Canraşit

İkisi bir arada nasıl olur ? Bir örnek rica edeyim o halde aşağılama için Mekki dönemden.

Bireysel olarak doğa sömürüsünden bir rant elde etsek bu sömürü olurdu. Ama böyle bir şey yok. Biz Ağaçları kesip AVM yapmıyoruz, bundan orantısız bir gelir elde etmiyoruz. Yapanlar var ama biz değiliz herhalde. Kömür santrallerini çalıştırırken ihtiyacımızı karşılıyoruz. Bunu çalıştıran özel şirketin sahibi gibi değiliz. Tabii ki, doğaya zarar vermemenin bir yolunu bulmak gerekir. Ama ihtiyaç için doğaya zarar vermek sömürü değildir, doğaya zarar vermekte katkımız olmasıdır.

Anlamak çok zor değil aslında. Fransız Devrimini yapan Burjuvalar, Aristokratları ( Soylu sınıfı ) ortadan kaldırdı veya dönüştürdü ve Aristokrasiyi ( Soyluluk ) ortadan kaldırdı. Fakat, Aristokratların köle köylü sömürüsü ortadan kalktı ama burjuvalar işçi sınıfını sömürmeye başladı. Fransız Devrimi İşçi sınıfı sömürüsü için mi yapıldı ? İslam Devrimini yapan Müslüman Aristokratlar Müşrik Aristokratları ortadan kaldırdı veya dönüştürdü ve Müşrik Aristokrasisini ortadan kaldırdı. Fakat, Müşrik Aristokratların Köle sömürüsü ortadan kaldırılmadı ama dönüştülerek / azaltılarak devam etti. İslam Devrimi Köle sınıfı sömürüsü için mi yapıldı ?

Demek ki ırk da yasaklanabiliniyormuş.

Moğolları neden aşağılıyorsunuz bu kadar ? Adamlar hem savaş taktikleri, hem devlet yönetimi açısından o dönemde üstünmüşler, bu çok açık.

Öyle ise, Hicretten önce Müşriklere hakaret etmemişler, onları aşağılamamışlar diyorsunuz, öyle mi ?

OD'da da çöller vardı. Adamlar Polonya'ya kadar işgal etmişler, Moskova mı kalmış ? Rus Çarlarının bile Tatar soyundan gelmesi şart olmuş uzun müddet.

Hani hep tekrarladığınız, hoşgörü örneği olarak gösterilen Mekki ayet vardı. " Senin dinin sana, benim dinim bana " diye. Hicretten önce bu vardı değil mi ? Demek ki, böyle bir aşağılama yokmuş Hicretten önce.

Evet, yoksa hepsini öldürürlerdi yani siyahi ırkı somut olarak yasaklarlardı.

Bu mantık, Fransız devriminin burjuvaların işçileri sömürmek için yapıldığını, özgürlük, eşitlik, adalet ilkeleri üzerine bina edilen Fransız milliyetçilik ideolojisinin burjuvaların işçileri sömürmek için üretildiğini iddia etmekle aynı mantıktır.

Bugün için sormadım. Bilimin, Hukukun, İnsanlık değerlerinin bugünkü kadar gelişkin olmadığı 1400 sene önce yazılmış olsa demek istemiştim.

Doğrudur, Türk Devrimi Feodalizme ve Feodal değerlere ( din sömürüsü de bunlardan biridir ) karşı yapılmıştır. Din birliği ( Ümmet ) yerine Kader birliğini ( Ulus ) getirmiştir. İslam Devrimi de, Kabileciliğe ve Kabileci değerlere karşı yapılmıştır. Kan birliği ( Kabile, Klan ) yerine Din birliğini ( ümmet ) getirmiştir. İnsanlık tarihine bakıldığında tüm Tek Tanrılı dinlerin ortaya çıkışı ileri doğru bir aşamadır.

İhtiyacı karşılamak için çalışmak sömürü mü ? Siz ücretli çalışarak başkalarını sömürüyor musunuz ?

