Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

'Aurelius' diyor ki

ne deyim. bende gerçekten şaşırıyorum size.

orucun bir sürü zararı vardır.uzman değilim ama gözlemlediklerim:

tansiyon düşmesi ve çıkması

Hasta durumunda olanlara zaten farz değildir.20 yıldır çevremde oruçsebebiyle tansiyon sorunu yaşayanları görmedim.

yapılan işten verim alamama yani dikkat bozukluğu

Kendimden örnek verirsem öğleden sonra 15 -16:00 lara kadar da oruçlu halimoruçsuz halimden daha dinçtir.Dikkatimde zerre kadar bozuklluk yok.Aksine hatırlamadıklarımı oruçlu iken daha çok hatırlıyorum.

su içmemekten dolayı zararlı toksinlerin vücuttan atılamaması

Oruçlu iken hiçbir nezle işareti olmadığı halde attığımız balğamın ve sümüğün haddi hesabı yoktur.Bu durum dinlenmeye çekilen midenin zararlı toksinleri vucuttan atması demektir.

boş midenin birden iftarda doldurularak şişkinlik yapması.

İftar da midenin tıka basa doldur diyen mi var.Kladı ki tervihle ve diğer ruhsal eğitimlerle bu sorun bile kısa sürede geçiyor.

baş ağrısı

Sigar içenlerde olabilir.Sigarasızlıktan başları ağıranlar var.Ama bunu herkese genellemek ne kadar doğru.

uykunun en tatlı yerinde kalkıp iştahsızca yemek yenmesi ve bunun insan üzerinde bıraktığı stress.

Uykunun en tatlı olduğu anda kalkmanın hiçbirsorunu yok.Bilakis sabah devlet dairlerine gelmeden önce ki uyku kadar tatlı değil o anın..Diğer taraftan kahvaltılıklar çok güzel gidiyor sahurda..Sabah kahvaltısından çok daha fazla iştahımız var sahurda..Bu üzerimizde bir stress bırakmıyor,bilakis Rabbimize iyibir kul olmanın verdiği vicdani rahatlık sağlıyor.

iftarda ezanı beklerken yaşanan stres

Stres mi tatlı heyecan mı?İftarda bir çekiliş beklenmiyor ki sretsli bir heyecan olsun.

aç insanların saldırganlaşması...

Orucu açlıktan kesilmeolark anlayanlarda vuku bulabilmektedir.Özellikle bizler için oruç bırakın saldırganlığı daha çok bizi sakin ve tatminkar bir ruha bürüyor.

 

Çok şakınlık verici tespitler idi.

  • Cevaplar 67
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

özedönüş diyor ki:

 

Hasta durumunda olanlara zaten farz değildir.20 yıldır çevremde oruçsebebiyle tansiyon sorunu yaşayanları görmedim.

 

hastalıktan bahsetmiyorum burada açlıktan ve susuzluktan oluşan tansiyon ..

 

Kendimden örnek verirsem öğleden sonra 15 -16:00 lara kadar da oruçlu halimoruçsuz halimden daha dinçtir.Dikkatimde zerre kadar bozuklluk yok.Aksine hatırlamadıklarımı oruçlu iken daha çok hatırlıyorum.

 

belki de siz istisnasınızdır.. kendimden ve çevremde gördüğümü söyledim..bu da gayet doğal vücut besin ve su alamayınca haliyle dikkat bozulur.. lütfen..

 

Oruçlu iken hiçbir nezle işareti olmadığı halde attığımız balğamın ve sümüğün haddi hesabı yoktur.Bu durum dinlenmeye çekilen midenin zararlı toksinleri vucuttan atması demektir.

 

sayın özedönüş balgam ve sümüğü mide üretmez..sebebi şu olabilir; sigara içmeyen insan oruçlu ikende içemediği için bu söylediğin gayet doğaldır..

 

İftar da midenin tıka basa doldur diyen mi var.Kladı ki tervihle ve diğer ruhsal eğitimlerle bu sorun bile kısa sürede geçiyor.

 

ah özedönüş ben tıka basa dedim mi? güldürmeyin beni :) boş mideye yemek yediğin an tıkar zaten.. tervih ve ruhsal eğitim mi? oruç tutanların ruhsal eğitime mi ihtiyacı var.tervih (sanırım teravih namazı demek istedin) off o konuya hiç girmeyin. insan doyduktan sonra birde uzun bir namaz.. milletin pis ağız kokusunun içinde.. bir de ayak kokusu.. hele birde yaza gelsin. ter kokusu falan..

 

Sigar içenlerde olabilir.Sigarasızlıktan başları ağıranlar var.Ama bunu herkese genellemek ne kadar doğru.

 

yoo ben sigara içenlerden bahsetmiyorum.. gayet sağlıklı insanlar..kendimden ve çevremde ki insanlardan biliyorum..

 

Uykunun en tatlı olduğu anda kalkmanın hiçbirsorunu yok.Bilakis sabah devlet dairlerine gelmeden önce ki uyku kadar tatlı değil o anın..Diğer taraftan kahvaltılıklar çok güzel gidiyor sahurda..Sabah kahvaltısından çok daha fazla iştahımız var sahurda..Bu üzerimizde bir stress bırakmıyor,bilakis Rabbimize iyibir kul olmanın verdiği vicdani rahatlık sağlıyor.

 

uykuyu alamadan uyanmak uykunun en tatlı yerinden kalkmaktır.. sabah namazından yarım saat yada bir saat öncesi yani..o saatte açlık hissetmediğin halde uykusuz uykusuz yemek yemeye çalışmak .

 

Stres mi tatlı heyecan mı?İftarda bir çekiliş beklenmiyor ki sretsli bir heyecan olsun

sofranın başından yemeğin önünde beklemekten bahsetmiyorum.. ne de olsa yiyeceğini biliyosun.. iftara yetişmeye çalışanların stresi..hiç ramazanda iftar öncesi sokağa çıkmazmısın?.

 

Orucu açlıktan kesilmeolark anlayanlarda vuku bulabilmektedir.Özellikle bizler için oruç bırakın saldırganlığı daha çok bizi sakin ve tatminkar bir ruha bürüyor.

 

ramazanda hiç trafiğe yada sokağa çıkmıyorsunuz sanırım.. biraz gözlemleyin.. hele ki iftara yakın saatleri..

 

evet verdiğiniz örnekler çok şaşkınlık verici. siz bu dünya da mı yaşıyosunuz..

Gönderi tarihi:
ne deyim. bende gerçekten şaşırıyorum size.

orucun bir sürü zararı vardır.uzman değilim ama gözlemlediklerim:

tansiyon düşmesi ve çıkması

kötü koku (ağız)

yapılan işten verim alamama yani dikkat bozukluğu

su içmemekten dolayı zararlı toksinlerin vücuttan atılamaması

boş midenin birden iftarda doldurularak şişkinlik yapması.

baş ağrısı

uykunun en tatlı yerinde kalkıp iştahsızca yemek yenmesi ve bunun insan üzerinde bıraktığı stress.

iftarda ezanı beklerken yaşanan stres

aç insanların saldırganlaşması...

