Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

1) Basta Istanbul olmak üzere, pek çok vilayetimiz isgal edildi.

Isgal komiserleri serbestçe faaliyetteler. Pek çok yerde vali, kaymakam

vs gibi makamlara "bölgeye uygun" kisiler atandi.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

1) Basta Diyarbakir olmak üzere, pek çok vilayetimizde devlet

otoritesi yok. AB-D komiserleri serbestçe faaliyetteler. Bu

vilayetlerdeki vali, kaymakam vs gibi makamlara "bölgeye

uygun" kisiler atandi.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

2) Damat Ferit, Mustafa Kemal'in askerlerini Avrupa'ya

sikayet etti. Isgal kuvvetlerinin istegi dogrultusunda, isgalin önündeki

en büyük engel oldugu gerekçesi ile, Osmanli Ordusu dagitildi

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

2) AKP hükümeti kendi ülkesini ve ordusunu Avrupa'ya sikayet

etmekte. Türk Ordusunun demokrasiyi engelledigi ve küçültülmesi

gerektigi AB'li komiserler tarafindan sik sik dile

getirilmektedir.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

3) Kömür, mazot ve yag madenleri ve kaynaklari, Telsiz,

telgraf ve kablolarin denetimi, tersane, limanlar ve demiryollari,

demir çelik isletmeleri tamamen Isgal devletlerinin kontrolüne geçti.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

3) AKP hükümeti, çikardigi Petrol yasasi ile yeralti

zenginliklerimizi tamamen yabancilara birakti. TÜPRAS, Demir-Çelik

Fabrikalari, Türk Telekom, Tekel yabanciya teslim edildi. Bankalar,

Yunan, Italyan, Fransiz'a satildi.

Isgal kuvvetlerinin öncü gücü olan Rumlara bütün limanlari açmak için

can atiyorlar.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

4) GALATA BANKERLERI marifetiyle Osmanli agir sartlarda

borçlandirildi, Ekonominin kontrolü DUYUNU UMUMIYE' YE teslim

edildi. Resmi dairelere alinacak bir kalem için bile isgalcilerin onayi

gereklidir.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

4) 4 yilda borcu iki katina çikarttilar. AKP marifetiyle,

ekonominin kontrolü IMF ve Dünya Bankasina teslim edildi. Memura

yapilacak zam için bile IMF'nin onayi gerekli.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

5) Isgal kumandanlarina selam vermedigi için Türk Subaylari

azarlandi, cezalandirildi.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

5) Isgal komiserlerine bagirdigi için vatanseverler, müstemleke

basinin hedef tahtasi oldu.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

6) "Bogazlayan Türk topragidir" diyen Kaymakam Kemal Bey,

Ermenileri tahrik ettigi gerekçesiyle asildi.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

6) "Türkiye Türklerindir" diyen bir vatandas, ermeni

kökenli baska bir vatandasi "tahrik ettigi için" mahkemelik

oldu.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

7) Ahmet Emin Yalman ve Ali Kemal gibi yazarlar, isgal güçlerinin

(Batinin)

 

Türklere medeniyet getireceklerini söylüyor ve Kuvay'i

Milliye'yi asagilayan, kötüleyen yazilar yaziyor.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

7) "...." ve "..." gibi Karen

Fogg'dan maasli yazarlar Bati'nin Türklere medeniyet

getirecegini yaziyor ve Atatürkçülügü sürekli kötülüyor, asagiliyor.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

8) Ingiliz ve Fransizlardan maasli "Seyh Saitler",

fetva yayinlayarak, Isgal güçlerine direnmenin günah oldugunu, isgal

askerlerinden ölenlerin sehit, direnen Türk askerinin ise cehennemlik

oldugunu söylemekteler.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

8) Seyh Sarikli Kardinal, Hiristiyan ve Yahudilere rahmet

nazari ile bakilmasini ögütlemektedir. AKP'liler AB-D isgalini

"Medeniyetler ittifaki" diye sunmakta, direnenleri

"irkçi" "kafatasçi" diye suçlamaktadir.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

