Canraşit tarafından postalanan herşey
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Doğru durmak, eline silah alıp saldırıda bulunmamak oluyor, töre ve kültürü kabul etmemezlik değil. Zaten kabul etseler Müşrik olmazlar. Ayet bir Müşrik türüne hitap ediyor. Müslüman ol yoksa öldürürüm şeklinde bir dayatma olmadığına göre karşı tarafın da eline silah alma hakkı doğmuyor.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
NİSA 88. Size ne oldu da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Halbuki Allah onları kendi ettikleri yüzünden baş aşağı etmiştir (küfürlerine döndürmüştür). Allah’ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah’ın saptırdığı kimse için asla (doğruya) yol bulamazsın! NİSA 89. Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin. NİSA 90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda Allah size, onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir. NİSA 91. Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar (daldırılırlar). Eğer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik. Burada " Yüz çevirmek " ve " fitne " sonraki ayetlerden anlaşıldığı üzere savaşmak anlamına geliyor.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
'' 1- Allah'dan ve Resulü'nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere: 2- Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi gezip dolaşın. Şunu da bilin ki, Allah'ı aciz bırakacak değilsiniz. Allah kâfirleri mutlaka perişan edecektir. 3- Ayrıca büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafından insanlara bir ilandır ki, Allah da Resulü de müşriklerle yapılan antlaşmalara artık bağlı değildir. Eğer hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Yok yine tevbeden yüz çevirirseniz biliniz ki, Allah'ı yıldıracak değilsiniz. Kâfirleri acı bir azap ile müjdele. 4- Ancak kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardımda bulunmamış olanlar bunun dışındadır. Siz de onlarla olan antlaşmanızın hükümlerine antlaşma süresinin sonuna kadar uyunuz. Muhakkak ki, Allah müttakileri sever. 5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 6- Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler. 7- O müşriklerin Allah katında ve Resulü katında herhangi bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız var ki, bunlar size karşı doğru durdukça siz de onlara doğru olun. Allah sakınanları elbette sever. " ------------------------------------------------------------------------------------------------------- Şimdi aslında burada 3 tip Müşrik ten söz ediliyor. 1 - O dönem Müslümanlarının kendileriyle antlaşma yaptığı ama antlaşmaya uymayan Müşrikler. Onun için bu antlaşma artık tanınmamaktadır. Bunlara verilen süre 4 aydır. ( 9 / 2 ) 2 - O dönem Müslümanlarının kendileriyle antlaşma yaptığı ve antlaşmaya uyan Müşrikler. Bunlara da verilen süre antlaşmanın bitimidir. ( 9 / 4 ) 3- O dönem Müslümanlarının Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıkları Müşrikler. Bunlara ise doğru durdukları müddetçe ilişilmeyecektir. ( 9 / 7 ) Sonuç: Mescid-i Haram yakınında antlaşma yapılan Müşrikler, diğer Müşriklere yapılan tehditten muaf tutulmuşlar. O halde, Emperyalizmin El-Kaide'yi bahane edip, Ortadoğu coğrafyasında işgaller, ambargolar vs. için kendisine meşruiyet dayanağı yaptığı Tevbe suresinin ilgili emirleri; 1- Tüm zamanlar için değil. Çünkü; Antlaşma o dönemin Müslümanları ile o dönemde hedef aldığı Müşrikler arasında. 2- Tüm Müşrikler için değil. Çünkü, yalnızca o dönemin Antlaşma yapılan Müşrikleri hedef alınmış. ( 9 /1, 9 / 4, 9 / 7 )
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Öyle bir şey yok.
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
İşte bir zamanlar köleydiler Güneyde. Yasaklanmış sayılırlar. Siyah oldukları için öldürülünce tam yasaklanmış oluyorlar.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Biraz deli demişsiniz yani
-
Efendim Sunnimi? Siimi? Yanlis cevap hayata mal olur.
