Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

O zalim aşireti açıklıyorum

 

4741199.jpg

TEZLERİ şu değil mi?"Cumhuriyet döneminde dindarlara çok baskı yapılmıştır."

 

Ben ısrarla diyorum ki: "Bu bir iftiradır."

 

Cevapları ne:

 

"Hayır doğrudur. Dindarlara baskı yapılmıştır."

 

Peki, kabul ediyorum. Cumhuriyet döneminde dindarlara baskı yapılmıştır.

 

Öyleyse gelin bu insanlık dışı baskının "asli faillerini" teşhir edelim.

 

Cumhuriyet kurulalı 85 yıl oldu.

 

Bunun 25 yıla yakın bölümünde, Cumhuriyet’i kuran tek parti iktidardaydı.

 

Geriye kalıyor son 60 yıl. Yani Cumhuriyet’in neredeyse üçte ikisi.

 

Son 60 yılda bu ülkeyi kim veya kimler yönetti?

 

"Laikçi ceberrut sol Kemalist iktidarlar mı?"

 

* *Ê *

 

Son 60 yılda bu ülkede kimlerin başbakanlık yaptığının listesini çıkardım.

 

İşte size, en uzundan en kısasına "Dindarlara baskı yapan elit klanın" eksiksiz, sıralı listesi:

 

Süleyman Demirel: Toplam 10 yıl 10 ay.

 

Adnan Menderes: 1950-1960 yılları arasında 5 ayrı hükümette toplam 10 yıl 5 gün süreyle kesintisiz başbakanlık yaptı.

 

Tayyip Erdoğan: 5 yıl 10 ay...

 

Turgut Özal: 12 Eylül’den sonra cumhurbaşkanı seçilene kadar 2 ayrı hükümet kurup kesintisiz ve toplam olarak 5 yıl 11 ay süre başbakanlık yaptı.

 

Bülent Ecevit: Değişik zaman dilimlerinde toplam olarak 5 yıl 7 ay süreyle başbakanlık yaptı.

 

Bülend Ulusu: 3 yıl 3 ay.

 

Tansu Çiller: 2 yıl 9 ay.

 

Mesut Yılmaz: 2 yıl 3 ay.

 

Yıldırım Akbulut: 1 yıl 8 ay.

 

Cemal Gürsel: 1 yıl 6 ay.

 

Şemsettin Günaltay: 1 yıl 4 ay.

 

Nihat Erim: 1 yıl 2 ay.

 

Necmettin Erbakan: 1 yıl 2 gün.

 

Ferit Melen: 11 ay.

 

Suat Hayri Ürgüplü: 8 ay.

 

Naim Talu: 7 ay.

 

Sadi Irmak: 5 ay.

 

Abdullah Gül: 4 ay.

 

* *Ê *

 

Bu listede, sol denilebilecek isim Bülent Ecevit.

 

Ecevit’in de "tarihi yanılgı" teorisiyle, Erbakan’la koalisyon kurduğunu, kısa süreli azınlık hükümeti dışında başbakanlığının tamamının, dini hassasiyeti olan sağla koalisyon yaparak geçtiğini unutmamak gerekir.

 

İsterseniz eski başbakanların tek tek isimlerini anarak bir "Dindarlara baskı yoklaması" yapalım.

 

Çok partili hayatın altıda birinde başbakan olan Süleyman Demirel mi dindarlara baskı yaptı?

 

Öteki altıda birinde başbakanlık koltuğunda oturan Adnan Menderes mi?

 

Turgut Özal, ceberrut bir laikçi miydi?

 

Erbakan, Çiller, Mesut Yılmaz?

 

Bunların hangisi dindarlara baskı yapan laikperestti?

 

Tabii gelecek olan o hınzır soruyu tahmin ediyorum.

 

"Ya askeri darbeler?" diyecekler.

 

Evet, doğru, bir de o var.

