Misafir rua Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 AKP, Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı. Erdoğan, 95.2 milyar dolardan devraldığı iç borç stokunu yüzde 124 artırarak, bu yıl Eylül sonu itibariyle 213.3 milyar dolara çıkardı. Buna göre Erdoğan döneminde 118.2 milyar dolarla önceki 80 yıldakinden daha fazla net iç borçlanmaya gidildi. Merkezi yönetimin dış borcu ise aynı dönemde 11.6 milyar dolar artışla 57.1 milyar dolardan 68.8 milyar dolara çıktı. Böylece; merkezi yönetimin toplam borcu Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yüzde 85.2 oranında 129.8 milyar dolar artarak, Eylül 2007 sonu itibariyle 282.1 milyar dolara ulaştı. Kasım 2002-Mart 2003 arasında iş başında olan 58. Abdullah Gül hükümeti de dahil edildiğinde AKP dönemindeki toplam borç artışı 132.2 milyar dolar olarak hesaplandı. 80 YILDAKİNDEN DAHA FAZLA İÇ BORÇ Geçen yıl yaptığı bir konuşmada “Borç yiğidin kamçısıdır derler, ama yiğitsen kamçıdır, değilsen felakettir” diyen Erdoğan döneminde özellikle iç borç artışı, Cumhuriyet tarihinde oluşan toplam stoku aştı. İç borç stokunu 95.2 milyar dolardan devralan Erdoğan, bu yılın Eylül sonu itibariyle 213.3 milyar dolara çıkardı. Buna göre Erdoğan döneminde, 118.2 milyar dolarla önceki tüm hükümetlerden daha fazla net iç borçlanmaya gidildi. Bu dönemde merkezi yönetimin iç borç stoku yüzde 124 artış gösterdi. Merkezi yönetimin dış borcu ise bu dönemde 11.6 milyar dolar artışla 57.1 milyar dolardan 68.8 milyar dolara ulaştı. Böylece; Merkez Bankası ve yerel yönetimler gibi merkezi yönetim dışındaki kamu kuruluşları ile özel sektörün borcu hariç olmak üzere sadece hükümetin tasarrufundaki toplam iç ve dış borç olan “merkezi yönetim borç stoku” Erdoğan başkanlığındaki 59. ve 60. hükümetler döneminde yüzde 85.2 oranında 129.8 milyar dolar artarak, Eylül 2007 sonu itibariyle 282.1 milyar dolara ulaştı. Söz konusu borç stoku, 59. hükümetin iş başına geldiği Mart 2003’te 152.3 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Profesyonel harekat kadrosu şart Başbakan Erdoğan,terörle mücadelenin tamamen profesyonel askerlerle yürütülmesi gereğini yeniden gündeme getirdi. Başbakan Erdoğan, Londra gezisinde gazetecilere “4 aylık eğitimden sonra yavrularımız bilmedikleri araziye gönderiliyor. Uzman olmayan askerle başarılı olamayız” dedi. Erdoğan, “komutanların dünya standartlarında eğitim verildiğini söylediğini, ancak hiçbir askerin araziyi tanımadığını” belirterek “Dağları dolaştım, helikopterle bile uçmanın riskleri var” dedi. Erdoğan, “bu görüşlerini komutanlara da söylediğini” belirtti. Erdoğan, İngiltere gezisine katılan gazetecilerle uçakta yaptığı sohbet sırasında “Profesyonel ordu terörle mücadelede daha mı başarılı olur?” sorusu üzerine şunları söyledi: TERÖRİST AVUCUNUN İÇİ GİBİ BİLİYOR “Terörle mücadelede yeni bir uygulama içine giriyoruz. Komutanlarımızla da konuşuyoruz, ‘Uzman olmayan er ve erbaşlarla başarılı netice alamayız’ diye kendilerine de söyledim. 4 ay eğitim alıyor, yavrularımız oralara gönderiliyor. Komutanlarımız ‘dünya standardında eğitim’ verildiğini söylüyor. Olabilir. Ben de o kanaatteyim. Ama araziyi tanıma noktasında sıkıntı var. Hiçbirisi araziyi tanımıyor, oysa teröristler avucunun içi gibi biliyor. Dağları dolaştım, helikopterle bile uçmanın riskleri var. Sarp kayalar, inişli çıkışlı, engebeli arazi. Profesyonel özel harekat kadrosunun oluşması konusunda hemfikiriz. Kadro ciddi sayıda. Hazırlanması zaman alıyor.” Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile birlikte Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda 27 Haziran’da düzenlediği basın toplantısında, komando tugaylarının aşamalı olarak profesyonel hale getirileceğini açıklamıştı. ................ Borclunun mazeretleri.! hani yutarsak 70.Milyon gözünü kalbini sinira dikmis onun derdi profesyonel asker.! ülke icindeki profesyonel askerlerimizden haberi olmadigi gibi yillardir irak icinde kosullanan askerlerimizdende haberi yok nato.da görev alanlari gecelim.. dün kibrisi hangi acemi caylaklarla o günün kosullariyla kibrisa cikip asilmaz denen bes parmak daglarini zaptetmistik.! ya bir asker savasacagi yeri daha önce gezdiriyorlarmi.! bu AKP nin yöneticileri bizleri toplama halkmi zannediyor bizim derinliklerimiz dünyadaki topluluklardan daha cok derin bu ülke havadan gelmedi bir önceki adi osmanli.? ONLARIN SAVASTA ACEMISI YOKTUR.. sadece onlari satanlari vardir.! bir basbakan bilmezmi teröristler proganda icin ses getirecek zayif hedeflere yönelir ... neyse bundan önceki hükümet borclari ödeme pesindeydi onlar gelecek tehlikenin farkindaydilar hizla borclara yöneldiler,ama cok gecti karsi tarafda farkina vardi bizlerin uyandigini.. o hükümeti bozdular .. tek basina parti tek parti türkiyeyi ucurur diye bizleri kökünden ucurdular.. evet ucuyoruz ********* alacaklinin tekmesi kuzey irak sinirlarinda ucuyoruz.... evet bu saatten sonra o tekmenin yönüne göre ucacagiz... frankfurt Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 kesinlikle katılıyorum. eğer sağa sola, uçan kuşa borcun varsa hareket olanağında kıstlıdır. bu kadar borçlanan bir devlet, terörle nasıl mücadele edecek. başbakanın sözleri samimi değil. sürekli abd nin yetkililerinin ağzının içine bakıyor. onların talimatlarıyla hareket ediyor. türkiye bağımsızlıktan uzaklaşıyor, çünkü erdoğan ın kafasının içi de bağımsız değil; ekonomi bağımsız değil, çünkü kafaların içi tutsak. sadece askeri potansiyel konusunda bilgisiz değil, aynı zamanda ülkenin potansiyel ekonomik kaynaklarını da bilmiyor bunlar. Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Ekonomik kaynakları devamlılık arz edecek şekilde kullanmayı bilmiyorlar bu adamlar acemi çünkü almış oldukları eğitimin kökeni belli. Ve tek bir amaçları var oda Türkiye'yi kendi istedikleri şekilde yönetilen bir ülke haline getirmek. profesyonel askeri gündeme getirmek bu işten sıyrılmaya çalışmanın bir yolu. Türkiye'nin o kadar zamanı yok üstelik TSK terörle mücadelede çok tecrübeli. Ne diyor başbakan bölgeyi helikopterle dolaşmak bile zor bu mazeret değilde ne? Türkiye savaş halinde profesyonel asker düşüncesi başbakanın kalkanıdır. Şehit cenazelerinin kaldırıldığı gün başbakan İngilterede, Babacan, Irak'ta teröristlerle görüşmekte, Cumhurbaşkanı nerede? Şehit cenazelerine neden katılmıyorlar? Tv'lerde şehit cenazelerinin gösterilmesine bile sansür getirdiler, sorumluluktan kaçmanın bir yoluda sorundan kaçmaktır. Halkın karşısına çıkacak yüzleri bile yok. Sanırım borç para aramakla meşguller. Alıntı
Φ sinan... Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Ekonomi konusunda hangi rapora inanalım onu bir türlü anlayamadım. Her parti kendine göre rapor hazırlamış. CHP'nin DSP'nin MHP'nin hazırlamış olduğu raporlara bakıyorsun birbirini tutmuyor. AKP tarafından hazırlanan rapor daha bi farklı şimdi anlayamadığım hangisi gerçeği yansıtıyor. sadece bunlar değil. gazetede ekonomistlerin yazılarını okuyorum bir gazete farklı yazıyor diğeri farklı yazıyor. hangisi gerçeği yansıtıyor. Ama bildiğim bi gerçek var AKP hükümeti döneminde uluslararası para fonu'nun üzerimizde inanılmaz baskıları vardı. Devlet bünyesinde kaç işci alınacağına dahi onlar karar veriyordu. Bu gün baktığımda hiç sesleri çıkmıyor. Milli hasılamız artıyor. Vatandaşın cebi az da olsa para görüyor. Vatandaş borçtan kurtulmaya başladı. Her şeyden önemlisi ordada kriz denen bir şey yok. Hal böyle olunca nasıl oluyorda ekonomimiz kötüye gidiyor. Bunu anlamıyorum. Alıntı
Φ sinan... Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Profesyonel harekat kadrosu şart Başbakan Erdoğan,terörle mücadelenin tamamen profesyonel askerlerle yürütülmesi gereğini yeniden gündeme getirdi. Başbakan Erdoğan, Londra gezisinde gazetecilere “4 aylık eğitimden sonra yavrularımız bilmedikleri araziye gönderiliyor. Uzman olmayan askerle başarılı olamayız” dedi. Erdoğan, “komutanların dünya standartlarında eğitim verildiğini söylediğini, ancak hiçbir askerin araziyi tanımadığını” belirterek “Dağları dolaştım, helikopterle bile uçmanın riskleri var” dedi. Erdoğan, “bu görüşlerini komutanlara da söylediğini” belirtti. Erdoğan, İngiltere gezisine katılan gazetecilerle uçakta yaptığı sohbet sırasında “Profesyonel ordu terörle mücadelede daha mı başarılı olur?” sorusu üzerine şunları söyledi: TERÖRİST AVUCUNUN İÇİ GİBİ BİLİYOR “Terörle mücadelede yeni bir uygulama içine giriyoruz. Komutanlarımızla da konuşuyoruz, ‘Uzman olmayan er ve erbaşlarla başarılı netice alamayız’ diye kendilerine de söyledim. 