Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kehf suresinde hz. musa ve salih kul kıssası


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Senin, bu çarpık semitik din anlayışına göre, bir katil çıksa ve "bu çocuklar büyüyünce şöyle veya böyle günah işleyecekler, hepsini ben cennete yollayayım, kendim cehennemlik olucam ama, binlerce kişiyi kurtarıcam" dese, ne diyeceksin?

 

Hiç kimse Allah bildirmedikçe kendisinin veya başkasının cennetlik mi yoksa cehennemlik mi olduğunu asla kesin bir ifade ile söyleyemez !

 

Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. (Kehf Suresi, 65. âyet)

 

Mesela sen, bu çarpık anlayışla hareket edip, çocuklarını doğrudan garanti cennete göndermeyi düşündün mü?

 

Saygılar.

 

Bize öyle bir ilim verilmediğine göre Hz. Hızır'ın yaşam tabakasındaki gibi davranmamız oldukça akıl dışıdır. Her müslüman bilirki çocuklar cennetliktir. Yani günahsızdır. Ergen birey olana dek günah yazılmaz ona bunu bilir her müslüman. Bilmiyorsa o onun problemidir. Dinini öğrenememiştir. Bu yüzden bir çocuğu katletmeye asla müsade etmemeye çalışır ve gönlü razı olmaz. Bakın Hz. Musa peygamberken dahi o bile karşı çıkmış ben kim oluyorum ki peygambere bile o ilim verilmemişken Hz. Hızır gibi davranayım. O ilim Hz. Hızır'da var bende bizde değil.

  • Cevaplar 69
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Allah'ı inkar ederek farkında olmadan onlarca şeyi de inkar etmiş oluyorsunuz lakin bununda farkında değilsiniz.

Allah'ın varlığına inanmayan ne cinlere inanır ne peygamberlere ne de meleklere ne de kutsal kitaplara ne ahiret hayatına inanır.

 

Beni güldürdün, dilemediği sürece yaprak bile kıpırdamadığına inandığın ilahın dilesin de, sen de gül.

 

Allah, peygamber, vahy, kutsal kitap falan da sadece bir dönemdeki insanların düşüncelerinden, fantazilerinden, hayallerinden ibarettir. Bana göre cin, şeytan, peri, hayalet yok. Sana göre varsa bilemem.

 

 

Yukarıdaki Hz. Hızır bahsinde çocuğun öldürülmesine ahiret yönüyle bakarak hikmetini öylece idrak ediyoruz ve çocuğu katletmedi Allahın izniyle cennet ehline dahil ettiğinden seviniyoruz, vicdanımız rahatlıyor, aklımız rahatlıyor,Allah'ın her işi hikmetle yaptığına bir kez daha şahit oluyoruz ve Allah'a şükürler olsun diyoruz, oysa siz sanıyorsunuzki çocuğu katlettiği için seviniyoruz. Bakış açımız sizin ahirete inancınız olmadığından kesişmiyor bu yüzden zıt düşünüyoruz gibi görünüyor oysa gerçekler göründüğü gibi değil..., rasyonelleştirme gibi bir saçmalıkla alakamız yok çok şükür...

 

Sana yukarıda bir soru soru sordum..

Hala cevap vermedin...

Yeniden sorayım:

Senin, bu çarpık semitik din anlayışına göre, bir katil çıksa ve "bu çocuklar büyüyünce şöyle veya böyle günah işleyecekler, hepsini ben cennete yollayayım, kendim cehennemlik olucam ama, binlerce kişiyi kurtarıcam" dese, ne diyeceksin?

 

Mesela sen, bu çarpık anlayışla hareket edip, çocuklarını doğrudan cennete göndermeyi düşündün mü?

 

Sonra sayın demirefe de sordu:

 

Mesela Bush amcamız, elindeki bütün nükleer silahları dünyanın her tarafına atsa ve cennete topyekün adam gönderse, Bush iyi adam mı olur, kötü adam mı?

 

"Yav dünyadan insan neslini sildi ama, o aslında insanlara kötülük yapmadı, Allahın izniyle öldürdüklerini cennet ehline dahil ettiğinden seviniyoruz, vicdanımız rahatlıyor" mu demeliyiz?

 

Mesela Irak'da ABD askerleri hergün çocuk öldürseler, sevinmelimiyiz "elhamdülillah cennete bir çocuk daha gönderildi" diye?

*

 

Rasyonelleştirme nedir biliyormusun dostum.

 

Kuran'da yazan bu akla, ahlaka, vicdana, adalete aykırı söz, davranış ve uygulamalar, kimsenin vicdanına sığmaz.

 

Bu nedenle İslam alemi, Kuran'ı rasyonelleştirmeye çalışıp, oradaki akla, ahlaka, vicdana, adalete aykırı söz, davranış ve uygulamaları, akla, ahlaka, vicdana, adalete uygun hale getirip, VİCDANLARI RAHATLATMAYA ÇALIŞIYOR.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Mesela Irak'da ABD askerleri hergün çocuk öldürseler, sevinmelimiyiz "elhamdülillah cennete bir çocuk daha gönderildi" diye

 

ABD askerleri çocuk öldürdükleri vakit "elhamdülillah" mı der veya kim sevinir üstelik bu misal KEHF 74. Ayetle ilgisi ne. Müslümanların nasıl düşünüp yorum yaptıkları meydanda ( Ancak burada dikkate değer bir nokta vardır ki o da Hızır'ın öldürdüğü çocuk meselesidir. Eğer bu çocuk büluğ çağına ermiş idiyse derhal küfür ve azgınlığına hüküm vermek şeriata uygun olur. Fakat âlimlerin çoğunun dedikleri gibi, henüz büluğ çağına ermemiş bir çocuk idiyse, onun kâfirliği ve azgınlığı nihayet gelecekte meydana çıkacak bir gerçektir. Hızır, Allah'ın kendisine bağışladığı ilim ile, onun o zamanki ve gelecekteki bütün gizli bilgilerini bilmiş dahi olsa, bir çocuk şöyle dursun bir ergini bile ileride yapacağı suçtan dolayı öldürmek şüphe yok ki İslâm hukukuna aykırıdır. Çünkü Hz. Ömer (r.a) Muğire'nin kölesini görünce: "Bu beni öldürecek" demiş, kendisinin katili olacağını bilmişti. "O halde niye bırakıyorsun, ey müminlerin emiri!" dediklerinde "Ne yapayım henüz bir şey yapmamıştır. Ve yalnız kalbindeki şeyden dolayı da şeriata göre sorumlu olunmaz" dedi. Ve dediği gibi ertesi gün şehid oldu. Şu halde Hızır'ın öldürdüğü eğer çocuk ise bundaki hüküm, hakikat ile şeriat arasında bir uyumsuzluk noktası meydana getirmez mi? Ve bu durumda Musa bu yoruma nasıl kanaat etmiş olur?

başka bir ifade ile güzellik ve çirkinlik açısından bakıldığı zaman Hızır'ın yaptıkları, gözle görülmeyen gizli sebeplere dayandığı için görünürde çirkin ve hikmetsiz görünüyor. Sebeplerinin açıklanmasıyla gerçeğe uygun olduğu zaman ise, üçte ikisi genel kurala uygun ve biri genel kurala aykırı bir istihsan (güzel sayma) olduğu anlaşılır. Musa onun ilmindeki özelliği, daha önce Allah'ın ilmi ve sırrından haber almış, ondan doğruyu bulmasına yardımcı olacak ilmi öğrenmeye gelmişti. Gördüğü örnek ise ona, amel ve şeriat yönünden kendisinin memurluğuna uymayan ve bununla beraber itiraz etmeye de hak vermeyen özellikler bulunduğunu öğrenmiş ve bunun üzerine aralarında birbirinden ayrılma gereği gerçekleşmiştir.)

