Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2008 Sorumluluk ancak iradî fiiller içindir. Yani insan kendi isteğiyle, kendi iradesiyle bir iş yaptığında o işin getireceği sorumluluğu da yüklenmiş olur. Ancak, akla gelen kötü şeylerde kişinin iradesi söz konusu değildir. Yani, siz kendi iradenizle kötü şeyler düşünmeye karar vermiş ve bunu icra etmiş değilsiniz. Dolayısıyla bu konuda bir sorumluluk da taşımazsınız. Bunları şeytanın bir vesvesesi bilip üzerinde fazla durmamak gerekir. Zira şeytan kalbin yanında bulunan ve “lümme-i şeytaniye” adı verilen bir yerden, insanın kalbine kötü şeyler söyleyebiliyor. Bu söylenen söz ve düşüncelerin kalbin malı olmadığına delil, kalbin ondan telaş göstermesidir. Mesela; bir insan kirli bir dürbünden gökyüzünün güzelliğini seyretse, bu dürbünün kiri ne seyredene nede seyredilene bulaşır. Öyleyse bu gibi söz ve düşünceler de şeytanın fiili olduğundan, bize hiçbir zarar vermez. Asıl zarar, onunla lüzumsuz uğraşıp def etmeye çalışmak veya zararlı olduğunu zannedip korkuya kapılmaktır. Prof. Dr. Alaaddin Başar Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Zira şeytan kalbin yanında bulunan ve “lümme-i şeytaniye” adı verilen bir yerden, insanın kalbine kötü şeyler söyleyebiliyor. Bu söylenen söz ve düşüncelerin kalbin malı olmadığına delil, kalbin ondan telaş göstermesidir. Mesela; bir insan kirli bir dürbünden gökyüzünün güzelliğini seyretse, bu dürbünün kiri ne seyredene nede seyredilene bulaşır. Öyleyse bu gibi söz ve düşünceler de şeytanın fiili olduğundan, bize hiçbir zarar vermez. Asıl zarar, onunla lüzumsuz uğraşıp def etmeye çalışmak veya zararlı olduğunu zannedip korkuya kapılmaktır. Bilim bu “lümme-i şeytaniye” adı verdiğiniz yeri tespit etmiş mi? Bu şeyin bugünkü bilimdeki adı ne, dalak mı, ciğer mi, safra kesesi mi, mide mi, böbrek mi, bağırsaklar mı, pankreas mı? Ne? Sorumluluk ancak iradî fiiller içindir. Yani insan kendi isteğiyle, kendi iradesiyle bir iş yaptığında o işin getireceği sorumluluğu da yüklenmiş olur. Ancak, akla gelen kötü şeylerde kişinin iradesi söz konusu değildir. Yani, siz kendi iradenizle kötü şeyler düşünmeye karar vermiş ve bunu icra etmiş değilsiniz. Dolayısıyla bu konuda bir sorumluluk da taşımazsınız. Bunları şeytanın bir vesvesesi bilip üzerinde fazla durmamak gerekir. Peki, akla gelen kötü düşünceleri dillendirme veya paylaşma işine nasıl bakıyorsunuz? Zira aklına gelen şeyler bilinçli düşündüğün şeyler değil, aklına geldi. Bu nedenle sorumluluğu olmamalı. Aklına gelen şöyle soruları bizimle plaşırmısın? "Ya hakkaten ateistlerin dediği gibi Muhammed sıradan bir adamsa, Allah görünmez bir putsa?" "Hicap duyuyorum, binlerce tövbe ediyorum ama bazen bööle şeyler geliyor aklıma..." diye yazabilirsin. Saygılar. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Aklına gelen şöyle soruları bizimle plaşırmısın?"Ya hakkaten ateistlerin dediği gibi Muhammed sıradan bir adamsa, Allah görünmez bir putsa?" "Hicap duyuyorum, binlerce tövbe ediyorum ama bazen bööle şeyler geliyor aklıma..." diye yazabilirsin.