Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 “Dünyada sadece üç devletin anayasasında “şahıs adı” (bir insanın ismi) geçiyor. Bunlardan biri İran, diğeri Kuzey Kore. Üçüncü ülke acaba hangisi? Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 arkadaşlar ne hıristiyanlıgı biliyorne de zaten İslamı batının geçirdigi evreleri bilmeyen, bu günkü batıyı ve kavramsal dünyasınıda anlayamaz. ne kiliseyi bilirler ne aydınlanmayı anlayabilirler. camiyide bilmediklerinden hiç bir şeyi anlamlandıramıyorlar. Arkadaşım burada yazan birçok dinsiz, camiyi bilmeyi bırak, defalarca hacca gitmiş insanlardır. Saygılar. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 iŞTE BAŞ ÖRTÜSÜNÜ siyasete alet etmenin diğer bir örneği...Bu resimden rahatsız olacak ne var?hangi şekilde başını orterse sorun oluyor. Size göre nasıl örtünürse rahatsız olmasınız açıklaya bilirmisiniz? saygılar hic örtmeyecek o kadar basit! Arkadasim bir düsün ,, dinimizde türbanin yeri yok türbanin ana vatanida yok vede böyle emir olmadigi halde firtina kopariyoruz! öyle degilmi.. Türbanin bu boyutlara cekilmesinin nedenlerine gelince hem siyasi , hemde degisik amacli ,, kadini cok yönlü kullanmak icindir... kimisi silah olarak kullanir... yani actiklari savasin önüne sürerler? bunlar emperyalist gücler ve bilakis onlarin isbirlikcileri seriatcilar tarafindan.. ama dünyamizda bir gercekte var geleneksel olarak bütün dünya kadinlari dönem dönem belli amaclarla geleneksel olsun bir seyden korunmak icin olsun kullanmistir... ama siyasi amacla yeni yüzyilda ilk defa karsilasiyoruz!.. vede buna bir bicim verilerek askeri bir üniforma gibi kullanilmasi saglanmistir.. ve müslüman ülkeler üzerinde oynanan bir oyundur cünkü emperyalistler müslümanlarin kadina karsi olan tutkusunu sevgisini zaafini nasil bir silah gibi kullanacagini kesfetmistir bunu dünde uygulamislardir ... bunu osmanli tarihimizde,de net görebiliriz! ozaman uygulama degisikti? kendilerinden birseyler gidiyordu ,, bugün bunun acisinida cikarmis oluyorlar Bugün bu oyun Akp.üzerinden türbanla devam etmektedir.. ne aci degilmi böyle bir oyuna gelmek! hemde kime karsi? ozaman bende tekrar hatirlatmak isterim hem dinsel hem siyasal amacla soruyorum.. yani bize ders olmasi icin soruyorum eger dinimizde kadinin tokalasmasi zinaysa göz göze gelmesi zinaysa! Kadınlar, kocalarını hoşnut edinceye kadar uykuya dalmamayı prensip edinmesi gerekliyse.... boyanmamali, koku sürmemelidir; cünkü bunlar zinaya giden yolun baslangıcıdır. diyorsak ve diyorlarsa.. v.s v.s ozaman böyle anlayisla bir bayanin okumasi caizmidir öyle ya ? birde düsünelim sayin ciller zamaninda clintonla basbasa görüsmüstü ,, ve görüstügü kisi Saksafoncu Clinton !!! yani arkadasim geleneklerden dünya kadinlarinin geleneklerinden Türbana dönmemiz türk bayanlarina verebilecegimiz en büyük kötülüktür... birkere daha bastan özgüvenini yitiren bir bayan yaratiyoruz.. bunu cok iyi anlamaliyiz.. ben Saksafoncu Clintonun karsisinda ezik bir bayan görmek istemiyorum benim ülkemi temsil eden,,, o kadar acik ve net söylüyorum ,, sayin cillerle görmedik Tanrimda göstermesin!! "Bagımsız Türkiye" yüzünden yenilen dayaklar nasıl unutulduysa o armalar nasil sökülüp atildiysa solcular sagcilar tarafindan ,,bugün ordusunu vede türkiyesine sarilip meydanlara inip türkiyemize siper olabiliyorlarsa.. ve gönüllü olarak yurt icinde ve yurt disinda askerlige