Şimdi olay bu ve bu açıklamaya karşı verilen yanıt abd askerleri? ve bush üstelik, "elhamdülillah" nasıl abd askerine "ELHAMDÜLİLLAH" dedirtti birde insanların nefret ettiği "BUSH" u ekleyerek çarpıtma yoruma kılıf hazırladı yazık, çok yazık.

Gönderi tarihi:

sayın brainslapper

katl olayına dinin bakışı hz musanın tepkisidir....bu çok normalmiş gibi bakan bir din yok ortada...

 

hızırı söz konusu eden arkadaşlardan da hz hızırın kim olduğunu tanıtmalarını rica ediyorum....kimdir nerede doğmuştur....ölü müdür hayatta mıdır...allahın can almakla görevlendirdiği melekler dışında can almakla görevli bir varlık var mıdır...

selamlar...

Gönderi tarihi:
Kur'an yaşam tabakası filan demiyor. Sadece "hikmet verilen bir kul" diyor. Bu ne tür bir uyduruk yaşam tabakası varlığı ise bunu siz uyduruyorsunuz. Ve bu uyduruk yaşam tabakası Musa, yani kanlı canlı bir insan ile birlikte yürüyor, yiyor, içiyor, yaşam tabakası her ne ise bunları yapıyor.

 

Böyle her önüne gelen bir yaşam tabakası icat ederse vay halimize...

 

İşte bilimin tanımlarından uzak kalıp zihinden uydurulan tanımlara bağlanmanın vahim sonuçları. Bilimin tanımladıklarından başka hiç bir tanım kabul edilemez, safsatadır, uyduruktur, masaldır ve hayal ürünüdür.

 

Şizofrenlerin hayalleriyle insanlık değil, psikopatologlar uğraşır. Tımarhaneler de bunun için var...

 

KUR'AN yaşam tabakası demiyor diyor demirefe sonra bu ne biçim yaşam tabakası varlığı ise deyip kendisi olmadığını söylediği yaşam tabakasına eleştiri getiriyor uydur,uydur yaz. MUSA a.s. mın yürüdüğü hangi İnsan yiyor içiyor sanki oradaymış gibi yorum yaz MUSA a.s. ile yürüyen hangi insan yemek yemiş sonrada yaşam tabakası hayali üret ve *********** yorum yaz.

Bilim icat eder tanım yapar doğru ama başka bir icat yapıldığında eskisi çöpe gider fakat bilim icadını "ZİHİNLE YAPAR YANİ AKILLA" şimdi benim merak ettiğim deterministler ve ateistler "zihin ve bilince" ne der misal psikolojik determinizmden bir örnek verelim; " İnsan davranışla­rı ve eylemleri değişmez ilkelere veya yasalara bağlı olduğu gibi aynı zamanda zorunludur. Öyleyse insan özgürlüğünden, insanın özgür iradesinden ve özgür seçiminden de sözedilemez. şimdi İnsanın özgür iradesi olmadığını kabul eden bir felsefe hemde psikolojik demekki gerçek psikologlara bayağı bir ihtiyaç var tımarhanelerde. Birde ateist falsefenin inandığı bir şey varki tamda evlere şenlik "İLKEL ÇORBA VE TESADÜF" şimdi asıl merak ettiğim bir determinist ile bir ateistin nasıl fikri olarak buluşabileceğidir sebebide determinist herşeyin önceden belirlendiğini ateisttin ise her şeyin tesadüfen olduğunu iddia etmesi üstüne,üstlük birde başkalarına eleştiri getirmeleri yokmu tam bir safsata ve inandırıcılıktan yoksun teorik masallar neyse fazla yazmaya gerek yok zaten gereksizde.

Gönderi tarihi:
Rasyonelleştirme nedir biliyormusun dostum.

 

Rasyonel; Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı TDK.

 

İNANMAYANLARIN TÜMÜ BANA AKLI RASYONEL BİR ŞEKİLDE AÇIKLASIN TEORİ VEYA TESADÜFLE DEĞİL BİLİMLE VE BİLİMSEL YOKSA BENDE İNANACAĞIM BAZI CANLILARIN İLKEL ÇORBADAN ÇIKTIKLARINA YOKSA BU KADAR ŞAÇMALIK OLMAZ.

 

Not.

Deterministler "OZON" tabakası için ne der kendiliğindenmi deliniyor yoksa başka sebeplermi var.

Gönderi tarihi:
sayın brainslapper

ben söylenen her 'yorumu' bir katkı olarak görüyor ve iletiniz için teşekkür ediyorum...

bakın aslında yazmaya başlarken bu kişinin melek olduğu yönündeki düşüncem çok güçlü değildi ..farklı bakışlardan sadece biriydi benim için...

ancak insan olduğu konusundaki israrlı görüşleri okudukça aslında ne kadar sakıncali hatta tehlikeli bir yaklaşımın içine girilebilecek bir düşünce olduğunu görüyorum...çünkü bizim görebildiklerimizin dışında bir bilgiye sahip olduğunu iddia eden birilerini hukukun(tabii hukuk) dışında bir iş yaparken gördüğümüzde müdahele etme hakkımızı elimizden alan yahutta herhangi bir mübarek!!! zatın ben ledün ilmine sahibim bana allah bildirdi diyerek din adına cinayetler(her manada) işlemeye kalktığında vardır bir hikmeti demeye bizi zorlayan üstü kapalı ben ne dersem o olur mesajını bağlılarına sunacak bir terbiyeye sokan anlayışlar türüyor bu yorumlardan....

 

 

Sayın 4mevsim,

 

Öncelikle böyle bir katkıda bulunabildiysem, çok memnun kalırım.

 

Bunca yazıda anlatmaya çalıştığımız sakıncayı, tehlikeyi sen daha güzel anlatmışsın, Eline sağlık :clover:

 

Eğer, metafizik varlıklardan talişmat alarak herhangi bir eylemin gerçekleştirilmesi "affettirici, hafifletici, normal karşılanmasını sağlayıcı" bir gerekçe olarak kabul edilirse, ortada hukuk kalmaz, toplumsal barış kalmaz.

