Zıplanacak içerik

Zehir Hafiye

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Zehir Hafiye tarafından postalanan herşey

  1. Şimdi devletler, ırkçılık, derin dünya, Baykal vs.meselelerini bir kenara koyalım. Sana bir soru : Toprağa tüm toplumun ortak olması demek, toprağın sahibinin devlet olması demektir. Toprak bir üretim aracıdır. Ya diğer üretim araçları ? Sen toprak devletin olsun ama kişiler işletsin diyorsun. Peki kişinin emek vererek ürettiklerinin pazara sunumu nasıl olacak ? Ben diyelimki toprağı işledim, salatalık yetiştirdim, pazara götürüp satacam. Bunun nakliyesi var kamyonu var, reklamı, ambalajı vs. bunların sahibi kim olacak ? O zaman yine haksızlık olmaz mı ?
  2. O diil de Siirt halkı Baykal'ın onurlu ve medeni tavrından feyz alarak daha önce neden korkup da o devlet görevlileri hakkında suç duyurusu yapmadık diye hayıflanıp verebilirler oylarını belki.
  3. Zehir Hafiye şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Sorun Baykal değil dostum. Baykal ve belki de daha başkaları üzerinden '' İşte CHP Ahlakı '' başlığı altında ucuz bir yöntemle CHP'yi, daha önce oy verenlerinin veya önümüzdeki seçimde ( veya daha yakın hedef olarak referandum için Hayır kullanmak da dahil ) oy vermek isteyenlerin gözünden düşürmek. Bu potansiyel seçmenler ise, tahminimce CHP süper olduğu için değil, AKP'nin yıpranmış olmasından ve hani var ya Bektaşi fıkrası '' bundan kötüsü olamaz '' anlayışıyla düşünerek oy verebileceklerden oluşabilir. Bilmeyenler için : Bektaşiye 2 şişe şarap getirip, '' bak bakalım erenler hangisi daha iyi sen anlarsın '' demişler. O da şişelerden birinden bir yudum alıp diğer şişeyi işaret etmiş. Şaşırıp diğerini tatmadan nasıl anladığını sorduklarında ise içtiği şişeyi göstererek '' bundan kötüsü olamaz '' demiş.
  4. Zehir Hafiye şurada cevap verdi: enkas başlık Bilim Dünyası
    Dostum farkındasındır belki, bu yaklaşımın çok zorlama olmuş.Bir teorinin yasaya dönüşmesi onun deney ortamında makul sayıda doğrulanması ile olmaz. Evrim olgusu, bulguları ile izlenen bir süreci kapsar.Bu sürecin bitip bitmediğine, oluşturduğumuz teoriye göre karar veririz. Evrim teorisi evrimin sürdüğünü bize söylediği için yada biz bu teoriyi bu hipoteze göre kurduğumuz için evrimin sürdüğünü, süreceğini öngörüyoruz. Bu sürecin verilerini yorumlamak için halihazırda elimizde iki yasa vardır ;'' Gen Aktarımı '' ve '' Doğal Seçilim '' yasaları...Biz bu yasaları kullanarak evrimin mekanizmalarını açıklıyoruz. Tabii bunu açıklarken matematik olarak ifade etmek istersek çuvallıyoruz. Sebebi ise, Evrimin yalnızca bir süreç olmakla kalmayıp aynı zamanda kaotik bir süreç olmasıdır. Süreçlerde işin içine zaman girer. Yasalarda ise zamana bağlılık yoktur ; Yerçekimi yasası, Dalton yasası, Ampere yasası, Termodinamik yasaları, Kütlenin korunumu yasası, İdeal gaz yasası, vs. zamanla değişmez. Gen Aktarımı ( Mendel ) ve Doğal Seçilim gibi yasalar da aynı böyledir. Dediğin gibi değişkenlerinin bol olması bir sürecin hesaplanabilirliğini, öngörülebilirliğini imkansız kılar. Fakat hesaplanabilen süreçlerde, ( örnek : serbest düşme ) ihmal edilebilir makul sınırlar içerisinde kesin bir hesaplanabilirlik olması, serbest düşme sürecini yasa yapmaz. Biz hesaplarken yerçekimi yasasını kullanır, bir denklem elde eder ve sonuçları zamana bağlı elde ederiz Hepsi bu. Buna mukabil, amerikan bilardosunda topların nereye gideceklerini hesaplamaya kalksak bariz hatalı sonuçlar elde ederiz. Çünkü, topların dağılma ve birbirine çarpma süreci kaotik bir süreçtir. Olur da hesaplayabildiğimiz anda da bir ''Amerikan Bilardosu Yasası '' elde etmiş olmayız dostum.
