Φ packs Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2008 Hz. Muhammed'in yaşadığı yıllarda İslamiyet'in yeni yeni yayıldığı bir dönemde, bir Sahabe(ismini hatırlayamadım hakkınızı helal edin) paraya sıkışıyor.Birinden borç alması gerekmektedir.Utana sıkıla abisinin kapısına gider ve durumu anlatır.'Abi aylardır paraya ihtiyacım var, bana bir miktar borç verebilir misin?'der.Abisi de ne demek kardeşim diyerek istediği miktarda parayı kardeşine verir.Kardeşi gittikten sonra Sahabe içeri girerek hüngür hüngür ağlamaya başlıyor.Eşi soruyor:'Neden ağlıyorsun?Madem ağlayacaksın vermeseydin parayı hem böyle yaparsan Allah da yaptığın iyilikten razı olmaz diyor.Sahabe ise:'Ben verdiğim paraya değil,ayladır kardeşim dardaydı da benim haberim olmadı bunun hesabını Allah'a nasıl vereceğim diye ağlıyorum'diyor. Kimilerine çok basit gelecek bu olay biliyorum.Oysa hiç de basit değil.Sahabenin o durumda göstermiş olduğu hassasiyeti gösterecek babayiğit bulmak çok zor şu zamanda.İlişkilerin çıkarcı,son derece çarpık,menfaate dayalı olduğu şu dönemlerde o duyarlılığa herzamankinden fazla ihtiyacımız var.. Selam ve dua ile.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Kardeşi gittikten sonra Sahabe içeri girerek hüngür hüngür ağlamaya başlıyor.Eşi soruyor:'Neden ağlıyorsun?Madem ağlayacaksın vermeseydin parayı hem böyle yaparsan Allah da yaptığın iyilikten razı olmaz diyor.Sahabe ise:'Ben verdiğim paraya değil,ayladır kardeşim dardaydı da benim haberim olmadı bunun hesabını Allah'a nasıl vereceğim diye ağlıyorum'diyor. kötü bir sahabeymiş, kardeşi darlık içinde yaşarken aralarında bir kin ve düşmanlık olmamasına rağmen, kendisi hiç oralı olmamış ve pişman olmuş sonunda. günümüzde böyle vurdum duymaz insanlar pek yok neyseki, ama azda olsa var tabi ! Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 kötü bir sahabeymiş, kardeşi darlık içinde yaşarken aralarında bir kin ve düşmanlık olmamasına rağmen, kendisi hiç oralı olmamış ve pişman olmuş sonunda. günümüzde böyle vurdum duymaz insanlar pek yok neyseki, ama azda olsa var tabi ! Haklısın böyle vurdum duymaz yok,borca sıkışınca hemen ondan bundan istemeye başlayan kişiler var,şu kadar gün sonra kesin vereceğim diyen ama bir türlü vaktinde verdiği görülmeyen insanlar var..Sözün hükmü üzerine hiç düşünmeyen,verdiği sözü tutmamanın ne kadar büyük karşılığı olacağından bi haber insanlar var..verenden bir kez alırlar parayı ama son olur,önemli olan verenin zamanla bunlar yüzünden vermemeye alışmaması.O vermeye devam ettikçe ,Rabbimizde elbet ona yardım edecektir,hep eder ,tabi vermeyi yanlış ve düşüncesiz elde avuçta kalmayacak şekilde yapmadıkça ve sınırları iyi bildikçe.. Anlatılan bu konu güzel ve ince,aktaran kardeşimin eline yüreğine sağlık.. Selam ve dua ile.. Alıntı