Karşı tarafın argümanı bence o değil de, neyse siz şuna bir cevap verin o halde : Kuran bilime tümden uygun, insan haklarına tümden uygun, hukuka tümden uygun olsa Kuran'ı bir hidayet kaynağı olarak kabul edecek misiniz ? Sakın, böyle değil ki, olmayan bir şeyi neden kabul edeyim demeyin.

Sömürmenin tanımı bir Limonu sömürmek gibi değildir. Sömürüden söz edilebilmesi için emek-kazanç orantısızlığı şarttır. Doğada, sömürü, ihtiyaç fazlası için harcanan emek, yoktur. İlk arkeabakteriler de ihtiyaçlarını karşılamak için gereken emekle orantılı besine ulaşırlar.

ODTÜ ve 100. Yıl Mahallesi sakinlerinin ODTÜ'den geçecek ve ODTÜ Ormanı'ndaki ağaçların kesilmesine neden olacak yol inşaatına karşı direnişlerini sürdürdükleri alana bu sabah polis saldırdı. Gaz bombası, ses bombası, plastik mermi ve tazyikli suyla saatlerdir süren polis saldırısına rağmen ODTÜlüler Ankara halkı ile birlikte direnmeye devam ediyor. ODTÜ direnişine destek için başta İstanbul, İzmir ve Eskişehir olmak üzere yurdun birçok noktasında halk sokağa çıkıyor. BirGün muhabiri Doğu Eroğlu ODTÜ direnişinden canlı olarak bildiriyor. *** Dakika dakika ODTÜ Direnişi 22.34 ODTÜ ormanında sürekli yangın çıkartılıyor, üniversiteliler çıkan yangınlara anında müdahale etmek için yangın ekibi kurdu. 22.30 ODTÜ direnişine destek için İstanbul Kadıköy'de toplanan halk sloganlarla Rıhtım'a doğru ilerliyor. 22.26 Taksim'de polis müdahalesi sürüyor. TOMA, Tepebaşı Odakule'ye doğru ilerliyor. Kitle tekrar toplanmaya çalışıyor 22.20 İstanbul Taksim İstiklal Caddesi'nde ODTÜ'ye destek için yürüyen halka polis saldırdı. 21.50 Polis tekrar kampüse şiddetli şekilde saldırdı. Yaralılar olduğu bilgisi geliyor. Ormanlık alanda yine yangın çıktı. İstiklal Caddesi'nde toplananlar ODTÜ'ye destek için Galatasaray Lisesi önüne yürüyor. Abbasağa forumu ODTÜ için eylem kararı aldı, Beşiktaş'a yürüyor. 21.40 ODTÜ içinde direniş sürüyor. Polisin hedef gözeterek gaz bombası sıktığı bildiriliyor. Bir genç başına gaz bombası gelmesi sonucu yaralandı. Kadıköy Yoğurtçu Parkı ODTÜ direnişine destek için yürüyor. 21.20 İzmir Gündoğdu'da halk ODTÜ direnişine destek için oturma eylemi başlattı. Eskişehir halkı Espark önünde toplandıktan sonra ODTÜ'ye destek için yürüyüşe geçti. 21.00 Polisin attığı gaz bombası ODTÜ ormanında yangın çıkardı. Ormanının çeşitli noktalarından yangın var. Öğrencilerden yurtlardan yangın tüplerini alarak yangını söndürmeye çalışıyor. 20.55 Karaburun Bilim Kongresi katılımcıları düzenledikleri yürüyüşle direnen ODTÜ'ye destek verdi. 20.50 ODTÜ'de polis saldırısı devam ediyor. Gençlik Muhalefeti'nden Mutlu Kahya gaz bombası nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Polis ODTÜ ormanlarından kampüse girmeye çalışıyor. Polisler çitlerdeki teli kesip ODTÜ ormanına girdi. Öğrenciler polise karşı kampüsü savunuyor. 20.25 ODTÜ öğrencileri ve destek veren Ankara halkı A4 kapısına barikat kurdu. Polis ise gaz bombası ve plastik mermi ile müdahaleye devam ediyor. 