Φ muki Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2007 bu konuyu araştıracağım Allah izin verirse... araştırmadan hurafe ya da hurafe değil diyemem... kısacası bu konuda bilgim yok... ama dediğim gibi,hala ısrar ediyorum ki bizi bir araya getiren hiçbir özel güne ,hele hele o gün bi de ibadet ediliyorsa yok demem.. diyelim ki baktım ettim neticede hurafe çıktı dediğiniz gibi, hayatıma ek bir uyarı oluşturmaz bu çünkü ben her günün her vakti,camilerin aynı ruh haliyle dolup taşmasından yanayım ve etrafımda bulunan arkadaşlarıma da Kuran okutmak için elimden geleni yapmaktayım.. Etrafınızda bulunan arkadaşlarınıza Kur-an'ı Türkçe okutun ki, okuduklarını anlasınlar. Belki aralarından bazıları -açık seçik olmasa dahi- kendi içlerinde korkmadan soru sorma yeteneğini kazanır. Alıntı
Misafir geothe Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Muhammed'in sara hastası olduğu biliniyor. Bu nedenle onu sara tuttuğunda, ağzından köpükler gelmeye başladığında, bayıldığında, ya vahy geliyor sanmışlar ya da Allah ile, Cebrail ile karşılaştı falan sanmışlar. Anadolu'da daeskiden, çocuğu sara tutarsa, ağzı yüzü büzülürse, "şeytan çarpmış, cin çarplmış" falan derlerdi. Durum bundan ibaret. aslında alayı abraham arkadaşım yapmış daha çok ama sen de yapmışsın... fakat daha üzücğ olan alay değil iftira.... sara hastesı olduğunu nerden çıkardın... zeki insanlar fikirler üzerinden gitmeli bence .... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Etrafınızda bulunan arkadaşlarınıza Kur-an'ı Türkçe okutun ki, okuduklarını anlasınlar. Belki aralarından bazıları -açık seçik olmasa dahi- kendi içlerinde korkmadan soru sorma yeteneğini kazanır. elbette türkçe... ben mesela kaç kez kuran okudum ve okumaktayım sayısını bilmem ama ,arapça bi hatim hiç nasip olmadı..hayatımızı değiştiren anlamadıklarımız değil anladıklarımızdır her zaman,, Ve sizin de dediğiniz gibi... okusunlar anlasınlar sorgulasınlar... ve ya inansınlar ya da inanmasınlar... iki arada bi derede kalmasınlar... çünkü bu konuda en büyük zarar ,her iki taraf açısındanda düşünürsem ,bu insanlardan kaynaklanır... mesela sizin Kuran a inanmıyor oluşunuz bilinen bir gerçek olarak karşımda ve ona göre yazışıyoruz... ancak en büyük sorun inanıyorum deyip Kuran ı hiç okumamış olup ,bütün hadis kitaplarını ezberlemiş insanların ,artık hadisleri bile ayetle karıştırır hale gelip ,dinimize çokta ters olabilecek ve her insanın kaldıramayacağı, ya da çoğunu dinden soğutacak yaklaşımlar sergilemeleridir... işte bu tehlike nasıl aşılır bilmiyorum... Hani inandığım Allah ın inandığım kitabında yazdığı gibi(en azından yaratan inancınız oluşundan,sizin kitaba inanmamanıza saygımla),"Dikkat edin şeytan sizi Allah la kandırmasın"... bundan güzel söz mü ola... her neyse ... selametle... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 ..sen de yapmışsın... fakat daha üzücğ olan alay değil iftira.... sara hastesı olduğunu nerden çıkardın... zeki insanlar fikirler üzerinden gitmeli bence .... Sayın geothe, Yazdığımız şeyler iftira olmayıp, tarihi gerçeklerdri, hadislere dayalıdır. Okuyunuz. Saygılar. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Okudum ve o metinde ki yazıya dayanarak siz sara tanısı koydunuz öylemi? Hıımmm uzman doktorluk yönünüzü bilmiyorduk öğrenmiş olduk Bizde şikayetlerimizi yazsak acaba teşhis koyabilirmisiniz Brain? Alıntı