yaziliyorsa... evet arkadasim türban eziyeti de bir gün mazi olur... bunun basarisi sizin elinizde.. ninelerimizin saclariyla beraber dökülen al yazmalarinin gelecegide. Efendi Türkler Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Fark 1 => TakıyyeciFark 1 => En azından içi dışı bir Aslında takiyye,takiyyeci kim... Birde yanlız karşı eleştiri yapmak kendini sütten çıkmış ak kaşık sanmak ne kadar doğrudur ve "BİLİMSELDİR" ve itham ettiği İnsanlarında bu ülkenin vatandaşı üstelik gerçek sahibi olduğunu unutarak. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Aslında takiyye,takiyyeci kim... Birde yanlız karşı eleştiri yapmak kendini sütten çıkmış ak kaşık sanmak ne kadar doğrudur ve "BİLİMSELDİR" ve itham ettiği İnsanlarında bu ülkenin vatandaşı üstelik gerçek sahibi olduğunu unutarak. Gerçek sahibi öylemiii... Bez parçası yüzünden Avrupa insan hakarı mahkemesine Türkiye'yi şikayet eden biri bu ülkenin bırakın sahibini, olsa olsa ******* olur... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gerçek sahibi öylemiii...Bez parçası yüzünden Avrupa insan hakarı mahkemesine Türkiye'yi şikayet eden biri bu ülkenin bırakın sahibini, olsa olsa .******* olur... Sayın dipnot. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (seküler,laik) bir yargı organı ve oradan çıkan kararda belli şimdi neden bir kişi oraya baş vuruyor bez parçası dediğiniz (sizin) olaydan dolayı farkındamısınız? (hamaset değil) bilmem o bez parçalı İnsanların evlatları şehit oluyor vatanları için eğer bu"VATAN ONLARIN VE ONLAR GERÇEK SAHİBİ DEĞİLSE KİM GERÇEK SAHİBİ" buradan şunu yazmak istiyorum ÜLKEMİZ TÜRKİYE bu aralar kritik karar aşamalarında böyle günlerde dahi İnsanlarımızı katagorize edip kendi görüşüne göre sınıflandırmak ayıptır ve bu "ÜLKE İSMİ ÜZERİNDE TÜRKİYE BAYRAĞIDA AL BAYRAK AY YILDIZLI BAYRAK" bende ve o beğenmediğiniz bez parçalıda "TÜRK" olduğuna göre bu ülkenin gerçek sahibidir " ırkçılık yok kendini böyle hisseden herkes için geçerli" değilmi. Alıntı
Φ Beldegah Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Aslında takiyye,takiyyeci kim...Birde yanlız karşı eleştiri yapmak kendini sütten çıkmış ak kaşık sanmak ne kadar doğrudur ve "BİLİMSELDİR" ve itham ettiği İnsanlarında bu ülkenin vatandaşı üstelik gerçek sahibi olduğunu unutarak. Sarıgöl Çanakya'da bulunan ama aslında oranın kapısındaki *************** şahıs Atatürk'çü, Laik, Demokratik midir ve Türk Milletine sadık mıdır, İnsanlığın çıkarlarını yada en azından Türk Milletinin çıkarlarını düşünmekte midir? Yoksa Şeriatçı ve Abd'nin güdümündeki bir ***** mıdır? Bence içten ikincisi, dıştan ilkidir. Yani takıyyecidir. Alıntı
Misafir huseyinn Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Yukarıda Marksistlerle ilgili çeşitli yorumlar yapılmış o yorumlara girmeyeceğim. Fakat son dönemde Marksist sosyal bilimin bize söyledikleri ve de kitleler olarak bizim duymadıklarımızdan bahsetmek gerek. Ülkemiz dış dinamiklerle gelişen bir kapitalizme sahip, bu yüzden bu, çarpık bir kapitalizm. İşbirlikçi tekelci burjuvazimiz dış dinamiklerle geliştirilen bu kapitalist sistemde hep baş rolü oynadı. Bir tarafta da feodal kalıntıların (Anadolu'nun bezirgan-tefeci-tüccar kesimlerinin) varlığı söz konusu. İkinci kesim yıllardır birincilerin pek iştahını kabartmayan taşrada ticaret-tarım vs ile semirdi. Bu iki kesim de birbirleriyle sürekli çelişki ve işbirliği içinde oldular. Bazı