TANİA HAYDE

yalnız o takip edilmesi gereken haberlerde de diyodu ki o silah çocuğa ait değil abisine ait ve abisinden de rahatça o silahı alabilir ve trabzon da silaha ne kadar meraklı olunduğu herkesçe bilinir küçük yaşlarda daha silah kullanmayı öğretirler çocklara hemen hemen her evde vardır silah trabzon valisinin açıklamalarını hiç okumadınız heralde olaylardan sonra, trabzondaki halkın silahlanmasından nasıl bahsetti.

en çok alt ve orta sınıfı etkileyen ayrımcılık şiddeti tetikleyen unsurların başında geliyor. bi de buna popüler kültürde sürekli gençlere empoze edilen erkeklik ve cesaret ikilisi eklenince (KURTLAR VADİSİ gibi dizilerle) parasını alamadı diye 16 yaşındaki bir çocuk cinayet işleyebiliyor.şaşırmamak lazım kaza ile papaz cinayeti arasında bir bağlantı olabileceğini sanmıyorum. ki nasıl papaz cinayetinin karikatür olayıyla ilişkisi yoksa.

yani sırf doğuda görev yapanlar iki kat fazla maaş alsın diyemi terör bitirilmiyor? senin baktığın farklı bakış açısı bumu ? bunu mu anlamalıyız?

CEVİZ AĞACI Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var, Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. NAZIM HİKMET

HÜSEYİN TURAN__ÇAL ÇAL ÇAL

Dışarıdaki düşmanlarla içerideki hainlere durmadan öfke kusan Her fırsatta haddini bildirme, cezalandırma, vatanımıza milletimize yönelik alçakça komploları ortaya çıkarma telaşın içinde olan Aynı ülkenin topraklarında yaşayıp, aynı havayı soluyarak, aynı pasaportu taşıyıp aynı dili konuşarak kendi gibi düşünmeyen herkese ya sev ya terk et diyen Sürekli koşturup bir gün Şemdinli'de, öbür gün Rize'de ya da milli maçta Fenerbahçe stadında,bir gün konferans basan, öbür gün sergi... kendi gibi düşünmeyen, davranmayan herkesi hiç tereddüt etmeden "vatan haini" ilan eden Hiç çekinmeden en ağır hakaretleri yağdıran, kimine çürük yumurta kimine toplu yumruk atan Sınır tanımayan, hem iktidarda hem muhalefete, hem devlette hem sokakta, hem sivil hem üniformalı ya da resmi, hem sağda hem sol, her kılıkta her kurumda boy gösteren milliyetçi kardeşler Herkes bizi yok etmek, bölmek parçalamak ele geçirmek peşinde. Eee, buna şaşırmamak gerek, ne de olsa dünya küreselleşip küçüldükçe her ülkede böyle düşünenler çoğaldı. Bu çağda asıl evrensel yaygınlıktaki düşünceyi onlar temsil eder oldu.Onlar tüm milletlerin, etnik kimliklerin milliyetçileri birbirlerinin dilinden iyi anlıyor.Ne de olsa kafa yapıları ve hareket tarzlarıaynı “Öteki” ve “düşman” milliyetçilerle ne çok ortak noktaları var. Gerçi, mesele yalnızca dış düşmanlarla sınırlı kalsa milliyetçiler bunu kolayca hallederdi.Ama işin kötüsü, içerisini de tümüyle hainlerin ele geçirmiş olması… Üstelik ikisi el ele vermiş.Milliyetçiler tam dışarıdakine dersini verecekken içerideki paçalarına yapışıp onlara engel oluyor, tam içeridekini susturmak üzereyken bu kez de dışarıdaki yaygaraya başlayıp elini kolunu bağlıyor. Hani şeytan diyor ki, şu sınırlarını bir kapatıp dışarıyı hiç dinlemeden önce içeridekileri iyice bir benzet… ondan sonra da tek yumruk olmuş vaziyette dışarıya dön, her kafanı kızdıranı patakla olsun bitsin. Biliyorum yapmasına yaparlarda bi rahat bıraksalar dimi.Yok insan haklarıydı, yok medeniyetti diye… Ne gereksiz şeyler bunlar dimi. Ne diye bu konularda taviz veririz ki. Neyimize gerek bizim insan hakları… Biliyorum iyi niyetle canla başla çalışıyorlar, en ufak bir kişisel çıkar peşinde değiller, haşa!… Hiçbir rantta, ayrıcalıkta da gözünleri yok estağfurullah!… Vatan aşkları ne kadar saf, temiz duygularla yüklüdür. Öte yandan, insan bir yandan bu kadar çok işe birden koşturmaya çalışırken, bu kadar çok düşmanla baş edeyim derken bir yandan da dönüp yaptıklarının bilançosunu çıkarmaya zaman bulamıyorlar.Ama bilmem farkındalarmı bu ülkede en çok kan ve gözyaşı onların bu vatanı işte böyle çok sevmeleri sonucunda döküldü. Yani bu ülkenin insanları bugüne kadar en büyük zararı hep senin bu vatanperver azimle yaptıklarının sonucunda gördü.