9) Ingiliz'in kucagina oturan bölücüler, Meclisi Mebusanda

bulunan Ermeni ve bölücü mebuslardan cesaret alarak, Osmanliyi arkadan

vurdular.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

9) AB-D'nin kucagina oturan bölücüler,

AKP'nin teslimiyetçi politikalarindan cesaret alarak,

Ankara'nin göbeginde bile Türk Devletine horozlanmaktadir.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

10) Kibris Ingiliz'e birakildi.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

10) Kibris Talat'a birakildi.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

11) Isgal büyükelçisi ile görüsmek isteyen Kabine üyeleri,

isgalci bir yüzbasi tarafindan siddetle azarlandi. Hem de

Istanbul'da.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

11) Bush'un elini sikmak için siraya giren AKP'li

Bakan'larin avuç içleri CIA ajanlari tarafindan tek tek kontrol

edildi. Hem de kendi ülkemizde.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

12) Damat Ferit, Türk insanini asagilayan Ingiliz sefirini, makaminda

kabul edip, yarali Ingiliz askerleri için geçmis olsun dileginde bulundu.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

12) Tayyip Erdogan, Türk Milletini asagilayan Orhan Pamuk ve Elif

Safak'i telefonla arayip geçmis olsun dedi. Bush'a

mektup yazip, bir milyon Müslüman katleden ABD askerleri için

"evlerine sag salim dönmeleri için duaciyim" dedi.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

13) Damat Ferit, "Düsmanla isbirligi yapmayin" diye mektup

gönderen Mustafa Kemal'in elçisini azarladi, hapsetti.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

13) Tayyip Erdogan, Sehit ailelerini azarladi. PKK yandasligi

yapmaktan çekinmeyenleri Basbakanlikta agirladi.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

14) Osmanli, 1071'den beri Anadolu'daki bütün

kazanimlarimizi kaybetti.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

14) AKP, Kurtulus savasindaki bütün kazanimlarimizi tartismaya

açti, birçogunu kaybettik.

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

15) Damat Ferit, kendisinden önce baslatilmis olan "Devleti

tasfiye" isini basariyla yapti.

 

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

15) Tayyip Erdogan, Özal'dan devraldigi "Devleti

tasfiye" görevini basariyla sürdürüyor .

 

Mondros (1918-1920) sonrasi manzara (Damat Ferit Dönemi)

 

16) Türkler, Mustafa Kemal'in önderliginde duruma el koydu.

2002 - 2007 arasindaki manzara (AKP dönemi)

 

16) Atatürkçülerin iktidara gelmesi ve duruma el koymasi sarttir.

 

 

 

alıntıdır.

Gönderi tarihi:

KANDIRACAKLAR. Korkarım KANDIRACAKLAR.

 

Ninelerimizin ve annelerimizin namuslarıyla seccadelere başlarını rahatlıkla koyabildikleri şu toprakların dini bütünlügünü bile bozdular...

bu kalpazan ve şarlatanlar...

 

bugünleri ATAÜRK’e borclu oldugu bilincinde olanlara bile kandiracaklar

 

Türkiye'yi İslam ülkeleri icinde apayrı bir noktaya taşıyan büyük önderimizi bile kandiracaklar! sen bir zamanlar ateistin diye

bu şarlatanlar gurubu...

 

Boşuna dememişler;"Tarih tekerrürden ibarettir.." diye..

 

evet bosuna dememisler

Gönderi tarihi:

Bakın, durum bu yazılanlardan da daha vahim ve Osmanlı'ya yapılanlardan daha deneyimli ve daha sağlam olarak yapılıyor...

 

Milletin altı oyuluyor, hemde hiç bir zaman yapılmadığı kadar ciddi ve büyük bir destekle...

 

 

Tayyip'in Başbakanlık süreci ve Abdullah'ın C.Başkanlığı sürece çooook önceden beridir programlı olduğu gibi

Abd - Ab - Akp arasında bir "Danışıklı Dövüş" yapılmaktadır devamlı...

 

Tayyip E. Kasımpaşalı edasıyla her zaman Abd.ye ve Ab.ye kafa tutar havası vermekte, halkın desteğini elde etmekte ancak nedense Abd.nin ve Ab.nin bir dediğini de aynı zamanda iki etmemekte çok büyük hüner sergilemektedir.