 

İsterseniz onun bilançosunu da ortaya koyalım. Mesela şu sorudan başlayalım.

 

Bu ülkede en fazla imam hatip okulu hangi dönemde açıldı?

 

Sakın 12 Eylül askeri dönemi olmasın?

 

Tabii bir de şu gerçek:

 

Cumhuriyet tarihinde yapılan cami sayısı, 600 yıllık bütün Osmanlı döneminde yapılandan kat ve kat fazladır.

 

Türkiye’deki cami sayısını Arap ülkeleriyle karşılaştırırsanız da, Cumhuriyet’ten kamuoyu önünde özür dilemek zorunda kalırsınız.

 

* *Ê *

 

Cumhuriyet’e atılmış bu iftiranın dosyasını burada kapatıyorum.

 

Amacım şunu bir defa daha belirtmek.

 

AKP’nin aldığı yüzde 46.5 oyu, "zulüm görmüş dindarların kutsal isyanı" gibi sunmaya kalkarsanız, sadece Cumhuriyet’e iftira atmış olmazsınız.

 

Aynı zamanda AKP’ye de en büyük kötülüğü ve haksızlığı yapmış olursunuz.

 

O yüzde 46.5’un hangi öfkeyi temsil ettiğini mi merak ediyorsunuz.

 

Merak etmeyin o "kutsal isyanı" da göreceksiniz.

 

Ne zaman mı?

 

O yüzde 46.5, öfke seli haline gelip, kolu Rolex’li, cipli, Guccili "türbanlı elit klanını" indirdiği zaman.

Gönderi tarihi:

Sayın Ertuğrul Özkök'ün yazısına şu da eklenmesi gerekiyor bence...

Bunlar aynı zamanda gerçekleri saptırmakta da ve takiyedede ustadırlar:

İran'daki rejimi "Teokratik Demokrasi" diye överler...

Türkiye'deki rejimi "Laikçi Jakobenlik" diye yererler.

Yine ezilen bu dinci kesim değilmi...

Ve hatta...

İnsanları aldatmakta oldukça pervasızdırlar da:

"Demokrasi" derler, "Demagoji" yaparlar.

"Özgürlük" derler, "Ortaçağ karanlığını" savunurlar.

"İnsan hakları" derler, kadınlar ve dindarlar başta olmak üzere, insanları köleleştirmeyi savunurlar.

"Devlet, millet, bayrak, din, iman, vatan, ezan, Kuran" derler, "Tarikatçılık" ve "Cemaatçilik" yaparlar.

 

Bu ezilen dinciler yokmuu...

Bu memleketin başına bela oldukları kadar dünya içinde bir tehlike arzediyorlar...

Ama ben umutluyum...

Bunların ipi pazara çıktı artık...

Sabredin göreceksiniz...

Demokrasi mutlaka kazanacak...

Gönderi tarihi:
O zalim aşireti açıklıyorum

 

TEZLERİ şu değil mi?"Cumhuriyet döneminde dindarlara çok baskı yapılmıştır."

 

Ben ısrarla diyorum ki: "Bu bir iftiradır."

 

Cevapları ne:

.

.

.

 

Cumhuriyet?e atılmış bu iftiranın dosyasını burada kapatıyorum.

 

Amacım şunu bir defa daha belirtmek.

 

AKP?nin aldığı yüzde 46.5 oyu, "zulüm görmüş dindarların kutsal isyanı" gibi sunmaya kalkarsanız, sadece Cumhuriyet?e iftira atmış olmazsınız.

 

Aynı zamanda AKP?ye de en büyük kötülüğü ve haksızlığı yapmış olursunuz.

 

O yüzde 46.5?un hangi öfkeyi temsil ettiğini mi merak ediyorsunuz.

 

Merak etmeyin o "kutsal isyanı" da göreceksiniz.

 

Ne zaman mı?

 

O yüzde 46.5, öfke seli haline gelip, kolu Rolex?li, cipli, Guccili "türbanlı elit klanını" indirdiği zaman.

