Φ ERXAN Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Kapatılma davası süren bir partinin devleti yönetmeye devam etmesi sizce doğru mu?...Bugün bir kamu görevlisi hakkında dava açılsa, o görevliye dava sonuçlanıncaya kadar görevden el çektirilir. Tabii bu durum AKP nin hatası değil ama ortada bir tuhaflık olduğu açık..Bu şuna benziyor: Ehliyetsiz bir sürücü hakkında yasal işlem yapıyorsunuz ama diğer yandan aynı sürücünün araç kullanmasına seyirci kalıyorsunuz. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Haklisinda kim alacak görevden AKP yi,bu Cumhurbaskaninin görevidir saniyorum ama oda listede olduguna göre AKP beni milli irade secti ancak o gönderir diyerek Menderesvari davranmaktadir.Hak hukuk diye birsey kaldimiki,hepsini kendilerine benzettiler.Adamlar birakin görevden cekilmeyi,habire Avrupayi dolasip bize yardim edin cagrisi yapiyorlar,Ben bunu göre göre gemiyi kayalara carpmaya götüren ve kendisine rotan yanlis kayalara carpacaksin birak artik diyenlere karsi beni sirketin sahibi görevlendirdi,ben bildigim gibi giderim diyerek S.O.S veren kaptana benzetiyorum. saygilarla Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 22 Temmuz genel seçimlerinin sonuçları hakkında çok şeyler yazılmıştır. Hakim basının ve AKP yöneticilerinin çoğunlukla kullandığı argüman ise "Millet, istikrara devam dedi." şeklinde özetlenebilecek olanıdır. Bunun, gerçeği ne kadar yansıtmakta olduğuna dair geçenlerde okuduğum bir haberi burada paylaşmanın önemli olduğu kanaatindeyim. Ayrıca söz konusu haberin önümüzdeki yerel seçimlerde nasıl bir koz olarak kullanılabileceğinin de altını çizmekte büyük yarar görüyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesinin faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapmak maksadıyla "Büyükşehir Ankara" adı altında yayınlanan gazetenin 2-8 Nisan 2008 tarihli 172. sayısında manşetten verilen haberde 400,000 aileye gıda yardımı yapılacağından bahsedilmektedir. Haberde Büyükşehir Belediyesinin, dar gelirli ve ihtiyaç sahibi aileler (keşke haberde bunların nasıl seçildiğinden de bahsedilseydi) için uyguladığı programla içerisinde gıda ve temizlik maddeleri bulunan yardım paketlerini bizzat adreslerinde teslim ettiği yer almaktadır. Yardım paketlerinde neler olduğunu yine gazeteden öğreniyoruz. Paketlerde sırasıyla aşağıdaki gıda ve temizlik maddeleri bulunmaktadır: 10 kg'lık makarna 5 lt'lik ayçiçek sıvıyağ 5 kg'lık un 2 kg'lık arpa şehriye 2 kg'lık zeytin 2 kg'lık peynir 2 kutu 1660 gr salça domates 1,5 kg'lık sofralık tuz 5 kg'lık pirinç 2 kg'lık kuru fasulye 2 kg'lık bulgur 2 kg'lık nohut 3 kg'lık çay 6 kg'lık şeker 750 gr'lık el sabunu 1 kg'lık banyo sabunu 3 kg'lık çamaşır deterjanı 2 kg'lık bulaşık deterjanı 2 kg'lık tahin helva 4 kg'lık reçel 20 kalemden oluşan uzunca bir liste. Kaba bir hesapla bu listenin maliyeti yaklaşık olarak 180-200 YTL'dir. Yardım yapılacak ailelerin sayısının ise 400,000 olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla 72,000,000 ila 80,000,000 YTL arasında bir maliyet söz konusudur. Ayrıca söz konusu gıda ve temizlik maddelerinin nasıl alındığına dair bir bilgilendirme yapılması da elzemdir. Bu maddeler ihale ile mi alınmıştır? Değilse bu büyük tutarın finansmanı nasıl sağlanmıştır? Burada söz konusu olan büyük bir meblağdır ve bu soruların yanıtlanması büyük bir önem arz etmektedir. Aynı gazetede 1997-1998 yılında başlayan gıda ve temizlik yardımlarının 10 yıllık dönemde ulaştığı ailelerin sayısı da verilmiştir: 1998……………32,500 2003……………240,000 1999……………10,500 2004……………300,000 2000……………10,500 2005……………390,000 2001……………37,250 2006……………365,000 2002……………180,000 2007……………265,000 Tablodaki rakamlar ziyadesiyle düşündürücüdür. 32,500 kişiyle başlayan yardım 1999 ve 2000 yıllarında 10,500'e düşmüştür. Bu yıllar DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin görevde olduğu ilk yıllara tekabül etmektedir. 