dönemlerde uzlaştılar bazı dönemlerde bu uzlaşı bozuldu. Her ekonomik kriz ikincilerin küçüklerini piyasadan sildi büyüklerini daha da büyüttü. Şimdi onlar birincilerin kendilerini dışladıkları alanlara da sahip olma isteğindeler. Çankaya zaferinden sonra acaba birincilerin yaşam alanlarına el atacaklar mı? "Bu yeniden paylaşım savaşında, “yeşil sermaye”nin, “tacir zihniyeti”yle ticari ilişkilerini büyütürken “dini değerleri” ne ölçüde kullanacağı, “dini değerler”i öne sürerek oligarşinin “yaşam alanları”nı ne ölçüde sınırlandırmaya çalışacağı da, “sivil toplum”un “cemaatleştirilmesi”ne yönelik uygulamalarının boyutunu belirleyecektir." Acı olan ise şu: Bu iki sermaye sınıfının mücadelesinde emekçiler üçüncü bir alternatif oluşturamıyorlar. İşte tüm bu laik, anti-laik tartışmasının özünde yatan budur. Türkiye emekçi sınıflarının önüne iki seçenek konulmuş. Ya bu çağın köhnemiş geri düzeni ya da daha geri düzeni, ya kapitalizm ya kapitalizm. İki taraf da aynı seçeneği sunuyor bize. Mühim olan üçüncü bir seçenek oluşturabilmek. Fakat bu zor görünüyor. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Sarıgöl Çanakya'da bulunan ama aslında oranın kapısındaki *************** şahıs Atatürk'çü, Laik, Demokratik midir ve Türk Milletine sadık mıdır, İnsanlığın çıkarlarını yada en azından Türk Milletinin çıkarlarını düşünmekte midir? Yoksa Şeriatçı ve Abd'nin güdümündeki bir ***** mıdır? Bence içten ikincisi, dıştan ilkidir. Yani takıyyecidir. Aslında çanakya demekle (çankaya'yı) kapısındaki şahıslada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını (şeçimle,şeçilerek) gelmiş kişiyide "kendi kafandaki Atatürkçülük,laikçilik,Demokratikçilik" kıstaslarına göre yorumlayıp birde "TÜRK" milleti adına yargılayıp karar vermek üstelik ulvi bir iş olan "İNSANLIK" için seni aşar ve yandaşlarınıda aşar ama bilmiyorsan yazayım bu Ülkeye amerikan emperyalizmini ve siyonist israil işbirlikçiliğini getiren kimlermiş bil evvela 1946 senesi İnönü dönemini araştır birde yakın tarih 28 şubat'ta israille yapılan hükümete rağmen askeri işbirliği anlaşmasını bul ama aslında konu bu değil sorun dindar (mütedeyyin) anadolu İnsanı ve kalkınmaması birde okuyup bilim,ilim yapmaması yoksa itham ettiğin kişilerin ve kişinin (yaptı diye) "TAKİYYENİN" alasını demokratik,laik,Atatürkçü geçinen kesim yapmıştır ama sorun değil nasılsa kral çıplak olduğunu herkes gördü ne kadar prokatif eylem,söylem yapılırsa yapılsın "DEMOKRASİ" gelecek İnsanımız ,İnsanca,Şeffaf bir yönetimle,yönetilecek gerisi teferruat. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Sayın Dipnot ve ismini sayamayacağım bir çok saygı değer düşünen arkadaşlar. Hepinize açık bir mektup: Forumlarda gözlemlediğim kadar, hatta bizzat fikir mücadelesine girmeme rağmen, tek görebildiğim şey belirli kişilerin aynı şeyleri savunduğu ve bir arpa boyu yol alınamaması. laiklik tartışılırken, ülkemizin içine sürüklendiği karanlık tartışırken, bir kesimin buna tahammül edemediği, diğer bir kesimin ise masum dini inançlar üzerine gidilmemesi gerektiğini ifade ettiklerini görmekteyiz... Çok düşündürücü... ülkenin gündeminde olmasına karşın insanlar bu kavramları algılayamamakta ya da işlerine gelmediği için tartışmaları farklı yerlere sürüklemektedirler. Diyeceğim o ki, akıl ve bilime inanan insanllar, bu gibi konularda tartışmaya girmektense fikirlerini söylesinler, paylaşımlarda bulunsunlar ama asıl eforlarını akılcı ve bilimsel olaylara harcasınlar. Diğer bir değişle, cehaletle savaşın, ülkemiz geleceği için savaşmanın, bilinçlendirmenin polemik yoluyla değil bilgi üretmekle olacağını düşünüyorum... Sizler bu konuda ne düşünürsünüz bilemem ama benim fikrim budur... Saygılarımla.... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Dindar bir İnsan "BİLİM" yapabilirmi veya neden yapamaz bu bir. Bilim darvinistlerin ve ilkel çorbacıların tekelindemi iki. Bu sitede görülen en azından bazı kişilerde laik,Atatürkçülük vs vs deyip her şeyi tekelinde görme zihniyeti üç. Bu kişiler laik Atatürkçü (bazıları genel değil) enternasyonel bir başarıları varmı her alanda dört. Şimdilik bu kadar. ülkemiz geleceği için savaşmanın, bilinçlendirmenin polemik yoluyla değil bilgi üretmekle olacağını düşünüyorum... "DOĞRU" Saygılar. Alıntı
Φ nizamoğlu Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Bunca yıldır şu ülkede türban ve başörtüsü konusu tartışılır durur. İnsanlar kendilerine göre anlamaya çalışırlar kavramları, ondan sonra da kendilerine göre yeni yeni düşünce tarzları geliştirirler. Türban nedir, başörtüsü nedir? Laiklik nedir? İnsanlar laik olabilir mi, yoksa laiklik bir devlet sistemi midir? Hiçbirşeyin doğru düzgün tanımlanamadığı bir ortamda, insanların kafalarını karıştırmak adına, aydın dediğimiz insanlar kalkıp, kendi çıkarları ve savundukları fikirleri haklı göstermek için yeni materyaller aramakla geçiriyorlar zamanlarını. Ve ortaya ne idüğü belirsiz yeni yeni kavramlar çıkartıyorlar. Ve bakın bunu her kesimden aydın yapıyor. Kimsenin doğrularla işi yok. Herkes kendi çıkarları, kendi düşüncesi, kendi benimsedikleri, yani kendi bencilliklerinin neticesi olarak birşeyleri tartışıyorlar, konuşuyorlar. Peki olan kime oluyor. Olan sana oluyor, bana oluyor, bu ülkeye oluyor. Daha sonra milyonlarca insan bu aydın denilen karanlık beyinlerin yönlendirmeleriyle belirli düşünce tarzlarına bürünüyorlar. Daha sonra, daha sonrası malum. Kazanan kazanıyor. Bizim en büyük yanılgımız, neyi tartıştığımızı bilmememiz. Sadece kulaktan dolma bilgilerle birşeyler tartışıyoruz. Kimisi çıkmış türbandan bahsediyorum başörtüsünden değil diyor, kimisi çıkmış laiklik bu mudur diyor, kimisi çıkmış sakal bıyığın derdine düşmüş. Yahu arkadaş senin bu saydıkların acaba insanlar için çok mu önemli. Yoksa sadece sen mi dikkat ediyorsun. Kimisi çıkmış başörtülüler bizimle birlikte el ele kol kola, ama türbanlılar bizden uzakta diyor. Yahu arkadaş insanın türbanlı olmasıyla ne alakası var. Seninle kol kola girmek istemiyor belki o insan. Kafasındaki o dediğiniz bez parçası işte burada senin görüş açına göre şekil değiştiriyor. Senden uzak duranın kafasındaki türban, yanında yer alanınki başörtüsü. Hay ben senin tüküreyim tanımlama kabiliyetine. Şimdi neyi tartıştığınızı, neyi sorguladığınızı iyi düşünün. Senin başörtülü veya türbanlı (herneyse) nitelendirdiğin insanlar yıllardır değil, binyıllardır bu topraklar üzerinde. Bu insanlar türk, bu insanlar müslüman, yani senin gibi. Bu insanları yadırgadığın zaman benim kafam bulanıyor. Ya sen türk değilsin, ya da müslüman değilsin. Bir zamanlar bu ülke, sağcılığı solculuğu tartıştı durdu. Kan akıttı. Kimse işin temeline inmedi. Bize empoze edilmek istenenin farkına varmadı. Çünkü bazı insanların işine böyle bir ayrım kazanç katacaktı. Bu gün de yine bazı insanlar bu tür bir ayrımdan nemalanıyor. Bakın