Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

hiba

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    25
  • Katılım

  • Son Ziyaret

hiba tarafından postalanan herşey

  1. hiba

    Arabesk Kalpler

    Hani bazen boynu bükük,acı ile kıvranıyor hissi veririz.Kelimelerimizden bezginlik,umutsuzluk,çökkünlük akar..Üzgün,depresif,ruhuna gömülmüş dururuz..İsyankar,acılarımızı haykıran,yaralarımızı ince ince kanatan,hatta arabesk şarkılar dinleriz.Ne kapıya çıkasımız, ne telefona bakasımız gelir.Evet bazımız çok sık yaparız bunu..Bazımız ise her daim böyleyizdir. En yaralı ''benim''dir,''kimse beni anlayamaz''dır,gitmek istiyoruzdur,ama fedakar olmak zorundayızdır,kendimizden vazgeçmeliyizdir,ah hep vazgeçen,hep katlanan bizizdir.İnsanlar ne kadar kıymetbilmez,sahtekar,duyarsızdr ve dünya ne kadar yalan,ne kadar boş,ne kadar da haindir. Bir şarkıda duyuverdim de anladım birdenbire:''Kendini eğlenmeye verir kırık kalpler..'' Tersi düşünülse de her zaman,en çok eğlenenlerin kalpleri daha derinden incinmiştir teorisine aklım yattı benim de..Öyle ki daha fazla tahammül edememektedir bu hisse..Sabrı kalmamış ve dağıtmaya çalışıyordur bulutları üzerinden,yaşayabilmek için.. Daha da gelecek olan darbelere dayanabilmek,göğüs gerebilmek için güç toplama çabasıdır bu..Hatta daha hafif acılara gülmektir belki de..Göstermemektir kimseye,çünkü diğerleri boğulacaktır o dipte.. Herkesin başına gelenlerin tahammül gücüne göre olduğuna inanırım.Ama herkes acıyı duymaya,şikayet etmeye programlı olduğu için, ''gamsız'' veya ''tuzukuru''tabir edilenlerin sinelerinde mevcut kurşun yaralarını göstermemelerinin ne denli büyük maharet olduğunu anladım kendimce.. Ve dayanma güçlerini idareli kullananlar var demek ki,yani bizler,ya da arabesk yaşayanlar..
  2. Sevgili Hiba ;

    Nasılsınız ? ve Nerelerdesiniz ?

    Bir Merhaba Diyerek Kaçmak Var mı Öyle ?

    Hatırlayın Lütfen,

    ''Farkedilecek Bir Geçmişim Yok HENÜZ'' Demiştiniz.

    Yani Forumuzda Olaşturabileceğiniz, O Güzel Sevgi ve Dostluk Temelinin Üzerine, Daha Çok Köşkler Kuracaktınız Aslında.

    Yanılıyormuyum ?

    E Öylese Bu Ayrılık Neden ?

    Haydi Artık Çok B...

  3. hiba

    Boyacı Çocuk

    Çok güzel tarif etmişsiniz ''ekspres treni''.. Hep yol ayrımlarında hızlı seçimler yapmak zorundayız,ben de bigisayar oyunlarına benzetiyorum,vaktinde ve doğru seçimi yapmazsak,level atlayamıyor,sil baştan oynamak zorunda kalıyoruz..ya da tam tersi,doğru kararı verip bir sonraki bölüme puanlarla geçiyoruz..üstüste sürekli yapılan yanlışlarda da ''game over''.. Belki de sadece seçim yaptığımızı sanıyoruz,bu da ayrı bir uzun uzun konuşma konusu.. Tanıştığımıza ben de memnun oldum,teşekkürler
  4. hiba

    Boyacı Çocuk

    hikaye değil,bizzat yaşadığım bu karnını da doyurmaktan ziyade evlat edinesim geliyor
  5. Aaa. Hiç Farketmemiştim Sizi.

    Boyacı çocuk Vesile Oldu. Gördünmü.

    Demek ki Yolu Sevgiden Geçen Herkes Bir Gün Bir Yerlerde Buluşurmuş.

