Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2008 Mavi,nerdesin?artık gelsen diyorum.Bak en çok sevdiğin şiiri sana gönderiyorum.Lütfen artık gel.Ben Maviyi özledim burada! SEVEBİLME İHTİMALİ Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam... Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim. İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman özlemeye başladım herkesi... Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra.. Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı... Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı... Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık.. Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla... Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi.. Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu. Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri. Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben. Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim.. Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak.. Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum. Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum. Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliğini Otobüs oluyordum bir süre Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde Otobüs oluyordum Bir ülkeden bir iç ülkeye Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum. Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin Korkuyordum Sonra iniyordum otobüsten Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum. Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda.. Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim! YILMAZ ERDOĞAN bu arada ben bu şarkıda ağlarım dediğin şarkıyı dinliyorum.adını vermeye gerek var mı?sevginin en güzelini sunuyorum bu güvercinle...coğrafyanda sıkıca sarıl! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Mavi,nerdesin?artık gelsen diyorum.Bak en çok sevdiğin şiiri sana gönderiyorum.Lütfen artık gel.Ben Maviyi özledim burada! SEVEBİLME İHTİMALİ Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam... Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim. İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman özlemeye başladım herkesi... Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra.. Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı... Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı... Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık.. Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla... Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi.. Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu. Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri. Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben. Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim.. Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak.. Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum. Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum. Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliğini Otobüs oluyordum bir süre Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde Otobüs oluyordum Bir ülkeden bir iç ülkeye Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum. Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin Korkuyordum Sonra iniyordum otobüsten Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum. Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda.. Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim! YILMAZ ERDOĞAN bu arada ben bu şarkıda ağlarım dediğin şarkıyı dinliyorum.adını vermeye gerek var mı?sevginin en güzelini sunuyorum bu güvercinle...coğrafyanda sıkıca sarıl! Emre sana ne diyeyim ki bitanesin...bu şiiri gerçekten çok seviyorum.Şarkıyı dur tahmin edeyim günaydın anneciğim, günaydın babacığımı, .... sen beni çok iyi tanıyorsun can dost bu papatyalar benden sana(papatyalara bayılıyorum) herkese vermem ha! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Mavi olmayan gökyüzü,sanırım sana bir özür borcum var.ÖM ye cevap yazmayınca ben size şımarık falan demişti.Umarım beni mazur görürsünüz.Hastaymışsınız.Karadenizli rahatsız olduğunuzu söyledi.Çok geçmiş olsun. En kısa zamanda iyileşmeniz dileğiyle,tekrar özür dilerim.Saygılar. Borana Karşı,şımarık değilimdir valla,biraz ters bir zamanda geldin neyse hoş geldin.iyi dileklerin için çok teşekkür ederim...seni burada görmek güzel! Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Emre sana ne diyeyim ki bitanesin...bu şiiri gerçekten çok seviyorum.Şarkıyı dur tahmin edeyim günaydın anneciğim, günaydın babacığımı, .... sen beni çok iyi tanıyorsun can dost bu papatyalar benden sana(papatyalara bayılıyorum) herkese vermem ha! İlk defa bir bayan bana çiçek veriyor bunu hep saklayacağım.kurursa da yenisini isterim.Papatyaları çok mu seviyorsun,adresin bende sen de bitanesin asi.Tahmin eden benim bir kere şarkıyı benden de can dotuma al onun sevdiği papatyalar.Bu arada asi,benim dün aklım karıştı,cevabı senden alamazsam,tahminime yöneleceğim.Haberin olsun.Al bakalım tatlı kız papatyalarını... Alıntı
Φ Borana Karşı! Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2008 Borana Karşı,şımarık değilimdir valla,biraz ters bir zamanda geldin neyse hoş geldin.iyi dileklerin için çok teşekkür ederim...seni burada görmek güzel! Şımarık demiştim değil mi,birde soğuk!Beni utandırdın .Bu kadar güzel düşünen bir hanfediden cevap almayınca bozuldum galiba hoşbulduk.Mavi desem size(mavi olmayan gökyüzü size yakışmıyor)Hırçın Karadenizli ile olan dostluğunuzu kıskandım.Senyour'da iyi biri demişti.Bu kadar iyi olduğunu inanın tahmin etmemiştim. Seni burada görmek çok daha güzel,Hırçın Karadenizli,sevgili meslaktaşım en kısa zamanda seni dosyalarıyla Maviyi araştırmalarıyla İstanbula bekliyorum.Sevgiler. Alıntı
Φ Borana Karşı! Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Bu sayfada hep özür diledim,bugün Diyarbakır çocukları için gece gündüz çalışan Maviye bir teşekkürü borç bildiğim için yazıyorum.Mavi yukardaki resimde gördüğün gözler bana o kadar çok tanıdık ki.Ben orada bir çocuğun geçirebileceği en büyük yoklukları yaşadım.Aynı zamanda Diyarbakır sokaklarında bir çocuğun sahip olabileceği en büyük özgürlüğü yaşadım.Bu çocuklarda ben varım;bu çocuklar için çalışan yüreğin için çok teşekkür ederim,soğuk kız;)bu şarkıyı bilir misin?Umarım Kürtçe biliyorsundur.Selamlar... Diyarbekir warê mine Diyarbekir cihê mine Cihê bav û kalê mine Em meskin û paytaxta mine Paytaxta welatê mine Ew xumxuma ava mezin Diherikê û pêl bilezin Kulê dilêm pê re dibezin Civat û seyrana mine Li ser surhê singa te bû ferman Hatin bi te re xortên ciwan Bihêbet û bi qehreman îdî ne me tirsa giran Li ser birce te i bilind Mij û dûman her girtine Gul û Sosin pel weşandin Bimrim bijim li vê dinyayê Li te divegerim carek dine Alıntı