binyıllardır birlikte yaşadığımız insanlar birden kürt tanımlaması altında ayrılmaya tabii tutuldu. Bir alt kimlik verdik kendilerine. Bakın toplum içinde bir türbanlı diye sınıf oluştu. Bir yeşil sermaye oluştu. Bunlar bizde yoktu, birden bire oldu değil mi? Hemencecik. Arkadaş uyanın. Kafanız basıyorsa araştırın okuyun, hür bir beyinle idrak etmeye çalışın. Yok kafanız basmıyorsa elinden geldiği kadar çok fazla fikre başvur ki, bir fikir tekelinin altında kalmayasın. Bu toplum yüzyıllar boyunca hep rüzgarları yönetmiş, yelkenlerini şişirmiş ve hedefe doğru ilerlemiştir. Şu anda ise her gün yeni bir rüzgar altında alabora oluyoruz. Hiçbir rüzgar hedefi olmayan bir insana yardımcı olamaz. Bizim hedefimiz ne? Türkiye içinde bulunan türbanlı diye nitelendirdiğimiz insanları yok ederek, türbansız bir toplum yaratabilmek mi? Buradaki amaç ne? Türbansız insanlar senin topraklarından çıktıklarında veya tamamen asimile edildiklerinde sen ne kazanacaksın. Bu ülkede kaç milyon insan bu şeklide yaşıyor. Akıllı olmak ve doğru cevaplar vermek lazım. Yarın bir gün bu türbanlı diye nitelendirdiğin insanları topraklarının dışına çıkartmak istesen, hangi kritere göre, türbanlıyı veya başörtülüyü ayıracaksın. Bu tartışmaları çok gereksiz görmekle birlikte, bir art niyetin yansımaları olarak algılamaktayım. Saygılarımla... N.NIZAMOĞLU Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 dediklerine aynen katılıyorum kanka... ne güzel demiş Arif Nihat ASYA Dediniz: “Çıkacak başınızdan Başörtünüz! ” Alın -öyleyse- onunla Yüzünüzü örtünüz..! Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 ***** ********** ********* Arkadaşım burada yazan birçok dinsiz, camiyi bilmeyi bırak, defalarca hacca gitmiş insanlardır. Saygılar. dinsiz olduktan sonra 1000 kere hacca gitsen ne olur... Alıntı
Φ Beldegah Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Dindar bir İnsan "BİLİM" yapabilirmi veya neden yapamaz bu bir.Bilim darvinistlerin ve ilkel çorbacıların tekelindemi iki. Bu sitede görülen en azından bazı kişilerde laik,Atatürkçülük vs vs deyip her şeyi tekelinde görme zihniyeti üç. Bu kişiler laik Atatürkçü (bazıları genel değil) enternasyonel bir başarıları varmı her alanda dört. Şimdilik bu kadar. Bilim adamı araştırmasını yaparken İnanç Gömleğini kapı dışında bırakabiliyorsa yapabilir bilim. Mesela canlılığı araştırırken Yaratılış yerine Evrimin gerçekliğini kabul edebiliyor ve ol dedim yoktan oldu gibi metafizik determinist yaklaşımı reddedebiliyor ve bilimsel olmayan temayülleri ardında bırakabiliyorsa pek ala bilim yapabilir niye yapamasın. Yada fiziğin en temel kuralı olan hiç bir şey yoktan var edilemez vardan yok edilemez'i kabul edebiliyorsa tabii ki bilim yapabilir. Gök yüzünün yedi kat olup olmadığını kurana bakarak değilde bilimsel araştırmalar öyle diyor diye kabul ediyorsa niye bilim yapamasın ki!? İnsanı hayatta tutan şeyin biyolojik faaliyetler olduğunu kabul edip ruh gibi fantastik ve bilim ile ispatlanamayan şeylerin ayakta tuttuğuna ihtimal dahi vermiyorsa pek ala bilimini alasını yapar bir dindar niye yapamasın ki? Bakın kim yapar bilimi örnek vereyim... Geçende yeğenimin okuluna öğretmeni ile görüşmeye gittim. O sırada okula, öğretmenler odasına bir paket geldi biyoloji öğretmenlerinin ilgisine. Açtılar ve içinden onlarca ansiklopedi çıktı. Kimin bilin bakalım? HY nam sahsın evrim iddialarına karşı bastırıp bilimum