[/b] Bu soruları her iki taraf ta kendine soruyodur umarım. Ama bir farkla... Dinciler, bizim söylediğimiz çelişkileri düşündüklerinde çelişkiye düşerlerse yapacakları iki seçenekleri var: sorgulamak ya da bastırmak. Ama sorgulasalar da bastırsalar da burada paylaşmayacaklardır. Bu biraz da psikolojiktir. Ben şu ana kadar görmedim dini savunan birisinin "evet ya bu konu da çok mantıksızmış" dediğini. Dinden çıkanı gördüm ama bunu açıkça yazanı göremedim. Aynı şey inançsızlar için de geçerli. Aslında hiç birisi kendisini sonsuza dek atee atacak kadar psikopat değil. Aklını ve mantığını kullanıyor. O meşhur soyuru; "ya varsa" sorusunu eminim herkes kendine sorar. Ama Allah'ın verdiğine inanılan (!) aklı kullandığında, yine bunun mantıksız sonuçlara çıkacağını görür. Zira, kaderinde varsa yanmak, neye yarar ağlamak? Zaten yanacak Dediğim gibi hiçbirimiz psikopat değiliz. İçimizde birşeyleri bastırmayacak kadar kendimizle barışık olduğumuzdan olsa gerek hiçbir şeyi sorgulamakaktan çekinmemişiz. Doğru yol başka türlü nasıl bulunabilir ki? Aklını bir yerlere havale ederek mi? HAYIR! Kendini uyuşturarak mı? HAYIR! Sorgulayarak. Bunu kaç kişi yapabiliyor ki? Kaç kişi burada okuduklarını düşünüp kendisiyle tartışıyor, otomatik bir biçimde savunmaya geçmenin ötesinde ve cevap vermek yerine? Yapanlar eminim vardır. Ama kimse bunu paylaşmaz sanırım... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Bu soruları her iki taraf ta kendine soruyodur umarım. Bütün çocukluğunuza, kültürünüze, düşüncelerinize işleyen "bir ilah var, ve o ilahın adı Allah" düşüncesini atmak öyle kolay bişey değildir. Kuran'a ilişkin şüpeleriniz arttığında yeni açıldığınız deniz hakkında da bir fikriniz olmuyor. Bu nedenle ilk zamanlarda "*** hadi varsa bir di" diyorsunuz. Ama zamanla bu düşüncenin yersizliğini görmeye başlıyorsunuz. Artık "ya varsa" şeklinde bir soru gelmiyor aklıma. Saygılar. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Artık "ya varsa" şeklinde bir soru gelmiyor aklıma.[/b] Bu soru zaten çelişkiden tam kurtulmadığınızda, işin başında gelir akla Alıntı
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Aynı şey inançsızlar için de geçerli. Aslında hiç birisi kendisini sonsuza dek atee atacak kadar psikopat değil. Aklını ve mantığını kullanıyor. O meşhur soyuru; "ya varsa" sorusunu eminim herkes kendine sorar. Kuran o kadar korkutuyo ki cehennem tasviriyle.....İnsan ya bunlar gerçekse diye önceleri soruyo kendine. Sonra kurtuluyorsun tabii.. Valla ben bir ara pazarlık bile yaptım Allah'la, "bak güzel Allahım eğer bu kitap gerçekten sendense, bana bir ipucu ver, bir şifre.... veya Kuranı okurken aniden sayfada bir yazı çıkar karşıma falan....diye. Öyle ya, sonunda irin dolu kaynar suda yanmak var di mi ama... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Mesela; bir insan kirli bir dürbünden gökyüzünün güzelliğini seyretse, bu dürbünün kiri ne seyredene nede seyredilene bulaşır. Öyleyse bu gibi söz ve düşünceler de şeytanın fiili olduğundan, bize hiçbir zarar vermez. Asıl zarar, onunla lüzumsuz uğraşıp def etmeye çalışmak veya zararlı olduğunu zannedip korkuya kapılmaktır. bu örneği çok beğendim. bir hayal ve masalda olsa, örnek güzel olmuş insanlar rahatlıkla kendilerini avutabilirler ! saygılar Alıntı