yukarıda yazdığım cümleler sanırım yalnış anlaşıldı ve tek kelimeleyle bravo demeyi gerektirecek hiç bişey yok ha türkçe ezan veya ha arapça ezan bu benim için önemli değildir.sadece ezan konusunda böyle düşünüyorum.zaten kuran da ezan dan bahsetmiyor bile ki nasıl okunacağı tartışılsın din ve vicdan hürriyeti olmalı bu ülkede ama bu demek değildir ki din üzerinden yapılan siyasete karşı değilim herşeyi hiçe sayarak çok önemli konuların ''DİN ULEMASI'' kişilerce adeta ''FETVA'' verilircesine değerlendirilmesine tabiiki karşıyım tek başına iktidar olmanın nimetlerinden faydalanan şu anki iktidara tabiiki karşıyım içkinin yasaklanmasına tabiki karşıyım ramazan aylarında getirilen yasaklamalara ve baskılara tabbiki karşıyım her güncel konunun dinle bağdaştırılmasına tabiiki karşıyım yani kısacası çağdaş olmayan gerici yobaz akımların hepsinin karşısındayım Umarım, uygarlık ve aydınlanma sürecine ''aklın önceliği'' damgasını vurur...

benim anlamadığım türkçe ezan okunsunmu okunmasınmı gibi konulara takılanlar genellikle dinle diyanetle ilgisi olmayan insanlar. Namaz kılmıyorsanız veya ibadet yapmıyorsanız takmayın kafayı böyle şeylere hadi türkçe ezan serbest namaz mı kılacaksınız sanki, kılın da göreyim ateistler veya islamiyete inanmayanlar için niye bu kadar önemlidir anlayamam hiç benim için hiç önemli değil ister türkçe ister arapça ister başka bi dilde banane.....

hoşgeldin

Boza Avdan ırkçılığın her türlüsüne karşıyım.Türk devleti ırkçılık yapmıyor diye birşey de söylemiyorum. Yeni dünya düzeniyle çatışmak yerine onun çerçevesi ya da sınırları içinde kalan, yani ona boyun eğen, onunla birleşen politika ve mücadele içinde bulunulduğu sürece, emperyalist yeni dünya düzeni ile birleşen politikalar, çıkarları emperyalizmle birleşen uygulayıcılar ister. Özgürlük ve demokrasi mücadelesi ise, asıl sahiplerinin, işçi ve emekçilerin elinde sürüp gider. Yeni Dünya Düzeni’ni de tarihin çöplüğüne atacak ezilenlerin kurtuluşu gerçekleşinceye kadar.

lafta değil gerçekte birlik olmak lazım mücadelede birlik!!! Yaşamda dayanışma!!!

DERMAN SENDEDİR-HASRET GÜLTEKİN Vakit seherde Açılır perde Düştüğün yerde Derman sendedir Düşmüşüm kaldır Mihnetim oldur Ağlarım güldür Derman sendedir Benim bi çare Kaldım avare Yürek pür yare Derman sendedir

DOSTLUK Biz haber etmeden haberimizi alırsın, yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin. Gözümüzün dilinden anlar, elimizin sırrını bilirsin. Namuslu bir kitap gibi güler, alnımızın terini silersin. O gider, bu gider, şu gider, dostluk, sen yanı başımızda kalırsın NAZIM HİKMET RAN

geçmişe yönelik özlemim yok hiç geleceğe özlem var özellikle 1 ay sonrasında yapacaklarıma hasretlik bitecek

hoşgeldin

cumhurbaşkanı

HOŞGELDİN

ben ilk başta merhaba dedim ama tanışmamız gerekiyodu çünkü

o bir mehdi

SENDEN ÖNCESİ YOKTU Bütün bu sürekli arayışlar neden bilir misin Neden bu durup durup isyan etmeler Allaha Bu aldanmalar, yıkılmalar, bu sonsuz çalkanış Hep sana yaklaşmak için, biraz daha biraz daha Seni bulmak yılgın, yıkık gecelerden sonra Sana çıkmak merdivenlerden nefes nefes Belki ben yalnız senin güzelliğinde çirkinim Hiç solmasa güzelliğin, böyle hiç bitmese Yanmak var sana yaklaştıkça biliyorum Yok olmak var, kahrolmak var, kül olmak var Öyle bakma gözlerime bakma artık ölüyorum Yaşamanın ta kendisi oysa bu ölmek değil Gözlerim gözlerinden başkasını unuttu Sen yoksan o yokluktur, senden öncesi yoktu. ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

MİKAİL ASLAN__NİNNAYE

perilisa hayırdır başka bi derdimiz filan yok dimi hani arada bir gelip garip kelime ve cümlelerle filmin güzelliğini kanıtlayamazsın bunu biliyorsun değilmi?

tek kelimeyle herşeyim. onu çok seviyorum.