Ne cumhuriyet nede sonrasındaki dönemlerde dindarlara baskı olmamıştır ve tamamaen iftiradır nifak sokmaktır.

Cumhuriyetin kurulduğu dönemlerde yozlaştırılmak istenen islam engellenmiş ve daha fazla güçlendirilmiştir.

Evet yazdıklarının birçoğuna katılıyorum hatta son cümleler hariç, hepsine diyebilirim...

Ama bu güzel tesbitten sonra ''zulüm görmüş dindarların kutsal isyanı''diye yansıtması olmamış...çünkü aklı selim birinin buna inanacığını nasıl düşünür Sn.hocam.

Gönderi tarihi:

Ertuğrul Özkök'e ne olmuşta böyle şeyler düşünmüş ben onu merak ettim...

 

Bu ülke 60 yıldır kendi çıkarlarını, ülke çıkarlarından üstün tutanlar tarafından yönetildi... Başbakan olup servetlerine servet katanlarla dolu bu ülke... Bir gecede milyarder olanlarla...

 

Gösteriş dindarları çoğaldı, ülkeye başbakan ve cumhurbaşkanı seçerken "dindarlık" kriteri aranır oldu... Ve bu zümre bu günlere "zulüm" edebiyatıyla geldi...

 

Oysa, Din bu ülke insanı tarafından her zaman kutsal sayılmıştır, en az dindar olanı tarafından bile... Ama ne birileri suistimal etmeyi iyi bildi... Öyle bir kültür haline geldi... 10'larca defa hacca giden başbakanlar bunu tv'lerde defalarca açıklar oldu, kıldıkları namazlar canlı yayınlarla izlettirildi, verdikleri iftar yemekleri 5 yıldızlı otellerde sarıklı cübbeli zengin şeyhleri ağarlamaktı... Bir utanmazlık gösterisidir sadece...

 

Birileri din ile paraya para demezken fukara halk öteki dünyada zengin olma hayaliyle avutuldu... Bu dünya da zulme uğrayan (!) müslüman ötede çok güzel ağırlanacaktı... Atatürk'ün aramızdan ayrılışından sonra ilk işi köy enstitülerini kapatmak olan İsmet İnönü'de dahil, ülke yönetimine gelen herkes cahilleşmemizde pay sahibidir... Eğitimsiz insanlar, eğitimsiz nesiller yetiştirdi, din ve ırkçılık misyon haline geldi, bunu kullanıp suistimal edenler zengin oldu, onları sırtlayan ahali öteki dünya ile avutuldu...

 

Şimdi bu zulme (!) uğramış kesim, cipli, türbanlı, yut dışında ve yurt içinde mülk sahibi, çarşaflı, türbanlı, rolexli, ipek kravatlı, lüks villalı... Dindarlaşmış ama bütün hakları elinden alınmış halk hala din uğruna mücadele ediyorum sanıyor... Bu dünyada aç kalsada ötede doyacağına inanıyor... Hakkını aramak yerine alışa geldiği dindar adamı alkışlama ve böylece iyi bir şey yapmış olma duygusuna inanıyor...

 

Atı alansa çoktan Üsküdar'ı geçmişti...

Gönderi tarihi:

En sevmedigim gazetecilerden birisi olarak Ertugrul Özkök'ün bu yazisi beni sasirtti.Bunu hep vurguladik bircok arkadas hep ayni sey üzerinde durdu,ben bir yazimda *Müslümanligin hassosu Türkiye'de yasaniyor dedigimde benimle dalga gecenler oldu.Ama gercek gercek olarak kalmakta devam eder üzeri ne ile örtülmeye calisilirsa calisilsin gercek gercektir.Cumhuriyet döneminde dindarlara asla bir baski olmamis,sayin kaplan'in dedigi gibi Islam'i yozlastirmaya calisanlara karsi girismler olmustur.1950 yilindan baslayip günümüze kadar Türkiye'yi yönetenlerin hepsi dinci siyasetler uygulamistir,bunu acik söylüyorum dindar olduklarindan degil oy alabilmek icin yapmislardir.Aynen AKP yönetiminin oy ugruna *Türkiye'de Kürt sorunu vardir*demesi gibi.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