4 ay eğitim alıyor, yavrularımız oralara gönderiliyor. Komutanlarımız ‘dünya standardında eğitim’ verildiğini söylüyor. Olabilir. Ben de o kanaatteyim. Ama araziyi tanıma noktasında sıkıntı var. Hiçbirisi araziyi tanımıyor, oysa teröristler avucunun içi gibi biliyor. Dağları dolaştım, helikopterle bile uçmanın riskleri var. Sarp kayalar, inişli çıkışlı, engebeli arazi. Profesyonel özel harekat kadrosunun oluşması konusunda hemfikiriz. Kadro ciddi sayıda. Hazırlanması zaman alıyor.” Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile birlikte Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda 27 Haziran’da düzenlediği basın toplantısında, komando tugaylarının aşamalı olarak profesyonel hale getirileceğini açıklamıştı. ................ Borclunun mazeretleri.! hani yutarsak 70.Milyon gözünü kalbini sinira dikmis onun derdi profesyonel asker.! ülke icindeki profesyonel askerlerimizden haberi olmadigi gibi yillardir irak icinde kosullanan askerlerimizdende haberi yok nato.da görev alanlari gecelim.. dün kibrisi hangi acemi caylaklarla o günün kosullariyla kibrisa cikip asilmaz denen bes parmak daglarini zaptetmistik.! ya bir asker savasacagi yeri daha önce gezdiriyorlarmi.! bu AKP nin yöneticileri bizleri toplama halkmi zannediyor bizim derinliklerimiz dünyadaki topluluklardan daha cok derin bu ülke havadan gelmedi bir önceki adi osmanli.? ONLARIN SAVASTA ACEMISI YOKTUR.. sadece onlari satanlari vardir.! bir basbakan bilmezmi teröristler proganda icin ses getirecek zayif hedeflere yönelir ... neyse bundan önceki hükümet borclari ödeme pesindeydi onlar gelecek tehlikenin farkindaydilar hizla borclara yöneldiler,ama cok gecti karsi tarafda farkina vardi bizlerin uyandigini.. o hükümeti bozdular .. tek basina parti tek parti türkiyeyi ucurur diye bizleri kökünden ucurdular.. evet ucuyoruz ********* alacaklinin tekmesi kuzey irak sinirlarinda ucuyoruz.... evet bu saatten sonra o tekmenin yönüne göre ucacagiz... frankfurt Tabi ki Irak'ın kuzeyine operasyona erler yerine profesyonel askerler gitmesi mantıklı. daha önce yapılan 24 operasyondan farklılık arz etmeli bu yapılan operasyon bu da 25. si olmamalı. Bundan önceki yapılan operasyonlarda Saddam ve yandaşlarının desteği vardı. Bu operasyona ise yanımıza müttefik almalıyız. Osmanlı devletinde ki gibi artık omuz omuza göğuz göğuse savaş yok. Herhalde bunun daha farkında değilsin. 2.si biz ırakta sadece PKK ile değil Amerikayla da savaşacağız görmeyenler için söylüyorum. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Ekonomi konusunda hangi rapora inanalım onu bir türlü anlayamadım. Her parti kendine göre rapor hazırlamış. CHP'nin DSP'nin MHP'nin hazırlamış olduğu raporlara bakıyorsun birbirini tutmuyor. AKP tarafından hazırlanan rapor daha bi farklı şimdi anlayamadığım hangisi gerçeği yansıtıyor. sadece bunlar değil. gazetede ekonomistlerin yazılarını okuyorum bir gazete farklı yazıyor diğeri farklı yazıyor. hangisi gerçeği yansıtıyor.Ama bildiğim bi gerçek var AKP hükümeti döneminde uluslararası para fonu'nun üzerimizde inanılmaz baskıları vardı. Devlet bünyesinde kaç işci alınacağına dahi onlar karar veriyordu. Bu gün baktığımda hiç sesleri çıkmıyor. Milli hasılamız artıyor. Vatandaşın cebi az da olsa para görüyor. Vatandaş borçtan kurtulmaya başladı. Her şeyden önemlisi ordada kriz denen bir şey yok. Hal böyle olunca nasıl oluyorda ekonomimiz kötüye gidiyor. Bunu anlamıyorum. birincisi bu bir partinin hazırladığı rapor değil. devletin kendi verileri. ikincisi bana gayri safi milli hasılanın ne olduğunu anlatır mısın rica etsem? Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Akp döneminde hangi ekonomik iyileşme ve gelişme oldu bunu biri açıklayabilirmi? İç ve dış borç azalıyorsa neden elektiriğe, suya, benzine ve vergiye sürekli zam yapılıyor? Bu adamların yaptıkları ekonomik çalışmanın adı kamu mallarını satmak. İnşaat sektörü hareketlendi onuda Albayrak Holding götürüyor, konut almayı kolaylaştırdılar, araba almayı kolaylaştırdılar ve insanlar bankalara borçlandı ancak bütün bunlara karşı Türkiye'de hiçbir çalışanın sosyal güvencesi gelişmiş ülkelerdeki gibi değil. Yani işten çıkarılmalar olduğunda borçlanmış olduğu krediyi ödeyecek bir sigorta yok. Bunun adı gelişmemi yoksa risk almakmı? Akp bol miktarda otel, motel ve konaklama merkezi açarak Arab sermayesi çektiğini idda ediyor, alternatif tatilciler büyük sevinç içindeler. Bir kaç otel restore edildi ve hizmete sunuldu adı ekonomik