Zıplanacak içerik

Canraşit

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Canraşit tarafından postalanan herşey

  1. Dünyada belli bir amaç için kullanılamayacak olan bir kavram, nesne, ideoloji, din, felsefe yoktur. Din ister Orta Çağ'daki gibi başlıbaşına bir ideoloji olarak olsun, ister ise yalın haliyle olsun yalnızca savaşları meşrulaştırma ve motivasyon amacıyla kullanılmıştır. Fakat, Tarihteki savaşların tümü ekonomik, sınıfsal çelişkilerden kaynaklanır, dini çelişkilerden değil.
  2. Canraşit şurada cevap verdi: democrossian başlık Evrim Kuramı
    Maymun değil Şempanzedir o. Fakat siz bunu nerede okudunuz ? Hangi bilimsel kaynakta gördünüz ?
  3. Canraşit şurada cevap verdi: democrossian başlık Evrim Kuramı
    Efendim, bu Evangelist alıntısının sahtekarlık olduğunu, sözlerin bağlamından koparılıp sunulduğunu göstermiştim :
  4. Dünyada belli bir amaç için kullanılamayacak olan bir kavram, nesne, ideoloji, din, felsefe yoktur. İslam ülkelerindeki bazı Ateistler de Emperyalizm tarafından OD işgallerini meşrulaştırmak için kullanılıyorlar. El-Kaide anlayışı olan Selefilik ( Vahabilik ) anlayışı tüm İslama mal edilerek, İslam bir terör dinidir teması işlenirken, bazı ateistlerin de buna destek vermesi söz konusudur.
  5. 1956 ile 1970'deki savaşı karıştırmışsınız. Mısır'da Devrim yapan General Nasr Sovyetlerden destek alarak 1956'da Süveyş Kanalını millileştirmiştir. 6 Gün Savaşında Mısırın yenilgisi, İsrail'in, Süveyşi değil, Sina Yarımadasını işgali ile sonuçlandı.
  6. Hür olarak diğerleri ile aynı haklara sahip olmamaları, köle olmaları, toplumsal yaşamdan dışlanmaları nasıl bir ırkın yasaklanmamasıysa artık. Siyahi olmaları da yasaklandı, yalnızca köle yapılmadılar, öldürüldüler de. Daha ne yapılacaktı ki ?
  7. Ruslar ( Hristiyanlar ) da Moğollara direnemediler. Onlar da mı, Dabbeye, Yecüce, Mecüce inanıyorlardı ? Türk hanedanı olan Harzemşahlar da, Anadolu Selçuklular da direnemediler. Sebebi Moğollar taktik anlamda çok güçlü, organize idiler. Onları tek durdurabilen Memlük Sultanı Baybars oldu. Hem Müslümanların çekik gözlülerle karşılaşması yeni değildi ki. Gerek Orta Asya Türk topluluklarıyla, Türgişlerle, gerekse Çinlilerle yeteri kadar savaş yapmışlardı ve galip gelmişlerdi ondan önce. Dolayısıyla, Moğollara yenilmeleri Kuran'da yazan Kıyameti düşündürmüştür ve duruma uygun Hadislerin uydurulması peşinden gelmiştir. Moğolların zaferleri Mehdi inancına ve Kıyametin geldiğini düşünmelerine sebeptir, Kurandan kaynaklanan sonuç değil.
  8. Tarihte gördük ki, ideolojiler Dinden de destek alıyor. Sizin mantığınıza göre bu durumda Din de yalan ve yalnızca yıkıcı ideolojilere destek için üretilmiş. Mantığınız yanlış.
  9. Günümüz dejenerasyonunun temelindeki Vicdan rahatlığı Kapitalizm iledir. Kapitalizm de Darwin'den önce icat edilen bir ekonomik sistemdir. Komünizm de Darwin'den öncedir. Bu sistem ve felsefelerin Darwin ile, Evrim Teorisi ile ilgisi yoktur. Evrim Teorisi Güçlünün güçsüzü ezmesi gerektiğini söylemez. Değişen çevre şartlarına uyumlu olanların neslinin devam etme şansının fazla olacağını bir olgu olarak ortaya koyar, açıklar, söyler. Bilim söyle olması gerekir, böyle olmalıdır gibi değer yargısı belirtmez. Bunu söyleyen Felsefe ve İdeolojilerdir. Güçlünün güçsüzü ezmesi gerektiğini söyleyen, bir felsefe olan Sosyal Darwinizmdir.