2002-2003 yıllarında, bir diğer ifadeyle AKP'nin iktidar olduğu ilk yıllarda, yardım edilen ortalama aile sayısı 1999-2000 yıllarına kıyasla tam 20 kat (%2000) artmıştır. Yardım edilen aile sayısının artmış olması bir başarı göstergesi midir? Yoksa Başbakan Erdoğan'ın övündüğü(!) ekonomik gelişmelerin sonucu mudur? Yada tamamen başka bir sebebi olabilir mi? "Al yardım paketini-Ver seçimde oyunu" şeklinde özetlenebilecek ve adeta şartlı reflekse dönüştürülmüş zımni bir anlaşma mı söz konusudur? Kısa vadede yerel seçimlerde ve uzun vadede genel seçimlerde başarılı olmak adına üretilecek politikalarda yukarıda bahsettiğim tabloyu göz önünde bulundurmayanlar ve bu döngüyü kırmanın yollarını aramayanlar maalesef amaçlarında muvaffak olamayacaklardır. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Al yardım paketini-Ver seçimde oyunu" şeklinde özetlenebilecek ve adeta şartlı reflekse dönüştürülmüş zımni bir anlaşma mı söz konusudur? 265.000 yardım almış aileden birer kişi oy verse , 16.000.000 luk AKP reyine ne kadar etki edebilir ki %0.01 ? %0,1 ? %1 ? %2 ? (ki bir yardımla kimsenin AKP oy vereceğini düşünemiyorum, MHP ye oy verecek olanın siyasi bir görüşü olupta bu yardımı alıp dönüp AKP ye mi oy verirki) saygılar Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Kapatılma davası süren bir partinin devleti yönetmeye devam etmesi sizce doğru mu?...Bugün bir kamu görevlisi hakkında dava açılsa, o görevliye dava sonuçlanıncaya kadar görevden el çektirilir. Tabii bu durum AKP nin hatası değil ama ortada bir tuhaflık olduğu açık..Bu şuna benziyor: Ehliyetsiz bir sürücü hakkında yasal işlem yapıyorsunuz ama diğer yandan aynı sürücünün araç kullanmasına seyirci kalıyorsunuz. Farklı bir süreç; bir kere benim bildiğim kadarıyla söz konusu olan bir "tespit davası", davanın ne zaman sonuçlanacağı belli değil ve mahkeme kararını verene kadar siyasi iktidar meselesinin nasıl bir alternatifle çözüleceği belirlenmiş de değil... Ehliyetsiz sürücü örneği ile durum ifade edilemez... Bir kere parti kurulmuş ve bir sorun da çıkmamış ki iktidar bile olmuş; ancak şimdi iktidarı sırasındaki eylemler nedeniyle dava konusu durumuna gelmiş; eğer ortada bir sorun yok denirse aynen devam, varsa da adı üzerinde "parti kapatma davası"... Karar verilene kadar AKP nin iktidarda kalmasında bir sorun görmüyorum; işe etik açısından yaklaşırsak da fikrimce bir sorun yok, sonuçta millet iradesi ile başa gelenler daha davanın açılması ile düşecek olursa demokrasi gerçekten pek rayına oturacak değildir. Halbuki anayasamız parti kapatma davasına bakmakla Anayasa Mahkemesi gibi özel bir mahkemeyi görevlendirerek meselenin düzeyini belirlemiştir zaten... Saygılar... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Haklisinda kim alacak görevden AKP yi,bu Cumhurbaskaninin görevidir saniyorum ama oda listede olduguna göre AKP beni milli irade secti ancak o gönderir diyerek Menderesvari davranmaktadir.Hak hukuk diye birsey kaldimiki,hepsini kendilerine benzettiler.Adamlar birakin görevden cekilmeyi,habire Avrupayi dolasip bize yardim edin cagrisi yapiyorlar,Ben bunu göre göre gemiyi kayalara carpmaya götüren ve kendisine rotan yanlis kayalara carpacaksin birak artik diyenlere karsi beni sirketin sahibi görevlendirdi,ben bildigim gibi giderim diyerek S.O.S veren kaptana benzetiyorum. saygilarla Siyasi bir partiden bahsediyoruz. Dolayısıyla suçluluğu sabit olana kadar icraatına devam edecektir. Siyasi parti ve devlet memuru arasında fark vardır. Cumhurbaşkanının iktidar partisini görevden alma gibi bir yetkisi yoktur bir milletvekilini dahi yoktur. AKP, küll halinde görevden çekilir ve hiçbir milletvekili de hükümet kurmaya yanaşmazsa mecliste hükümet buhranı çıkar ve Cumhurbaşkanı bu durumda seçime gidilmesine karar verebilir ancak AKP'nin baskın seçim yapması da garip karşılanmaktadır. Devlet memuru hakkında soruşturma açıldığında görevinden alınabilinir ancak hükümeti görevden almak mümkün değildir. Ancak darbe ile düşürülebilinir. Ancak daha önce dile getirdiğim bir şey vardı. AKP; kapatılma davasıyla karşılaşmış bir partidir ve bu parti şu anda birçok kanunu çıkarmaktadır. Örneğin dava 2 yıl sonuçlandı ve AKP'nin kapatılmasına karar verildi...Bu 2 yıl içerisinde yaptığı kanunların meşruiyeti ne olacak. Hatta Cumhurbaşkanına siyasi yasak verilirse 2 yıl içerisinde yapacağı atamalar şaibeli hale gelmeyecek mi? Hasılı bu zamana kadar böyle birşeyin olacağı hiç düşünül/e/mediği için bu yönde hukuki bir düzenleme de yapıl/a/mamıştır. 367'yi de kimse düşünmüyordu ve o yüzden bir düzenleme yapılmamıştı...Yani ki, ortaya verili durumu zorlayan birşey çıkarsa çözüm de ondan sonra getirilebilinir. Çok hoş bir süreç, çok enteresan bir konu... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 AKP nin yeni anayasa calismalarini *SIVIL ANAYASA* olarak degerlendirmesi zaten kendi iktidarinin mesrulugunuda tartismaya acmasi demek degilmidir.Eger mevcut anayasa sivil anayasa degilde darbe anayasasi ise o zaman AKP nin iktidar olmasida o darbe anayasasina göre gayrimesru olmazmi?Yani isimize geldiginde mesrulugunu tartistigimiz bir konu isimize gelmediginde mesrulastirilabiliyor.Bence asil hos ve enteresan olan budur. Evet bende ayni seyi soruyorum simdi,varsayalimki AKP nin davasi iki yil sürdü ve suclu bulunarak kapatildi,peki kapatilincaya kadar cikardigi yasalar yaptigi icraatlari nasil yorumlamamiz gerekecek.Ne yapalim sineye cekecegiz mi diyecegiz yoksa tüm AKP yasalarini gecersiz yaptigi anlasmalari yokmu sayacagiz,evet ben hukuktan fazla anlamam anlayanlar anlatsinda bilelim bir zahmet! saygilarla Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 AKP nin yeni anayasa calismalarini *SIVIL ANAYASA* olarak degerlendirmesi zaten kendi iktidarinin mesrulugunuda tartismaya acmasi demek degilmidir.Eger mevcut anayasa sivil anayasa degilde darbe anayasasi ise o zaman AKP nin iktidar olmasida o darbe anayasasina göre gayrimesru olmazmi?Yani isimize geldiginde mesrulugunu tartistigimiz bir konu isimize gelmediginde mesrulastirilabiliyor.Bence asil hos ve enteresan olan budur. Evet bende ayni seyi soruyorum simdi,varsayalimki AKP nin davasi iki yil sürdü ve suclu bulunarak kapatildi,peki kapatilincaya kadar cikardigi yasalar yaptigi icraatlari nasil yorumlamamiz gerekecek.Ne yapalim sineye cekecegiz mi diyecegiz yoksa tüm AKP yasalarini gecersiz yaptigi anlasmalari yokmu sayacagiz,evet ben hukuktan fazla anlamam anlayanlar anlatsinda bilelim bir zahmet! saygilarla AKP, bugün Anayasa Mahkemesini kaldırsa dahi onu durduracak bir güç yoktur. Ancak ve ancak darbe...Yani ki; 1982 Anayasası filan değil Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla bir parti iktidar olursa onu durduracak yine ancak kendisidir. AKP'nin yaptığı yasaların meşruluğu konusunda hiçbir mercii yoktur hukuki olarak. Siyasi olarak AKP, kapatıldıktan sonra iktidara gelenlerdir. Onlar yapılan yasaları yeniden yapabilirler ancak bu arada doğmuş olan mağduriyetler veya kazanılmış haklar konusunda yapılacak pek birşey olmaz. Sivil Anayasa kelimesi mevcut anayasanın sivil olmadığını, sivilleri esas almadığını imlemektedir. Bu anayasayla seçilmiş olmanız sivil bir anayasa yapıyorum demeniz konusunda bir meşruiyet krizi yaratmaz. Ama bir gariplik de olmaz değil...Meşruiyet kelimesinin farklı farklı anlamlarını baz alarak biz izlek oluşturduğumuzda sizin söylediğiniz de olabilir ama hukukilik anlamında bir meşruiyet meselesi yok. Siyasi olarak meşru mudur? Meşrudur da ortada da bir gariplik vardır...Birşey hem meşru hem de garip olabilir, karşılanabilir...Yani ki, seçilmeleri Anayasaya göre meşrudur, Halk nezdinde seçime karıştırılan bir hile olmadığı cihetiyle meşrudur da...Kendileri, kendi seçilmişliklerini bağlı oldukları anayasayı meşru görmemektedirler... Buradaki asıl mesele 82 Anayasasının meşruluğu meselesidir. Kendi yapmadığınız bir anayasayla seçilmeniz sizin meşruluğunuzu o kadar etkilemez ( ne kadar etkiler-meşruluk barometresini icat ettiğimde tespit ederiz) kanaatindeyim... Sizce o enteresandır bence kurbağanın vıraklaması...Yani ki; Yaptığı anlaşmaları, çıkartılan kanunları yok saymak öyle kolay değil...Meşruluğunu tartışabiliriz o kadar...Biz tartışırız da kervan yürümeye devam eder... İyi akşamlar... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 AKP nin yeni anayasa calismalarini *SIVIL ANAYASA* olarak degerlendirmesi zaten kendi iktidarinin mesrulugunuda tartismaya acmasi demek degilmidir.Eger mevcut anayasa sivil anayasa degilde darbe anayasasi ise o zaman AKP nin iktidar olmasida o darbe anayasasina göre gayrimesru olmazmi?Yani isimize geldiginde mesrulugunu tartistigimiz bir konu isimize gelmediginde mesrulastirilabiliyor.Bence asil hos ve enteresan olan budur. Evet bende ayni seyi soruyorum simdi,varsayalimki AKP nin davasi iki yil sürdü ve suclu bulunarak kapatildi,peki kapatilincaya kadar cikardigi yasalar yaptigi icraatlari nasil yorumlamamiz gerekecek.Ne yapalim sineye cekecegiz mi diyecegiz yoksa tüm AKP yasalarini gecersiz yaptigi anlasmalari yokmu sayacagiz,evet ben hukuktan fazla anlamam anlayanlar anlatsinda bilelim bir zahmet! saygilarla AKP, bugün Anayasa Mahkemesini kaldırsa dahi onu durduracak bir güç yoktur. Ancak ve ancak darbe...Yani ki; 1982 Anayasası filan değil Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla bir parti iktidar olursa onu durduracak yine ancak kendisidir. AKP'nin yaptığı yasaların meşruluğu konusunda hiçbir mercii yoktur hukuki olarak. Siyasi olarak AKP, kapatıldıktan sonra iktidara gelenlerdir. Onlar yapılan yasaları yeniden yapabilirler ancak bu arada doğmuş olan mağduriyetler veya kazanılmış haklar konusunda yapılacak pek birşey olmaz. Sivil Anayasa kelimesi mevcut anayasanın sivil olmadığını, sivilleri esas almadığını imlemektedir. Bu anayasayla seçilmiş olmanız sivil bir anayasa yapıyorum demeniz konusunda bir meşruiyet krizi yaratmaz. Ama bir gariplik de olmaz değil...Meşruiyet kelimesinin farklı farklı anlamlarını baz alarak biz izlek oluşturduğumuzda sizin söylediğiniz de olabilir ama hukukilik anlamında bir meşruiyet meselesi yok. Siyasi olarak meşru mudur? Meşrudur da ortada da bir gariplik vardır...Birşey hem meşru hem de garip olabilir, karşılanabilir...Yani ki, seçilmeleri Anayasaya göre meşrudur, Halk nezdinde seçime karıştırılan bir hile olmadığı cihetiyle meşrudur da...Kendileri, kendi seçilmişliklerini bağlı oldukları anayasayı meşru görmemektedirler... Buradaki asıl mesele 82 Anayasasının meşruluğu meselesidir. Kendi yapmadığınız bir anayasayla seçilmeniz sizin meşruluğunuzu o kadar etkilemez ( ne kadar etkiler-meşruluk barometresini icat ettiğimde tespit ederiz) kanaatindeyim... Sizce o enteresandır bence kurbağanın vıraklaması...Yani ki; Yaptığı anlaşmaları, çıkartılan kanunları yok saymak öyle kolay değil...Meşruluğunu tartışabiliriz o kadar...Biz tartışırız da kervan yürümeye devam eder... İyi akşamlar... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 TBMM’de görüşülen yasaya göre, işletmeciler turistik tesis yapmak için, devlete parasını peşin olarak ödeyip istediği kadar ağaç kesebilecek. Uzmanlara göre bu parayla, başka yerlere daha fazla ağaç dikilse bile, doğal denge alt üst olacak. haberi burdan okuyabilirsiniz. http://www.ntvmsnbc.com/news/441711.asp Bu parti insan sağlığına ve doğaya zararlı, derhal kapatılmalı... bu partiyi kapatmamak hukuksuzdur... sigaranın üzerinde sağlığa zararlı olduğu yazıyor Akp'nin üzerinede yazılmasını öneriyorum... En azından tercih edenler bilerek tercih ederler... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 Yakında, başbakan'ın sivil kıyafet giymesi de (takım elbise dışında) kapatma gerekçesi olursa şaşmayacağım... Çatalı sağ elde tutması, yemeğe kaşığı sağ elle sallaması, bir yere önce sağ ayakla girmesi...tamam sağ muhabbetini kesiyorum... Bu parti kapatılmamalıdır en azından bu serkeş iddianame çerçevesinde... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 Yani Türkiyede iktidarin yaptiklari serkeslik degil ama savcinin iddianamesi sizce serkes degilmi? Evet AKP nin neden böyle desteklendigi simdi bir kez daha anlasilmaktadir,cünkü Laiklikle sorunlari olanlarin AKP disinda savuncaklari bir parti olamaz,olursa esyanin tabiatina aykiri olur. saygilarla Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 AKP nin iktidarda kalmaması için bir sebep mi var ? yok!!! Çünkü,,,,,,, Suçu yok (bugün hep suçtan gidiyorum bakalım hayır olsun-SAYıklama) Mazot zamlanır suçlu kim? suçlu ne? Savaş -petrol fiyatları Pirinç zamlanır suçlu kim? Küresel ısınma Ekonomi kötüdür suçlu kim? küresel kriz-Amerika İşsizlik artmıştır suçlu kim? ben, çalışsana iş beğenmiyorsun maaşı azmış... *** yeee!! Üniversitede kavga çıkar suçlu kim? arkadaşlık teklifini reddeden KIZ Gerginlik vardır suçlu kim? SAVCI Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Yani Türkiyede iktidarin yaptiklari serkeslik degil ama savcinin iddianamesi sizce serkes degilmi?Evet AKP nin neden böyle desteklendigi simdi bir kez daha anlasilmaktadir,cünkü Laiklikle sorunlari olanlarin AKP disinda savuncaklari bir parti olamaz,olursa esyanin tabiatina aykiri olur. saygilarla Laiklikle