Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

TANİA HAYDE

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    701
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

TANİA HAYDE tarafından postalanan herşey

  1. TANİA HAYDE

    Çağrışım

    kuşüzümü
  2. TANİA HAYDE

    Çağrışım

    zeytinyağı
  3. avatarımı değiştirmezdim forumdaki tek yakışıklı avatarı olan sensin gözümüz gönlümüz açılıyo valla
  4. kendime kahve yapıcam
  5. TANİA HAYDE

    Çağrışım

    kötü
  6. TANİA HAYDE

    Çağrışım

    bavul
  7. TANİA HAYDE

    Günün Türküsü

    EFKAN ŞEŞEN-DAR KAPILAR kapılar dar geçilmez oldu yar ağır ağır vuruldu bahar dökülen yaprak değil insanlar gelen zehirli zamanlar ah yar ağla gönül kendinle başbaşa ağla gönül bir sende değil dumanlı ömür yaranı ateşle dağla gönül yalnızlık yaramış adama yarasın adama ağla gönül yıldızlara tutun ağla gönül böyle durmaz dünya yollar bulunur yaranı ateşle dağla gönül yalnızlık yaramış adama yarasın adama ağla gönül
  8. TANİA HAYDE

    Çağrışım

    bomba
  9. hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkıdır gönül bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ etsem n'ola nice demlerdir esîr-i iştiyâkıdır gönül dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân u ten ben ölürsem âlem-i ma'nâda bâkîdir gönül zerredir ammâ ki tâb-ı âfitâb-ı aşk ile rûzigârın şemse-i tâk u revâkıdır gönül etse nef'î n'ola ger gönlüyle dâ'im bezm-i hâs hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül NEF'İ
  10. ıhlamur altındayı bende çok seviyorum o bittikten sonra ntv de arka sayfa diye bir program var herkese tavsiye ederim.Can Kozanoğlu ve Kanat Akkayanın haftanın sanat olayları ile ilgili yaptıkları yorumlar ve tartışmalar çok güzel.her haftada bir konukları oluyor ve bu konukları ile de sohbetleri çok keyifli. Kanat Akkaya hayranı oldum çıktım bu program sayesinde . Ertuğrul Özkök bir yazısında onun için -o heralde Türkiyede ''Malkoçoğlu hayranı olarak annesinden doğan ilk ve tek türk'tür demişti.- seri cinayetler üzerine yaptığı araştırmalar çok güzeldi.bide sahaflara olan düşkünülüğü tutku haline gelmiş.nerden bulur o ilginç kitapları.
  11. TANİA HAYDE

    MUTLU YILLAR DELETERİOUS

    DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN
  12. ben de bir sağlıkçı olarak diyorum ki ilk önce ssk nın devri ile başlayan bir performans çılgınlığı ile devam eden ve bütün personelin bir adaptasyon sorunu yaşadığı bu reformlar dizisi. genel sağlık sigortası bir finansmn aracı.bu işleyişin gerçekleşmesi ve genel sağlık sigortası sisteminin seçilmesi durumunda devlet elini sağlık hizmeti sağlamaktan çekecek ve primli bir sistem karşımıza çıkacak.sağlık hizmetlerini prim ve katılım payı karşılığında satın alınır hale gelmesi demek gelir dağılımının çok düşük olduğu ülkemizde bu haklardan yararlanma olasılığını ortadan kaldıracak.eşitsizlik olacak.özel sigortacılık tekniğinin, böyle bir tablo karşımızdayken hiç gereği yok bence. sigortalının hekim ve sağlık kuruluşunu seçme özgürlüğü adı altında aile hekimliği diye yutturulan ilk olarak düzcede başlayan sistem taşeronlaşmaya doğru hızla gitmekte.3000 kişiye bir doktorun bakması ne kadar doğru.
  13. '' Sağlıkta ve sosyal güvenlikte herşeyi devletten bekleme dönemi bitmiştir.Bundan sonra ne kadar ekmek, o kadar köfte'' --Adalet Bakanı Cemil Çiçek-- Cemil Çiçek bu sözleri hükümet sözcüsü olarak Sosyal Güvenlik Reformunun Bakanlar Kurulunda görüşülmesinden sonra yaptığı basın açıklamasında söyledi.Bu sözleri ile sağlığın sosyal bir hak olamaktan çıkarılarak''ihtiyaca'' dönüştürülmesini savunduğunu açık açık söylüyor.Oysaki sağlığın kamusal bir hizmet olarak örgütlenmesi gerekmektedir.var olan kurumları ortadan kaldıracak, temel hakları sosyal hak olmaktan çıkaracak toplumu belirsizliğe kaosa sürükleyecek bu girşim durdurulmalı.yıllarca oluşmuş olan kurumsal ve teknik kimlik yeniden değerlendirilerek var olan işleyen kurumların sorunları çözülerek toplumsal bir katılımla yapılmalı reformlar. Sosyal Devlet ilkesi anayasada var olduğu sürece sağlık bir sosyal ve sosyal güvenlik haktır. ve anayasaldır.
  14. TANİA HAYDE