Φ packs Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 kötü bir sahabeymiş, kardeşi darlık içinde yaşarken aralarında bir kin ve düşmanlık olmamasına rağmen, kendisi hiç oralı olmamış ve pişman olmuş sonunda. günümüzde böyle vurdum duymaz insanlar pek yok neyseki, ama azda olsa var tabi ! Sevgili Tarafsız, ya bugünkü insan ilişkilerinden bihabersin ya da işine geldiği gibi konuşuyorsun.Olaya batı zihniyetinden bakarsak durum çok vahim.İnsanların gözünü para,mal vs. gibi dünya malı bürümüş.Daha fazla kazanacam arzusuyla ne kardeşi aklına geliyor ne de eşi,dostu.Kimisi çocuğunu henüz 18 yaşındayken gönderiyor.Belki ömür boyu haber alamıyor,üstelik bu durumdan da hiç mi hiç rahatsızlık duymuyor. Bizim topraklarda durum biraz daha içaçıcı.Hiç olmazsa bayramdan bayrama ziyaret ediyoruz birbirimizi.Ha sahabe hassasiyetine erişebilir miyiz?Şimdilik zor görünüyor ama o da olur inşallah.. Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Hz. Muhammed'in yaşadığı yıllarda İslamiyet'in yeni yeni yayıldığı bir dönemde, bir .. . Selam ve dua ile.. Konu saahabenin hassasiyetinden açılmışken,sıffın ve cemel savaşlarında birbirlerini katleden o sahabenin babayiğitliklerini de anlatsa idin daha hoş olurdu Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Sevgili Tarafsız, ya bugünkü insan ilişkilerinden bihabersin ya da işine geldiği gibi konuşuyorsun.Olaya batı zihniyetinden bakarsak durum çok vahim Hz. Muhammed zamanındaki durumda çok farklı değilmiş sahabenin yaşadığı olay kadarıyla Haklısın böyle vurdum duymaz yok,borca sıkışınca hemen ondan bundan istemeye başlayan kişiler var,şu kadar gün sonra kesin vereceğim diyen ama bir türlü vaktinde verdiği görülmeyen insanlar var.. var tabi, yok demedim ! saygılar Bizim topraklarda durum biraz daha içaçıcı.Hiç olmazsa bayramdan bayrama ziyaret ediyoruz birbirimizi.Ha sahabe hassasiyetine erişebilir miyiz?Şimdilik zor görünüyor ama o da olur inşallah.. 2008 yılındayız, o zamanki devir ile şimdiki devir arasında farklılıklar olacaktır tabi, buınu "sadece müslümanlar merhabet sahibi " gibi mantık çıkarmak kullanılan bir hadise olmasını kabul etmemeliyiz. saygılar Alıntı
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2008 Sevgili Tarafsız, ya bugünkü insan ilişkilerinden bihabersin ya da işine geldiği gibi konuşuyorsun.Olaya batı zihniyetinden bakarsak durum çok vahim.İnsanların gözünü para,mal vs. gibi dünya malı bürümüş.Daha fazla kazanacam arzusuyla ne kardeşi aklına geliyor ne de eşi,dostu.Kimisi çocuğunu henüz 18 yaşındayken gönderiyor.Belki ömür boyu haber alamıyor,üstelik bu durumdan da hiç mi hiç rahatsızlık duymuyor. Bizim topraklarda durum biraz daha içaçıcı.Hiç olmazsa bayramdan bayrama ziyaret ediyoruz birbirimizi.Ha sahabe hassasiyetine erişebilir miyiz?Şimdilik zor görünüyor ama o da olur inşallah.. Iyi hos guzelde bu insanlik duygularinin kaybolmasinin dinle alakasi ne acaba? Bati zihniyeti yada dogu zihniyeti, herkezin kendine has zihniyeti var. KImsede kimsenin anlayisini sorgulayamaz. Bati toplumunda cocugun 18'ine gelmesi kendi ayaklari ustunde durabilmesi anlamina geliyor. Ne siz kendi icinde buyudugunuz kulturle bunu anlarsiniz, nede bati diyerek kotulediginiz zihniyet, sizin omrunun sonuna kadar cocuklariniza bir mal gibi davranan ve onlari sahiplenen zihniyetinizi anlayamazlar. Yani sonuc olarak sizin actiginiz bu konu dinden cok kulturel bir konudur. Aile yapisinin kaybolmasi, kimsenin kimseyi aramamasi, sormamasi, iliskilerin cikar haline donusmesi karsi kulturun sonuclaridir. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Iyi hos guzelde bu insanlik duygularinin kaybolmasinin dinle alakasi ne acaba?Bati zihniyeti yada dogu zihniyeti, herkezin kendine has zihniyeti var. KImsede kimsenin anlayisini sorgulayamaz. Bati toplumunda cocugun 18'ine gelmesi kendi ayaklari ustunde durabilmesi anlamina geliyor. Ne siz kendi icinde buyudugunuz kulturle bunu anlarsiniz, nede bati diyerek kotulediginiz zihniyet, sizin omrunun sonuna kadar cocuklariniza bir mal gibi davranan ve onlari sahiplenen zihniyetinizi anlayamazlar. Yani sonuc olarak sizin actiginiz bu konu dinden cok kulturel bir konudur. Aile yapisinin kaybolmasi, kimsenin kimseyi aramamasi, sormamasi, iliskilerin cikar haline donusmesi karsi kulturun sonuclaridir. Konu dinle istemesenizde istesenizde alakalı..İnsanlar dinden uzaklaştıkça bazı kavramların kaybolması kaçınılmaz gerçek.Batıdan aldığınız bu örnek sayesinde,insanlar yaşlılığını yalnız geçiriyor ve çoğu evlerinde ölümü beklemekten ve yalnızlıktan sokakta kimi bulsa ne konuşacağını şaşırıyor.Oysa ki bizdeki en azından biraz dinin gerekleriyle yetiştirilmiş kişiler,yaşlı anne-babaya bakmayı kendisi için,Allahın bir denemesi ve nimeti olarak görüyor ve Allah için sabrediyor.Bunları batı zihniyetini kötülemek için yazmıyorum,sadece onlardan örnek almamız gereken şeylerden birinin bu olmadığını biliyorum.Karşı kültürden alacaklarımız bu tarz konular olmasaydı zaten malesef çok farklı bir ülke olurduk.Zaten adamların kendi ekranlarında asla göstermedikleri özel dizi ve filmleri bizlere izletmekte sakınca görmemesinin altında da bunlar var sanırım.Aileler varsın 18 yaşından sonra da çocuklarına bakmaya devam etsin,ama onun bir birey ,bir şahsiyet olduğunu unutmadan yapsın bunu,yani çok her an korumacı ve kişiyi yok sayan bir tutum olmasın.Bu dengede yine din önemli,çünkü din çocuğunuzu aşırılık boyutunda sevmenizi ve her an üzerinde kendi baskınızı uygulamanızı engeller .Ha günümüz koşullarında bu dengeyi en iyi , çoğu bilinçli diyebileceğimiz,belli bir eğitimin üstünde olan ve ailesinden de din,geleneksel bazı akraba ilişkilerini ve saygı kavramını iyi oturtmuş kişiler fazlasıyla dengeli yapabiliyor. Yine sizin mesajınınızın başına dönersek, "Iyi hos guzelde bu insanlik duygularinin kaybolmasinin dinle alakasi ne acaba?" Alaka şudur,din sayesinde,akrabalarınızdan,kardeşlerinizden gelip-gitmek istemediğiniz kişiyle bile Allah korkusuna görüşürsünüz ve asla kin gütmemeye ya da küsmemeye özel çaba sarfedersiniz.İnsanlık hali,herkes herkesi sevmek zorunda değil..Kuzeninizin biriyle çok çok iyi anlaşırken,diğeriyle pek anlaşamıyor ve bir araya pek gelmek istemiyor olabilirsiniz.Ya da kardeşinizle..Ama din ne yapıp edip bağları koparmamak adına sizin biraraya gelmenizi,yardımlaşmanızı,akrabalık bağını asla koparmamanızı emreder.Bu ciddi ciddi basite indirgenemeyecek bir Allah emridir. Alıntı