 

Bir adam, "ben bu işi yapmak için allah'tan talimat aldım" diyerek bir ilkokuldaki bütün çocukları kesse, diyecek lafınız olmaz.

 

O nedenle, hukuk ve adalet sistemi ancak, inancı ve düşüncesi ne olursa olsun, bütün insanların ortak alanları olan maddi dünya, seküler, laik dünya verilerine dayanılarak oluşturulmalı, adalet sistemi buna dayanarak işlemelidir.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Mesela Bush amcamız, elindeki bütün nükleer silahları dünyanın her tarafına atsa ve cennete topyekün adam gönderse, Bush iyi adam mı olur, kötü adam mı?

 

"Yav dünyadan insan neslini sildi ama, o aslında insanlara kötülük yapmadı, Allahın izniyle öldürdüklerini cennet ehline dahil ettiğinden seviniyoruz, vicdanımız rahatlıyor" mu demeliyiz?

 

Mesela Irak'da ABD askerleri hergün çocuk öldürseler, sevinmelimiyiz "elhamdülillah cennete bir çocuk daha gönderildi" diye?

bunları görememek ve allahın dilemesiyle olmayacaklarını anlayamamak ********.

yani bir muhammet "o dilemeden yaprak kıpırdamaz" demiş ve sizde bu lafı peygamber sandığınız şahısa inandığınız için yaratıcıya yakıştırabiliyorsunuzya işte bu asıl imanı gösteriyor. Çıkar (menfaat) imanı...

Gönderi tarihi:

Peygamber sanmak başkadır, Gerçekten ona tabii olmak başkadır. Menfaat imanı başka tatbik etmek, hayata geçirmek başkadır.

 

İman etmek başka, ibadet etmek bambaşkadır....

 

Yukarıda bahsi geçen örneğe bakış açınızda menfaat imanını oldukça iyi açıklamışsınız tebrik ederim :D

Gönderi tarihi:
Sayın 4mevsim,

 

Öncelikle böyle bir katkıda bulunabildiysem, çok memnun kalırım.

 

Bunca yazıda anlatmaya çalıştığımız sakıncayı, tehlikeyi sen daha güzel anlatmışsın, Eline sağlık :clover:

 

Eğer, metafizik varlıklardan talişmat alarak herhangi bir eylemin gerçekleştirilmesi "affettirici, hafifletici, normal karşılanmasını sağlayıcı" bir gerekçe olarak kabul edilirse, ortada hukuk kalmaz, toplumsal barış kalmaz.

 

sayın Brainslapper

saygı çerçevesinde farklı fikirlerin dile getirilmesi elbette birbirimiz için katkıdır elbette...her zaman çoklu bakış geliştirmek bir zenginliktir...herfikri kabul etmemiz gerekmez ama anlamaya çalışabiliriz... :clover:

 

metafizik varlıklardan talimat aldığını söyleyerek eğer bir kişi hukuk (tabii hukuk) dışı bir iş yapmaya kalkarsa elbette bu onu mazur göstermez...hukukun ve barışın önünde bu tarz ya da farklı düşünceler engeldir...

burada hemfikiriz....ancak siz metafizik güçlerden talimat alan kişilerin içine peygamberleri dahil ettiğiniz zaman orda size katılamam...

daha önceki iletimde ezber itirazlar derken aslında sıralanan bu iddiaları kastettim...

söyler misiniz hangi peygamber insanlara savunma amacı dışında gerekmedikçe savaşı emretmiştir...hangi peygamber yeryüzünde adaleti barışı değil de anarşiyi ve terörü emretmiştir...hangi peygamber insanları bir olan allaha davet etmenin dışında onlardan bir menfaat ve ücret beklentisi içine girmiştir...

siz diyorsunuz ki bir çocuk suçsuz yere öldürülüyor dinde...ben de bunun yanlış olduğunu bir peygamber olarak hz musanın itiraz ettiğini ve dinin de bu görüşü yeryüzünde temsil ettiğini söylüyorum...ve bunun bir yanlış anlamalar zinciri oluşturduğunu iddia ediyorum...

 

O nedenle, hukuk ve adalet sistemi ancak, inancı ve düşüncesi ne olursa olsun, bütün insanların ortak alanları olan maddi dünya, seküler, laik dünya verilerine dayanılarak oluşturulmalı, adalet sistemi buna dayanarak işlemelidir.

 

Saygılar.

 

elbette hukuk ve adalet sistemi kendi kurallarına göre işleyecek..yani adaleti sağlayabileceği kurallarla....

din adaletin gerçekleşmesine engel olmaz asla...aksi durumlar dini anlamamaktır....dinin bizlere sunduğu en önemli öğreti kula kulluktan kaçınmamız ve allaha kul olmamızdır...kula kulluktan kaçınmak en büyük adalet öğretisidir...

peygamberlere zulüm üzere sistemlerini kuranlar neden karşı çıktılar zannediyoruz...getirdikleri din zulümden beslenenlerin düzenlerini tehdit ediyordu çünkü...

 

hiçbir müslüman bush gelip çocuklarımızı öldürdü...ne iyi adam çocuklarımızı cennete gönderdi sağolsun demez.....ama buscha bir güzel haddini bildirmek için şöyle der......çocuklarımız şuan cennette ...onların hayatına kasteden katile gününü göstermek için haydi kalkın cihada gidiyoruz....allah yolunda ölmeye ....çocuklarımızın yanına cennete gitmeye....zulüm bitinceye dek....selamlar...

Gönderi tarihi:
....ancak siz metafizik güçlerden talimat alan kişilerin içine peygamberleri dahil ettiğiniz zaman orda size katılamam...

 

Metazifik dünyadan haber aldığını söyleyen iki kişiden hangisinin peygamber, hangisinin peygamber olmadığını hangi kıstasa göre ayırt ediyorsun?

İddia sahibinin tek şahidi yine kendisi iken, hangi kıstası kullanarak, birine peygamber, diğerine şarlatan diyorsun?

 

Ölçüt nedir?

 

söyler misiniz hangi peygamber insanlara savunma amacı dışında gerekmedikçe savaşı emretmiştir......

hangi peygamber yeryüzünde adaleti barışı değil de anarşiyi ve terörü emretmiştir...

 

Muhammed... Müslüman olanlarla müslüman olmayanları birbirne düşman etmiş.

Diper peygamber sıfatlı şahısların marifetleri için Tevrat'ı okuyunuz.

 

hangi peygamber insanları bir olan allaha davet etmenin dışında onlardan bir menfaat ve ücret beklentisi içine girmiştir...

 

Hepsi...

 

Allah'ın bir olup olmadığının kanıtı nedir?