Φ xprensesx Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 inandık, kabul ettik. haktır ve gerçektir.... Alıntı
Misafir geothe Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Sayın geothe, Yazdığımız şeyler iftira olmayıp, tarihi gerçeklerdri, hadislere dayalıdır. Okuyunuz. Saygılar. sevgili brainslapper tarihi gerçekler dediğin şeyin aslını anlatan bir yazıya beni yönlendirmen söylenecek sözün olmadığını açıklıyor. müsteşriklerin sırf peygamberi yalanlamak için ortaya attıkları iftirayı tarihi gerçek olarak yorumlayabiliyorsan sandığım kadar dürüst değilsin demek ki. hadisler ancak durumun olağanüstülüğünü ve yanındakiler tarafından bile farkedilebildiğini söylüyor. ağzından köpükler çıkıp bayılan şuurunu yitirip kontrolsüz hareketler yapan bir saralıyla bir tutmak açık iftiradır bana göre sana göre de öyle olmalı insaf sahibiysen biraz saygılar Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Acaba diğer Peygamber sıfatlı kişilerin de vahiy esnasında bu duruma düştüklerini gösterir yazılar var mıdır, merak ettim? Yoksa sadece Muhammed mi vahiy esnasında kendinden geçiyormuş? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Ben daha dün gece bir sohbette bir hikaye dinledim. Bir köyde bir kadın ermiş. Gelen ziyaretçilerin ölenlerinin ruhları ile bağlantı kuruyor ve düşüp bayılıyor, baygınlık sırasında ölü ruhlarını gördüğünü iddia ediyormuş. Anlatan bu köye gidip bu ermiş kadını ziyaret eden bir genç kadıncağız. Yakında babası öldü, tabii ermiş kadın babasını cennette gördüğünü söylemiş. Gitme nedeni de, babası ölmeden çok önce bir kaza geçirmişmiş, vücudunda deformasyonlar varmış. Ölünce azap melekleri işkence etmişler adama diye yakınları dedikodu çıkarmış. Kadıncağız bunun için gitmiş medyuma. Medyum bununla yetinmeyip kendine gelince de ruhların orada olduklarını iddia edip "bakın görmüyor musunuz? Burdalar!" diye bağırıp bir de etrafa korku saçıyormuş. Kadıncağız bayağı korktuğunu söyledi. Ben tabii bu işi geyiğe alacağım da, hiç belli etmeden biraz sorguladım. Tam tahmin ettiğim gibi kadın çoğu ölünün cennette mi cehennemde mi olduğunu pek de açık etmiyormuş. Bu kadıncağıza tabii ki babasının cennette olduğunu söylemiş. (Aksi halde günümüz ahir zaman olduğu için pek cennete giden fazla olmayacağından, herkesin akibetini söylese köyden kovarlardı zahir...) Daha kurcalayıp neler söylediğini ayrıntılı anlattıracaktım ama kadıncağız hem geyiği çaktı, hem babası öleli fazla olmamış, üzerine de gitmek istemedim. Kısa yoldan kadının bir sürü şey sayıkladığını, ama gelenlerin kendi işine gelen sözleri cımbızladıklarını itiraf etti. Neyse, şimdi bu tür durumlara sara diyemeyiz. Sara nörolojik, yapısal bir hastalıktır. Bu tür ağır depresif durumlara şizofreni tanısı konuluyor. Şizofrenlerin güçlü bir inancı varsa, medyuma dönüşüyorlar. Sayıklama nöbetleri sırasında halisünasyonlar görüyorlar. Halisünasyonu sağlıklı bireyler de görür. Bazı depresif durumlar tetikleyebilir. Bir tür kırmızı mantar vardır, yediniz mi sizi uçurur. Afrika kabileleri bunu dini törenlerden önce yerler. Sonra da yedi cetlerinin ruhlarını, tanrılarını, cinlerini filan hep görürler. Fazla yerseniz atalarınıza doğrudan kavuşturur. Ben şahsen halisünasyon deneyimi yaşadım. Lise arkadaşları toplanıp cin çağıracağız dediler. Daha önce çok yapmışlar da bu sefer beni de kattılar. Yere harfler yazıp fincan koydular. Sorulan sorulara göre fincan harflerde gezerek bir şeyler yazıyordu. Sonra