Φ bozan Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Şaşırmayınız, bozan yazmıştı; Bu yazarlar gidecek, bu anayasa sivilleşerek değişecek, yök kalkacak, Mgk yeniden kararnameyle yürütülecek diye... Bir an için düşünün medyadan kovulan gazetecileri, onlar bu forumda yazar olsaydı, banlanmaları kaç gün sürerdi? İşi gücü eleştiriden ziyade küfretmek ve hakaret etmek olan insanlara sizce Admin tahammül edebilir miydi? Elbette hayır. Bu ülkede artık böyle insanlara tahammül edemiyor, zira bu ülkede ciddi bir değişim hareketi başladı.. Değişim kendisini bile değiştiren muazzam bir güce sahiptir ve bu yüzden onun önünde hiçbir ide, hiçbir fikir, hiçbir saplantı duvar olamaz. Kendisini değişime hazırlayanlar önümüzdeki yıllarda bu ülkenin almış olduğu mesafeyle birlikte ilerleyecekler, değişime ayak direyenler ise rüzgarın önündeki yaprak misali savrulup gidecekler. Bir sabah uyandığımızda bütün ülkemiz üzerindeki üniformayı çıkarmış olacak sivil, kendisinden emin bir millet olarak yeniden ayağa kalkacağız.. Bir sabah uyandığınızda uzayda hakikaten bu milletin evlatlarının da yürüdüğünü göreceksiniz. Bir sabah uyandığımızda bu ülkenin üniversitelerinin de özgür olduğunu göreceğiz... hepinize iyi değişimler... bozan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 İzafiyet teorisinin üstadına ukala bir sosyete hanımı "üstad bunu bizim anlayacağımız bir şekilde anlatabilirmisiniz değince,üstad harika bir cevap patlatmış "bir şey kıpırdıyordu" Galiba birşeyler kıpırdıyor? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Evet birşeyler kıpırdıyor gugucuk...Ve her zaman kazanan taraf özgür düşünce ve onun uzantısındaki görüşler olacak... saygılarımla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Tencere yuvarlanmis ve kapagini bulmus.Ne diyelim konusma sirasi simdi sizde,konusun bolcana ve özlediginiz özgürlügü ABD ve AB size eminim ki verecektir.Iraka verdigi gibi. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ siosteran Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Durmak yok,yolmaya ve yolunmaya devam... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Durmak yok,yolmaya ve yolunmaya devam... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Yolunmamanın yolları nelerdir.siesteran ve politika biz bir reçete sunabilirlermi? Yoksa sadece iki cümle ile birilerine laf atma gereksizliğinemi başvuracaklar. görelim bakalım değişimin önündeki engeller ne diyecekler..... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 Yolunmamanin tek yolu adam olmaktir adam gibi adamlari secmektir,her yesil bayrak sallayanin her cag atliyoruz diyenin vede onlarin cigirtkanligini yapan medyanin pesine takilmadan,birazda gerceklere gözlerini acarak ne olup gittigini bilerek secmektir.Sehit cenazelerinde kahrolsun PKK diyipte PKK'yi meclise sokanlara oy verenler yolunmaktanda kurtulamazlar. saygilarla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ siosteran Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 Yolmanın da tek yolu,aklını kullanıp bu ortamda elinden geldiğince varlıklı olabilmektir.Çünkü emperyalist düzen bunu gerektirir.Bize 1946'dan beri dayatılan anlayış budur."Altta kalıp ezileceğine,üste çıkıp ez","en iyi savunma saldırıdır","para kazan da nasıl kazanırsan kazan","adamını bul"vb. mantıksal çıkarımlardır. Şu anda,gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olmak üzere,sermaye ve demokrasi çatışması yaşanmaktadır.Bizim gibi ekonomik alt yapısı yeterince oluşmamış ülkelerde,bu çatışmanın sonucu dindar insanların hakkını savunan bir partinin işbaşına gelmesidir.ABD ve AB,"ılımlı islam" modelini Türkiye'ye uygulamakta ve radikal islama dönme endişesini taşımaktadırlar.Bu nedenle,stratejik önem verdikleri Türkiye'yi kaybetmemek,radikal islamın kendi içlerine sızmasını önlemek için ne gerekiyorsa yapmaktadırlar. ABD ve AB,İslam dünyasına müdahaleyi bırakırsa,İslamiyet tüm dünyaya yayılacaktır. Müdahale ederlerse,küresel ısınma artacağı için dünyanın sonu daha çabuk gelebilecektir. Daha derin anlamda düşünürsek,maddi ve manevi değerler çatışmaktadır.Emperyalist ülkelerde bulunan tüm varlıklar geleceği düşünmeksizin tüketildiğinde,elde manevi değerler kalacak,para kavramı kalmayacak,mal alım-satımlarında