Herşeyden öte, ilah veya ilahların var olduğunun kanıtı nedir?

İnsanların önüne neden bir ön kabul getiriyorsunuz?

 

*

 

Menfaat...

Peygamber olduğunu iddia eden insanların önceki ve sonraki halini karşılaştırınız...

Menfaati görürsünüz...

 

dinin bizlere sunduğu en önemli öğreti kula kulluktan kaçınmamız ve allaha kul olmamızdır...kula kulluktan kaçınmak en büyük adalet öğretisidir......

 

Görünmeyen metafizik güç kaynağını temsil ettiğini iddia eden kişiler mutlaka çıkar, ve çıkmıştır.

Bu kişilerere Avrupa'da Allah'ın temsilcisi,

Ortadoğu'da Allah'ın peygamberi,

Mısır'da Allah'ın yeryüzündeki kopyası,

Falanca yerde Allah'ın oğlu, adı altında ortaya çıkmışlardır.

 

peygamberlere zulüm üzere sistemlerini kuranlar neden karşı çıktılar zannediyoruz...getirdikleri din zulümden beslenenlerin düzenlerini tehdit ediyordu çünkü...

 

Zor kullanarak yükselmek isteyen her yeni iktidar heveslisi, kendinden önceki dönemi kötüler.

Bu zoraki iktidar değişikliklerinin doğasında vardır.

....allah yolunda ölmeye ....çocuklarımızın yanına cennete gitmeye....

 

Ne din be...

Ölümün bu kadar kutsandığı başka bir din var mı acaba?

Neyse..

Ama konumuz, ölümün kutsanması değil.

 

*

 

O örneği vermemizin nedeni şu:

 

Kuran'da geçen bir katili, müslküman arkadaşlarımız, öldürülen kişi cennete gitti diye, salih adam statüsüne yükseltiyor.

Yani buradaki kıstas, katl olayı falan değil, ölenin cennete uçtuğuna inanması.

 

Madem kıstas bu, Bush da, atsın dünyaya nüklerr bombaları, herkesi kısa yoldan cennete postalasın.

 

Tutarlılık, aynı nitelikteki a olayına da, b olayına da, aynı kıstas ile bakmaktır.

 

Aynı kıstası koymazsan, keyfilik başlari Keyfiliğin olduğu yerde adaletten bahsedilemez. Hukuktan bas,hsedilemez.

 

Eğer tutarlıysan, adaletten bahsedeceksen, hukuktan bahsedeceksen, Kuran'daki yanlışı savunmayacaksın.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Bush amca tartışmasının bu kadar dallanacağını düşünmemiştim. Yalnız tartışmayı genişletirken şu ana noktayı gözden kaçırmayalım:

 

Konu ölen çocukların nereye gittiği, çocuk öldürmenin iyi olup olamayacağı filan değil. Konu şu:

 

Böyle bir hikaye sırf kutsal kabul edilen bir kitapta anlatılıyor diye çok hikmetli, çok anlamlı bir hikaye olarak kabul edilebilir mi? Böyle bir hikaye anlatmanın bir anlamı olabilir mi? Bu hikaye Kur'anda değil herhangi bir kitapta anlatılıyor olsa "bu da neymiş böyle?" deyip geçmez miydiniz? Konu bu!

 

Bu öyküde bir iyi niyet varsa o da şudur: Çocuğu ölen insanlara bir teselli sunmak. Kötü olayların ardında iyilikler gizli olduğunu söyleyerek teselli etmek.

 

Ben diyorum ki amaç bu ise(*) iyi bir anlatım biçimi seçilmemiş. Bir melek tarafından kaza süsü verilerek filan öldürülse daha iyi olurdu. Musa ile birlikte yürüyen, gemiye binen, ne bileyim duvarı doğrultup karşılığında ücret ALABİLECEKKEN almayan, yani her anlatımla insani özellikleri olan bir adam en kötü seçenek.

 

Bu da kutsal metinlerin kendi çağlarının izlerini taşıyan kültür ürünlerinden ibaret oldukları ve çağlarının dışına hitap edemeyecekleri sonucunu getiriyor.

 

Bununla ne allah var ne kitap, hepsi yalan mı diyorum? Hayır. Sadece şunu söylüyorum: Gerçek hiç bir araçla bize duyurulmuş değil. Çünkü bir çırpıda ve bir kitapla duyurulabilecek kadar basit değil. Bu belli adlar verdiğimiz kavramların gerçeği ne derece temsil ettiklerini bilmiyoruz. Bunu daha çok arayacağız. Kıyamet filan da kopmayacak, daha vakit çok çok fazla. Dinler sadece arayışın çok küçük birer parçaları. Tanrıya inanacaksanız elbette ki inanın. Bu çok doğal ve insani. Ona dua da edin. Bu da doğal ve insani. Var yok, duyar duymaz, bunu size kimse söyleyemez. Madem inanıyorsunuz, vardır ve duyar.

 

Sadece gerçeği sınırlamayın, yozlaştırmayın, adlandırmaktan mümkünse kaçının ve tekelleştirmeyin. Önerimin özeti bu!

 

Tabulaştırmayın, kutsallaştırmayın, korku ögesi yapmayın, eleştiriye açık tutun, tartışılmasından çekinmeyin, empoze etmeye, dayatmaya, yaygınlaştırmaya, hüküm keser biçer duruma getirmeye, hele hele söz meclisten dışarı, menfaate alet etmeye çalışmayın, bunlar da önerimin ayrıntıları...

 

(*) Amaç elbette ki budur. "Çocukları öldürün, cennete gitsinler" tavsiyesi elbette değildir.

Gönderi tarihi:
Peygamber sanmak başkadır, Gerçekten ona tabii olmak başkadır. Menfaat imanı başka tatbik etmek, hayata geçirmek başkadır.

 

İman etmek başka, ibadet etmek bambaşkadır....

 

Yukarıda bahsi geçen örneğe bakış açınızda menfaat imanını oldukça iyi açıklamışsınız tebrik ederim :D

ben müslüman değilim sayın muallim-i ali kardeşim hristiyan veya yahudide değilim fakat varsaydığınız allahı gözümde sizden daha iyi canlandırıyorum.

benim gözümde canlandırdığım allah bir çocuğun canını başkalarına kötü örnek olacak diye almaz alanıda affetmez cezasını verir. fakat dozunu kaçırmaz. öyle bildiğiniz gibi yok cehennemde sonsuza kadar derileri tazelene tazelene yakmaz. hatta ne cehennemi bellidir ne cenneti nede kendisi. siz kendinize göre gelin güvey oluyorsunuz.

sizin menfaat olarak anladığınız allaha çocuk katilliğini yakıştırmamammı? yoksa onu en mükemmel şekilde düşünmemmi?

sizin dilinizle

okuma yazma bilmek başkadır, okuduğunu anlamak bambaşkadır.

birşeylere inanmak başkadır, doğrulara inanmak bambaşkadır.

allahı sevmek başkadır, cehennem korkusu olmadan sevebilmek bambaşkadır.