    bugün aklinizdan hangi sarki gecio

    Yeni Türkü den çember ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın sabahtan beri ağzımda bu şarkı
  15. İSTANBUL TÜRKÜSÜ İstanbul’da, Boğaziçi’nde, Bir garip Orhan Veli’yim; Veli’nin oğluyum, Tarifsiz kederler içinde. Urumelihisarı’na oturmuşum Oturmuş da bir türkü tutturmuşum: “İstanbul’un mermer taşları; Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları; Gözlerimden boşanıyor hicran yaşları; Edalı’m, Senin yüzünden bu halım.” “İstanbul’un orta yeri sinema; Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama; El konuşur, sevişirmiş, bana ne? Sevdalı’m, Boynuna vebalim!” İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim. Bir fakir Orhan Veli; Veli’nin oğlu, Tarifsiz kederler içindeyim. Orhan Veli Kanık
  16. ataol behramoğlu nede güzel yazmış madem tek başınalık tan gidiyoruz benden de Fikret Kızılok tan bir şiir tekbaşınalık üzerine Bir sevda çekerdi kalbim Sessiz tek basina. Varamaz dokunamazdi elim, Umutsuz yarasina. Biliyorum kavusmak imkansiz, Anliyorum yasamaliyim sensiz, Tek basina Tek basina Tek basina Her gece hayalimde düsümde, Her kadehin bitisinde. Bir buruk bir gariptir içim, Aklimdan her geçisinde.
  17. NİCE MUTLU YILLARA
  18. TANİA HAYDE

    Çağrışım

    görünmez kaza
  19. TANİA HAYDE

    Günün Türküsü

    MAPUSUN İÇİNDE Mapushane içinde yanıyor gazlar Bayramdan bayrama çalınır sazlar Kiminin anası ağlar kimine kızlar Böyle düştüm zindana yanar ağlarım Demir parmaklıktan bakar ağlarım Mapushane içinde mermerden direk Kimimiz on beşlik kimimiz kürek İdam cezasına dayanmaz yürek Böyle düştüm zindana yanar ağlarım Demir parmaklıktan bakar ağlarım
  20. TANİA HAYDE

    Çağrışım

    son mektup-biten aşk
  21. TANİA HAYDE

    Güldünya gülemedi

    ''25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'' Kadına yönelik şidetin toplum genelinde meşruluğunu gösteren bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizlerle Haydarın Karısına yazdığı mektup ''Menekşe moru gözlüm, al yanaklım, seni bir daha dövmeyeceğim. Lütfen artık eve dön. Bak Yaşar halıya kustu, kusmuk seni bekliyor. Ayaklarım bugün de hep seni aradı, yıkanmak için. Seni çok arıyorum, bir haftadır akşam rakılarının tadı tuzu yok... Ev sensiz çok ıssız. Gerçi nasıl, nerede yattığımı, kime nasıl öptüğümü falan hiç hatırlamıyorum ama onun sen olmadığını bir büyük rakının sonunda dahi hissedebiliyorum. Kezban, ben sana aşığım. Eve döndüğün gün, bunu arkadaşlarla kutlayacağım. Sen, kanlar içerisinde evden kaçarken nasıl duygulandığımı bilemezsin. Elimdeki şişeyi, hırsımdan ananın fotoğrafına fırlattım. (Artık duvarları gelince silersin.) Kezban bir de gelirken 2 paket kısa Maltepe getirebilir misin? Dün Zeynep okula gitmeyip dolma sardı, ben de okeye dönerken dikkatleri dağıtmak için habire dolma yiyip,"yiyin yiyin nefis olmuş" dedim. Nasıl zeka ama.. Zeynep'in tezkeresinde okul ve sınıf kısmını boş bıraktım. Onu da mı ben dolduracağım? Bu sabah seni kaçırışım aklıma geldi, efkarlanıp bir cıgara yaktım. On dört yaşlarında taş gibi kızdın. Nasıl; Mehmet, Abidin, Ramazan, Yusuf gelip seni döve döve taksiye atmıştık? Peki, seni piknik tüpü ile dövüşümü hatırlıyor musun? Yeni evliydik, bir boğaz gezisi dönüşüydü. Mehmetgiller kapıda bekliyorlardı, sen daha roka bile hazırlamamıştın ve Ramazan içeriden "ROKA!" diye bağırmıştı. Mutfağın kapısını içeriden nasıl kilitlediğimi, ocağın oradan tüpü nasıl kaptığımı falan hiç hatırlamıyorum. O gece Ramazan 'lar gidince sen Yaşar ‘ı doğurdun. Huysuz mu huysuz, koca burunlu Yaşarımı... Bu arada son maaşınla Yaşar ’a don falan aldım... Artık yuvana dön, asabımı bozma! ''Kocan Haydar!!!(netten) okuduğunuzda gülebilirsiniz ama bunları yaşayan kadınlar gerçekten de var. Kadınlarımıza tehlike yabancılardan değilde özellikle en yakınındaki erkekten geliyor.milyonlarca kadın için ev artık bir sığınak değil de dehşet yuvası. Dünyanın birçok ülkesinde ekonomik bağımlılık, gelenekler, dinsel faktörler ve yoksulluk, kadınları tacize ve şiddete katlanmaya zorluyor.Kadına yönelik şiddetin bildik hüzünlü öyküleri, geleneksel kabul edişler, toplumun ve devletin duyarsızlığıyla büyüyor.Şiddet sadece bedenlere zarar vermiyo kadının kendine olan özsaygısını ya zayıflatıyor yada tamamen yok ediyor.
  22. evet gerçekten güzel bi filimdi.özellikle renkler arasında dolaşmalar.kırmızı,mavi,yeşil,siyah.ama beyazla biten bir filim.göl üzerindeki dövüş sahnesi çok güzeldi.görsel ve zihinsel bir şölen.heleki İzhak Perlman'ın harika kemanı eşliğinde bunları seyretmek harikaydı. "Herkes sizi göründüğünüz gibi görebilir fakat az kişi gerçekte ne olduğunuzu bilir." düzmantık olayını alaşağı ediyor.
  23. evet
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.