O surelerden de etkilendiklerinin bir kanıtı var mı ? Bence yenildikleri zaman akıllarına gelmiş olmalı o sureler ve hadis de uydurmuşlar duruma uygun. Moğollara haksızlık yapmayalım şimdi. Adamlar iyi savaşçılarmış.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Ya neyle geldi ? BİG BANG Teorisini sahipleniyordunuz hani.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Aksine. Sosyal Darwinizm'den etkilenip katliam yapan Hitler'in ordusunu durdurabilmek için SSCB'nin 27 milyon insanı cephelerde ölmüştür. Stalin'in Sosyal Darwinizmle alakası ancak bunu kullananları durdurma noktasındadır. Nazilerin işgali durdurulmasaydı ne olacağını tahmin edebilir miydiniz ? Bu mantığınız neyi ispatlar ? Dini kullanıp da terörist olan, katliam yapan yok mudur tarihte ve bugün ? Bu mantıkla sizin de Din yalan demeniz gerekir.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Aklından zoru var demek, Kaçık, Deli demektir. Hepsi aynı anlamda. " Ötekileştirmediği için " Böyle Mehdi'ye can kurban demeniz yanlışmış.
-
Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri
Konu itiraz etme meselesi değil ki. Bunu iddia edene deli gözüyle bakmak, onu ÖTEKİLEŞTİRMEKTİR. Bir şey toplumun genel kabulü baz alınarak Normal diye tanımlanır. Dolayısıyla, ilkine Anormal, Kaçık denir. Diğerine Normal. İki seçenek var. Ya ikisine de aklından zoru var demeyeceksiniz ya da ikisini birden ötekileştirip aklından zoru var diyeceksiniz. Siz ikincisini diyorsunuz. dolayısıyla, ÖTEKİLEŞTİRİYORSUNUZ. Ötekileştirmekde haklı veya haksız olmak ise ayrı tartışma konusu.
-
Efendim Sunnimi? Siimi? Yanlis cevap hayata mal olur.
1- Moğol İstilası sırasında Anadolu'ya kaçan Türkler Müslüman değil miydi ? 2- Moğolları ilk defa bozguna uğratan Memlük Sultanı Baybars Müslüman değil miydi ? Kıyamet hadisleri yenilgilerden, bozgunlardan sonra uydurulmuş, Moğollara atfedilmiştir. Bu anlayış, yenilgilerin sebebi değil, sonucudur.
-
Efendim Sunnimi? Siimi? Yanlis cevap hayata mal olur.
Şimdi, arkadaş dinin olduğu yerde savaş olur, savaşı büyüten, destekleyenler de olur demek istemişti. Yani, yanma ( din ) olan yerde ateş ( savaş )olur ve bu ateşi ( savaş ) körükleyenler de olur demişti. Din burada Yanma yerine kullanılmış. Ondan sonra ben her şeyin yanabileceğini ama her yanmada ( din, ideoloji vs. ) ateş ( savaş )olması gerekmediğini gösterdim. Tartışma bundan ibaret.
-
KURAN'IN ARAP OLMAYANLARA BAKIŞ AÇISI
Günlük hayatta kullandığımız Teori kelimesi ile Bilimde kullanılan Teori kelimesi farklı anlamdadırlar. Yasa başkadır, Teori başka. Bilim Metodolojisinde kullanılan bu terimlerin anlamını bilmeden sağlıklı yorum yapılamaz. Teori, Varsayım ( Hipotez ) de değildir. Teoriler kanıtlanınca Yasa olmaz. Newton'un Klasik Mekanik Teorisi halen geçerlidir. Yer Çekimi Yasası yasadır. Cisimlerin yere düşmesi bir olgudur. Cisimlerin hızı, ivmesi, kuvvet birer olgudur. Newton'un Klasik Mekanik Teorisi bu yasayı ve olguları kullanarak Cisimlerin yere düşmesi olgusunu açıklamak için geliştirilmiş bir Teoridir. Evrim Teorisi halen geçerlidir. Mendel Yasası yasadır. Doğal Seçilim bir mekanizmadır. Genetik Sürüklenme bir mekanizmadır. Mutasyon bir olgudur. Evrim bir olgudur. İşte, Evrim Teorisi de tüm bu olgu, yasa, mekanizmaları kullanarak Evrim olgusunu açıklamak için geliştirilmiş bir Teoridir.