Φ nyx-fallen angel Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Kan Rengindeydi Eylül... Ozanlar, özlemlerini sazlarında giderir. Sevgi, bir ressamın fırçasında canlanır. Neyzenler, nefesiyle doyurur açlığını, Gün olur, beyaz güvercinlere kalır gökyüzü. Meydanlarda barış nutukları atılır. Göstermelik bir şovdur yaşanan, Gün olur namlunun ucuna dizilir karanfil filizleri. Aç kalır silah tacirleri, Aç kalır köpekler. Tetikler..Tetikler..Tetikler… Pas tutmuş yürekleri. Ve direklerinden çatırdar demokrasi, Boynunda kıravat,eli silahlı biri, Gözünü kırpmadan çeker tetiği Katiller, Asalaklar, Ve insan pislikleri, Damardan girer, kan içecek serseri. Bir aydın yada bir öğrenci ecelsiz uzanır kaldırımlara Henüz bestesi yeni yapılmış bir şarkı nağmelerinde ağlar; Uğurlar olsun ! Uğurlar olsun ! Bu bir ağıttır. Sesi ta ki güneşe uzanır. ****** yüzler; ayrılıkçılar, katiller, despotlar, hortumcular, katletmek için ülkemi ************ pazarlığa oturur. Haybeden bir genç yol kenarında vurulur. Bir subay, nöbet yerinde kurşunlanır. Pimi çekilmiş mayınlar patlar halkın içinde. Tanrıya yalvaran bir kol uzanır gökyüzüne, Bir bebeğin elinden oyuncağı fırlar Karnı burnunda bir gelinin korkudan ödü patlar Bir beden havaya kalkar, Sayfaları yanmış dört kitap yere düşer. O an, vicdan kaybolurken siyah perdede, İnsanlık timsah gözyaşlarını döker, Bir-bir yere Kan renginde. Muharrem Nalçacı - Kemer Aklima sen geldin bu siiri gordumde........ Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 büyülü bir çiçek gibiydi her kış açardı bahara yapraklarını hiç usanmazdı yüreğinde kocaman bir cesaret tomucuğuyla düşerdi hayatın içine vazgeçmezdi doğasında vazgeçmek yoktu zaman tünelinin kayıp kızıydı asiydi birazda rüzgar saçlarına değmekten korkardı melekler güzelliğini kıskanırdı şiir gibiydi anlatıldıkça eksik kalıyordu anlamlarda.... dedim ya büyülü bir çiçek gibiydi umutlar taşırdı toprağa varlık ve yokluk arasındaki tek şeydi çocuksu sevinçlerin kimliksiz adresiydi her kayıpı kendinde barındırırdı.... suyun en duru haliydi.... bu mısralar kime ait... Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Diyarbekir warê mine Diyarbekir cihê mine Cihê bav û kalê mine Em meskin û paytaxta mine Paytaxta welatê mine Ew xumxuma ava mezin Diherikê û pêl bilezin Kulê dilêm pê re dibezin Civat û seyrana mine Li ser surhê singa te bû ferman Hatin bi te re xortên ciwan Bihêbet û bi qehreman îdî ne me tirsa giran Li ser birce te i bilind Mij û dûman her girtine Gul û Sosin pel weşandin Bimrim bijim li vê dinyayê Li te divegerim carek dine Boran ben Kürtçe bilmiyorum,bir ara Türkçesini de gönder ha maviyle olan dostluğumu kıskanmayın ayrıca.sene 2006 biz onunla kadıköy sahilinde kavga ediyoruz.sene 2008 Diyarbakırda bize lahmacun ısmarlamak zorunda kalıyor.sene 2008 bugün Mavi hallettim.Soner abi aldı işi.Sen