okullara dağıttırdığı yaratılışı aklınca ispatlayan canlılık haritaları olan ansiklopediler. Cilt cilt ve bedava. İnanılmaz kalitede kitaplar, kuşe kağıda ve 1inci sınıf hamura. Öğretmenler aldı o ansiklopedileri, haritaları ve baktılar. Dedikleri şuydu biyoloji ve fen öğretmenlerinin Darwin'in kemikleri sızlıcak valla, galapagosta yaptığı araştırmalar boşa mı gitsin adam o kadar emek harcamış. Miller o kadar ter dökmüş deneylerde bezelyelerle falan. Allah bile razı gelmez buna. ve aldılar o ansiklopedileri teker teker yırtıp attılar. Tek bir tanesini bile bir öğrencinin görmesine izin vermediler. Bir öğretmenin söylediği şu söz etkiledi beni Hemen gidip şöyle bilimsel ansiklopediler edinelim arkadaşlar, okulun ihtiyacı var aslında gerçekten. Bilimselden kastı evrimin kabulüne dayalı ansiklopediler. Ve ardınca açılan tartışma o kadar güzeldi ki o inanan öğretmenler evrimin olma ihtimalini bi dine inanmalarına rağmen inançlarını o bilim yuvasının yani okulun dışında bırakarak bilimsel bi veri olduğu için kabul ettiler. En azından öğrencilere verecekleri eğitim o yönde olacak eminim. Sizin gibi körü körüne inanan insanlar ne yapardı? O ansiklopedileri yırtar mıydı dürüst olun. Yoksa alır ve derste öğrencilere dikte mi ederdi? O öğretmenler için söyleyeceğiniz şey Onların imanı zayıf olacaktır ama ne mutlu ki imanı zayıf ama aklı son derece iyi çalışan zeki öğretmenler var böyle ülkemizde. Bilimin ne olduğunu ve değerini bilen öğretmenler var ve bu yüzden benim umudumda var. İşte o öğretmenler Atatürkçü. İman ile Bilimin ayrımını bilebilen insanlar. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 ******** ******** ****** dinsiz olduktan sonra 1000 kere hacca gitsen ne olur... ******** 2-Dinsizler insan değilmi arkadaşım... Din sahibi olmak sizi çok mu insan yapıyor.. Hayrıcalık mı katıyor... Hayrıca birtakım insanları dinsiz diye nitelendirmek hiç dogru degildir çünkü kimi insanlar allaha inandiklari halde bu tür şekilci, ezberci, olduğu gibi kabul edilen doğmayı ve bunu politikaya bulaştırılmış bir bez parçasına sahip olan bi dine asla mensup degillerdir... Sakın böyle büyük kelimeler etme harç makinesini çalıştırmış olabilirsin... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 1- dinsizler insan değildir demedik ki... sen bunu sorarsan bende sana türbanlılar insan değilmi diye sorarım... 2-hem ALLAH'a inanma hemde islamın 5 şartından biri olan hacca git ( tabii gidemezsin diye bişi demeye kimsenin hakkı yok ama biraz saçma geliyo insana)...oraya gitmenin amacı ben oraya gittim demek değildir dinin emrettiğini yerine getirmektir... ya işte böyle sakız gibi uzar gider sen bana gerici dersin eşime kızıma türbanlı dersin gereken sınıflandırmayı yaparsın elinden geldiği kadar alay edersin benim saygı gösterdiğim şeylere, ondan sonrada niye dinsiz diyosunuz bu size ayrıcalıkmı katıyo falan dersin...çok komik gerçekten... Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 aradaki kaç farkı bulucağız??? Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Bir proteinin oluşma olasılığı, içerdiği amino asit sayısına göre değişir. En yüksek olasılıkla 20 üzeri 105 dir.Yani 20 rakamını yan yana 105 kere çarpmak gerekecektir. Bu kadar astronomik bir rakamın yanında bir amino asitin oluşma olasılığı 0 sayılacak kadar düşüktür. Yanlızca 105 amino asitten oluşan proteinin tesadüfen oluşması için galaksiler arası uzayın amino asitlerle doldurulduğunu farzetsek bile bir tek yararlı proteini oluşturmak için gereken zaman kainatın yaşından bile çok fazla olmak zorundadır. Fakat ortaya yararlı bir protein çıkması halinde bu protein tek başına hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Diğer enzimlerin yani sözünü ettiğimiz 2900 ün üzerindeki enzimin de oluşma olasılıkları en az 20 üzeri 105 de / 1 kadardır. O halde 20 üzeri 105 rakamını 2900 kere kendisiyle çarpmak gerekecektir. Yukarıdaki alıntı (HY'dan değil) bir proteinin oluşma olasılığının kısa bir tanımı. Darwin'in kemikleri sızlıcak valla, galapagosta yaptığı araştırmalar boşa mı gitsin adam o kadar emek harcamış. Miller o kadar ter dökmüş deneylerde bezelyelerle falan. Allah bile razı gelmez buna. darvin veye miller hakkında buraya uzun,uzun yazmayacağım yanlız bir tek şey yazacağım "DNA" zannedersem yeter. Atatürkçü. İman ile Bilimin ayrımını bilebilen insanlar. İman "ATATÜRK" olduğunda doğrumu olur ve Atatürk'ün manevi şahsiyetini maske yapmayın Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Dindar bir İnsan "BİLİM" yapabilirmi veya neden yapamaz bu bir.Bilim darvinistlerin ve ilkel çorbacıların tekelindemi iki. Bu sitede görülen en azından bazı kişilerde laik,Atatürkçülük vs vs deyip her şeyi tekelinde görme zihniyeti üç. Bu kişiler laik Atatürkçü (bazıları genel değil) enternasyonel bir başarıları varmı her alanda dört. Şimdilik bu kadar. "DOĞRU" Saygılar. Bilim kimsenin tekelinde değildir biiirrrr Bu şekilde (ön yargıyla) zaten bilim yapılmaz ikiiii darwinizm deyip geçtiğiniz kanun hepimizin bir türlü kabullenemediği gerçekliktir üüüüçççç Bu sitede laik ve Atatürkçü kimseler bilim ve akılcılığı seçmiş, sorgulayan insanlardır dööööörrrrttttt Şahsım adına, bilim işinin başındayım ve enternasyonal başarılarım mevcuttur beeeşşşş Şimdilik bu kadar olsun altıııııııı Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Yukarıdaki alıntı (HY'dan değil) bir proteinin oluşma olasılığının kısa bir tanımı. darvin veye miller hakkında buraya uzun,uzun yazmayacağım yanlız bir tek şey yazacağım "DNA" zannedersem yeter. İman "ATATÜRK" olduğunda doğrumu olur ve Atatürk'ün manevi şahsiyetini maske yapmayın DNA molekül zincirleri üzerinde yapılan son çalışmaları okuyun bence. Ancak bunu ne olduğu belli olmayan sitelerden değil dünya çapında bilimsel olrak nitelenen bilimsel dergilerdeki makalelerden okuyun. Atatürkçülük maske yapılmaz yapılamaz o bir felsefedir yaşanır... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Cankaya savasi verenler,bu ülkenin en acil sorunlarini bile bu savasa feda ettiler,80 yildir bu ülkede Laiklige ve Atatürkcülüge karsi acilmis bir savas vardi,bu savasi halk vermiyordu halk Atatürkü seviyordu,onun kurdugu Cumhuriyeti benimsemisti.Bu savasi verenler Atatürkü seven bu Cumhuriyeti benimseyen halkin dini inanclarini sömüre sömüre dini inkar edercesine carpitarak Allaha sirkler kosarak bugüpnlere kadar geldiler.Bu savas öyle demokrasi insan haklari savasi degildi olmadi olamazdida.Hicbir vicdan sahibi kisi koca bir Islami türbana indirgeyemezdi ama onlar indirgediler,Bakin dünyadaki bütün müslüman ülkelere hemen hepsi kendi geleneksel kiyafertlerini tasirlar ve asla o kiyafetleri müslüman kiyafeti diyede savunmazlar cünkü okiyafetler onlarin geleneksel kiyafetleridir.Bizde ise Arabin ,Acemin Afrikalinin Yemenlini kiliselerin kiyafetleri alinmis ve