Φ rıza Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Tek yumurta ikizleri hariç hiçbir insanın parmak izleri birbirine benzemez ne kadar garip değil mi?Tek yumurta ikizlerininki de birebir benzerlik göstermemekle birlikte belirgin oranda aynıdır.Milyarlarca insanın hiçbirinin parmaklarındaki o harkulade izler birbirini tutmuyor.Rabbimiz'in sonsuz ilim ve kudretiyle meydana gelmiştir bunlar.Her şahsın DNA programında var olup embriyonik dönemde parmakların ucunu örten derinin adeta bir nakış gibi işlenmesidir bana göre.Rabbimiz kıyamet suresinde şöyle buyurmuştur:İnsan zanneder mi ki ölümünden sonra Biz kemiklerini toplayıp onu diriltmeyeceğiz? Evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski hâlinde düzenleriz!” (Kıyamet/ 3-4)burada kimsenin bilmediği bir çağda insanlara asla o şartlarda bu tespitin yapılamayacağı bir zeminde parmak uçlarına dikkat çekmiştir. Cinayetlerin aydınlatılmasında veya başka suçluların ortaya çıkmasında büyük faydalar sağlamıştır.Parmak uçlarındaki deri kabartılarının teşkil ettiği desenler, birbirini kesen veya birbirine paralel, oval yahut dairevî çizgilerin hareketleriyle ortaya çıkarılır. Mürekkep emdirilmiş bir süngere dokundurulan parmak daha sonra bir kâğıda basılırsa, parmak ucundaki desen mürekkep sayesinde kâğıda geçer. Bu şekilde arşivlenen parmak izleri, ileride meydana gelebilecek şüpheli bir durumda yeni izlerle karşılaştırılarak değerlendirilir.Peki bu izler nasıl eşyaların üzerinde kalıyor?Derimizin her tarafına dağıtılmış olan ter bezleri, vücudumuzun her bölgesinde farklı yoğunluktadır. Parmak uçlarımıza da birçok ter bezi yerleştirilmiştir. Parmağımızla herhangi bir nesneye dokunduğumuzda ter bezlerinin gözeneklerinden çıkan terimiz, dokunduğumuz yerde kalır ve parmak izi desenimizin o zemine geçmesine sebep olur. Çok şaşırtıcı bir şey okudum bugün parmak izleriyle ilgili yetişkin bir insanın parmak izleri günlerce bir zeminde kalırken küçük bir çocuğun ki 24 saat bile kalmazmış bunun sebebiyse:'Parmak izini bırakan terin yüzde doksan dokuzu sudur. Kalan yüzde birlik kısımda yağ asitleri, yağ, esterler, aminoasit ve tuzlar bulunur. Yapılan analizlerde, yetişkin insanların bıraktığı parmak izlerinin, esterler tarafından birbirine bağlanan uzun karbon zincirleri ve ağır metaller ihtiva ettiği bulunurken, çocukların parmak izinde ise, çoğunlukla esterlenmemiş ve kısa zincirli yağ asitleri bulunmuştur. Çocukların parmak izinde bulunan kısa zincirli yağ asitleri daha uçucu özelliktedir. Bu yüzden yetişkinlerin parmak izleri genellikle birkaç gün veya daha uzun müddet bozulmadan kalırken, çocukların parmak izleri 24 saat içinde yok olmaktadır.'diyor Prof Dr Arif Sarsılmaz Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ muki Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Tek yumurta ikizleri hariç hiçbir insanın parmak izleri . . . Bu konu ile ilgili bir başlık var sanıyorum. Yeni bir başlık açmadan bir göz gezindirseydiniz forumda. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 parmak izleri ve parmak uçları aynı şey değildir eğer ayette, "parmak izlerine varıncaya kadar" diye bir ifade geçseydi, mucizevi yorumlar yapabilirdik ! saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 (Kıyamet Suresi,4. âyet) Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. (Kıyamet Suresi,4. âyet, elmalılı tefsiri) "Evet" bu bir tasdik (onaylama) edatıdır. Şu kadar var ki bu, "neam, (evet), lâ (hayır) gibi değil, olumsuzluğu isbat suretiyle tasdik ve onay ifade eder. Mesela, "daha gelmedi mi?" şeklinde sorulan olumsuz bir soruya "evet" yahut "hayır" ile cevap verilse, "evet gelmedi, hayır gelmedi" denilmiş gibi olduğu halde, aynı soruya "belâ" ile cevap verildiği zaman "evet geldi" denilmiş olur. Onun için biz "bel â" kelimesini fiili söylemeden yalnız olarak terceme edemiyoruz. Burada "toplayamayacağımızı mı sanıyor?" sözüne karşılık "belâ" denilmesi, "evet toplarız" demektir. "Gücü yeten kişiler olarak." Bu kelime metinde bulunmayan ve "toplarız" şeklinde takdir edilen fiilin (Failinin) hâl ve durumunu bildirir. Mânâsı: "Evet, biz onun kemiklerini öyle bir araya getirir, derler toplarız ki, parmaklarını bile eski düzgün hallerine getirmeye gücümüz yeterek yani sade o iri kemiklerini değil, vücudun e n ince