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Konu dinle istemesenizde istesenizde alakalı..İnsanlar dinden uzaklaştıkça bazı kavramların kaybolması kaçınılmaz gerçek.Batıdan aldığınız bu örnek sayesinde,insanlar yaşlılığını yalnız geçiriyor ve çoğu evlerinde ölümü beklemekten ve yalnızlıktan sokakta kimi bulsa ne konuşacağını şaşırıyor. Bakin bu konunun dinle hala bir alakasi yok. Sizin dediginiz insani davranislar... Oysa ki bizdeki en azından biraz dinin gerekleriyle yetiştirilmiş kişiler,yaşlı anne-babaya bakmayı kendisi için,Allahın bir denemesi ve nimeti olarak görüyor ve Allah için sabrediyor.Bunları batı zihniyetini kötülemek için yazmıyorum,sadece onlardan örnek almamız gereken şeylerden birinin bu olmadığını biliyorum. Bu yazdiklariniz inanilmaz cikarci bir inancin sonucu mu oluyor? Yani allah korkunuz olmasa anne ve babanizi sokaga mi atacaksiniz. Din inancim olmasa bile, anne ve babama gerekli her turu yapan biriyim, yani bu gibi insani duygularin dinle uzaktan yakina ilgisi yok. Musluman ve inancli olduklari halde anne ve babasini disariya atan onca kisi varken, bu konuyu bile allaha getirmek gercekten gulunc. Karşı kültürden alacaklarımız bu tarz konular olmasaydı zaten malesef çok farklı bir ülke olurduk.Zaten adamların kendi ekranlarında asla göstermedikleri özel dizi ve filmleri bizlere izletmekte sakınca görmemesinin altında da bunlar var sanırım.Aileler varsın 18 yaşından sonra da çocuklarına bakmaya devam etsin,ama onun bir birey ,bir şahsiyet olduğunu unutmadan yapsın bunu,yani çok her an korumacı ve kişiyi yok sayan bir tutum olmasın.. Bence siz toplumlardan once, onlarin kisilere nasil davrandiklarini arastirin. Ordan burdan duyma seylerle bildim denmez. Turkiyede daha bebekken dayak yemeye baslayan, sonra okulda ogretmen tarafindan devam etmesi, asker falan filan... Boyle bir ortamda buyuyen birinde bilmem ne kadar ozgur dusunce. Konu dinse eger din de asla ama asla ozgur olamadi kimse, ve sizin beyenmediginiz avrupa toplumu, insan ozgurlugunu dinden onde tuttugu icin simdi siz ve sizin gibiler tarafindan beyenilmemekte.Kisiyi yok sayan bir toplum varsa oda dinin getirdigi toplumlardir. Cocugunu 18'ine gelince birakmak, kendi ayaklari uzerinde durmayi basarabilmesi icindir. Bu dengede yine din önemli,çünkü din çocuğunuzu aşırılık boyutunda sevmenizi ve her an üzerinde kendi baskınızı uygulamanızı engeller .Ha günümüz koşullarında bu dengeyi en iyi , çoğu bilinçli diyebileceğimiz,belli bir eğitimin üstünde olan ve ailesinden de din,geleneksel bazı akraba ilişkilerini ve saygı kavramını iyi oturtmuş kişiler fazlasıyla dengeli yapabiliyor. Aslinda cok komik, yani demekki din diye zorlayici bir sey olmasa herkez cocugunu sokaklara atacak. Iyiki varmis su allah korkusu!!! Yine sizin mesajınınızın başına dönersek,"Iyi hos guzelde bu insanlik duygularinin kaybolmasinin dinle alakasi ne acaba?" Alaka şudur,din sayesinde,akrabalarınızdan,kardeşlerinizden gelip-gitmek istemediğiniz kişiyle bile Allah korkusuna görüşürsünüz ve asla kin gütmemeye ya da küsmemeye özel çaba sarfedersiniz.