-
KURAN'IN ARAP OLMAYANLARA BAKIŞ AÇISI
Dağlar Yerküreyi sabit tutmaz, Yer kabuğunu da. O dönem Araplar böyle biliyordu ama doğru değil. Kuran yalnızca Öğüt Kitabıdır, Bilim Kitabı değil. O dönemin Araplarının bilgisine dayanarak Retorik edebi sanatını kullanarak bu gibi bilgileri örnek verir, anlatmak istediğini anlatır, " öğüt verir ".
-
KURAN'IN ARAP OLMAYANLARA BAKIŞ AÇISI
Hubeydiye antlaşması gereği Mekkeyi ziyaret etmesine izin verilen Müslümanlardan onlar güçlü olduğu için antlaşma ( Hubeydiye ant. ) talep eden Müşriklermiş. Tehdit de yeni ideolojiyi oturtmak için( tarihsel açıdan bu bir devrimdir ) elbette İktidarı ele geçirme kamacıyla yapılmış.
-
KURAN'IN ARAP OLMAYANLARA BAKIŞ AÇISI
Ama sonradan yazıya geçirilmiş olan Mişna bölümü yazıya geçirilmeden önce Yahudilerce " Sözlü Tevrat " olarak bilinirmiş.
-
KURAN'IN ARAP OLMAYANLARA BAKIŞ AÇISI
Tutarlılık, Bilgi Felsefesinin araçlarından Mantıkla ilgilidir. Bilgi insanın nesneye yönelik soyut veya somut kavramlarıdır. Tutarlılık bu kavramlardan oluşan önermenin veya önermelerin kendi aralarındaki /içindeki çelişmezliğidir. "Cinler vardır, ispatı da kitaptır" görüşü " Petitio principii / begging the question: Döngüsel nedensellik; kendi kendini kanıtlayan önerme." safsatasıdır. Tutarlılık olarak tanımlanmaz.
-
Gezi'den Adeviye'ye Ulusları Bölme Sanatı
İşte ben de bu bakış açısının anlamsızlığını açığa çıkarmak istemiştim. Ama maalesef anlaşılmamış. Irk veya Etnisite elbette yasaklanamaz. Yasaklanabilecek olan, Irk veya Etnisitenin dışa vurumu yani dil, kültürdür. Bu da ancak otoriter düzenlerde vardır. Din de bundan farklı değildir. Çünkü, dine ideoloji, siyasal bir araç olarak bakılmadığı takdirde, otoriter düzenler dışında dinin dışa vurumu olan ibadetler, bayramlar vs. yasaklanamaz. Üstelik, ister otoriter olsun, ister liberal hiç bir düzende bizatihi Irk yasaklanamayacağı gibi, İnsan beyninde yer tutan Din de yasaklanamaz. Yasaklanması demek bu özeliği taşıyan insanların öldürülmesi demek. Irk, Din hiç bir düzende yasaklanamaz. Irkın dışa vurumu, Dinin dışa vurumu liberal ( ekonomiden söz etmiyorum, siyaset felsefesi anlamında ) düzende yasaklanamaz. Liberal düzenlerde yasaklanacak olan Irk ve Dinin siyasallaştırılmasıdır.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Değildir. Tutarlılığı beğenmektir.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Efendim, Lenin ve Mao Sosyal Darwinist değildiler. Diktatör de değildiler, Devrimci idiler. Biyoloji bilimi alanında Evrim Teorisini bilimsel bir teori olduğu için kabul etmek başka bir şeydir. Bu teoriyi sosyal / toplumsal alana taşımak, toplumların evrimini biyoloji üzerinden izah etmeye çalışmak başka bir şeydir. Hitler ve Moussolini, Sosyal Darwinizm'in bazı iddialarından etkilenmiş ( Üstün Irk ), buna karşın bazı gereklerinin ise tersini yapmışlardır ( Korporatizm ). Fakat, ne Lenin'in ne de Mao'nun düşünce ve uygulamalarının Sosyal Darwinizm ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Efendim, en genel anlamda Dinler eğer siyasallaştırılmazsa, Ortaçağ'daki