  10. El-Kaide de İslami bir terör örgütüdür. Bu neyin ispatı oldu şimdi ?
  11. Ötekileştirmeyen İdeoloji var mı ? Her ideoloji kendi çağına göre, kendi bulunduğu anlayışa göre, getirdiği devrime göre değerlendirilir. Çünkü, devrim dediğimiz şey ileri doğru olur. Mesela, milliyetçilik ideolojisinin burjuvazinin çıkarları gereği şekillenmiş olması, aristokrasi tarafından ezilen serflerin özgürlüklerine kavuşmalarını görmememize engel değildir. Yoksa, bu mantıkla bakarsak, Fransız Devriminin de,Türk Devriminin de, burjuvazinin sömürüsü amaçlı yapıldığını iddia edebiliriz. Onun için eleştirirken geriye dönük bakışla değerlendirmek gerekir. Yani, Fransız devriminin burjuvaların işçileri sömürmek için yapıldığını, özgürlük, eşitlik, adalet ilkeleri üzerine bina edilen Fransız milliyetçilik ideolojisinin burjuvaların işçileri sömürmek için üretildiğini iddia etmek gibi...ama bu devrimin sonucunda aristokratların serfleri sömürüsünün önüne geçildiğini gözardı etmek mümkün mü ? Fransız devrimi olumsuz bir gelişme mi ? Gerici bir adım mı ? İşte, İslam'ın ortaya çıkışı da böyle bir devrimdir. Aristokrasi tekelleşmiş, Doğu Tipi Feodal sisteme geçiş başlamış, köle sömürüsü yok olmamış ama azalmıştır. Yani, İslam'ın çıkışı toplumsal evrilme açısından ileri doğru bir adımdır.
  12. Canraşit şurada cevap verdi: irinçköl başlık Gezi Parkı Direnişi
    ODTÜ'de Faşizmde geçit yok ! Diren ODTÜ!
  13. Yanlış anlamadıysam, @@musttafa Bey'in bahsettiği dinlerde anlatılan Tanrısal Güç, Doğa Gücü ile özdeş. Bilim yapmanın, doğayı ( yaratılan ayetler ) araştırmanın, İnsanın merakının doğuştan gelen bir bilgi ( güdü ) den kaynaklandığını söylüyor. Bu bilginin de Tanrının çağrısı olduğunu, ister istemez herkesin bu çağrıya belli oranda icabet ettiğini, düşünme yetisini dinsel veya başka türden herhangi bir dogma ile tümüyle engelleyenlerin, her şeyi çözdüm zannıyla yan gelip yatanların bir sınavı veremeyeceklerini, bertaraf olacaklarını, bu sınavın da aklını kullanmak-kulanmamak ikileminde gerçekleştiğini anlatıyor.
  14. Evrim, daha doğrusu Evrilim kendi iç dinamiği ile olur. Evrenin Evrimi ile, İnsanın Rahimde Evrimi ile, Canlıların Evrimi arasında bu açıdan fark yoktur. Eğer, İnsanın rahimde verimi bir bilgi taşıyorsa ve bu bilgi varoluşa yol açıyorsa, Evrimi de doğanın bilgisinin tezahürü olarak düşünebilirsiniz. Eğer, Evrenin verimi Big Bang ile bir bilgi taşıyorsa ve bu bilgi varoluşa yol açıyorsa, Evrimi de doğanın bilgisinin tezahürü olarak düşünebilirsiniz.
  15. Yazayım buyrun : "Bu safsatalara inanmak için biraz akıl zoru gerekiyor" Aklından zoru olmak: Tutarsız, dengesiz, ölçüsüz, delice davranışlarda bulunmak."Bırak o bıçağı, aklından zorun mu var senin?" http://deyimler.bilgicik.com
  16. Güzel de, ya Kılıçla gelen ikna edilemezse. "kılıca karşı kılıç" fikrine karşı mücadele ederken candan olmak da var. Meşru Müdafaa tüm hukuk sistemlerinde bir haktır, suç değildir. Mecbur kalınınca yapılandır. Savaşa karşı olmak Emperyalist savaşlara karşı olmaktır. Kimse Emperyalist savaş yapmazsa, çıkar için sağa sola saldırmazsa müdafaa gereği de kalmaz. Otomatikman savaşlar biter. Emperyalist savaşa karşı olurken aynı zamanda Emperyalizme karşı Müdafaaya da karşı olmak, Emperyalizmin ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramaz.
  17. Bir insan kolay kolay memleketini bırakıp gitmez. Eğer, Müşrikler Mekke'de İlk Müslümanları rahat bıraksalardı, Hicret yaşanmazdı. Demek ki, savaş açanlar Müslümanlar değil, Mekkeli Müşriklermiş.