  5. Zehir Hafiye şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Doğru bir mantık yürütmüşsün dostum. Yukarıda analizde bu konuya özellikle değinilmiş. Analizdeki mantığına göre NB'un eşi tarafından çekilen görüntülerle Baykal'a şantaj yapılıp, NB'nin yükselmesi sağlanmış. O arada Baykal'a yakın bir milletvekili kaseti ele geçirmiş daha sonra bir hırsıza kaptırmış, o da Baykal karşıtı bir milletvekiline kaseti ulaştırmış ve olaylar gelişmiş... Şimdi; 1-Bir koca başka bir erkek ile karısının ilişkisini görüntüleyecek ve o adamı, karısının kariyerini yükseltmezse bunu ifşa etmekle tehdit edecek. Kaseti de bir dosta emanet edecek. Diyelim ki, o adam bu şantaja boyun eğmedi, hangi koca bu görüntüleri ortalığa yayma cesaretini gösterebilir. Çünkü, şantaj yapılan adam siyasi kariyerinin son bulması yada zedelenmesi haricinde en nihayetinde çapkın diye nitelendirilir. Ama o koca ne duruma düşer ve karısı ne olarak nitelendirilir bu tahmin edilebilir. Peki bir milletvekilliği için bu risk göze alınır mı ? Hiç sanmıyorum ama hadi öyle olsun diyelim. Bu kadar alçalabilen bir koca var diyelim. 2-Kaseti kocanın dostundan ele geçiren ( profesyonel hırsızlıkla ) Baykal yanlısı ( hadi aynı zamanda sırdaşı diyelim ) milletvekili, onu başka bir adi hırsıza çaldırmış olsun. Peki, bu kasetin ifşaası ile CHP'nin oy kaybedeceği çok açıkken, Baykal karşıtı da olsa hırslı ama aklı başında bir milletvekili, geleceği olmayan bir partide nasıl bir çıkar hedeflesin ? Partinin oyları düşecekse bir daha milletvekili seçilebilme şansı azalmaz mı ? Böyle bir ihtimalin safsatadan öteye gidemeyeceği açıktır. Kişisel görüşüm, bu iftira daha önce yine Vakit gazetesi tarafından Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılmış iftiranın başka bir versiyonudur. Fakat bunun çok daha profesyonelce yapıldığı ortada.
  6. Ufak ama önemli bir düzeltme : Bu demeç yeni değilmiş, tarihe dikkat etmemişim. Olayın ertesi günü yani 08.05.2010 Cumartesi verilmiş Baykal tarafından. Bu da söz konusu suçlamayı reddetmediği, anında yalanlamadığı, sustuğu iddiasını çok net bir şekilde çürütmektedir. Yaban tarzı bir '' Yalaaaaaaan... '' bekleyenleri tatmin etmeyebilir onu bilemem
  7. Ama iyi zorlamışım değil mi ? Ama şöyle de bir şey var. Baykal yeni demecinde kaset için : "Önemsemiyorum, tamamen düzmece" "Tarih, bu tür şantajlar, düzmece haberlerle dolu. CHP'nin üzerine yıllardır haksız bir şekilde yapıştırılmaya çalışılan kötü, kabul edilemez bir yalanın yıkıldığı süreçte bu şantajın, bu iftiranın yapılması amaçlarını gösteriyor. Bunlarla mahkemede hesaplaşacağız.” demiş. Kılıçdaroğlu'nu hatırlayalım. Almanya'ki sauna iftirası...o da öyle şiddetle yalanlamamıştı. Ama sonunda düzmece-sahte belge kullanıldığı ortaya çıktı dostum. Yine Baykal'ın dediği '' CHP'nin üzerine yıllardır haksız bir şekilde yapıştırılmaya çalışılan kötü, kabul edilemez bir yalan ''ı açıkladığı sözleri de aşağıda : "İnançlı yurttaşlarımızla hiçbir kavgamız olmadığı, halkımızın dinine, diline, giyim ve kuşamına müdahale etmediğimizi halkımız gördü. O kesimleri de sahiplenmemiz ve bilhassa son olarak Diyanet İşleri Başkanımızın davetlisi olarak Kutlu Doğum Haftası'na katılışım ve orada yaptığım konuşmanın mütedeyyin insanlarımız tarafından da takdirle karşılanması bu çevreleri ürküttü. Yıllardır sürdürdükleri yalanın ortaya çıkmasından, CHP'nin halkımızın her türlü dini inancına ve yaşam tarzına saygılı olduğunun anlaşılmasından korktular. Böyle ahlâk dışı iftiralardan korkup da yolumuzdan dönecek değiliz."