takas sistemi gelecek ve belki de küresel ısınmanın tesiriyle dünyanın sonu gelecektir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 Şaşırmayınız, bozan yazmıştı; Yaşamın Gerçekleriyle, niyetler arasında oluşan sanalllığı haklılık olarak göstermek... Özünde farklı niyetleri değişim olarak lanse etmek... Ya aslında yazmadıklarınızı nasıl anlayacağız..? Değişim diye bahsettiğiniz gerçeklerin arkasında neler olduğunu...? Özgürlük diye sözü edilenin aslında nasıl bir esarete, ötekileşmeye uzandığını da yazmak gerekmez mi? Esas bunları da yazdığınızda.... " Şaşırmayınız, bozan yazmıştı;" demenizin bir anlamı olabilir ancak... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 Yolunmamanin tek yolu adam olmaktir adam gibi adamlari secmektir,her yesil bayrak sallayanin her cag atliyoruz diyenin vede onlarin cigirtkanligini yapan medyanin pesine takilmadan,birazda gerceklere gözlerini acarak ne olup gittigini bilerek secmektir.Sehit cenazelerinde kahrolsun PKK diyipte PKK'yi meclise sokanlara oy verenler yolunmaktanda kurtulamazlar. saygilarla Bumudur sizin yolunma konusundaki ağır abi laflarınız.Size göre adam olmayanlar başkalarına göre adamdır.Bu nasıl bir mantıktır böyle. İnsanlar hakkında nasıl oluyorda bu denli ağır ithamlarda ve kelimeler kullanmakta bir hafif utangaçlık hissetmiyorsunuz.Siz nasıl bir mantıksınız inanki hayret etmemek elde değil.......Lütfen biraz daha düşünün....Ben sizin çok duyarlı olduğunuzu biliyorum...Ve politika bu kadar agresif olamaz diyebiliyorum.Çünkü biliyorumki politika bu denli basit değil.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 Yolmanın da tek yolu,aklını kullanıp bu ortamda elinden geldiğince varlıklı olabilmektir.Çünkü emperyalist düzen bunu gerektirir.Bize 1946'dan beri dayatılan anlayış budur."Altta kalıp ezileceğine,üste çıkıp ez","en iyi savunma saldırıdır","para kazan da nasıl kazanırsan kazan","adamını bul"vb. mantıksal çıkarımlardır.Şu anda,gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olmak üzere,sermaye ve demokrasi çatışması yaşanmaktadır.Bizim gibi ekonomik alt yapısı yeterince oluşmamış ülkelerde,bu çatışmanın sonucu dindar insanların hakkını savunan bir partinin işbaşına gelmesidir.ABD ve AB,"ılımlı islam" modelini Türkiye'ye uygulamakta ve radikal islama dönme endişesini taşımaktadırlar.Bu nedenle,stratejik önem verdikleri Türkiye'yi kaybetmemek,radikal islamın kendi içlerine sızmasını önlemek için ne gerekiyorsa yapmaktadırlar. ABD ve AB,İslam dünyasına müdahaleyi bırakırsa,İslamiyet tüm dünyaya yayılacaktır. Müdahale ederlerse,küresel ısınma artacağı için dünyanın sonu daha çabuk gelebilecektir. Daha derin anlamda düşünürsek,maddi ve manevi değerler çatışmaktadır.Emperyalist ülkelerde bulunan tüm varlıklar geleceği düşünmeksizin tüketildiğinde,elde manevi değerler kalacak,para kavramı kalmayacak,mal alım-satımlarında takas sistemi gelecek ve belki de küresel ısınmanın tesiriyle dünyanın sonu gelecektir. Anlamak için çok çaba sarfettim ama şu yukarıdaki yazıyı yinede anlıyamadım...Artık benim kıtlığıma verelim Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 Bumudur sizin yolunma konusundaki ağır abi laflarınız.Size göre adam olmayanlar başkalarına göre adamdır.Bu nasıl bir mantıktır böyle.İnsanlar hakkında nasıl oluyorda bu denli ağır ithamlarda ve kelimeler kullanmakta bir hafif utangaçlık hissetmiyorsunuz.Siz nasıl bir mantıksınız inanki hayret etmemek elde değil.......Lütfen biraz daha düşünün....Ben sizin çok duyarlı olduğunuzu biliyorum...Ve politika bu kadar agresif olamaz diyebiliyorum.Çünkü biliyorumki politika bu denli basit değil.... Sayin Marcus sizin yazdiginiz iletilerin hemen hepsinde daha agir ifadeler vardir isterseniz tekrar bir gözden gecirin yaziklarinizi.Bugün benim elestirdiklerimi adam yerine koymadiklarimi dah siz 22 Temmuza kadar adam yerine koymazken ne olduda simdi birden onlari adam yerine koymayanlari utanmamakla suclayabiliyorsunuz.Nasilki sizler icin secilemeyenler adam degildir statükocudur benim icinde secilenler adam degildir,sonucta büyük cogunluk bunlara oy vermemistir,secim yasasi geregi iktidar olmuslardir,büyük cogunlugun neden bunlara oy vermediginin gerekcelerinden biriside bunlari adam bulmadiklari icindir. Ben haddimi bilen birisiyim sayin Marcus,ve bu iktidarin nasil sectirildiginide cok iyi bilmekteyim,eger yazdiklarimda yanlis bir taraf var ise lütfen aciklayinda kendimi savunayim,Hapis yatmis sabikali bir kisiyi yasalari apar topar degistirip sabikasiz yapacaksiniz,efendim siir okududa hapse girdi diye yasalari sorumlu tutacaksiniz ve ben bunlari secenlere adam gibi adamlari secin diyince oklari üzerime cekecegim.Yok böyle birsey.Naylon faturalarla milyarlari götüreceksin cikan yasalardan faydalanip sucsuz sayilacaksin ve bunlara oy verenlere adam gibi adamlari secin diyince ben suclu olacagim.yok böyle birsey.