sorunları olanlar...sorunları olmayanlar...elmanın kurduyla üzümün çekirdeğiyle, havanın sıcağıyla, komşu bahçenin sahibiyle ve bir de Aynurla sorunu olanlar...Vay canına ne kadar dert ne kadar yandaş... Evet bence Savcının iddianamesi serkeşçe...Basit, yavan ve üstünkörü hazırlanmış...Daha önemli deliller bulması gerekiyordu... AKP'nin neden böyle desteklendiğini kavradığınızda partinizinde alacağı oy artacaktır...Ama 58 yıldır bir türlü anlaşılamadı ve sanırım daha da anlaşılamayacak... Dağdaki çobanla Aysun Kayacı'nın oyu bir olabilir mi? Oyunu geçtim boyu bir olabilir mi... NOT: İktidarın yaptığının serkeştlik olup olmadığı hakkında bir cümle kurmadım. O sizin (yanlış) akıl yürütmenizin götürdüğü noktadır...Tersini de söylemedim ha... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 AKP nin iktidarda kalmaması için bir sebep mi var ? yok!!! Çünkü,,,,,,, Suçu yok (bugün hep suçtan gidiyorum bakalım hayır olsun-SAYıklama) Mazot zamlanır suçlu kim? suçlu ne? Savaş -petrol fiyatları Pirinç zamlanır suçlu kim? Küresel ısınma Ekonomi kötüdür suçlu kim? küresel kriz-Amerika İşsizlik artmıştır suçlu kim? ben, çalışsana iş beğenmiyorsun maaşı azmış... *** yeee!! Üniversitede kavga çıkar suçlu kim? arkadaşlık teklifini reddeden KIZ Gerginlik vardır suçlu kim? SAVCI Dün akşam Kurtlar Vadisi denilen meşum diziyi sehven izlemek zorunda kaldım...Hemen her hafta 1/2'sini izliyor reklamlardan sıkılıyor ve bırakıyorum...SEHVEN... Bir hikaye anlatıldı...Ben de, hatırladığım kadarıyla anlatayım dedim... Vaktiyle köyün ağasının güzel bir köpeği olmuş. Ağa köpeğini çok severmiş, ihtimalki köpek de ağayı severmiş...Lakin köpeğin de bir köpekliği varmış işte...Davul ve zurna sesinin hastasıymış ki her duyduğu davul ve zurna sesine ipini koparıp koşarmış. Ağa, başlarda pek o kadar da sinirlenmemiş olaya ama bir gün hasım köyde davul zurna çalmaya başlamış. Köpek yine yapmış yapacağını ve ipi koparıp o köye... Ağa çok içerlemiş, çok sinirlenmiş. Köyün yakınındaki iki ayrı tepeden (tepelerin arasındaki mesafeden bahsetti mi hatırlamıyorum ama orjinallik katalım ve 1 km diyelim) birine davul diğerine zurnacıyı çıkartmış ve çaldırmış. Önce zurnacı çalmış. Köpek tam yanına geldiğinde zurnacı kesmiş (hikayede galiba önce davulcu çalıyordu ama neyse ben de zurnadan hoşlanırım*) davulcu çalmaya başlamış. Köpek bu kez öteki dağa...Derken o susmuş zurnacı, zurnacı durmuş davulcu...Haliyle köpek telef olmuş. Hikaye bitti. Hikaye buydu da alınması gereken dersi unuttum...İt ürür kervan yürür değil... Kaos-Gerginlik paralelinde bir meseleydi galiba... Biz de bir gerginlik yok...Biz kaos da görmüyoruz...Savcımıza da saygılarımızı gönderelim buradan...Hatta şu smilelerden bulabilsek de savcımıza el sallasak...Vallahi ben fena halde rahatım bir tek hukukun hakkından gelinmesinden rahatsız oluyorum...Zaten her rahatsızlık gerginlik demek değildir... Saygılar... NOT: Kimse, herhangi bir hayvana filan benzetilmemiştir. Sadece bir hikaye ile gündem arasında benzerlik kurulmaya çalışılmıştır. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Laiklikle sorunları olanlar...sorunları olmayanlar...elmanın kurduyla üzümün çekirdeğiyle, havanın sıcağıyla, komşu bahçenin sahibiyle ve bir de Aynurla sorunu olanlar...Vay canına ne kadar dert ne kadar yandaş... Evet bence Savcının iddianamesi serkeşçe...Basit, yavan ve üstünkörü hazırlanmış...Daha önemli deliller bulması gerekiyordu... AKP'nin neden böyle desteklendiğini kavradığınızda partinizinde alacağı oy artacaktır...Ama 58 yıldır bir türlü anlaşılamadı ve sanırım daha da anlaşılamayacak... Dağdaki çobanla Aysun Kayacı'nın oyu bir olabilir mi? Oyunu geçtim boyu bir olabilir mi... NOT: İktidarın yaptığının serkeştlik olup olmadığı hakkında bir cümle kurmadım. O sizin (yanlış) akıl yürütmenizin götürdüğü noktadır...Tersini de söylemedim ha... Savcinin iddianamesi serkesce degildir o sizin hukuk anlayisiniza göre serkesce olabilir ama heralde savci sizden daha fazla bir hukukcudur en azindan ben öyle görüyürum yoksa savci olarak oraya oturtmazlardi onu,neyse gecelim,AKP nin neden desteklendigini ben acik acik yazdim ama siz kelime oyunlarina basvurup farkli bir mecraya cekmeye calistiniz,halk aldatilmistir,halki kim daha iyi aldatiyorsa halk onu secer