  8. 99 seçimlerini hatırlayalım. DSP %22 küsur, CHP %8 küsur oy aldı. Bunların toplamı da zaten 80 sonrası olağan sol oyların tamamına yakınını oluşturuyor. O zaman FG'nin cemaat katkısından dem vuramayız değil mi Ecevit için ? Peki 2001 krizini nasıl açıklayacaksın böyle bir denklemle ? Yine o da tutmaz.
  9. Zehir Hafiye şurada cevap verdi: enkas başlık Bilim Dünyası
    İstediğin kadar evirip çevirip bir şeyler söyleyebilirsin tabi dostum. Ama dediklerinde tutar bir yan yok. Bilimsel teoriler kendi alanlarında geçerlidir. Bilimde her teori kendi ilgi alanına giren olayları, olguları açıklamak için oluşturulur. Elektromagnetik alanındaki gözlemler, saptanan olgular, bulunan yasalar birbirleri ile uyumlu hale getirilip ve yeni gözlem ve bulguları da açıklayabilecek derli toplu bir sistematik içinde sunulabiliyorsa bu geçerli bir teori olur. Aynı şey Nükleer fizik ve Kütle Çekimi alanını ilgilendiren teoriler için de böyledir. Nitekim bu alanlardaki teoriler kendi alanlarındaki mevcut olguları, gözlemleri bir şekilde açıklamaktadır. Yeni bulguları, gözlemleri açıklayamaz hale geldi ise ya revize edilir ya da direk geri dönüşüm kutusuna yollanır. Eğer ilgi alanını genişletip bu dört konudaki olgu, bulgu, yasa ve gözlem, deneylerin hepsini yine bir sistematik içerisinde açıklayabilecek bir teori geliştirebilirsen bunun adı '' fizikteki herşeyin teorisi '' olur. İlgi alanını daha da genişletip biyoloji, hukuk, sosyoloji vs. alanlarına da el atarsan asıl bu gerçekten '' herşeyin teorisi ''olur yani herşeyi tek bir varsayım ve mantık çerçevesinde tutarlı ve birbiri ile uyumlu bir şekilde açıklayabilmenin yolu olur. Kimbilir belki gelecekte tabii. Bu arada Eskiden geçerli olup sonrasında geçerli olmayan, belki de artık geri dönüşüm kutusunda bile olmayan teorilere bir örnek istiyorsan Lamarck'ın evrim teorisini okumanı tavsiye ederim.
  10. Ben onu da şöyle açıklarım : '' İkisi çok farklı durumlardır '' Rüşvet almak Deniz Baykal'ın düşünce dizgesinde çapkınlık yapmaktan daha ağır bir suçlama olabilir. Buna karşılık halkın genelini göz önüne aldığımızda yani Türkiye koşullarında ( benim memurum işini bilir ) normal bile sayılabilir yani yatak olaylarından daha vahim değildir. Siyasi sonuçları daha az zorlayıcıdır. Onun için şiddetle reddedip, istifa etmemiştir. Bu olayda ise durum tam tersidir. Çapkınlık yapmak, Deniz Baykal'a göre hafif bir suçlama olmasından dolayı hafifçe reddetmiş, buna karşılık olayın siyasi götürüsünün fazla olacağını bildiğinden istifa etmiştir.