    Adı İster Boyacı Olsun,

    İster Ressam.

    Saygılarımla. Doğan Gülbudak

  6. hiba

    Boyacı Çocuk

    Arkadaşım ve çocuğuyla birlikte yarı kalabalık bir sokakta yürüyoruz hızlı hızlı..Arkamızdan cılız bir ses duyuldu: ''Birşey söyleyebilir miyim..?'' Ses öyle cılızdı ki,bir kaç saniye boyunca algılayamadık ikimiz de ve sonrasında aynı anda sese doğru döndük. Ses tekrar: ''Karnım aç...'' Tepemden aşağı kaynar sular dökülür gibi oldu ve içime de..İkinci defa bunu hissettirense arkadaşımın yerli yerinde hazırcevaplığı oldu: ''Benim de aç!!''Ve sinirli bir şekilde hızla dönüp yoluna devam etti. Esmerce,düzgün görünüşlü bir çocuktu belki 10-12 yaşlarındaydı,boynunda boya sandığı,bir elinde boya fırçası vardı.Dilim tutulmuş gibi kararsız bir şekilde,gayri ihtiyari arkadaşımın arkasından yürürken aynı ses sürekli beynimde çınlıyordu arka arkaya; öyle bir tonlaması vardı ki,öyle masumca,öyle çocukça bir tını vardı ki sesinde: ''Karnım aç...'' Tamamen çocukçaydı.. Bu ilk vuruluşum değildi,ona arkamı dönüp giderken(umursamadan) içime bir yangının düşmesi ilk değildi,ama bir başkaydı.Sanki evladımı yahut kardeşimi bırakmıştım,yüz üstü,gururunu inciterek,aç bilaç..en fenası reddederek,iterek.. Bu ikilemde hep kaldım,arkadaşım haklıydı,istismarcılar,duygu sömürücüler çok ama çok fazla..ama o sadece bir çocuktu..Üstelik boya sandığıyla çalışmaya çalışan,belki de sabahtan beri parasıyla karnını doyurabileceği tek bir müşterisi bile olmayıp,doğal olarak ikindinin dördünde kebapçının önünde midesinin baskısına dayanamayarak böyle bir yola başvuran bir çocukcağızdı,kim bilebilir.. Velev ki istismarcı olsun..yine de sadece bir çocuktu.. Arkadaşım sinirle hala söylenirken saniyeler içinde kesin kararımı verip arkama döndüm,ama malesef çocuk anında kaybolmuştu..
  7. hiba

    piştttttt! Bakarmısınn... Öğrendim işteee

    Kalabalıklara karşı yürümemek gerek esasında belki ama malesef kalabalıkla aykırı düşünce yapacak birşey yok Çok güzel bir yazı tebrik ederim
  8. hiba

    Yollar

    Yürüdüğüm yollar.. Koştuğum yollar.. Üstünde uçtuğum..kimisinde süründüğüm..kiminin ortasında enlemesine uzanmışken,araçlar altında ezildiğim.. Kimi uçurumun kenarında,kimi güzel manzaralı,kimi taşlı,topraklı,kimiyse hepten patika. Yine de,her acıya beni onlar götürse de vazgeçemedim bu yol düşkünlüğünden..hep bir aracın içinde,bir yolda olmalıyım,hep yolculuk etmeliyim.Bir yere ait değilim ben,hiç de olmadım,konmadan göçmeliyim..çoğunlukla yalnız olmalıyım; bazen kalabalık olabilir..onları da en fazla üçüncü istasyonda bırakmalıyım.. Bir yerde yarım saatten fazla kalmamalıyım,kimseyle de ahbap olmamalı. Bazen şoförle ya da makinistle gözgöze gelmeliyim,''burdada mı inmeyeceksin'' der gibi bakmalı..ben yerime biraz daha yerleşmeliyim. Başımı dayadığım camda yaşamalıyım hayallerimi,geriyi hiç olmamış gibi bırakmalıyım arkamda,sanki ''ben'' diye biri hiç varolmamış gibi...birdenbire boyut değiştirmişim gibi. Ruhum her gidenin ardından tırmalıyor beni çocuk gibi,gitmek için,yollara düşmek,devr-i daim yapmak..mobil ,seyyar,gezgin ne denirse artık,her an her şartta durmadan gitmek için. Aslında gitmedim değil,gidemedim de değil,çok gittim.. Ama ne var ki,Keloğlan gibi,az gittim,uz gittim,dere tepe düz gittim..bir döndüm baktım arkama ki,bir arpa boyu yol gitmişim..
  9. Belki şu yüzdendir: Kabe yeryüzündeki ilk mabeddir.İbrahim As oğlu İsmail As ile birlikte Allahın emriyle inşaa etmiştir.Ve bütün dinler bozulmadan önce özünde tevhid dinidir,yani müslümanlıktır.
  10. Lütfen aşağıdaki linki bir inceler misiniz..? -href="http://vimeo.com/3414223- Altın Oran Ve Kabe Mucizesi-
  11. hiba