*Sehitlere kelle,Apoya Sayin,vatandasa *al ananida beraber git,askerlik yan gelip yatma yeri degildir,Atatürkü anmak icin sap gibi ayakta durmaya gerek yok ,demokrasi bizim icin tramvaydir duraga gelince ineriz*denecek ve ben bunlara oy verenlere adam gibi adamlari secin diyince aforoz edilcegim,30.000 insanimizi kaybetmemize neden olan bir terör örgütünün siyasi isbirlikcilerini demokrasi ayaklarinda AB baskisiyla meclise bagimsiz sokturacak Türkiyenin üniter yapisini üniter yapinin karar altina< alinmis oldugu TBMM de tartisacaksin ve ben adam gibi adamlara oy verin diyince mantiksiz olacagim ,yok böyle birsey. Evet sayin Marcus politika cok hassatir ülke söz konusu oldugunda ise hic basit degildir. ***** ***** ********* Eger oy alma ugruna siyaset yapanlar bu kadar basitlesebiliyorlarsa onlari elestirenler asla basit degildirler. saygilarla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Antonio_McCarty Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2007 ya benim ençok merak ettiğim 1946 dan önce ne yapıldı? 10 yılda demir ağlar örüldükten sonra.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 1946 dan önce ne yapildigini soran bir insana cevap vermeye bile degmez,1946 dan önce savas yapildi savas,hemde bagimsizlik savasi yedi düvele karsi tarikat köselerinde bunlari size ögretmedilermi yoksa?Türkiyedeki müslümanlarin özgürce ezan dinlemelri 46 dan önce gerceklestirildi,bunlaridami sizeögretmediler ki 1946 dan önce ne yapildi diye piskin piskin sorabilmektesiniz,yazik yüzbinler sehit sizin bunlari sormaniz icin zaten topraga kanlarini akittilar. saygilarla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Antonio_McCarty Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 acaba o şehitler ezan türkçe okunsun diyemi canlarını verdiler? kurtuluş savaşında, kuvayı milliye oluşturulurken şehit olacak insanlara yunanlar, ermeniler, yabancılar vatanımıza girecek camilerde namaz kılınamıyacak ezan okunmıyacak eşlerinizin, bacılarınızın başları açılacak denilmedi değil mi? tarikat liderleriyle görüşülmedi? camide hutbe verilmedi değil mi? savaştan çıkıldıktan sonra 23 senede mahkemeler kurulup binlerce insanın (ailelerinde onlarca şehit olan) kafasını almaktan başka birşey yapılamadı mı? herkesin elimizde olduğu düşündüğü musul bile alınamadı... sen söyle ne yapıldı tabi üslubuna dikkat ederek... ayrıca bana şehit edebiyetı yapma şehitliğin nasıl bi mertebe olmadığını bilmeden... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 hepinize iyi değişimler... Bu sıcakta kömür verdiler, su veremiyorlar... GÖREBİLDİĞİM kadarıyla size yazın ortasında kömür verdiler. Ama su veremiyorlar. Bu cehennem gibi sıcaklarda su bulamayıp ama kömür sahibi olmak nasıl bir duygu bilemiyorum. İnsanın canı sıkılır. Devlet yönetimi tarihine geçer mi, geçmez mi bilemem bu enteresan hizmet çeşidi. Ama dünya siyasi tarihine geçmeli. Çünkü siz de yazın ortasında size su veremeyen, ama kömür verenleri takdir edip oy verdiniz. * Doğrusunu isterseniz bu yaptıkları yeni bir şey değil. "Çağdaş insanın kaçınılmaz gereksinimleri yerine, onları kandırmak, gözlerini boyamak" için bu hep böyleydi. Diyelim ki; her kasabayı il yapmak... Her ile binasız-hocasız birer üniversite kondurmak... Ve o üniversitelerden mezun olmuş ama sokakta kalmış on binlerce gence birer iş bulmak yerine "milletvekili olma hakkı" vermek... Çağdaş eğitim yerine karanlık bodrum katlarındaki tarikat kursları... Yaşadıkları bu dünyadaki tüm uygar olanaklardan yoksun saf insanlara atılan din-iman nutukları... Yaz ortasında susuz kalmış insanlara kömür vermekti. Ramazan çadırları... FakFuk Fon’lar... Çiftçinin ürününe pazar bulmak yerine, avanta krediler... İnsan gibi yaşama koşulları yerine gecekondu afları... Her işsiz-güçsüze bir cep telefonu, iki kredi kartı... İnsanların alın teri döküp, gururla para kazandıkları bir dünya yerine; beleşçilik, avantacılık, hırsızlık... Susuz insanların kömür torbalarıydı. * Anladığım kadarıyla şimdi bu sıcakta kömür verdiler. Ama su veremiyorlar. Olsun... Siz bunlara oy verdiniz mi, verdiniz... O zaman bu sıcaklarda kömürle idare edeceksiniz. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Değişim başladı. Dün mazlumu oynayanlar şimdi ejderha kesildi. Her istibdat da olduğu gibi. Kendilerine muhalif olan gazetecilerin üstüne saldırmaya başladılar. Değişim başladı. Dün AKP'den hesap sormak için and içen kimileri. %47 yi görünce herkesten fazla AKP ci oldu. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 ya benim ençok merak ettiğim 1946 dan önce ne yapıldı? 10 yılda demir ağlar örüldükten sonra.... Çökmüş, paramparça olmuş bir imparatorluğun küllerinden güçlü bir Cumhuriyet yaratıldı. Dünyanın yarısı beş devletin egemenliğine girmişken. Dünyanın en önemli coğrafyasında bağımsız bir devlet yaratıldı. Birbirinden kopmuş imparatorluk tebasından bir ulus yaratıldı. Demokrasinin beşiği avrupa, Diktatörlükler ve faşist rejimlerin eline düşerken. Bu ülkede aksine daha çok seçme ve seçilme hakkı, daha çok demokrasi verildi. Dünyayı kasıp kavuran. Ve dünyanın gördüğü en büyük felaket olan İkinci Dünya Savaşında dünya devlerinin tüm baskılarına, ihtarlarına rağmen bu topraklar savaşın dışında tutuldu. Bu topraklara bir tane bile bomba mermi düşmesi engellendi. Peki Menderesle beraber ne oldu ? yazayım istersen. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2007 Alışacaklar24 Ağustos 2007 Cuma Onları anlıyorum. Karizması çizilip foçası bozulmuş külhanbeyi gibi, sağa sola saldırıyorlar. Hırçınlaşıyorlar, kahırlanıyorlar, mızmızlanıyorlar. Dağarcıklarında ne varsa boşaltıyorlar. Dağarcıklarında ne var? Mebzul miktarda çamur var. Zor günler için biriktirilmiş necaset katkılı çamur. Önlerine gelene sallıyorlar. Taş var. Küfür var. Tehdit var. Tevir türlü yalan dolan var. Alicengiz oyunları, ayak oyunları var. İftira, yaftalama, klişeleme var. İyi ama neden? Azgın azınlık psikolojisi böyle bir şey işte. Şimdiye kadar astıkları astık, kestikleri kestikti. Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarındaydı. Milletin eline vurup ekmeğini alıyorlar, ensesine yapışıp kanını emiyorlardı. İktidarı kendilerine zimmetlemişler, devleti "devlet ve hükümet" diye ikiye bölmüşler, o da olmadı "sayısal üstünlük - siyasal üstünlük" diye hurafeler uydurmuşlardı. Böylelikle seçimleri kaybetseler de devleti kaybetmeyeceklerdi. Hükümet mi? Nasıl olsa kendilerinin kirlettiğini temizleyecek, boşalttığını dolduracak, dağıttığını toparlayacak, bozduğunu tamir edecek birilerine ihtiyaç vardı. Hükümet işte oydu. "Evin hizmetçisi" rolü neyine yetmiyordu. Ama asla parçalanmış devleti bütünlemeye kalkmamalıydı. Onlar yer, içer, kirletir, eğlenir; hükümet de onların gerisini temizler, sofra artıklarına tav olurdu. Onlar bozacının şahidi şıracı hesabı, kurumları, Karunları, Hamanları bir araya gelip karar verir, hükümete de onu uygulamak düşerdi. Onlar hazineyi eş, ahbap, dost arasında pay ederek boşaltırlar, hükümet de onların boşalttığı hazineyi doldurmak için millete kemer sıktırırdı. Bazen olanca büyüklüğüne rağmen pasta onlara bile yetmez olurdu. Azgın azınlık kendi aralarında pastadan pay kapma dalaşına girer, ortalık toz duman olur, birbirlerini tekmeler, etrafı kırıp dökerdi. Hükümet de onların dalaşından geriye kalan enkazı toplardı. Daha ileriye gitmek ağzının işi değildi. Şimdi yeni bir devir başlıyor. Milletten gasbedilmiş yetkiler millete yeniden dönüyor. Haramzadeleri saran telaşın altında bu yatıyor. Korku, bundan böyle haramzadelik ve haramilikle geçinememe korkusu. Korku, kol bükme ve zor yoluyla milletin tepesinde boza pişirememe korkusu. Korku, Alicengiz oyunlarıyla iktidar olamama korkusu. Korku, haksız yere elde ettikleri statüleri ve makamları kaybetme korkusu. Asıl derin korku hesap sorulma korkusu. Bu sonuncusu onları çıldırtıyor olmalı. Ama ortada "Milletten gasp edilenlerin