  11. Zehir Hafiye şurada cevap verdi: enkas başlık Bilim Dünyası
    Evet şimdi bilime göre konuşacak olursak, insanın atasının doğaya bağımlı, doğayla bütünleşik ve uyumlu adeta bir hayvan gibi yaşadığı, paylaştığı devirden, kendi kendinin farkına varıp, ben kimim nereden geldim gibi soruları sorması ile kendini gösteren ve bir düşünüre göre insanı diğer hayvanlardan farklı hale getiren bilinçlilik durumunun, aynı zamanda insanın doğadan kopmasının, doğaya yabancılaşmasının yolunu açtığı için, yavaş yavaş başladığı devire spritüel anlamda İnsanın ortaya çıktığı devir denilebilir. Bu gelişme aynı zamanda, sembolik olarak değerlendirildiğinde kutsal kitaplarda söz edilen Adem'in cennetten kovulup yeryüzüne indirilmesine de benzetilebilir.
  12. AKP oyları=Cemaat oyları gibi bir denklemden hareket etmek, AKP'ye oy verenlere büyük haksızlık olur. AKP tabanının çekirdek oyları cemaatçilerden oluşabilir ama Türkiye'de yaşayıp da hatırı sayılır ortalama yüzer-gezer oyların olmadığını bilmemek için sırça köşklerde yaşıyor olmak gerekir. CHP'nin çekirdek oy tabanı da barajın altında kaldığında görülmüştür. Bu tüm partiler için geçerlidir. Onun için Baykal'ın Pensilvanya göndermesinin, cemaatçi olmayıp, çeşitli vesileler ve çarpıtmalarla şimdiye kadar AKP medyası tarafından '' din karşıtı '' yaftası yapıştırılan CHP'ye, ortalama yüzer-gezer oyların sahibi, fazla sorgulamadan FG'ye dini hassasiyetleri nedeniyle ılımlı bakan ortalama Türk insanının desteğini almak amacıyla yapılmış, '' Çarşaf Açılımı '' vs. gibi yine başarısız bir Gürsel Tekin hamlesi olduğunu düşünüyorum.
  13. Zehir Hafiye şurada cevap verdi: enkas başlık Bilim Dünyası
    Dostum bilime yeni kavramlar kazandırmaya gerek yok. Mevcut kavramlar anlaşılsa sorun kalmayacak. Ki önerdiğin kavramlar kategorik olarak yanlış. Olgu olgudur. Yasa yasadır. Olgunun kesinleşmesi yasa olmaz. Olgu zaten gerçekliği ifade eder.Ama olguya yasa denemez. Olgunun açıklanmasına zaten teori deniyor. Teori, olguları açıklarken yasaları kullanır. Ama kategorik olarak yasanın yeri farklıdır. Bir oluşa yasa diyebilmemiz için neden-sonuç ilişkisini kesin olarak belirlememiz gerekir. Evrim bir olgudur. Bu olgunun-gerçekliğin açıklanması da teori olur. Teoriler ise geçerli veya geçerli olmayan teoriler olarak ikiye ayrılır. Elimizdeki teori ise Cryano nickli arkadaşın dediği gibi alanında geçerli tek teoridir. Bu teori de modelini oluştururken '' Doğal Seçilim '' ve '' Gen Aktarımı '' yasalarını kullanır. Olguları açıklayabildiği oranda da geçerli olur. Evrim teorisinin şimdiye kadar açıklayamadığı bir olgu da çıkmadı henüz. Verdiğin örnekteki elektromagnetik olguları da elektromagnetik teori açıklar. Elektromagnetik teori de Biort-Savart, Kirchoff, Ampere vs. yasaları kullanır. Elektromagnetik teorinin açıklayamadığı bir olgu da günümüzde kalmamıştır. Ama hala bir yasa değildir çünkü kavramsal olarak olması mümkün değildir.
  14. Zehir Hafiye şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Bu sözlerin altına imzamı atarım. Türkiye'de demokrasinin en büyük eksiklerinden biri '' Katılımcı Demokrasi '' nin olmamasıdır. 80 darbesinin siyasi partiler kanununu değiştireceklerine, makyajla, şekille ile uğraşanlar utansın. Toplumun 5 yılda bir oy verme haricinde her an siyasete yön verme gücünün olduğu bir ülkenin sırtı kolay kolay yere gelmez. Bakın o zaman hakkını alamayan işçi, esnaf, Alevi vs. kalıyor mu?
  15. Belki Siirt ve çevresinden de iyi oy alır ha ne dersin ?
  16. Zehir Hafiye şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Kısır bir tartışma yaptığımız konusunda size katılmasam da ben de teşekkür ediyorum.
