Φ BlueWader Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Arkadaşlar biliyorsunuz artık Dünya yı tanıyamıyorum.Ülkemizde Ateist ve Hristiyanlar arttı.Allah'a inanmayanlar arttı.Size bir birşeyler bahsedeceğim. BU BAHSEDECEKLERİM ATEİST VE ALLAH'A İNANMAYANLAR İÇİNDİR. İnsan nasıl yaratıldı? klasik soru değil mi.Hadi yaratıldı diyelim.O kadar hücre-organ nasıl uyumlu çalışıyor.Tesadüfen mi oluyor her insan da bu.İlk insan nasıl meydana geldi.Rüzgar toprağı sarstıdamı geldi.Evren-Dünya falan nasıl oldu.Tesadüfen mi.Hadi İnsanı geçtik.BİR TANE BÖCEK!.Böcek bir canlıdır.Yahu hava almasını sağlayan.Koku almasını sağlayan yürümesini sağlayan bir çok şey var içinde.Bir çok hücre var içinde.Bir insan bunları bir böceğe sığdırabilir mi.Bazıları diyor ki Allah insanlara neden yardım etmiyor zor anlarında.Allah insanları kendisi yaratmıştır ve canını kendisi yaratır.Diriltir de.Bir insan ölünce ruhu rahat eder ve acıyı unutur.İşte Allah kafir ve kötü insanların canını yakıyorki akıllansın.Ve Allah kendi yarattığı canı zamanında kendi alır.Dünya hayatı ebedi değildir ve İNSAN TEKRAR DOĞMAZ!.İnsan sevaplarına ve günahlarına göre cehennem veya cennet e gider burada kıyamet gününe kadar kalır.Kıyamet gününde Suudi Arabistan ın bir dağı var o dağın ismini unuttum tüm insanlar orada toplanıcak ve hesap sorulacak.Dinin ne diye sorduklarında ben dinsizim dediğiniz an Cehennem e gideceksiniz. Allah'a inanmayanların sorusunu beklerim şimdi hristiyanlara geçiyorum BU BAHSEDECEKLERİM HRİSTİYANLAR İÇİNDİR. HZ. Isa,Dünya'ya barışı sağlamak amacıyla gönderilmiştir.Kur'an da HZ. Isa nın Tanrı'nın oğlu olmadığı bahsedilmiştir.Hatta bir kalıntı da Isa nın insanlara bir mektubu bulunmuştur ve bu mektupta ''BEN ALLAH'IN KULUYUM'' yazıyordu.HZ. Isa hep söyledi Tanrı'nın oğlu değilim diye.Ama insanlar hep İncil'i değiştirdi.Hristiyanlık doğru bir dindi ama şuanki Hristiyanlık doğru bir din değildir.Hristiyanların sorusunu bekliyorum. Yazımı bitirmeden önce herşeyi bilen büyük kahin HRİSTİYAN NOSTRADAMUS un SON kehanetini size söyleyeceğim. ''Dünya'ya 2 tane Müslüman gelecektir.Ve tüm Dünya'yı ayakları altına alacaktır.'' Bu yazıdan sonra da Nostradamus ölmüştür. Tüm Hristiyan ve Ateistleri Islam'a davet ederim. NOT:Bu arada bazı insanlar yazımı yanlış anlayabilir.Bunu da unutmayalım.Kimseyi Müslümanlığa zorlamayalım.HZ. Muhammed gibi insanları sadece bir kere davet edelim.Gerisini Allah'a bırakalım.Hem Müslüman Hem Türk Hem Laik olalım.Atatürk'ün izinden gidelim.Sevmediğiniz Islam şuan yobazlar ve şeriaytçılar olmasaydı şuan Türkiye ve Islam dünyayı ayakları altına aldı.Pislik bir Osmanlı padişahı olan Vahdettin mi ne bu kişi tüm avrupa şehirlerini satmıştır.Yani Cihan hakimiyeti Osmanlı'nın elindeyken bu herif heryeri satmıştır. Lütfen arkadaşlar.Ülkemizi kurtaralım.Ama şöyle bir şeyde var. Kafirler istemese de,ALLAH nurunu tamamlayacaktır. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Arkadaşlar biliyorsunuz artık Dünya yı tanıyamıyorum. Bilmiyoruz... Ülkemizde Ateist ve Hristiyanlar arttı.Allah'a inanmayanlar arttı. Bunu nereden biliyorsun? İstatistiksel bir veri mi var? BU BAHSEDECEKLERİM ATEİST VE ALLAH'A İNANMAYANLAR İÇİNDİR. Allaha inanan ateistler de varmıydı? İnsan nasıl yaratıldı? klasik soru değil mi.Hadi yaratıldı diyelim.O kadar hücre-organ nasıl uyumlu çalışıyor.Tesadüfen mi oluyor her insan da bu.İlk insan nasıl meydana geldi.Rüzgar toprağı sarstıdamı geldi.Evren-Dünya falan nasıl oldu.Tesadüfen mi. Hiç bir şey tesadüfen olmaz. Hepsi neden-sonuç ilişkisine göre şekillenir. Hadi İnsanı geçtik.BİR TANE BÖCEK!.Böcek bir canlıdır.Yahu hava almasını sağlayan.Koku almasını sağlayan yürümesini sağlayan bir çok şey var içinde.Bir çok hücre var içinde.Bir insan bunları bir böceğe sığdırabilir mi. Hayır yapamaz (şimdilik) Bazıları diyor ki Allah insanlara neden yardım etmiyor zor anlarında.Allah insanları kendisi yaratmıştır ve canını kendisi yaratır.Diriltir de. Nereden biliyorsun? Bir insan ölünce ruhu rahat eder ve acıyı unutur.İşte Allah kafir ve kötü insanların canını yakıyorki akıllansın. Nereden biliyorsun? Kıyamet gününde Suudi Arabistan ın bir dağı var o dağın ismini unuttum tüm insanlar orada toplanıcak ve hesap sorulacak. Nereden biliyorsun? Nedern orası? Milyarlarca insanı oraya nasıl sığdıracaksın? Amaç ne? inin ne diye sorduklarında ben dinsizim dediğiniz an Cehennem e gideceksiniz. Bu benim kaderim. Önceden böyle yazılmış... (inancınıza göre) Lütfen arkadaşlar.Ülkemizi kurtaralım.Ama şöyle bir şeyde var.Kafirler istemese de,ALLAH nurunu tamamlayacaktır. Eve kesinlikle ülkemizi kurtarmamız gerekiyor. Aatürk'ten sonra, bugün üzerimize çok büyük iş düşüyor. Çalışmalıyız. Ama senin bahsettiğin kurtuluş islamla mı olacak onu anlayamadım?? Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Tüm Hristiyan ve Ateistleri Islam'a davet ederim. Sayin BlueWader, Islama Davetiniz icin tesekkur ederim. Ben de sizi, kendinizi bir Müslüman olarak zannedip, ve zahmet olmazsa Kuranı okumaya davet ederim. Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar). (41/44) Kuran da ki Allah diyor ki; Alime gerek yok. Kuran apaçık bir kitaptır. Eger okursanız, yukardaki ayette "Araplara" hitap ediyor... Arab’a yabancı dilden (kitap) olur mu? Diyor. Araba yabancı dilden bir kitap olmuyorda Türklere nasıl oluyor? Bunun gibi ayetlere kimse cevap vermiyor. Bunun yerine bizleri Islama davet edip çay mı ikram edeceksiniz? Yazdıklarımız karşısında tutarlı bir şey yazamıyorsunuz. Hristiyan ve Ateist dediginiz insanlar Kur'anı sizden fazla okumuşlar galiba. Niye? Alıntı
Φ AIRBUS Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Arkadaşlar biliyorsunuz artık Dünya yı tanıyamıyorum.Ülkemizde Ateist ve Hristiyanlar arttı.Allah'a inanmayanlar arttı.Size bir birşeyler bahsedeceğim. BU BAHSEDECEKLERİM ATEİST VE ALLAH'A İNANMAYANLAR İÇİNDİR. . . . Kafirler istemese de,ALLAH nurunu tamamlayacaktır. Sn.Blue Wader benimde birçok arkadaş gibi din konusunda şüphelerim var, ama her insanın inancına kendisine ve çevresine zarar vermediği sürece saygım sonsuzdur.Sizi hem dinine sıkı sıkı bağlı hem de M.K.Atatürk ün izinden uygarlık yolundan gitmeye çalışan,yobazlığın şeriatçılığın,tarikatçılığın aslında nasıl da kötü niyetli amaçlara hizmet ettiğinin farkında olan ender insanlardansınız..sizi kutluyor ve düşünce ve inançlarınıza saygı duyduğumu belirtmek isterim. Alıntı