    Söyleyeceklerim vardı..

    Ne çok söyleyeceklerim vardı.. Gözlerinin ne kadar güzel olduğunu söyleyecektim,ne sevimli baktığını..Sevdiğim yerleri,en çok nereyi görmek istediğimi seninle..çocukluk anılarımın en komiklerini.. Önem sırası karmaşasında herşey gibi hepsi kaybolup gitti.. Gökyüzüne günlerce bakmayı unuttum,yıldızlar var mıydı,kutup yıldızı hangisiydi..Bir çiçeğe su vermek,büyümesini izlemek nasıl birşeydi..Sürükleyici bir kitabı her cümlesini bir kere okuyarak soluk soluğa bir akşamda bitirmek nasıldı..balkonda melteme karşı derin derin nefes alıp,çay yudumlamak..ayışığında tefekküre,hayallere dalmak.. yaşamak nasıl bir şeydi... Sen,gözleri sevimli bakan..baktığımı göremememe,gördüğümü yaşayamamama sebep olan..önceki değerlerimi yıkıp,yerine bana göre değersiz değerleri koyan..ve beni buna inandıran.. Bana sunduğun hayatı kurulmuş bebek gibi yaşıyorum..Önceliklerimin önüne seni koyuyorum..Sükunetle yapıyorum bunu,teslimiyetle..Sancılarımı bastırıyorum,özlemlerimi azarlıyor,yaralarımı göstermeden sarıyorum.İçime içime kanıyorum,o doğru..fakat asla sızdırmıyorum.. Biliyorum.. farkındayım.. yavaş yavaş ölüyorum..
  12. durumunu güncellememiş

  13. Kurallar deyince,8 yaşındaki kardeşim yaşıtı kuzeni ve onun daha küçük kardeşiyle oynarken küçüğü oynatmadıkları şikayetiyle ağlamaya geliyor.Annem: -oğlum neden oynatmıyorsunuz onu? -ya anne! kurallara uymuyor! -ama oğlum o küçük siz biraz idare ediverin -ya anne ama öyle alışacak sonra,büyüyünce ne olacak?? haklıydı cevap veremedik
  14. tıbbiyeli mustafa derim başka da bişey demem
  15. hiba

    Mutlu ''Olmak..ya da olmamak''

    Teşekkür ederim yorumlarınız için,haklısınız sevginin herşeyi çözdüğü zamanlar mutlaka vardı,ama bu kelime artık mutasyona uğradı,yeni nesiller için korkuyorum başka şeyler ifade edecek bu kelime
  16. hiba

    Mutlu ''Olmak..ya da olmamak''

