Hani bazen boynu bükük,acı ile kıvranıyor hissi veririz.Kelimelerimizden bezginlik,umutsuzluk,çökkünlük akar..Üzgün,depresif,ruhuna gömülmüş dururuz..İsyankar,acılarımızı haykıran,yaralarımızı ince ince kanatan,hatta arabesk şarkılar dinleriz.Ne kapıya çıkasımız, ne telefona bakasımız gelir.Evet bazımız çok sık yaparız bunu..Bazımız ise her daim böyleyizdir.
En yaralı ''benim''dir,''kimse beni anlayamaz''dır,gitmek istiyoruzdur,ama fedakar olmak zorundayızdır,kendimizden vazgeçmeliyizdir,ah
Arkadaşım ve çocuğuyla birlikte yarı kalabalık bir sokakta yürüyoruz hızlı hızlı..Arkamızdan cılız bir ses duyuldu:
''Birşey söyleyebilir miyim..?''
Ses öyle cılızdı ki,bir kaç saniye boyunca algılayamadık ikimiz de ve sonrasında aynı anda sese doğru döndük.
Ses tekrar:
''Karnım aç...''
Tepemden aşağı kaynar sular dökülür gibi oldu ve içime de..İkinci defa bunu hissettirense arkadaşımın yerli yerinde hazırcevaplığı oldu:
''Benim de aç!!''Ve sinirli bir şekilde hızla dönüp yoluna devam etti
Yürüdüğüm yollar..
Koştuğum yollar..
Üstünde uçtuğum..kimisinde süründüğüm..kiminin ortasında enlemesine uzanmışken,araçlar altında ezildiğim..
Kimi uçurumun kenarında,kimi güzel manzaralı,kimi taşlı,topraklı,kimiyse hepten patika.
Yine de,her acıya beni onlar götürse de vazgeçemedim bu yol düşkünlüğünden..hep bir aracın içinde,bir yolda olmalıyım,hep yolculuk etmeliyim.Bir yere ait değilim ben,hiç de olmadım,konmadan göçmeliyim..çoğunlukla yalnız olmalıyım; bazen kalabalık olabilir..
Ne çok söyleyeceklerim vardı..
Gözlerinin ne kadar güzel olduğunu söyleyecektim,ne sevimli baktığını..Sevdiğim yerleri,en çok nereyi görmek istediğimi seninle..çocukluk anılarımın en komiklerini..
Önem sırası karmaşasında herşey gibi hepsi kaybolup gitti..
Gökyüzüne günlerce bakmayı unuttum,yıldızlar var mıydı,kutup yıldızı hangisiydi..Bir çiçeğe su vermek,büyümesini izlemek nasıl birşeydi..Sürükleyici bir kitabı her cümlesini bir kere okuyarak soluk soluğa bir akşamda bitirmek nasıldı.
Ruhların da canı alınır..mı..ş..
Düşünesin yoktur artık,anlayasın yoktur,hele de anlatasın hiç yok..
Engelli koşuda birinci engelde takılıp düşüyor,zoraki kalkıyor ikincide de düşüyorsun,üçüncüye varacak gücün kalmıyor..Öfkelerin o engeller..
Her yerde bangır bangır:''Sevgiyle ulaşılabilir herşeye ancak''..''Başka birşey yapamıyorsanız sevin'' .. '' Anın tadını çıkar,elindeki ile mutlu ol'' Hep mi söylenirdi bunlar farkında değildin..? Hani aslında sen de savunurdun,salık verirdin b
Hiç dertlerinizi anlatmakla karşıdakileri öldürmek arasında bocaladığınız oldu mu?
Hani içinizi dökersiniz de sonra kendi kelimeleriniz sizi sırtınızdan vurur.Yıkılır,kahrolur, yaralanır,yine de doğrulmaya çalışır ve onları bağrınıza basmaya, affetmeye dönersiniz,evet,kelimelerden bahsediyorum
Psikiyatristler biraz delidir derler.Bu tezden yola çıkarak deliler de biraz psikiyatristtir dersek eğer,kendi kendimi tedavi edebileceğimi düşünüyor olmam çok da abes bir düşünce olmamakla birli
Beyin ne kadar harika bir yaratıktır ki,dosyalayıp kaldırdığı şeyleri en uygun zamanda en uygun ruh halinde,aklınıza dahi gelmezken çıkarıverir.
En çok şarkı seçiminde farkederim bunu,bazıları duyduğumuzda dilimize dolanır,ama bazen ki bana her zaman olur; tam da o anı,o an düşündüklerimi,hissettiklerimi en iyi ifade eden şarkıyı-ki belki kendim bulmaya kalksam günlerce analiz etmem gerekir-mırıldanmakta olduğumu hayretle farkederim..
Şu anki gibi...
Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir
İçimdeki ağacın dalları yeşermedi,henüz bahar gelmedi,hangi kıştan kalmayım zaten onu da bilmiyorum.
Gidemeyişim yine..Gidemeyişlerim..kalakalışlarım öylece..ve de kalamayışlarım tezat oluşturuyor hala,beni düşürüyor.
Bir aldatmacayım baştan başa..Öyle ki; aynada kendime de gülüyor yüzüm ve gözlerimin içine bakamıyorum.Oradaki ufaklığa bakacak yüzüm,verebilecek hesabım yok..
Gündüzler resim sanki karşımda,renkli cazibeli,bazen hüzünlü..ama hareketsiz,sabit..Gecelerse zifir.
Sahib
Sadece sahip olduğu duygular kadar sevebiliyormuş insan..Hazneleri ne ile,hangileriyle doluysa onlarla,onlar kadar..
Kelimelerin ötesine geçilemiyormuş..O, sözcüklere gerek kalmadan,insanın gözlerini bırakın cildinin gözeneklerinden fışkıran aşk,sevgi masallara aitmiş.Adı üstünde masal..
İstese de sürükleyemiyormuş hiçbirşeyi,sözcüklerle şuradan şuraya hakikatte..Bunu yaparken asıl önemli olan karşıdakinin halet-i ruhiyesi imiş.
Birbirine baka baka,konuşa konuşa,ama bir kelimesini bi
Herşeyi yaptım..Hiç şüphe çekmedim,ama çok sancı çektim..
İçimde doğdum doğalı saklanan aykırılığı açık etmememek için..Durmayan dünyada herkesle aynı anda dönebilmek,daha doğrusu döndüğümü gösterebilmek için..
İnanarak isteyerek yapmadım hiçbirşeyi..Ama uysal bir koyun oldum,hiç bir kuralı çiğnemedim.. içimden kendim bile duymadan bağırıp çağırarak,beynimle değil belki ama geriye kalan bütün hücrelerimle: ''bu ben değilim!'' diye haykırarak yerine getirdim,kendileriyle değerlendirilip,d