Φ anti madde Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 İyi de, BlueWader, siz bu insanın yaratılışı, börtü-böcek hikayeleriyle kimseyi müslüman yapamazsınız ki, çünkü bu hikayeler Allah'ı değil Tanrıyı ispatlamaya çalışıyor, dolayısıyla bunları okuyan bir ateist en fazla deist olur. "Ayranın içindeki nokta büyüklüğünde ufak bir pislik, o ayranı içilmez yapar." derler ya, ben de içerisinde en ufak bir çelişki, en ufak bir mantık hatası olan dine ısınamam. İslamın içinde de pislikler vardır, kaldı ki bu pislikler nokta büyüklüğünde değil, öbekler halinde büyük kütleli pisliklerdir. Eğer bizi müslüman yapmak amacındaysanız, İslamın içerdiği çelişkiler ve mantık hatalarına tatmin edici, akılcı açıklamalar vermelisiniz, yani İslamın "içilebilir bir ayran" olduğunu bizlere göstermelisiniz. Saygılar.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2008 Biz de müslümanlara soralım bakalım ; Dünya görüşü olayını bir kenara bırakalım, tanrı bugüne kadar sizin için ne yaptı sizden onun cevabını alalım. Basitçe... "Allah'a inandım şöyle huzur buldum, böyle rahatladım" gibi soyut ifadelerden bahsetmiyorum. Sizi koruyup kollayan Allah'ın bugüne kadar sizin için somut olarak ne yaptığını öğrenmek istiyorum. Şu an bulunduğunuz konumda sizden bağımsız olarak tanrının payı nedir? Var mı bir cevabı olan? Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Herkese selamlar ; Öncelikle kimse bu başlığı bir iltifat ve/veya bir hakaret olarak nitelendirmesin. biz şuna inanıyoruz ki; İNSAN I ; SADECE İNSAN OLMAK KIYMETİ BİLE, ŞEREFLİ KILAR... inanan yada inanmayan her insan ; Onuru, Asaleti, Düşünebilmesi, Saygınlığı, İzzeti, Namusu, Haysiyeti, Dürüstlüğü,,, itibari ile zaten Şereflidir. Şimdi ; bir inanan ve inanmayan için farklılık teşkil eden nokta da tam burasıdır. Bir inançsız için tüm bu zikredilenler ve bunun gibi sahip olunabilecek daha nice değerler ; YETERLİDİR. Yani faklı ya da dışında bir hakikat a ihtiyaç olmadığına inanırlar. ''Bizim de kendimizce bir takım değerlerimiz, kurallarımız, hatta ahlakımız bile vardır'' olduğunu söylerler. (buna ben de Katılıyorum) Lakin bir müslüman için durum bundan ibaret değildir. Bunların tümü tüm insanlık adına ortak paydalardır, ve aslında olması da bir lüks değil bilakis şarttır.(müslüman böyle düşünür) Yukarı da konu edilen tüm değerler, özünde onu anlamlandıracak bir dava, bir mesele, bir hakikat, bir tercih bulunmadığı sürece havada kalır, sükut eder. O Dava ise ; İman nuru ile kabre girebilmektir. O Mesele ise ; ALLAH ın rızasını kazanabilmektir. O Hakikat ise ; '' İlim kendini bilmektir, Kendini bilmek ise ALLAH ı bilmekle olur '' gerçeğidir. O Tercih ise ; Tüm güzelliklere rağmen, bunların kendisi için değil, başıboş ve sebepsizce oluştuğuna, sonunda da yokluğa hiçliğe mahkum olacağını zannetmek, ve seçmek ya da tüm bunların bir Yüce Zat, bir Merhametli Yaratıcı tarafından kendisi için gönderilip, yine tekrar ahiret te ebediyen, ve mükemmel şekilde kendisine sunulacağına inanmak, ve bu hakikatı seçmektir. Evet tercihlerimiz ; bizim aslında kim olduğumuzun yanıtıdır. işte tam olarak Bir İnanan ı , bir inançsız dan da ayıran bu tercihtir. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Arkadaşlar biliyorsunuz artık Dünya yı tanıyamıyorum.Ülkemizde Ateist ve Hristiyanlar arttı.Allah'a inanmayanlar arttı.Size bir birşeyler bahsedeceğim. Ateistler ve Allah'a inanmayanlar artıyorsa, bu güzel bir haber. Hrsitiyanlar artıyorsa, bu kötü haber. Bir semitik dini gönderip, onun kuzeni ile uğraşmak zorunda kalmayalım. Saygılar. Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 İnsan nasıl yaratıldı? klasik soru değil mi.Hadi yaratıldı diyelim.O kadar hücre-organ nasıl uyumlu çalışıyor.Tesadüfen mi oluyor her insan da bu.İlk insan nasıl meydana geldi.Rüzgar toprağı sarstıdamı geldi.Evren-Dünya falan nasıl oldu.Tesadüfen mi.Hadi İnsanı geçtik.BİR TANE BÖCEK!.Böcek bir canlıdır.Yahu hava almasını sağlayan.Koku almasını sağlayan yürümesini sağlayan bir çok şey var içinde.Bir çok hücre var içinde.Bir insan bunları bir böceğe sığdırabilir mi.Bazıları diyor ki Allah insanlara neden yardım etmiyor zor anlarında.Allah insanları kendisi yaratmıştır ve canını kendisi yaratır.Diriltir de.Bir insan ölünce ruhu rahat eder ve acıyı unutur.İşte Allah kafir ve kötü insanların canını yakıyorki akıllansın.Ve Allah kendi yarattığı canı zamanında kendi alır.Dünya hayatı ebedi değildir ve İNSAN TEKRAR DOĞMAZ!.İnsan sevaplarına ve günahlarına göre cehennem veya cennet e gider burada kıyamet gününe kadar kalır.Kıyamet gününde Suudi Arabistan ın bir dağı var o dağın ismini unuttum tüm insanlar orada toplanıcak ve hesap sorulacak.Dinin ne diye sorduklarında ben dinsizim dediğiniz an Cehennem e gideceksiniz. Allah'a inanmayanların sorusunu beklerim şimdi hristiyanlara geçiyorum Okadar hücre organ uyumlu çalıştığı için varoldu neden diyemiyoruz? Kaza geliyorum demediği gibi raslantıda rastlıyorum demez heralde. Yanlış anlaşılmasın kesinlikle raslantıdır demiyorum ancak raslantı olabilmesinin doğa kanunlarına göre hiç yok denecek kadar az olsada bir ihtimali var. Sizin bahsettiğiniz şekilde yaratılmış olmanın ihtimalide yok çünkü ezeliyeti bir canlıya havale ediyor ve bu canlının bizden kat kat daha üstün olmasına rağmen herkes böyle bir sistemin kendiliğinden oluşamayacağını unutuyor. Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 NOT:(lütfen sadece bir deneme, bir hikaye olarak okuyunuz.) Bir çocuk düşünün ilk adımlarını sıralamış, evde bir bayram havası. Belkide bu yüzden olsa gerek baba bir kutlama havasıyla ailesini gezmeye belkide pikniğe götürmeyi düşünüyor. Çocuk ev dedikleri ve onun için heryer anlamını taşıyan bina dan, ilk kez dışarı çıkacak ve dünyayı güneşi, bir çınarın hışırdayan yapraklarını, kuyruğunu yakalama peşine düşmüş, sonunda pes edip avucunu yalamakla meşgul bir kediyi,duraktan yolcularını almış, hızla geçip giden uğultulu metal yığınlarının arkalarında bıraktıkları pis kokulu siyah dumanları, bakkalların kapı önüne taşıdığı dondurma dolaplarının