Gönderi tarihi:
Metazifik dünyadan haber aldığını söyleyen iki kişiden hangisinin peygamber, hangisinin peygamber olmadığını hangi kıstasa göre ayırt ediyorsun?[/conin tek şahidi yine kendisi iken, hangi kıstası kullanarak, birine peygamber, diğerine şarlatan diyorsun?

 

Ölçüt nedir?

 

sayın brainslepper

vahiy süregelen bir gelenek olması yönüyle rivayetler beklenen bir peygamberden bahsediyordu...hz muhammedin yaşadığı dönemde de özellikle yahudiler beklenti içindeydiler ve peygamberin kendi içlerinden çıkmasını ümit ediyorlardı...kendi içlerinden olmamasını gurur meselesi yaptılar ve onun alametlerini gördükleri halde inkar ettiler...araplar içinde de peygamber beklentisi içinde olanların varlığı ve hanif dinine mensup olanların beklentileri rivayetlerden öğrendiklerimiz...

aslında mesele iman noktasında kilitleniyor....o dönemde yaşasaydık peygamberin peygamberliğine ikna olmak bizim için bir sınav olacaktı....bu gün için ona şahit olma şansımız yok....bıraktığı mirastan yola çıkarak şehadet getirebiliriz ancak....

iki kişinin arasında peygamberlik noktasında nasıl bir tercih yapabiliriz...ölçümüz ne olmalı...birine iyi insandır dediğinizde güvenilir bulduğunuzda ya da sempatik ya da güzel bulduğunuzda ölçünüz nedir....bir yargıya işte bu doğru dediğinizde ölçünüz nedir...bir çiçeğe güzel derken ölçünüz nedir....bir manzaraya harikulade dediğinizde ölçünüz nedir...

düşündürücü...

Muhammed... Müslüman olanlarla müslüman olmayanları birbirne düşman etmiş.

Diper peygamber sıfatlı şahısların marifetleri için Tevrat'ı okuyunuz.

bunun doğru olmadığını biliyoruz...taraflı bir yargıdan öte geçmez...

 

Allah'ın bir olup olmadığının kanıtı nedir?

Herşeyden öte, ilah veya ilahların var olduğunun kanıtı nedir?

İnsanların önüne neden bir ön kabul getiriyorsunuz?

keşke bunları somut bir biçimde ortaya koyabilecek gücüm olsaydı...

olsaydı bu zaten iman olmazdı değil mi....zorunluluk olurdu....oysa allah zorunlulukla değil gaybi olarak iman etmemizi istiyor...

insanların önüne konan bana göre gerçek size göre efsane ...ben size tercihinizden dolayı birşey deme durumunda değilim...kendi tercihim için se iman ediyorum demekten başka bir açıklamam yok...

delillerse benim açımdan bakarsanız algıladığım herşeydir...hatta algılayabilmem bile bir dedlildir ona inanmak için....

sizin açınızdan bakınca herşey iman adına hiçbirşeydir...

 

Menfaat...

Peygamber olduğunu iddia eden insanların önceki ve sonraki halini karşılaştırınız...

Menfaati görürsünüz...[/b]

peygamberlerin mal biriktirmediklerini miras bırakmadıklarını varolanları da insanlara dağıttıklarını biliyoruz...

peygamberimizin miras olarak geriye ne bıraktığını da...

 

 

Görünmeyen metafizik güç kaynağını temsil ettiğini iddia eden kişiler mutlaka çıkar, ve çıkmıştır.

Bu kişilerere Avrupa'da Allah'ın temsilcisi,

Ortadoğu'da Allah'ın peygamberi,

Mısır'da Allah'ın yeryüzündeki kopyası,

Falanca yerde Allah'ın oğlu, adı altında ortaya çıkmışlardır.

sonuçta bakalım kim hangi öğretilerle yol almış ve insanlığa ne getirmiş...

 

farkı farkederiz o zaman...

 

Ne din be...

Ölümün bu kadar kutsandığı başka bir din var mı acaba?

Neyse..

Ama konumuz, ölümün kutsanması değil.]

ölümü kutsamak nasıl dersiniz söylemek istediğimiz bu mudur....zulme karşı durmayı kutsamaktır...bu öyle bir kutsamadır ki ölüm bile korku olmaktan çıkar...sizin uğruna ölmeyi göze alabilecek bir değeriniz yok mudur....ve bir değer uğruna ölümü bile göze almak demek ölüm meraklısı olmak mı demektir...böyle mi anlıyorsunuz yoksa bilerek mi böyle yapıyorsunuz...

 

 

Madem kıstas bu, Bush da, atsın dünyaya nüklerr bombaları, herkesi kısa yoldan cennete postalasın.

 

Tutarlılık, aynı nitelikteki a olayına da, b olayına da, aynı kıstas ile bakmaktır.

 

Aynı kıstası koymazsan, keyfilik başlari Keyfiliğin olduğu yerde adaletten bahsedilemez. Hukuktan bas,hsedilemez.

 

.

 

Saygılar.

aynı şeyleri söylüyoruz....yani sayın brainslapper farklı görüşte olsak ta doğruları bizim de söyleyebileceğimiz konusunda çekinceleriniz var....ısrarla görmek istemiyorsunuz....bir reklam vardı akbanka mı gidiyorsun...hayır akbanka gidiyorum...

aslına bakarsak bazen konuşarak ta anlaşamıyor insanlar...anlaşmaktan fikirlerimizi birbirimize kabullendirmeyi kastetmiyorum...sadece ne söylediğimizi anlamaya çalışma noktasında karşılıklı aşmamız gereken engeller var gözüküyor...

yine de dialog içinde olmak da güzel....

selamlar...

Gönderi tarihi:
ben müslüman değilim sayın muallim-i ali kardeşim hristiyan veya yahudide değilim fakat varsaydığınız allahı gözümde sizden daha iyi canlandırıyorum.

benim gözümde canlandırdığım allah bir çocuğun canını başkalarına kötü örnek olacak diye almaz alanıda affetmez cezasını verir. fakat dozunu kaçırmaz. öyle bildiğiniz gibi yok cehennemde sonsuza kadar derileri tazelene tazelene yakmaz. hatta ne cehennemi bellidir ne cenneti nede kendisi. siz kendinize göre gelin güvey oluyorsunuz.

sizin menfaat olarak anladığınız allaha çocuk katilliğini yakıştırmamammı? yoksa onu en mükemmel şekilde düşünmemmi?

sizin dilinizle

okuma yazma bilmek başkadır, okuduğunu anlamak bambaşkadır.

birşeylere inanmak başkadır, doğrulara inanmak bambaşkadır.

allahı sevmek başkadır, cehennem korkusu olmadan sevebilmek bambaşkadır.