bu hep böyledir ,bu egitimsizligin verdigi bir sonuctur ve tüm egitimsiz ülkelerde ya fasistler ya dinciler ya diktatörler görev basindadir cünkü halkin hisleriyle oynamakla siyaset yapmaktadirlar.AKP hem dinci hem Atatürk karsiti hem Laiklik karsiti bir parti oldugu icin iktidara SECTIRILMISTIR yani secilmemistir bunu inkar etmenizinde bir faydasi olmaz bu nedenle dagdaki cobanla Aysun kAYACI nin da oyu esit degildir,ama siz hem kültürlü gecinip gercegi altüst etmekten yana oldugunuz icin o oy esitsizliginin asil ne demek oldugunu bile inkar etmektesiniz.Elife mertek diyenle üniversite bitirmis iki beyin bir olamaz. Iktidarin yaptiginin serkeslik olup olmadigini yazmadiniz ama savcinin serkesce iddianame hazirlamis olmasi zaten iktidari sizin gözünüzde serkeslikten cikarmaktadir. saygilarla Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Dün akşam Kurtlar Vadisi denilen meşum diziyi sehven izlemek zorunda kaldım...Hemen her hafta 1/2'sini izliyor reklamlardan sıkılıyor ve bırakıyorum...SEHVEN... Bir hikaye anlatıldı...Ben de, hatırladığım kadarıyla anlatayım dedim... Vaktiyle köyün ağasının güzel bir köpeği olmuş. Ağa köpeğini çok severmiş, ihtimalki köpek de ağayı severmiş...Lakin köpeğin de bir köpekliği varmış işte...Davul ve zurna sesinin hastasıymış ki her duyduğu davul ve zurna sesine ipini koparıp koşarmış. Ağa, başlarda pek o kadar da sinirlenmemiş olaya ama bir gün hasım köyde davul zurna çalmaya başlamış. Köpek yine yapmış yapacağını ve ipi koparıp o köye... Ağa çok içerlemiş, çok sinirlenmiş. Köyün yakınındaki iki ayrı tepeden (tepelerin arasındaki mesafeden bahsetti mi hatırlamıyorum ama orjinallik katalım ve 1 km diyelim) birine davul diğerine zurnacıyı çıkartmış ve çaldırmış. Önce zurnacı çalmış. Köpek tam yanına geldiğinde zurnacı kesmiş (hikayede galiba önce davulcu çalıyordu ama neyse ben de zurnadan hoşlanırım*) davulcu çalmaya başlamış. Köpek bu kez öteki dağa...Derken o susmuş zurnacı, zurnacı durmuş davulcu...Haliyle köpek telef olmuş. Hikaye bitti. Hikaye buydu da alınması gereken dersi unuttum...İt ürür kervan yürür değil... Kaos-Gerginlik paralelinde bir meseleydi galiba... Biz de bir gerginlik yok...Biz kaos da görmüyoruz...Savcımıza da saygılarımızı gönderelim buradan...Hatta şu smilelerden bulabilsek de savcımıza el sallasak...Vallahi ben fena halde rahatım bir tek hukukun hakkından gelinmesinden rahatsız oluyorum...Zaten her rahatsızlık gerginlik demek değildir... Saygılar... NOT: Kimse, herhangi bir hayvana filan benzetilmemiştir. Sadece bir hikaye ile gündem arasında benzerlik kurulmaya çalışılmıştır. neyseki SEHVEN oluyormuş bu dizi izleme olayı RESEN değil Felsefik bir dizi-dir Vadi, hırlısı hırsızı babası abisi ustası güllüsü dikenlisi hepsi FELSEFE yapar. hikaye ile başladınız hikaye ile gidelim o zaman (zaten hikayeleri, masalları artık Adile Teyze anlatmıyor) ******************* Ağa çobana sorar: "Koyunları nettin?" (bu arada bu çobanın oyu bizimki gibi 1 dir) Çoban cevap verir: "Yağmur yağdı; şimşek şimşek çatladı. 44'ünün ödü patladı. Önden gitti baş toklu, geriye kaldı 5 toklu. 10’unu verdim kasaba, 10’unu katma hesaba. Kurt kaptı 1’isini, 1’inin getirdim derisini. Ağam bundan öte sorma gerisini." Bu cevaba çok kızan ağa, elindeki yoğurt kabını, çobanın kafasına savurur. yüzündeki yoğurdu silerek şöyle mırıldandı çoban: "Eee, hesabı doğru verenin yüzü AK olur." Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Tunceli Bagimsiz milletvekili Kamer Genc'in mecliste AKP lilerce saldiriya ugrayip tekme tokat dögülmesi ve linc girisimini AKP nin sefi Tayyip Erdogan olumlu bularak bundan böyle mecliste AKP liere satasanlarin sonunun böyle olacagi imasinda bulundu.Milletin iradesi ile meclise girmis ve milletin alinteri vergileri ile mideleri ve cepleri dolanlarin kendileri gibi düsünmeyenlere saldirmalari onlarin hangi sinif insan olduklarinida göstermekte önemli bir delildir.Dünyadan ve insanliktan bihaber kisilerin paralari ile milletvekili olmalari ancak Türkiyeye özel bir durumdur. ****** saygilarla Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 neyseki SEHVEN oluyormuş bu dizi izleme olayı RESEN değil Felsefik bir dizi-dir Vadi, hırlısı hırsızı babası abisi ustası güllüsü dikenlisi hepsi FELSEFE yapar. hikaye ile başladınız hikaye ile gidelim o zaman (zaten hikayeleri, masalları artık Adile Teyze anlatmıyor) ******************* Ağa çobana sorar: "Koyunları nettin?" (bu arada bu çobanın oyu bizimki gibi 1 dir) Çoban cevap verir: "Yağmur yağdı; şimşek şimşek çatladı. 