gibi bir ideoloji haline getirilmezlerse, kısaca Laik bir ülkede dünyasal anlamda " inanç suçu " diye bir şey söz konusu olamaz. Bu suç Ahirete ait bir suçtur. Kaldı ki, İslam tarihinde, dünyasal anlamda " İnanç suçu " Kuran'a dayandırılarak değil, otorite ve onların değişken siyasetinin ürettiği hadislere dayandırılarak cezalandırılmıştır. Bu arada hala anlayamayanlar için not : Burada, bir gerçeğin ortaya konulması adına bu yazdıklarımın tarafgirlik anlamında değerlendirilmemesini rica ederim. Zira, ben yalnızca somut veriler ışığında değerlendirme yapıyorum. Çünkü, İnanç zaten tabiatı gereği tartışılamaz bir şey ve inançları tartışmanın sonu yok.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Onun için, beğen tuşuna basmak, sizin için bir ölçüt olabilir ama benim için değil.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Buna kendi yanılgım da dahil. Maalesef ben de aynı anlama gelecek şekilde kullanmışım ama gerçekten de Akletmek ile Düşünmek farklı. Akletmek Makulluğu barındırıyor. Düşünmek ise daha kapsamlı, makulluğu içerdiği gibi " uçukluğu " da içeriyor. Akletmek Düşünme türlerinden biri. Şöyle diyebiliriz sanırım : Akletmek " Niçin " i araştırma eylemidir. Düşünmek ise, " Niçin "i araştırmayı da içerdiği gibi, " Nasıl " ı araştırmayı da içeriyor. Dolayısıyla, bu iki kelimenin sarf edildiği bağlama bakmak gerekir, çelişkili kullanılıp kullanılmadığını belirlemek için. @@musttafa Bey'in yazısındaki cümlelerde farklı bağlamlar var. Dolayısıyla çelişki yok, tutarlılık var. " Düşünceyi etkileyen bu kadar çok etken var, düşüncelerde farklı olur, seçimlerde. " " Aklın yolu birdir. Akıl tam bilgiye ulaşırsa, akledenler her zaman aynı sonuçlara ulaşır.. "
-
Kuran-ı Kerim'de Evrim Teoirisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı
Olur mu efendim öyle şey ? Çok yanlış bir mantık bu. Bu mantıkla Dini kullananlar nedeniyle de Dine inanmayın, Din yanlıştır deyin o zaman. Bakın böyle düşünme tarzı Mantık bilimindeki bir çok Safsatayı aynı anda içeriyor : 1. Argumentum ad hominem: Bir argümanın doğruluğunun, argümanı geliştiren şahsın kişiliği ile ilgisi olduğu savı. Örnek: Freud cinsel sapığın biridir. Dolayısıyla söylediklerini ciddiye almamıza gerek yoktur. 8. Argumentum ad traditio / argumentum ad antiquitatem: Geleneksel olanın doğru olduğu savı. Örnek 1: Evliliği reddeden kadını öldürmemiz çok doğru. Çünkü töre böyle. Örnek 2: Bunca yıldır böyle yapılıyor. Demek ki doğru. 11. Argumentum ad lazarum: Yoksulların söylediklerinin doğru ya da tam tersine zenginlerin söylediklerinin yanlış olduğu savı. Örnek 1: Adamın beş parası yok ki çapkınlık yapabilsin! Örnek 2: Adamın milyonları var. Güya eşini hiç aldatmamış! 12. Yanlış ikilem / bifurcation: Yalnızca iki seçeneğin var olduğu savı. Örnek: Ya çözümün bir parçasısın ya da sorunun! 13. Zayıf benzetme / weak analogy: Ortak özellik gösteren iki önermenin birbirinin aynısı olması ya da birbirine çok benzemesi gerektiği savı. Örnek: Osmanlı İmparatorluğu da tıpkı Roma İmparatorluğu gibi parçalanmıştır.