biraz dinlen,okula gitcen daha Yukarda ki şiiri yazanı kıskandım,seni iyi tanıyor(Ersal tam bir şair)ama emin ol ki benim yeteneğim olsa seni daha iyi anlatırdım beni çikolata ile kandırmana izin vermeyeceğim,herkesi sen mi zannettin şaka şaka asim bu çikolatalar sana Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Dur sana öğreteceğim sen de bana kuş dilini öğret Karadenizin Hırçını bizim dostluğumuz mu?Hade ordan...Ersal'ın şiirini çalma,bana yazmış ayrıca;kıskanma.Sevgiler...çukulata içinde teşekkürler;tek hayır diyemeyeceğim;yok ama makarnada vardı Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 büyülü bir çiçek gibiydi her kış açardı bahara yapraklarını hiç usanmazdı yüreğinde kocaman bir cesaret tomucuğuyla düşerdi hayatın içine vazgeçmezdi doğasında vazgeçmek yoktu zaman tünelinin kayıp kızıydı asiydi birazda rüzgar saçlarına değmekten korkardı melekler güzelliğini kıskanırdı şiir gibiydi anlatıldıkça eksik kalıyordu anlamlarda.... dedim ya büyülü bir çiçek gibiydi umutlar taşırdı toprağa varlık ve yokluk arasındaki tek şeydi çocuksu sevinçlerin kimliksiz adresiydi her kayıpı kendinde barındırırdı.... suyun en duru haliydi.... bu mısralar kime ait... Ersaldan bana gelen...bana ait Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Kan Rengindeydi Eylül... Ozanlar, özlemlerini sazlarında giderir. Sevgi, bir ressamın fırçasında canlanır. Neyzenler, nefesiyle doyurur açlığını, Gün olur, beyaz güvercinlere kalır gökyüzü. Meydanlarda barış nutukları atılır. Göstermelik bir şovdur yaşanan, Gün olur namlunun ucuna dizilir karanfil filizleri. Aç kalır silah tacirleri, Aç kalır köpekler. Tetikler..Tetikler..Tetikler… Pas tutmuş yürekleri. Ve direklerinden çatırdar demokrasi, Boynunda kıravat,eli silahlı biri, Gözünü kırpmadan çeker tetiği Katiller, Asalaklar, Ve insan pislikleri, Damardan girer, kan içecek serseri. Bir aydın yada bir öğrenci ecelsiz uzanır kaldırımlara Henüz bestesi yeni yapılmış bir şarkı nağmelerinde ağlar; Uğurlar olsun ! Uğurlar olsun ! Bu bir ağıttır. Sesi ta ki güneşe uzanır. ****** yüzler; ayrılıkçılar, katiller, despotlar, hortumcular, katletmek için ülkemi ************ pazarlığa oturur. Haybeden bir genç yol kenarında vurulur. Bir subay, nöbet yerinde kurşunlanır. Pimi çekilmiş mayınlar patlar halkın içinde. Tanrıya yalvaran bir kol uzanır gökyüzüne, Bir bebeğin elinden oyuncağı fırlar Karnı burnunda bir gelinin korkudan ödü patlar Bir beden havaya kalkar, Sayfaları yanmış dört kitap yere düşer. O an, vicdan kaybolurken siyah perdede, İnsanlık timsah gözyaşlarını döker, Bir-bir yere Kan renginde. Muharrem Nalçacı - Kemer Aklima sen geldin bu siiri gordumde........ Angelim çok teşekkür ederim;Eylüle inat aydınlık günlere... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Bu sayfada hep özür diledim,bugün Diyarbakır çocukları için gece gündüz çalışan Maviye bir teşekkürü borç bildiğim için yazıyorum.Mavi yukardaki resimde gördüğün gözler bana o kadar çok tanıdık ki.Ben orada bir çocuğun geçirebileceği en büyük yoklukları yaşadım.Aynı zamanda Diyarbakır sokaklarında bir çocuğun sahip olabileceği en büyük özgürlüğü yaşadım.Bu çocuklarda ben varım;bu çocuklar için çalışan yüreğin için çok teşekkür