 

işte asıl kavranamayanın bu olması acı.....

 

"tansiyon düşmesi ve çıkması" : öncelikle şunu belirtmek isterimki; oruç tutmak sağlığı elvermeyenlere farz değildir. hatta ve hatta bilmem bilir misiniz ama insanın vücuduna işkence etmesi günah olduğu için sırf oruç tutmak adına vücuda zarar vermekte günahtır.

 

oruç sağlığı sıhhati yerinde olanların borcudur.

 

diğer kanılarınıza gelince, sürekli asabiyet ve sinirli hallerden bahsetmişsiniz oruç tutmak sadece yemek yememek,su içmemek değildir. nefsimize,dilimize,zayıf yönlerimize hakim olabilmektir.

 

"oruçluyum. sinirliyim. istediğim gibi agresif olabilirim,bağırıp çağırıp insanları kırabilirim." değildir oruçlu olmak. boğazınıza hakim olabildiğiniz gibi ağızınızdan çıkacak tüm kötülüklerede hakim olabilmektir.

 

ayrıca.... Allah kulları aç kalsın diye oruç tutulmasını farz kılmamıştır.

tok açın halinden anlamaz derler ya! işte.... tok olanlarda oruç tutup açın halinden anlayabilsin istemiştir.

ama biz öylesine bencilleşen bir toplumuz ki bunları anlayamıyoruz. hatta tamamen mantığa dayanabilecek şeyleri bile çarpıtıp sırf muhalefet olup farklı olabilmek adına yerden yere vurup ,bazılarının ideoloji haline getirip insanları soğuttukları dini hiçe saydırıyoruz.

 

neyse.... aslında bu tarz konulara girmeyi sevmem. herkesin görüşü kendisinedir. kimseyi yargılamak ya da yermek bana düşmez.

 

saygılarımla.....

Gönderi tarihi:
özedönüş diyor ki:

 

Hasta durumunda olanlara zaten farz değildir.20 yıldır çevremde oruçsebebiyle tansiyon sorunu yaşayanları görmedim.

 

hastalıktan bahsetmiyorum burada açlıktan ve susuzluktan oluşan tansiyon ..

 

Kendimden örnek verirsem öğleden sonra 15 -16:00 lara kadar da oruçlu halimoruçsuz halimden daha dinçtir.Dikkatimde zerre kadar bozuklluk yok.Aksine hatırlamadıklarımı oruçlu iken daha çok hatırlıyorum.

 

belki de siz istisnasınızdır.. kendimden ve çevremde gördüğümü söyledim..bu da gayet doğal vücut besin ve su alamayınca haliyle dikkat bozulur.. lütfen..

 

Oruçlu iken hiçbir nezle işareti olmadığı halde attığımız balğamın ve sümüğün haddi hesabı yoktur.Bu durum dinlenmeye çekilen midenin zararlı toksinleri vucuttan atması demektir.

 

sayın özedönüş balgam ve sümüğü mide üretmez..sebebi şu olabilir; sigara içmeyen insan oruçlu ikende içemediği için bu söylediğin gayet doğaldır..

 

İftar da midenin tıka basa doldur diyen mi var.Kladı ki tervihle ve diğer ruhsal eğitimlerle bu sorun bile kısa sürede geçiyor.

 

ah özedönüş ben tıka basa dedim mi? güldürmeyin beni :) boş mideye yemek yediğin an tıkar zaten.. tervih ve ruhsal eğitim mi? oruç tutanların ruhsal eğitime mi ihtiyacı var.tervih (sanırım teravih namazı demek istedin) off o konuya hiç girmeyin. insan doyduktan sonra birde uzun bir namaz.. milletin pis ağız kokusunun içinde.. bir de ayak kokusu.. hele birde yaza gelsin. ter kokusu falan..

 

Sigar içenlerde olabilir.Sigarasızlıktan başları ağıranlar var.Ama bunu herkese genellemek ne kadar doğru.

 

yoo ben sigara içenlerden bahsetmiyorum.. gayet sağlıklı insanlar..kendimden ve çevremde ki insanlardan biliyorum..

 

Uykunun en tatlı olduğu anda kalkmanın hiçbirsorunu yok.Bilakis sabah devlet dairlerine gelmeden önce ki uyku kadar tatlı değil o anın..Diğer taraftan kahvaltılıklar çok güzel gidiyor sahurda..Sabah kahvaltısından çok daha fazla iştahımız var sahurda..Bu üzerimizde bir stress bırakmıyor,bilakis Rabbimize iyibir kul olmanın verdiği vicdani rahatlık sağlıyor.

 

uykuyu alamadan uyanmak uykunun en tatlı yerinden kalkmaktır.. sabah namazından yarım saat yada bir saat öncesi yani..o saatte açlık hissetmediğin halde uykusuz uykusuz yemek yemeye çalışmak .

 

Stres mi tatlı heyecan mı?İftarda bir çekiliş beklenmiyor ki sretsli bir heyecan olsun

sofranın başından yemeğin önünde beklemekten bahsetmiyorum.. ne de olsa yiyeceğini biliyosun.. iftara yetişmeye çalışanların stresi..hiç ramazanda iftar öncesi sokağa çıkmazmısın?.

 

Orucu açlıktan kesilmeolark anlayanlarda vuku bulabilmektedir.Özellikle bizler için oruç bırakın saldırganlığı daha çok bizi sakin ve tatminkar bir ruha bürüyor.

 

ramazanda hiç trafiğe yada sokağa çıkmıyorsunuz sanırım.. biraz gözlemleyin.. hele ki iftara yakın saatleri..

 

evet verdiğiniz örnekler çok şaşkınlık verici. siz bu dünya da mı yaşıyosunuz..

 

Oruç bir irâde terbiyesidir. İnsan, aklı ve irâdesiyle insandır. Ondaki güdüler, heyecanlar, duygular, arzular aklı perdeler veya aklın hükmünün işlemesini engeller.

Aklın, dînin, ahlâkın doğrularını, güzellerini hayata geçirebilmek için güçlü bir irâdeye ihtiyaç vardır. Güçlü irâde eğitimle elde edilir, oruç da çok uygun bir "irâde terbiyesi aracı"dır.

Insan nefsinin isteklerine ve ihtiraslarina engel olur.

Oruc tutanlar daha sabirli ve metin olurlar.

Senenin diger aylarinda devamlı calışan ve yorulan mide oruc aracılığı ile dinlenme imkâni bulur.

Oruc, toplumun ahlâki hayatini degistirir, iyiye ve güzele götürür.