Bozo Avdanın yazıları okunduğunda beğenmediği sevmediği , barbarlar diye bahsettiği türklerden hiç bir farkı olmadığı görülüyor.senin ne farkın var o zaman. ırkçı şovenist yaklaşımlarla nereye ulaşabileceğini zannediyorsun.demokrasiden bahsediyorsun bi de ki buna gülünür. emperyalistlerin oyuncağı haline gelmiş bir mücadele anlayışıyla nereye varabilirsiniz.şu an ki mücadeleniz nedir.ne yapıyorsunuz.her ulusun kendi kaderini belirleme hakkı var ama senin gibi değil. yaptığın söylemler faşistliğin alası bence.

İsrail, ABD ve Avrupa İran’ın araştırma ile atom silâhı geliştirmesinden endişe etmekte ve bu sebeple İran’ın araştırma çalışmasını sürdürmesine muhalefet etmekte. Rusya ve Çin de İran’ın atom silâhı geliştirmesine karşı olduklarını beyan etmekte, ama Rusya enerji üretimi için İran’a uranyum satmakta. İran’ın atom silâhı geliştirdiğine dair kanıt yok. Ortada kuşku var sadece. Emperyalist istihbarat örgütlerinin başka ülkelerin gizli silâh araştırmaları ve silâh stokları hakkında raporlarının ne kadar uyduruk olduğu Irak istilâsında ortaya çıktı. İstiladan sonra işgalci kuvvetler Irak’ta zırnık bulamadı. İran’ı yönetenlerin atom silâhı isteyip istemediği de belli değildir. İran’la uğraşan İsrail, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin atom silâhlarına sahip. İran’ın komşuları Pakistan ve Hindistan’da da var. Atom silâhlarının böylesine yayıldığı şartlarda İran devletinin güvenlik için atom silâhı istemesi egemen bir devletin hakkı olarak görülebilir. Sonuçta Orta Doğu’da güçlü bağımsız devlet istenmiyor. Şu an İran bölgede siyasi olarak güçlü. Filistinlilere verdiği desteğin ve Suriye ile dostluğun üstüne, bir de Şiîlik yüzünden Irak’ın iç işlerini etkileyebilir hâle geldi. Emperyalist ülkeler birde bunların üzerine iran'ın askeri olarak güçlenmseini istemeyebilirler. Emperyalistler baskı yolu ile İran’a istediklerini yaptıramazsa İsrail’in olası saldırısında israili destekleyeceklerdir. Ancak böyle bir saldırıya İran nasıl karşılık verir. İran’ın İsrail’i vurabilecek Şahap 3 füzeleri var. İsrail saldırısının bütün bölgeyi saran bir çatışmaya yol açması ihtimalide var. İran’ın tabiî kaynakları emperyalistlerin kontrolunda değildir. Egemen sınıfın emperyalizmle ve tekelci sermayeyle işbirliği yapma eğilimi, birçok az gelişmiş ülkeden daha azdır. İrandaki rejimin elinde atom silâhı olması bölge halkları açısından hoş değildir. Ne yazık ki dünyada genel nükleer silâhsızlanma sağlanamamakta. Bu durumda İran’ın atom bombası, İsrail, Pakistan ve ABD’nin atom silâhları karşısında dengeleyici ve caydırıcı bir etken olabilir. Emperyalistlerin İran'a olası bir saldırısına şimdiden karşı çıkmamız gerekiyor. Birleşmiş Milletlerin Irak’a on küsur yıl uyguladığı ve binlerce insanın ilâçszlıktan ölmesine yol açan insanlık dışı ambargonun, bu sefer İran’a tatbik edilmesine karşı çıkmak, buna katılmamak gerekir. Türkiye’de emperyalist safta yer almak için çeşitli bahaneler uyduracaktır. Halkı buna hazırlamak için Hizbullah cinayetleri gibi olaylar, İran’da kadınların çarşafı gibi konular pişirilip pişirilip kamu oyuna sunulacaktır. Emperyalistlerin İran’da diktatörlük var, demokrasi lâzım propagandasını benimseyip onların mevcut rejimin yerine işbirlikçi bir rejim kurma entrikalarını destekleyecekler. BU OYUNLARA GELMEMELİYİZ.