 

sayın abraham

vahyin tek kaynak oluşu ve iman esası yönüyle din tektir....adlandırmalar ana gövdeden farklı isimlendirmelerle ayrılmanın karşılığıdır...allahın var ve bir olduğuna iman ve onu düşünebildiği en güzel ve yetkin sıfatlarla bilme tevhid dinine aidiyeti ifade eder iman noktasında...

 

kıssayı gündeme getirmemin amacı sizin ifade ettiğiniz bu yargıların anlam sapması taşıdığını gösterebilmektir...

allah hiç bir kula hiçbir peygambere hiçbir herhangi bir varlığa can alma görevi vermemiştir....bu ipucu bile kıssada bahsedilenin bir melekten başka bir varlık olamayacağının en açık delilidir...

musa hayatın içinde şahit olduğumuz olayların işleyiş mantığını bilmek istemiştir...allah bunu ona somut olarak gösterirken melek te karşısına somut bir varlık olarak çıkmıştır....

sebepler bizim içindir....sebepler olmadan hayatı anlamlandıramıyoruz.....kıssanın sonu bize dair olan sebepleri ortaya koyar....bu sebepler bizlerin algılamasına açılım getirir...yoksa allahın hükmünü icra ederken sebeplere ihtiyacı yoktur....tıpkı kendi varlığı için bir sebebe ihtiyacı olmadığı gibi...

melekler insanların canlarını kabzederken biz sebepler sıralarız...hastaydı öldü...trafik kazasından öldü...vs vs ...meydana gelen hadiselerde sebep aramanın dışında kıssanın bize öğrettiği hikmet aramaktır.....yaşanan ya da yaşanmayanlarda hikmet...bizim irademizin dışında gelişen olaylardaki hikmeti arayıp bulma.....neden kadın oldum..neden bu ailede doğdum....neden bazı yeteneklere sahibim ya da değilim...neden depremde ailemi kaybettim.. neden ...neden....

irademizi kullanarak yaşadıklarımızda farklı bir düşünsel alan...

sözün özü allahın var olduğuna inanmak ve onu sevmek çok güzel....cehennem ya da cennet bu aşkın karşısında biraz gölgede kalıyor bence de...

selamlar...

Gönderi tarihi:
sayın brainslepper

vahiy süregelen bir gelenek olması yönüyle rivayetler beklenen bir peygamberden bahsediyordu...hz muhammedin yaşadığı dönemde de özellikle yahudiler beklenti içindeydiler ve peygamberin kendi içlerinden çıkmasını ümit ediyorlardı...kendi içlerinden olmamasını gurur meselesi yaptılar ve onun alametlerini gördükleri halde inkar ettiler...araplar içinde de peygamber beklentisi içinde olanların varlığı ve hanif dinine mensup olanların beklentileri rivayetlerden öğrendiklerimiz...

aslında mesele iman noktasında kilitleniyor....o dönemde yaşasaydık peygamberin peygamberliğine ikna olmak bizim için bir sınav olacaktı....bu gün için ona şahit olma şansımız yok....bıraktığı mirastan yola çıkarak şehadet getirebiliriz ancak....

iki kişinin arasında peygamberlik noktasında nasıl bir tercih yapabiliriz...ölçümüz ne olmalı...birine iyi insandır dediğinizde güvenilir bulduğunuzda ya da sempatik ya da güzel bulduğunuzda ölçünüz nedir....bir yargıya işte bu doğru dediğinizde ölçünüz nedir...bir çiçeğe güzel derken ölçünüz nedir....bir manzaraya harikulade dediğinizde ölçünüz nedir...

düşündürücü...

 

Sayın 4mevsim,

 

Vahy konusu, başlı başına zaten peygamberlik iddiasını çürüten bir konudur.

Vahy varsa, Allah mekansız ve konumsuz değildir.

Allah mekansız ve konumsuzdur diyorsanız, vahy olabilemez, dolayısıyla peygamberlik diye bir şey olabilemez.

Bunu istiyorsanız ayrıca tartışırız.

 

Ben şu müslümanın kendi kendini ikna propagandası olan "yahudilerin peygamber beklentisi rivayeti" üzerinde durmak istiyorum.

 

En başta size bir soru sordum:

 

Metazifik dünyadan haber aldığını söyleyen iki kişiden hangisinin peygamber, hangisinin peygamber olmadığını hangi kıstasa göre ayırt ediyorsun?

İddia sahibinin tek şahidi yine kendisi iken, hangi kıstası kullanarak, birine peygamber, diğerine şarlatan diyorsun?

Ölçüt nedir?

 

 

Bana getirdiğiniz cevap Yahudilerin peygamber beklentisi rivayeti.

 

Şimdi geriye doğru gidelim tarihte...

 

Rivayeti kim çıkarıyor?

 

Müslümanların kendi kendini ikna timlerine göre, bunu İsa söylemiş. DOĞRU kabul ediyoruz, varmak istediğim nokta açısından.

 

İsa ile İsa zamanında yaşayan ve Allah'tan mesaj aldığını söyleyen Xxxxx adlı kişiden birine peygamber, diğerine deli sıfatı yapıştırıken ölçüt nedir?

 

Ha yine mi rivayet!!!

Geriye gidiyoruz yine, o rivayetin de başlangıcına.

 

Musa ile Yyyyyy arasında karar verirken ölçüt nedir?

 

Yine mi rivayet!!!

Geriye gidiyoruz yine, o rivayetin de başlangıcına.

 

.

.

.

 

Nereye kadar gidelim??

 

Allahla ilk mesajlaşmayı gerçekleştirdiğini söyleyen adama kadar gidelim.

 

O adamın, kendinden başkasının şahit olmadığı bir iddiada, doğru söyleyip söylemediğini belirlemenin kıstası nedir?

 

Elde rivayet de yok. Napıcağız??

 

*

 

Bana, müslümanın müslümana propagandası olan rivayet geleneğini bir peygamber ile bir deli arasında ayrım yapmaya yarayan ölçüt olarak sunmayınız lütfen. Rivayetin başına kadar gideriz ve başladığımız noktada oluruz.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
peygamberlerin mal biriktirmediklerini miras bırakmadıklarını varolanları da insanlara dağıttıklarını biliyoruz...

peygamberimizin miras olarak geriye ne bıraktığını da...

 

Zenginlik sadece miras bırakılacak sarı sarı altınlara sahip olunca mı zenginlik sayılıyor?

 

Piyangodan büyük ikramiyeyi kazanan birisi, o parayı yese, har vurup harman savursa, pğarası bittiği gün de ölse, zenginlik içinde yaşamış olur mu olmaz mı?

 

Muhammed, peygamberlik iddiasıyla toplumun liderliğini elde ettikten sonra, neye ulaşamamış ki?

Parası olmadığı için neyden mahrum kalmış?