  17. İyi de dostum, o videoyu izlediysen, başta '' İşte CHP Ahlakı-Varan 1-Genel Başkan '' diye bir yazı geçiyor. Benim bundan anladığım Varan 2, başka CHP yöneticileri ile ilgili olacaktır. Nitekim Baykal da böyle anlayıp bir demecinde bunu söylemiş.
  18. Dostum herkes senin gibi değerlendirse zaten ortada sorun kalmaz.Ama burası Türkiye...O söylediğin açıklamaların her ikisi de aynı etkiyi yaratır buralarda. İkincisine bir de inkar ediyor derler o kadar. Politika nickli arkadaşın dediği gibi ülkedeki Tübitakı olsun, emniyeti, yargısı olsun güvenirliğinin kalmadığı bir ortamda bu konu üzerinde spekülasyona müsaade etmemek ve CHP'nin yıpranmaması adına böyle bir karar vermiş olması doğru olabilir. Fakat tam aksi bir sonuç doğurduğu da ortada...gerçekten zor bir durum. Konuşmasında açıkça reddetmemiş olması zımnen kabul etmiş anlamına gelmez. Ben aşağıdaki cümleleri bir ret olarak anlıyorum ve üslubu olayı kişilere indirgemekten çekinip, bayağılaştırmamak adına diplomatik ve kibar olarak değerlendiriyorum. '' Bu bir kaset olayı değildir. Bir komplodur. Komplo hukuk dışı ahlak dışı bir tertip demektir. Bir komplo yaparken, insanların en korunaksız görüntülerini alırsınız kesersiniz biçersiniz montaj yaparsınız çarpıtırsınız. Duvarlara gizli kameralar yerleştirirsiniz. Haneye tecavüz edersiniz. '' '' Yıllardır bekletilen bir kaset yoktur. Bir komplo imal edilmiştir. ''
  19. Arkadaşım önce şunda bir anlaşalım : Eğer herhangi bir milletin oluşmasında aynı ırktan olmak bağlayıcı değilse, Bir milletin başka bir milletten kendini üstün görmesine Irkçılık değil Şovenizm denir. Eski Alman milleti ve benzerleri yaklaşımı için bu iki terim bir arada kullanılabilir şimdi yumuşamış durumda, o ayrı. Amerikan, Fransız milleti gibi diğerleri için dediğim geçerlidir. Hiçbir milletin kendini üstün görmemesini haklar bazında sağlamak gerekir ama bu günümüz dünyasında mümkün görünmemektedir. Günümüzde elinde gücü olan hakları kendi lehine çevirebilmektedir. Bu birey bazında da devletler-milletler bazında da böyledir. Bu tüm dünyada olsun ülke bazında olsun bir sistem sorunudur. Haklar açısından eşitlik sağlamanın yolu sadece tek bir kapitalist dünya devleti değildir. Bu devlet aynı zamanda sosyalist bir devlet olmalıdır. Şimdi düşünelim bakalım, senin dediğin gibi, tüm dünya Amerika gibi tek bir devlet olarak birleşse, görünürde fırsat eşitliği olsa da, haklar eşit görünse de aynı hastalıktan yine şikayet edeceksin. Parası daha fazla olan kendini yine üstün görecektir, miras vs. ile imkanları baştan daha iyi olan 1-0 önde başlayacaktır hayata. Yok sorunun o devletin resmi ortak dili ne olacaktır ise bunun tek olması pratik olarak kaçınılmazdır. Tarihsel koşullarda oluşmuş ortak dilin geçmişteki bir etnik kökene ait olması ırkçılık olmaz.