bir cin(!) kadın olduğunu söyleyince herkes sus pus oldu, şaşırdı. Hiç böyle bir şey olmamışmış önceki seanslarda. Kimi beğendiğini sordular, adımı yazdı. Fakat o adda bir arkadaş daha vardı. Hangisi diye sordular, fincan soyadımın baş harfine gidip kaldı. Tabii beni epey bi işlediler, yandın, bittin, öldün, kafayı yeme sakın, bu seni bırakmaz, bilmem ne... Eve gidip tek başına yatma, seni kaybederiz ,ecinnilere karışırsın, çocuğun bile olur, bir sürü zırva... Hepsini tersleyip eve gidip yattım ve bir şeycikler olmadı. Yalnız bilinçaltıma işlemiş ki, bir kaç gün sonra yatarken ikibuçuk metre filan boyunda insan görünümlü bir yaratık beni biraz hırpaladı, boğulacağım sandım. Karabasan derler ya, öyle bir şey. Fakat mantıklı düşününce bunun halisünasyon olduğunu anladım. Çünkü bu yaratık o seanstaki adaşıma çok benziyordu, onun hormonlusu gibi bir şeydi. Saçı, kaşı gözü aynıydı. Seans sırasında adımız çıkıp sonra benim soyadım çıkınca bozulmuş ve yüzüme bir tuhaf bakmıştı. Kıskançlıkla karışık öfke gibi bir ifadeyle. İşte o yüzü görmüştüm. Araştırdım, yarı uykulu durumlarda bu tür halisünasyonlar görülürmüş. Ben uyumuyordum ama uykum gelmişti. İşin komik tarafı, yaratık nefesimi kesince "eyvah dişi cinninin kıskanç kocası bu heral" diye paniklemiştim. O zaman inanmak istiyordum böyle şeylere. Pek korkmazdım ama inanıyordum. Bu işi ciddiye alacak kadar inansaydım bu işin ciddi patolojik sonuçları olması işten değildi. Arkadaşların beni işlettiklerinden emin değilim, ciddi arkadaşlardı, yarı şaka vardı ama, tam bir işletme sayılmazdı. Şaka olsa da cinlere kesin inanıyorlardı yalnız. Şimdi? Tabii ki inanmıyorum. İnsanlara tavsiyem, yarı şaka yarı ciddi bu işlere girmeyin, psikolojik sonuçları olabilir. Her şey bizim beynimizin ürünleridir. Beynimizde var kılarsak var olurlar... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Acaba diğer Peygamber sıfatlı kişilerin de vahiy esnasında bu duruma düştüklerini gösterir yazılar var mıdır, merak ettim? Yoksa sadece Muhammed mi vahiy esnasında kendinden geçiyormuş? Bilen bilir "Beyin" konusu ile ilgiliyimdir. Zamanında "Sara/Epilepsi" rahatsızlığı olan bir kız arkadaşım vardı ve o vesileyle bu durumla ilgilenmek durumunda kalmıştım... Bilindiği gibi "Şaman"lar ruhlar ile iletişim halindeyken bir takım kasılmalar yaşarmışlar. Yani bir çeşit trans hali gibi. Ancak bazı araştırmalar öyle gösteriyor ki bu kasılmalar aslında "Sara Krizi" ile benzer özellikler gösteriyor. Ayrıca şu da vardır ki, Sara Krizi geçiren birisini izlerseniz kendisinin çok acı çektiğini sanırsınız. Kriz sonunda çok yorgundur. Kriz anında yüz şekli yine acı çeker gibi bir haldedir. Sanki üzerine bir yük binmiş gibidir... Ancak krizden sonra o kimseye sorarsanız hiç bir acı çekmemiştir. Yorgunluktan başka hissettiği hiç bir şey yoktur... Ayrıca "Sara Krizi" anında beyinde gerçekleşen "Kısa Devre" halinde bireyin ne gibi halüsinasyonlar gördüğü yada halüsinasyon görüp görmediği pek bilinemiyor, Çünkü hasta kriz anında neler yaşadığını ve neler olduğunu hiç hatırlamıyor. Bazı "Ezoterik" görüşlere göre bu kriz anında birey geçmiş ile gelecek arasında güya bağ kuruyormuş istemsiz olarak ve kriz bittikten sonra belirsiz bir zamanda da olsa bunların farkına varabiliyormuş vs. vs. vs... Uzatmadan; Peygamberler için "Sara"lı diyebilir misiniz bunu bilemem ancak "Şaman"lar için belki de bu tespitte bulunabiliriz... Saygılarımla... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Sara nöbeti geçiren bir arkadaşım benim de vardı. Boşig'in dediği gibiydi aynen. Bence de pek bir şey, hatta hiç bir şey hatırlamıyorlar. Zaten hafızaları yavaş yavaş yerine geliyor. Şizofreniklerin gördüğü halisünasyonlar çok daha ciddi ve önemli. Bununla kimse şizofrenikti iddiasında bulunmuyorum, ama verdiğim örneği bir ölçü olarak anlattım. Ağır depresyon geçiren kişiler ülkemizde cinci oluyorlar... Hatta cin uğradı(!) diye getirilen hastaların hallerinden, aynısı başlarından geçmiş olduğu için anlıyorlar da... Damdan düşen gelsin demiş... Hatta bir katılımcının anlattığı gibi panik atak hastaları dine yönelebiliyor. Bu da hafif derecesi demek ki... Şizofreninin ötesi de var, paranoya ki en tehlikeli aşamadır. Paranoyada tam bir kişilik yitimi sözkonusudur. Çok ilginç ve soyut bir konudur psikopati. Sarada beyinle ilgili yapısal bozukluk belirlersiniz, ama psikopatide hiç bir yapısal bulgu belirleyemeyebilirsiniz. Ancak hasta konuşturularak tanı konur. Bu yüzden de cin işi söylentileri çıkar. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Sara nöbeti geçiren bir arkadaşım benim de vardı. Boşig'in dediği gibiydi aynen. Bence de pek bir şey, hatta hiç bir şey hatırlamıyorlar. Zaten hafızaları yavaş yavaş yerine geliyor. Şizofreniklerin gördüğü halisünasyonlar çok daha ciddi ve önemli. Bununla kimse şizofrenikti iddiasında bulunmuyorum, ama verdiğim örneği bir ölçü olarak anlattım. Ağır depresyon geçiren kişiler ülkemizde cinci oluyorlar... Hatta cin uğradı(!) diye getirilen hastaların hallerinden, aynısı başlarından geçmiş olduğu için anlıyorlar da... Damdan düşen gelsin demiş... Hatta bir katılımcının anlattığı gibi panik atak hastaları dine yönelebiliyor. Bu da hafif derecesi demek ki... Şizofreninin ötesi de var, paranoya ki en tehlikeli aşamadır. Paranoyada tam bir kişilik yitimi sözkonusudur. Çok ilginç ve soyut bir konudur psikopati. Sarada beyinle ilgili yapısal bozukluk belirlersiniz, ama psikopatide hiç bir yapısal bulgu belirleyemeyebilirsiniz. Ancak hasta konuşturularak tanı konur. Bu yüzden de cin işi söylentileri çıkar. Ya belki inanmayacaksınız ancak hayatımda Psikolojik rahatsızlığı olan bolca insan var. O yüzden biraz biliyorum diye düşünüyorum... Şizofrenler hakikaten halüsinasyonlar görürler. Sizin normalde usanacağınız bir pozisyonda saatlerce durabilirler... Lakin Şizofrenikler asla ve asla akılcı bir tanımlama ya da bilgilendirme yapazlar. Bildiklerini sağlıklı aktaramazlar ve zaten aktarma gibi bir niyetleri olamaz. Bazı şeyleri kurgulayamazlar ya da yeni gördüklerini örgütleyemezler. Bu yüzden "Öğrenme" hiç olmaz ya da çok az olur. Panik Atak rahatsızlığı olan insanlar ise o panik atak halindeki yoksunluklarından ve çaresizliklerinden dolayı inanca yöneliş gösterebilirler. Aynen "Karabasan/Uyku Felci" olayında olduğu gibi... Ki "Karabasan/Uyku Felci" denen şey de bir hurafeye kurban gitmiştir... İşte son söylediğiniz tespit güzel... "Paranoya" "Parafilik" gibi durumlarda tam bir kişilik yitimi söz konusudur. Kişilik bozukluğu vardır lakin birey bunu kabul etmez. Zaten temel bir teşhistir; "Hasta rahatsızlığını kabul etmekle, tedavinin yarı yolunu katetmiş demektir." Ancak "Kişilik Bozukluğu" rahatsızlığı yaşayanların çoğu bunu kabul etmemektedirler. Ta ki bir bunalım, çöküntü ve yoksunluk halinde son noktaya gelene kadar... Neyse, Konunun burası asıl konuyu dağıtır... Saygılarımla... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Neyse, şimdi bu tür durumlara sara diyemeyiz. Sara nörolojik, yapısal bir hastalıktır. Bu tür ağır depresif durumlara şizofreni tanısı konuluyor. Şizofrenlerin güçlü bir inancı varsa, medyuma dönüşüyorlar. Sayıklama nöbetleri sırasında halisünasyonlar görüyorlar. Halisünasyonu sağlıklı bireyler de görür. Bazı depresif durumlar tetikleyebilir. Bir tür kırmızı mantar vardır, yediniz mi sizi uçurur. Afrika kabileleri bunu dini törenlerden önce yerler. Sonra da yedi cetlerinin ruhlarını, tanrılarını, cinlerini filan hep görürler. Fazla yerseniz atalarınıza doğrudan kavuşturur. Ben şahsen halisünasyon deneyimi yaşadım. Lise arkadaşları toplanıp cin çağıracağız dediler. Daha önce çok yapmışlar da bu sefer beni de kattılar. Yere harfler yazıp fincan koydular. Sorulan sorulara göre fincan harflerde gezerek bir şeyler yazıyordu. Sonra bir cin(!) kadın olduğunu söyleyince herkes sus pus oldu, şaşırdı. Hiç böyle bir şey olmamışmış önceki seanslarda. Kimi beğendiğini sordular, adımı yazdı. Fakat o adda bir arkadaş daha vardı. Hangisi diye sordular, fincan soyadımın baş harfine gidip kaldı. Tabii beni epey bi işlediler, yandın, bittin, öldün, kafayı yeme sakın, bu seni bırakmaz, bilmem ne... Eve gidip tek başına yatma, seni kaybederiz ,ecinnilere karışırsın, çocuğun bile olur, bir sürü zırva... Hepsini tersleyip eve gidip yattım ve bir şeycikler olmadı. Yalnız bilinçaltıma işlemiş ki, bir kaç gün sonra yatarken ikibuçuk metre filan boyunda insan görünümlü bir yaratık beni biraz hırpaladı, boğulacağım sandım. Karabasan derler ya, öyle bir şey. Fakat mantıklı düşününce bunun halisünasyon olduğunu anladım. Çünkü bu yaratık o seanstaki adaşıma çok benziyordu, onun hormonlusu gibi bir şeydi. Saçı, kaşı gözü aynıydı. Seans sırasında adımız çıkıp sonra benim soyadım çıkınca bozulmuş ve yüzüme bir tuhaf bakmıştı. Kıskançlıkla karışık öfke gibi bir ifadeyle. İşte o yüzü görmüştüm. Araştırdım, yarı uykulu durumlarda bu tür halisünasyonlar görülürmüş. Ben uyumuyordum ama uykum gelmişti. İşin komik tarafı, yaratık nefesimi kesince "eyvah dişi cinninin kıskanç kocası bu heral" diye paniklemiştim. O zaman inanmak istiyordum böyle şeylere. Pek korkmazdım ama inanıyordum. Bu işi ciddiye alacak kadar inansaydım bu işin ciddi patolojik sonuçları olması işten değildi. Arkadaşların beni işlettiklerinden emin değilim, ciddi arkadaşlardı, yarı şaka vardı ama, tam bir işletme sayılmazdı. Şaka olsa da cinlere kesin inanıyorlardı yalnız. Şimdi? Tabii ki inanmıyorum. İnsanlara tavsiyem, yarı şaka yarı ciddi bu işlere girmeyin, psikolojik sonuçları olabilir. Her şey bizim beynimizin ürünleridir. Beynimizde var kılarsak var olurlar... peki inanmadığın o yaratıklarla ilgili bir olay,onların musallat olduğu bir tanıdığım vardı ve mağazamızın koordinatörlüğünü yapan bu şahsa gelip onu boğmaya çalıştıklarında yanında ve mağazadaydım... herkesin içinde zor kendine getirttiğimiz bu şahsın tamda hırpalandığı o zamanı kamera kayıtlarından izlemeye kalktığımızda ,tamda olayın başladığı andan olayın bitişine kadar bütün kaydın silindiğini farkettik ya da ekranda koca bir mavi pencere... bu tarz bir olayı hangi rüya ya da bilinçaltı halisünasyon ile açıklarsınız...tabi bu insanın başka insanların gözüne bakıp geçmiş yaşamlarını ortaya döküşünü de saymıyorum... Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Şizofren veya deli raporu verilen kişiler neden bir tane bile ateist değilde tamamı dindar ( sadece islam değil,tüm dinler dahil) olan insanlardan çıkar ? Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Şizofren veya deli raporu verilen kişiler neden bir tane bile ateist değilde tamamı dindar ( sadece islam değil,tüm dinler dahil) olan insanlardan çıkar ? bu konuda bu kadar kesin araştırma var demek?? diyelimki sen haklısın ki bana göre değil... çünkü en çokta inandığını söyleyip ,inandığı kitap adına yalan söyleyenler o yaratıkların uğraş alanlarına girerler... kısacası ayet olmayana ayet diyenler,kitabından çok başka kitapları yüceltenler,Allah tan çok peygamberinden medet umanlar ,hatta daha da başka kişilerden...helale haram harama helal demeye başlayanlar, yok farza sünnet sünnete farz diyenler,namazlarını hele hele en çokta iş için kazaya bırakacak kadar hakları olduğunu sananlar ...örnekler uzar gider bu konularda... kısacası o yaratıklar en çokta yalancıların başına indirilirler... bir yalanı en büyük yapanda ,o yalanın Yaratana karşı söylenmiş oluşudur elbet... Alıntı
Misafir geothe Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Acaba diğer Peygamber sıfatlı kişilerin de vahiy esnasında bu duruma düştüklerini gösterir yazılar var mıdır, merak ettim? Yoksa sadece Muhammed mi vahiy esnasında kendinden geçiyormuş? sevgili muki diğer peygamberlerin vahiy esnasında ne yaşadıklarını bildiren bilgiler yok . o yüzden sadece muhammed mi yaşıyordu bilemeyiz . onlar da benzer şeyler yaşamışsa bu neyin delili olacak... görülen o ki sara konusunda herkes birşeyler biliyor benim bildiğim ise şu. hayatı bu kadar mercek altına alınmış dostları ve düşmanları tarafından her an takip edilmiş ve kayıt altına alınmış bir insanın saralı olduğunu iddia etmek müsteşriklerin sözcülüğünü yapmaktır. fikir ürünü bir şey değildir . bu iftirayı savunanlardan daha adilane ve tartışılmaya değer fikirler rica ediyorum.muhatabım zeki ve dürüst olsun başka birşey istemem... Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 aslında alayı abraham arkadaşım yapmış daha çok ama sen de yapmışsın... fakat daha üzücğ olan alay değil iftira.... sara hastesı olduğunu nerden çıkardın... zeki insanlar fikirler üzerinden gitmeli bence .... zeki bir insan olarak düşündüğümde namazın emeklilik yaşı gibi veya elektrik su fiyatları gibi kısaca insanlar gibi yeniden derlenmesi ve bunun miraç gibi 2.bir tiyatro ile örtülmesi ve bu ******* anlaşılmaması bana komik geldi. kusura bakmayın ama sizin tanrınız çok kararsız ileriyi göremiyor namazın fazla geleceğini hesaplayamamış ben şahsen sonsuz bilgisi olan bir yaratıcının böyle basit hatalar yapacağına inanmam Alıntı
Misafir geothe Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 zeki bir insan olarak düşündüğümde namazın emeklilik yaşı gibi veya elektrik su fiyatları gibi kısaca insanlar gibi yeniden derlenmesi ve bunun miraç gibi 2.bir tiyatro ile örtülmesi ve bu ******** anlaşılmaması bana komik geldi.kusura bakmayın ama sizin tanrınız çok kararsız ileriyi göremiyor namazın fazla geleceğini hesaplayamamış ben şahsen sonsuz bilgisi olan bir yaratıcının böyle basit hatalar yapacağına inanmam çok güzel bak ortak bir kelimede buluştuk. bu konuyu ben ortaokul yıllarımdan beri çözememiştim ters gelmişti tıpkı senin gibi bana da . şimdi biliyorum ki bu konuda söylenen hadisler çok sağlıklı değil. bu yüzden benim tanrı anlayışım adına bu sözler bir sıkıntı oluşturmuyor. kuranda isradan bahseder. bunun dışında miraçla ilgili anlatılanlar imani bir konu olmadığından kabul etmesenizde problem yoktur. a ma namaz öyle veya böyle farzdır.sonuç bundan ibaret... ben şahsen sonsuz bilgisi olan bir yaratıcının böyle basit hatalar yapacağına inanmam demişsiniz bakın ne güzel bir tanrı anlayışınız var sizi yürekten kutluyorum... Alıntı