Devlet başkanı, toplum lideri konumundaki bir kişiyi çevresindekiler aç bırakır mı?

Tek kanun koyucu konumuna yükseldikten sonra, elde edemediği ne var ki?

Canı evlatlık oğlunun karısını mı çekti? Değiştir kanunu (o zamanın geleneği), al hatunu!!

Sür, kes, öldür medine yahudilerini, bağlarına bahçelerine kon. En güzel hurmalığı kendine al. Ne tok gözlüymüş bu Muhammed be!

Yağma yap, bütün yaşmanın 1/5'ini kendine ayır. Bu allahın ve benim payım diye. Sonra fakirlik edebiyatı yap. Ne tok gözlüymüş bu Muhammed be!

Kadının (Cümeyriye), kocasını, babasını, sülalesinin erkeklerini öldür, o gece koynuna al. Kimde var bu kadar rahat hareket etme zenginliği? Gönlüne göre istediğini yapma zenginliği?

 

Muhammed hangi istediği şeye ulaşamamış parası olmadığı için?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
ALINTI(4mevsim @ Nov 10 2007, 06:02 AM)

peygamberlerin mal biriktirmediklerini miras bırakmadıklarını varolanları da insanlara dağıttıklarını biliyoruz...

peygamberimizin miras olarak geriye ne bıraktığını da...

 

Peygamber miras bırakmadı ise kızı fatma ve damadı alinin,ebubekir ile olan çekimelerinin sebebi nedir açıklayabilirmisiniz?

 

Bunalrdamı yalan?

 

Peygamberin mirasının akibeti konusunda gerçekleri bilmek isteyenler aşağıdaki linke baksın.

 

-http://www.tahavi.com/siilere_cevap/005.html-

 

Şia haklıdır.Çünkü aişe muhammedin eşi ebubekirin kızdır. Kendi kızı dururken niye başkasına peygamberin mirasını kaptırsın ki? Zaten zamanla hazineden aişeye maaş bağladığı islami kaynaklarda kayıtlıdır.

 

Gökteki yıldızlar gibi örnek şahsiyetler diye tanıtılan insanların rant söz konusu olunca kendi kitaplarını bile çiğnemekten çekinmedilerini gösteren an bariz örneğidir bu.

Gönderi tarihi:

sayın brainslapper

vahiy varsa tanrıya mekan tayin etmiş oluruz diyorsunuz....ben basit düşünmeyi severim...elektrik örneğini versem beni kınamazsınız umarım....elektiriğin mekanı var mıdır...elektirik santrali elektiriğin mekanı olamaz değil mi....elektiriğin şekli şemali ya da mekan tahsisi gibi değerlendirmeleri yapabiliyor muyuz...bu konuda aydınlanmaya ihtiyacım var...

rivayetle ilgili söylediklerimi unutalım ve baştan düşünelim...

aslında o sorunuzu ilk cevaplarken de dakikalarca düşündüm....ölçüt nedir...

sanırım bir insanın deli ya da şizofren olduğunu anlama noktasında pek zorluk çekmeyiz...

ama bir insanın peygamber olup olmadığını anlama noktasında nasıl bir ölçü vardır...doğrusu peygamberin yaşadığı asırda olmadığım için bunu ciddi anlamda hiç düşünmemiştim...

zaman zaman onun çağında yaşamayı hayal ederdim ama o zaman da ürperirdim...ya onun çok yakınında olup ta ona inanmayan biri olsaydım napardım diye...öyle olmaktansa bu asırda yaşayıp onu bilenlerden olmayı tercih ederdim tekrar....

bilgiye sahip olmak bazen birşey ifade etmiyor...çok azı hariç yahudiler ona inanmadılar çünkü...

bu sorunun cevabını ona inananlar verebilirdi o dönemde....

hz hatice hz ebubekir hz ali hz bilal hz yasir vs...

onlara kimse öğretmemişti bir peygamber nasıl olur...kimse anlatmamıştı...kimse de zorlamamıştı onları...hatta tam aksine iman edenler birçok şeyden vazgeçmeyi göze alıyorlar...çileye yürüyorlardı...

mutlaka onda gördükleri birşeyler vardı...ona inanmak ona tabi olmak için...

iman edenlerin görüp mekkelilerin göremediği birşeyler....çünkü onlar bunun ancak bir sihir olabileceğini düşünüyorlardı....gözle görebildikleri bir neden yoktu çünkü insanların ona inanmalarını sağlayacak....yanında melekler yürümüyor...gökten sofralar inmiyordu....

hatta nasıl oluyorda bu peygamber bizim gibi çarşılarda dolaşıyor yiyip içiyor diyorlardı...onlar için bu ölçü olabilirdi ancak...ama inananlar için bu da ölçü değildi...

peygamberlik bir yetime değil bizim aramızdan soylu ve zenginlerden birine gelmeliydi diyorlardı...ama bu da ölçü değildi ona inananlar için....

sanırım sayın brainslapper bu sorunuza da somut bir cevabım yok...

ahlakı samimiyeti vakarı sözlerindeki inanç erdem dürüstlük daha birçok şey sayılabilir...herkes sanırım onda aradığı şeyi buldu...aradığı şeyi gördü...ve bu durum inanmak gibi bir sonucu doğurdu....

biz hepimiz neyi arıyorsak onlar da aradıklarını onda buldular ki ardından gittiler seve seve...

herkesin cetveli kendi yüreği değil midir son tahlilde...

selamlar...

Gönderi tarihi:

Müslüman kardeşler önce bir karar versinler. Kuran roman kitabımı yoksa öğüt almak içinmi?

 

Âl-i İmrân 138 Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür

 

Bunun gibi daha onlarca ayet var.

 

Öğüt nedir?

 

Söylenen sözlerden ders çıkarıp hayata,yaşantıya aktarabiliyorsanız ona öğüt denir.Aksi takdirde o sözün masal,hikaye romandan hiç bir farkı kalmaz.

 

Yok efendim

 

metafizik varlıklardan talimat aldığını söyleyerek eğer bir kişi hukuk (tabii hukuk) dışı bir iş yapmaya kalkarsa elbette bu onu mazur göstermez...hukukun ve barışın önünde bu tarz ya da farklı düşünceler engeldir...

burada hemfikiriz....ancak siz metafizik güçlerden talimat alan kişilerin içine peygamberleri dahil ettiğiniz zaman orda size katılamam...

 

Şeklindeki açıklamaların kuranla bağdaşır hiç bir yanı yoktur. Bu kardeş demek istiyorki

 

Eğer biri böyle bir şey yapmaya kalkarsa peygamber olmadığı için mazur görülemez

 

Bunu diyebilmeniz için kurandan,

 

Bu kitap sadece peygamberlere öğüttür şeklinde bir ayet getirmeniz gerekmektedir.Getirmediğiniz sürece kurandaki bu kıssadan öğüt alıp her türlü cinayeti işleyenler allahın öğütlerini yerine getiren takvalı kullar olduğunu kabul etmek zorundasınız.