20.15 Polis kampüsten çıkmaya çalışanlara Akrepler ile gaz bombaları atıyor. 20.05 Kitle kampüse doğru çekildi. Direnişçiler buradan tekrar yürüyüşe başladı. Polis kampüs içerisine gaz bombası ile saldırıyor. Gazdan etkilenen çok sayıda kişi var. Bir foto muhabiri başından yaralandı. 19.49 Polis şu anda biber gazı ile saldırmaya başladı. A4 kapısı önüne barikat kuran polis buradan halka gaz bombaları atıyor. Kitle "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganı atıyor. 19.42 Polis yürüyen halka kısa süreli müdahale etti. Her yer ODTÜ heryer Direniş sloganları atılıyor. Halk barikat önünde toplandı. 19.20 ODTÜ'ye destek için Migros önünde toplanan Ankaralılar yürüyüşe başladı. 18.50 ODTÜ A4 kapısı önünde bekleyiş sürüyor. Polis ise TOMA ve Akreplerle müdahaleye hazırlanıyor. 18.30 Öğrenciler ve Yüzüncüyıl halkı Drunk'ın önünde toplanıyor. Bölgede çok sayıda polis ve TOMA var. Öğrenciler burada bir açıklama yapacak. Dayanışma ve desteğe gelen Ankara halkı ise Migros önünde toplanmaya başladı. saat:19.00'da buradan direniş alanına yürüyecek. Ankara'daki yürüyüş Redaksiyon TV (tv.redaksiyon.biz) adresinden canlı yayınlanacak. 17.35 ODTÜ'ye destek ülke çapında yayılıyor. Ankara forumları bu akşam ODTÜ'ye desteğe gidiyor. İstanbul Kadıköy'de ise ODTÜ'ye destek yürüyüşü yapıldı. Altıyol'da buluşan halk Rıhtım'a yürüdü. Halk buradan vapur ile karşıya geçiyor. Valilik Gezi parkının kapattı. Taksim Meydanı ise çevik kuvvet tarafından çevrilmiş durumda, geçişlere izin verilmiyor. Galatasaray Meydanına da polis yığınağı yapılıyor. Eskişehir'deki direniş forumları ODTÜ'deki polis müdahalesini protesto etmek için saat 20.00'de Espark önünde buluşacak. İzmir'de ise saat:20.00'de Gündoğdu Meydanına çağrı yapıldı. Mersin halkı ise saat:19.00'da ODTÜ için Barış meydanında buluşuyor. 16.45 ODTÜ'de CHP milletvekilleri ağaçların önünde ve ağaçlara sarılarak yıkımı önlemeye çalışıyor. ODTÜ'de halk "Direne direne kazanacağız" sloganları atıyor. 15.05 Belediyenin yol çalışmasına tekrar başlama girişimlerine karşı CHP milletvekilleri araçların önüne geçerek engel olmaya çalıştı. Milletvekilleriyle birlikte halk, polisi ve belediyeyi sloganlarla protesto ediyor. ODTÜ'de söküm saldırısı sırasında gözaltına alınanlar serbest bırakıldı 14.40 ODTÜ'de yol çalışması tekrar başladı. Halk tepki gösteriyor. 14.10 CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın belediye çalışanları olarak alanda bulunanların hiçbirinin belediye kimlik kartı taşımadığını gündeme getirmesinin ardından halk belediye görevlilerine kimliklerini sorunca gerginlik yaşandı. 13.45 ODTÜ'de inşaatın ruhsatsız olduğu belgelendiğinden ekiplerin çalışması durduruldu. Milletvekilleri ile birlikte halk, nöbette.100. Yıl İnisiyatifi, bugün yaşananları protesto etmek için saat:19.00'da tüm Ankaralıları 100. Yıl'daki Migros'un önüne çağırıyor. 