Ortada çok güzel bir senaryo var ve R.T.E. ve Akp'liler bu senaryoyu çok güzel oynuyorlar.

 

Yahu uzun uzun anlatmama gerek yok işte, herşey ortada...

Adamlar bir yandan milleti temsil eder gibi milleti bilmem ne yerine koyup, Abd.nin önünde dimdikmiş gibi, onlarla gerektiğinde restleşebilecek kadar cesurmuş gibi Abd.nin ellerine verdiği senaryoda yazan tavırları sergileyerek desteğini alıyor,

Bir yandanda Abd. ve Ab.nin piyonluğunu harfiyyen yapıyor...

Bu kadar şahane bir oyunu, ancak bizimki gibi bir millet yutabilirdi zaten,

Ve hakikatende yutuyorlar...

Herşeyi de hakediyoruz...

 

Downfall/Çöküş filminde şavaş bakanının çok güzel bir lafı vardı:

"Bizi bu millet seçti, alacağımız kararlara razıydı. Şimdi öleceklerse bu onlar istediği içindir. Hakediyorlar." kabilindendi...

Bizim millette gerçektn hakediyor...

Ben artık hiç uğraşmıyorum...

Ne halimiz varsa görelim...

Bu kadar kafası basmayan bir milletin yer yüzünde var kalmaya hakkı yoktur...

 

Benden ilk defa böyle sert bir tavır gören arkadaşlar şaşırmasınlar, gerçekten böyle düşünüyorum...

Nedenlerinden en hafifini, en sıradanını anlatayım isterseniz...

 

 

İzmir bildiğiniz gibi Türkiye'nin en demokratik illerinden birisidir.

Yani bunu öyle kolay kolay tartışma konusu yapamayız bile...

Akp iktidara geldiğinden beri ne var biliyor musunuz İzmir'de?

Akp oylarını %100 arttırdı ve 4 milletvekili çıkardı.

Diğer seçimde 8den fazla olacak belkide, göreceksiniz...

 

Peki nasıl oldu bu?

Millete para dağıtmak, erzak vermek falan filan boş, bunlarla değil...

Akp, koltuğunun altına Zaman Gazetesini ve Sızıntı Dergisini sıkıştırdığı Kadın Din Kışkırtıcıları/Provakatörleri yolladı önce ve teşkilatlandırdı.

Bunları öncelikle taşralara konuşlandırdı, çünkü Akp, Abd'nin Toplum mühendisleri ile ilişki içersindedir ve buradaki taşralarda kadınlar genelde dine eğilimli ve okumaz-yazmaz, gün görmemiş kadınlardır. Okumuş-Yazmış olanları bile bazı şeyleri sorgusuz sualsiz kabul etmeye koşulludurlar, yeter ki Baba'dan, Eş'ten veya Din'den gelsin buyruk...

Bu kadınlar önce kendileri ile zaten ilişkili olan bir aileye misafir giderler ve o aileye dini sohbet va'z ederler.

Sonra bu yayılır ve önce yakın akrabalar davet edilir, onlarında dini duyguları pekiştirilir.

Daha sonra yavaş yavaş mahalleliler çağırılmaya başlanır, dini sohbetler artar...

Gazete ve Dergilerden bir takım propagandalar bilinç altına işlenir...

Daha sonra erkekler işin içine girer ve onlara aktarılır, ne de olsa o toplantılara katılanlar daha bir Müslüman olmakta ve hayır işlemektedirler.

O evlerden çıkanlar yavaş yavaş ertesi gün o gazete ve dergilerden almaya, okumaya başlar...

Ama bu daha ilk adımdır aslında...

 

Daha sonra dini duygular iyice pekiştirilir ve hatta öyle ki daha önce namaz kılmasını bilmeyen adamlar "Urfa"ya "Antep"e falan Merkez'i yani Şeyh'i görmeye, el ayak öpmeye giderler/götürülürler...

Orada bir güzel telkine uğrarlar...

 

Daha sonra mı?