girişim. Hani istihdam? Devlet ihalelerine giren adamlar belli haksız ihalelerle çalışıyorlar. Kaç fabrika açıldı Akp döneminde, ithalat ne kadar artış gösterdi, ihracat ne kadar artış gösterdi. Kaç fabrika ve kaç atolye kapandı? Ortada kriz yok diyorsunuz ama aslında çok büyük bir kriz var üstelik bu krizi tutan sıcak para çekildiğinde asıl patlama o zaman olacak. Ekonomik ve mali çalışmadan vergi artışı ve kamu malı satışını anlayan ve gündemi böyle götüren siyasi iradenin kalıcı ve istikrar sağlayıcı girişimi olmamış. Elinizde avucunuzda ne varsa satarak geçinmeye çalışırsanız birgün gelir satacak şey bulamaz ve aldığınız borçlar yüzünden icralık olursunuz. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zorunlu oldu mu, insan ne denli büyükse, o kadar çok eğilir. Victor Hugo Aç ülkemin tok politikacıları sayesinde vatandaşlarımızın zamlar ve hayat pahalılığından dolayı kamburu çıktı. Bizi yönetenler bükülsünler bakalım daha ne kadar bükülüp yerleri öpecekler. Ama onların öptükleri yer bizim Vatan toprağımız değil, onlar ABD ve AB'nin el ve ayaklarını öpmekle meşguller. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zorunlu oldu mu, insan ne denli büyükse, o kadar çok eğilir. Victor Hugo Aç ülkemin tok politikacıları sayesinde vatandaşlarımızın zamlar ve hayat pahalılığından dolayı kamburu çıktı. Bizi yönetenler bükülsünler bakalım daha ne kadar bükülüp yerleri öpecekler. Ama onların öptükleri yer bizim Vatan toprağımız değil, onlar ABD ve AB'nin el ve ayaklarını öpmekle meşguller. ama anlaşılan bazıları yeterince tok sevgili muki bizleri, insanların içinde bulunduğu ekonomik koşulları umursamamakla, laiklikten başka bir söylem geliştiremeyip, fransız parfümü kokan mitingler düzenlemekle eleştiren kimseler, nedense hayat pahalılığından, enfasyondan hiç bahsetmeyip, neredeyse bizim dünyanın en refah ülkesi olduğumuzu iddia edecek noktaya geliyorlar. ama biz bu ülkenin en duyarlı en aydınlık tarafında olmaya devam edeceğiz. herkesi ülke adına duyarlı davranmaya ve sorumluluğu birlikte sırtlanmaya çağırıyoruz. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Ekonomik veriler karşısında kafanız karışmasın. Safi milli hasıla yüksek çıkıyor: Sevinmeyin bu zengin olduğunuz anlamına gelmez her zaman; Safi milli hasıla bir ekonominin net üretim gücünü gösterir. Gayri safi milli hasıladan amortismanları çıkarınca geriye safi milli hasıla kalır. Safi milli hasıla hesaplamasını biz dolar bazında yaparız. Burayı unutmayalım. Çünkü bu nokta önemli. Kullanılabilir gelir denilen bir baş ağrısı daha vardır ki kişisel gelirden dolaysız vergileri çıkarırsınız geriye kullanılabilir gelir kalır. Burada önemli nokta dolaysız vergiler. Burayı da unutmayalım, bu da önemli. Şimdi enflasyon düştü memleket zenginleşti diyen sevgili dostlar: Ülkemizde akp iktidarı süresince yüksek faiz (hani haram olan var ya, o) düşük kur politikası izlenmiştir. Çok basit bir denge faizi yukarı çek kur aşağı insin. peki kur aşağı inince ne olur: yabancı para karşısında TL değer kazanır. Burada anlaşılmayan bir şey yoktur sanırım. Öyleyse siz safi milli hasılanızı hesaplarken dolar bazında bir hesaplama yapıyorsanız ne olur? Tabi ki safi milli hasıla yüksek çıkar. TL değeri dolar karşısında diğer dönemlere oranla kısmen yüksek olduğundan ötürü hesaplama sonucu ortaya çıkacak olan rakam daha yüksek olacaktır. İşte safi milli hasılanın yüksek olmasının en önde gelen nedeni budur. Kullanılabilir gelir de önemlidir. Burada can alıcı nokta dolaysız vergilerdi. Yine akp iktidarı süresince (ve daha önceki dönemlerde de) sıkı para politikası izlendi. Sıkı para politikası basit olarak diyebiliriz ki, az para az iş düşük enflasyon mantığıyla çalışır. Örneğin insanlar daha az harcar, mal ve hizmetlerin fiyatı düşer. Bu da böyle basit bir denklemdir. Peki insanların az harcaması için devlet ne yapar? Başta dolaylı vergileri artırır. Böylece insanlar kazandıklarının daha büyük bir kısmını devlete verirler, daha az harcama durumunda kalırlar. Kullanılabilir geliri hesaplarken ne kullanıyorduk: Dolaysız vergileri. Ama mevcut para politikası bize dolaysız vergilerle değil dolaylı vergiler vasıtasıyla yükleniyor. Demek ki kullanılabilir gelir seviyesinin yükselmesi bizim daha çok doyacağımız anlamına gelmeyebilir. Kısacası şu sonuca ulaşabiliriz. Bir ülkenin üretim