  18. Ne farketti şimdi ? Antlaşmayı ayakta tutulursa bu doğru durmaktır zaten. Çünkü, antlaşma zaten iki tarafın da birbirine karşı doğru durması üzerine yapılır ( Doğru Durma tanımı her neyse ). İslam yönetimlerinin en güçlü olduğu dönemlerde bile ( Emevi - Abbasi ) bu ayetler doğru anlaşılmış ki, İslam coğrafyasında hala bile Müşrik sayılan dinlere mensup insanlar, topluluklar yaşıyor. Demek ki savaşmayanla savaşılmamış. pislik olarak görmelerine rağmen gidip hır çıkarmamışlar. Onlar hır çıkarmadığı müddetçe kendi hallerine bırakmışlar. İslam dünyasında bu ayetleri sizin gibi anlayanlar zaten yalnızca Vahabi ( Selefi ) Mezhebi ve bu mezhebe mensup El-Kaide örgütü. Zaten bu nedenle Emperyalizme iyi bir enstruman olarak hizmet etmişler. Önce Lawrence'nin bu mezhebi canlandırması ile Osmanlı'yı Müslüman saymadıkları için Osmanlı'ya başkaldırmışlar, sonrasında CIA kamplarında Sovyet ordularına karşı savaştırılmışlar. Şimdi de, Evangelistlerin hizmetindeler. Onların Kuran anlayışları tüm İslama mal edilerek, İslam terör dini olarak lanse edilerek OD işgalleri meşrulaştırıldı. Bu argümanlar bayatlayınca, artık Batı kamuoyunda yeterli meşruiyeti kalmayınca Bin Ladin'i öldürüp bu kez El Kaide'yi diğer İslamcıların ve diğer mezhep mensuplarının üzerine salarak OD coğrafyasının sömürüsünün sürdürülebilirliği sağlanmaya çalışılıyor. Savaşan taraflar Emperlayizm destekli Katar harici Vahabi Körfez ülkeleri ve onların desteklediği El-Kaide ve saldırdıkları diğer İslamcılar ve diğer Mezhepler.
  19. " NİSA 88. Size ne oldu da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Halbuki Allah onları kendi ettikleri yüzünden baş aşağı etmiştir (küfürlerine döndürmüştür). Allah’ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah’ın saptırdığı kimse için asla (doğruya) yol bulamazsın! NİSA 89. Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin. NİSA 90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda Allah size, onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir. NİSA 91. Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar (daldırılırlar). Eğer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik. " Öldürüp öldürmeme konusunda ikiye ayrılmamışlar. Dost olup olmama konusunda ikiye ayrılmışlar. Kuran da bu ikilemi kaldırıp " Dost Olmayın " diyor. Dost olmamak Düşman olmayı gerektirmez. Böyle düşünmek dogmatik düşünmektir. Bu ikisi arasında dereceler vardır. İlişki sürdürülür ama Dost olunmaz, keza Düşman da olunmaz. " Yüz çevirmek " ve " Fitne " savaşmak anlamına geliyor. Yoksa, neden " kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna " desin ? Demek ki, başka bir toplumda İslamdan dönen ve kendi toplumlarını da döndürmek için savaşanlar var ve bunlar için size sığınırlarsa ve sizle savaşmazlarsa dokunmayın denmiş. Bunu anlamak çok kolay.
  20. Yeni bir kanıtlama yöntemi mi buldunuz ? Nedir ?
  21. Sessiz kalmıyorsunuz da sorun çözülüyor mu ? Teizmin öne sürdüğü Tanrı argümanlarını kullanarak Tanrının yokluğunu kanıtlayamıyorsunuz. Teizmin Tanrı tanımı kendi içinde tutarlıdır. Bu tutarlılık Tanrının var olduğunun kanıtlanması demek anlamına gelmez. Aynen Uzaylılar hakkında kendi içinde tutarlı bir önermeler bütünü ortaya koyabilenlerin Uzaylıların varlığını kanıtlamış olmadığı gibi. Uzaylıların yokluğunu kanıtlamak için iddia sahibinin Uzaylı tanımından giderek yanlışlamaya çalışmak ama becerememenin de Uzaylıları ne var ne de yok etmediği gerçeği gibi.