hesabını soracağız" diyen hiç kimse yok. Bırakın hesap sormayı, adeta kendilerine siz bu ülkenin "Con Ahmed'i de olsanız, sizin devr-i dâim makinenize kimse laf etmeyecek, müsterih olun" garantileri verilmekte. İyi de, buna sevinmeleri, "Paçayı ucuz kurtardık" deyip göbek atmaları gerekmiyor mu? Daha ne olsun? Siyasal cinayetlerinin hesabı sorulmayacak, darbelerinin hesabı sorulmayacak, haksız kazançlarının hesabı sorulmayacak, millete verdikleri maddi manevi zararların hesabı sorulmayacak. Dünyada amel defteri bu kadar kirli olup da bu kadar ucuz yırtan bir başka azgın azınlık var mıdır? Bizce yoktur. Peki, o zaman niçin hâlâ bu kadar hırçınlık yapıyorlar? Hırçınlığın büyüklüğüne bakarak, kaybettiklerinin büyüklüğünü anlayabilirsiniz. Buna bakarak da, milletten kaçırdıklarının büyüklüğünü anlayabilirsiniz. Deniz bitti. Yolun sonu göründü. Millet oyunu sezdi. Bu numarayla buraya kadar. Daha fazla gidemezler. Alışacaklar. Gasp etmeden yaşamaya alışacaklar. Azınlığın çoğunluğa tahakküm edemeyeceği gerçeğine alışacaklar. Hayat tarzlarını zorla çoğunluğa dayatamayacaklarını kabul edecekler. Tepeden inme mühendislik yönteminin iflas ettiğini görecekler. Milletin sırtına giydirdikleri deli gömleğini millet sırtından çıkarıp malum zümreye giydirmiyorsa, yatıp kalkıp buna şükredecekler. Emziklerini kaybetmiş koca bebek gibi ortalığı velveleye veriyorlar. Evet, emziklerini kaybettiler. Hiçbir şeyin hesabını vermeden, bu kadar ucuz sıyırdıklarına saysınlar. Biliyorum, alışmak zor geliyor, ama başka çaresi de yok. Yeni Şafak Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Antonio_McCarty Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 *Çökmüş, paramparça olmuş bir imparatorluğun küllerinden güçlü bir Cumhuriyet yaratıldı -cumhuriyet, çöken imparatorluğun imanlı, dirayetli, vatananını seven fertleri tarafıntan kuruldu... *Dünyanın yarısı beş devletin egemenliğine girmişken. Dünyanın en önemli coğrafyasında bağımsız bir devlet yaratıldı.-yaratılan bağımsız devlet türkiye mi? topraklarında dünyanın en büyük bor rezevleri olan ama kullanamayan yeni yeni ırak sınırında petrol aramaya başlayan bi ülke... *Birbirinden kopmuş imparatorluk tebasından bir ulus yaratıldı. -kürt,türk sağcı, solcu, dinci, kominist çatışmalarıyla birbirine bağlı ulus bizmiyiz..? *Demokrasinin beşiği avrupa, Diktatörlükler ve faşist rejimlerin eline düşerken. Bu ülkede aksine daha çok seçme ve seçilme hakkı, daha çok demokrasi verildi. -23 sene tek partili bi demokrasi... hitlerin, mussolinin iktidarı ne kadar sürdü acaba... *Dünyayı kasıp kavuran. Ve dünyanın gördüğü en büyük felaket olan İkinci Dünya Savaşında dünya devlerinin tüm baskılarına, ihtarlarına rağmen bu topraklar savaşın dışında tutuldu. Bu topraklara bir tane bile bomba mermi düşmesi engellendi. -ikinci dünya savaşını yaşamış almanyanın yaşam standartlarına birde bizim ülkemizin şartlarına bak ne diyelim keşke savaşa bizde mi girseydik... *Peki Menderesle beraber ne oldu ? -Menderesi imparatorluğu çökmesine sebep olanlardan; Enver, Talat, Cemal paşalardan pek farklı görmediğimden birşey diyemiyeceğim... *yazayım istersen. -ama sen yinede yaz istersen... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2007 -cumhuriyet, çöken imparatorluğun imanlı, dirayetli, vatananını seven fertleri tarafıntan kuruldu... Evet bunu o çöken imparatorluğun devletine rağmen yaptılar dimi. Atatürk öncülüğünde. Sevri imzalayan, o cumhuriyeti kuran vatanını seven fertlere karşı İngilizler'den yardım isteyen. "Fransıza kurşun sıkan kafirdir" diye fetvalar yayınlatan imparatorluğun fertleri değil herhalde. -yaratılan bağımsız devlet türkiye mi? topraklarında dünyanın en büyük bor rezevleri olan ama kullanamayan yeni yeni ırak sınırında petrol aramaya başlayan bi ülke... Ne güzel ya, Hem Atatürk dönemine vurmaya çalışacaksın. Hemde Menderes iktidarıyla başlayan dinci sağcı iktidarlar döneminin ülkeyi soktuğu Amerikan boyunduruğundan bahsedeceksin. Bu ne yaman çelişki dimi. Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız bir devlet olma misyonundan ABD nin yarı sömürgesi olma konumuna Menderes ve onun takipçileri iktidarlarında girmiştir. Menderes, Demirel, Özal, Tayyip. Anlamadımki ben seni hem 1946 öncesinden bahsedelim diyorsun. Hem 1950 lerle beraber Türkiyenin Amerikan yarı sömürgesi olmasına dem vuruyorsun. Kendi yazdıklarını çürütme. -kürt,türk sağcı, solcu, dinci, kominist çatışmalarıyla birbirine bağlı ulus bizmiyiz..? Türkiyede sağcı, solcu kavgaları 1960 larda başladı. Bil bakalım hangi hükümet döneminde. Menderesle birlikte Atatürk devrimlerine karşı girişilen karşı devrimlerin neticelerini eleştirel olarak yazdığın zaman kendin Atatürk dönemini mumla arıyorsun demektir. -23 sene tek partili bi demokrasi... hitlerin, mussolinin iktidarı ne kadar sürdü acaba... Dünyanın en buhranlı döneminde tam anlamıyla bitmiş ve çökmüş bir imparatorluğun topraklarında tek başına kurulan bir Cumhuriyet. "Haydi arkadaşlar Devleti kurduk yarın çok partili rejime geçiyoruz" böyle bir şeymi bekliyordun ?. Devletler nasıl kurulur, nasıl ayakları üstünde doğrulur, nasıl güçlenir, nasıl varlığını garantiye alır ve Çok partili rejime geçer bu konularda bir fikrin varmı ?. Gerçi samimide bulmuyorum. İmparatorluğa övgüler düzüp. Tek partili parlamenter rejime saldırmakta nasıl bir çelişki ya o da ayrı konu. -ikinci dünya savaşını yaşamış almanyanın yaşam standartlarına birde bizim ülkemizin şartlarına bak ne diyelim keşke savaşa bizde mi girseydik... Artık ajitasyonda son nokta. Almanya öylemi, Almanya savaşı kaybettikten sonra. Ülkesi işgal edildi. Almanyada kadınlar, önce Rus ardından Amerikan askerleri tarafından bir yıl boyunca sistematik tecavüze uğradı. Ülke ikiye bölündü. Bunları yaşamadığı içinmi bu ülke "keşke girseydik" diyorsun. Bence bunun yerine Ülkemize bu yıkımı yaşatmayan liderlerimize binlerce kere şükret. Türkiye müttefiklerin safında savaşa katılsaydı Hitler tarafından. Aksis kuvvetleri safında savaşa katılsaydı Sovyetler tarafından işgale uğrayacaktı. Bundanmı mutlu olurdun, hangisinden ? Almanyada insanlar bir dilim ekmek için, eski düşmanlarının askeri bürolarının önünde kuyruklar oluşturuyordu. Gerçek anlamda bitmiş Almanya, Sovyetler Birliği korkusuyla ve aynı kandan gelen diğer devletlerin tam desteğiyle tekrar ayakları üstüne doğruldu. Tabi canım bizde savaşa girseydik, Savaş sonunda yaşayacağımız yıkımın ardından Tüm batı elimizden tutar bizi güçlü devlet yapardı dimi. Yada savaş sonunda Almanya veya italya gibi olmuşken hazır. Birinci dünya savaşı sonunda yapamadıklarınımı gerçekleştirirlerdi? Boş ajitasyonlar. -Menderesi imparatorluğu çökmesine sebep olanlardan; Enver, Talat, Cemal paşalardan pek farklı görmediğimden birşey diyemiyeceğim... Menderesle birlikte, Ulus birbirine düşman hale getirildi. Asker bizzat Menderes tarafından siyasete sokuldu sonunda kendi başını yedi. Küçük asyanın güçlü bağımsız devleti, ABD nin at oynattığı bir ülkeye dönüştü. Atatürk devrimlerine karşı bir karşı devrim dalgası başlatıldı. Türkiye 1950 lerde. Dünya yeniden şekillenirken savaşa girmemenin verdiği dezavantaj, genç nufusu, coğrafi konumu ve dinamiğiyle büyük bir şansa sahipti. Ancak bu şans Önce menderes ardından gelen AP iktidarlarıyla ABD'nin bir küçük sömürgesi olmaya tercih edildi. dediğim gibi 1946 öncesini öpte başına koy. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir diktas Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2007 durmak yok yola devam yazmışsınız birçoğunuz.geçenlerde nihat genç in anlattığı bir fıkra geldi aklıma paylaşayım istedim.orta yumuşasın biraz;) seçimden önce gençler gece afiş asıyorlar ankarada.o srada 2 tane travestiye rastlıyorlar.gençlerden biri travestiye soruyor geçen dönem kime oy verdiniz, halinizden memnunmusunuz? travesti;ben öğretmendim akp geldikten sonra geçinemedim buralara düştüm diyor. genç; eee bu sefer kime oy verceksiniz diyor travesti de durmak yok yola devam diyor:) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Antonio_McCarty Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Evet bunu o çöken imparatorluğun devletine rağmen yaptılar dimi. Atatürk öncülüğünde. Sevri imzalayan, o cumhuriyeti kuran vatanını seven fertlere karşı İngilizler'den yardım isteyen. "Fransıza kurşun sıkan kafirdir" diye fetvalar yayınlatan imparatorluğun fertleri değil herhalde. Ne güzel ya, Hem Atatürk dönemine vurmaya çalışacaksın. Hemde Menderes iktidarıyla başlayan dinci sağcı iktidarlar döneminin ülkeyi soktuğu Amerikan boyunduruğundan bahsedeceksin. Bu ne yaman çelişki dimi. Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız bir devlet olma misyonundan ABD nin yarı sömürgesi olma konumuna Menderes ve onun takipçileri iktidarlarında girmiştir. Menderes, Demirel, Özal, Tayyip. Anlamadımki ben seni hem 1946 öncesinden bahsedelim diyorsun. Hem 1950 lerle beraber Türkiyenin Amerikan yarı sömürgesi olmasına dem vuruyorsun. Kendi yazdıklarını çürütme. Türkiyede sağcı, solcu kavgaları 1960 larda başladı. Bil bakalım hangi hükümet döneminde. Menderesle birlikte Atatürk devrimlerine karşı girişilen karşı devrimlerin neticelerini eleştirel olarak yazdığın zaman kendin Atatürk dönemini mumla arıyorsun demektir. Dünyanın en buhranlı döneminde tam anlamıyla bitmiş ve çökmüş bir imparatorluğun topraklarında tek başına kurulan bir Cumhuriyet. "Haydi arkadaşlar Devleti kurduk yarın çok partili rejime geçiyoruz" böyle bir şeymi bekliyordun ?. Devletler nasıl kurulur, nasıl ayakları üstünde doğrulur, nasıl güçlenir, nasıl varlığını garantiye alır ve Çok partili rejime geçer bu konularda bir fikrin varmı ?. Gerçi samimide bulmuyorum. İmparatorluğa övgüler düzüp. Tek partili parlamenter rejime saldırmakta nasıl bir çelişki ya o da ayrı konu. Artık ajitasyonda son nokta. Almanya öylemi, Almanya savaşı kaybettikten sonra. Ülkesi işgal edildi. Almanyada kadınlar, önce Rus ardından Amerikan askerleri tarafından bir yıl boyunca sistematik tecavüze uğradı. Ülke ikiye bölündü. Bunları yaşamadığı içinmi bu ülke "keşke girseydik" diyorsun. Bence bunun yerine Ülkemize bu yıkımı yaşatmayan liderlerimize binlerce kere şükret. Türkiye müttefiklerin safında savaşa katılsaydı Hitler tarafından. Aksis kuvvetleri safında savaşa katılsaydı Sovyetler tarafından işgale uğrayacaktı. Bundanmı mutlu olurdun, hangisinden ? Almanyada insanlar bir dilim ekmek için, eski düşmanlarının askeri bürolarının önünde kuyruklar oluşturuyordu. Gerçek anlamda bitmiş Almanya, Sovyetler Birliği korkusuyla ve aynı kandan gelen diğer devletlerin tam desteğiyle tekrar ayakları üstüne doğruldu. Tabi canım bizde savaşa girseydik, Savaş sonunda yaşayacağımız yıkımın ardından Tüm batı elimizden tutar bizi güçlü devlet yapardı dimi. Yada savaş sonunda Almanya veya italya gibi olmuşken hazır. Birinci dünya savaşı sonunda yapamadıklarınımı gerçekleştirirlerdi? Boş ajitasyonlar. Menderesle birlikte, Ulus birbirine düşman hale getirildi. Asker bizzat Menderes tarafından siyasete sokuldu sonunda kendi başını yedi. Küçük asyanın güçlü bağımsız devleti, ABD nin at oynattığı bir ülkeye dönüştü. Atatürk devrimlerine karşı bir karşı devrim dalgası başlatıldı. Türkiye 1950 lerde. Dünya yeniden şekillenirken savaşa girmemenin verdiği dezavantaj, genç nufusu, coğrafi konumu ve dinamiğiyle büyük bir şansa sahipti. Ancak bu şans Önce menderes ardından gelen AP iktidarlarıyla ABD'nin bir küçük sömürgesi olmaya tercih edildi. dediğim gibi 1946 öncesini öpte başına koy. cumhuriyet herkesin bildiği ve sizin de dediğiniz gibi Atatürk öncülüğünde çöken imparotorluğun halkı tarafından kuruldu. bunda anlaşmışız... bahsettiğiniz dinci sağcı liderlere gelince; Menderes'in sabetatist olduğunu düşünüyorum. Demirel'in mason olduğunu biliyorum. Özal'ın ailesinin yaşantısına baktığımda din ile pek alakası olmadığı açıkça görülüyor. ama siz bu liderlere dinci diyorsunuz... hatta bu liderlerin dini sadece kullandığını da söyliyebilirim... ve dini hassasiyeti olan halkın bu liderlere oy vermesi kadar normal birşey yok! bahsettiğimiz 23 yıllık chp iktidarının ilk çok partili seçimlerde iktidarı dinci dediğiniz bir partiye kaptırmasıda tamamen doğal. eğer chp, Atatürk gibi milletin desteğini tam alsaydı. Atatürk'ün kurduğu parti olarak kalsaydı, tıpkı kurtuluş savaşında Atatürk 'ün (milletin düşmanı oldukları aşikar olan insanların dışında) tüm milletin desteğini aldığı gibi 1946'da ve bugünde aynı desteği görürdü. ama chp içerisinde kimlerdir pek bilmediğim insanların dine karşı sergiledikleri tutum yüzünden halk, sizin dinci dediğiniz ama din ile alakası olmayan partilere yönelmekten başka çıkar yol göremedi. Şayet chp söyledikleri gibi laikliği savunan, halktan kendisini dışlamayan, kendisine oy vermeyen vatandaşları aşağılamayan