Misafir semAzen Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Mesela; bir insan kirli bir dürbünden gökyüzünün güzelliğini seyretse, bu dürbünün kiri ne seyredene nede seyredilene bulaşır. Öyleyse bu gibi söz ve düşünceler de şeytanın fiili olduğundan, bize hiçbir zarar vermez. Asıl zarar, onunla lüzumsuz uğraşıp def etmeye çalışmak veya zararlı olduğunu zannedip korkuya kapılmaktır. Her zaman demişimdir kıvırma güzel bir sanattır. Şimdi merak ettiğim bir şey var.Bir insan düşünmeden bazı şeyleri nasıl uygular.Düşünme yeteneği yok ise zaten cezai sorumluluğu da yoktur.Bunlar şeytan vesvesesi ise düşünce suçu niye var?(Öyle ya kuran her alanı düzenler evrensel bir kitaptır)Benim baktığım dürbün temiz ve bu kitabın masal olduğuna inanıyorum.O zaman bunun kimseye bir zararı olmadığına göre de; ben niye kafir olarak cehennem de yanacağım?Allah vardır veya yoktur demek iradi bir fiil midir yoksa bir düşünce midir? akla gelen kötü şeylerde kişinin iradesi söz konusu değildir. Yani, siz kendi iradenizle kötü şeyler düşünmeye karar vermiş ve bunu icra etmiş değilsiniz. Dolayısıyla bu konuda bir sorumluluk da taşımazsınız. Bunları şeytanın bir vesvesesi bilip üzerinde fazla durmamak gerekir. Desenize kötü bir iş yaptığımızda suçu atacak birilerini bulduk gene ŞEYTAN Benim aklıma geldi ama iradem dışında ve bunu yaptım şeytan yüzünden . İyi ya aklmızda bulunsun Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Ben açıklayabilirim: Lümme-i şeytaniye diye tanımladıkları şey, beynin allokorteks tabakasından (reptil yani sürüngen beyni veya çekirdek beyin de denir) cerebral korteks tabakasına iletilen sinyallerdir. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Mesela; bir insan kirli bir dürbünden gökyüzünün güzelliğini seyretse, bu dürbünün kiri ne seyredene nede seyredilene bulaşır. Prof. Dr. Alaaddin Başar Ayni fikirde degilim. Eger bu dürbüne "metaphor/Mecaz" olarak bakıp da "dini inanclar" olarak kast edilince, tabii ki, bu dürbünü(dini inançlar) kullanan insanlara bulaşır. Dünyada ki değisik inançlar insanlarin kullandiklari manevi dürbünleri degilmi? Benim avatara bakinca, ne görüyorsunuz? Genc bir kızmı? yoksa cok yaşlı bir kadınmı? Ikiside var, bu avatarda. Kullandığınız dürbüne baglı. Buna perspektif derler. Hayattaki yorumlamaları, dini inançlardan alından perspektif ile inceliyorsunuz. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Benim avatara bakinca, ne görüyorsunuz? Genc bir kızmı? yoksa cok yaşlı bir kadınmı? Ben genç kızı görüyorum. Latife bir yana, bu resim psikologlarca kişilik testi için kullanılıyor, insanların bakış açılarını belirlemek amacıyla... Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 ...?lümme-i şeytaniye? adı verdiğiniz yer...Bu şeyin bugünkü bilimdeki adı ne, dalak mı, ciğer mi, safra kesesi mi, mide mi, böbrek mi, bağırsaklar mı, pankreas mı? Ne? Kalp (kalbin merkezi) Peki, akla gelen kötü düşünceleri dillendirme veya paylaşma işine nasıl bakıyorsunuz?Zira aklına gelen şeyler bilinçli düşündüğün şeyler değil, aklına geldi. Bu nedenle sorumluluğu olmamalı. Aklına gelen şöyle soruları bizimle plaşırmısın? "Ya hakkaten ateistlerin dediği gibi Muhammed sıradan bir adamsa, Allah görünmez bir putsa?" "Hicap duyuyorum, binlerce tövbe ediyorum ama bazen bööle şeyler geliyor aklıma..." diye yazabilirsin. Saygılar. Her söylediğimiz doğru olmalı(yalan söylememeliyiz) fakat her doğruyu söylemek hakkımız değildir Her zaman demişimdir kıvırma güzel bir sanattır.