44'ünün ödü patladı. Önden gitti baş toklu, geriye kaldı 5 toklu. 10’unu verdim kasaba, 10’unu katma hesaba. Kurt kaptı 1’isini, 1’inin getirdim derisini. Ağam bundan öte sorma gerisini." Bu cevaba çok kızan ağa, elindeki yoğurt kabını, çobanın kafasına savurur. yüzündeki yoğurdu silerek şöyle mırıldandı çoban: "Eee, hesabı doğru verenin yüzü AK olur." Ben de yukardaki fıkra (diyelim)'yı birkaç kez duymuştum da bir türlü tam metnini hatırlayamıyordum...Biraz da sarımsak konsaymış iyi bir cacık çıkarmış ortaya...Teşekkürler... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 Savcinin iddianamesi serkesce degildir o sizin hukuk anlayisiniza göre serkesce olabilir ama heralde savci sizden daha fazla bir hukukcudur en azindan ben öyle görüyürum yoksa savci olarak oraya oturtmazlardi onu,neyse gecelim,AKP nin neden desteklendigini ben acik acik yazdim ama siz kelime oyunlarina basvurup farkli bir mecraya cekmeye calistiniz,halk aldatilmistir,halki kim daha iyi aldatiyorsa halk onu secer bu hep böyledir ,bu egitimsizligin verdigi bir sonuctur ve tüm egitimsiz ülkelerde ya fasistler ya dinciler ya diktatörler görev basindadir cünkü halkin hisleriyle oynamakla siyaset yapmaktadirlar.AKP hem dinci hem Atatürk karsiti hem Laiklik karsiti bir parti oldugu icin iktidara SECTIRILMISTIR yani secilmemistir bunu inkar etmenizinde bir faydasi olmaz bu nedenle dagdaki cobanla Aysun kAYACI nin da oyu esit degildir,ama siz hem kültürlü gecinip gercegi altüst etmekten yana oldugunuz icin o oy esitsizliginin asil ne demek oldugunu bile inkar etmektesiniz.Elife mertek diyenle üniversite bitirmis iki beyin bir olamaz. Iktidarin yaptiginin serkeslik olup olmadigini yazmadiniz ama savcinin serkesce iddianame hazirlamis olmasi zaten iktidari sizin gözünüzde serkeslikten cikarmaktadir. saygilarla Evvela,hukukçuluk üstün bir kavramdır. Yani yasaları çok iyi bilmek demek değildir. Ben, hukuk bilgimi asla savcınınkiyle kıyaslamam, kıyaslayamam...Hukukçulukla yasacılığı kavramak şarttır. Her yasa hukuku doğurmaz...Hukukun' hakların çoğulu olduğunu kavradığımızda, hukukun hakkı yerine getirmek olduğunu bildiğimizde bazı şeyleri anlarız... Kimleri nereye oturturlar ona ben karar verecek değilim. Ama, tarihimizde istiklal mahkemesi reisliğine varan kişiler olmuştur ki, hiç hukuk nosyonuna sahip değildirler. Hadi eğitimine diyelim... AKP'nin neden desteklendiğini de ben açık açık yazdım, lakin siz hala anlamıyorsunuz...Elife mertek diyen kimdir merak ettim, Aysun Kayacı mı, çoban mı...Haa, bu arada ben Aysun Hanımın henüz üniversiteyi bitirmediği bilgisine niye sahibim acaba... Seçtirilmiştir demişiniz... İlk defa bu seçimde oy kullandım ve tartıştığımız partiye oy verdim. Cumhurbaşkanlığı süreci dolayımında oy kullandım. 367 kararı için oy kullandım. o, 367 kararı çıkmasaydı ben oy vermezdim... EEEE; üniversite bitiren adamlar da AKP'ye oy verdiyse ne olacak...Bilgisiz, kandırılmış adamlar mı vermiştir sadece...Bir daha düşünün diyeceğim ama ben bbbbbbbbbuuuuuuuunnnnnuuuu eeeellllliiiii defffffffaaaaaaaa ddddedim gaaaaaaallllllibaaaaaa................................ Elife mertek demekle elifi mertek sanmak farklı şeylerdir...İnşallah birgün anlarsınız... Saygılar... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 *Türkiye,Amerikadan ve AB den talimat almamali, *Bu ülkede temiz eller operasyonu yapacaklar,ellerini yüzüne sürüp aynaya bakma cesareti olanlardir, *Üc cocuk yapin denmekle olmuyor,Benim ücüncü cocugum Ingiltereden burs alabilecekmi,gemi alabilecekmi bunlari söylemek lazim millete, *Basbakan,ilk bakanlar kurulu toplantisinda bakanlara,"BIRINIZIN YOLSUZLUGA BULASTIGINIZI GÖRÜRSEM SIZI KIZILAYDA SALLANDIRIRIM"deseydi MaliYE Bakani Kemal Unakitan bugün böyle eda ile gezemezdi ortalikta. *Dünyanin en zengin cimento hammaddesi GABAR daginda,dünyanin en zengin altin rezervi Van'in Artos daginda bunlari kimse bilmiyor,Avustralyali firmalar gelmis tas cekiyoruz diye ülkeyi sömürüyor. *Yillardir Ingiliz tuzu diye