berceste

BEN Ben, kimsesiz seyyahı, meçhullerler caddesinin; Ben, yankısından kaçan çocuk, kendi sesinin. Ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı. Ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların; Ben, tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların. Ben, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda; Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda. Ben, başı ağır gelmiş, boşluktan düşen fikir; Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir. Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal; Ben, bugünkine mazi, yarınkine istikbal. Ben,ben,ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş; Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş. Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum; Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi, uçurum. Necip Fazıl Kısakürek

yüksek sadakat - belki üstümüzden bir kuş geçer...

21 HAZİRAN 1037- İslam dünyasının önemli bilim adamlarından İbni Sina, İran'da öldü. 1633- Galileo Galilei, engizisyon mahkemesinde dünyanın döndüğüne ilişkin tezini inkara zorlandı. 1908- Londra'da 200 bin kadın, seçme ve seçilme hakkı için yürüdü. 1934- Soyadı Kanunu, TBMM'de kabul edildi. 1940- Mozart'ın ''Bastien ile Bastienne''ı, Devlet Operası'nın verdiği ilk temsil oldu. 1946- Rize çay fabrikasının temeli atıldı. 1980- ''Fahriye Abla'' şiiriyle tanınan şair Ahmet Muhip Dranas, 71 yaşında Ankara'da öldü. 1985- Amerikalı, Brezilyalı ve Batı Alman adli tıp bilim adamları, Brezilya'da bulunan iskeletin Nazi doktor Josef Mengele'ye ait olduğunu belirledi. 1987- Mardin'in Ömerli ilçesine bağlı Pınarcık köyünde teröristler, 14'ü çocuk olmak üzere 23 kişiyi katletti. 1990- İran'da meydana gelen depremde 25 bin kişi öldü.

Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupéry Canım sıkıldığında açıp okuduğum kitaplardan biri... Kitapta bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır.İnsanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını anlatır. Çocuk kitabı olarak piyasaya sürülen ve bilinen fakat çocukların yanısıra çocukluğuna dönmek isteyenlere de hitap eden mükemmel bir kitap...

BEN Ben, kimsesiz seyyahı, meçhullerler caddesinin; Ben, yankısından kaçan çocuk, kendi sesinin. Ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı. Ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların; Ben, tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların. Ben, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda; Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda. Ben, başı ağır gelmiş, boşluktan düşen fikir; Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir. Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal; Ben, bugünkine mazi, yarınkine istikbal. Ben,ben,ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş; Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş. Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum; Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi, uçurum. Necip Fazıl Kısakürek

Sevgili Dipnot , Çok güzel bir yazı... Paylaştığın için teşekkürler

Maşallah , ne büyük kalbin varmış alaTurka Tşk...

Emin ol , yaşanıyor

Aynen katılıyorum... Ortada paylaşılacak bir ömür varsa ne aşk nede tam manasıyla mantık dogru bir seçenektir... Herkesin bir ruh ikizi olduğu kanısındayım... Önemli olan ortak paydalarda buluşmak ve hayata aynı pencereden bakmak , beraber ağlayıp beraber gülebilmek , hayatta gaye ve amaçlarının bir olması ve o yolda beraberce yürüyebilmektir... Bir ömür kimsenin kara kaşına , gözüne bakarak geçmez değil mi

Geriye dönüp baktığımda öyle çok keşke varki... Ama yine de hayatın bu ''keşke'' ler ile yaşanılası oldugunu düşünüyorum... Hayat sevinçlerinin yanısıra sıkıntılarla yaşanılası...

Kendimi dinlerim...

Sen ne kadar anlatırsan anlat senin anlattığın karsıdakinin anladığı kadardır...

Merhamet ve hoşgörüyü kaybettik....

Yüksek sadakat - aklımın iplerini saldım

Anlamak yok çocuğum anlar gibi olmak var Akıl için son tavır saçlarını yolmak var

GİDERSEN YIKILIR BU KENT Gidersen yıkılır bu kent, kuşlarda gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yanlızdık, durmadan yağmur yağardı Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken Gidersen kim sular fesleğenleri Kuşlar nereye sığınır akşam olunca Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor Birde seni ekliyorum susuşlarıma Selamsız saygısız yürüyelim sokakları Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız Yüreğimize alırız onları, ısıtırız Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam Gidersen kar yağar avuçlarıma Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman Sis ve intihar çöküyor bütün birhanelere Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine Gidersen yıkılır bu kent kuşlarda ölür Bir tufan olurum sustuğun her yerde Ahmet TELLi

Ölüm güzel şey,budur perde ardın da haber; Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber

Sevgili Evrensel dünyanın küçük olması memnun etti... Çünkü inanıyorum ki aynı nokta da karar kılmasak ta saygı çerçevesi içerisinde ilerleyecek dialoglarımız Size güveniyorum İslamın şartıdır Çünkü onlar şarttır Evet diyebiliriz... Şart ifadesi kesinlik belirtir...Fakat yaptığımız kadarıyla mukafatlandırıp , yapmadıklarımızdan da sual edileceğiz... Siz araba kullanırken biliyorsunuz ki belli şartlar vardır..Ve siz bunları ihlal etmemelisiniz...Sizin belli başlı (şart) bazı kurallara uymamanız bir trafik canavarı oldugunuz anlamına gelmez Sadece bu konuda eksikleriniz oldugunu ve bilinçsiz bir sürücü olduğunuzu gösterir... Kimsenin müslümanlığını , dindar olup olmadığını sorgulamak bizlere düşmez... Bunu ancak Rabbim bilir... Çünkü O bizlere şah damarımızan daha yakındır.. İfade etmez , fakat kimseye sunu yap veya yapma diye dikta edemezsiniz...Herkesin kendi iradesi vardır ve egriyi dogruyu bilir ve bu istikamette kendince yol alır. Kısacası ibadetlerini yapmayan ve kendini müslüman olarak gören arkadaşlarımızın bilinçlenmesi gerekmektedir...Yoksa kimseye kimseyi sorgulamak düşmez... Zaten önceki yazımda da belirtmiştim..Onlar taklidi bir iman içerisindeler ama islamın bizden istediği tahkiki imandır... Umarım sizi bir nebze olsun aydınlatabilmişimdir... Selam ve dua ile...