sevgili politika aynen katılıyorum sözlerine ama Akp oy uğruna Kürt sorunu var demiyor, Akp Türkiye'nin bölünmesine çanak tutmak için böyle söylüyor... 80 öncesi ve sonrası Türkiye'de ülkücüler, komünist avına çıkmış ve her yaz bu kış komünizm gelecek diye hazırlık yapmışlar... Şimdiki taktik bu Türkiye'de Kürt sorunu var adı altında suni ve ard niyetli propaganda yapılıyor...

 

Dini suistimal edenlerin ve Türk halkını dindarlaştırmanın mantığıda bu aslında... Türkiye'de din sorunu var, ya da dincilere baskı var diyerek gerginlik yarattılar, kimileri oy kazandı ama büyük çoğunluğu rant kazandı... Mazlum edebiyatı dünyanın her yerinde ve her döneminde prim yapmıştır... Gerçek mazlumlarla hiç kimse ilgilenmez... Onlar yarı aç yarı tok yaşarlar, samimiyetle inanırlar, iş bulamazlar, aş bulamazlar, çocuklarını okutamazlar... Bunları gören olmaz, gösteren hiç olmaz... Dinin uyuşturucu etki yapmasını bu yüzden istiyorlar kim uyanık ve sorgulayan bir toplumu yönetmek ister, böyle olursa kazı soymak kolay olur mu? Ver afyonu uyusunlar, uyanacak gibi olurlarsa vur kafalarına... <_<

Gönderi tarihi:
"Cumhuriyet kurulalı 85 yıl oldu. Bunun 25 yıla yakın bölümünde Cumhuriyeti kuran tek parti iktidardaydı.

 

Son 60 yılda bu ülkeyi kim ve kimler yönetti?

 

Laikçi ceberut sol Kemalist iktidarlar mı?"

 

 

Türkiye'nin son 58 yılını gerici , faşist, Türk-İslam sentezini savunan , tarikatlarla iç içe yaşayan iktidarlar yönetti Türkiye'yi.

 

12 Eylül 1980 askeri darbesinin başaktörü Kenan Evren , Atatürk' ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun, Türk Tarih Kurumu'nun kapısına kilit vurup tüm mallarına el koyarken Nurcuların, Nakşilerin, Süleymancıların kılına bile dokunmadı.

1980'li ve 1990'lı yılları bir anımsayın...

 

Devlet üniversitelerindeki kütüphaneler kapatılıp mescit yapıldı .

 

Öğretmenler Günü mevlitle kutlanmaya başlandı.

 

Üniversitelerdeki "sıkmabaş" eyleminin öncüsü, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül' ün en yakın arkadaşı Fehmi Koru' nun eşi değil miydi?

 

Başbakan, Turgut Özal' dı ve Fethullah Gülen cami cami dolaşıp "Sıkmabaş eylemlerinden vazgeçmeyin" diye vaaz vermiyor muydu?

 

Ne çabuk unuttuk Havran Üniversitesi'nde tarikat şeyhlerine fahri doktora unvanı verilip tören düzenlendiğini.

 

1990'lı yılların ortalarında PKK'ye karşı "derin ilişkiler" içinde olan asker-sivil bürokrasinin yarattığı Hizbullah militanlarının camileri örgüt evi haline getirmesine göz yumanlar ceberut Kemalistler midir, yoksa Türk-İslam sentezini savunanlar mı?

 

Biraz afizası olanlar bütün bunları yok sayamaz ve görmezlikten gelemez...

Gelirmi sizce...?

Gönderi tarihi:

Hristiyanlaşıyoruz aslında yavaş yavaş...