Şimdi merak ettiğim bir şey var.Bir insan düşünmeden bazı şeyleri nasıl uygular.Düşünme yeteneği yok ise zaten cezai sorumluluğu da yoktur.Bunlar şeytan vesvesesi ise düşünce suçu niye var? Burada kastımız o tarz düşünme değil; istemsiz(kalbin atması gibi istemsiz) gerçekleşen düşüncelerden bahsediyoruz. Bu istemsiz gerçekleşen düşüncelerin de kötü olanından bahsediyoruz. (Öyle ya kuran her alanı düzenler evrensel bir kitaptır)Benim baktığım dürbün temiz ve bu kitabın masal olduğuna inanıyorum.O zaman bunun kimseye bir zararı olmadığına göre de; ben niye kafir olarak cehennem de yanacağım?Allah vardır veya yoktur demek iradi bir fiil midir yoksa bir düşünce midir? Elbet iradidir fakat yukarıda söylediğim gibi istemsiz gerçekleşen düşünce türünden bahsediyoruz. İrademizi kullanarak düşünmek ve istemsiz şekilde düşünmek ayrıdır.(tartışılan konu o yönde dikkatinizi çekerim) Desenize kötü bir iş yaptığımızda suçu atacak birilerini bulduk gene ŞEYTAN Benim aklıma geldi ama iradem dışında ve bunu yaptım şeytan yüzünden . İyi ya aklmızda bulunsun [/size] Bakın "sorumluluk ancak iradi fiiller içindir" diyoruz. Sorumluluk istemdışı fiiller için demiyoruz.(kalbin atması, nefes alıp vermek). Normal koşullar altında iken "Nefes alsam mı almasam mı diye düşünür müyüz..." İstemdışından kastımız budur. Ben açıklayabilirim: Lümme-i şeytaniye diye tanımladıkları şey, beynin allokorteks tabakasından (reptil yani sürüngen beyni veya çekirdek beyin de denir) cerebral korteks tabakasına iletilen sinyallerdir. Lümme-i şeytaniye akıldan ziyade kalp ile alakalıdır. Ayni fikirde degilim. Eger bu dürbüne "metaphor/Mecaz" olarak bakıp da "dini inanclar" olarak kast edilince, tabii ki, bu dürbünü(dini inançlar) kullanan insanlara bulaşır. Dünyada ki değisik inançlar insanlarin kullandiklari manevi dürbünleri degilmi? İnançtan ziyade düşünceyi örneklemek için kullanıldı. Dürbün sahip olduğun düşünceler ve dürbündeki kirler de istemdışı aklına gelen kötü düşüncelerdir. Sahip olduğun düşünceler için irade söz konusuyken istemdışı düşüncelerde böyle bir durum pek te söz konusu değildir. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Ben genç kızı görüyorum. Latife bir yana, bu resim psikologlarca kişilik testi için kullanılıyor, insanların bakış açılarını belirlemek amacıyla... Ben de genç bir bayan görüyorum abartı giysisi ile ama tek sıkıntım yaşlı kadını göremiyorum.Her ikisi de?Bi de güya biraz sanatçı yönüm var.. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Ben de genç bir bayan görüyorum abartı giysisi ile ama tek sıkıntım yaşlı kadını göremiyorum.Her ikisi de?Bi de güya biraz sanatçı yönüm var.. Kattiyen sizin sıkıntınız olmasını istemem! yaşlı kadın: Sac = Genc kizin saci Burun = Genc kizin cenesi Agiz = Genc kizin kolyesi Goz(sol) = Genc Kizin sol kulagi Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Zira şeytan kalbin yanında bulunan ve “lümme-i şeytaniye” adı verilen bir yerden, insanın kalbine kötü şeyler söyleyebiliyor. Bu lümme-i şeytaniye, ilk iletinizde dediğiniz gibi kalbin yanında mı? yoksa, Bilim bu “lümme-i şeytaniye” adı verdiğiniz yeri tespit etmiş mi? Bu şeyin bugünkü bilimdeki adı ne, dalak mı, ciğer mi, safra kesesi mi, mide mi, böbrek mi, bağırsaklar mı, pankreas mı? Ne? Kalp (kalbin merkezi) Yoksa bu iletinizde dediğiniz gibi, kalbin kendisi mi? Karar verin lütfen. Saygılar. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Her söylediğimiz doğru olmalı(yalan söylememeliyiz) fakat her doğruyu söylemek hakkımız değildir Aklına gelen vesveseleri paylaşsaydın sevinirdik. Zira biz dinsizler o vesveseleri giderici birşey söyleyemeyiz. Ama sana o vesveseleri gidermene yardımcı olacak bir din kardeşin çıkar belki. Sen de kurtulursun. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 yaşlı kadın: Sac = Genc kizin saci Burun = Genc kizin cenesi Agiz = Genc kizin kolyesi Goz(sol) = Genc Kizin sol kulagi süper şimdi anladım, çok ilginç, yaşlı kadının burnu çok büyük olmasına rağmen yinede görüntüyü bozmuyor saygılar Elbet iradidir fakat yukarıda söylediğim gibi istemsiz gerçekleşen düşünce türünden bahsediyoruz. İrademizi kullanarak düşünmek ve istemsiz şekilde düşünmek ayrıdır.(tartışılan konu o yönde dikkatinizi çekerim) Ya bu istemsiz düşünceye kapılırsakta her şey biranda çözülmeye başlarsa ? şeytana uymuş olacağız sanırım ! Çünkü biz bu şekildeki istemsiz düşüncelerimizde dinsizleştik ! Oysa daha önce Allah korkusundan, yanlış düşünceler beynimizde (BEYNİMİZDE) (BEYNİZİMİZDE) dolaşırken hemen söküp atmaya çalışıyorduk ama olmadı kapıldık gitti ! bu da normal mı ? saygılar Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Kalp (kalbin merkezi) Bu her neyse, elle tutulur gözle göörünür birşey midir? Yoksa hayal ürünü uydurmacalardan birisi midir? kalbi kessek içinden çıkar mı? Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Ya bu istemsiz düşünceye kapılırsakta her şey biranda çözülmeye başlarsa ? şeytana uymuş olacağız sanırım ! Çünkü biz bu şekildeki istemsiz düşüncelerimizde dinsizleştik ! Oysa daha önce Allah korkusundan, yanlış düşünceler beynimizde dolaşırken hemen söküp atmaya çalışıyorduk ama olmadı kapıldık gitti ! bu da normal mı ? saygılar İradi ve istemsiz düşünce arasında fark var işte : Çoğu (inançlı veya inançsız) kişi Allah acaba gerçekten var mı ? diye istemsiz olarak düşünebilir. Fakat irade devreye girince yol haritası çizilir. İnançlı kişi kendini tatmin edecek doğruları bulup bu istemsiz düşünceyi yok edecek; Allah'ın varlığına delil olacak verileri tekrar bir süzgeçten geçirir ve Allah'ın varlığına inanma sürecini devam ettirir. İnançsız kişi de aynen belirttiğiniz gibi istemsiz düşünceyi eyleme dökerek sorumluluğu üstlenmiştir yani. Birinin başkasına sürekli kötü düşüncelerle telkinde bulunduğunu düşünelim. Sonra bu kişi "bir kere yapmaktan ne çıkar" gibisinden hafif bir insifiyatif ile onun kötü düşüncelerinin kurbanı olarak kötü düşünceyi uygulamaya geçiriyorsa bu o kötü düşüncelerle telkinde bulunan kişiye uymak değil de nedir ? Oysa daha önce Allah korkusundan, yanlış düşünceler beynimizde dolaşırken hemen söküp atmaya çalışıyorduk ama olmadı kapıldık gitti ! bu da normal mı ? Aslında cevabı yine kendiniz vermişsiniz : Ya bu istemsiz düşünceye kapılırsakta her şey biranda çözülmeye başlarsa ? şeytana uymuş olacağız sanırım ! Şeytana uyma fiilinden sıyrılmak için de şeytan(iblis) adlı varlığın varlığını reddetmek yeterlidir sanırım ... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 İradi ve istemsiz düşünce arasında fark var işte bir bardağın içine bir miktar zaytinyağı, bir miktarda su koyalım su irademiz, zeytinyağı istemsiz düşüncemiz olsun hadi karıştırın karıştrın karıştırın iradenizi zeytin yağının üzerine çıkarın bazılarında irade zeytinyağı gibi, bazılarında irade su gibi oluyor bu durumda suç kimdedir ? İnançlı kişi kendini tatmin edecek doğruları bulup bu istemsiz düşünceyi yok edecek; Allah'ın varlığına delil olacak verileri tekrar bir süzgeçten geçirir ve Allah'ın varlığına inanma sürecini devam ettirir peki ben verileri süzgeçten geçirdim geçirdim geçirdim, veriler bana mantıksız geldi, zeytinyağı gibi olan mantığım hep üste çıktı ! bu durumda benim suçum nedir ? Şeytana uyma fiilinden sıyrılmak için de şeytan(iblis) adlı varlığın varlığını reddetmek yeterlidir sanırım ... E ben islam dininide reddediyorum şeytanla birlikte ! ne olacak şimdi ? nerde kaldı istemsiz düşünce ? bence siz artık şöyle demelisiniz "istemsiz düşünceler'a sakın kanmayın, istemsiz düşünceler kesinlikle doğru yol değildir, sakın istemsiz düşüncelere kapılmayın" ama bu da mantık dışı bir kavram olur ! saygılar Alıntı
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Ya Muallim Ali, sorduğun şeye bak. Kuran'da, bırak çok kötü şeyler düşünmeyi, işlediğin günahlar için bile "tevbe" denen bir şey var. Kötü düşünceler aklına gelse bile, hemen kovmaya çalışıp tövbe edeceksin. Hem Allah herşeyi bilir merak etme. Alıntı
Misafir semAzen Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Sayın muallim-i Ali dedim ya kıvırma güzel sanattır diye.Siz ne dediğinizi biliyor musunuz yoksa bunlarda şeytan vesvesesi olup iradi olmayan düşünmeye mi giriyor? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Ben de genç bir bayan görüyorum abartı giysisi ile ama tek sıkıntım yaşlı kadını göremiyorum. O halde bardağın dolu tarafına bakan bir karektere sahipsiniz ya da başka deyişle Polyanna'nın ank şubesisiniz. (Herhalde Ankara demektir) Ben bu testi ilk uyguladığımda önce bir an için yaşlı kadını görüp hemen sonra genç kızı görmüş ve niye tersi olmadı diye hayıflanmıştım. Ama çaresi yok, demek önce bardağın boş tarafına bir göz atıyorum, kişilik böyle, test öyle diyor. Bu tür resimlerden başka, mürekkep lekesi testleri de çok ilginçtir. Bir de boş zamanlarda yapılan karalamalarda kişilik ve bilinçaltı ile ilgili çok ipucu vardır. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 O halde bardağın dolu tarafına bakan bir karektere sahipsiniz ya da başka deyişle Polyanna'nın ank şubesisiniz. (Herhalde Ankara demektir) Ben bu testi ilk uyguladığımda önce bir an için yaşlı kadını görüp hemen sonra genç kızı görmüş ve niye tersi olmadı diye hayıflanmıştım. Ama çaresi yok, demek önce bardağın boş tarafına bir göz atıyorum, kişilik böyle, test öyle diyor. Bu tür resimlerden başka, mürekkep lekesi testleri de çok ilginçtir. Bir de boş zamanlarda yapılan karalamalarda kişilik ve bilinçaltı ile ilgili çok ipucu vardır. Heralde ne demek efendim,hemen düzelttim... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 Heralde ne demek efendim,hemen düzelttim... Önemsediğiniz için teşekkür ederim ama, gerçekten sadece espriydi, önemli değildi. Ankara, kankara... Ne muhabbeti olur? Bazı iller hakkında önyargılar halen varsa da herhalde ciddiye alınmamalı... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.