  20. Yerinde bir soru ve bu konu birçok insanın kafasını karıştırmakta...Belki şöyle bir açıklama akla yakın olur diye düşünüyorum: Bazı insanlar vardır, ya doğuştan-genetik ya da yetiştiği çevreye bağlı olarak etkileri değişmekle birlikte bir kurnazlık özelliğine sahip oluyorlar.( artık meziyet mi demek lazım yoksa bir kusur mu o bakış açısına bağlı ) Hayatın içerisinde başka insanların kullandığı bu özelliklerinin işe yaradığını gören ama kendinde bu özelliği doğuştan mevcut olmayan yada çevresi nedeniyle bu özellikleri gelişmemiş insanların belirli bir noktada kendi istekleri doğrultusunda kurnaz olmayı denediklerinde çoğu zaman üstlerinde eğreti durduğunu, beceremediklerini, ters teptiğini bizzat kendi deneyimleri ile görmüş birisi olarak ve Baykal'ın siyaset tarzını göz önüne alarak diyebilirim ki, yapmaya çalıştığı kör gözüm parmağına, sırıtan manevralarla mensubu olduğu partiye oy tahvil etme çabasından başka bir şey değildir. Yapmak istediği sanırım, aklınca FG'e muhabbet besleyenleri giderayak AKP'den koparmak. Ne koparsam kar mantığıyla...oylarını maksimize etmek. Giderek seçmen profili sağa kayan bir ülkede, süreci tersine çevirebilmek için iktidara gelmenin yolu mümkün mertebe fazla oy almaksa, bu yöntemler siyaseten geçerlidir. Fakat Baykal becerememiştir. Nitekim AKP de kendi açısından farklı bir yöntem izlememiştir. Erdoğan aynı taktiği gerek açılımları ile gerekse belagat sanatı ile çok ustaca beceriyor. Atatürk isteyenlere Atatürk bizimle, demokrasi isteyenlere demokrasi bizde, sorunlardan bıkanlara çözümler bizde mesajlarını vermede çok etkili ve inandırıcı. Bunun sağlanmasında yandaş medya dediğimiz basın-yayın desteğini de gözardı etmemek mümkün değil. Baykal beceremedi. İlaveten ne Baykal'ın ne de CHP'nin, böyle bir örgütlü medya desteği olmadı ve olmayacağa da benziyor. Herkes birbirini yiyor tabiri caizse. Bir de Cumhuriyet yazarı H.Çetinkaya'nın Mormonlar, Fethullahçılık ve Baykal ilişkisi mealindeki yazısında anlattıkları var ama o beni aşar.
  21. Rica etsem, millet nedir, neye denir bana bir tarif, tanım yapabilir misin ?
  22. Zehir Hafiye şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Dostum böyle şeylere hiç gerek yok, benim senin için böyle bir imam olmadı. Alıntı yapman konusunda da bir zorlamam yok. Kendi adıma daha anlaşılır olmaya çalışıyorum hepsi bu. N.B. kim bilmezdim, bir aratayım dedim googledan haber-7 ve türevleri dışında analizde kullandığın biyografi-yoruma ulaşamadım. Haber-7 deki yorumu doğru kabul edebilirsin tabii bu senin tasarrufun ona ben karışacak değilim. Ama bunun, tarafsızlık ( pardon fanatik olmayan taraflılık ) konusunda kuşkular doğuracağı da aşikar. Umudunu boşa çıkarmamak için senin deyiminle laf-ı güzaf yapmayacağım. Aşağıdaki cümleler, Baykalın İstifa konuşmasından : '' Bir komplodur. Komplo hukuk dışı ahlak dışı bir tertip demektir. Bir komplo yaparken bazen haneye tecavüz edersiniz, duvarlara gizli kameralar yerleştirirsiniz, gizli çekimlerle insanların en korunaksız görüntülerini alırsınız, montaj yapar çarpıtırsınız.'' '' Bir kaset ele geçirilmiş değil, bir komplo imal edilmiştir.'' Anlaşılmayacak kadar zor bir cümle kurduğumu sanmıyorum. Ama tabii kendi mantığına göre haklı oluyorsun. Eğer o video gerçekse, Baykal'ı bu açıdan savunmak onursuzluk olur. Bu bakımdan onurla ilgili cümleni üstüme almadım. Tekrar edersem belki anlaşılır. Suçu sabitlenmemiş bir insanı savunmak avukatın, suçlamak savcının işidir. Her ikisi de onurlu mesleklerdir. Ama bizzatihi savunmak veya suçlamak eylemleri ile onur kavramı ilişkilendirilemez. Aynı şekilde, videonun gerçekliği konusunda henüz bir açıklık yok iken ve Baykal'ın ağzından da böyle bir şey çıkmamış iken, onun kesin suçlu ( burada