ederim,soğuk kız;)bu şarkıyı bilir misin?Umarım Kürtçe biliyorsundur.Selamlar... Diyarbekir warê mine Diyarbekir cihê mine Cihê bav û kalê mine Em meskin û paytaxta mine Paytaxta welatê mine Ew xumxuma ava mezin Diherikê û pêl bilezin Kulê dilêm pê re dibezin Civat û seyrana mine Li ser surhê singa te bû ferman Hatin bi te re xortên ciwan Bihêbet û bi qehreman îdî ne me tirsa giran Li ser birce te i bilind Mij û dûman her girtine Gul û Sosin pel weşandin Bimrim bijim li vê dinyayê Li te divegerim carek dine Boran bende çocuklarda bulurum kendimi,sadece Diyarbakır çocuklarında değil,tüm çocuklarda...bize sunulmuş en güzel varlıklar...bizim olan en güzel duygular!Kürtçe bilirim,dediğin şarkıyı da bir zamanlar eskitenlerdendim.Ciwan Haco söylüyor,ama ben başka bir seste yakaladım.Memleketinden sana ve Diyarbakırlıya selamlar...bu çocuklar sizin hemşonuz,bizim aydınlığımız....muhteşem bu çocuklar...gülen gözlerine... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 ve sevgili emre...sana İşte gidiyorum Birşey demeden Arkamı dönmeden Şikayet etmeden Hiçbirşey almadan Birşey vermeden Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde Yürüyorum sanki senin yanında Sesin uzaklaşır herbir Adımda Ayak izim kalmadan gidiyorum Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı Bana kimse sen gibi sarılmadı Işığımız sönmeden gidiyorum Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 ve sevgili emre...sana İşte gidiyorum Birşey demeden Arkamı dönmeden Şikayet etmeden Hiçbirşey almadan Birşey vermeden Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde Yürüyorum sanki senin yanında Sesin uzaklaşır herbir Adımda Ayak izim kalmadan gidiyorum Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı Bana kimse sen gibi sarılmadı Işığımız sönmeden gidiyorum sen beni çok iyi tanıyorsun,en sevdiğimden en sevdiğim şarkı.Bak sen içli köfteyi hakkettin çok güzeller değil mi?afiyet olsun mavi. Alıntı
Φ Borana Karşı! Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2008 Boran bende çocuklarda bulurum kendimi,sadece Diyarbakır çocuklarında değil,tüm çocuklarda...bize sunulmuş en güzel varlıklar...bizim olan en güzel duygular!Kürtçe bilirim,dediğin şarkıyı da bir zamanlar eskitenlerdendim.Ciwan Haco söylüyor,ama ben başka bir seste yakaladım.Memleketinden sana ve Diyarbakırlıya selamlar...bu çocuklar sizin hemşonuz,bizim aydınlığımız....muhteşem bu çocuklar...gülen gözlerine... Diyarbakırdan aldım sıcak selamını,o çocuk gözlerde saklı mavi.Az önce seninle ilgili çok güzel bir öm aldım;aynen şöyle diyordu arkadaşımız;bizim mavi kibar ve nazik cevaplar veriyor,kızcağızın üstüne çok gidiyorlar,bende buradayım artık.Bu öm ile kendisinin farkına vardığım arkadaş da Diyarbakırlı.Bu kadar sevilmek,ne kadar güzel.Kürtçe bilmene atrıca sevindim,Hırçın arkadaşa da öğret olur mu? Bu sana hayran kaldığım mavi yürek... Yitirilen Ola ki Yürürüm Bir Başka Aşka Ya da Yürürüm Mavi Olmayan Bir Gülüşe Unutma ki Tek Ask Olduğum Sensin Aşık Olduğum Değil Karanlıkla Süzülüyor İçime Yıkım Dur Diyorum Yıkılıyorum Uçurumları Bas Ucuma Koyuyorum Sonra Okşuyorum Rüzgarda Saçlarını Sıcak İlik Bir Koku Siniyor Yüreğime Gitme Diyorum Düşüyorum Sonra Beni Soruyorlar Bana Tanımıyorum