Papalarının önünde diz çöker ya hristiyanlar ve tanrı ile aralarına rahipleri sokarlar... Bir rahip ve bir papaz tanrıyı temsil eder, o yüzden çok başka bir yerdedirler halkın gözünde... bizde de şeyhleri, tarikat liderlerini tanrının temsilcisi yaptılar itibar verdiler, paye verdiler, devletin konutlarında ağarladılar... aklı başında insanlar buna itiraz etti işte o zaman bu gericiler, dindarlara baskı yapılıyor diye propaganda yaptılar...

 

şeyh olsa, papaz olsa, imam olsa, haham olsa benden senden ne farkı var, ne zaman vazgeçecek insanlar, başka insanlarda keramet aramaktan... mucize beklemekten, köleleşmekten...

 

insan onurunu ayaklar altına alan şeylerin başında, köleleşme ve köleleştirme gelir... bir tarikat liderinin ya da bir şeyhin gördüğü muameleye bakınca insanların köleleştiğini anlıyorsunuz...

 

Ve Atatürk Türkiye'si ne yazık böyle adamlarla işbirliği yapan liderlerce yönetildi karşılıklı çıkar ilişkileri vardı din arada kullanıldı... şimdi ülkemizi anlayış olarak 50 yıl geriye attık... muhafazakarlaşma içine kapanma hoşgörüsüzlük kültürü bu sayede yaygınlaştı...

Gönderi tarihi:

BU BASKI NERDEN GELIYOR!

 

ülkemizde cok ilginc seyler oldu cok arada bunlari hatirlatmakda yarar var! yillarca ne yaptilar baskiya ugrayan dindar Ailelerimiz sözde seyhleri icin ...

 

tamam yeri gelir insan düsmaninla dahi savasa bilmek icin ekmegini paylasir. bunlar ne yapti Ailesinle paylasmadigi mutlulugu cocuklarinla paylasmadiklari mutlulugu .. sonracima cocuklarina vermedikleri harcligi dahi toparlayip bugün dahil her dönem kollarindaki bilezigigine kadar kimi gün ac kaldilar ayliklarin tümüne varincaya kadar seyhlerine sözde seyhlerine teslim etiler!!! vede neyin adina

 

bunlar yasanmis vede yasanmaya devam eden olaylardir..Cumhuriyet döneminde dindarlar bu baskiyi neden kendilerine uygulamaya kalkmslardir?bunu mantikla cevaplayan hic bir kurumda yoktur

 

bugün bakiyoruz bu baskiyi yasayan sözde Ailelerimizin kiz cocuklarina esarpi baski araci olarak görüyorlar? neyin adina laik cumhuriyet adina neden baski araci olarak görüyorlar?

 

cünkü esarp onlarin esnetigini yani güzel görünümlerini bozdugu icin yani türbanida bir kurtarici olarak görüyorlar evet ama kimekarsi! evet baski nerden geliyor nereye gidiyor...

 

BU BASKI NERDEN GELIYOR! nereye gidiyor cok iyi düsünmek lazim bu analizimi etraflica yazacak vaktim oldugu zaman yazmak istiyorum

 

 

Efendi Türkler

Gönderi tarihi:
sevgili politika aynen katılıyorum sözlerine ama Akp oy uğruna Kürt sorunu var demiyor, Akp Türkiye'nin bölünmesine çanak tutmak için böyle söylüyor... 80 öncesi ve sonrası Türkiye'de ülkücüler, komünist avına çıkmış ve her yaz bu kış komünizm gelecek diye hazırlık yapmışlar... Şimdiki taktik bu Türkiye'de Kürt sorunu var adı altında suni ve ard niyetli propaganda yapılıyor...