13.25 ODTÜ'de polisin sert müdahalesi sırasında Gençlik Muhalefetinden Halil İbrahim isimli bir ODTÜ öğrencisi yaralandı. Halil İbrahim'in başına aldığı darbeler nedeni ile travma geçirdiği ve Atatürk Eğitim Hastanesine kaldırıldığı bildirildi. Polis saldırısı sırasında 5 öğrenci de hafif yaralandı. Direniş alanına CHP Milletvekilleri Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner ve Aylin Nazlıaka da geldi. Milletvekilleri inşaat sahasına girerek iş makinalarının önüne geçti. 12.40 ODTÜ'de polis tekrar halka biber gazı ve joplarla saldırdı. 12.30 Başkent Dayanışması üyeleri, polislerin dozerler eşliğinde "ODTÜ direniş alanına" gerçekleştirdiği müdahale ile 15'e yakın kişinin gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla ODTÜ A4 Kapısı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP Milletvekilleri İlhan Cihaner, Hüseyin Aygün ve Aylin Nazlı Aka da katıldı. Açıklamada, "Otoban yapma boşuna yıkacağız başına", "Polis simit sat onurlu yaşa", "Mahallemizi yıkanın villasını yıkarız" sloganları atıldı. Başkent Dayanışması adına açıklama yapan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, ODTÜ'de yapılanların hukuksuz olduğunu belirterek, yapılan yolun ODTÜ'ye zarar verdiğini söyledi. Amaçlarının ODTÜ'nün zarar görmemesi olduğunu belirten Hakkan, çalışmaların durdurulmasını istedi. Açıklamadan sonra alanda bulunan Milletvekili Aylin Nazlıaka yıkımda görevli işçilere çalışma belge ve ruhsatlarını sordu. Herhangi bir belgeleri veya ruhsatları olmadığını söyleyen işçiler, gelen tepkiler üzerine alandan uzaklaştı. Öte yandan eylemciler ve CHP milletvekilleri yıkımın gerçekleştiği alana tekrar girdi. Hüseyin Aygün, polisleri aşarak dozerin önüne geçerek, çalışmaları durdurmaya çalıştı. 11.40 ODTÜ doğa direnişine destek için 100. Yıl İnisiyatifi, herkesi saat 19.00'da Migros önüne çağırdı. 11.00 Polis ağaçları savunanlara biber gazı ve jopla saldırırken belediye araçları da ağaçları sökmeye başladı. 10.50 Belediye alana ağaç söküm araçlarını getirdi. Bunun üzerine halk ağaçların sökümüne karşı toplandı. Bazı kişiler ağaçlara sarılarak kesime engel olmaya çalıştı. Alana çok sayıda çevik kuvvet girdi. Çevik Kuvvet polisleri ağaçlara sarılan insanlara müdahale etmeye başladı. Polis halka gaz sıkarak müdahale etti. Halk tekrar toplanıyor. 09.30 Yol çalışması için bölgeye gelen dozerlere TOMA ve akrepler de eşilik etti. ODTÜ’lüler ve 100. Yıl İnisiyatifi üyeleriyle polis arasında arbede çıktı. Olaylarda ilk belirlemelere göre 15 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların 10 Nisan Karakolu'na götürüldüler. Desteğe giden 4 kişi de burada gözaltına alındı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait iş makineleri çevik kuvvet eşliğinde yıkıma başladı. Direnişe öncülük eden 100. Yıl İnisiyatifi herkesi direniş alanına çağırıyor. (muhalefet.org) -http://birgun.net/haber/odtu-direniyor-canli-3594.html-