Zenginler, oruc sayesinde fakir ve yoksullarin durumunu daha iyi anlar. Böylece bireyler arasinda yardimlasma, acima, sefkat ve merhamet duygulari gelisir.

Ramazan ayrı bir ay olduğundan haramlara hic yaklasılmaz.

Ayrıca daha öncede sağlık için faydasını başka bilim adamından dile getirmiştim arkadaşlarım diyorki doktor değilim ama olmuş,demiş miler mışlar işte başka doktorların açıklmaları..

 

Dr. Hellmut Lützner, “Oruç Sayesinde Yeni Doğmuş Gibi” adlı kitabında, şu gerçekleri dile getiriyor:

“Oruçlunun hissettiği acıkma safhaları, aslında tedavi seanslarıdır. Bu safhalar, hastalıklı ve zararlı maddelerin dokulardan koparıldığı ve vücutta dolaştığı saatlerdir. Oruç sırasında bazı vücutlarda meydana gelen ağız ve ter kokuları, bu zararlı maddelerin vücuttan atılması sebebiyledir.”

Dr. Hellmut Lützner

 

Dr. Otto Buchinger (1882-1970) “Şifalı Oruç” adındaki kitabında,

Tehlikeli bir mafsal romatizmasına yakalanan hasta, , kaslarının eriyerek karaciğerinin büyüdüğünü ve safra kesesinin iltihaplanadndığında oruçla tedavi ettiğini ve tansiyon düşüklüğü gibi istisnalar hariç, hiçbir hastalık yoktur ki, orucun faydası olmasın veya tamamıyla iyileştirmesin! Oruç, bıçağa gerek duyulmayan bir ameliyattır.”

Dr. Otto Buchinger

 

19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Prof. Dr Sait Kapıcıoğlu ve arka-daşları bu konuda bir çalışma yapmışlardır.

Fosfolipitler olarak adlandırılan kan yağlarının bir grubu oruç ile düşer. Kan yağlarının düşmesi damar sertliği tehlikesini azaltır.

Sindirim sisteminin birçok hastalığı beslenme-den olumlu veya olumsuz etkilenir. Diş ve çiğneme bozukluklarına bağlı, hazımsızlık, gastrit, mide ve safra kesesinin çalışma bozuklukları gıda alımından olumsuz etkilenen hastalıklardır. Akut pankreatit ve akut kolesistit gibi hastalıklarda ağızdan beslenme-nin kesilmesi tedavinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Oruçta gıda alımının kesilmesi sindirim sistemini dinlendirmek için bir fırsattır.

Prof. Dr Sait Kapıcıoğlu

 

SAYGILAR...

Gönderi tarihi:
Oruç bir irâde terbiyesidir. İnsan, aklı ve irâdesiyle insandır. Ondaki güdüler, heyecanlar, duygular, arzular aklı perdeler veya aklın hükmünün işlemesini engeller.

Aklın, dînin, ahlâkın doğrularını, güzellerini hayata geçirebilmek için güçlü bir irâdeye ihtiyaç vardır. Güçlü irâde eğitimle elde edilir, oruç da çok uygun bir "irâde terbiyesi aracı"dır.

Insan nefsinin isteklerine ve ihtiraslarina engel olur.

Oruc tutanlar daha sabirli ve metin olurlar.

Senenin diger aylarinda devamlı calışan ve yorulan mide oruc aracılığı ile dinlenme imkâni bulur.

Oruc, toplumun ahlâki hayatini degistirir, iyiye ve güzele götürür.

Zenginler, oruc sayesinde fakir ve yoksullarin durumunu daha iyi anlar. Böylece bireyler arasinda yardimlasma, acima, sefkat ve merhamet duygulari gelisir.

Ramazan ayrı bir ay olduğundan haramlara hic yaklasılmaz.

 

Yani şimdi oruç tutmadan insan aklını ve iradesini 11 ay tren bileti gibi cebinde taşıyıp 12.ci ayda kondüktör gelince cebinden çıkartıp gösteriyor öyle mi? Ve bu heyecan vs. dediğinizi bir ay ramazan olduğu için kavonoza mı kaldırıyor?

 

Ben oruç tutmayan buna rağmen 12 ay boyunca güçlü iradeye sahip olan, nefsinin isteklerine ve ihtiraslarına engel olan, sabırlı ve metin olan, o kadar çok Hasanlar, Ahmetler, Betüller, Elifler vs. vs. tanıyorum ki...

 

Evet bakın burada haklısınız. Oruç, toplumun ahlaki hayatını değiştirir demekle. Bugün daha Cezayirli bir arkadasimla konuştuk ve o da bizim ülkede olduğu gibi kendi ülkesinde de yiyecek içeceklerin fiyatlarının Ramazan ayında yukarı fırladığını söyledi. Yalan mı? Yalansa yalan deyin. Eeee, nerede kaldı toplumun ahlaki hayatı??? Ha ama, bu fiyatları yukarı çıkaranların hepsi dinsiz, ateist derseniz o zaman anlarım.

 

Zenginler fakir ve yoksulların durumunu 11 ay boyunca anlamıyorsa bu bir ayda da anlamaz. Yani bu da doğru olmayan bir tespit.

 

Harama gelince; bunun siz de doğru olmadığını herkes gibi biliyorsunuz ve bu bir ayın insanların hayatında aç kalmaktan başka bir işe yaramadığını da görüyorsunuzdur herhalde.

Gönderi tarihi:
Yani şimdi oruç tutmadan insan aklını ve iradesini 11 ay tren bileti gibi cebinde taşıyıp 12.ci ayda kondüktör gelince cebinden çıkartıp gösteriyor öyle mi? Ve bu heyecan vs. dediğinizi bir ay ramazan olduğu için kavonoza mı kaldırıyor?

 

Ben oruç tutmayan buna rağmen 12 ay boyunca güçlü iradeye sahip olan, nefsinin isteklerine ve ihtiraslarına engel olan, sabırlı ve metin olan, o kadar çok Hasanlar, Ahmetler, Betüller, Elifler vs. vs. tanıyorum ki...

 

Evet bakın burada haklısınız. Oruç, toplumun ahlaki hayatını değiştirir demekle. Bugün daha Cezayirli bir arkadasimla konuştuk ve o da bizim ülkede olduğu gibi kendi ülkesinde de yiyecek içeceklerin fiyatlarının Ramazan ayında yukarı fırladığını söyledi. Yalan mı? Yalansa yalan deyin. Eeee, nerede kaldı toplumun ahlaki hayatı??? Ha ama, bu fiyatları yukarı çıkaranların hepsi dinsiz, ateist derseniz o zaman anlarım.

 

Zenginler fakir ve yoksulların durumunu 11 ay boyunca anlamıyorsa bu bir ayda da anlamaz. Yani bu da doğru olmayan bir tespit.