Sizin akrabanız size çıkar gelir ve der ki:

"-Akp'ye oy vermezsen cehenneme gidersin..."

"-Yahu ne diyorsun sen! Ne alakası var?"

"-Ahaa! vermicen mi yoksa? Ee verme de öteki tarafta cayır cayır yan... Hakediyorsunuz zaten, sizin yüzünüzden bu ülke bu hale geldi..."

 

Bakın bu gerçekten yaşanmış, tanık olunmuş, içinde bulunulmuş olaylardır...

Akrabanızı bile, size bunu söyleyebilecek ve hem de bunu söylerken keyif alacak hale getiriyorlar...

Ve önce kadınlardan yani taşralarda çocukları yetiştirmekle asıl görevli olan kimselerden başlıyorlar...

Ve bir kuşak İzmir'de belki de bu safsatalarla yetişecek artık, emin olun...

Ve hala süren, devam eden olaylardır bunlar...

Ve göreceksiniz durum aslında bundan da vahim ve çok daha köklü ve sağlam bir değişim bizi bekliyor...

 

Sayın Dipnot'tu galiba, şöyle demişti:

"Türkiye İran gibi olmaz ama olursa daha beter olur" diye...

 

Ve bakın, buraya yazıyorum...

Türkiye öyle bir yere geldi ki,

Çağdışılık ve Gericilik önlenemez bir şekilde damarlarımıza kadar işleyecek...

 

Göreceğiz, hep birlikte göreceğiz...

 

Ve emin olun ki sırf bunu görmek için artık hiç birşey yapmıyorum.

Akp'ye oy verenleri, hatalarını anladıklarında saçlarını başlarını yolarken görmek için...

 

Avanak Avni'nin şöyle bir karikatürü vardır:

Avanak Avni en çok Dilaver ile uğraşır ve ondan hep dayak yer...

Birgün Dilaver karnesini alır ve tabii ki kırıklarla doludur.

Avni, sırf Dilaver'in babasından dayak yemesini izleyebilmek için

Düşeceğini bildiği duvara tırmanır ve pencereden izler...

Sonra düşer ama keyfi yerindedir...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Boşig çok haklısın Osmanlı'ya yapılandan çok daha planlı ve sistemliler o yüzden milletin anlaması zaman alıyor... Ortada somut olarak bir işgal varmış gibi görünmüyor yani bu hissedilmiyor ama zaten böyle olmasını isteyenler, bütün dünyada böl, parçala, yönet taktiği ile insanları sömürenler...

 

Bakın Irak bölündü ve 10 yıl önce o kadar gitmeyelim ABD Irağa girmeden önceye kadar Irak'ın bölünmesinden söz edene gülüyorlardı... Peki şimdi ne oldu? Nasıl olduğunu hatırlayan var mı?

 

Bölge, tıpkı Fşlistin gibi sürekli kaynatılacak kargaşa ve iç çatışmanın olduğu yerde emperyalizm kendisini hissettirmez... Ve çok kısa bir zaman içinde ne yazık ki, Türkiye'nin başına gelecek olanda bu...

 

Kürtlerin bazı aşiretleri tıpkı Osmanlı'nın yıkılışında olduğu gibi İngiliz, Fransız yani bugünün lisanıyla Avrupa Birliği ile nasıl işbirliğinde ve bunun görünmeyen kısmıda var... Türkiye'de ki tarikatlerde buna hizmet ediyor... (tarikat+aşiret+mafya+terör) işte Türkiye'yi bölmeye programlanmış ekipler...

 

Bütün bunlara hala masal gözüyle bakanlar var ve ne yazık ki onlara bunu anlatmanın yolu yok... Osmanlı'nın yıkılacağına, parçalanacağına inanmayanlarda bu zümre ile aynı... Ama sonuç ortada...

 

Koskoca bir imparatorluk içine yerleştirilen fitne, fesat yuvaları ve çeteleşmelerle yıkıldı... Evet tarih o kadar aynı yerden tekerrür ediyor ki inanılır gibi değil... Ben asıl parçalanma gerçekleştiğinde bugünü göremeyenlerin gözlerindeki bakışı merak ediyorum... Türkiye'ye bişey olmaz değil mi? Tabi Osmanlı'ya da olmadığı gibi....:)

 

Yine işin başında hainler ve işbirlikçiler var bu durumda ne bekliyoruz ki?