müslüman kiyafeti diye insanlara empoze edilmistir.Kalplerinde müslümanligin *M *harfi bile bulunmayan bir kesim bu ülkeyi 25 yildir türbana esir etmistir.Amac türban degildir,Amac türbani kendilerine kalkan yapip Atatürkcü yapinin yikilmasidir.Aynen camilerden cikip Allahü Ekber sonra türban diye haykiranlarin polisin önüne Kurani uzatip Kuranimiza<el süremezsiniz diye takiyye yapmalari ve polisi görev yapmaktan alikoymalari gibi.Bu ülkede belirli bir kesim *Örnegin Cankayada simdi oturanlarin ait olduklari kesim,yani milli görüs denilen Cumhuriyet ve Atatürk karsiti kesim*yillardir insanlarin dini inanclarini sömürüp insanlari devlete karsi kiskirtmak icin ellerinden gelen her yola basvurmuslardir.Bugün Türkiye geri kalmissa bugün Türkiye hala Avrupaya Amerikaya muhtacsa bunun tek sorumlusu insanlarin dini inanclarini sömürmekten ve ülkenin kalkinmasi icin hicbir sey yapmayan dinci iktidarlardir.Sadece oy almak koltukta oturmak ve ülkeyi karanliklara bogmaktan öte hicbirsey yapmamislardir.En son örnegi AKP yönetimidir.Isci emeklisine ayda 500 YTL aylik verip onu yoksulluga esir eden bu iktidar ülkeyi tarihinde görülmemis oranda bir dis borc batagina batirmis,bunu örtbas edebilmek icin ülke kalkiniyor yalanlari ile türkü iki gündemlerle insanlarin aklini karistirmistir.Iste sinirötesi harekat örnegi;Halki kandirabilmek icin ellerinden gelen her yalana basvurmus ve sonunda yine Amerikanin emrine boyun egmistir.Bu günden degisiklikleriyle adeta savas actiklari Cankayayi fethetmis ve simdide sinirötesi harekat cigirtkanligi ile gündemi degistirip Yeni anayasayi oldu bittiye getirmeye calismaktadirlar. Cankayayi fethedenler oraya yakismadiklarinin kendileride farkindadirlar.Cankayada oturmak bir kültür ister bir egitim düzeyi ister,iste resepsiyonlarda görüyoruz Cankayanin yeni sahiplerinin kültür ve egitim düzeylerini.Cankaya artik türban modeli üretme merkezi olarak kullanilmaktadir.Onlarin aldiklari kültür ve egitim ülkeyi temsil edebilecek seviyede degildir,onlar ancak türbani temsil edebilirler.ve ediyorlarda. saygilarla saygilarla Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 ?Dünyada sadece üç devletin anayasasında ?şahıs adı? (bir insanın ismi) geçiyor. Bunlardan biri İran, diğeri Kuzey Kore. Üçüncü ülke acaba hangisi? Zaten ******** ondan kaynaklanmiyormu,peki simdide ben bir soru sorayim,siz bunun cevabini cok cabuk verirsiniz;Dünyanin büyük imparatorluklarinin hangisi sahis adı tasir.? saygilarla Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 DNA molekül zincirleri üzerinde yapılan son çalışmaları okuyun bence. Ancak bunu ne olduğu belli olmayan sitelerden değil dünya çapında bilimsel olrak nitelenen bilimsel dergilerdeki makalelerden okuyun. Atatürkçülük maske yapılmaz yapılamaz o bir felsefedir yaşanır... Bana bir tane dünya çapında bilimsel makale yazın (dna molekül) hakkında bende size yazayım. Atatürkçülük maske yapılamaz,yapılmaz ve felsefedir yaşanır dersiniz tamam kişisel tercihtir veya yaşayanlar her kimse olabildiğince yaşasınlar ama bir sorun var "FELSEFE" ne demektir ve dogmamıdır "NEDEN" tartışılmaz. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Benim konum DNA molekülü çalışmak değil biyoloji değil. Ancak yakip edebildiğim kadarıyla dünya çapındaki gelişmeleri izliyorum. Ben kendi alanımda uluslar arası makale yazıp tartışıyorum. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.