#direnODTU

Anadolu'da " Delice " diye adlandırılan acı yabani meyvalar neden tatlı tatlı yediklerimizle aynı değildir ? Bitkilerin, tohumların Islah yöntemi Yapay Seçilimdir. Bozkurt'tan Köpek alt türünü geliştirmek, Yabani Koyun'dan Evcil Koyunu geliştirmek için kullanılan yöntemin aynısı.

Bu Lamarck'ın varsayımıdır, Darwin'in değil. Genetik Bilimi gelişmeden çok önce yanlışlığı anlaşılan bir varsayım. Darwin'in varsayımını Lamarck'ın varsayımı ile karıştırıp Evrim Teorisini yanlışlayamazsınız. Bilim Diyalektik çalışır. Gerektiğinde kendi kendini yanlışlar. Bunu Evangelistlere bırakmaz. Teoriler mutlak değişmez değildir. Bilim Metodolojisinde tek bir bulgu veya gözlem bir Teorinin yanlışlanmasına yeteceği gibi, yeni bulguları veya gözlemleri açıklayabilen yeni bir Teoriye de yol açabilir. Ama halen böyle bir bulgu veya gözlem olmadığı için Evrim Teorisi halen alanında geçerli tek Bilimsel Teoridir. Bugüne kadar tüm bulgu, deney ve gözlemler Evrim Teorisini desteklemiştir, desteklemeye de devam etmektedir. Evrim Teorisi halen Evrim olgusunu açıklayabilen yegane Bilimsel Teoridir.

Dogma nedir ? " İnak(dogma) ile inan arasındaki fark , inan’ın asla kanıtlanamayacak olanı kabul etmesi, inak’ın ise herhangi bir yetkeye bağlanan bir veriyi kanıtlamış olarak kabul etmesidir. Yukarıda da belirtildiği gibi bunun en güzel örneği ortaçağ skolastiğinde herhangi bir sözün, eğer Aristoteles tarafından söylendiği tanıtlanırsa, doğru olduğunun da tanıtlandığı fikridir. Kısaca, herhangi bir sistemin veya kişinin değişmez formüller, her yerde ve her zaman geçerli olduğunu ileri sürdüğü mutlak bilgiler (olduğunu) sunması dogmatizmdir. Dogmatizmin karşıtı septisizm yani şüphecilik, kuşkuculuktur. "İleri sürülen düşünce ve ilkeleri araştırmadan, kanıt aramadan, incelemeden, eleştirmeden, tartışmadan doğru ve mutlak hakikat sayan anlayış" olarak da tanımlanabilen dogmatizm her devirde ilerlemenin, gelişmenin karşısında durmuştur. " ( tr.wikipedia.org )

Öyle mi ? Bu çok güzel. Demek ki, " Din hiç faydalı işlerde kullanılamayacak, hiç olmaması gereken bir şeydir " diyemeyeceksiniz bundan sonra. Zira, Dini Siyanüre benzeten ben değildim, sizdiniz : Fikir dünyamız, sığlık, Atatürk falan ahkam kesmeden önce biraz Mantık gerekir.

Efendim, sömürü olgusu değişim değeri olan META'nın ortaya çıkışı ile başlamıştır. Oysa, dinler sömürü ortaya çıkmadan önce de vardı. Dolayısıyla, dinler sömürü için üretilmiş değillerdir. Dinlerin toplumsal kuralları kapsayacak şekilde ideoloji olarak ortaya çıktığı, dolayısıyla feodal çağın başladığı dönemde, çıkış dönemi sonrasında bazı toplumlarda sömürüye hizmet eder hale gelmesini o toplumların devlet-din ilişkisi anlayışlarını ele alarak analiz etmek gerekir. Eski Türklerin Asya Tipi feodal yapıya geçtiklerinde sahip oldukları Tek Tanrı inancı her ne kadar bir ideoloji olsa da, hayvancılıkla geçinen göçebe Asya Tipi Üretim tarzı nedeniyle devletin başının yani egemen aileden Kağan'ın, herkesin uymak zorunda olduğu Töre'nin öngördüğü çerçeve içerisinde yetkisini Tanrı'dan alması şeklinde devletin din üzerindeki kontrolünü gerektirdiğinden, sömürünün kaynağı din sınıfı ( şamanlar ) ve din değil, her ne kadar batıdaki gibi senyörler, şovalyeler ve serfler gibi bir ayrım olmamasına ve herkesin asker olmasına rağmen egemen sınıf ve Töre olmuştur denilebilir. Ortaçağ Avrupa'sının tersine, tarım toplumları olsun, hayvancılık toplumları olsun, Bizans dahil doğu toplumlarında görülen biçim genel olarak budur. Yani; dini kendi amaç ve sömürüsüne hizmet eder şekilde kullanan sınıfların varlığı, dinin bu amaçla üretildiğinin kanıtı olamaz. Tanrı'dan gelmiştir veya değildir o konu ayrı bir konu olmak üzere, feodal çağı ideolojileri olarak, dinlerin içinde bulunduğu toplumun sosyolojik aşamasına uygun kuralları içermesi doğaldır. Çünkü; dinler, dinler tarihi doğru analiz edildiğinde, netice itibariyle evrensel toplumsal kurallar değil, evrensel ahlaki esaslar getirmiştir.