gücü artmıyorsa, istihdam olanakları ve yatırım alanları genişlemiyorsa o ülkede karnınızı doyurmanız çok zordur. İstihdamın ve yatırımların artması piyasaya olan para arzına bağlıdır. Sıkı para politikası da adı üstünde bu parayı kısar. Yani piyasaya para arzını azaltır. Dolayısıyla yatırımlar gerçekleşmez (azalır), istihdam olanakları genişlemez (işsizlik devam eder) yüksek faiz de yatırımların azalmasına yardımcı olur. Ayrıca düşük kur ihracatı zor durumda bırakır. Bu koşullarda da ekonomi iyiye gidiyor denemez sevgili arkadaşlar. IMF konusuna gelince, bu da çok trajiktir. demek ki insalarımıza IMF e bağımlı olmadığımız yönünde bilgiler veriliyor. ne garip. oysa bize boç veren kurum IMF. bu hükümet döneminde borçlanma arttığına göre demekki şu an itibariyle cumhuriyet tarihinin IMF e en bağımlı dönemini bu iktidar döneminde yaşıyoruz. Zaten aksi düşünülemez; Üretimin ve istihdamın kırıldığı bir ekonomik ortamda borçlanmadan bütçenizi dengeleyemezsiniz. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zorunlu oldu mu, insan ne denli büyükse, o kadar çok eğilir. Victor Hugo Aç ülkemin tok politikacıları sayesinde vatandaşlarımızın zamlar ve hayat pahalılığından dolayı kamburu çıktı. Bizi yönetenler bükülsünler bakalım daha ne kadar bükülüp yerleri öpecekler. Ama onların öptükleri yer bizim Vatan toprağımız değil, onlar ABD ve AB'nin el ve ayaklarını öpmekle meşguller. Bir kaç yıl önce pek sayın başbakan kankası Berlusconi'ye yaw sen ne kadar maaş alıyorsun ben geçinemiyorum bu aldığım parayla demişti... Aldığı para ile geçinemediği oğulcuklarına sağladığı imkanlarla ortada... Eşi pek sayın Emine hanımın başına bağladığı örtüsünün adet fiyatı 500 Ytl yani bir emekli maaşı kadar... Türkiye'de ev kiraları 400/1000 Ytl arası asgari ücret ne kadar? Emeklilere verdikleri paralardan sürekli kesintiler yapıyorlar ve bunların çoğunun nedeni bilinmiyor annemden ve babamdan biliyorum... Ve ödediğim faturalardan biliyorum aldığımız paranın 4/1'i elektirik, su, doğalgaz, telefon bunlara gidiyor kışın daha fazlası... Ve iki çocuk okutuyorum devlet okullarında ama nedense okulların temizlik parası adı altında aldıkları para öğrenci başına 100 ytl hani sosyal devletin eğitim anlayışı nerede? Bunun yanında her ay şu ve bu parası adı altında okul eksiklerini tamamlıyoruz... Okullarının bile giderlerini karşılamayan bir devlet kalkınmakta öyle mi? Nedense bu kalkınma bizim gibilere yansımıyor... Türkiye'nin tekstil sektörüne ne oldu haberi olan var mı? Çiftçilerimizin sıkıntılarını bilen var mı? Birilerinin açıkladığı kağıt üzerindeki rakamlar Türkiye'nin gerçekleriyle bağdaşmıyor ve bu adamlar zammı ödediğimiz vergilere ve faturalara yansıttığından vatandaş alışmış olduğu market zamlarına baktığından zam olmuyor sanıyor... Oysa gerçekler ortada... Alıntı
Φ sinan... Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 birincisi bu bir partinin hazırladığı rapor değil. devletin kendi verileri. ikincisi bana gayri safi milli hasılanın ne olduğunu anlatır mısın rica etsem? birincisi ben sana şu partiden aldın bu partiden aldın demedim. sadece hangi birine güveneceğimizi anlayamadığımı ifade ettim ***********************.... Alıntı
Φ sinan... Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Hiç açtık çekmeyen insanlar açın halinden ne anlar? Ben size açlık nedir anlatayım. Hemde öyle AKP hükümetini savunmak için falan değl. Tamamen yaşanmış bir hikayedir. Öğrencilik yıllarımdayım tam da şu meşhur krizin yaşandığı dönemler. 4/5 arkadaş bir iş yerinde çalışıyoruz. Stajyer gibi bir şeyiz. Mesleki anlamda bize çok iyi bir tecrube kazandırıyor. Fakat işyerinden para verilmiyor. Bir yerde orada da cebimizden yiyoruz. Bir süre böyle devam ediyoruz. Hiç birimizin ailesinin ekonomisi iyi değil. Birde üstüne kriz gelince kötü olan durumumuz daha da kötüleşti. Hiç birimizde para yok. Ev kirası ödeyemiyoruz. Ev sahibi evden çıkın diyor. 2 gündür yemek yemedik. Arkadaşlardardan biri iş yerindeki dolapdan 1 aylık ekmek buluyor. Bozulmamış ama o kadar sert ki tabiri caizse taş gibi. Sıcak suyla ıslatıp yumuşattı sonrada yedi. Günümüze bakıyorum da o dönemden eser yok... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Ajitasyona değil gerçeklere ilgi duyuyoruz biz... Açın halinden anlamak için aç kalmak gerekmiyor açları görmek yeter... dünyaya bir bakın kendini bilen zenginler kişisel imkanlarıyla Afrika'nın aç insanlarına gıda yardımında bulunuyorlar... onlar açlığı bilmiyorlar üstelik... Bu ülkedede açlık sınırında yaşayan insanlarına sadaka yardımı yapan ve bunuda siyasi malzeme olarak kullanan iktidarlar var... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Hiç açtık çekmeyen insanlar açın halinden ne anlar? Ben size açlık nedir anlatayım. Hemde öyle AKP hükümetini savunmak için falan değl. Tamamen yaşanmış bir hikayedir. Öğrencilik yıllarımdayım tam da şu meşhur krizin yaşandığı dönemler. 4/5 arkadaş bir iş yerinde çalışıyoruz. Stajyer gibi bir şeyiz. Mesleki anlamda bize çok iyi bir tecrube kazandırıyor. Fakat işyerinden para verilmiyor. Bir yerde orada da cebimizden yiyoruz. Bir süre böyle devam ediyoruz. Hiç birimizin ailesinin ekonomisi iyi değil. Birde üstüne kriz gelince kötü olan durumumuz daha da kötüleşti. Hiç birimizde para yok. Ev kirası ödeyemiyoruz. Ev sahibi evden çıkın diyor. 2 gündür yemek yemedik. Arkadaşlardardan biri iş yerindeki dolapdan 1 aylık ekmek buluyor. Bozulmamış ama o kadar sert ki tabiri caizse taş gibi. Sıcak suyla ıslatıp yumuşattı sonrada yedi. Günümüze bakıyorum da o dönemden eser yok... Ohooo, bu tür yaşanmışlıklar anlatacaksak malzeme bol sinan bey. Günümüz Türkiye'sinde -öyle staj falan da değil- alın teriyle çalışıp maaş alamayan insanlar var. Alıntı
Φ sinan... Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Tabi ki yaşanmış hikayeler daha ilgi çekicidir. Rakamlarla oyun oynamayı pek sevmem ben toplumun geneline yayılmış bir yükselmeyi göz önüne alırım. Misal geçen gün bir yakınımı tedavi ettirmek için hastaneye gittim. Elimizi kolumuzu sallayarak tedavi olduk çıktık. Eskiden sağlık sistemini düşünüyorum da ne günlerde o günler. Bırakın tedavi olmayı tedavi olmak için numara almamız bile günler sürerdi. Şimdi bazıları bunun ekonomiyle ne alakısı var diye düşüne bilir. Bunların hepsi ekonomiyle oluyor. Bil ilçeye hastane kuruluyor. Doktorların parası hastane içindeki donanım. Hepsi para. Şimdi bana tutmuş bazıları diyor ki eskiden ekonomi böyleydi şimdi böyle. Madem günümüzde ekonomimiz kötü nasıl oluyorda bunca şey gerçekleşiyor. Millet cebine giren paraya bakar. Bakma sen telekomdaki çalışanların grev yaptığına en az alan bin 200 ytl para alıyor. Gerisin siz düşünün artık Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Ama bildiğim bi gerçek var AKP hükümeti döneminde uluslararası para fonu'nun üzerimizde inanılmaz baskıları vardı. Devlet bünyesinde kaç işci alınacağına dahi onlar karar veriyordu. Bu gün baktığımda hiç sesleri çıkmıyor. Milli hasılamız artıyor. Tabi ki yaşanmış hikayeler daha ilgi çekicidir. Rakamlarla oyun oynamayı pek sevmem ben toplumun geneline yayılmış bir yükselmeyi göz önüne alırım. rakamları mı yaşananları mı gözönüne alıyorsun. bir karar ver biz de ona göre ne diyeceğimizi bilelim yaşananları olumlu karşılamanıza şaşıyorum. piyasada dolaşan karşılıksız çek oranının hiç olmadığı kadar yüksek olduğu bir dönem yaşıyoruz. vermiş olduğun örnekler senin şahsi çevrende yaşadığın piyasa hakkında genel kanıya varılabilecek örnekler değil. tabi ki bunları dikkate alarak bir kahvehane sohbetine tutuşamayız. milletin cebine para falan girmiyor. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Ajitasyona değil gerçeklere ilgi duyuyoruz biz... Açın halinden anlamak için aç kalmak gerekmiyor açları görmek yeter... dünyaya bir bakın kendini bilen zenginler kişisel imkanlarıyla Afrika'nın aç insanlarına gıda yardımında bulunuyorlar... onlar açlığı bilmiyorlar üstelik... Bu ülkedede açlık sınırında yaşayan insanlarına sadaka yardımı yapan ve bunuda siyasi malzeme olarak kullanan iktidarlar var... Alıntı