İnsanlık hali,herkes herkesi sevmek zorunda değil..Kuzeninizin biriyle çok çok iyi anlaşırken,diğeriyle pek anlaşamıyor ve bir araya pek gelmek istemiyor olabilirsiniz.Ya da kardeşinizle..Ama din ne yapıp edip bağları koparmamak adına sizin biraraya gelmenizi,yardımlaşmanızı,akrabalık bağını asla koparmamanızı emreder.Bu ciddi ciddi basite indirgenemeyecek bir Allah emridir. Yine benim dedigim konuya donduk. Altini cizdigim hepsi ayni tema uzerinde donen kelimeler. Ve sizin anlamadiginiz nokta insanlara bunlari yaptiran dinse, o insanlarin insanliklarindan suphe edilmeli. Cunku, eger kisi cevresine din yuzunden iyi davraniyorsa o kisiyi baglamayan birsey oldugunda digerlerinin vay haline... Ben hergun anneannemi dedemi ariyorsam bunlari allah korkusundan yada dinin emri oldugu icin degil, onlar benim ailem ve aile baglarina deger verdigimden dolayi yapiyorum. Ve insan olan herkeze, icinden geldigi icin yapmali, dis etkenlerden dolayi degil!!! Sonuc olarak yine dinden bahsetmenize gerek yok. Eger sizde annenizi ve babanizi dinin emri diye seviyorsaniz bence o sevgiyi biraz sorgulayin derim... Ve su konuyuda anlayin, aile yapisinin avrupa toplumlarinda gun gectikce kotulesmesinin dinle bir alakasi yok, cunku onlarda inancli. Bunun tek ve temel nedeni farkli kulturlerin ortaya cikisi. Ozellikle amerikadan avrupaya dogru gelen bir akimin sonuclari yasiyoruz. Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Aileler varsın 18 yaşından sonra da çocuklarına bakmaya devam etsin,ama onun bir birey ,bir şahsiyet olduğunu unutmadan yapsın bunu,yani çok her an korumacı ve kişiyi yok sayan bir tutum olmasın.Bu dengede yine din önemli,çünkü din çocuğunuzu aşırılık boyutunda sevmenizi ve her an üzerinde kendi baskınızı uygulamanızı engeller .Ha günümüz koşullarında bu dengeyi en iyi , çoğu bilinçli diyebileceğimiz,belli bir eğitimin üstünde olan ve ailesinden de din,geleneksel bazı akraba ilişkilerini ve saygı kavramını iyi oturtmuş kişiler fazlasıyla dengeli yapabiliyor. Bu düşüncelerinizi yetkin bir pollyannacılık kapsamında değerlendiriyorum sevgili ftoyd.Din konusunda gerçek bir pollyannacısınız,bunu iyi ya da kötü olarak yargılamak kimsenin üzerine vazife değil,ister aşırı iyi niyetli düşünürsünüz,ister başka türlü.Ama kendi adıma şunu diyebilirim ki ben Pollyanna'yı en son 7-8 yaşlarındayken izlemiştim.Ama bazı dindar kimselerde gözlemlediğim bu pollyannacılık inanın ki zor ve beklenmeyen kötü durumlarda ani bir çöküntüye yol açabiliyor. Dinin ailenin çocuğu üzerinde her an baskı kurmasını engellediğini belirtmeniz aynı ülkede mi yaşıyoruz diye beni bir an düşündürdü.Yaşadığınız çevrede sizin gibi çok saygıdeğer,kişilikli ve inanç sahibi kişiler vardır,buna şüphem yok.Ancak her fırsatta iyilikleri dine,kötülükleri dini yanlış anladıklarını düşündüğünüz ''şahıslar''a yamarsanız,dünyayı çıplak gözle değil pembe gözlüklerden bir türlü kurtulamamış bir psikolojiyle görürsünüz. Din,insanların içindeki baskı ve iktidar güdüsünün,yanlışlığı ispatlanamayacak kurnazlıklarla meşrulaştırılmış bir dışavurumudur.