 

Harama gelince; bunun siz de doğru olmadığını herkes gibi biliyorsunuz ve bu bir ayın insanların hayatında aç kalmaktan başka bir işe yaramadığını da görüyorsunuzdur herhalde.

 

sevgili muki yazdıklarınızın benim yazdıklarımla ne alakası var ,önce anlamak için anlamak istemen gerek sizbile ne anlatmaya çalıştığınızı anlamış değilsinizki benim anlattıklarımı anlayasınız.

illaki iradesine nefsine sahip olan birsürü insan vardır ,yazımın neresinde söyledim insanlar iradesiz nefsine hakim olamıyor diye oruç tutuyorlar.

insanların nefsini ve iradesini güçlendirir demek bütün insanların iradesiz ,nefissiz oldu anlamınamı geliyor?

Eğer iradesi ve nefsi zayıf olan insanlar bu ramazan ayında o ilahi emire uyarak kendini frenliyor belki bu ay içerisindeki bu firenlemeler kendine olan öz güvenini getirir ve kendi nefsini ve iradesini yenebilir.

Oruç, bize daima Allah'ı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir.

kendisini günaha bıkmış birisi Bir ay boyunca devam eden bu manevî eğitim sonucu Allah korkusu kalblere iyice yerleşir, bunun olumlu tesiri ile de insan davranışlarını kontrol altına alarak her türlü kötülükten uzaklaşmış olur. Oruç, basit bir 'aç kalma' olayı değildir. Onu sadece bu yönüyle değerlendirmek son derece yanlış olur. Oruç, köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir. ayrıca orucun sağlığa zararını soyleyen arkadaşlarıma orucun faydalarınıda aktarmıştım anlaşılan bu sağlık yönü sizin ilginizi çekmedi.

Gönderi tarihi:
sevgili muki yazdıklarınızın benim yazdıklarımla ne alakası var ,önce anlamak için anlamak istemen gerek sizbile ne anlatmaya çalıştığınızı anlamış değilsinizki benim anlattıklarımı anlayasınız.

illaki iradesine nefsine sahip olan birsürü insan vardır ,yazımın neresinde söyledim insanlar iradesiz nefsine hakim olamıyor diye oruç tutuyorlar.

insanların nefsini ve iradesini güçlendirir demek bütün insanların iradesiz ,nefissiz oldu anlamınamı geliyor?

Eğer iradesi ve nefsi zayıf olan insanlar bu ramazan ayında o ilahi emire uyarak kendini frenliyor belki bu ay içerisindeki bu firenlemeler kendine olan öz güvenini getirir ve kendi nefsini ve iradesini yenebilir.

Oruç, bize daima Allah'ı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir.

kendisini günaha bıkmış birisi Bir ay boyunca devam eden bu manevî eğitim sonucu Allah korkusu kalblere iyice yerleşir, bunun olumlu tesiri ile de insan davranışlarını kontrol altına alarak her türlü kötülükten uzaklaşmış olur. Oruç, basit bir 'aç kalma' olayı değildir. Onu sadece bu yönüyle değerlendirmek son derece yanlış olur. Oruç, köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir. ayrıca orucun sağlığa zararını soyleyen arkadaşlarıma orucun faydalarınıda aktarmıştım anlaşılan bu sağlık yönü sizin ilginizi çekmedi.

 

Sayin kaplan, ben size oruç tutmayan insanlar nefislerine hakim olamıyorlar dediniz diye bir şey dedim mi? Sadece oruç tutan insanların sizin sıraladıklarınızı anlamaları, bilmeleri ve uygulamaları için oruca mı ihtiyaçları var diye bir cevap yazdım ve oruç tutmayanların da aynı erdemlere sahip olabileceklerinden bahsettim. Bilmem anlatabildim mi? (Bizim ailede bize; asla birine anladın mı diye sorma. Anlatabildim mi diye sor, diye öğretmişlerdi)

 

Sağlık yönü beni ilgilendirmediğinden değil, lakin daha önce bu konuda orucun sağlığa zararlarını yazan arkadaşlara katıldığım için, bu konuda cevap yazma gereği görmedim.

Gönderi tarihi:
..........

"oruçluyum. sinirliyim. istediğim gibi agresif olabilirim,bağırıp çağırıp insanları kırabilirim." değildir oruçlu olmak. boğazınıza hakim olabildiğiniz gibi ağızınızdan çıkacak tüm kötülüklerede hakim olabilmektir.

 

ayrıca.... Allah kulları aç kalsın diye oruç tutulmasını farz kılmamıştır.

tok açın halinden anlamaz derler ya! işte.... tok olanlarda oruç tutup açın halinden anlayabilsin istemiştir.

ama biz öylesine bencilleşen bir toplumuz ki bunları anlayamıyoruz. hatta tamamen mantığa dayanabilecek şeyleri bile çarpıtıp sırf muhalefet olup farklı olabilmek adına yerden yere vurup ,bazılarının ideoloji haline getirip insanları soğuttukları dini hiçe saydırıyoruz.

 

neyse.... aslında bu tarz konulara girmeyi sevmem. herkesin görüşü kendisinedir. kimseyi yargılamak ya da yermek bana düşmez.

 

saygılarımla.....

 

İnananlar kendi aralarında farklı düşünüyorlar:

Bu arkadaşımız diğer arkadaşları gibi orucun nefisleri eğiten bir ibadet olmadığını insanların bunları zaten anlamadığını söylüyor. (1. Kırmızı)

 

Kendi özüyle de farklı hareket ettiği (!) çıkıyor: (2. kırmızı)

Hem bu konulara girmeyi sevmem diyor, hemde giriyor. "Almam ama yan cebime koy" misali.

 

.......................

 

Oruç, ortaçağdaki sosyal yaşamın şimdiki medeni hükümlerin yerini tutan bir cezalandırma yöntemidir (Bak Bakara-196, Nisa-92, Maide-89, Maide-95). Bu tip uygulamaların bazılarının Muhammed ve yakınları tarafından cezai hüküm olarak oluşturulduğu, bazılarının da kendisinden önceki dinlerden kopyalandığı ilkel ceza sistemlerinden sadece birisidir. Dinler tarihi araştırıldığında kolayca görülebilir.

 

Günümüzde bu ilkel cezai sistemden önce, doğrular yanlışlar eğitimle öğretildiği gibi, uymayanlara da yalnızca para ve hapis cezası uygulanmaktadır.

Gönderi tarihi:
İnananlar kendi aralarında farklı düşünüyorlar:

Bu arkadaşımız diğer arkadaşları gibi orucun nefisleri eğiten bir ibadet olmadığını insanların bunları zaten anlamadığını söylüyor. (1. Kırmızı)

 

Kendi özüyle de farklı hareket ettiği (!) çıkıyor: (2. kırmızı)

Hem bu konulara girmeyi sevmem diyor, hemde giriyor. "Almam ama yan cebime koy" misali.

