Plasebo etkisini (yani hastanın iyileşeceğine olan inancının sağladığı ek iyileştirme etkisini) gözlem sonuçlarından kaldırmak için de, birinci gruba sahte hocalar sahte Kur'an okuyup, sahte dualar etsin; ikinci gruba da, gerçek hocaların edeceği duaya ek olarak, sadece şeker içeren sahte haplar verilsin. Hatta hem sahte duaların okunacağı, hem de sahte ilaçların verileceği bir üçüncü kontrol grubu oluşturulabilir...

Şimdi burada şunu soruyorum:..

Bu 3 gruptan hangisinde daha yüksek iyileşme oranı beklersiniz?

:)

Saygılar...

 

DİPNOT...

Gönderi tarihi:
Sevgili arkadaşlar şimdi size burada bir deney önermek istiyorum:

100'er kişilik iki ayrı kolera hastası grubundan birine günde iki kez 500 mg tetrasiklin verilsin, öbür gruba da nefesi en kuvvetli hocalar sabahtan akşama kadar Kur'an okusun ve iyileşmeleri için dua etsin.

Plasebo etkisini (yani hastanın iyileşeceğine olan inancının sağladığı ek iyileştirme etkisini) gözlem sonuçlarından kaldırmak için de, birinci gruba sahte hocalar sahte Kur'an okuyup, sahte dualar etsin; ikinci gruba da, gerçek hocaların edeceği duaya ek olarak, sadece şeker içeren sahte haplar verilsin. Hatta hem sahte duaların okunacağı, hem de sahte ilaçların verileceği bir üçüncü kontrol grubu oluşturulabilir...

Şimdi burada şunu soruyorum:..

Bu 3 gruptan hangisinde daha yüksek iyileşme oranı beklersiniz?

:)

Saygılar...

 

DİPNOT...

o kadar kolera hastasını nerden bulacaksı bir .tabiki bulaşıcı bir mikrop hastalıgını günde iki kez 500mg tetrasiklin verilmesi uygundur lakin hasta cilt ve böbrek problemi yaşayabilir .dua tıp biliminin çaresiz kaldıgı durumlarda hasta yakınına söylenen bir, sen evinde yine iyi olacakmış gibi bak bizim başka hastalarla ilgilenmemiz gerekir sözünün yumuşatılmış halidir.hasta veya yakını iyileşmediginde doktora degil allaha isyan eder o zaman. degilmi ?agrı kesicimi içerim allahım nolur baş agrım geçsin derim .kime ne

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.