Diyorum Daha Hiç Karşılaşmadık Aynı Çizgide Bile Susuşumu Dinliyorlar Ben Sustukça Yazık, Bir Çığlığın Doğusu Gibi Ölüyorlar; Önce Bir Bir, Sonra Hepsi Sonra Bir Uçurumlar Kalıyor Birde Yıkımlar Verilen Her şey Borçmuş Gibi Alınıyor Önce Bir Bir Sonra Hepsi Sonra Bir Ben Kalıyorum, Birde Yalnızlık Uçurumlar, Yıkımlar, Ben Ve Yalnızlık Zorlu Bir Savaşın Unutulmuş Cesetleri Gibi Yatıyoruz Yan Yana Öpüşüyoruz, Sevişiyoruz Da Hatta.... Her Şey Oyun Yasaklarına Uygun Bir Günah Oluyor Sonra Tek Umudumuzu Göye Gelin Ediyoruz Telli, Kanlı Düğün İste Üşüyor Sacların Biliyorum Dargın mısın? Bu Baharda Mayısa Bıraktığım Gibi Misin Hala? Vurulmuş Çocuk Gibi Büyümemiş Yüreğinde ki Hüzün Hala Kaçıyor musun Zamansız Gözlerini Bırakarak Birilerinden Hala Ellerinden Tutup Sevgileri Hala Öyle Soğuk Bir Gök Hala Öyle Yerini Yurdunu Bulamamış Bir Mavi Dipsiz Kuyuya Salıyor musun Ağlı*********** Küçücük Bir Dokunuşla Son Sevilen Olabiliyor musun? Kendim Kadar Aklımdasın Ve Askını Şaşırmış Bir Tanrı Çoğalan Sızısıyla Mutlu Bir Yara Öyle Misin Mavi Gözlü Sari Saçlı Yoldaşım Öyle Bıraktığım Gibi misin Gerçeği Yakmada Hala Usta mısın Yoksa Çırak mı Yanerken Yollarda Saçlarıma Dolanan Aydınlığımsın Somutlaştıramadığım Tek İmgensin Şiirde Anlattıkça Eksilen Tek Anlam Hala Bıraktığım Gibi misin Yoksa Beni Bıraktığın Gibi Mi Kaç Mevsimsiz Kar Düştü Toprağıma Hala Bıraktığım Gibi Misin Mavi sayfanda dolaşırken Umut Altınçağı sevdiğini gördüm.eminim bu şiiri de biliyorsundur.Çocuk bakışlı yüreğine... Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Dur sana öğreteceğim sen de bana kuş dilini öğret Karadenizin Hırçını bizim dostluğumuz mu?Hade ordan...Ersal'ın şiirini çalma,bana yazmış ayrıca;kıskanma.Sevgiler...çukulata içinde teşekkürler;tek hayır diyemeyeceğim;yok ama makarnada vardı dur bakalım,dostluğa hade ordan ha.İnşallah BJK ikinci lige düşer böyle beddua artık seni bozar Ersalı mı kıskanacam,hahahahaha.Ayrıca şimdi sen oruç tutuyorsun,bunu yiyemezsin kendime yaptım. sana vermeyeceğim,sen üstüne başına bulaştırırsın işte mavinin makarna yemiş hali mavinin tek yapabildiği yemek olan makarna aşkına yok mu maviyi durduracak Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Diyarbakırdan aldım sıcak selamını,o çocuk gözlerde saklı mavi.Az önce seninle ilgili çok güzel bir öm aldım;aynen şöyle diyordu arkadaşımız;bizim mavi kibar ve nazik cevaplar veriyor,kızcağızın üstüne çok gidiyorlar,bende buradayım artık.Bu öm ile kendisinin farkına vardığım arkadaş da Diyarbakırlı.Bu kadar sevilmek,ne kadar güzel.Kürtçe bilmene atrıca sevindim,Hırçın arkadaşa da öğret olur mu? Bu sana hayran kaldığım mavi yürek... Yitirilen Ola ki Yürürüm Bir Başka Aşka Ya da Yürürüm Mavi Olmayan Bir Gülüşe Unutma ki Tek Ask Olduğum Sensin Aşık Olduğum Değil Karanlıkla Süzülüyor İçime Yıkım Dur Diyorum Yıkılıyorum Uçurumları Bas Ucuma Koyuyorum Sonra Okşuyorum Rüzgarda Saçlarını Sıcak İlik Bir Koku Siniyor Yüreğime Gitme Diyorum Düşüyorum Sonra Beni Soruyorlar Bana Tanımıyorum Diyorum Daha Hiç Karşılaşmadık Aynı Çizgide Bile Susuşumu Dinliyorlar Ben Sustukça Yazık, Bir Çığlığın Doğusu Gibi Ölüyorlar; Önce Bir Bir, Sonra Hepsi Sonra Bir Uçurumlar Kalıyor Birde Yıkımlar Verilen Her şey