 

Nokta.

Gönderi tarihi:
Müslüman kardeşler önce bir karar versinler. Kuran roman kitabımı yoksa öğüt almak içinmi?

 

Âl-i İmrân 138 Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür

 

Bunun gibi daha onlarca ayet var.

 

Öğüt nedir?

 

Söylenen sözlerden ders çıkarıp hayata,yaşantıya aktarabiliyorsanız ona öğüt denir.Aksi takdirde o sözün masal,hikaye romandan hiç bir farkı kalmaz.

 

Yok efendim

 

 

 

Şeklindeki açıklamaların kuranla bağdaşır hiç bir yanı yoktur. Bu kardeş demek istiyorki

 

Eğer biri böyle bir şey yapmaya kalkarsa peygamber olmadığı için mazur görülemez

 

Bunu diyebilmeniz için kurandan,

 

Bu kitap sadece peygamberlere öğüttür şeklinde bir ayet getirmeniz gerekmektedir.Getirmediğiniz sürece kurandaki bu kıssadan öğüt alıp her türlü cinayeti işleyenler allahın öğütlerini yerine getiren takvalı kullar olduğunu kabul etmek zorundasınız.

 

Nokta.

sayın hoppa

tarih tıpkı sizin şimdi yaptığınız gibi gözlerini kapatıp ,kendi söylemek istediklerini kurana söyletmeye çalışan kuranı kendi amaçlarına alet edenlerin örnekleriyle dolup taşmış zaten....

 

buna şimdi sadece bir örnekleme yapmış oldunuz....

sözkonusu kıssadan birçok insan hızır diye birinin varlığını çıkarmış....ledün ilmi adında çalışmakla değil kendiğliğinden gelen bir ilmin varlığına delil çıkarmış.....hoca talebe..şeyh mürid...arasında terbiyenin nasıl olacağına ve sabra örneklemeler çıkarılmış..... katlanması zor olaylara karşı belki bir hayır vardır anlayışıyla teselli arama yolu geliştirilmiş....olayların görünen kısmının dışında bir de bilemediklerimiz göremediklerimiz olabileceği söylenmiş ...ama sizin iddia ettiğiniz gibi buradan biz masumları daha günah işlemeden cennete gönderelim anlayışı çıkmamıştır kimse böyle anlamamış kimse bu ayetten yola çıkıp cinayet işlememiştir...

yani ciddi manada insaf diyorum....

Gönderi tarihi:
sayın hoppa

tarih tıpkı sizin şimdi yaptığınız gibi gözlerini kapatıp ,kendi söylemek istediklerini kurana söyletmeye çalışan kuranı kendi amaçlarına alet edenlerin örnekleriyle dolup taşmış zaten....

 

buna şimdi sadece bir örnekleme yapmış oldunuz....

sözkonusu kıssadan birçok insan hızır diye birinin varlığını çıkarmış....ledün ilmi adında çalışmakla değil kendiğliğinden gelen bir ilmin varlığına delil çıkarmış.....hoca talebe..şeyh mürid...arasında terbiyenin nasıl olacağına ve sabra örneklemeler çıkarılmış..... katlanması zor olaylara karşı belki bir hayır vardır anlayışıyla teselli arama yolu geliştirilmiş....olayların görünen kısmının dışında bir de bilemediklerimiz göremediklerimiz olabileceği söylenmiş ...ama sizin iddia ettiğiniz gibi buradan biz masumları daha günah işlemeden cennete gönderelim anlayışı çıkmamıştır kimse böyle anlamamış kimse bu ayetten yola çıkıp cinayet işlememiştir...

yani ciddi manada insaf diyorum....

 

 

*** Kendinizde itiraf ediyorsunuz işte.Şehy müridine,allah bana çocuğunu öldürmemi emrediyor dediğinde,müridde ona kendin yazmışsın ne diyecekmiş?

 

katlanması zor olaylara karşı belki bir hayır vardır anlayışıyla teselli arama yolu

Gönderi tarihi:

sayın hoppa kendinizi fazla zorlamayın isterseniz....bu mantıkla menfaat elde etmesi evet ..bu bizim de zaten (yazılanları okuma zahmetine girerseniz göreceksiniz) karşı olduğumuz bir şey...

ama çocuk öldürmek falan yapmayın lütfen....

fantazi üretmeye gerek yok....fikirler üzerinden konuşacaksak devam edebiliriz...

selamlar...

Gönderi tarihi:
bu kıssada dikkat çekmek istediğim bazı konular var...

 

diğeri birlikte şahit oldukları olaylar içerisinde en fazla tartışma yaratan anne babasını azgınlığa ve küfre sevketmesi sebebiyle bir gencin öldürülmesi olayının değerlendirilmesi...

 

işte Kuranı okuyup da dinden çıkanları anlaman için bi örnek daha.

Öldürmek, öldürülmek ne kadar basit, önemsiz bir şey.

 

Bunları Allah yazdırmış!

katlanması zor olaylara karşı belki bir hayır vardır anlayışıyla teselli arama yolu geliştirilmiş....olayların görünen kısmının dışında bir de bilemediklerimiz göremediklerimiz olabileceği söylenmiş ...

 

Rasyonelleştirme çabaları....

Gönderi tarihi:
işte Kuranı okuyup da dinden çıkanları anlaman için bi örnek daha.

Öldürmek, öldürülmek ne kadar basit, önemsiz bir şey.

 

Bunları Allah yazdırmış!

 

 

Rasyonelleştirme çabaları....

 

uzman görüşü....

güzel ...

madem rasyonelleştirme yapıyoruz...aksini söylemek haddimiz değil madem siz böyle buyurdunuz...

o zaman rasyonelleştirdim evet....noldu şimdi....ben tuttum kuranı rasyonelleştirmeye çalıştım....çok mu incitici...

 

arkadaşlar senin benim ayetlerden anladığımız şeyler ve onlara yaptığımız yorumlar siz adına ister rasyonelleştirme deyin ister biz anlama çabası diyelim ...sonuçta tümü kuranın tefsirleri olacaktır...geçmişte birçok tefsirler yapıldı ayetler üzerine...bugün yapılıyor...gelecekte de yapılacak....

öldürmek öldürülmek kim dedi ki basit ve önemsiz....nerden çıkardınız...

 

ben size kurana inanın kuranı allahın yazdığını kabul edin diye bir diktede bulunduğumu hatırlamıyorum....benim kurana iman ediyor olmam da bu açıdan sizin ilgi alanınıza girmemeli....tıkı sizin inanmıyor oluşunuz gibi...

burada zaten bahsettiğiniz yanlış anlamaların neden kaynaklandığını konuşuyoruz....sizin de bu konuda fikriniz varsa öğrenmek isteriz.....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.