Φ sinan... Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 rakamları mı yaşananları mı gözönüne alıyorsun. bir karar ver biz de ona göre ne diyeceğimizi bilelim yaşananları olumlu karşılamanıza şaşıyorum. piyasada dolaşan karşılıksız çek oranının hiç olmadığı kadar yüksek olduğu bir dönem yaşıyoruz. vermiş olduğun örnekler senin şahsi çevrende yaşadığın piyasa hakkında genel kanıya varılabilecek örnekler değil. tabi ki bunları dikkate alarak bir kahvehane sohbetine tutuşamayız. milletin cebine para falan girmiyor. IMF bilgisi genel bir bilgidir.Bunu çelişki gibi göstermenin bir anlamı yok. Ayrıca yaşananların bir çoğu olumlu olduğu için olumlu karşılıyorum. Sağlık alanı hastaneler benim şahsi çevrem değil topluma hizmet eden bir yerdir. Ben senin dediğin bazı yazılarına katılıyorum. Fakat olayın birde olumlu tarafları vardır. Bunları da göz önüne almak gerekir. Bir şeyi hep kötü kötü diye yazarsan. Tamamen AKP kininden başka bir şey yok diye düşünülür ve gerçek yazdıkları dahi uydurma olarak algılanır. Misal rahmetli Emin abimiz (kovuldum ey halkım) Bardağın dolu tarafını da görmeyi deneyin. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Türkiyede ekonomiyi iyi gösterenler halkin cebine para giriyor diyenler ciddiywetten ne kadar uzaklar.Türkiyede halkin kacta kaci emekli ayligi aliyor.en düsük emekli ayligi 500 küsür milyon.Kirada oturan bir emeklinin nasil gecinecegini bu halkin cebi para görüyor diyenler bir aciklasalarda ögrensek.Neden yillik gelir dolar üzerinden hesap ediliyor onuda anlamis degilim halbuki birde EURO var neden euro üzerinden hesap edilmiyor. Bugün Türkiyede dolasan cok büyük bir sicak para var,bu paranin cekilmesi durumunda ekonomi iyiye gidiyor diyenlerin hangi cözümü ileri süreceklerinide merak etmekteyim. IMF girdigi hicbir ülkede o ülkenin kalkinmasi icin degil o ülkenin batmasi icin calismistir.Insanlara secim yatirimi icin belediyeler araciligi ile mercimek un kömür dagitip onlarin oylarini gaspeden bir yönetim bugün Türkiyede olup biten olumsuzluklarinda bas sorumlusudur. Türkiyede manipulasyonlarla kamuoyuna lanse edilen bir ekonomi var. saygilarla Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2007 IMF bilgisi genel bir bilgidir.Bunu çelişki gibi göstermenin bir anlamı yok. Ayrıca yaşananların bir çoğu olumlu olduğu için olumlu karşılıyorum. Sağlık alanı hastaneler benim şahsi çevrem değil topluma hizmet eden bir yerdir. Ben senin dediğin bazı yazılarına katılıyorum. Fakat olayın birde olumlu tarafları vardır. Bunları da göz önüne almak gerekir. Bir şeyi hep kötü kötü diye yazarsan. Tamamen AKP kininden başka bir şey yok diye düşünülür ve gerçek yazdıkları dahi uydurma olarak algılanır. Misal rahmetli Emin abimiz (kovuldum ey halkım) Bardağın dolu tarafını da görmeyi deneyin. çok güzel işine geldiğine inanma alışkanlığı, son derece hatalı bir alışkanlıktır; sahibine de büyük zarar verir. bir vatandaş olarak iyi yaşamayı istemek senin ve herkesin hakkı. bu hakkı kullanmak ya da dile getirmek ise görevin. bu hakkını istemek zorundasın. ben bu görevimi yerine getirdiğim ya da getirecek düşünsel özgürlüğe sahip olduğum için mutluyum. Alıntı
Φ siyaset Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2007 Türkiyede ekonomiyi iyi gösterenler halkin cebine para giriyor diyenler ciddiywetten ne kadar uzaklar.Türkiyede halkin kacta kaci emekli ayligi aliyor.en düsük emekli ayligi 500 küsür milyon.Kirada oturan bir emeklinin nasil gecinecegini bu halkin cebi para görüyor diyenler bir aciklasalarda ögrensek.Neden yillik gelir dolar üzerinden hesap ediliyor onuda anlamis degilim halbuki birde EURO var neden euro üzerinden hesap edilmiyor. Bugün Türkiyede dolasan cok büyük bir sicak para var,bu paranin cekilmesi durumunda ekonomi iyiye gidiyor diyenlerin hangi cözümü ileri süreceklerinide merak etmekteyim. IMF girdigi hicbir ülkede o ülkenin kalkinmasi icin degil o ülkenin batmasi icin calismistir.Insanlara secim yatirimi icin belediyeler araciligi ile mercimek un kömür dagitip onlarin oylarini gaspeden bir yönetim bugün Türkiyede olup biten olumsuzluklarinda bas sorumlusudur. Türkiyede manipulasyonlarla kamuoyuna lanse edilen bir ekonomi var. saygilarla siz istiyorsunuz ki ekonomi bir anda yükselsin Türkiye en zengin devletlerden biri olsun. Bu dediğiniz öyle bir anda olacak şey diğil. Her şey sırayla bana AKP döneminden önceki dönem daha iyiydi diyenler galiba bu ülkede yaşamıyorlardı. Bide şu kömür dağıtma mevzusu var tabi AKP iktidarlığını dağıttığı kömürlere borçlu. Nedense gene kömür dağıtmaya başladı. Tabi bunu minnettarlığını göstermek için yaptı dimi. İnş. hep minnettar olurda millet soğukta kalmaz. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2007 Demagoji yapmanizin bir alemi yok.Bugün 6.yilinda bir hükümet var ülkenin basinda.6 yil kisa bir zaman degildir.Ekonomisini yabancilarin arabalarinin tekerlegine baglamis IMF nin kucaginda ülkeyi yöneten bu iktidar,bugüne kadar ülkede gercek anlamda ücret adaletini saglamaktan aciz kalmistir.Bunu inkar etmekle veya farkli göstermekle nereye varacaginizi bilmiyorum ama böyle gittiginiz sürece saniyorumki halka cok minnettar kalacaksiniz,cünkü yalanlarla doyurulan halk ancak kömür ve mercimekle kandirilabilir.Bilinc seviyesi yüksek toplumlarda AKP gibi partiler ancak parmak sayisi kadar oy alabilirler.AKP nin kimler tarfindan ülkenin basina oturtuldugu konusunu buraya acmak istemiyorum. Belediyeler Imam hatipler AKP nin arka bahceleridir.AKP nin ülkeyi ele gecirme planlarinin icinde belediyecilik vardir.Belediyeler AKP nin oy üretme makinesidir.Bunu bilmiyorsaniz ögrenmis oldunuz simdi.Erdoganin Izmiride istiyorum diye hedef göstermesinin altinda Izmir belediyesi vardir.Cünkü henüz Izmirlileri kömürle kandiramiyor.Ancak belediyeyi eline gecirirse onuda basaracaktir.Bugün Türkiyede AKP nin gercek yüzünü gören illerin basinda Izmir gelmektedir.Gavur Izmir diyen AKP lileri anlamakta zorlanmiyorum.Gicik sadece bogazda olmaz bazende Izmirli gicik yapar. Türkiyede halk sefalet icersindedir.Ekonomisi kalkinan bir ülkede halk sefil degildir.Asgari ücretle calisanlarin emekli ayligina talim edenlerin yasam zorluklarini hasir alti edipte Türkiye birden zengin olsun demek bence ciddiyetten uzak olmaktir. saygilarla Alıntı
Φ siyaset Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2007 Demagoji yapmanizin bir alemi yok.Bugün 6.yilinda bir hükümet var ülkenin basinda.6 yil kisa bir zaman degildir.Ekonomisini yabancilarin arabalarinin tekerlegine baglamis IMF nin kucaginda ülkeyi yöneten bu iktidar,bugüne kadar ülkede gercek anlamda ücret adaletini saglamaktan aciz kalmistir.Bunu inkar etmekle veya farkli göstermekle nereye varacaginizi bilmiyorum ama böyle gittiginiz sürece saniyorumki halka cok minnettar kalacaksiniz,cünkü yalanlarla doyurulan halk ancak kömür ve mercimekle kandirilabilir.Bilinc seviyesi yüksek toplumlarda AKP gibi partiler ancak parmak sayisi kadar oy alabilirler.AKP nin kimler tarfindan ülkenin basina oturtuldugu konusunu buraya acmak istemiyorum. Belediyeler Imam hatipler AKP nin arka bahceleridir.AKP nin ülkeyi ele gecirme planlarinin icinde belediyecilik vardir.Belediyeler AKP nin oy üretme makinesidir.Bunu bilmiyorsaniz ögrenmis oldunuz simdi.Erdoganin Izmiride istiyorum diye hedef göstermesinin altinda Izmir belediyesi vardir.Cünkü henüz Izmirlileri kömürle kandiramiyor.Ancak belediyeyi eline gecirirse onuda basaracaktir.Bugün Türkiyede AKP nin gercek yüzünü gören illerin basinda Izmir gelmektedir.Gavur Izmir diyen AKP lileri anlamakta zorlanmiyorum.Gicik sadece bogazda olmaz bazende Izmirli gicik yapar. Türkiyede halk sefalet icersindedir.Ekonomisi kalkinan bir ülkede halk sefil degildir.Asgari ücretle calisanlarin emekli ayligina talim edenlerin yasam zorluklarini hasir alti edipte Türkiye birden zengin olsun demek bence ciddiyetten uzak olmaktir. saygilarla Birincisi şu belediyeler konusuna girmek istiyorum. Belediyeler yıllardır her partinin oy üretme mekanizmasıdır. Yalnız akp'nin değil tüm partilerinin belediye temsilcileri(başkanları) oy toplamak için çaba sarf eder. Kimisi bu belediyelerden kazanç sağlar kimisi hüsrana uğrar. Yani bunu chp de yapıyor sadece akp yapıyor gibisinden göstermenin anlamı yok. İkincisi şu gavur izmirli meselesi: Siz hep böylesiniz adamın söylediği "İzmir ile ilgili yakıştırılan bazı ifadeler var. İlk seçimde inşallah bu yakıştırmaları İzmir silip atacaktır" ben buna inanıyorum" sözüydü. Bunu tuttunuz 'gavur izmirli deyi çarpıttınız' hoş sizin her zaman yaptığınız şey bu işinize geldiği gibi... Gavur İzmir' polemiği Fazilet Partisi döneminde de yaşanmıştı. 2000'de Fazilet Partili yöneticilerin "İzmir'e gavur İzmir diyorlar ama artık biz geliyoruz; bundan sonra Fazilet'li İzmir" diyecekler. İzmirlilerin babakanın söylediği sözü sizin gibi anlamadığı ortada verdikleri oylarla bunu gösterdiler. Kömürede kanmadılar bunlar o zaman bu oyu neden verdi izmirli onu anlayamadım AKP %30 CHP %35 bide sen anlat Ya bu mercimekte neymiş be abi adamlara %47 gibi bir oy aldırdı. Bir sonraki seçimde diğer partilerde denemeli bu mercimeği... IMF'yi Akp başa sarmış gibi gösterme bu bela bizde yıllardan beri var. En çok mücadele de Akp döneminde gerçekleşti. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.