 

.......................

 

Oruç, ortaçağdaki sosyal yaşamın şimdiki medeni hükümlerin yerini tutan bir cezalandırma yöntemidir (Bak Bakara-196, Nisa-92, Maide-89, Maide-95). Bu tip uygulamaların bazılarının Muhammed ve yakınları tarafından cezai hüküm olarak oluşturulduğu, bazılarının da kendisinden önceki dinlerden kopyalandığı ilkel ceza sistemlerinden sadece birisidir. Dinler tarihi araştırıldığında kolayca görülebilir.

 

Günümüzde bu ilkel cezai sistemden önce, doğrular yanlışlar eğitimle öğretildiği gibi, uymayanlara da yalnızca para ve hapis cezası uygulanmaktadır.

 

keşke sadece sevdiğimiz şeyleri yapabilseydik, ama mümkün olmuyor.

 

fevri davranıp kimseye yanlış hitaplarda bulunmamak adına bu konulara girmeyi sevmiyorum ama bazen yazık ki tutamıyorum kendimi.

ve inanlar herhalde kendi aralarında farklı düşünecek..... herkesin aklı ve mantığı var (kullanmasını bilene...) kimse başkasının aklıyla hareket edemez. kaldı ki en önemlisi din kul ile allah arasındaki bir şeydir. inanmak için grup olarak düşünmeye gerek yok.

 

neyse ..... :excl:

Gönderi tarihi:

ac ınsanın halınden anlayabılmek ıcın ıllakı onun gıbı ac kalmak mı gereklı.ve neden sadece 1 ay.pekı dıger aylar ne olacak yıne aynı tas aynı hamam.evlı evıne koylu koyune..

 

sokakta yasayan bı ınsanı veya yardıma muhtac bı ınsanı alsak evımıze mısafır etsek soframıza buyur etsek onun karnını doyursak olmazmı yanı.hem onuula sohbet ederız derdını dınlerız belkı ona ıs ımkanı saglarız ertesı gun bız ona gıderız sonra o bıze gelır bı arkadaslık bı kaynasma baslar vebu sadece 1 ay surmez senenın her ayı bu devam eder.ve bu sekılde ınsanlar kaynasabılır ve topluma bu sekılde ınsanlar kazandırılabılır.

Gönderi tarihi:
keşke sadece sevdiğimiz şeyleri yapabilseydik, ama mümkün olmuyor.

 

fevri davranıp kimseye yanlış hitaplarda bulunmamak adına bu konulara girmeyi sevmiyorum ama bazen yazık ki tutamıyorum kendimi.

ve inanlar herhalde kendi aralarında farklı düşünecek..... herkesin aklı ve mantığı var (kullanmasını bilene...) kimse başkasının aklıyla hareket edemez. kaldı ki en önemlisi din kul ile allah arasındaki bir şeydir. inanmak için grup olarak düşünmeye gerek yok.

neyse ..... :excl:

 

Demekki oruç kendini tutmayı (nefis) sağlayamıyor.

 

Din konuları mutlakiyetli olduğundan ayrı düşünmek bir tarafın dinden uzaklaşması demektir. Kimileri insanlar oruçla nefislerini eğitiyorlar derken kimilerininde "bunları anlayamıyoruz" demek orucun nefis eğitimi konusunda anlamsızlığına bir örnektir. Böylece "Anlamayanlar" ve siz bizim söylediklerimizi doğrulamış oldunuz.

 

Ayrıca dinlerde yine mutlakiyet olduğundan akıl ve mantık kullanılmaz. Ve başkasının aklı (Muhammed) ile hareket edilir.

Din ise hiç bir zaman Allah ile kul arasında kalmamıştır. Sürekli topluma mal edilmiştir. Nitekim ramazan vaveylaları toplumu ramazanın içine sürükleme çabalarıdır. Dinler gurupsal kabullerdir. Bireysel kaldıkça anlamsızlaşır, kimse ilgilenmez.

Gönderi tarihi:
sokakta yasayan bı ınsanı veya yardıma muhtac bı ınsanı alsak evımıze mısafır etsek soframıza buyur etsek onun karnını doyursak olmazmı yanı.hem onuula sohbet ederız derdını dınlerız belkı ona ıs ımkanı saglarız ertesı gun bız ona gıderız sonra o bıze gelır bı arkadaslık bı kaynasma baslar vebu sadece 1 ay surmez senenın her ayı bu devam eder.ve bu sekılde ınsanlar kaynasabılır ve topluma bu sekılde ınsanlar kazandırılabılır.

 

 

sayın jön

ne güzel bir fikir..ramazan orucu bu söylediklerini yapmana engel değil ki..hadi durma ..hemen bu fikrini uygulamaya koy...tutan mı var ..ben yapıyorum yapmaya da devam etmek isterim...

selamlar

Gönderi tarihi:

benım bu fıkrım zaten uygulamada.ınsanlarla konusmaya dertlesmeye elımden geldıgı kadarıylada yardımcı olmaya calısıyorum her zaman.sızınde bu dusuncede olmanız ve hayata gecırmenızden dolayı sevınc duydugumu soyleyebılırım.

Gönderi tarihi:
Sayin kaplan, ben size oruç tutmayan insanlar nefislerine hakim olamıyorlar dediniz diye bir şey dedim mi? Sadece oruç tutan insanların sizin sıraladıklarınızı anlamaları, bilmeleri ve uygulamaları için oruca mı ihtiyaçları var diye bir cevap yazdım ve oruç tutmayanların da aynı erdemlere sahip olabileceklerinden bahsettim. Bilmem anlatabildim mi? (Bizim ailede bize; asla birine anladın mı diye sorma. Anlatabildim mi diye sor, diye öğretmişlerdi)

 

Sağlık yönü beni ilgilendirmediğinden değil, lakin daha önce bu konuda orucun sağlığa zararlarını yazan arkadaşlara katıldığım için, bu konuda cevap yazma gereği görmedim.

Sevgili muki bu konuları daha öncede defalarca anlatım ,hadi ben anlatamadım, arkadaşlarımda çok açık ve net bir şekilde anlattılar, ama anlatamıyoruz yani anlamak istemiyorsunuz.

Beni yanlış anladıysanız özür dilerim sizden.

Ama yine açıklayayım anlatmaya çalışayım ,Oruç, köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir

her insan nefsine hakim olamaya bilir iradesi zayıf olabilir, bu insanlar ramazan ayı nedeni ile allahın emri olduğundan kendisini bir ay boyunca kötülüklerden uzaklaştırabilir ve imana daha yakın olur.(iradesi zayıf insanlar için söylüyorum)

Gönderi tarihi:
Sevgili muki bu konuları daha öncede defalarca anlatım ,hadi ben anlatamadım, arkadaşlarımda çok açık ve net bir şekilde anlattılar, ama anlatamıyoruz yani anlamak istemiyorsunuz.