(Kıyamet'in sonsuza kadar beklenebilme kredisine sahip olması gibi.)Ama Pollyanna'ya sorarsanız bunun böyle olmadığını söyler size ve siz de rahatlamış olursunuz. Allah'ın yarattığına inandığınız şu doğada anne bukalemun bazen yavrusunu yer,güzelce sindirir ve dışkıya dönüştürerek arkasına bile bakmadan gider.Öte taraftan da anne akrep avıyla birlikte kendisi de sokarak yavrularına yem olarak bırakır.İçgüdüler şartlara göre değişir.İnsanlarda da şartlardır belirleyici olan.Arabistan'da doğmuş bir dinin öngördükleri bir İsveçli'yi bağlamaz,bir Eskimo'yu bağlamaz.''Ama bunlar evrensel değerler,Tanrı gönderdi.'' derseniz bir Afrikalı kabile reisi size''Gel bak Tanrı bana da bunları gönderdi.Bu değerleri getirdi.'' diyerek kendi ritüellerini gösterecektir.Emin olun oradaki baskı unsurları da kendilerine has inanç sistemleri içerisinde meşrulaştırılmıştır,hatta belki de ''evrenselleştirilmiştir(!)'' Saygılar. Alıntı
Φ packs Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2008 Bakin bu konunun dinle hala bir alakasi yok. Sizin dediginiz insani davranislar... Evet,konu insani davranışlarla alakalı.Din de insan davranışlarını düzenleyen kurallar bütünüdür.Dolayısıyla konunun dinle çok alakası var. Bu yazdiklariniz inanilmaz cikarci bir inancin sonucu mu oluyor? Yani allah korkunuz olmasa anne ve babanizi sokaga mi atacaksiniz. Din inancim olmasa bile, anne ve babama gerekli her turu yapan biriyim, yani bu gibi insani duygularin dinle uzaktan yakina ilgisi yok. Musluman ve inancli olduklari halde anne ve babasini disariya atan onca kisi varken, bu konuyu bile allaha getirmek gercekten gulunc. Allah korkumuz olmasa anne-babamızı sokağa atmayacağız.Anne-babaya bakmak insanın boynun borcudur,inançlı olması da gerekmez.Ama müslüman,anne-babasına karşı herkeste fazla hürmet etmeli,inancı gereği onlara 'öf' bile dememelidir.Müslüman olduğu halde anne-babasına kötü davrana insanlar var tabi,yok demedik.O, onların günahıdır,bizi bağlamaz.Ama müslümanlığı,Allah'ın emirlerini ciddiye alan hakiki bir müminde bu tür davranışlar göremezsiniz. Bence siz toplumlardan once, onlarin kisilere nasil davrandiklarini arastirin. Ordan burdan duyma seylerle bildim denmez. Turkiyede daha bebekken dayak yemeye baslayan, sonra okulda ogretmen tarafindan devam etmesi, asker falan filan... Boyle bir ortamda buyuyen birinde bilmem ne kadar ozgur dusunce. Konu dinse eger din de asla ama asla ozgur olamadi kimse, ve sizin beyenmediginiz avrupa toplumu, insan ozgurlugunu dinden onde tuttugu icin simdi siz ve sizin gibiler tarafindan beyenilmemekte.Kisiyi yok sayan bir toplum varsa oda dinin getirdigi toplumlardir. Cocugunu 18'ine gelince birakmak, kendi ayaklari uzerinde durmayi basarabilmesi icindir. Kötü örnekler üstünden müslümanlığı karalamaya devam ediyorsunuz..Artı çocuğu 18 yaşında bırakmak,son derece yanlış bir davranış.18 yaşında bir gencin kişiliği henüz oluşmamış,hayata karşı tecrübesiz bir yaştadır.O yaşta her türlü akıntıya kapılabilecek bir insanı bırakırsanız her türlü olumsuzluğa bulaşabilir. Aslinda cok komik, yani demekki din diye zorlayici bir sey olmasa herkez cocugunu sokaklara atacak. Iyiki varmis su allah korkusu!!! Evet iyiki var Allah Sevgisi.. Alıntı