    Ruhların da canı alınır..mı..ş.. Düşünesin yoktur artık,anlayasın yoktur,hele de anlatasın hiç yok.. Engelli koşuda birinci engelde takılıp düşüyor,zoraki kalkıyor ikincide de düşüyorsun,üçüncüye varacak gücün kalmıyor..Öfkelerin o engeller.. Her yerde bangır bangır:''Sevgiyle ulaşılabilir herşeye ancak''..''Başka birşey yapamıyorsanız sevin'' .. '' Anın tadını çıkar,elindeki ile mutlu ol'' Hep mi söylenirdi bunlar farkında değildin..? Hani aslında sen de savunurdun,salık verirdin bunları bir zaman,bütün kalbinle inanarak.. ''Elindeki ile mutlu ol...'' Hep ardında durduğun,her daim uyguladığın ya da öyle sandığın Pollyanna yanılgısı kalbini apayrı incitir.Çocukluğun ve gençliğin hayatın gerçeklerinden uzakta olgunlaştırılmaya çalışılmıştır çünkü,bu yüzden aldığın en küçük darbeler bile dozer geçmiş etkisi yapar. Artık bilirsin,sevdikçe kullanılır insan..Bildikçe sevilmez,sevildikçe kullanır..Ama inanmak istemezsin,tutunmak ihtiyacındasındır mutluluk uçurtmasının kuyruğunun bir ucuna,ama yakalayamazsın.Minik ümitlere bel bağlar durur,sonrasında kahırlarınla uykusuz geceler geçirir,bin türlü yeminler edersin..sabaha unuttuğun. Akıllanmazsın bir türlü.. Böyle böyle,döngü sona gelir bir gün. ''Hayat bu işte.. Kanatlanıp gitmek dururken, Dört duvar içinde hapsolursun.. Yaşamak için bir neden ararken, Ölmek için bulursun...'' alıntı
  17. hiba

    Düşündüm Banka Soymayı..

    Hiç dertlerinizi anlatmakla karşıdakileri öldürmek arasında bocaladığınız oldu mu? Hani içinizi dökersiniz de sonra kendi kelimeleriniz sizi sırtınızdan vurur.Yıkılır,kahrolur, yaralanır,yine de doğrulmaya çalışır ve onları bağrınıza basmaya, affetmeye dönersiniz,evet,kelimelerden bahsediyorum Psikiyatristler biraz delidir derler.Bu tezden yola çıkarak deliler de biraz psikiyatristtir dersek eğer,kendi kendimi tedavi edebileceğimi düşünüyor olmam çok da abes bir düşünce olmamakla birlikte defalarca buna teşebbüs edip de halen belki herkese normal gelebilecek(ya da gelmese dahi bana öyle söyleyerek beni bu noktaya getirecekleri) bir hususta ölmek,öldürmek,kaçmak,kaçırmak gibi aykırılıklara kafa yorduğumu hesaba katarsak ve ayrıca bu cümlenin gidişatına da bakacak olursak deliler deli olarak kalmalı, psikiyatristler de psikiyatrist olarak kalıp onlara yardım etmeli,ama gerçekten yardım etmeli sonucu çıkarılabilirmiş gibi geldi. Acaba ben de insanlara onların bana geldiği gibi böylesine tuhaf,anlaşılmaz ve zor geliyor muyum? Birilerini çıldırtıyor muyum diye düşünüyorum,ama hemen geri alıyorum bu düşüncemi empati yapmaktan yoruldum artık,ben de delirmektense delirtmeye karar verdim,şimdiye kadarki kayıplarımdan daha fazlası olmaz zannediyorum Sözlerimi şu güzelim şarkıyla noktalayabilirim,çünkü iş işten geçti,nasıl olduğumu açık ettim artık Düşündüm banka soymayı Uluorta soyunmayı Hayatımdaki herkesi vurmayı Affedin; depresyondayım..
  18. hiba

    Hüzün zaman zaman

    Ya öyle olmuş..Senin yazın da çok güzel, okudum..insanın içinde ne varsa o yansıyor dışarı Ama gönül,hüzün bir yana,yaz dolayısıyla kum mevsiminin gelmiş olmasından kaynaklanıyor olmasın bu kum muhabbeti
  19. Ruhların kardeşliğine ilk adım olması dileğiyle. Sevgiler...