Beni yanlış anladıysanız özür dilerim sizden.

Ama yine açıklayayım anlatmaya çalışayım ,Oruç, köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir

her insan nefsine hakim olamaya bilir iradesi zayıf olabilir, bu insanlar ramazan ayı nedeni ile allahın emri olduğundan kendisini bir ay boyunca kötülüklerden uzaklaştırabilir ve imana daha yakın olur.(iradesi zayıf insanlar için söylüyorum)

 

Tamam 11 ay boyunca her bir pisliği yapan bir insan 1 ay boyunca neden kötülükten, pislikten uzak kalsın ve imana daha yakın olsun. Bunu 11 ay beceremeyen bir insan korkuyla yapılan bir ibadetle o bir ayda kendini temize mi çıkarmış oluyor? O 1 ayda kazandığı iyi huyları diğer 11 ayda da uyguluyor mu diyorsunuz? Yoksa Ramazan ayı biter bitmez herşeyi unutup hayatına kaldığı yerden mi devam ediyor? Yoksa bu bir ay içinde kötülükten uzak durup ailesine, çevresine geri kalan 11 ay için yanlış umutlar mı besletmiş oluyor?

Gönderi tarihi:

İtalya'da Venedik‘in kenar mahallelerinden birinde, bir Cafe-Barda, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri, barmene "due caffee, uno sospeso" (iki kahve, biri askıda) dedi, iki kahve parası verdi, bir kahve içip gitti. Barmen de duvar üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kağıt astı. Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlar da “trio caffee, uno sospeso"(üç kahve, biri askıda) dediler, üç kahve parası verdiler ve iki kahve içtikten sonra gittiler. Barmen "askı“ ya yine bir küçük kağıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu.

 

Bir süre sonra kahveye, üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve barmen’e "uno caffee sospeso "(askıdan bir kahve) dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı, gitti. Barmen ise duvardaki askıya taktığı kağıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöp kutusuna attı.

Bu gözlemimizin sonunda, gözlerimizi yaşartan, fakat kesinlikle örnek almamız gereken bir “İtalyan toplumsal terbiyesi" öğrendik:

 

Bir Venedikli için, yaşamsal olmasa da kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır. Kahve içebilecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, kendileri bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişiler de daha mutlu oluyorlar, kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul eden kişiler ise huzurlu oluyor. Yardım eden ile alan arasında, bu caffe-bar'daki garson gibi, köprü görevi yapan kişilerin ise güler yüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin "Bana askıda kahve var mı?" diye sormasına gerek bırakmamak için "askıda kahve olduğunu" belirten kağıt parçalarını kolaylıkla görünebilen bir yere asmak ise bu olgunun çok zarif bir bölümünü oluşturmaktadır. (alıntıdır)

 

bızde boyle bır dusunceyı harekete gecırsek guzel olmazmı.mesela ekmek fırınında 1 ekmek aldıgımız zaman 2 ekmek parası odeyıp askıda bır ekmek olsa.sadece fırınde degıl restaurantlarda cafelerde aklımıza gelebılecek her yer falıyete gecırsek guzel olmaz mı sızce..

Gönderi tarihi:

sayın jön

güzel bir fikir daha..

ama o kadar uzağa gitmeye gerek yok...ecdada baksak yeter...

 

Osmanlı’da sadaka taşları varmış, ihtiyacı olan sadaka taşının üzerindeki keseden, yabancı elçilerin de şaşkın şehadetleriyle, sadece ihtiyacı kadarını alırmış.taşın içine uzanan elin para koymak için mi yoksa para almak için mi olduğu bilinmezmiş... Aynı şey yolların üzerinde vakıflar tarafından kurulan konaklarda da uygulanır, yolcu eğer ihtiyacı varsa yatağının başucundaki keseden alabilirmiş. Binitine ücretsiz bakılır, ücretsiz üç gün yemek verilirmiş.

 

Eskiden “Kapıyı kapat!” denilmezmiş. allah kimsenin kapısını kapatmasın diye düşünülürmüş. “Kapıyı ört, ya da sırla” denilirmiş. Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi edebdenmiş.

 

“Lambayı söndür” demezlermiş. allah kimsenin ışığını söndürmesin, “Lambayı dinlerdir” derlermiş. Lamba yakılmaz, uyandırılırmış. Uyuyan birisi uyandırılmak için sarsılmaz veya adı ile çağırilmazmış. Nezaket, incelik, edeb her işin başı imiş de ondan… Ona eren uyanık olurmuş. İnsanların sözü kesilmez, işaret ve işmar edilmez, fısıltılar, gizli konuşmalar hoş karşılanmazmış.

 

Hanımlar “Efendi” derlermiş beylerine, “siz” derlermiş. Hanımefendiliklerini gösterirlermiş. Gezerken yere yumuşak basılır, ses çıkarmamaya çalışılırmış. Yerdeki haşerata basmamaya özen gösterdiği için, adı “Karınca basmaz Efendiye” çıkan insanlar varmış.

 

Kapıdan çıkarken arkasını dönmemek, geri geri çıkmak edebmiş.Kapı eşiğindeki ayakkabılar, dışarıya doğru değil, içeriye doğru çevrilirmiş. “Git bir daha gelme!” der gibi değil de, “gitsen de ayağının yönü buraya dönük olsun” der gibi dizilirmiş.

ne yazık ki güzellikler her zaman çirkinliklerin gölgesinde kalıyor zamanla...

tıpkı iyiliklerden çok yapılan kötülükleri unutmadığımız gibi...

Gönderi tarihi:

aslında cok uzaga gıtmedım bu bızım ulkemızdede var (askıda ekmek) cok azda olsa bazı sehırlerde bırkac tane fırınlarda uygulanan bır sıstem ve hala devam etmekte.ama malesef yaygın degıl.bu bır kampanyaya donusturulebılır ve yaygınlastırılabılır.toplumsal yardımlasmayı ve dayanısmayı bu sekılde saglıyabılırız.ama bunu hıcbır cıkar gozetmeksızın ınsanları gercekten ınsan oldugu ıcın sevdıgımız ıcın yapmalıyız.bır partının secımlerde oy karsılıgı yapmıs oldugu gıbı degıl.

Gönderi tarihi:
Tamam 11 ay boyunca her bir pisliği yapan bir insan 1 ay boyunca neden kötülükten, pislikten uzak kalsın ve imana daha yakın olsun. Bunu 11 ay beceremeyen bir insan korkuyla yapılan bir ibadetle o bir ayda kendini temize mi çıkarmış oluyor? O 1 ayda kazandığı iyi huyları diğer 11 ayda da uyguluyor mu diyorsunuz? Yoksa Ramazan ayı biter bitmez herşeyi unutup hayatına kaldığı yerden mi devam ediyor? Yoksa bu bir ay içinde kötülükten uzak durup ailesine, çevresine geri kalan 11 ay için yanlış umutlar mı besletmiş oluyor?