Misafir cimen Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 zeki bir insan olarak düşündüğümde namazın emeklilik yaşı gibi veya elektrik su fiyatları gibi kısaca insanlar gibi yeniden derlenmesi ve bunun miraç gibi 2.bir tiyatro ile örtülmesi ve bu ******** anlaşılmaması bana komik geldi. kusura bakmayın ama sizin tanrınız çok kararsız ileriyi göremiyor namazın fazla geleceğini hesaplayamamış ben şahsen sonsuz bilgisi olan bir yaratıcının böyle basit hatalar yapacağına inanmam ben aslında su konusulan kelımelerın bıraz derınıne ınerek soyle bır bılımsel arastırmadan yola cıkayım bugun butun dunyada astral seyahat dıye bırsey vardır.bu bılımsel konuyu bılmeden mırac ıle ılgılı ıkıncı sınıfsozcuklerle konusan arkadasımız nasıl bır mırac dusunmus once onu soylesın onun bır bılelım?gunumuzun modern bılımı bu astral seyahat olayına cok buyuk onem verır ve ınsanları bunun uzerıne denemıstır amerıka devletı buna cok buyuk yatırımlar yapmıstır ve bunları sokaktakı normal ınsanlara yaptırıyorlar ve bazı ınsanlara rusyanın bır lımanını dusunce kuvvetıyle hıc bır sekılde ımajınasyon kullanmadan daha once rusyaya hıc gıtmemıs veya orayla hıc alakası olmayan ınsanları bılımsel yollarla arastırıp buluyorlar ve bu ınsanlaraastral seyahat teknıklerını ogretıyorlar ve bu ınsanlar rusyanın lımanında o anda ne oldugunu resmederek cok yakın sekıller cıkarıyorlar ama dıkkat edın o anda olan bırseyı sermedıyorlar veya dagı vagdıyı koyu hatta bırbırnın karsısına gecmıs ıkı ınsanın ne dusundugunu resmettırıyorlar ve resımler acıklayıcı bır sekılde dogrulanıyor ve bıraz daha ılerı gıderek ıkı ınsanın bırbırını hıc gormeden aklındakılerını bırbırıne cızdırıyorlar ve bu ıkı ınsan dıger kafadakı sekle veya herneyse ona cok yakın bazende aynısını resmını cızıyor.sımdı mıracla ılgılı en onemlı sozcuklerden bırını yazalım buraya ''yatagına dondugunde yatagı hala sıcaktı'' sımdı varın gerısını sız dusunun bırıncı sınıf kelımelerle ama:) Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 haklısın ben tanrı denildiğinde aklıma sadece en büyük herşeyi bilen herşeye gücü yeten en sabırlı en büyük ten yanısıra herşeyin en doğrusunu yapanıda eklediğim için ip kopuyor kardeş. yoksa en doğrusunu yapmasını beklemekle fazlamı abartıyorum? namazın ayarını tutturamamış bir mesajı bile adaletli birşekilde insanlığa gönderememiş kul seçmiş ayırım yapmış dünyada adaletin a sı yok acı çektirmekten zevk alıyor (dünyada mazluma ahirette zalime) kusura bakmayın ama benim kafamda çizdiğim tanrının yanından bile geçmiyor sizinkisi... Alıntı