Gönderi tarihi:

sevgili tengeriin Boşig ,

Bu kadar şahane bir oyunu, ancak bizimki gibi bir millet yutabilirdi zaten,

Ve hakikatende yutuyorlar...

Herşeyi de hakediyoruz...

Evet bu kadar güzel anlatılabilir mi acaba yaşananlar.

Düşüncene sağlık.

Bu oyunu şahaneleştiren sahnedeki performans ve oyunculardır.

Bu ülkede,bir gecede servetlerin yarısını çalanlar,"IMF bizi ayakta alkışladı " dediklerinde hiçkimse sattıklarınız gelecekti demedi.

Salt AKP iktidarı ile son 25 yılı çözmek mümkün değil.

 

Diğer dikkatimi çeken tespit;

İzmir bildiğiniz gibi Türkiye'nin en demokratik illerinden birisidir.

Yani bunu öyle kolay kolay tartışma konusu yapamayız bile...

Akp iktidara geldiğinden beri ne var biliyor musunuz İzmir'de?

Akp oylarını %100 arttırdı ve 4 milletvekili çıkardı.

Diğer seçimde 8den fazla olacak belkide, göreceksiniz...

 

Peki ne oldu da bu böyle oldu?

O kadar basit ki.

Sosyal demokratların sloganları çalındı.

Umutları çalındı.

Dogruları çalındı.

Yaşamdaki duruşları çalındı.

Bunları çalanlar bugün feryat ediyorlar ama bu onları çalınanlarla aynı çizgiye getirmez.

"Dün dündür,bugün bugündür." Sözünün sahibi bile sosyal demokrat oldu ya :) son tahlilde

Bu seçimde sosyal demokratlar, bayraklarını AKP ye teslim etmişlerdir.

Demokrasi uğruna.

Herzaman Atasözleri dogruyu gösterir.

"Su, bulanmadan durulmaz"

Gönderi tarihi:

Dalgalanıyoruz, bulanıyoruz, bileniyoruz...

 

Herhangi bir siyasi partinin ardında, yanında, yöresinde değil salt TC vatandaşı olarak son 50 yıla baktığımızda bizi bugüne getiren nedenleri daha iyi ve yerinde tespit edebiliriz... Akp bir sonucun ürünüdür... Fırsatçılığın prim yapması sonucudur... Akp mesele değil zihniyet meseledir... Ancak Akp'nin yapıp ettikleri geçmişin bütün partileri kapsayacak kadar büyük gaflet içinde oldukları gerçeğini değiştirmez...

 

Sonumuz hayır olsun... ne diyeyim...

Gönderi tarihi:

Dün ne olmuşsa, bugün de aynı şeyler oluyor; güneş altında yeni şeyler yok.

“Tarih”i “tekerrür” diye târif ediyorlar

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Mehmet Âkif Ersoy

Gönderi tarihi:

Hep merak ediyorum,AKP yüzde 47 oy aldiginda ve Abdullah Gül dayatma ile Cumhurbaskani oldugunda ve referandum yapildiginda bayram edenleri,artik eskisi gibi olmayacak diyenleri,bu iktidar herseyi düzelttecek diyenleri,demokrasinin Türkiyeye bu iktidarla geldigini iddia edenleri ve bizim bu iktidar ,Gül ve Referandumla ilgili yazdiklarimizla alay edercesine yanitlar verenleri,bizi statükocu olarak niteleyenleri,bunlari özlüyorum bu forumda,nerede kaldilar neden birseyler yazmiyorlar.Ne oldu inzivayami cekildiler yoksa birseylermi etüt yapiyorlar.Hani nerde, Atatürke dil uzatanlar,hani nerde,Köy enstitüleri jakoben zihniyetin eseriydi diyenler,nerede bizi paranoya ile suclayanlar,bunlari özlüyorum,gelsinler tekrar yazisalim tartisalim güzel ve degerli görüslerinden!!! faydalanalim.

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.