 

sevgili muki Orucun bir terbiye vasıtası olduğunu, insanın alışkanlıklara, gazap, şehvet gibi saptırıcı, günaha itici faktörlere karşı güç ve hakimiyet kazanmasına yönelik olduğunu ve Zenginler, oruç sayesinde fakir ve yoksulların durumunu daha iyi anlarlar dedim ve Böylece bireyler arasında yardımlaşma, acıma, şefkat ve merhamet duyguları oluştuğunu söyledim anlatamadım.

Sevgili muki tekrar anlatayım bu sefer daha çok örnekle ve farklı bir yolla anlatayım, şimdi düşünün inançlı biri, inançlı olmasına rağmen nefsine her zaman yeniliyor ve nefsine hakim olmak istesede içindeki o gücü bulamıyor.

her nefsine yenildiğinde pişmanlık duyuyor, böyle bir insan ramazan vesilesi ile kendisini o nefsinden mümkün olduğu sürece uzak tutuyor çevresi ve inancı gereği nefsini bu bir aylık süre içerisinde zorluyor içindeki o güçle nefsini yenmesini becerebiliyor.

Yani şöyleki arkadaşımın biri inançlı olmasına rağmen ,ne namazda ne niyazda gözü vardı, kendisi hem sigara hem alkol bağımlısı idi ,ramazan ayı gelince bir iki gün oruç tutar sigaraya dayanamıyorum deyip gerisini tutmazdı.

İş gereği 2 ay il dışına çalışmaya gittik bu aylardan bisi ramazana denk geldi, biz yedi arkadaş ramazan ayında oruç tutarken bu arkadaşta bize ayak uydurdu orucunu tam olarak tuttu.

İÇinde o gücün o iradenin olduğunu anladı ve o ramazan ayından bu zamana kadar(3 yıl geçti)önce sigarayi sonra içkiyi bıraktı....

Eğer anlatamadıysam diğer örneklerdende verebilirm..sevgili muki

Demekki 11 ayda yaplan bütün pislikler 1 ayda temizleyebiliyormuş..

saygılar..

Gönderi tarihi:
Sevgili muki bu konuları daha öncede defalarca anlatım ,hadi ben anlatamadım, arkadaşlarımda çok açık ve net bir şekilde anlattılar, ama anlatamıyoruz yani anlamak istemiyorsunuz.

Beni yanlış anladıysanız özür dilerim sizden.

Ama yine açıklayayım anlatmaya çalışayım ,Oruç, köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir

her insan nefsine hakim olamaya bilir iradesi zayıf olabilir, bu insanlar ramazan ayı nedeni ile allahın emri olduğundan kendisini bir ay boyunca kötülüklerden uzaklaştırabilir ve imana daha yakın olur.(iradesi zayıf insanlar için söylüyorum)

 

 

Galiba bende anlayamayanlardanım."Oruç köklü bir irade terbiyesi "demişsiniz ama demekki yeterince köklü değil ki; kötülükler bu kadar artı ,demek yeterince köklü değil ki; ramazandan fırsat fiyatlar tavan yaptı ,demek yeterince köklü değil ki ; sözde açlar için açılan kurulan iftar çadırlarında vip sofraları kuruluyor.Bir ay boyunca uzaklaş sonra ne haltı yersen ye sağol arkadaş ya ben zaten irademe sahibim açlıkla terbiye etmesem de olur.İyi insan olabilmek için allahın emrine ihtiyaç yoktur.Evrensel doğruları kabulle başlamanızı tavsiye ederim iradenizi terbiyeye

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar bu tip yardımlaşma fikirleri kapitalizmin, sömürünün bir kurnazlığı, aldatmacası. Tıpkı "kölelerinize iyi davranın" fikri gibi. İlk bakışta iyi niyetli masumane gözüken bu kabul aslında köleciliğiği yasallaştırmak düşüncesi.

 

Sosyal refahı sağlamak sosyal devletin bir görevi olmalı. Bu tür yardımlaşmalar iyi gibi gözükse de sorgulanıldığında kötü yönleri çıkmakta. Çalışmamaya, hazırcılığa alıştırmak, onursuzluğa alıştırmak, sosyal devletin görevini halka yüklemek, sınıf farkını gereklilikmiş gibi kabullenmek vs.

 

Sakatlık hariç (ki sakatların sosyal ihtiyaçlarını da bir şekilde devlet üslenmeli) şahsen ben kendime yedirip başkasının alın teri ile kazandığı para ile kahve çay içemem. Ben de çalışıp para kazanmalıyım ve çayımı kahvemi içmeliyim. Asalak olmamalıyım. Arta kalan param olursa eğer, bunu bu şekilde değilde toplum hizmetlerine yatırmalıyım(okul, hastahane, yol, köprü, kızılay vs.)

 

Kişinin Sosyal ihtiyacını karşılama sosyal devletin bir görevi olmalı. Sosyal devlet halkını parasız bırakmamalı. Problemlerini halletmeli ona iş bulup çalışmasını sağlamalı. Bu da mı olmadı ? Geçici işsizlik ücreti vermeli. Halk ne için vergi ödüyor devlete. Neden sosyal koruma kurumları var. Bakanlığın ismi neden sağlık ve sosyal yardım bakanlığı. Beceriksiz ve hortumcu yöneticileri sürekli başa getirirsek çaya kahveye muhtaç hallere düşeriz. Tek düşündükleri kendi refahları...

 

 

 

Selamlar.

Gönderi tarihi:
sevgili muki Orucun bir terbiye vasıtası olduğunu, insanın alışkanlıklara, gazap, şehvet gibi saptırıcı, günaha itici faktörlere karşı güç ve hakimiyet kazanmasına yönelik olduğunu ve Zenginler, oruç sayesinde fakir ve yoksulların durumunu daha iyi anlarlar dedim ve Böylece bireyler arasında yardımlaşma, acıma, şefkat ve merhamet duyguları oluştuğunu söyledim anlatamadım.

Sevgili muki tekrar anlatayım bu sefer daha çok örnekle ve farklı bir yolla anlatayım, şimdi düşünün inançlı biri, inançlı olmasına rağmen nefsine her zaman yeniliyor ve nefsine hakim olmak istesede içindeki o gücü bulamıyor.

her nefsine yenildiğinde pişmanlık duyuyor, böyle bir insan ramazan vesilesi ile kendisini o nefsinden mümkün olduğu sürece uzak tutuyor çevresi ve inancı gereği nefsini bu bir aylık süre içerisinde zorluyor içindeki o güçle nefsini yenmesini becerebiliyor.