  20. hiba

    Hüzün zaman zaman

    Beyin ne kadar harika bir yaratıktır ki,dosyalayıp kaldırdığı şeyleri en uygun zamanda en uygun ruh halinde,aklınıza dahi gelmezken çıkarıverir. En çok şarkı seçiminde farkederim bunu,bazıları duyduğumuzda dilimize dolanır,ama bazen ki bana her zaman olur; tam da o anı,o an düşündüklerimi,hissettiklerimi en iyi ifade eden şarkıyı-ki belki kendim bulmaya kalksam günlerce analiz etmem gerekir-mırıldanmakta olduğumu hayretle farkederim.. Şu anki gibi... Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir Gönlümün kıyısına vurur Aşınan kayalar gibi ruhum Suskun, yorgun, öylece durur Islak kumlara yazılmış hikayeler ummana karışır Silinir yavaş yavaş Her dalga ömrümden bir şeyler koparır Ağır ağır sönen gönlüm sakin koyları özler Son kum tanesi olana kadar Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir Gönlümün kıyısına vurur Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir Son kum tanesi olana kadar
  21. hiba

    Kimim ben,neyim ben

    belki zor olan da o,vazgeçmek istemek ama vazgeçememek,yeşertmek istemek ama yeşertememek.. güneş açacaktır mutlaka,hep gece olmaz ama bazı geceler çok uzun..
  22. hiba

    Kimim ben,neyim ben

    Zaten mesele o güneş olabilmekte
  23. hiba

    Kimim ben,neyim ben

    İçimdeki ağacın dalları yeşermedi,henüz bahar gelmedi,hangi kıştan kalmayım zaten onu da bilmiyorum. Gidemeyişim yine..Gidemeyişlerim..kalakalışlarım öylece..ve de kalamayışlarım tezat oluşturuyor hala,beni düşürüyor. Bir aldatmacayım baştan başa..Öyle ki; aynada kendime de gülüyor yüzüm ve gözlerimin içine bakamıyorum.Oradaki ufaklığa bakacak yüzüm,verebilecek hesabım yok.. Gündüzler resim sanki karşımda,renkli cazibeli,bazen hüzünlü..ama hareketsiz,sabit..Gecelerse zifir. Sahibi olmadığı bir hayat eline tutuşturulmuş çocuk gibiyim,etrafıma sessizce bakınıp,ne sahibi gelen,ne de sahiplenebildiğim hayatla ortada dikiliyorum şaşkın şaşkın..Ve tiktakları atıyor,sonunda ne bana, ne varsa sahibine yar olmayacak bu hayat.. Hangisi ''ben''im,hangisi benim döngüm,hangisi benim karmaşam,hangisine aidim ben..ya da ait miyim..? Bu yıl çok yağmurlu geçti.Ektiğim umutlardan bir tanesi bile yeşerip yazı göremedi..Dışardaki güneş ruhumu ısıtmıyor hiç..benim güneşim o değil zaten,olsa ne olur zaten tohumum da yok
  24. Sizi anlıyorum.. bu hususlarda çok kitap okuyup,kendimi çok geliştirmeye çabalamışımdır,ama en sonunda sinir ve hüsranla ''bencil olmadıkça mutlu olmanın yok galiba'' diye inançlarımı kaybetme noktalarına çok gelmişimdir. Sorun çevrenizdeki insanların sizin açınızdan bakmama bencilliğini gözünüze sokmaları.. Yine de herkesi ve herşeyi boşverip sırf kendi mutluluğumuz için yapabilmek zor ama önemli bir erdem..sırf kendin için yapınca da erdem olmaktan çıkıyor mu acaba
  25. hiba

    Söyleyemediğimiz Sevgilerde Buluşalım

    çok doğru.. bu açıdan bakınca durumun vehameti daha katlanıyor,içinden çıkılmaz bir hal alıyor,ne kendimizi,ne insanları,anlamadan,anlaşılmadan,çözmeden yaşayıp öleceğiz.. bir arada yaşayabiliyorlar mı..görünüşe bakılırsa yaşıyorlar,ama sadece görünüşte.. ben yaşayamadığımdan olsa gerek buna hayret ediyorum galiba..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.