ne kadar renkli hoş ve kendisinden biraz daha büyük çocukların resimleri ile süslendiğini, kısaca bizim dünyamızdan kendi gözüne takılan enstanteneleri algılamak büyük bir keyif kaynağı. Tıpkı babasının güzel bir yemeğin ardından içtiği nescafe nin tadını aldığında yüzünün aldığı şekil gibi, gülen insanlar da var burada, annenin babaya kızıp sinirlendiği anda ki halini andıran insanlarda. Uzun sürmesine rağmen neşeli bir yolculuk sonunda bir mesireliğe piknik yapmaya gelmiştir aile.Çocuk hiç görmediği kadar büyük kocaman bir maviliğe kendini kaptırmış bakıyor.Evet deniz bu. Birlikte deniz kıyısına iniliyor biraz sonra, başlarda ilgi ne kadar çocukta idiysede şimdi anne ve baba denizdeler güneşin ve suyun tadını çıkarıyorlar. Çocuğumuzsa tek başına onları izliyor, ama ne kadar izleyecekki? Etrafı ile ilgilenmesi gerekiyor onun nede olsa kristof kolomb için bile amerika bu kadar çekici değildi. etrafta sarı renkli birazda sıcak kumlar var her yerde,kumların seyrelmeye başladığı yerde ise küçük mıcırlar, istiridye kırıkları başlıyor. Biraz daha ilerde çakıl taşları var bir sürü renklere karışmış. ve tabiki dalgalar onları önce ayağına değdirip sonra çekiyor içine, gıdıklanıyor ayağı hoşuna da gidiyor bu. epey geçti vakit, artık hepsine aşina. biraz sıkılıyor biraz da merakdan olsa gerek emeklemeye başlıyor, bazende adımlama gayreti gösteriyor. artık o na göre uzak sayılacak bir yerde, anne baba ise hala denizin tadını çıkardıklarına inanmıyor olsa gerek. Birşey oluyor.Çocuk biraz önce görüp aşina olduğu tablodan çok daha farklı bir manzara ile karşı karşıya. Evet evet kapısı pencereleri hatta kuleleri bile olan kumdan bir kale bu. Belki biraz daha uğrasılsa küçük bir şato bile olabilirmiş. işte herşey burada başlıyor.Ve çocuk hiç merak etmediği kadar birden çok soruyu merak edip düşünmeye başlıyor BU NEDİR, NEDEN VARDIR, NEREDEN GELMİŞ, NASIL OLMUŞ, NE ZAMAN OLMUŞ, VE KİM YAPMIŞTIR... Sanırım hepiniz anladınız artık hikayenin neresine geldiğimizi ; Bir varlık, bir İnsan, bir Çocuk olurda, nasıl bu sorulara kayıtsız kalabilirdi, ve kalamadıda. Bir gün kendisinin herşeyiyle, tüm sistemleriyle, tüm hissiyatı ve düşünceleriyle, tüm gizemleriyle ve sadeliği ile, o kaleden daha güzel daha harika, daha çekici, daha dikkate değer olduğunu anladı. Ve o soruları kendine sormaktan kaçamadı. BEN NEYİM, NEDEN VARIM, NEREDEN GELDİM, NASIL VAR OLDUM, NE ZAMAN VAR OLDUM. ve , KİMİN VARLIĞIYIM. Belkide hikayedeki o çocuk kadar meraklı bir çocuk büyümüş, çocukları olmuş, Sorularına yanıt aramış, Bulduğuna inanmış ve Şu an gözyaşlarına rağmen bu yazıları yazmakla meşgul. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2008 Birşey oluyor.