Borçmuş Gibi Alınıyor Önce Bir Bir Sonra Hepsi Sonra Bir Ben Kalıyorum, Birde Yalnızlık Uçurumlar, Yıkımlar, Ben Ve Yalnızlık Zorlu Bir Savaşın Unutulmuş Cesetleri Gibi Yatıyoruz Yan Yana Öpüşüyoruz, Sevişiyoruz Da Hatta.... Her Şey Oyun Yasaklarına Uygun Bir Günah Oluyor Sonra Tek Umudumuzu Göye Gelin Ediyoruz Telli, Kanlı Düğün İste Üşüyor Sacların Biliyorum Dargın mısın? Bu Baharda Mayısa Bıraktığım Gibi Misin Hala? Vurulmuş Çocuk Gibi Büyümemiş Yüreğinde ki Hüzün Hala Kaçıyor musun Zamansız Gözlerini Bırakarak Birilerinden Hala Ellerinden Tutup Sevgileri Hala Öyle Soğuk Bir Gök Hala Öyle Yerini Yurdunu Bulamamış Bir Mavi Dipsiz Kuyuya Salıyor musun Ağlı*********** Küçücük Bir Dokunuşla Son Sevilen Olabiliyor musun? Kendim Kadar Aklımdasın Ve Askını Şaşırmış Bir Tanrı Çoğalan Sızısıyla Mutlu Bir Yara Öyle Misin Mavi Gözlü Sari Saçlı Yoldaşım Öyle Bıraktığım Gibi misin Gerçeği Yakmada Hala Usta mısın Yoksa Çırak mı Yanerken Yollarda Saçlarıma Dolanan Aydınlığımsın Somutlaştıramadığım Tek İmgensin Şiirde Anlattıkça Eksilen Tek Anlam Hala Bıraktığım Gibi misin Yoksa Beni Bıraktığın Gibi Mi Kaç Mevsimsiz Kar Düştü Toprağıma Hala Bıraktığım Gibi Misin Mavi sayfanda dolaşırken Umut Altınçağı sevdiğini gördüm.eminim bu şiiri de biliyorsundur.Çocuk bakışlı yüreğine... Boran sen boşver Maviyi,bu şiiri bana yazdın değil mi ona yazma,hanfendi cevap verme zahmetine bile gelemiyor sabah sabah maviye taktım,of ya bu sayfaya el koydum Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 senin ve sayfandaki misafirler için Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 dur bakalım,dostluğa hade ordan ha.İnşallah BJK ikinci lige düşer böyle beddua artık seni bozar Ersalı mı kıskanacam,hahahahaha.Ayrıca şimdi sen oruç tutuyorsun,bunu yiyemezsin kendime yaptım. sana vermeyeceğim,sen üstüne başına bulaştırırsın işte mavinin makarna yemiş hali mavinin tek yapabildiği yemek olan makarna aşkına yok mu maviyi durduracak Emre seni öldüreyi mi ahanda bu da sensin ayrıca BJK ya laf yok,akıllı olllll Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Diyarbakırdan aldım sıcak selamını,o çocuk gözlerde saklı mavi.Az önce seninle ilgili çok güzel bir öm aldım;aynen şöyle diyordu arkadaşımız;bizim mavi kibar ve nazik cevaplar veriyor,kızcağızın üstüne çok gidiyorlar,bende buradayım artık.Bu öm ile kendisinin farkına vardığım arkadaş da Diyarbakırlı.Bu kadar sevilmek,ne kadar güzel.Kürtçe bilmene atrıca sevindim,Hırçın arkadaşa da öğret olur mu? Bu sana hayran kaldığım mavi yürek... Yitirilen Ola ki Yürürüm Bir Başka Aşka Ya da Yürürüm Mavi Olmayan Bir Gülüşe Unutma ki Tek Ask Olduğum Sensin Aşık Olduğum Değil Karanlıkla Süzülüyor İçime Yıkım Dur Diyorum Yıkılıyorum Uçurumları Bas Ucuma Koyuyorum Sonra Okşuyorum Rüzgarda Saçlarını Sıcak İlik Bir Koku Siniyor Yüreğime Gitme Diyorum Düşüyorum Sonra Beni Soruyorlar Bana Tanımıyorum Diyorum Daha Hiç Karşılaşmadık Aynı Çizgide Bile Susuşumu Dinliyorlar Ben Sustukça Yazık, Bir Çığlığın Doğusu Gibi Ölüyorlar; Önce Bir Bir, Sonra Hepsi Sonra Bir Uçurumlar Kalıyor Birde Yıkımlar Verilen Her şey Borçmuş Gibi Alınıyor Önce Bir Bir Sonra Hepsi Sonra Bir Ben Kalıyorum, Birde Yalnızlık Uçurumlar, Yıkımlar, Ben Ve Yalnızlık