suçtan kasıt aldatma, hukuki bir durumdan söz etmiyorum ) olduğu yargısından yola çıkıp tek taraflı analiz yapmak böyle bir şeydir. Konu benim yada senin her hangi bir konuda taraflı olup olmaman değil. Fanatik ya da ılımlı olmak sorunu da değil. Her insanın bir fikri yada meylettiği bir taraf olması doğaldır. Konu taraflı analiz ile tarafsız analiz arasındaki farklar. Tarafsız analizin değerlendirme kriteri, hangi kaynaklar eşit derecede muteber kabul edilmiş, her ihtimal değerlendirilmiş midir vs. gibi soruları içerir. Umarım anlatabilmişimdir. Konumuz ne '' etik ve Baykal' ', ne de '' Baykal'ın siyaset anlayışı ''...Baykal'ın konumunda herhangi birisi de aynı şekilde istifa etseydi yine etik içerisinde bir davranış olurdu, söylediğim bu. Benim senden rica ettiğim örnekler, video seviyesinde çirkinlik örnekleri idi. ''Çarşaf açılımı'' vs. bunlara popülizm dersin, ilkesizlik dersin, bir şekilde yırtma çabası dersin ya da AKP'nin '' bunlar dinsiz, başörtüsüne karşı '' propogandasına karşı gaza gelip beceriksiz bir refleks dersin, kamu kurumları ile ilgili bir ilkeyi savunmakla halkın değerlerine saygının farklı şeyler olduğunu anlatmak için başvurulan yüze göze bulaştırılmış ucuz bir yöntem dersin, tamam. Bunlar ayrı tartışma konuları. Fakat bu örneğin ne etik ile ne de çirkinlik ile bir ilgisi yok dostum. Yukarıda dediğim gibi benim tartışma noktam ne '' etik ve Baykal' ', ne de '' Baykal'ın siyaset anlayışı '', ne de nereye oy verdiğin ya da vereceğin, kimin arkasından gideceğin, ne de manzara tercihlerin falan ...yalnız ve yalnız yaptığın analizin objektifliği. Kısaca tekrar edecek olursam bu konuyu değerlendirirken daha tarafsız ve objektif olman gerekirdi.
  23. Yanlış bilgiden yola çıkarak yanlış akıl yürütme olmuş : 1-CHP'ye oy verenlerin tamamının asker veya Alevi kökenli olduğu iddiası yanlış. 2-Halaçoğlu, Alevileri Ermeni kökenli ilan etmedi. Bazı Kürt-Alevilerin Ermeni kökenli olduğunu söyledi. 3-Canan Arıtman'ın son derece yanlış, seviyesiz ve basit popülist denemesi tutmadı ve parti içinden de tepki gördü. Bu halde, Canan Arıtman lider olamaz. Olmaz ya, diyelim ki yeni lider o oldu, o zaman bu hem CHP'ye daha önce oy vermiş bazı Kürt-Aleviler hem de çoğu oy vereni açısından sorun olacaktır diye düşünüyorum.
  24. Zehir Hafiye şurada cevap verdi: enkas başlık Bilim Dünyası
    “Bu teori bilimsel bir kanun, ispatlanmış bir gerçek değil…” HY
  25. Zehir Hafiye şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Hoşbulduk, teşekkür ederim Yeniden okudum ama hala göremedim dostum Tebrik ederim ama N.B. hakkındaki bilgilerin alındığı adrese bakınca bu pek inandırıcı gelmedi Takdir edersin ki, yanlışa düşüp düşmediği kesinleşmemiş birini de iddialar doğru imiş gibi spekülasyon yaparak daha da berbat bir duruma düşürmenin objektif davranmakla uzaktan yakından zerre kadar ilgisi olamaz. Bunun ''onurlu yada onursuz davranmak''la da bir ilgisi yoktur. Öyle olsa tüm avukat ve savcılar onursuz olurdu senin mantığına göre. Bir de tabii tarafsız olma iddiası sana ait dostum, o yorum yapan arkadaşa değil ''13 yaşında bir çocuğun eğlencesi'' çıktığı için soruşturma devam ediyor herhalde Bir haber sitesinde söz konusu açık saçık video, ayet ve hadislerin yer aldığı bir sayfada üstelik +18 gibi bir ibare olmadan yayınlanabiliyor. Dindar olma iddiasında olan bir sitenin bu tavrını sorgulamak doğaldır. Eski işlerine bakarsak, ucuz ve hedef gösterici tavırları ile etik olmalarını bekleyen zaten yok. Ben böyle bir kirliliği ''mübah'' olarak dillendiren kimseyi duymadım Vakit gazetesi haricinde açıkçası. Sen bu kanıya nereden vardın anlamadım. Buna benzer bir hadise var mı bir örnek rica edeyim senden.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.