bor madenleri kacirildi, *Ingilizler ve Yunanlilar kurtulus savasinda silahla yapamadiklarini simdi Edirnede ciftciyi kendi bankalarina borclandirarak 65 bin dönüm araziyi ipotek ederek yapiyorlar. *Türkiye tarimda girdi maliyeti en yüksek ülke haline geldi. *Ekonomiden sorumlu Devlet bakani Mehmet Simsek CIA'nin yeminli tercümanligini yapmistir. *Bütün bunlar Büyük Ortadogu projesinin sonuclaridir. *Büyük Ortadogu projesi SEVR'in devamidir. *Büyük Ortadogu projesi Kürt devleti kurdurmak icin hazirlanmistir. Sizce bu sözler kime aittir? Gelin hep beraber tahmin edelim; -Deniz Baykal'ami ait? Hayir, -Devlet Bahceli'yemi ait? Hayir, -Mehmet Agar'ami ait? Hayir, -Muhsin Yazicioglu'nami ait? Hayir, -Mahir Kaynak'ami ait? Hayir, -Erol Mütercimler'leremi ait? Hayir, -Zühtü Kazanci'yami ait? Hayir, Bunlarin tamami bir AKP liye,AKP Balikesir Milletvekili Dr.Turhan Cömez'e ait! Bu gerceklerin gizlenmesi gaflet dalalet yoksa baska birseymidir,sayin Cömez bunlari ancaK ihrac edildikten sonra aciklayabilmistir. ALINTI-ZÜHTÜ KAZANCI saygilarla Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 *Türkiye,Amerikadan ve AB den talimat almamali,. . . -Zühtü Kazanci'yami ait? Hayir, Bunlarin tamami bir AKP liye, AKP Balikesir Milletvekili Dr.Turhan Cömez'e ait! Bu gerceklerin gizlenmesi gaflet dalalet yoksa baska birseymidir,sayin Cömez bunlari ancaK ihrac edildikten sonra aciklayabilmistir. ALINTI-ZÜHTÜ KAZANCI saygilarla Güzel sözler...Yalnız verilen bilginin bu kısmında ufak bir sorun var...Evet, altta ihraç yazıyor o zaman AKP milletvekili değildir. Balıkesirden seçilmiş normal bir milletvekilidir de; niye ihraçtan sonra açıklıyor merak uyandırıyor bende...Keşke önce açıklasaydı... Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Güzel sözler...Yalnız verilen bilginin bu kısmında ufak bir sorun var...Evet, altta ihraç yazıyor o zaman AKP milletvekili değildir. Balıkesirden seçilmiş normal bir milletvekilidir de; niye ihraçtan sonra açıklıyor merak uyandırıyor bende...Keşke önce açıklasaydı... sayin 'karabekir' sadece o kisinin ihrac edilmesi sizin bir hukukcu olarak bu onun ihrac edilmesi olayi yeterli gelmiyormu? bir defa daha düsün derim. saygilarimla Alıntı
Φ FRAMBUAZ Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Kapatılma davası süren bir partinin devleti yönetmeye devam etmesi sizce doğru mu?...Bugün bir kamu görevlisi hakkında dava açılsa, o görevliye dava sonuçlanıncaya kadar görevden el çektirilir. Tabii bu durum AKP nin hatası değil ama ortada bir tuhaflık olduğu açık..Bu şuna benziyor: Ehliyetsiz bir sürücü hakkında yasal işlem yapıyorsunuz ama diğer yandan aynı sürücünün araç kullanmasına seyirci kalıyorsunuz. Biz de nerde görülmüş onuru ile görevini bırakan adamlar.Hepsi yapışmış koltuklara, iktidar hırsı, liderlik sultası almış başını gidiyor.E bunlara % 47 lik demokrasi kılıfı da uydurulmuşken ne gerek var ? Bu tür onurlu davranışların örnekleri , günümüzde ancak Japonya 'da görülebiliyor. Kobe depreminden sonra halka verdiği sözleri yerine getiremeyen bir belediye başkanının, intiharını hiç unutamam. Ekmek ve lor adlı başlıkta da yazmıştım.Bu ülke ancak ve ancak onurunu kaybetmeyen, insanların omuzlarında yükselir.Aksi durum ise ortadadır. Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 sayin 'karabekir' sadece o kisinin ihrac edilmesi sizin bir hukukcu olarak bu onun ihrac edilmesi olayi yeterli gelmiyormu? bir defa daha düsün derim. saygilarimla Sayın Efendi Türkler, ne demek istediğinizi daha basit cümlelerle veya daha anlaşılır olarak yazarsanız çok memnun olacağım. Bir defa daha düşün derim derken neyi düşüneceğimi belirtiyor musunuz belirtmiyor musunuz onu dahi çıkartamadım. Sadece o kişinin ihraç edilmesi yeterli gelmiyor mu soru başka birşey mi? Ben niye ihraç edildiğine filan değinmiyorum. Partinin içerisinde bulunduğunda da bu açıklamaları yapsaydı diyorum. Ha, şunu diyebilirsiniz; Bu milletvekilimiz AKP'den ihraç edilmeden evvelde bunları söylüyordu. İhraç gerekçesi de budur derseniz amenna... O zaman sadece şunu rica edebilirim. İhraçtan önceki açıklamalarını bizimle paylaşabilir misiniz. Aykırı ses olmak ayrıdır partinin yukardaki şekilde suçlanması ayrıdır.... vesselam... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.