oluşumuna varıncaya kadar hepsini, hatta gövdesinin, kol ve bacaklarının en ince uçları olan parmaklarını, uçlarındaki inceliklere varıncaya kadar tamamiyle düzeltmek şartıyla derleyip toplamaya gücümüz yeter. Parmak uçlarının yaratılışında bu suretle inceliğe işaret edilmiş olması zahirî (yüzeysel) ve basit bir şey değil, onların yaratılışında göründüğünden çok derin ve önemli incelikler bulunduğunu gösterir. Evvela insan en önemli işlerini elleriyle yapar, onun için el güç ve kudretin sembolü sayılır. "Şu iş onun elindedir", "elinden gelir", "eli dardır", "eli geniştir", "eli uzundur", "eli kısadır", "eli açıktır" ve "eli sıkıdır" gibi güç mânâsı ile ilgili olan ifadeler, ele nisbet edildiği kadar hiçbir uzva nisbet edilmemiştir denilebilir. S o nra elin bütün kıymeti ise parmaklardadır. El ile yapılan bütün işlerin parmakla ilgisi vardır. Onun için on parmağın diyeti, iki elin diyetine eşittir. "Filân işte onun parmağı var." sözü de parmağın etki ve güç alameti olduğunu anlatır. Parmakların bütün incelikleri de uçlarındadır. Parmaklarda ve parmak uçlarında öyle enteresan bir sanat ve öyle ince bir duyarlılık vardır ki anatominin ve doku biliminin incelikleri bile onu kavramaya yeterli olmaz. Dokunma duyusunun hemen hemen bütün incelikleri onlarda toplanmıştır. Kaba bir misal ile karanlık bir gecede mesela bir kiler veya bir dükkanda gezinirken elinizdeki bir baston ile şuraya buraya dürttükçe şu taş, şu toprak, şu tahta, şu un çuvalı, şu pirinç veya bulgur çuvalı, şu kahve veya fasulye çuvalı, şu şeker, şu kömür çuvalı diye birçok şeyleri ayırabilirsiniz ki bütün bunlar, bastondan gelebilen türlü titreşimlerin nevilerini parmaklarınızın sinir uçları ile aldığı duyum ağının incelikleridir. Bir taraftan silah gibi birçok şeylere direnip dayanan tırn a kların sertliğiyle uygun kaslarının dayanıklı teşkilatı içinde böyle farklı zariflik ve incelikleri kapsayan ve büyük büyük çekiç ve külünk darbeleri ile yazı, nakış, resim, süsleme ve yazı taramaları gibi en ince çizgileri çizen ince ve zarif kalemleri, f ırçaları, iğneleri yapma ve yönetmeye alet olan parmaklar ve uçları hemen hemen insanlardan meydana gelen işlerin en önemli bölümünün ortaya çıktığı yaratılış boğumlarıdır. Bunların tam olarak okunması bilinse, bir insanın her şeyini olmasa da pek çok öz e lliğini ifade ettikleri anlaşılır. Şu halde "parmaklarını bile düzeltmeye gücü yeterek" denilmesinde, "o insanın ellerinden çıkan iyi kötü bütün iş ve eserlerle beraber düzeltebiliriz" denilmek gibi derin bir mânâ vardır. Bunları yaratan elbette yine de r leyip toplayabilir. Evet yüce Allah insanın bütün özelliklerini bir küçük hücrede toplayıp misal olarak gösterebilir. Nitekim kuyruk sokumundan bir zerre içinde bir insanın bütün özelliklerini toplar. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Muallim-i Ali'nin de uzun uzun açıkladığı gibi, parmak izlerinden bahsedilmiyor ayette saygılar, Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 parmak izini ,dalağında sananlar için ne kadar izah etsem yine azdır. izah edecek bir şey yok, iddia, parmak izinin farklılığının o dönemde Peygamber tarafından mucizevi bir bilgi olarak verilmiş olması, böyle bir bilgi olmadığına göre taşın suyunu çıkarmaya çalışmak gereksiz ! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Dini inkar edenlerin bilimsel hicbir dayanaklari olmadigi gibi bilimsel olarak dinden bahsedenlerede alayci cevaplarla yanit verdiklerini sanmaktadirlar.Bunca bilim adami kainatin yaratilisini Kuranda verildigi gibi oldugunu kanitlamisken hala bilimle alay edercesine o ayette bilgi yok,bunun anlami bu degil gibi sirf inkar etmek icin var olmak ibret verici birsey. saygilarla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2007 Dini inkar edenlerin bilimsel hicbir dayanaklari olmadigi gibi bilimsel olarak dinden bahsedenlerede alayci cevaplarla yanit verdiklerini sanmaktadirlar.Bunca bilim adami kainatin yaratilisini Kuranda verildigi gibi oldugunu kanitlamisken hala bilimle alay edercesine o ayette bilgi yok,bunun anlami bu degil gibi sirf inkar etmek icin var olmak ibret verici birsey. saygilarla ayette parmak izinden ve hele hele bunların her insanda farklı olduğundan bahsetmiyor saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.