 

Dini suistimal edenlerin ve Türk halkını dindarlaştırmanın mantığıda bu aslında... Türkiye'de din sorunu var, ya da dincilere baskı var diyerek gerginlik yarattılar, kimileri oy kazandı ama büyük çoğunluğu rant kazandı... Mazlum edebiyatı dünyanın her yerinde ve her döneminde prim yapmıştır... Gerçek mazlumlarla hiç kimse ilgilenmez... Onlar yarı aç yarı tok yaşarlar, samimiyetle inanırlar, iş bulamazlar, aş bulamazlar, çocuklarını okutamazlar... Bunları gören olmaz, gösteren hiç olmaz... Dinin uyuşturucu etki yapmasını bu yüzden istiyorlar kim uyanık ve sorgulayan bir toplumu yönetmek ister, böyle olursa kazı soymak kolay olur mu? Ver afyonu uyusunlar, uyanacak gibi olurlarsa vur kafalarına... <_<

Sevgili sardunyam, demişsiniz ki: '...kim uyanık ve sorgulayan bir toplumu yönetmek ister, böyle olursa kazı soymak kolay olur mu?' Doğru, bizim gibi ülkelerde istemezler, zira ahlaki çöküntü, kokuşmuşluk, yiyicilik, rüşvet alma, yalan söyleme, hile yapma ortadan kaldırılmadığı ve alan memnun veren memnun olduğu sürece değişen bir şeyin olmayacağından kuşkuluyum.

Gönderi tarihi:
sevgili politika aynen katılıyorum sözlerine ama Akp oy uğruna Kürt sorunu var demiyor, Akp Türkiye'nin bölünmesine çanak tutmak için böyle söylüyor... 80 öncesi ve sonrası Türkiye'de ülkücüler, komünist avına çıkmış ve her yaz bu kış komünizm gelecek diye hazırlık yapmışlar... Şimdiki taktik bu Türkiye'de Kürt sorunu var adı altında suni ve ard niyetli propaganda yapılıyor...

 

Dini suistimal edenlerin ve Türk halkını dindarlaştırmanın mantığıda bu aslında... Türkiye'de din sorunu var, ya da dincilere baskı var diyerek gerginlik yarattılar, kimileri oy kazandı ama büyük çoğunluğu rant kazandı... Mazlum edebiyatı dünyanın her yerinde ve her döneminde prim yapmıştır... Gerçek mazlumlarla hiç kimse ilgilenmez... Onlar yarı aç yarı tok yaşarlar, samimiyetle inanırlar, iş bulamazlar, aş bulamazlar, çocuklarını okutamazlar... Bunları gören olmaz, gösteren hiç olmaz... Dinin uyuşturucu etki yapmasını bu yüzden istiyorlar kim uyanık ve sorgulayan bir toplumu yönetmek ister, böyle olursa kazı soymak kolay olur mu? Ver afyonu uyusunlar, uyanacak gibi olurlarsa vur kafalarına... <_<

Aynen katiliyorum,tabiiki bu oy ugrunanin altindaki gercek neden Türkiye'nin bölünme süreci ile ilgilidir.Cünkü AKP elindeki cogunlugu nekadar arttirirsa kendinde o nispette bir güc ve cesaret görecektir.AKP nin daha dogrusu Erdogan'in federal sisteme gecme sevdasi bence Türkiye'nin bölünme cabalarina bir isik tutmaya yetmektedir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Sevgili sardunyam, demişsiniz ki: '...kim uyanık ve sorgulayan bir toplumu yönetmek ister, böyle olursa kazı soymak kolay olur mu?' Doğru, bizim gibi ülkelerde istemezler, zira ahlaki çöküntü, kokuşmuşluk, yiyicilik, rüşvet alma, yalan söyleme, hile yapma ortadan kaldırılmadığı ve alan memnun veren memnun olduğu sürece değişen bir şeyin olmayacağından kuşkuluyum.

 

malesef haklısın sevgili muki,

 

herkes memnunsa alan veren için herşey yolundaysa birşey düzelmez... soyulan kazlar öteki dünyada muradına erecekler...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.