Φ verdinaz Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." çok iyi bir düşünce, severim böyle olumlu insan yararına mantıkları ve eylemleri. ama bunu müslümanlıkla veya dinlerle sınırlandıramayız, bu insanlık görevimizdir, birlikten güç doğar ve birliği işte böyle birbirimizi koruyarak yardım ederek sürdürebiliriz. saygılar Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." çok iyi bir düşünce, severim böyle olumlu insan yararına mantıkları ve eylemleri. ama bunu müslümanlıkla veya dinlerle sınırlandıramayız, bu insanlık görevimizdir, birlikten güç doğar ve birliği işte böyle birbirimizi koruyarak yardım ederek sürdürebiliriz. Bence de güzel bir düşünce, ayrıca rasyonel. Rasyonellikten kastım, komşuyu doyurmanın sonuçta doyuranın yararına/çıkarına olduğunu gören bir düşünce. Komşu açken, ve açlıktan bağırırken, uyumak mümkün mü? Komşu açken, ve açlık insanı hırsızlığa zorlayabilecek bir olgu iken, malınızdan ve canınızdan emin olarak uyumanız mümkün mü? Saygılar. Alıntı
Φ packs Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 çok iyi bir düşünce, severim böyle olumlu insan yararına mantıkları ve eylemleri. ama bunu müslümanlıkla veya dinlerle sınırlandıramayız, bu insanlık görevimizdir, birlikten güç doğar ve birliği işte böyle birbirimizi koruyarak yardım ederek sürdürebiliriz. Bence de güzel bir düşünce, ayrıca rasyonel. Rasyonellikten kastım, komşuyu doyurmanın sonuçta doyuranın yararına/çıkarına olduğunu gören bir düşünce. Komşu açken, ve açlıktan bağırırken, uyumak mümkün mü? Komşu açken, ve açlık insanı hırsızlığa zorlayabilecek bir olgu iken, malınızdan ve canınızdan emin olarak uyumanız mümkün mü? Saygılar. Evet zaten müslümanlarda 'aç komşumu doyurayım yoksa gelir benim malımı çalar' diye düşünüyorlar.Olayları çok yönlü düşünecem diye bu kadar uçmaya gerek yok. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Evet zaten müslümanlarda 'aç komşumu doyurayım yoksa gelir benim malımı çalar' diye düşünüyorlar.Olayları çok yönlü düşünecem diye bu kadar uçmaya gerek yok. BrainSlapper, böyle demek istemedi, nerden çıkardınız ! Ama sizin belirttiğiniz gibi bir durumda yaşamımızda var tabi, Ben zenginim, komşum açlıktan kıvrınıyor, başka çaresi kalmamış ne yapar ? tabiki benim malımı çalma ihtimali doğar ! çalar demiyorum dikkat edin ! yani olayın ana fikri bu hırsız olayı değil, bütün olarak düşünmek lazım saygılar Alıntı
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Evet zaten müslümanlarda 'aç komşumu doyurayım yoksa gelir benim malımı çalar' diye düşünüyorlar.Olayları çok yönlü düşünecem diye bu kadar uçmaya gerek yok. BrainSlapper, böyle demek istemedi, nerden çıkardınız ! Ama sizin belirttiğiniz gibi bir durumda yaşamımızda var tabi, Ben zenginim, komşum açlıktan kıvrınıyor, başka çaresi kalmamış ne yapar ? tabiki benim malımı çalma ihtimali doğar ! çalar demiyorum dikkat edin ! yani olayın ana fikri bu hırsız olayı değil, bütün olarak düşünmek lazım saygılar Tarafsiz ne diye ugrasiyorsun, muslumanligi ovmek icin artik ne diyeceklerini sasirdilar!!! **************** Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.