Çocuk biraz önce görüp aşina olduğu tablodan çok daha farklı bir manzara ile karşı karşıya.Evet evet kapısı pencereleri hatta kuleleri bile olan kumdan bir kale bu. Belki biraz daha uğrasılsa küçük bir şato bile olabilirmiş. işte herşey burada başlıyor.Ve çocuk hiç merak etmediği kadar birden çok soruyu merak edip düşünmeye başlıyor BU NEDİR, NEDEN VARDIR, NEREDEN GELMİŞ, NASIL OLMUŞ, NE ZAMAN OLMUŞ, VE KİM YAPMIŞTIR... Sanırım hepiniz anladınız artık hikayenin neresine geldiğimizi ; Bir varlık, bir İnsan, bir Çocuk olurda, nasıl bu sorulara kayıtsız kalabilirdi, ve kalamadıda. Bir gün kendisinin herşeyiyle, tüm sistemleriyle, tüm hissiyatı ve düşünceleriyle, tüm gizemleriyle ve sadeliği ile, o kaleden daha güzel daha harika, daha çekici, daha dikkate değer olduğunu anladı. Ve o soruları kendine sormaktan kaçamadı. BEN NEYİM, NEDEN VARIM, NEREDEN GELDİM, NASIL VAR OLDUM, NE ZAMAN VAR OLDUM. ve , KİMİN VARLIĞIYIM. Belkide hikayedeki o çocuk kadar meraklı bir çocuk büyümüş, çocukları olmuş, Sorularına yanıt aramış, Bulduğuna inanmış ve Şu an gözyaşlarına rağmen bu yazıları yazmakla meşgul. O çocuğun hikayesi öyle devam etmez be arkadaşım... Bak nasıl devam eder, göstereyim... Çocuk bakmıştır ki sahilde inanılmaz güzel bir şato var... Bu kadar güzel birşeyin kendi kendine olamayacağını bilir... Çünkü bu şey organik falan değildir, biyolojik değildir... Ortama uyum sağlamasını gerektiren duyargaları ve ihtiyaçları yoktur... O yüzden sıradan bir araba gibi birisi gelmiştir ve yapmıştır... Çünkü daha önceki gün babası da köpeklerinin kulubesini tamir etmişti... Aaa, birden aklına geldi... Gerçekten babası kulube yapmıştı ve bu şatoyuda demek ki babası gibi birisi yapmıştı... Babası gibi güçlü, akıllı birisi... Babası onun için en güel örnekti, Tanrı gibiydi, Tanrı kavramını bilmediği halde... Babasını örnek alırdı hep... Evet evet, babası gibi birisi yapmış olmalıydı bunu, başkası yapamazdı... Sonra yaşı büyüdü... Büyüdü ve babasını "Baba" olduğunu kavradığı yaşlara geldi... Yani babası gibi olabileceğini kavradığı... Babası ulaşılmaz değildi artık... O şatoyu ilk gördüğünde o da yapmak istemişti ama becerememişti, organları gelişmemişti çünkü daha... Sonra baktı ki babasının yapabildiği hemen her şeyi yapabilecek kadar gelişmiş... Babasının yerine geçecek kadar... Ama bu sürede ona "Aşkın, yüce, ulu, ulaşılmaz" bir Tanrı tasviri ezberletilmişti... Sorgulanamazdı... İşte bir yaşa kadar babasını o sanarken, şimdi babası gibi olmuştu ve içindeki o "Baba" imajının yerini "Tanrı" almıştı... Tanrı herşeyi yapabilirdi... Tanrı şatoyu yapabilirdi... Tanrı onun anlamadığı şeyleri yapabilirdi, mutlaka bir anlamı vardı ne de olsa, hiç anlamasa da... Tanrıydı işte... Sonra bu içindeki acizlik ve bu içindeki imajı tazelemesi gerekliydi... İçindeki Tanrı yok oldukça onu yaşatmaya uğraştı... Makineler gibi... Bir taraftan makinelerin hayatımızı ele geçirdiğinden yakınırız, Bir taraftan onları çoğaltırız... Tanrı inancı onun için herşeydi... Psikolojik bir tanımı vardı mutlaka ama bilmiyordu... İçersinde zoraki yaşattığı soyut bir Tanrı vardı... Ve sadece küçük bir çocuğun zihnine dikte edilmiş, alışkanlıktan başka birşey değildi bu... Ama o çocuk bunun farkına varamıyordu... Çünkü boş bir hayal için ağlamaktan, gözleri birşeyi göremez olmuştu... ... ... ... Soyut Tanrı'ya olan aşkın ne olduğunu çok iyi bilirim... Hatta insana en çok huzur veren şeyin bu olduğunu da iddia edebilirim... Amma ve lakin... ... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.