bi tuıtum sergileseydi. durum çok farklı olurdu. şu ajatosyon meselesine gelince ben almanların bu kadar çektiğinide bilmiyordum. ama bu kadar zorluklar atlatmış bi ülkeye 1923 yılında cumhuriyetini ilan etmiş bi ülke ki bu ülke bulunduğu coğrafya ile kritik bi konuma sahip ve hep övündüğümüz verimli toprakları olan her türlü yatırımın yapılabileceği olan bi ülke almanyaya işci gönderiyor... işte benim merak ettiğim nokta 23 senelik bir iktidar halkın her türlü teveccühünü almış bir liderin partisi bu dönemde ülkeyi geliştirecek huzura kavuşturacak ne yaptı? ideolojik mevzularla uğraşmaktan başka... tamam kabul ediyorum savaştan çıkıldı millet yorgun ama 23 seneden bahsediyoruz hiçte az değil... almanya örneğini veremiyorum ajitasyon diyorsunuz o zaman japonya diyelim o da savaştan çıkmış bi ülke ama teknoloji devi..? yazdıklarımı nasıl anlıyorsunuz bilemiyorum. chp nin 23 yıllık iktidarı üzerinde yorum yapıyorum. Atatürk dönemiyle ilgili bi sorun yok hatta Atatürk 'ün Allah tarafından görevlendirilmiş biri olduğunu bile düşünüyorum... verilecek bi cevaba cevabım gecikebileceğinden özür dilerim... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2007 Arkadaşım kusura bakmada. Sana biraz tarih öneriyorum. Türkiyenin atılım yılları olan 1923-40 lar arasındaki dönemi böyle değerlendirmek. Buna söyleyecek bir şey bulamıyorum. Şimdi sana tarımda modernleşme, sanayi kuruluşları, kitler, okuma yazma seferberliği, halk eğitimi, sağlık alanındaki gelişmeler, güçlü bir ordu kurma ve besleme, dış politikada "gerekirse dünya yeniden kurulur Türkiye'de o yeni dünyada yerini alır" diyecek kadar güçlü bir ülke ve daha neler neler sıralarım. Ancak bunu sadece o dönemi anlatan bir kronoloji ile görebilirsin. Japonyamı. Yapma arkadaşım. "Keşke savaşa girseydik" argümanına dayanak olarak Japonya'yımı örnek veriyorsun. Ne diyeyim sana arkadaşım. Hiroşima, Nagazaki, bunlar bizim başımızamı gelseydi. Japonya ikinci dünya savaşından öncede asyanın en zengin ve en güçlü imparatorluğuydu zaten. Amerika Japonya'yı cezalandırmakla yetindi. Niye yıkmadı peki. Japonya yıkılsaydı. Komunist Çin'le kim rekabet edebilirdi Uzak doğu asyada ? Senin atladığın nokta ne biliyormusun. Savaş'ın sonunda Emperyalist devletleri örnek veriyorsun. Japonya Almanya, İngiltere, Amerika, İtalya, bunlar zaten savaş öncesindede dev emperyalist devletlerdi. Bunlar savaşları kaybetseler bile Emperyalist sistem onların varlığına ihtiyaç duyduğu için yeniden desteklenirler bizzat savaştaki düşmanları onların elinden tutar savaş bitince. Çünkü Emperyalizmin Asyada Japonya gibi güçlü bir müttefiğe ihtiyacı vardır. Emperyalizmin Almanyanın yarısı komunist olmuşken. Batıda güçlü bir müttefik batı Almanyaya ihtiyacı vardır. Kalkıp Türkiyeyi savaşa katılan dev emperyalist devletlerle niye kıyaslıyorsun. Onlar kavga eder, savaşır barışır. Ama bir atasözü vardır "Filler kavga eder, çimenler ezilir" Aynı Osmanlının başına gelen gibi. Fillerin kavgasına rüyalarla girip sonunu hazırlaması gibi. Niye İkinci dünya savaşına Amerikanın yanında katılan Filipinlerin haline bakmıyorsun ne oldu savaş bitince dev bir devletmi oldu. Yoksa bağımsızlığını kaybedip yarı Amerikan sömürgesi ve ABD nin arka bahçesimi oldu. Türkiye ikinci dünya savaşına kimin yanında katılacaktı. Musul ve Kerkük için Türkiye Cumhuriyetinde iç isyan çıkaran İngilterenin safındamı. Akdenizde toprak talep eden İtalya'nın safındamı?. Yoksa boğazlarda hak iddia eden Sovyetlerin safındamı. Birinci dünya savaşından sonrada zengin oldu devletler. Hatta Almanya birinci dünya savaşını kaybettiği halde. Yine Avrupayı işgal edecek kadar güçlü bir devlet oldu sadece on yıl içinde. Düşmanları olan ne İngiltere, ne Fransa, nede Amerika Almanya'dan toprak talep etmedi. Bağımsız bir ülke olarak kalmasını sağladılar. Ona maddi yardımlar yaptılar. Peki Osmanlı'nın hali ne oldu. Almanyayla beraber savaşı kaybedince. Toprakları işgal edildi ve paylaşıldı. S enin mantığına göre. Nasıl Almanya birinci dünya savaşını kaybettiği halde savaştan on yıl sonra yine dev bir ülke olduysa. Osmanlınında savaşı kaybettiği halde. Güçlenmesi lazımdı. Öylemi oldu. Yoksa birinci dünya savaşı onun sonunumu getirdi. ? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.