Zorlu Bir Savaşın Unutulmuş Cesetleri Gibi Yatıyoruz Yan Yana Öpüşüyoruz, Sevişiyoruz Da Hatta.... Her Şey Oyun Yasaklarına Uygun Bir Günah Oluyor Sonra Tek Umudumuzu Göye Gelin Ediyoruz Telli, Kanlı Düğün İste Üşüyor Sacların Biliyorum Dargın mısın? Bu Baharda Mayısa Bıraktığım Gibi Misin Hala? Vurulmuş Çocuk Gibi Büyümemiş Yüreğinde ki Hüzün Hala Kaçıyor musun Zamansız Gözlerini Bırakarak Birilerinden Hala Ellerinden Tutup Sevgileri Hala Öyle Soğuk Bir Gök Hala Öyle Yerini Yurdunu Bulamamış Bir Mavi Dipsiz Kuyuya Salıyor musun Ağlı*********** Küçücük Bir Dokunuşla Son Sevilen Olabiliyor musun? Kendim Kadar Aklımdasın Ve Askını Şaşırmış Bir Tanrı Çoğalan Sızısıyla Mutlu Bir Yara Öyle Misin Mavi Gözlü Sari Saçlı Yoldaşım Öyle Bıraktığım Gibi misin Gerçeği Yakmada Hala Usta mısın Yoksa Çırak mı Yanerken Yollarda Saçlarıma Dolanan Aydınlığımsın Somutlaştıramadığım Tek İmgensin Şiirde Anlattıkça Eksilen Tek Anlam Hala Bıraktığım Gibi misin Yoksa Beni Bıraktığın Gibi Mi Kaç Mevsimsiz Kar Düştü Toprağıma Hala Bıraktığım Gibi Misin Mavi sayfanda dolaşırken Umut Altınçağı sevdiğini gördüm.eminim bu şiiri de biliyorsundur.Çocuk bakışlı yüreğine... Çok teşekkür ederim Boran,bayılırım ben Umut Altınçağa...sevgiler! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Boran sen boşver Maviyi,bu şiiri bana yazdın değil mi ona yazma,hanfendi cevap verme zahmetine bile gelemiyor sabah sabah maviye taktım,of ya bu sayfaya el koydum Bak ben nazik ve kibar cevaplar veriyormuş,Diyarbakırlı her daim yanımda,kıskannnnnnnnnnnnnnnnnnn geldim işte,ama çok istiyorsan al senin olsun!!!el koyan arkadaş sen benim bidanemsinnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 senin ve sayfandaki misafirler için işte lahmacuna hayır demem,sağolasın deniz kızı şımarıksın,kıskançsın ama candansın...gel bak çiğ köfte aldım iftara... yaf tutmayın beni,ben yerim şimdi bunları Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Bak ben nazik ve kibar cevaplar veriyormuş,Diyarbakırlı her daim yanımda,kıskannnnnnnnnnnnnnnnnnn geldim işte,ama çok istiyorsan al senin olsun!!!el koyan arkadaş sen benim bidanemsinnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn Mavi şu an sana çok sinirliyim;bakalım daha bana anlatmadığın neler var,Soner abi de olmasa hiç duymayacağım.Sende benim bidanemsin ama beni kızdırıyorsun.Ahanda şimdiki yüz ifadem; içimden birileri,kalk git oradakileri benzet diyor.Ayrıca bu deftere el koydum,mavi yazarken benden izin iste. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2008 Mavi şu an sana çok sinirliyim;bakalım daha bana anlatmadığın neler var,Soner abi de olmasa hiç duymayacağım.Sende benim bidanemsin ama beni kızdırıyorsun.Ahanda şimdiki yüz ifadem; içimden birileri,kalk git oradakileri benzet diyor.Ayrıca bu deftere el koydum,mavi yazarken benden izin iste. ya canım kardeşim,ben ne diyeyim şimdi beni en iyi tanıyanlardansın,bedeli ne olursa olsun gerekenlere gereken cevap veririm kızma,canım bak şimdi daha çok üzülürüm.Mavin seni çoooooooooook özledi can!Yalnız olmamak,işte bu muhteşem sen askerliğini bitir,bana avukat lazım...Bilalden de Yaşarda da iş yok (onlar duymasın)bayyy Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.