Yani şöyleki arkadaşımın biri inançlı olmasına rağmen ,ne namazda ne niyazda gözü vardı, kendisi hem sigara hem alkol bağımlısı idi ,ramazan ayı gelince bir iki gün oruç tutar sigaraya dayanamıyorum deyip gerisini tutmazdı.

İş gereği 2 ay il dışına çalışmaya gittik bu aylardan bisi ramazana denk geldi, biz yedi arkadaş ramazan ayında oruç tutarken bu arkadaşta bize ayak uydurdu orucunu tam olarak tuttu.

İÇinde o gücün o iradenin olduğunu anladı ve o ramazan ayından bu zamana kadar(3 yıl geçti)önce sigarayi sonra içkiyi bıraktı....

Eğer anlatamadıysam diğer örneklerdende verebilirm..sevgili muki

Demekki 11 ayda yaplan bütün pislikler 1 ayda temizleyebiliyormuş..

saygılar..

 

Sayin kaplan, verdiğiniz çok uç örnekler. Ben de size bunun böyle olmadığını gösterecek nice örnekler verebilirim.

 

 

Galiba bende anlayamayanlardanım."Oruç köklü bir irade terbiyesi "demişsiniz ama demekki yeterince köklü değil ki; kötülükler bu kadar artı ,demek yeterince köklü değil ki; ramazandan fırsat fiyatlar tavan yaptı ,demek yeterince köklü değil ki ; sözde açlar için açılan kurulan iftar çadırlarında vip sofraları kuruluyor.Bir ay boyunca uzaklaş sonra ne haltı yersen ye sağol arkadaş ya ben zaten irademe sahibim açlıkla terbiye etmesem de olur.İyi insan olabilmek için allahın emrine ihtiyaç yoktur.Evrensel doğruları kabulle başlamanızı tavsiye ederim iradenizi terbiyeye

 

Çok doğru sevgili gelincik, evrensel doğruları kabul eden bir insanın hic bir emre ihtiyacı yoktur. O neyin doğru, neyin yanlış olduğunu zaten bilir. Mesela insan öldürmek, hırsızlık, yalan vs. müslüman bir ülkede ne kadar yanlışsa, Hindistan'da, Japonya'da, Almanya'da da vs. vs. yanlıştır. Bunun için müslüman olup oruç tutmaya, namaz kılmaya, emirlere uymaya gerek yoktur. Bunun dinle bir alakası da yoktur. Evrensel doğruları kendisine ilke edinmemiş bir insan her yerde, her dinde, her dinsizlikte elbette vardır ve bunlardan herbir şey beklenir.

Gönderi tarihi:
Galiba bende anlayamayanlardanım."Oruç köklü bir irade terbiyesi "demişsiniz ama demekki yeterince köklü değil ki; kötülükler bu kadar artı ,demek yeterince köklü değil ki; ramazandan fırsat fiyatlar tavan yaptı ,demek yeterince köklü değil ki ; sözde açlar için açılan kurulan iftar çadırlarında vip sofraları kuruluyor.Bir ay boyunca uzaklaş sonra ne haltı yersen ye sağol arkadaş ya ben zaten irademe sahibim açlıkla terbiye etmesem de olur.İyi insan olabilmek için allahın emrine ihtiyaç yoktur.Evrensel doğruları kabulle başlamanızı tavsiye ederim iradenizi terbiyeye

Sevgili gelincik Sizde anlamak istemiyorsunuzda ondan ...bunu anlayamacak seviyelerdeki insanlar değilsiniz buradaki bütün arkadaşlarımın ayrı ayrı kendine has özellikleri düşünceleri var, bütün düşünceye saygımız var ama bazan etkiye tepki olayı oluyor bunuda hoş görmek gerek diye düşünüyorum.

 

insan suya düştüğü için değil,sudan çıkamadığı için boğulur diyor düşünür,''

kötülükler bu kadar arttı,diyorsunuz artar elbette yozlaştırılan bir halk var, medya ile uyuşturulup dininden,kültüründen yoksun bırakılmaya çalışılırsa bu kötülükler artar elbette ,medyanın katkısı ile uyutulduğumuz için gelişmeleri zamanında göremiyoruz dolaysı ile artacaktır elbet.

Kıskaç altına alınmış türkiyede bukadar,kötülükler,ahlaksızlıklar,yolsuzluklar olması gayet doğaldır.

Bugün leş bekler gibi türkiyenin çökmesini bekleyen akbabalar ,ne dini(sebetaylar) ne kültürümüzü (medya)yaşatıyorlar..

Ekonomi dersen yine akbabaların elinde fırsatçıların elinde...

Oysa benim verdiğim örnek anlattıklarınızdan çok farklı...

saygılar

Gönderi tarihi:
gıt gıde kolelestırılıyoruz.ıste yapılan bu yardımlar olsun kımı derkı ıktıdar olursak ıssıze su kadar maas baglıyacam kımı der ev hanımlarına su kadar maas baglıyacam.bu halk sızden yardımmı beklıyo ıs beklıyo ıs.kendı emegını alnının terıyle hakettıgı parayı almak ıstıyo.bunlar bızı tembelestırır kolelestırır.bu halka yardım vaadedecegınıze ıs vaadedın.

sevgılı maraba bende karsıyım bu kolelestırme oyunlarına.zamanında bu tur laflarda ettım.sızın soyledıklerınızede katılıyorum.ama bır yerdede bu yardımlar olmak zorunda.ama yardım derken ınsanları kolelestırmeye yonelık yardımlar degıl.sınıf farklılıklarının ortadan kalkması ıcın zengın fakır ayrımı olmaması ıcın hıc bır ayrım gayrım gozetmeksızın ınsanların esıt oldugunu bır oldugunun mucadelesını vermek adına soyledım bunları.o ınsanlarla konusmak derdını paylasmak sofranı paylasmak o ınsanla arkadas olmak bırgun senın onun evıen gıtmesı yarın onun senın evıne gelmesı bırbırınını guvenını kazanmaka belkı ılerde ona ıs vermek kendı parasını kendı kazanmasını saglamak ve bır sekılde bu ınsanları topluma kazandırmak adına soylenmıs olan sozlerdı bunlar.asla onun gururunu ıncıtmek onu kolelestırmek degıl burdakı amac.hıcbır ayrım gayrım olmadan hıcbır cıkar olmadan ınsanların bırbırlerıyle kaynasmasıdır burda onemlı olan.ama akpnın yapmıs oldugu yardımları cıkar elestırırız cunku burda bır art nıyet var burda bır cıkar var oy toplamak adına bır oyun var ıste bu ınsanları kolelestırır.ama ınsanların bırbırlerıyle kaynasması adına yapılan bu tur dayanısmalarda kolelestırme oldugunu dusunmuyorum.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.