Misafir geothe Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 haklısın ben tanrı denildiğinde aklıma sadece en büyük herşeyi bilen herşeye gücü yeten en sabırlı en büyük ten yanısıra herşeyin en doğrusunu yapanıda eklediğim için ip kopuyor kardeş. yoksa en doğrusunu yapmasını beklemekle fazlamı abartıyorum? namazın ayarını tutturamamış bir mesajı bile adaletli birşekilde insanlığa gönderememiş kul seçmiş ayırım yapmış dünyada adaletin a sı yok acı çektirmekten zevk alıyor (dünyada mazluma ahirette zalime) kusura bakmayın ama benim kafamda çizdiğim tanrının yanından bile geçmiyor sizinkisi... kardeşim ne güzel işte... tanrı hakkında düşünüyor ve güzel şeyler buluyorsun...düşünmek görmektir... ''herşeyin en doğrusunu yapan'' diyorsun elbette öyledir .şüphen olmasın. .namaza ayar çekme konusuna gelince doğru değil ben kabul etmiyorum.hiçbir zaman da etmedim.ama sen illa da doğru diyosun. benden daha imanlısın yahuuuu. Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 kardeşim ne güzel işte... tanrı hakkında düşünüyor ve güzel şeyler buluyorsun...düşünmek görmektir... ''herşeyin en doğrusunu yapan'' diyorsun elbette öyledir .şüphen olmasın. .namaza ayar çekme konusuna gelince doğru değil ben kabul etmiyorum.hiçbir zaman da etmedim.ama sen illa da doğru diyosun. benden daha imanlısın yahuuuu. Sayın geothe, Söylediklerinin Sayın Abraham'ın söyledikleri ile ilgisi yokki. Cevap verdiğini sanıyorsun ama bildiğini okuyorsun. Mesela: ''herşeyin en doğrusunu yapan'' Allah yok diyor. Sebeplerini bir bir yazıyor. Sen ise sadece cevap olsun diye "öyledir" diyorsun. Namazın ayarını tutturamamış diyor. Sen ise; benden daha imanlısın diyosun. Tartışacaksan somut birşeyler söylemelisin. Sadece laf değil. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 kozmik... ultraviyole... gastrointestinal... rekonjonktürel... optimorasyonel... geomorfojik... konjektivital obsorbsiyon... Bu kelimeler birinci sınıf oldu mu sayın cimen? İsterseniz bunları uzatıp size birinci sınıf bir kompozisyon hazırlayabilirim ama bu kompozisyon bir gerçek ifade etmekten çok uzak kalacağı için uğraşmaya değmez. Astral seyahat olarak tanımladığınız şey gerçek olsaydı bu keşif yeri yerinden oynatırdı. Deneysel ve somut biçimde kanıtlanamayan her türlü iddia laf salatasından ibaret kalmak zorundadır. Aksi halde biz bu işin içinden çıkamayız. Biri muska yazar, biri dua eder, biri cinlerle evlenir, biri uzaya uçar, biri gökten sözler duyar... Uzar da uzar bu iş... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 haklısın ben tanrı denildiğinde aklıma sadece en büyük herşeyi bilen herşeye gücü yeten en sabırlı en büyük ten yanısıra herşeyin en doğrusunu yapanıda eklediğim için ip kopuyor kardeş. yoksa en doğrusunu yapmasını beklemekle fazlamı abartıyorum? namazın ayarını tutturamamış bir mesajı bile adaletli birşekilde insanlığa gönderememiş kul seçmiş ayırım yapmış dünyada adaletin a sı yok acı çektirmekten zevk alıyor (dünyada mazluma ahirette zalime) kusura bakmayın ama benim kafamda çizdiğim tanrının yanından bile geçmiyor sizinkisi... Sayın geothe, Söylediklerinin Sayın Abraham'ın söyledikleri ile ilgisi yokki. Cevap verdiğini sanıyorsun ama bildiğini okuyorsun. Mesela: ''herşeyin en doğrusunu yapan'' Allah yok diyor. Sebeplerini bir bir yazıyor. Sen ise sadece cevap olsun diye "öyledir" diyorsun. Namazın ayarını tutturamamış diyor. Sen ise; benden daha imanlısın diyosun. Tartışacaksan somut birşeyler söylemelisin. Sadece laf değil. bu işte bir terslik var arkadaşım Alıntı
Misafir geothe Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 bu işte bir terslik var arkadaşım haklısın arkadaşım.. terslik şurda. bazı arkadaşlar formu okuma zahmetine girmeden son iletiden cevap yazıyor... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.