Efendim, Allah kavramının putlarla ilgisi yoktur. İbranice Tanrı'nın ( Eloah ) Arapça'daki karşılığıdır. Ayrıca, Akhenaten'in dedesinin Yusuf Peygamber olduğu söyleniyor. Yahudiliği çözümlemek için İbrahim ( Abraham ) Peygamber'i Hint tanrısı Brahma'ya bağlamanız gerekir. " Etimoloji Rahman ve Rahim kelimelerinin kaynağını aldığı RHM kökü Akadca gibi antik diller başta olmak üzere birçok Ortadoğu, İran ve Hint dillerinde ortak kullanımlara sahiptir. Kelimenin hangi dilden kaynaklandığı ve diğer dillere geçtiği konusunda dillerin gelişim evreleri, tarih ve kronoloji bilimlerinden faydalanılabilir. Adın Sami dillerinde baba anlamına gelen "Ab" ve yüce anlamına gelen "Raam/Raham" kelimelerinin birleşiminden kaynaklanmasıyla ortaya çıkan anlamı; “yüce baba” veya yüceltilmişlerin babası’dır. Ab = "Baba;" Hir veya H'r = "Baş; Üst; Yüceltilmiş;" Am = "Halk." Dolayısıyla, Abhiram veya Abh'ram "Yüceltilmişlerin Babası" veya “halkın babası” anlamlarına gelmektedir. İbranice'de Rakham = "İlahi merhamet", Ab raham; merhametin veya "merhametlilerin babası" anlamlarına gelir. Yahudi ırkının Hindistan ile bağlantılı olduğunu savunan bazı araştırmalara göre; Brahma ve Abraham aynı kişidir, "Abraham" Brahma kelimesinin yanlış telaffuzundan başka bir şey değildir. Keşmir dilinde "Ab" veya "Ap" baba, Ram’dan türeyen "Raham" ilahi merhamet anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, Ab-Raham = İlahi merhametin babası anlamına gelir. Diğer bir teori; Çok tanrıcı "Brahm-Aryan" kültüne sırt çeviren bir rahibin "A-Brahm" (Gayri-Brahman) olarak nitelendirilmesiyle ismin türetilmesidir. Rahman, Rahim ve İbrahim gibi kelimelerin kökenleri konusunda ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık’ın açıklamaları: “Bu kökten gelen kelimelerin eski dünya dillerinde meşhur ve yaygın olduğunu görüyoruz; Akadcada dölyatağı, rahîm (remu), merhamet eden tanrı (remânu), Aramice rahîm, merhamet (rhm), İbranîce rahîm, merhamet (raham), Hindçe iyilik tanrısı (Brahma) hep aynı kökten gelir. Sevginin ve merhametin babası anlamına gelen Eb-Raham’ın bütün Sami dillerinde ve hatta Hindçede bile kullanıldığını görülür. Buralardan evrilerek Arapçaya İbrahim olarak geldiği anlaşılıyor.” Bu yaklaşım diğer kaynaklarca da desteklenmektedir. " ( tr.wikipedia.org )

7 sene önce değil, 17 sene önce. 2103 yılında aynı isimli bir Cumhurbaşkanımız olmayacağını nereden biliyorsunuz ? Önceden davet ettikleri bugün ki değil. Yalova belediyesinin asıl kerameti burada.

Efendim, madem Dünyanın ömrü başlangıç-bitiş toplam 7000 sene, güya " evrimi yanlışlayan " 13 bin yıllık Natufian Medeniyeti nasıl oluyor ? Uzayda mı bulunmuş Göbeklitepe ? Urfa uzayda mı ? Kayan yıldızlar, Gök taşları aslında uzaylıların ellerinden düşürdükleri İçli Köfteler mi, Lahmacunlar mı ?