  22. İnsanoğlunun bilinçaltı bastırılmış komplekslerinin çözümü ile Süper Ego’da konumlanan, ve sosyalleşmesine yarayan değerlerin karşılığı olan Dinlerin alt yapı kurgusu İnsanoğlu bilinçaltının sembolik yansımasıdır. Adem ilkel insanlar arasında kendi egosunun bilincine ilk varandır. Ondan önce her şeyin ihtiyaç oranında paylaşıldığı Ana Erkil düzende bir yeryüzü cennetindeydiler insanlar. Egonun bilincine varılmasıyla Meta keşfedildi ve sömürü başladı. Savaşlar, kötülükler başladı. İnsanoğlunun Egosunun bilincine varması Şeytan sembolüdür. Bu bilinç İlkel Komünal Ataerkil düzene geçişi zorlamış. Daha sonra Ego Bilinci ( Şeytan ) Paylaşıma karşı çıkmıştır ( Yasak Meyva ) ve Meta’yı üreterek Kölelik düzenini başlatmıştır. Bu değerler İnsan Türünün Erkek cinsi ( Adem Peygamber ) tarafından taşındığından, ilk üretilmeleri de İlkel Komünal Ata Erkil toplumda tek eşliliği zorlayan Erkek Egemenliğin sonucu oluşan Oedipus Kompleksinin çözümü için üretilmiştir. Fakat bilinçaltında hep o cennete özlem ve yaşanan değişim sembolik olarak var olmuştur. Ana Erkil toplumda Tanrı Kadınla özdeşleştirilmiştir. ( Ana Tanrıça ). Ataerkilliğe geçişi ve Egonun bilincine varılmasını zorlayan da Kadın cinsinin ( Havva ) cinsel seçimleridir. Seçilmeyen erkeğin egosunun bilinci Tanrıya ( Tanrıça ) başkaldıran şeytan, diğerlerine de bu bilinci aşılamış ( çocuğun belirleyicisinin erkek olduğu, soyun erkek ile devam etmesi gerektiği, tek eşlilik ) ve paralel olarak İlkel Anaerkil Dinden İlkel Ataerkil Dine dönüşüm gerçekleşmiş, Tanrı kavramı Affedici, Koşulsuz Seven Tanrıça ( Anne ) yerine koşullu Cezalandırıcı, Koşullu Seven Tanrı ( Baba )ya dönüşmüştür. Ne Anne ne de Baba olan bir Tanrı anlayışının egemen olması ise, ancak bilinçaltının ve bilinç üstünün farkına varılarak yok edilip bilinçte ortaya çıkması ile mümkün olur. Bu da Egonun bilincinin evrenselleşmesi anlamına gelir. Yani, paylaşıma karşı olmayan insanların bilincidir.
  23. Bu ikisi farklı değil mi ? Aslında, Fikre karşı fikir var. Kılıca karşı Kılıç Fakat Mezhepçilik ne hale getirmiş : " Safsata bile dersen bittin. Adı kutsalımıza saldırdı diyip Allahü ekber nidalarıyla ya gırtlak keserler, ya da kurşuna dizerler. " Mezhepçilikten bir örnek vereyim. Dinden çıkanın öldürülmesi ile irtibatlandırılan ayet : “Sana haram ayını, o ayda yapılan savaşı soruyorlar. De ki: “O ayda savaş büyük suçtur. Ama Allah’ın yolundan engellemek, o yolu görmezlikten gelmek, Mescid-i Haram’dan engellemek ve halkını oradan çıkarmak Allah katında daha büyük suçtur. Fitnenin sıkıntısı savaştan büyüktür. Onların gücü yetse, sizi dininizden çevirinceye kadar savaşa devam ederler. Sizden kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, böylelerinin çalışmaları dünyada da ahirette de boşa çıkar. Onlar cehennem halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.” (Bakara 2/217) Yukarıdaki ayet dinden dönenin öldürülmesine şöyle delil getirilmektedir: “Âyette geçen “feyemut = فَيَمُتْ = ve ölürse” ifadesinin başındaki “fâ” harfi takibiyedir. Bunun anlamı,ölümün irtidatın hemen sonrasında geliyor olmasıdır. Bununla birlikte herkes bilir ki irtidat eden irtidat ettiği için hemen ölmez. O halde takibiye anlamı, yani ölümün irtidatın hemen sonrasında gelmesi, ancak şer’i bir ceza olarak irtidat sebebiyle cezalandırılmaları yoluyla olur. Böylece ayet, mürtedin öldürülmesinin vücubuna delil olur.”[11] -http://www.suleymaniyevakfi.org/kutsanan-gelenek-ve-kuran/kur%E2%80%99an%E2%80%99a-ve-gelenege-gore-dinden-donmenin-cezasi.html- Bir cümleden hatta bir kelimeden ne anlam çıkarılmış.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.